27. Hafta: Denizli-Galatasaray: 1-2 (Bülent k.k., Heinz)

Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.

Moderator: Staff

Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Ali Gursel wrote: n seçimine parasıyla direkt müdahil olabiliyor..Bravo yani.. :!:

Wallahi Hasan beycigim, kabahat Marek de degil de Gerets'de ise, gecen sene Hagi'yi teneke ile kovalayip Gerets'i takimin basina getiren kimdi kendi beceriksizligini gizlemek icin?

Sizin elestirileriniz var miydi, her sampiyon olamadiginda TD degistiren klubun adi GS degildir, once seyirciye sirin gozukmek sonra da fatura kesmek icin belki de GS tarihinin en onemli futbolcusunu harcadiniz diye. Ben elestiriyordum da. :)
Hooppppppp agir olalim. :) Simdi de elestiririz. Hagi'nin daha hoca olmasi icin kirk firin ekmek yemesi gerek. Gecen sene kendi eliyle verdi sampiyonlugu, zaten coktan gerilerde kalacaktik, gokten Ribery diye bir elma dustu, son ana kadar kadar kovaladik sampiyonlugu. Onu bile cogu mac yedek oynatiyordu, ya da 60. dakikada oyundan aliyordu... 6 ay gecti Fransa'da adam kral oldu.. Komedinin krali. Saidou'yu Ergun Gursoy getirdi bir kere bile oynatmadi Malatyaya yolladi. Bu sene takimin bel kemigi oldu. Simdi bizim Kamerunlu 3 mactir oynamiyor, yemedigimiz gol kalmadi. Vay be... Bu sene Ilic diye bir Pilic bizim orta sahada gezinti yapiyor, hala sampiyonluga oynayabiliyoruz, simdi dusunuyorum Hakan Yakin'a ne kadar yazik etti bizim bu Hagi.. Hic olmazsa yedekten oynat ama yok.. Bir 10 dakika oynadi gitti Hakan Yakin..

Haa bir de Umit Karan vakasi var ki... SORMAYIN, ben sinirleniyorum simdi dusundukce. Allah'dan Kabze'yi alabildik transferin son gununde, Necati - Sukur sakatlandiginda oynayacak forvetimiz oldu...

Bir de ruhsal bozukluklar var, saplantilar var, her iki gunde bir gereksiz demecleri var ki ekmek kadayifinin uzerinde kaymak kaymak..

Takimdan kesemedigi asker arkadaslari var... var oglu var...

Daha sayalim mi? ... Bence siz sayin... Bir firin, iki firin,.. 40'a kadar yolu var.

***

Bu Gerets de ayri bir vaka. Numunelik numunelik... Icinizden cikip da biz bu adamla Avrupa'da tur atlayabiliriz diyebilen var mi? Biz mi dedik, Hagi'yi yollayin, Gerets'i getirin diye... Kim buldu, nereden buldu, Almanya'nin Wohlburg'larindan falan, onun da aklina sasayim....

Bak ben kendi sahsi adima konusayim... Ne dedigimi soyleyeyim.. Bu forumda takip eden bilir.. Buyuk harflerle baslik actim... YONETIM KOEMAN'I GS'A GETIR!!... diye...

Simdi lutfen usenmeyin Koeman'in calistirdigi takim, nasil oyuncularla, CL'de nerede bir bakin. Bir onceki turda kimi elediler ona da bakin lutfen... Bir sonraki turda Barcelona'yi Chelsea'den fazla zorlayacaklardir, bunu da not edin lutfen.

Cunku adami 18 yas ortalamasiyla takim kurmus Ajax'i CL'de yari final oynatirken seyretmisim kac mac, ona gore yorum yapmisim.... Futbolunu bilirim, kumasini bilirim, geldigi ekolu bilirim.

Benim ne milyon dolarim var GS'a hibe edecek, ne de GS kulubu uyesiyim. Ama GS'da benimle ayni dusunenler yonetimde olsaydi, son 5 senede benimle ayni veya benzer kararlar verselerdi, GS su anda belki 100 milyon dolar daha az borcu vardi, Avrupa'da da hala ikinci torbadaydi..

Isi bileceksin ise gitmeyeceksin, Kilic kusanmasini bilenindir..

Ozan Ersoy
Last edited by Ozan Ersoy on Mon Mar 27, 2006 7:14 am, edited 2 times in total.

Hasan Utku
Posts: 309
Joined: Mon Dec 23, 2002 12:48 am

Post by Hasan Utku »

Wallahi Hasan beycigim, kabahat Marek de degil de Gerets'de ise, gecen sene Hagi'yi teneke ile kovalayip Gerets'i takimin basina getiren kimdi kendi beceriksizligini gizlemek icin?

Sizin elestirileriniz var miydi, her sampiyon olamadiginda TD degistiren klubun adi GS degildir, once seyirciye sirin gozukmek sonra da fatura kesmek icin belki de GS tarihinin en onemli futbolcusunu harcadiniz diye. Ben elestiriyordum da. :)
Ali beycim,Hagi'nin nasıl sorunlu bir insan olduğunu sanırım siz benden iyi takdir edersiniz..Sağolsun iyi topcuydu,çok önemli
katkıları oldu takımımıza,teknik adamlığı da fena değildi aslında gözümde,ama onu idare edebilmek kolaydı diyebiliyormusun? Herhalde bu soruyu size değil de,Fatih Terim'e,ya da Ergün Gürsoy'a sormak lazım.. :)
Bu takimin sampiyon olup olmamasi benim acimdan cok fazla muhim degil. Turkiye'de sampiyonluk Avrupa'da basari icin mana tasir. Yoksa Turkiye'de iki bucuk tane sampiyon adayi vardir, her 10 senede dort kez sampiyon olmamiz lazim zaten, ona mi sevineyim? Hos muhterem geleli beri bizim rakam henuz kaz yumurtasi seklinde bir sifir ama olmasa ne olur.
Alicim bu ülkede sabah akşam şampiyoınluk arzusuyla yanıp tutuşanlar var..Ellerinden gelse on yılda değil,elli yılda şampiyonluk vermek istemezler,ne diorsun.. :D
Benim neyin ozlemi icinde oldugum cok acik, biz ne zaman GSli olarak bes alti macta aut olmanin ozlemcisi olduk Hasancigim? Hafizaniz sizi yaniltiyor, bu takim 2000de UEFA kazandi, 2001de CL'de ceyrek final oynadi, sonra bu zat baskan oldu. Ben onlarin ozlemi icindeyim. Siz degil misiniz?
Ben de aynı özlem içindeyim ama o başarılar için nerdeyse 15 yıl hazırlık gerekti..Her yeri sorun dolu futbolda başarılar kolay gelmiyor,gelenler de kolayca korunamıyor..Onca başarının sonunda,yüz kusur milyon dolar borç ve yarısından fazlası kiralık bir takım devralan başkan da napsın? Güvenip her yetkiyi verdi Fatih Terim'e..Suçsa adı geçenlerin hepsi en azından ortak olmalı bugünkü duruma..
Oy satmaktan kastim yanlis anlasilmis. Hayatta hersey parayla satilmiyor :wink:
Bunun cevabını zaman verir Ali bey,umarım forumun hafizası sağlamdır.. :D

Fatih Mutlu
Posts: 625
Joined: Tue Oct 22, 2002 11:57 pm

Post by Fatih Mutlu »

Fatih Mutlu wrote: denizlinin ofsayt gerekcesiyle sayilmayan bir golu var, ki ofsayt degil.
pozisyonu tekrar izledikten sonra bu yorumumu geri alma ihtiyaci hissettim. tv goruntusu insani cok yaniltiyor. denizli, sahayi cok guzel acik-koyu renklerle parsellemis. top ayaktan ciktigi anda, song (son adam) iki rengi birlestiren cizginin tam ustunde. denizlili oyuncu ise o cizginin bir adim ilerisinde. tek anlasilmayan sey, song'un tek bacagi biraz geride oldugundan karar vermeyi guclestiriyor.

Ufuk Sezekkaplan
Posts: 1333
Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am

Post by Ufuk Sezekkaplan »

Ozan Ersoy wrote:Hala bana Gerets iyi hoca diye vaaz verin arkadaslar.....

Peeessssssssssssssssssss...

Bu iyi hocaysa, ben hayatimda hoca gormedim.
Ozan Ersoy wrote: Bu Gerets de ayri bir vaka. Numunelik numunelik... Icinizden cikip da biz bu adamla Avrupa'da tur atlayabiliriz diyebilen var mi? Biz mi dedik, Hagi'yi yollayin, Gerets'i getirin diye... Kim buldu, nereden buldu, Almanya'nin Wohlburg'larindan falan, onun da aklina sasayim.... Ozan Ersoy
Can Baysan wrote: Gazete ve forum sayfalarında sıkça yazılıp çizildiği üzere Gerets -alışkanlığı olsa gerek- bu maça da akıl almaz taktiksel ve stratejik hatalarla başladı. Sol kanada Kabze'yi, sağ kanada Necati'yi, aralarına Saşa İliç'i koyup, üçünün önüne Hakan Şükür'ü "santrfor" olarak serpiştirmenin ne derece akıl işi olmadığını Gerets'in farketmesi için koca ilk devrenin ziyan olması mı gerekiyordu? Santrfor olarak yerleştirilen Hakan Şükür ise akıllara seza bir özgüven bunalımı yaşıyor.
Gerets hakkinda benim dusuncelerim, ustte alinti yaptigim goruslerle taban tabana zit; ben Gerets'in cok basarili bir hoca oldugunu dusunuyorum. Bunun icin biraz genis olcekli bakmak yeterli.

3 sezon once FT takimin basina geldiginde, mali kriz bu kadar dile getirilmiyordu, bizzat hocanin eline istedigi kadroyu kurmasi imkani verilmisti. Terim o kosullarda hem kaiteli yabancilar getirecek hem de gencleri bularak zaten sampiyon olmus kadroyu ileriye tasiyacakti. Sonunu biliyoruz, Terim 1,5 sezon sonunda bir enkaz devretti. Ona her yetkiyi ve imkani vermis bir yonetime ragmen.

Bu forumlarda surekli yonetime elestiri getirirken, sampiyon olmus, CL'de ceyrek final oynamis, Istanbul'da Real Madrid'e 3 atmis bir kadronun 1,5 yil icinde nasil heder edildigini de bir hatirlamakta fayda var. Benim hatirladigim, Reinhard Saftig zamanindan bu yana gecen 11-12 sezon icinde sampiyonluk mucadelesinde adi gecmeyen 2 donemimizden biriydi bu donem. Son 20 yila yayarsak da bir kere Denizli doneminde, bir kere de Sigi Held doneminde bu kadar erken koptuk sampiyonluktan. Bunu Terim'i elestirmek icin degil, bir durum tespiti icin yazmak istedim. Terim gorevi sezon sonuna dogru biraktiginde, takimdan kacmis 30 oyuncu, geri gelen eskiler, yasli kadro ve artik adı konmus bir mali zaafiyet vardi.

Herkesin, Hagi'nin asker arkadaslari olarak hatirladigi Hakan Sukur, Hakan Unsal, Arif Erdem unutulmasin ki Terim zamaninda geri dondu. Terim'in bu 2,5 yillik donemde yarattigi tek genc yetenek Sabri, tek ciddi transfer basarisi da Necati oldu.

Hagi donemi de cok tartisildi, Hagi'nin sinirli, dengesiz, yonetici niteligi olmayan bir yani hep vurgulandi. Bu donemde Hagi eski takim arkadaslarina sahip cikti ise de kadro acisindan ona yoneltilen tum suclamalarin musebbibi aslinda o degildi. Mesela, Petre'yi, Bratu'yu GS'ya getiren Hagi degildi, Tamas'i da o getirmemisti.

Hagi'nin sansi olarak gosterilen Ribery gecen sene ilk yarinin sonunda gelip, ancak 2.yarida katki sagladi, en onemli katkisi ise ligde degil, kupa finalinde oldu. Ama bir yeni hoca icin kritik donem, ilk 6 haftadir. İlk hafta hem de malul bir takimi ayakta tutmak zordur. Nitekim BJK, yeni yonetimi, cok ciddi transferleri ile (Del Bosque, Carew,Juanfran) ilk 6 haftada coktu ve belini dogrulatamadi. Aynı plak gecen sene Riza Calimbay icinde caldi, yine parlak transferler ve ilk 6 haftada istirahat.

Hagi ise ilk haftalarda cok rasyonel kararlarla badireyi atlatti. Song ve Tomas'i gobege oturtmasi, sezonun ilerleyen haftalarinda Ugur'u ve Hasan Kabze'yi kazanmasi, bugun kadroda yer alan bircok genc oyuncuyu o donemde gundeme getirmesi onun basarisidir.

Gerets de sancili bir donemde geldi. Gerets Almanya'nin Wohlburg'larindan falan gelmedi. Geldigi takimlar ve elde ettikleri o kadar kucumsenecek duzeyde degil (Lierse 37 yil sonra sampiyonluk; Brugge 1 Lig sampiyonlugu, PSV 2 yil ustuste lig sampiyonlugu + Kaiserslautern ve sonra Wolfsburg).

Diger yandan bu seen Gerets'in performansina bakarsak, topladigi puan acisindan da kadro yonetimi acisindan da basarili oldugunu gormeliyiz. Ergun'un veya Hakan'in oynayip oynamamasi bir olcu degil. Bu sene ilkkez kadroya girenlere bakarsak Ferhat, Aydin, Mehmet, Aykut; gecen senenin kovulmuslarindan elde ettikleri Umit Karan, Volkan, Saidou.

Genel anlamda Galatasaray'in oyun plani ve duzeni de beni mutlu ediyor, elinizde hucumcu varsa, hucum oynarsiniz; Fener ile arayi kapatmak icin risk almak zorundasiniz. "Falanca macta filani niye yedek koydu da Hakan'i ilk 11'de baslatti" replikleri Turgay Seren tarzinin mimarisi. Bu forumda yazan 10 kisiden 5'i Hakan Sukur'un direkt oynamasini savunursa, kalan 5'i de belki kadroda gormek istemez. O yuzden bu kararlari Gerets'in vermesi gerekiyor.

Gerets'in bu anlamda taktik hatalari elbette var, oyuncu degisikliklerini ivedi yapmiyor; ama kim yapiyor ki, Daum da ayni sebeple elestiriliyor, Hagi de oyleydi. Isvicre ilk milli macinda Terim'in neden elestitrildigini de hatirlayin.

Ben bu bombok mali yapi icinde kaliteli oyuncu alamayan, elindeki oyunculari da idmani protesto eden, stadi cokmus, taraftari en onemli macini sabote eden, yonetimi birbirine girmis bir camia icin sadece ve sadece Teknik Kadroyu takdir ediyorum. Hala yikilmadiysak ve ayaktaysak once Gul Baba'nin sonra da teknik kadronun yuzu suyu hurmetine bir sukredelim. Amin.

Hasan Utku
Posts: 309
Joined: Mon Dec 23, 2002 12:48 am

Post by Hasan Utku »

Ufuk Sezekkaplan wrote: Ben bu bombok mali yapi icinde kaliteli oyuncu alamayan, elindeki oyunculari da idmani protesto eden, stadi cokmus, taraftari en onemli macini sabote eden, yonetimi birbirine girmis bir camia icin sadece ve sadece Teknik Kadroyu takdir ediyorum. Hala yikilmadiysak ve ayaktaysak once Gul Baba'nin sonra da teknik kadronun yuzu suyu hurmetine bir sukredelim. Amin.
Yazının en çok burasını sevdim. :)

Gerets'i savunma kısmına katılmıyorum tabi,ama bizi bu kadar olumsuzluk arasında bir şeylerin koruduğu kesin..

Ama üzgünüm ki,ilerki maçlarda rakibimiz kendi kendine bir zarar vermedikçe sonunda bizi koruyanın da çaresiz kalacağı ihtimali yüksek gözüküyor..

Anılanların dışında bunun da en son müessibi,sezon sonuna gelinmesine rağmen hala doğru düzen ve ideal bir kadro kuramamış olan Gerets olacak maalesef..

Az tarafsız bakınca görünen gidişat böyle..

Tolga Girici
Posts: 2806
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:07 pm
Location: Ankara - Yas:29
Contact:

Post by Tolga Girici »

Bir teknik direktoru degerlendirmek icin asagidaki kistaslara bakmak lazim. Ellerindeki kadroyu iyi degerlendiren ve onlardan maksimum verimi saglayan hocalar genelde bu 4 kistasta da iyi olan hocalar oluyor.


1 - Antrenman disiplini ve kamp disiplini, futbolcularin calistirilmasi
Antrenman haberlerinden gordugumuz kadariyla Gerets sezon basinda kondusyona buyuk onem verdi. OYnattigi hizli futbol icin bunu yapmasi gerekiyordu. Bunun sonucu mu bilmiyorum ama antrenman sakatliklari bu sene cok artti. Yine de bu Gerets'in kendi antrenman tarzidir, kendi tercihidir. Bir de bu sene yemek saatlerinde ayni anda yemege oturmak gibi disiplin kurallarina daha onem verildi, hatta Song ile Gerets'in kavgasi bu yuzden olmustu. Hagi zamaninda buna dikkat edilmiyordu. Herkes istedigi zaman gelip yiyordu kamplarda. Bu da Hagi'nin tercihidir. Ama takim disiplini ve ruhu icin beraber hareket etme onemli. Belki de Hagi kadroda eski arkadaslari oldugu icin o disiplini kuramadi.

2 - Futbolcu motivasyonu, insan kaynaklari idaresi
Gerets'in en iyi oldugu nokta butun oyunculara esit mesafede olmaya calisip on yargisiz bir sekilde hepsini oynatmak istemesi. Bunun sonucunda da rekor sayida oyuncunun ortak emeginin oldugu bir sampiyonluk mucadelesi izliyoruz. Zaman zaman taraftarin da buyuk ikilemde kaldigi ve tartisma yaratan "forvette kim oynayacak" sorununa elinden geldigi kadar adil bir cozum bulmaya calisiyor. Isinin kolay olmadigini bilmek lazim. Onun disinda takimda cok sakatliklar, cezalar olmasina ragmen belli bir sablon var ve yerlerine oynayan oyuncular da buyuk bir hirs ve motivasyon ile gorevlerini yapmaya calisiyorlar. Son 3 haftadir sonradan girenlerin gol atmasi da bunun gostergesi. isin ilginc tarafi sakatliklar cogu zaman Gerets'e yardimci oldu. Bu sayede takima giren altyapi oyunculari bu sene epey tecrube kazandi.

Hagi icin ise olumlu konusmak imkansiz. Genc bir hoca oldugu icin ve kendi asosyal yapisi nedeniyle eski arkadaslarini korudu, bazi oyuncularla ise konusmadi bile. Bunun sonucu Umit Karan, Volkan, Saidou, Hakan Yakin gibi isimler harcandi. hasan sas kotu oldugunu bile bile cok iyi oynayan Ribery'nin yerine oyuna alindi ve bu hem onun icin hem de takim icin kotu oldu. Hagi elestirildikce inat etti ayni hatalarda.

3 - Yonetimle, medyayla ve taraftarla iliskiler
Bu konuda da Hagi tam bir facia ve Gerets de ona gore oldukca basarili. Hagi'nin durduk yerde yonetime laf sokmasi, esyalarini kaybedince kendini de kaybetmesi her seyi berbat ediyordu. Yanindaki Turkce bilmeyen tercumani ile birlikte basin toplantilarinda epey negatif enerji yayiyorlardi. En azindan bu sene roportajlarda Gerets-Erdal Keser ikilisi izleyen GSlilara pozitif enerji veriyorlar.

4 - Sezon genelinde, rakip takimlara gore ve oyunun gidisatina gore kurulan taktik ve dizilis.
Bu noktada iki hocanin da olumlu yonleri var. Acikcasi ben ustteki ozellikleri bu kadar kotu olmasa hagi'nin oynattigi oyunu tercih ederim. Cunku saglam bir defans kurmustu ve takim one gectikten sonra bu avantaji kolay kolay kaybetmiyordu. Bir tek gol atmasi biraz zor oluyordu ama eger Umit Karan'a, Hakan Yakin'a sans verilseydi o konuda da daha az sikinti cekilirdi.

gerets ise oynattigi hizli ve yerden futbolla takimin uzerindeki olu topragini atti. gerets sansli deniyor ama son dakika gollerindeki artisin sebebi de bu ofansif futbol + kondusyon.

Gerets ilk 11lerde hata yapiyor ama sonradan hatasini gorup bir sekilde duzeltiyor. Kadrodaki herkes formda oldugu icin maci bir sekilde ceviriyor.

Sonuc olarak ilk 3 maddede Gerets, son maddede de Hagi daha iyi. Ama toplamda Gerets'i tercih ederim. Tabi ki Ozan Abi'nin onerdigi Koeman ikisinden de iyi olabilirdi.

Alpay Dedeoglu
Posts: 1923
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:14 pm

Gerets

Post by Alpay Dedeoglu »

Gerets'e gelirmisin dediler , o da tamam dedi bana
Türkiye ligi kasetlerini yollayin.
Gordu ki lig maclari icin hucum oynayanlar oyle yada
boyle puan kazaniyor. GS'ye bakti, gol vurusu sikintisi var,
ama forvet hucum varyasyonlarini ve taktiklerini biliyor.
O zaman cok pozisyon elde etmeli. Onun icin rakipm yari sahada olmali.
Geriye bakti Mondi-Tomas-Song var. Ee bu adamlarda saglam.
Orta sahadan az yardim gelse ve kontra yeseler bile
Turkiyenin alt yapisi eksik forvetlerinden cok gol yemezler.
Bir de bakti Haginin gecen yil kabiz futboldan oturu Anadolu takimlarina kaybettigi puanlara. Tamam dedi, gencleride ilave ederim, bol rotasyon yaparim, hucum oynarim, Turkun asagilik kompleksi var, buyuk takimlar
son gucleriyle hucum oynayinca karsi taraf tirsiyor ve yeniliyor.
Bu Avrupa Kupalari ve derbiler icin dogru olmayabilir ama Lig icin gecerli bir taktik. Ayrica tribunler doluyor. Tek problem Gerets'e artikgec ogreniyor ve gec mudahale ediyor.

Birazda futbolfelsefesine deginecegim. Turk Takimlarinin basari sablonu belli. Geriyi yabancilara emanet et (Mumkunse cok tecrubeli Italyada /Ispanyada oynamis tandem savunma, yanina cok seri yerli yabanci bir oyuncu, geriye de kariyerli Latin kaleci). Cok iyi bir onlibero.
FB israrla Brezilyali ve Afrikali cok kosan , fizik gucu saglam birini koyarken, GS'de bu secim degisiyor. Digerleri surekli ileriyi forse eden fakat pres yapan kucuk adamlar. Forvet arkasi bir futbol cambazi.
Ileride bir target striker , yaninda komple bir forvet.

Turk takimi saldirirarak oynar. Romanya gibi ufak bir ulke savunarak kazanir, Turk seyircisi ve futbolcusu ise kavga ederek saldirmayi sever.
Zamaninda kulturlerin is davranislarina etkilerini incelemis bir olarak diyebilirim ki, Lucescu ve Haginin cok ogrenmeli, efektif, haddini bilen ve kisir futbolu yerine, Terimin ve Geretsin inisli cikisli hucum futbolu, bol presli her zaman daha basarili olur, en azindan sevilir. Cunku Turkun karakterine uyan budur. Eldeki mal neyse, anlayisin da ona uygun olmali.
NO ADNANS, NO CRY !!

Ufuk Sezekkaplan
Posts: 1333
Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am

Re: Gerets

Post by Ufuk Sezekkaplan »

Alpay Dedeoglu wrote:Zamaninda kulturlerin is davranislarina etkilerini incelemis bir olarak diyebilirim ki, Lucescu ve Haginin cok ogrenmeli, efektif, haddini bilen ve kisir futbolu yerine, Terimin ve Geretsin inisli cikisli hucum futbolu, bol presli her zaman daha basarili olur, en azindan sevilir. Cunku Turkun karakterine uyan budur. Eldeki mal neyse, anlayisin da ona uygun olmali.
,

Kesinkes dogru. Sunu da ilave etmek isterim, bizim ulkede futbol altyapisi Brezilya gibi sokakta sekilleniyor. Bizde Almanya gibi futbol okulu ve temel egitim yok (futbol okullari var da futbolcular sokak ekoluna bagli). Bu da yaratici futbolcu tipi acisindan biz zengin kiliyor. Bunun bir ornegi Tugay'dir, GS'de iken yaratici ve savunmasiz bir adamdi, Ingiltere'ye gitti savunma ogrendi, futbolu gelisti.

Almanya'da Beckenbauer'in, futbol okullarina "yaraticiligi kisitladigi ve zeki, yaratici oyunucuyu korelttigi yolunda" cok ciddi elestirileri var. Bu anlamda Turkiye aslinda buyuk bir kaynak. Ozellikle okuma imkani bulamayan bircok yetenek gelecegini dogrudan futbola yatirabiliyor.

Bu tablonun dogal sonucu da fundementali olmayan, idmani, kosmayi pek sevmeyen, disiplini yetersiz ama cok zeki ve yaratici futbolcu profilleridir. Bu tip futbolcular da savunmayi degil, hucumu bilirler. O yuzden de Turkiye ligi olceginde hucum oynayan kazanir. Daum da bunu biliyor zaten, yoksa buyuk hoca oldugundan degil.

Avrupa'da ise savunma ve fundemental zaafini, cok kosarak kapatabiliriz. Belki alt yapilar bu eksikligin giderilmesinde rol oynayabilirler. 2000'de GS cok kostugu (Emre, Okan, Suat, Hakan Sukur), cok yaratici oyunculari oldugu (Hagi, Hasan Sas, Emre) ve defansinin beyninde alt yapisi olan disiplinli bir yabancisi oldugu icin basarili olmustu (Popescu).

Bu anlamda ben Gerets'i ve Daum'u rasyonel adamlar olarak goruyorum. Tabii isteyen pragmatik de diyebilir.

Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Valla boyle bir milletin karakter analizi yapip "bize bu futbol uyar" a kadar getirebildin ya Alpay helal olsun diyorum sana :). Bize futbolu ogreten Derwall'in, 20 yas ortalamayla bir senede sampiyon olan Feldkamp'in ekolleri olan Alman futbolu da mi bizim karakterimize uyuyordu?

Bence Turk'lerin en sevmedigi sey "yenilmektir" derim ben de... Boyle Tromso'lere yenilmek, Yunanistan takimlarina yenilmek, Turkleri asagilayan Ingiliz'lere yenilmek bizim icin kahredici bir seydir. Hadi bakalim bunun analizini yapalim... ??? Ne oldu, tavuk yumurta oldu galiba..

Genellemeyi birakin, Turk karakterini falan, GS'in kazanmaya ihtiyaci var. Offside bir golle Barcelona'ya elendigimizden beri GS'in Avrupa'da kaybettigi parayi, prestiji hesaplayin arkadaslar. Seneye on elemede elendigimizde, ne kadar daha cok iceri girecegimizi, ne kadar cok para kaybedecegimiz hesaplayin.. Hepinize kosede tek ayak uzerinde durma cezasi verecegim o zaman. :) Ama edilecek laflari biliyorum. Bu takim artik kotu, yildiza ihtiyac var, oyun kurucu yok, orta yapan eleman yok, kaleci kotu falan filan... Ama 4 sene once yepyeni kurulan takimla, Fleurquin, iki macta bir sakat olan Perez merez, sol ayagini yeni kullanmasini ogrenmis Victoria'larla, kazanilan maclari unutmus olacaksiniz.

Ayrica "Gerets kasetleri izledi, bakti eksigi gordu, takimi ona gore kurdu sonra da bu futbolu oynatiyor" savina da kesinlikle katilamam. Gerets'i PSV zamaninda izleyenler hep boyle futbol oynattigini biliyorlar. Zaten kendi de diyor. Ama sevmediginiz Lucescu'lu GS'in ASY'de Gerets'li PSV'yi eze eze yendigini hatirliyorum ben. O gun de mactaydim. Tek pozisyon vermeden, acik oynayan PSV'yi 8-9 pozisyon bularak, tank gibi uzerinden gecerek, darmadagin eden bir GS'di o. Umit Karan gununde olsaydi, en az 5 tane atmistik. Zaten o mac Gerets'in PSV kariyerini bitirdi, adam sonra volfsburgslara kadar dustu.

Ah simdi Koeman olsaydi, neler olurdu onu dusunun lutfen... FB'yi falan umursamayan, UEFA'da yari finale kadar yukselmis bir GS. Alt yapiya, scoutinge Ajax modelini uygulamaya, ogrenmeye calisan GS. Eskileri takimdan kesmis, zorunlu oldugu icin degil, olmasi gereken oldugu icin gencleri oynatan GS... Her mac bicak sirtinda gitmeyen, mucadele eden, az gol yiyen, rakipleri ezen GS...

Ozan Ersoy

Mustafa Dogan
Posts: 517
Joined: Wed Dec 15, 2004 11:27 pm
Location: istanbul

Post by Mustafa Dogan »

Kimse maç izlemiyorya salla sen! O maçta bile GS kimseyi ezmedi, Hasanın Sergenin insanüstü gayreti ve PSV'nin üzerine gelmesinden faydalanıp kontralardan pozisyon buldu, öyle eze meze değil. O maçtan 3 gün sonra neler olduğunu hatırlıyor musun? Tek ayak üstünde cevap ver bakiiim! Lucesculu GS'nin rakibini ezdiği çok azdır ama ezildiği çoktur. Kaç ay deplasmanda maç kazanamadığımızı hatırlayan var mı? Ligler çok zordu o zamanlar dimi? Tabi tabi..

Lucescu perezlerle çerezleri takıma toplarken altyapıyla ilgili kılını kıpırdattı mı? Yoksa daha sonra bir süre fenere TD'lik yapan altyapı sorumlumuzu kovdurdu mu? Bunuda amuda kalkıp cevaplarsın artık
Ozan Ersoy wrote: Tek pozisyon vermeden, acik oynayan PSV'yi 8-9 pozisyon bularak, tank gibi uzerinden gecerek, darmadagin eden bir GS'di o. Umit Karan gununde olsaydi, en az 5 tane atmistik. Zaten o mac Gerets'in PSV kariyerini bitirdi, adam sonra volfsburgslara kadar dustu.

Ozan Ersoy
Meczup

Tolga Girici
Posts: 2806
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:07 pm
Location: Ankara - Yas:29
Contact:

Post by Tolga Girici »

Mustafa Dogan wrote:Kimse maç izlemiyorya salla sen! O maçta bile GS kimseyi ezmedi, Hasanın Sergenin insanüstü gayreti ve PSV'nin üzerine gelmesinden faydalanıp kontralardan pozisyon buldu, öyle eze meze değil. O maçtan 3 gün sonra neler olduğunu hatırlıyor musun? Tek ayak üstünde cevap ver bakiiim! Lucesculu GS'nin rakibini ezdiği çok azdır ama ezildiği çoktur. Kaç ay deplasmanda maç kazanamadığımızı hatırlayan var mı? Ligler çok zordu o zamanlar dimi? Tabi tabi..

Lucescu perezlerle çerezleri takıma toplarken altyapıyla ilgili kılını kıpırdattı mı? Yoksa daha sonra bir süre fenere TD'lik yapan altyapı sorumlumuzu kovdurdu mu? Bunuda amuda kalkıp cevaplarsın artık
Ozan Ersoy wrote: Tek pozisyon vermeden, acik oynayan PSV'yi 8-9 pozisyon bularak, tank gibi uzerinden gecerek, darmadagin eden bir GS'di o. Umit Karan gununde olsaydi, en az 5 tane atmistik. Zaten o mac Gerets'in PSV kariyerini bitirdi, adam sonra volfsburgslara kadar dustu.

Ozan Ersoy
Perezlerle, cerezlerle takimi dolduran, veya doldurmak zorunda kalan yonetimdi aslinda. Ama Lucescu'nun calistirdigi takimlara uzun vadeli planlarla hicbir zaman gelmedigini biliyoruz. O yuzden de altyapiya onem vermiyor. Takimi o sene bir sekilde basarili yapmayi amacliyor, daha fazlasi yok. O yuzden de ardinda enkaz birakiyor. Iki senede Galatasaray'i oyuna hakim olamayan, pasif bir takim haline getirdi. Ikinci senelerini hep hakemlere, basina aglamakla geciriyor. Onun yerine gelen Fatih Terim de bunun tam tersini yapmaya calisinca zaten cuvalladi.

Ama oynattigi futbol avrupa kupalarinda gerets'in oynattigindan daha gecerli. Lucescu biraz uc bir ornek. Ben Hagi'nin oynattigi futbolu begeniyordum acikcasi. Hem o genclere de onem veriyordu. Ama ustte anlattigim problemleri duzelecek gibi degil.

Aslinda once su soruyu cevaplamak lazim. Bu sene sampiyon olursak Gerets takimin basinda kalmali mi? Sampiyon olamazsak kalmali mi?

Bence iki durumda da kalmali.

Hasan Utku
Posts: 309
Joined: Mon Dec 23, 2002 12:48 am

Post by Hasan Utku »

Bir iki istisna hariç, ülkede na kadar yabancı futbolcu ve teknik adam varsa tez elden kovmak lazım..Zira paradan puldan başka düşünceleri olduğunu sanmıyorum..

Bize gerekli olan,futbolda gerçekten isim olmuş,Derwall,Anelka,Hagi gibi markalarla,Popescu gibi futbolu öğretici isimleri futbolumuzda barındırabilmek..

Ama Anelka gibi markadan istifade ederken,onun kafasını estiği şekilde davranmasını da engellemek..

Zor iş tabi,bizi kasar,hele tümden yabancı hayranlığı benliğimizi sarmışken..Galatasaray'la bir kez eğrisi doğrusuna geldi işte,ama sonrasını gördükçe ona da pişman olası geliyor insanın..

Ufuk Sezekkaplan
Posts: 1333
Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am

Post by Ufuk Sezekkaplan »

Ozan Ersoy wrote:Bize futbolu ogreten Derwall'in, 20 yas ortalamayla bir senede sampiyon olan Feldkamp'in ekolleri olan Alman futbolu da mi bizim karakterimize uyuyordu?Ozan Ersoy
Bence uyuyordu. Derwall - Denizli döneminde de ayni formul gecerliydi. Acayip kosan bir orta saha (Muhammed, Ugur Tutuneker), kosmayan ama yaratici futbolcular (Prekazi, Six, Tanju ve bazen cingen Arif), defansta yonetici Erhan Onal. Why not ?

Post Reply