EURO 08: Norvec - TURKIYE - 1-2 (EMRE, NIHAT)

Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.

Moderator: Staff

Murat Kara
Posts: 1279
Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm

Post by Murat Kara »

Cengiz Akgun wrote:Olur diyenler uc ceyrek asir denediler.
Demokratik olan bir sey goremedim ben 3 ceyrek asir. Tersine diktatorluk gorduk ki, her diktatorluk gibi o da yoksullugun sonucu idi. Demokrasi pahalidir ve kaynak ayirmak ile gerceklesir ancak. Bak ABD hukumeti bile ekonomik konumu biraz gerileyince, demokrasiyi memokrasiyi cope atmaya calisiyor. Cunku rekabet ortaminda insanlari daha cok calismaya zorlamak icin sopa lazim. 1920'lerde Almanya'da olanlari hepimiz ezberledik artik. Bu durumun, yani demokrasi/diktatorluk durumunun yonetim sekli ile pek de bir alakasi yok yani (diger kosullar sabit kalmak kosulu ile).

Ote yandan 96 rakamlarina gore rasyonel bir planlama ile dunyanin gayri safi hasilasini uretmek icin calisma saatini gunde 2.5 saate indirerek uretmek mumkun imis. BM'nin rakamlariydi bunlar. Gidip web sitesinden bulabilirsin hala duruyorsa. "Cilgin" rekabet yuzunden 2.5 saatte uretilecek seyler 8 saate (hatta ortalama daha fazla saatte) uretiliyormus.

Ne bileyim bu durumu gosteren bir suru istatistik var. Mesela, yine 96 rakamlarina gore dunyanin en zengin 3 (yaziyla uc) kisisinden %2 daha fazla vergi alinsa dunyadaki butun sanitasyon sorunu cozulebilirmis. %5 daha fazla vergi alinsa dunyadaki butun saglik hizmeti sorunlari cozulebilirmis. Su ortamda sikiysa gel uygula bu adamlara bu vergileri. Rekabeti kazanmislar cunku.

Silaha, avukatlara, ota boka harcanan kaynaklari yazmak bile gereksiz.

Tabii planlama calismaz safsatasina inanmak da imkansiz. Calismasa, devasa sirketler taa kagidina kalemine kadar nasil merkezi ve kuresel planlama yaparak gucleniyorlar onu aciklamak zor olur.
Cengiz Akgun wrote:Neyse bunlari zaten tartismak abes.
Evet burada tartismak abes. Sen yazmissin ve bana cevap hakki vermissin. Olur o kadar...
Ali Gursel
Posts: 2632
Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am

Post by Ali Gursel »

Murat Kara wrote: Silaha, avukatlara, ota boka harcanan kaynaklari yazmak bile gereksiz.
:lol: :lol: Bir avukat olarak ben de bundan çok hoşlandım. Kişisel alma sevgili Murat ama ben de hukuk sisteminin düzgün işleyen bir tyoplum yapısındaki yerini ve önemini anlamaktan bu kadar uzak olup ondan sonra oradan buradan istatistik yazmana hayretler içinde bakıyorum.

Aklımdayken, yukarıda üç çeyrek asır boyunca diktatörlük vardı dediğin yerlerde avukata neredeyse hiç para harcanmamış. Başarılı sonuçlar ortada...

Bu arada biraz dünya olaylarını da takip et tavsiye ederim. Yazılarında sıkça eleştirdiğin ABD'nin yandaşı Pakistan başkanı darbeci diktatör Müşerref'e karşı haftalardır kimin gösteri yapıp dayak yiyip hapse atıldığına falan da bak, belki silahla avukata harcanan parayı o kadar kolay aynı kefeye koymazsın ardından.
Murat Kara
Posts: 1279
Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm

Post by Murat Kara »

Ali Gursel wrote: :lol: :lol: Bir avukat olarak ben de bundan çok hoşlandım.
Alinma hemen Ali. Bahsettigim avukatlar Microsoft'un avukat ordusu filan. Yoksa sokaktaki insanin bosanmak icin kullandigi avukatlar degil. Koca sirketler rekabet nedeniyle kavgaya tutusunca, bu kavgaya ayrilan kaynaklar icersinde avukatlara giden kisim oldukca yuksek. Bu durum sakalara bile konu olacak kadar bilinen bir durum.
Ali Gursel wrote:Yazılarında sıkça eleştirdiğin ABD'nin yandaşı Pakistan başkanı darbeci diktatör Müşerref'e karşı haftalardır kimin gösteri yapıp dayak yiyip hapse atıldığına falan da bak, belki silahla avukata harcanan parayı o kadar kolay aynı kefeye koymazsın ardından.
Gordum, gordum. Hayatimda ilk defa gravatli adamlarin, polisin karsisina gecip tas attigini da gordum. Dunya degisiyor bu kesin. Bir zamanlar orta sinif denilen kesim artik polisin karsina gecip tas atmaya basladi mi, orta sinifin yavas yavas isci sinifina donustugunun bir isareti bu. Daha bunlar iyi gunler

Her kesimde oldugu gibi avukatlar da ikiye ayriliyor. Iyi para kazanalar (tepedeki yuzde 10 bilemedin yuzde 20) ve kotu para kazananlar. IT'de de bu boyle mesela. Altta kalan avukatlarla, ustte kalanlari ayni keseye koymuyorum. Senin TV'de gordugun Pakistanli avukatlar altta kalanlara denk geliyor. Ustte kalanlar ise Microsoft'un ordusunda komutan konumundalar mesela. Ve kaynaklarin kaymagini da onlar goturuyorlar.

Yani olay o kadar da mekanik degil. Daha bir sosyal. Bu rekabet kontrolden cikip kavgaya doguse donustu mu, silahlar cekiliyor, avukatlar gerekiyor, kagitlar basiliyor, agaclar kesiliyor vs, vs. Butun bunlar kaynak ayirmak demek. Temelde luzumsuz ve zararli seyler. Soyledigimi bu anlamda dusun.
Ali Gursel
Posts: 2632
Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am

Post by Ali Gursel »

Murat Kara wrote:
Ali Gursel wrote: :lol: :lol: Bir avukat olarak ben de bundan çok hoşlandım.
Alinma hemen Ali. Bahsettigim avukatlar Microsoft'un avukat ordusu filan. Yoksa sokaktaki insanin bosanmak icin kullandigi avukatlar degil. Koca sirketler rekabet nedeniyle kavgaya tutusunca, bu kavgaya ayrilan kaynaklar icersinde avukatlara giden kisim oldukca yuksek. Bu durum sakalara bile konu olacak kadar bilinen bir durum.
Ali Gursel wrote:Yazılarında sıkça eleştirdiğin ABD'nin yandaşı Pakistan başkanı darbeci diktatör Müşerref'e karşı haftalardır kimin gösteri yapıp dayak yiyip hapse atıldığına falan da bak, belki silahla avukata harcanan parayı o kadar kolay aynı kefeye koymazsın ardından.
Gordum, gordum. Hayatimda ilk defa gravatli adamlarin, polisin karsisina gecip tas attigini da gordum. Dunya degisiyor bu kesin. Bir zamanlar orta sinif denilen kesim artik polisin karsina gecip tas atmaya basladi mi, orta sinifin yavas yavas isci sinifina donustugunun bir isareti bu. Daha bunlar iyi gunler

Her kesimde oldugu gibi avukatlar da ikiye ayriliyor. Iyi para kazanalar (tepedeki yuzde 10 bilemedin yuzde 20) ve kotu para kazananlar. IT'de de bu boyle mesela. Altta kalan avukatlarla, ustte kalanlari ayni keseye koymuyorum. Senin TV'de gordugun Pakistanli avukatlar altta kalanlara denk geliyor. Ustte kalanlar ise Microsoft'un ordusunda komutan konumundalar mesela. Ve kaynaklarin kaymagini da onlar goturuyorlar.

Yani olay o kadar da mekanik degil. Daha bir sosyal. Bu rekabet kontrolden cikip kavgaya doguse donustu mu, silahlar cekiliyor, avukatlar gerekiyor, kagitlar basiliyor, agaclar kesiliyor vs, vs. Butun bunlar kaynak ayirmak demek. Temelde luzumsuz ve zararli seyler. Soyledigimi bu anlamda dusun.
Wallahi Muratcığım, bence sen söylediğini öyle yaz :D daha rahat olur. Ne bileyim, ben şimdi burada bazı kozmetik doktorlarının işlerini abes buluyorum diye doktorlara ve silaha giden paralara yazık desem, doktorlar alınmaz mı?

Bahsettiğin şekline gelince, çok ilginç ve zor konu. Sanırım avukat olup da düşünmeyen kişi azdır, bu hukuksal düzeni sağlama adına topluma avukatlar kanalıyla ağır bir fiyat ödetiliyor mu diye. Benim bir tanıdığım üniversite profesörü bana bir gün Amerika'nın ciddi ınsan kaynağı ziyanlarından birinin şirketler hukuku (corporate law) yapmaya giden avukatlar oldugunu söyleyip bunu toplumsal kayıp olarak gördüğünü belirtmişti. Haklı tarafı bence de var ancak bu gözlemleri yaparken hep alternatifleri düşünmek gerek: avukatların ve hukuki düzenin zayıf olduğu yerlerde başka türlü sömürü düzenleri gelişiyor. Hiç bir toplumda sırf Microsoft'un avukatları para kazanarak düzen kurulmuyor. Microsoft'un ve diğer şirketlerin avukatının olduğu yerde, tüketicinin ve sokaktaki adamın iyi avukat bulma şansı da artıyor.

Yani ben daha sadece "faydalı" avukat barındıran sistem görmedim. Sadecve iyi kazanan doktor, iyi kazanan politikacı, iyi kazanan tarımcı şirket görmediğim gibi. Bu konuda belki kıta Avrupası hukuk sistemlerinin Anglo-Sakson sistemlere göre daha az avukat ve dava yarattığı söylenebilir. Ama bu bence önemli ölçüde güçlü devlşet geleneği bulunan ve kişisel özgürlüklerin nisbeten daha az değer verildiği ülkelerle kişinin devlete karşı hukuk sistemiyle güçlendirildiği, devleti sınırlandırma geleneği daha güçlü ülkeleri karşılaştırmak demek.

Amerika'da birininm evinin karşısına hoşuna gitmeyen bir yapı dikilirse , gider otuz yerde dava açar, bizim de dahil olduğumuz kıta Avrupası sistemlerinde böyle her canını sıkan konuda dava açma geleneği yoktur. Hangisi daha avantajlı uzun tartışma konusu ama benim şahsi meylim Anglo-Sakson sisteminden yanadır.

Sana tamamen lüzumsuz gözüken Microsoft avukat ordusunun dahi bu anlamda devleti sınırlamak adına faydalı olabileceğini de not edeyim bu arada.

Ali
Post Reply