EURO 2008: Turkiye-Yunanistan 0-1

Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.

Moderator: Staff

Ercan Arslan
Posts: 368
Joined: Sun Jul 29, 2007 5:46 pm

Post by Ercan Arslan »

Görkem KIRGIZ wrote:Sevgli Salih,

Bu mükemmel yazı için teşekkürler. Forumda uzun süreden beri okuduğum en güzel yazı.
Sevgili Salih bende Terim'in icinden gectigi donemi cok iyi anlattigin icin sana tebriklerimi yolluyorum..

Ozgur Huseyinoglu
Posts: 2313
Joined: Thu Oct 24, 2002 2:35 am
Location: Falls Church, VA, USA

Post by Ozgur Huseyinoglu »

Fikir alisverisine cesni olsun: Terim'in niyeti (benim anladigim, daha once de yazmistim) Milli Takim'i finallere goturup, orda da iyi bir sonucla cikarip, Avrupa'da kalburustu takimlardan birine gitmek 2008 sonrasi, sizler de duymussunuzdur belki benzer yonde ifadelerini. Sevgili Salih'in dedigi hesap, o tip takimlardaki oyunculari "severim de doverim de, babalariyim" mantigi ile yonetemeyecegini anlamistir herhalde, bu sefer neler planlamiyor bilemiyorum ama, kendisi de Milli Takim'da uzun yillar durmak istiyor degil yani...
Özgür

Ozgur Huseyinoglu
Posts: 2313
Joined: Thu Oct 24, 2002 2:35 am
Location: Falls Church, VA, USA

Post by Ozgur Huseyinoglu »

Ozgur Huseyinoglu wrote:
Tolga Girici wrote:Yedigimiz komik gol: http://www.youtube.com/watch?v=-glA04Rz1gg

Topuz sonunda iceri ortalayabildi ve UMit affetmedi, cok guzel kesme yapti kafayla ucak koseye gol 1-1. BU golleri Turkiye'de atabilen iki adam var zaten F Tekke ve Umit.
Bir ise yarayacak mi isin sonunda bilmiyorum ama, bu da attigimiz gol:

http://www.youtube.com/watch?v=-A5ojOZiTa0

(EDIT: Tebrikler bu arada Tolgacigim (Dr. Girici mi desek ya da?! ;) ). Bu diyarlardan gitmeden, cok fazla kesisemedigimizden yana yazik ettik. Ankara'da bulusuruz belki! Bak TR'ye gidip forumdan iyice elini ayagini cekenlere (kendisi bilir) katilma. Ilk etapta yerlesme/duzenini kurma dertleri atlatildiktan sonra bekliyoruz yine)

EDIT'lerimden devam edeyim, hazir kimse eklememisken: "Grupta Norvec, Yunanistan ve Biz favoriyiz, Bosna da bunlarin kaderini etkileyecek takim" derken, bizim kaderimizi Malta ve Moldova (Macaristan bile degil) belirleyecek gibi, hayirlisi bakalim...:(
Forumda bulunsun (Netekim Tolga'nin ve benim verdigim gol video linklerini maclarin yayin hakkini alan SportFive sansurletmis YouTube'a): Macin ozet goruntuleri, UEFA.com'un beles olarak verdigi videolarda da var:
Web Browser: http://video.uefa.com/video/competition ... popup.html
Media Player: http://video.uefa.com/multimediafiles/f ... 603187.asx
Özgür

Deniz Selman
Posts: 483
Joined: Wed Oct 23, 2002 7:09 pm
Location: Philadelphia, PA

Post by Deniz Selman »

Beni her zaman en cok rahatsiz eden sey Terim'in hedeflerinin olmasi gerektiginden biraz uzak olmasi. Teknik direktor'un hedefleri takiminin basarisiyla ilgili olmalidir (lig ise sampiyon olmak, kupalarda tur atlamak, milli takim olunca elemeleri gecmek, neyse), ve disardakilerin dediklerine onem vermeden bu hedef'e dogru yurumesi lazim. Ornek Rehhagel. Ornek Feldkamp. Disardakiler ne derse desin gulumseyip bos veriyor, kendisinin daha iyi bildigini biliyor (ve buna guveniyor) ve bildigini (genelde dogrusunu) yapiyor.

Terim'de bu ayni guven olsa, ayni sekilde davranir. "Terim kadar kendine guvenen biri yok, hatta fazla guveniyor ondan hata yapiyor" diyenler olabilir, ama ben gercek oz guven'den bahsediyorum, basin toplantisinda sov olsun diye machoism gosterilerinden degil. Elestirileri fazlasiyla dinleyen, bunlari kisisel atak olarak gorup sinirlenen, gereksiz yerde takimini geren Terim'in kaynagi guven eksikligi.

Terim'in kendisiyle ve basinla yuruttugu bu savas'in bir yan etkisi onemli maclarda olmadik adamlari ilk 11'e koymasi. Kendisi biliyorki en iyi adam olmaya bilir, ama yaptigi tutarsa hem kazanip hem "ben sizin dediginizin tersini yaptim ve kazandim" diyebilicek ya, iste bu motivasyon oluyor kendisine--halbuki TEK motivasyonu maci kazanmak olmali, kim ne derse desin, %100 standard kadroyla ciksada surpriz kadroyla ciksada ayni derecede sevinmesi lazim, ama Terim maalesef ayni derecede sevinemiyor ve her macta degilse bile zaman zaman artistlik yapmaya devam ediyor.

daha cok var ama aklima gelen artistliklerden...
Bruno Quadros (99-00 Milan deplasmani)
Mehmet Polat (02-03 Brugge deplasmani)
Gabriel Tamas (03-04 AOS'daki Sociedad maci)
Selcuk Inan (cumartesi gunku Moldova deplasmani)

Bu arada (ve bu olaya bagimli olarak) "B" plani kullanarak kazandigimiz maclar cok Terim'in bu defaki milli takim macerasinda (Danimarka maci, Ukrayna deplasmani, Arnavutluk deplasmani, 2-2 biten Norvec maci, son Macaristan maci hepsi degisiklikler sonrasi takimin duzelmesinden sonra gelen gollerle kazanildi veya berabere kalindi.) Ama "B" plani icin oyuncu degisikligi lazim...Hakan Arikan sakatlaninca Selcuk Inan hatasi tek degil iki zorumlu degisikligine donuyor, tabii...kendi sansini kendin yaratmak buna denir, futbol tanrilari sanki "madem oyuncu degisikliklerine deger vermiyorsun Selcuk Inan'la basliyorsun ben bir tanesini senden alacaz" diyor.

Sonucta EURO 2008'e gitme sansimiz ilk defa %50'den maalesef daha az su an. O cok iyi baslangictan sonra gidemezsek cok cok yazik olur...

Deniz

Ozan Kaya
Posts: 535
Joined: Wed Sep 08, 2004 10:56 pm
Location: San Diego, CA

Post by Ozan Kaya »

Görkem KIRGIZ wrote:Sevgli Salih,

Bu mükemmel yazı için teşekkürler. Forumda uzun süreden beri okuduğum en güzel yazı.
Katiliyorum. Arsivlik yazi.
:D

Fatih Mutlu
Posts: 625
Joined: Tue Oct 22, 2002 11:57 pm

Post by Fatih Mutlu »

su 'terim'in gazdan baska bildigi bisey yok' klisesi de soylene soylene inanilan yalanlardan biri oldu. terim bir motivasyon ustasi mi(ydi), evet. ama kendi agzindan bizzat duydugum uzere, bu is futbol, basari oyle sadece 'yuru kocum, aslansin sen, kessen acimaz seni' gazlariyla elde edilecek kadar ucuz degil.

peki terim iyi bir taktisyen mi? belki. belki de degil ama hep yeni seyler denedigi kesin. milli takima bu gelisinin basinda 2-2-2-2-2 gibi bir sistem denemisti. klasik anlamda sag ve sol bek kavramini orta sahanin kanatlariyla donusumlu isletmeyi hedefleyen bir plandi bu. 2 stoperin yanlarinda, biraz da onlerinde oynayacak bu iki beki esas mevkisi orta saha olan oyunculardan seciyordu. sonra on liberosuz oynamayi denedi. gobegi emre-hamit gibi oyunun iki yonunu de oynayabilecek isimlere emanet etti. tum bu taktiksel degisikliklere baktigimizda, 'terim gazdan baska bisey bilmiyor' laflari cok havada kaliyor.

terim'in uygulamaya calistigi bu iki model de aslinda taktiksel anlamda cok onemli ve belki de futbolun gelecegi olmaya aday modeller. nitekim bugun kalli'nin de, aynisi olmasa bile benzer modelleri denedigini goruyoruz. hucuma cikan bekler, kanatlarda oyunun iki oyununu de oynayabilen oyuncular, hep terim'in dusunceleriyle ayni eksende.

ancak terim'in en buyuk hatalarindan birisi bu modellerde israrci olmamasi. bu tip degisiklikler, alelade tek forvet-cift forvet, cift on libero-tek on libero gibi degisiklikler degil ki onlar da bile bir takimin adapte olabilmesi icin birkac mac ustuste israrci olmasi gerekir. ama terim, bir mac oyle bir mac boyle oynayabilecegini dusundu-dusunuyor. her mac ayri bir taktik, her mac ayri bir anlayis.

benzer bir hata da oyuncu secimlerinde. on kusur mac oynadi terimle milli takim. ama biz hala soyle yerleri belli uc dort oyuncu bile sayamiyoruz. takimin degil omurgasi, omurilik sogani bile yok. her mac sapkadan yeni bir tavsan cikiyor. neredeyse sezonun ucte biri gecildi, daha kulubunde tek maca cikmamis adam moldova macinda kurtarici olarak oyuna giriyor, bir volkan yaman, iki mac oynuyor ucuncuyu goremeden yedege dusuyor; onun yerinde sabri oynuyor. orta saha tam bir curcuna. iki mac ust uste ayni oyuncularla cikmamisizdir. arda, gokdeniz, tuncay, nihat, mehmet, hamit, sabri, huseyin, emre, aurelio, yildiray, ayhan,... aurelio disinda ayni adamin ayni yerde iki mac ust uste oynadigi yok neredeyse. o zaman bu kadro nasil bir takim olacak? bunlar nasil birbirlerine alisacaklar? zaten bir kulup takimi olmadigi icin cok fazla mac oynama sansi yok; hepi topu bir eleme doneminde 10 kadar mac ancak oynuyorlar. ortaya cikan sonuc da curcunadan baska bisey olmuyor haliyle. tum bunlarin uzerine bir de sacma sapan oyuncu secimleri eklenince zaten bastan kaybediyoruz. tumer'in, necati'nin, emre asik'in bu kadroda isi ne? bir ugur ucar (ya da baska bir sag bek), bir mehmet yildiz nereleriyle kus tutmak zorundalar acaba bu kadroya girebilmek icin? hani kadro istikrari saglamak icin bu tercihleri yapiyor diyecegim ama ortada bir kadro istikrari da yok ki.

terim'in kafasi cok karisik. yapmasi gereken, elindeki oyuncu potansiyeline gore en optimum sistemi belirleyip, bu modelde israrci olmak, bu modele gore bir kadro olusturmak ve kadro istikrari saglamak(ti). basarili olacaksa boyle olmaliydi. olmazsa da, en azindan inandigi birseyi denemis ama basaramamis olurdu. ama yapamiyor, yapamadi. ne kendine guveniyor, ne sistemine, ne oyuncusuna. simdi basarisiz olursa, ki goreve geldigi gunden bugune gecen zamani degerlendirirsek bence basarisiz, dogru durust hicbirsey yapamadan basarisiz olmus olacak. yani basarisizliklarin en kotusu, en vahimi, en dibi.

Celal Gürcüoglu
Posts: 1439
Joined: Wed Oct 23, 2002 5:43 am
Location: Istanbul

Post by Celal Gürcüoglu »

Türkiye'nin ilk ve tek Avrupa Sampiyonu

Ali Erdogan
Posts: 174
Joined: Wed Aug 08, 2007 9:47 am
Location: Bakirkoy

Post by Ali Erdogan »

Ben artik futbolda "Moldova yi bile yenemezsen" gibi kliselere yer olmadigina inaniyorum.. Inanmakla kalmayip Moldova, Malta, Makedonya, Arnavutluk gibi Avrupa nin alt duzey takimlarina karsi oynamanin hele bir de deplasmanda iseniz Italya, Hollanda, Almanya gibi ust duzey takimlara karsi oynamak kadar, hatta bazen daha da zor oldugunu iddia ediyorum.. Bizim milli takimin orta duzey bir milli takim oldugunu da belirtmekte fayda var..

Canli ornegi milli takimimizin hemen hemen ayni donemlere denk gelen Brezilya maci ve Bosna, Malta macidir.. Dunyanin en iyi takimina karsi Brezilya dan daha iyi oynadigimizi hepberaber gorduk.. Ama diger maclarda ise surunduk resmen.. Neden?.. Cunku mesela Malta nin tek silahi var.. O da mac boyunca kosup, mucadele etmek.. Tekmeye kafa sokmak, cift dalmak, rakibin ozellikle psikolojik zaaflarini degerlendirip etkli adamlarini bir sekilde oyundan dusurmek.. Bizim milli takimda, henuz ust duzey bir takim olmadigi icin, rakibin bu tek silahini alt edecek ne takim ne birey bazinda teknik, taktik, beceri vs vs yeterli degil..

Bir de takimda zaten sinirli olan Hamit, Yildiray, Tumer, Emre hatta Tuncay gibi becerikli ayaklarin sakatlik, ceza ve ya formsuzluk gibi durumlarini ekleyince bu tabloya isimiz daha da zorlasiyor..

Moldova macina donersek, Terim in bir cok hatasi var.. Oyuncu secimlerinde uzun zamandir yanlislar yapiyor.. Kaleci Hakan cok onemli maclarda yaptigi kritik hatalarla takiminin yenilgisinde bas sorumlu oldu.. Volkan ise Serdar sakatlandigindan beri oynadigi maclarda bayagi iyi durumda.. Terim Volkan i en kotu oldugu donemde Yunanistan da koyduydu kaleye, simdi koymadi.. Peki ne olursa olsun bir kaleci "tactan" gol yemeyi nasil basariyor?.. Hakikaten yedigi gol yillarca komedi programlarinda jenerik olacak cinsten..

Boyle aptalca gol yedikten sonra canini disine takmis bir takima karsi oynamak daha da zorlasti.. Terim 5 orta saha ile "oncelikle gol yemeyelim, nasilsa atariz" taktigi macin basinda iflas etti.. Hemen o anda Umit Karan i oyuna almaliydi.. Belki de alacakti, ama Hakan bir de sakatlanarak erken oyuncu degisikligine sebep oldu ve ikincisi icin beklemek gerekti..

Oyuncu tercih yanlislari dedik, acalim.. Bu Ibrahim U. nasil bu takimda oynuyor cok enteresan.. Bilmiyorum antreman performansi nasil?.. Ama ne defansta ne hucumda hicbir sey yapamaz mi milli bir futbolcu..

Ya Gokhan Unal.. Bu adamin GS a alinmasini istiyordum.. O macta gordum ki buyuk hata yapmisim.. Siradan bir futbolcu.. Futbolculugunun siradanligi bir yana mucadele yok, hirs yok, beceriksiz.. Kayseri yoneticileri "milli takimda sans bulsa leblebi gibi gol atar" diyordu Gokhan icin, bos kaleye atsin o da yeter..

Bir de Tuncay dan bahsetmek lazim.. Resmen bitmis.. Mac boyunca hicbir sey yap(a)madi.. Yazik.. Boyle bir adam resmen bitme yolunda.. Ve 90 dk oynuyor..

Bu sartlarda yenilmedigimiz icin dua etmek lazim.. Hala sansimiz devam ediyor.. Yunan ve Norvec macinda alacagimiz 4 puan bizi finallere goturur.. Ki Norvec in Bosna maci cok zor bir mac.. Yani hala avantaj bizde..

"Avr samp na gitsek no olur boyle oynadiktan sonra" dusuncesi son derece yanlis dusuncedir.. Yukarda bahsettigim sebeplerden orada ki performansimiz cok farkli olacaktir.. Bir Italya karsisinda en az onlar kadar sansimiz vardir.. 3 mac icin bile olsa orada olmamaz cok onemlidir.. Ki gidersek, eger bu sekilde sakatlik vs gibi sanssizliklar yasamazsak, basarili olacagimiza inaniyorum.. InsAllah da gidecegiz..
Bir tartışma sırasında, kızdığımız anda gerçek için uğraşmayı bırakır, kendimiz için uğraşmaya başlarız. (Goethe)

Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Ali Erdogan wrote: Ya Gokhan Unal.. Bu adamin GS a alinmasini istiyordum.. O macta gordum ki buyuk hata yapmisim.. Siradan bir futbolcu.. Futbolculugunun siradanligi bir yana mucadele yok, hirs yok, beceriksiz.. Kayseri yoneticileri "milli takimda sans bulsa leblebi gibi gol atar" diyordu Gokhan icin, bos kaleye atsin o da yeter..
Gokhan iyi bir golcu. Turkiye'de Song'un yanindan topla gecip, carprazdan fuze gibi sut cikaran cok az oyuncu var. Sadece gecen haftaki maca degil, son iki senedeki butun GS-Kayseri maclarina bakin, Song'u butun ligde Gokhan kadar zorlayan belki bir Anelka falan olmustur. Gokhan'da sol ayak var, sag ayak var, adam gecme var, hiz var, guc var, ayakta kalabilme var. Golu iyi kokluyor, ceza sahasi icinde seken toplari tamamladigi da cok oluyor. Kayseri gibi hedefi ilk bese girmekten ibaret bir takimda bir kere gol krali oldu, gecen sene uzun sure sakatti, bu sene de Umit Karan ve Mehmet Yildiz'la beraber gol kralliginin en buyuk adayidir.

Gokhan'in eksigi kafa toplari. O boya ragmen iyi degil. Bir de uluslararasi deneyim. Milli takimda kotu gozukmesinin nedeni bu. GS'da olsa bir sene icinde hem GS'a hem milli takima cok faydali olan bir topcu pi$er, hepiniz burada agzi acik izlersiniz. Bir macta asip kesme hatasina dusmeyin.

Yunanistan kalecisi uzaktan sutla kolay gol yiyor. Yarin oynarsa Gokhan'in golu var. Hamit geri geldi, sag bek o oynayacaktir. Mehmet Topuz orta sahaya gececek Gokhan'i beslemeye devam edecektir. Arda da Umit Karan'i gorur. Yarinki macta en buyuk hata Hakan'i oynatmak olur. Yunanistan 1 puan cikarirsa cok sasiririm.

Ozan Ersoy

Ali Gursel
Posts: 2632
Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am

Post by Ali Gursel »

Celal Gürcüoglu wrote:Elbetteki "gaz" olacak olmadan olmuyor zaten :) Ama Terim garip isler yapiyor gazin haricinde. Ferguson ile Mourinho'nun boyle gariplikler yaptigini pek sanmiyorum. Hep bir sapkadan tavsan cikarma istegi var Terim'de. 2. geldigi sene. SIRF Lucescu'nun takimi basarili oldu demesinler diye, takimi A'dan Z'ye degistirdi. Cunku ben Terim'im her halukarda basari getiririm diye dusundu. Terim'in CL karneside cok kotudur bu arada, hatirlatmakta yarar var. Lucescu elindeki limitli kadrosuna ragmen CL'de cok iyi isler yapti. Oynattigi futbolu cok hosuma gitmezdi ama iyi kotu birseyler yapti. Kalli'nin ayrilis nedeni farkli, saglik. Elma ile armut karismis biraz. Samet hoca G.birligi, TS ile TR kupasini almisti yanlis hatirlamiyorsam. Ziya hocada Malatya'yi finale cikarmisti (belki yaniliyorum) birde Avrupa'da bir yerlere getirmisti takimi. Terim'in Fiorentina'yi finale tasidigi gibi.

Terim elinde super bir kadro ile UEFA kupasini aldi. CL'de ikinci turu goremedi bu takimla. Lucescu o takimin onda biri (hemen hemen) ile CL'de ceyrek finale cikardi takimi ve bunu her sene iyi kotu yapti. Kalli'nin basarilarini saniyorum anlatmama gerek yok. Belki abarttim super dedim ama bence cok cok iyi bir hoca Kalli.
Sevgili Celal, ikimiz de düşüncelerimizi yazmışız, fikirlerimi tekrar etmeyeceğim ama bir yanlışlığı düzeltmekte fayda var.

Lucescu Terim'in kadrosunun onda biri ile CL'de çeyrek final oynamadı. Lucescu Terim'in kadrosunu aldı, buradan Hakan çıktı yerine Jardel alındı, en azından bonservis bedelleri düşünüldüğünde bu ciddi bir ilerlemeydi, yani kadro takviye edildi ve GS CL'de çeyrek final oynadı. Ha, bu arada Terim'in dört sene üstüste şampiyon olduğu ligde de ikinci olundu daha güçlü bir kadro ile.

Luce'nin elindeki mütevazı ile iyi işler becerdiği yıl ertesi senedir, yani GS'da ikinci senesi, Okan, Emre, Jardel bir sürü adam GS'dan ayrılır, Fleurquin vs. ile Luce birinci grup aşamasından çıkar ama ikinci grup aşamasında o Roma, Liverpool, Barca grubuna düşüp dördüncü olur. Ama o grupta dahi umutları son maça taşımıştır, GS'a puan ve paralar kazandırmıştır, çok doğru. Zaten bu yüzden iyi de hocadır. Ama karşılaştırmayı dogru yapalım, eline Terim'inkinden daha iyi kadro verildi, Türkiye'de şampiyon olamadı, CL'de çeyrek finalde elendi. Shaktar'da bol para harcanarak kadro kuruldu, henüz ciddi bir başarısı yok Avrupa'da. Terim'in elinde süper kadro vardı demişsin: Terim dört senede süper bir kadro kurdu GS'da, eline süper kadro verilmedi, o dört senenin sonunda kazanılan da ortada. Luce dört sezon oldu sanırım Shaktar'a gideli hem de maddi imkanları daha ileri bir klüp, ne kazanmış dört senede Avrupa'da?

Kalli'nin BJK olayının da sadece sıhhat olduğunu sanmıyorum ayrıca.

Ali

Edit: Cengiz değmez dedikçe ben ekliyorum, maksat bilgilenelim:

Lucescu'nun Shaktar ile Avrupa karnesi: Terim'in 4 senelik CL karnesi eleştirilmiş, bu da Luce'nin üç senelik karnesi.

Shaktar ile ilk sezonunda gruplardan çıkamamış, üçüncü olup UEFA'ya geçmiş. UEFA'da da geçtiği ilk tur olan 32 takım turunda elenmiş.

Shaktar'da ikinci sezonunda CL önelemelerinde elenip CL'e gidememiş ve UEFA'ya geçmiş. UEFA'da gruplardan çıkıp ilk 32de yine elenmiş.

Ve geçen sezon. Yine CL gruplarından çıkamamış Shaktar, UEFA'ya gitmiş, bu kez bir tur atlamış, ilk 32den ilk 16ya kalmış. Ama 16 turunda elenmiş.

Terim'den başarılı mı bu cidden? Adamın Kupayı kazandığı yerde ilk 32yi zor geçmiş Luce. Ben yukarıda yanılıp CL grubundan çıkıyor falan yazdım, onu da yapamamış.
Last edited by Ali Gursel on Tue Oct 16, 2007 6:42 pm, edited 2 times in total.

Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Degmez Terim gibisi icin sayfalar dolusu yazmaya. Bir an evvel defolup gitmesi gerekiyor ama yapacak nerede. Bekliyorlar ki iyice batirip gitsin ve kendisi gitsin. Bundan sonra ne yaparsa yapsin hic bir halt olmadigi ortada. Adam gibi yabanci bir TD bulup gelsinler. Zaten para gani.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.

Kenan Atak
Posts: 1734
Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm

Post by Kenan Atak »

Onu bunu bilmem, futbolla yatip futbolla kalkan, gunun ortalama 16 saati futbol konusup 8 saati uyunan, paha bicilmez(!) futbolcularin, adina Kral verilen ve bir metreden topu aya gonderen futbolcularin cirit attigi, transfer borsasinda dudak ucuklatan rakkamlara imza attigi, Milli takim TD'nun Cumhurbaskani maasindan katlarca fazla maasa imza attigi, halkinin yuzde 99'u bes dakikalik bakkal mesafesine araba ile gidecek kadar spordan uzak oldugu ama spor konusunda adeta uzman gibi konusan bir ulkenin milli takimi bugune dek 50 kusur senede bir(1) kez dunya kupasina katilmis, iki kez mi ne Avrupa sampiyonasina katilmis, yurt disina iki uc sacma takim disinda futbolcu ihrac edemiyor, klup takimlari yerlerde paspas olmuslar surunuyorlar, efsane sifati takilan ve 10 yabanci ile oynayan takim tek tur bile gecememis, milli takimi ise Malta ve Moldova'dan beraberligi zor kurtarmis. Bes milyonluk ama ulkenin nerdeyse tamaminin spor yapip bisiklete bindigi Norvec Kasim sogugunda amator ruhla cikip kabak gibi oyacak. O yuzden elde kaldi Yunanistan maci. Aldin aldin ve ikincilik icin bir sansin kaldi, alamadin mi yolcudur abbas baglasan durmaz. Ozan altta topik acmis. Bugunku zihniyet ile ne kaleci cikar ne santrfor. Yildiz diye cikanlara bakin 4-5 ayda ne hale gelmisler arastirin ve sonra neden diye sorun. Bu gozler Vedat'dan Sergen'e, Emre'ye, Tumer'e ve Arda'ya ne yildiz adaylari gordu. Hangisi bir istikrar yakaladi? Neden yakalayamadilar? Iste uzerine gidilmesi gereken soru bu. Yoksa becerili oyuncular ulkeden ulkeye farkli dagilim gosteremez ama isin icine beceriyi istikrarli hale sokacak yetisme donemi geldi mi cuvalliyoruz cunku ortam rezil civik bir ortam. Insanlar da yasadilari ortamin urunu. Ha yarin es kaza gaza gelinip ya tutarsa mantigi Yunanistan'i yenersek birisi cikar elestirenlere kapak olsun, Imparatator Fatih Terim der, ulkenin tartisma duzeyi bu kadar cunku. Terim de kahraman olur. Bir de fiziklere bakin bu fizik guc ve boylarla futbolda hicbir halt elde edemezsiniz. Senelerdir bu gercegi goremediler. Adam tek adim atiyor senin bay kol Emre 10 adim atiyor sonra da 60. dakikadan sonra dili disarda buhar sican ejder gibi burnundan soluyor. Bu da ayri bir konu tabii. Yunanlilar bile boy pos, atletik kutle olarak cok ama cok otemizde.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations

Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Aferin Kerem. Asil ar$ivlenecek yazi seninki olmu$. Emre Kutuk Belezoglunu guzel tarif etmi$sin. Bu adam icin hala Turkiyeye gelsin bizde oynasin diye yanila yikila yazip cizen var. Hic omazsa Euro kazaniyor di$arda ve memelekete o faydasi varken o faydasi da gidecek.

Ingilizler kahroluyorlardir bir ona bir de Tuncay'a bakarak hayatimizin buyuk kazigini yedik diye. Ama oh olsun onlara da. Cok ho$uma gitti.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.

Celal Gürcüoglu
Posts: 1439
Joined: Wed Oct 23, 2002 5:43 am
Location: Istanbul

Post by Celal Gürcüoglu »

Sevgili Ali,

Bahis ettigin "yanlisimi" yaziyi yazdiktan sonra bir arkadasimda soyledi. Bende ona "sonucta olay o degil, olay Lucescu'nun GS ile CL'de daha basarili oldugu. Okanlar, Emreler gittikten sonrada basariliydi" dedim ve duzeltmedim.

Cengiz abinin dedigi gibi Terim hakkinda daha fazla yazmaya degmez. Adam UEFA kupasindan beri hicbir halt yemedi. Artik cepte yiyecek krediside yok. Milli takim insallah gider sampiyonaya, sonra da Terim...
Türkiye'nin ilk ve tek Avrupa Sampiyonu

Ozgur Huseyinoglu
Posts: 2313
Joined: Thu Oct 24, 2002 2:35 am
Location: Falls Church, VA, USA

Post by Ozgur Huseyinoglu »

Ozan Ersoy wrote:
Cengiz Akgun wrote:Tolga ve Fatih ben buna cevap olarak "olur, gorursek soyleriz" olacagini soyleyeyim. Her $ey lafla bu memlekette. Sehit analarina hediye ettik diyorsun oluyor bitiyor.
https://www.mehmetcik.org.tr/onlinebagi ... _nakdi.php
Zamaninda elestirildi burda bu galibiyet alip sehitlere hediye etme olayi (ki, o ailelerin yerine koyamayiz herhalde kendimizi, kimbilir nasil hissediyorlardi). Nitekim, Ercan Guven de yazmisti o gunlerde olayin ironisini vurgulayarak "Şehit ailesine galibiyet!" baslikli bir yaziyla.

Bugun yine yazmis EG ("Fenerbahçe'nin en kutsal milyonu"), ve Milli Takimi/Federasyonu, ve FB'yi takdir etmemiz ve bu gelismeyi atlamamamiz lazim diye dusundum:
Fenerbahçe'nin en kutsal milyonu

Image
Hayatımda ilk kez bir kulübün karşılıksız verdiği "milyon dolara" şapka çıkardım!
İlk kez "helal olsun" dedim.
Alkışladım...
Söz konusu kulüp Fenerbahçe idi.
1 milyon dolar şehit ailelerine gitti.
Gururlandım.
* * *
Ya Milli Takım?..
Pazar gecesi Fatih Terim Haber Türk stüdyosunda oturuyordu.
Kasım ayına kadar medyada yer almayacağını, söyleşi yapmayacağını deklare eden hoca bu istisna için tüm medyanın anlayışını bekliyordu.
Hakkımı helal ettim kendi adıma.
Moldova'da iki puan bırakan takımın sorumlusu olarak başka kanallardaki spor programlarında yaptığı hatalar sıralanıyordu ama ben ona kızamıyordum.
"Primler önemli değil" diyordu Terim... "Ne malum, belki hiç kazanamayız. Ben ve arkadaşlarım primler söz konusu olmadan 1 trilyon katkıda bulunacağız kampanyaya"!
Gerçekten önemi kalmamıştı puanların.
Bu hisleri bir Kıbrıs Barış Harekatı'nda bir de Marmara depreminde yaşamıştım.
* * *
Uzun zamandır Milli Takımımız'ı bu kadar yakın hissetmemiştim kendime.
Şehitlerin anısına hazırola, geride bıraktıkları aileleri için harekete geçmişti çocuklar.
İstediğimizden fazlasını yapmışlardı.
Biraz fazla mı yüklenmiştik acaba?

Futbolcularımız için sevgili dostum Mehmet'in icad ettiği "En iyi reklamlarda oynuyorlar" tespitini rafa kaldırdım.
Duygulandım.
* * *
Haber Türk'teki kampanya'dan Bilgin Gökberk sayesinde haberim olmuştu.
"Ercan, şehit aileleri için kampanya başlatıyorlar, ben de tanıtıma katılacağım"!..
Tişörtüne, kot pantolonuna takılıp yüreğine bakılmayan Bilgin, "deli" lakabından hoşlansa bile "akıllı" geçinen ruhsuzlara insanlıkta tur bindirecek bir adamdı işte.
Başka kanalla anlaşması varmış falan tınmazdı. Amaç önemliyse ayağına üşenmezdi.
Müthiş bir giriş yapmıştı tanıtım programında.
Uzmanlığı spor olan medya mensuplarının da ulusal hadiselerde ne kadar duyarlı ve fikir sahibi olacağını ispatlamıştı.
Her ne kadar spor yazarının "apolitik" ve "popüler kültür adamı" olanı tercih edilse de...
Keyiflendim...
* * *
Haber Türk ise nice büyükleri geride bırakmıştı ulusal reflekste.
Rahmetli Ufuk Güldemir'le ben de çalışmıştım. İlk Güneydoğu gezimi önüne koyduğumda Milliyet tarihinde belki de ilk kez iki tam sayfa ayırmıştı on günlük diziye.
Kurduğu kanala kendi ruhunu sindirmişti bes belli.
Halkın duygularındaki frekansı yakalamıştı Haber Türk.
Niyetini anlamıştı.
Gereğini yaptı.
Saygı duydum...
Artık umudu kesmeye başladığım antenli dünya, demek ki stüdyolarını tamamen kapatmamıştı sokağa, halka, sorunlara.
Umutlandım.
* * *
Pazar gecesi saat 24.00 itibarıyla tam 108 bin vatandaş katılmıştı kampanyaya...
Toplanan para 22 trilyondu.
Fenerbahçe TV, Show TV, SKY TV rakip kanalda yapılan kampanyayı alt yazıyla duyurmaktaydı. Rekabetin kıskanç kuralları bile yıkılıyordu şehitlerin aziz hatırası karşısında.
Herkes bütçesini zorluyordu:
Halit Narin 5 milyon dolar, TOBB 5 trilyon, Ferit Şahenk 2 milyon dolar, Sanko 1,5 milyon dolar, Federasyon 1 trilyon, İsmet Acar 1 milyon dolar bağışlamış, İbrahim Kefeli tüm şirketlerinin cirosundan yüzde 2'yi sonsuza dek şehit aileleri için ayıracağını açıklamıştı.
Nice iş adamları sıradaydı.
Rizespor başkanı tüm hasılatlarını, Mardinspor başkanı 250 bin dolarını bu hayır işine adamıştı.
Kimbilir SMS çekip 5 liralık katkı yapanlardan kaç tanesinin tüm mal varlığı sadece cep telefonlarıydı?
Camı açıp bağırmak geldi içimden...
"Helal sana ülkem"!

Geçenlerde arabama çarpan esnafı bile sevecenlikle hatırladım.
* * *
Ve önümüzde daha dört gün vardı.
Bu şerefli göreve sporun, toplumun her unsuru ile bütçesine göre katılacağı gün gibi ortadaydı.
Telefonla bağlanıp "kimse umutsuzluğa kapılmasın" diyen sayın Büyükanıt Paşa'ya sonuna kadar inandım.
Bu ülkeyi kimsenin bölemeyeceğini, zarar veremeyeceğini, verenlere ise gereken cevabın verileceğini bir kez daha anladım.
Destek kampanyasi haberlerini bir sayfada toparlamis HaberTurk. Federasyon ve Milli Takim oyunculari, ayri ayri 1'er milyon vermis sanirim! Helal sana ulkem, helal size cocuklar!
Özgür

Post Reply