SL 3. ön eleme 2. ayak: S. Bukres-Galatasaray 1-0

Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.

Moderator: Staff

Oltunc Özgür
Posts: 211
Joined: Tue Oct 22, 2002 10:46 pm
Location: DUBAI

Post by Oltunc Özgür »

Sampiyonlar ligi on eleme macinin onemli oldugunu ve olacagini bile bile siradan takimlarla yapilan hazirlik maclari, Romen futbolundaki cikisi gormeyen gozler (daha Avrupa Sampiyonasi taze bitmisken). Hele hatirlarim O petre yi dakikalarca yuhlamis taraftarimiza aci bir tokat gibi bu adami Steau'da gormek...

Yine yonetime o sevimsiz Alman'a kizginim, Sahada hicbir futbolcunun sucu yok hazirlanmadilar hazirlnamya firsatlari olmadi.. Hala gecmisin izleriyle yasamaya calisiyoruz, Avrupa tecrubesine guveniyormusuz.. Son 6 senedir Avrupada yokuz..

Bir yonetimin plani programi olmazmi, soruyorum Kewel ve Baros'u Basket takimina o sirp yildizi hangi parayla aldilar..

Gecen sene stada Aslan getiren zavalli zihniyetin urunudur bunlar.. Yenilmeye uzulmuyorum , hala bu kafadaki adamlarin takimi yonetmesine uzuluyorum...

Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Burak Fenercioglu wrote:Herseyde bir hayir vardir... UEFA'da GS'ye basarilar...
Sagol Burak...

Yapacak bir sey yok, gole kadar GS'in topa sahip olusta ustunlugu var, pozisyonlar da esit durumda. Bazen basiretin baglaniyor iste. Hakem bariz offside'i vermedi, dengeler bozuldu. Ayni golu biz atsak, offside falan, bu eslesmede bir kere bile geriye dusmemis olan Steaua'nin arkada verecegi aciklar bundan fazla bile olabilir, ikinciyi atabilirdik.

Havalar sicak diye ligleri gec baslatan ve rakibe 3-4 haftalik bir avantaj saglayan federasyondaki montofol kafalilara buradan selam olsun. GS'in ilk resmi maci CL oneleme maci ve Rumen sampiyonluyla. Herifler kacinci maclarina cikiyorlar. Olacak is mi? Havalar cok mu sogudu ey fasulye beyinliler? Aloo.. Ses yok? Tabii GS'in derdi sizi mi gerdi? El oglu takim cunku. Partizan bir gol daha bulsa koskoca FB'nizin de etekleri tutusacakti.

Onumuze bakacagiz. Simdi yapilacak olan UEFA'da alabilecegimiz kadar puan alip, Turkiye'de sampiyon olmak. Bildigim kadariyla seneye Turkiye sampiyonu direk CL'ye gidiyor. UEFA'da da en az 20 puan toplamamiz gerekiyor, yani ceyrek finale kalmak gerekiyor. 5 sene onceki 1.7735 puan silinecek yerine 20+ puan gelecek. Gecen senenin elenen ceyrek finalistlerine baktim (Getafe, Bayer Leverkusen) 17-22 arasi bir puan toplamislar. En az ceyrek final demek ki guzel bir sonuc.

Ozan Ersoy

Ismail Gezer
Posts: 6299
Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
Location: Alisamiyene 10 dk
Contact:

Post by Ismail Gezer »

Bu sonucu hazmetmek zor değilde, hali hazırdaki durumun fotoğrafını çekip sorunları doğru tespit edebilecek, çözümlerini bulabilecek aklı selim varmı klüpte beni düşündüren o!

İşin para kısmı beni ilgilendirmiyor, onu yöneticiler düşünsün! Bu kadrodan nasıl iyi bir takım çıkacak benim merak ettiğim o!

Hakan Bakircioglu
Posts: 494
Joined: Wed Oct 23, 2002 9:08 pm
Location: PA, USA

Post by Hakan Bakircioglu »

Mert Tokman wrote:Resmen 10 milyon euro'yu FBye elimizle hediye ettik - hem de kendi 5.5 milyonumuzdan olduk
Bir bakima Josico'yu hediye etmis olduk! Fenerbahce'ye tebrikler.

Bize yazik oldu, ama UEFA'da basarili olacagimiz tahminlerine katiliyorum.

Hakan

Murat Kara
Posts: 1279
Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm

Post by Murat Kara »

Golden onceki tac da bizimdi hakem onlara verdi. Baski kurmaya calisirken, tacdan kontra yedik.

Tek bir yaratici atak yapamadik. Direkten donen top sonrasi pozisyon yok ve mac iki gun oynansa da pozisyon olmazdi.

Nonda, surekli orta sahaya gelerek top almak zorunda kaldi. Bir ara sol acik olarak bile oynadi Arda'nin dilini bes karis disarida gorunce. Tabii ortayi Nonda yapinca kosup o topa kafa vuracak hali yok. Uzun boylu defans armut gibi topladi butun toplari.

FB gibi 'yildizlar' toplulugu olmus GS. Zico gibi bir adam bulup getirmisler TD olarak. BJK'nin bize bakarak yaptigini biz de FB'ye bakarak yapiyoruz. Takimda ne ruh kalmis, ne de beyin. Yuruyerek oynayan bir takim olmus.

UEFA'da gercekten de basari dilemek lazim. Yoksa hic sanslari yok.

Ersin Taner
Posts: 308
Joined: Sun Nov 05, 2006 6:48 pm

Post by Ersin Taner »

Ozan Ersoy wrote:
Onumuze bakacagiz. Simdi yapilacak olan UEFA'da alabilecegimiz kadar puan alip, Turkiye'de sampiyon olmak. Bildigim kadariyla seneye Turkiye sampiyonu direk CL'ye gidiyor. UEFA'da da en az 20 puan toplamamiz gerekiyor, yani ceyrek finale kalmak gerekiyor. 5 sene onceki 1.7735 puan silinecek yerine 20+ puan gelecek. Gecen senenin elenen ceyrek finalistlerine baktim (Getafe, Bayer Leverkusen) 17-22 arasi bir puan toplamislar. En az ceyrek final demek ki guzel bir sonuc.

Ozan Ersoy
Platini çok istediği şeylerden biri olan CL ön eleme statüsünü değiştirdi. Önümüzdeki seneden itibaren çok farklı bir sistem olacak. Bir kere gruplara direk katılan takım sayısı 16'dan 22'ye çıkıyor.(Türkiye ligi şampiyonu da bu 22 takım arasında)

Amaç küçük ülkelerin şampiyonlarının da CL gruplarına kalma şansını arttırmak.

Bunun için gruplara direk katılamayan ülke şampiyonları sadece kendi aralarında ön eleme oynayarak(güçlü ülkelerin 3. ve 4.leri ile karşılaşmadan) gruplara kalacaklar(5 takım)

Tabii bunu yaparken büyük liglere de bir şey vermesi gerekiyordu ve ilk 3 sıradaki ülkelerin(İng, İsp, İta) 3.leri de gruplara direk katılacak artık...

CL'ye katılma hakkı olan diğer ülke 2. 3. ve ilk 3 ülkenin 4.leri de kendi aralarında ön eleme oynayıp buradan da 5 takım gruplara kalacak. Gruplardan sonra bir değişiklik yok.

Türkiye ligi 2.si ilk önce Romanya‚ Portekiz‚ Hollanda‚ İskoçya, Çek vs. gibi ülkelerin 2.lerinden biriyle ön eleme oynayacak bu turu geçerse Almanya, Fransa 3.sü ve İngiltere, İspanya, İtalya 4.lerinden biriyle oynayacak(seri başı sistemi elbette geçerli olacak)

Yani bu sezon Uefa'da çok iyi bir sonuç çıkarıp sıralamada yükselemezsek ve Türkiye'de de 2. olursak önümüzdeki sezon da CL ön elemesinde elenmemiz çok olası...

Metin Kuruçay
Posts: 60
Joined: Wed Jul 30, 2008 10:47 am

Post by Metin Kuruçay »

Maçtan kendimce çıkardığım notlar.

1) İki önliberomuzdan biri olan Mehmet Topal ligdekinin aksine bu sefer ayağında fazla top tutmadı ve tek pas oynadı. Olumlu!
2) Diğer önliberomuz Ayhan Akman eski alışkanlığına devam ederek takımın hızını kesti, ayrıca çok pas hatası yaptı.
3) Lincoln son derece güçsüzdü.
4) Nonda ikincil forvet tipi olduğundan sürekli ilk forveti aradı, Ümit Karan girdiğinde ise etkili top alamadı ve bana oldukça yorgun gözüktü.
5) Harry Kewell sağ kanatta tek top yaparak oynadı ve takımı oynattı ama onun gerçek yeri sol kanat.
6) Arda sağ kanatta etkili değildi. Bence artık Arda Lincoln' ün yerinde "oyun kurucu" olarak düşünülmeli.
7) Topa sahip olmada oldukça üstündük. Bu 4-2-3-1 sisteminde çok önemli. Rakip sahada bu üstünlüğe sahip olmak önemli. %61-%39 Ayrıca Steaua' dan çok daha fazla pas yaptık.

Bütün bunlar neden önemli? Çünkü artık kabuk değiştiriyoruz. Evet sancıları ağır. Belki CL'nde mücadele şansımızı bu sene yitirdik, ancak bazı şeyleri kazanmaya başladık.

Geçen sene presli oyun yapımız 4-1-3-2 Leverkusen maçında çökmüştü. Sebebi de rakibin son derece hızlı oynaması sonucu presimizin etkisizleşmesiydi. Oysa aynı presli futbol yine çok pas yapan ancak bunu çok ağır yapan Fenerbahçe' ye karşı etkin olmuştu. Biz bu sayede TSL' de şampiyon olurken Avrupa' da kaybetmiştik.

Bu sene ise artık Arsenal, ManU, Liverpool gibi takımların sistemini oturtmaya çalışıyoruz. Bu sistemi oturtmak kolay değil. Öyle hazırlık kamplarıyla, yeni futbolcular ile oturtmak kolay değil. Bu iş zaman işi.

Eski futbol yapımıza uygun olan bazı futbolcularımızın yeni sistemde başarısız olmaları, onların iyi yönetilmediklerini göstermiyor, aksine yeni sisteme uyum zorluğu çekmelerinden meydana geliyor.

Milli Takımda Fatih Terim pivot santroforları kadroya dahil etmediğinde hepimiz şaşırmıştık. Ancak orada da yeni bir yapılanma ortaya çıkmıştı ve eski sistemle başarılı olunamayacağı ortadaydı. Sonucunda başarı geldi. O zaman da Mehmet Topal gibi tek önliberolu ve pres yapan sistemde oynayan oyuncumuz çift önliberolu sistemde Aurelio' nun yanında pekte başarılı olamamıştı.

Benim dışa vurmadığım ve kendime sakladığım en büyük korkum, CL' ne kalıp daha bu sistemi oturtamadan kalburüstü takımlar(Liverpool, Real Madrid, Barcelona) karşısında çok kötü sonuçlar alıp bu sistemi terketmek ve onun yerine eski sistemle başarı aramamızdı. Biraz da kendimi Kadıköy Finali için hazırladım kısacası. O da kolay değil aslında. Ama bu sistemin oturabilmesi için bence takımın CL' den önce bir UEFA görmesi gerekiyor.

Takım yeni yapılanıyor. Geçen sene ilk adımda TSL Şampiyonu olduk ve çekirdek oluşturduk. Şimdi o çekirdeğin üstüne filizler ektik. Sistemi değiştirdik. Artık bunun sağlıklı büyümesi gerekiyor. Bunun için sabır diyorum. Biliyorum ki herkesin bugün canı sıkkın. Ama bir takım durup dururken CL kupası alamıyor. Mutlaka bunun bir altyapısının hazırlanması gerekiyor. UEFA Kupasının altyapısını hatırlayalım.

Şimdi bize düşen, mümkün olduğunca sakin olup ısrarla yeni sistemimize sahip çıkmak. Umarım bunu yapabiliriz.

Salih Bora
Posts: 785
Joined: Thu Jun 14, 2007 10:47 pm

Post by Salih Bora »

Çok karamsar yorumlar yapılıyor. Ya da çok iyimser.
Ortası yok mu bunun?
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne kalıp kalmaması, futbol dünyası ve insanlık için makro düzlemde nedir ki? Hiç.
Yok efendim para kaybetmişiz... Şampiyonlar Ligi'nden gelen gelirlerle mi kulübü çekip çeviriyorduk bugüne kadar? Yönetsel başarı, saha başarısıyla eşdeğer giderse kulübün kasası dolar.
Şimdiiiii... Bir soru soracağım.
Haiti'li bir futbolsever Galatasaray'ın mı Şampiyonlar Ligi'ne girmesini önemser, Real Madrid'in mi?
Biraz dengesiz bir orantı oldu, düzelteyim.
Galatasaray'ı mı izlemek ister, Fenerbahçe'yi mi?
Fenerbahçe'yi ister.
Çeyrek finale kalmış olan kimse onu ister.
Son 6 seneye bakanlar bunu görür.
Dışarıdan bakıldığında Futbol Haritası üzerinde Türkiye diye bir ülke yok.
Fenerbahçe biraz var gibi gözükmüş. Genellikle isimli transferlerle, biraz da son yıllardaki çıkışıyla kendini öne çıkartmış.
Ben bir futbolseversem, dünyalı gibi yönetilen kulüplerin Şampiyonlar Ligi'nde olmasını isterim.
Ama karamsarlığı bu yüzden yeniyorum. Çünkü BUGÜN Galatasaray dünyalı gibi yönetilen bir kulüptür. Ama Fenerbahçe'yle, Beşiktaş'la kıyaslamayalım. Onları zaten fersah fersah geçeriz.
Arsenal'e, Lyon'a, Bayern Münih'e, Manchester United'a bakacağız ve nasıl yönetilmekte olduğumuzu öyle anlayacağız.
Son 6 yılın çöküntüsü Galatasaray'ı bu hale getirdi. Son 6 yılda yöneten zavallılar bu hale getirdi. Skibbe filan bunlar yan faktör.
Son 6 yılda 6 maç kazanamamış Galatasaray zaten bu sene de başarısız olacaktı, ki oldu. Gruplara kalsa başarısız olurdu. Şimdi UEFA'ya girdik, orada da başarısız olacağız.
Kolay değil, 6 yılın çöküntüsünü bir günde üstünüzden atamazsınız.
Dediğim gibi, şu an iyimser olmak için sebeplerim var.
İki konuda yanlış yaptı Yönetim. Birini bilmek zordu ama artık anladık. Skibbe fos çıktı. Ameliyatı hemen yapacaksın. Bugünden sonra Skibbe'ye ihtiyaç yok. Galatasaray'ın çerçöp takımlarla oynayacağı maçları Ümit Davala da götürür, herkes götürür. Bu kadro kendi kendine şampiyon olur zaten. Türkiye Ligi ne ki?
Diğer yanlış, yapılmayan sağ kanat transferi. Bugün bir Arda'yı, bir Kewell'ı, bir Hasan'ı oraya sürdük, bir türlü olmadı.
Teknik direktörünüz sizi kazanacağınıza inandıramazsa oyuncu olarak saha içinde var olamıyorsunuz. Mutlaka koşacaksınız ve mücadele edeceksiniz. Skibbe bunu bitirdi.
Duran toplarda yer duruşları hatalı. İkinci topları alamadık. Steaua sahasının genişliği Ali Sami Yen'in genişliğinden uzun olduğu için futbolcular arasında çok mesafe kaldı. Koşan eden olmayınca yan paslar ve ayakta top tutmalar çoğaldı. Çok sayıda top kaybı yapıldı.
Kewell da iyi değildi bugün.
Maalesef geçen seneye damgasını vuran herkes, bu sene sıfır. Yazıyla sıfır. Herkesin aynı anda formsuz olması hocanın sorumluluğuna girer.
Gitmeli.
Zaten birşey kalmadı. Bu sezon bitti. Lig'de şampiyon olmasak ne olur ki? Türkiye Ligi'ni kaale alanlar sevinir.
Dünyalı Galatasaray, "Aman erkenden hoca gönderilir mi?" diye düşünmemeli. Zaten gönderilen kimse yok. Hocalık mevkisi şu an boşta. Getir oraya Mustafa Denizli'yi, sezonu tamamlasın.
Dünyalı Galatasaray'ın yakında stadı da dünyalı olacak. Hocası da dünyalı olacak... Kadrosu zaten dünyalı.
Umutsuz olmak için hiçbir sebep yok.
AYRILMAZ İKİLİ

Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Ersin Taner wrote:
Yani bu sezon Uefa'da çok iyi bir sonuç çıkarıp sıralamada yükselemezsek ve Türkiye'de de 2. olursak önümüzdeki sezon da CL ön elemesinde elenmemiz çok olası...
Gecen yil bana gore oldukca basarisiz bir yildi Avrupa'da. Hoca inanmiyordu, angarya goruyordu. Takim yeniydi, deneyimsiz oyuncular coktu. Ona ragmen iki tur daha atlasak ilk 8 takim arasina girecektik, yani ceyrek finale kalacaktik. Bizi eleyen Bayer bunu basardi. Bayer bizi cok guzel oynayarak gecti. Kagit uzerinde bu GS takimi Bayer'den daha iyi bir takim bana gore. Hoca Bayer'in hocasi. Ceyrek finali bekliyorum. Cok abarti bir beklenti degil bu. Gruplardan cik, iki tur gec. Takim iyi, genc ve deneyimli oyuncular fazla. Oynatilmak istenen futbol ve sistem Avrupa'da bu kadarini yapmaya elverisli.

Dedigim gibi ceyrek final gelirse 20 + puan alacagiz. Ustu yari final veya final belki bu sene icin zorlayici olabilir. Sampiyonluk ve UEFA arasinda secim yapmak zorunda kalabiliriz.

Turkiye'de de yine en buyuk favori biziz. Rakipleri GS'dan daha zayif goruyorum. Takim iki kulvari da sonuna kadar goturebilir mi, bir secim yapmak zorunda kalir miyiz, onu gorecegiz.

Yukarda alintiladigim kotumser olasiliklara, farkli bir acidan bakabilecek durumdayiz.

Ozan Ersoy

Deniz Selman
Posts: 483
Joined: Wed Oct 23, 2002 7:09 pm
Location: Philadelphia, PA

Post by Deniz Selman »

Oncelikle bu mac icin evinde bizi agirlayan sevgili Mehmet Gorgen ve ailesine buradan tekrar tesekkur etmek istiyorum.

Maca gelince, maalesef sorumlulugu yeterince ustlenen bir liderimiz yoktu sahada. Linderoth baya iyi oynadi yerinde oynamamasina ragmen, ama Arda (hala sakatliginin etkisi var galiba), Kewell, Lincoln, Ayhan dortlusu bir turlu top yapamadi, Mehmet Topal uzun bir gecen sezon+Euro doneminin yorgunlugunu maalesef bugunlerde sanki hissediyor.

Steaua bizimkileri Skibbe'den iyi taniyor sanki, ne yapacagimizi onceden anlayip 180 dakika boyunca hemen hemen her atagimiz baslamadan durdurdular. Radoi ve Goian turun adamlari bana gore, ve atak oyunculari genelde etkisiz gozukse bile bizim hatalarimizdan ve hakem hatasindan faydalanarak takim olarak yeterli olan 3 golu atmayi basardilar.

Biz ise sezonu kapattik. Bu kadarmis. Agustos'da elenmek cok kotuymus: daha 8 ay var, ama hepsi bos. UEFA Kupasinda yarifinal bile oynasak pek heycanlanacagimi sanmiyorum. UEFA Kupasi bitmistir zaten. UEFA bile bunun farkinda, adini "EuroLeague" falan koyup imajini degistirmeye calisiyor. Austria Wien, Helsingborgs, ve Panionios gibi takimlarin oynadigi bir kupanin bende imajini degistirmek isterdim. Bir defa kazandik, hosdu iyidi, ama artik bitti. Bir kupa var, ondanda elendik.

Simdi artik sadece 2009-2010 sezonu CL on elemesi var onumuzde. 34 maclik on elemenin 1. maci sonrasi averajla ondeyiz. Ikinci mac pazar gunu Kayseri'de.

Hayirlisi.

Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

http://www.gsptv.ro/viewVideo1.php?video_id=5044

Is isten gecmis, bu isin davasi elbette olmaz ama hala bu offside'i nasil kacirdiklarini anlayabilmis degilim. Romanya'li sunucularin offside, offside diye bagirirken, no offside ?!? diye sasirip heyecanlandiklarina dikkat cekerim. Bariz offside. Adam topla ilerlerken 2 metre ilerde, biraz yavasliyor, geriye geliyor, yine atagini yaptiginda onde. Forma renkleri benzemiyor. Nasil kacar? Bizim ligde yapmazlar bu hatayi.

Bu yasamda bazen bu talih denen sey sende olacak. Boyle bir gol bize verilmis olsa, 1-0 one gecmis olsak yukarda dedigim gibi turu oradan almamiz isten bile degil. Steaua acilacak, biz bu sefer Nonda'yi, Kewell'i arkaya sokmayi becerecektik. Lincoln'u cikarip, orta sahaya Baris'i alacaktik. Ayhan - Topal - Baris'la orta sahada kapanacak, adamlari kalemizden uzak tutacaktik.

Herseyde bir hayir vardir, bunda da vardir. Ne olabilir ki diyebilirsiniz. Ben de bilmiyorum. Zaman gosterecek.

Ozan Ersoy

Zafer Yazici
Posts: 297
Joined: Thu Oct 24, 2002 12:38 pm
Location: Izmir-TURKEY

:)

Post by Zafer Yazici »

1 - Kewell takım kurtaracak oyuncu değil.Herkes öyle şeyler yazıyor ki ben geçmiş senelerde başka bie kewell seyretmişim demek ki.Kewell tek başına maç kurtaracak bir adam değil.
2- Takımın senelerdir sağ bek ihtiyacı var.Her gelen teknik adam bunu belirtmesine rağmen bu mevkiye takviye neden yapılmaz anlamadım.
3- Santis mi dir mantismidir yedek oturtacaksın neden aldın ozaman.Kaleci maç oynamadan form tutarmı?
4- GS uefa kupasını zaten almış ben artık ŞL de iyi ma.lar çıkaran bir GS istiyorum.

Skibbe ilk maçta zaten turu hediye etmişti.Akıllı bir teknik adam kritik bir tur maçının ilk ayağında macera aramaz.Skibbe demekki akıllı bir adam değil.Adnan Polart ve ekibinin Skibbenin ilk maçta yaptığın yanlış dizilişin kulübe neden olduğu maddi kayıbın hesabını sormalı bence.Turu zaten istanbulda 2-2 lik skorla Steauya vermiştik.Üüzldüğüm olay Yine hislerime engel olamayıp 2.70 orandan Galatasaray almam oldu.Bugün Herkese 2.30 dan Steau önerdiğim halde.Bir ümit geçeriz dedim ama...

CACIK OLMAZ LAFININ MİMARI TD YARDIMCISI.VARIN GÖRÜN TEKNİK KADROYU.DAHA NE OLSUN
ÜMİTTEN SKIBBEDEB BİR CACIK OLMAZ.
:)
Galatasaray bir yasam bicimidir..
Galatasaray sabrın sembolüdür.

Ugur Sahin
Posts: 397
Joined: Tue Oct 22, 2002 5:00 pm
Location: Istanbul
Contact:

Post by Ugur Sahin »

Maçla alakalı çok şey yazmayacağım, sadece Hasan Şaş'ın hırsı sahada 3-5 kişide daha olsaydı, farklı olabilirdi maç. Yine de adamlar her türlü daha çok hak etti bizden.

Beni bundan sonraki dönem ürkütüyor; geçen seneki hocasız gelen şampiyonluğun, o dönemki maçların tadı damağında kalan çok olmuş sanırım; ben hayatımda ilk kez resmi 2. - 3. maçından sonra ciddi ciddi kellesi istenen hoca görüyorum.

Şöyle internette takip ettiğim sitelere bakıyorum, burası, ekşisözlük falan; giderek realiteden de kopmalar başlıyor. Sanırsın biz geçen sene şampiyon olurken diğer yandan da CL'de yarı finale kalmışız; ne bileyim lig desen gelene 5 gidene 15.

Kimi Skibbe'nin bi sürü kadından çocuk yapmasına laf atmış, kimi put gibi durmasına (buna uygun olarak "yılmaz vural daha iyidir" diye delilikle dahilik arasındaki çizginin öte yanına koşa koşa gidenler bile mevcut); kimi gençlerin oyuna sürülmesinden, kimi çok transfer nedeniyle gençlerin forma bulamayacak olmasından yakınmış. Bunlar da ilk bakışta gözüme çarpanlar ha, öyle derin derin incelemiş değilim.

Bunlar da benim umrumda değil, sonuçta internette isteyen istediği fikri savunmakta özgürdür, sana bana ne kadar saçma gelse dahi. Ne bileyim, yarın gider biri "Bence kaleye Erhan Şentürk geçmeli" der, sen de adamı daha sonra ona göre değerlendirirsin. Mesela daha Ağustos ortasından hocayı sepetlemeye çalışmak, benim bütün taraftarlık anlayışıma ve dahi futbol görgüme aykırı ama demek bazı insanlarda 2 maçta teknik direktörün kapasitesini ölçecek feraset varmış deyip geçerim.

Sıkıntı bunların tribüne yansıyacağı zaman başlıyor; maça gelmek için 3-5 kuruş para verdi diye takımın kendisini iyi futbol ve onlarca golle ödüllendirmesini ve bu şekilde "parasını çıkarmayı" bekleyen sığır yavruları; medyanın kendi önlerine attığı adamları yuhalamak için hazır bekliyorlar. Bu aralar Lincoln / Skibbe revaçta; sonuçları da bir iki maç ligde puan kaybedersek beraber göreceğiz. Internette yazışan insanların daha kültürlü falan olduğunu savunanlardan değilim, o yüzden "internette böyleyse, stada gelen çapulcu ne yapmaz" edebiyatı da yapmayacağım. Sadece bu Yeniçeri Ocağı psikolojisi beni ürkütmeye başladı.

Ne kadar transfer yapmış olsa da, Galatasaray yeni bir takımdır, ve hala takım olma sürecindedir. İnşallah geçen zaman içinde oturacak; geçen seneye göre artan yeteneğinin yanına geçen seneki azmi, hırsı da katacaktır. Bu sırada taraftarından da biraz destek görse hiç fena olmaz hani. Çünkü Ağustos'un ortasında çatır çatır futbol oynayan takımı babam da destekler, marifet takımın her halinde yanında olabilmekte.

Ben bunları Skibbe'yi savunmak için de yazmadım; kendisinin daha pek bir numerosunu görmedim; belki hakkaten tırtın önde gideni, bayrak sallayanı bir insandır. Ama bir desturun agalar, bırakın bari adam sonbaharı görsün.


Ugur

Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Deniz Selman wrote:
Biz ise sezonu kapattik. Bu kadarmis. Agustos'da elenmek cok kotuymus: daha 8 ay var, ama hepsi bos. UEFA Kupasinda yarifinal bile oynasak pek heycanlanacagimi sanmiyorum. UEFA Kupasi bitmistir zaten. UEFA bile bunun farkinda, adini "EuroLeague" falan koyup imajini degistirmeye calisiyor. Austria Wien, Helsingborgs, ve Panionios gibi takimlarin oynadigi bir kupanin bende imajini degistirmek isterdim. Bir defa kazandik, hosdu iyidi, ama artik bitti. Bir kupa var, ondanda elendik.
Deniz kaybedilenin buyuklugu acisindan sicagi sicagina boyle konusmak belki olagan ama simdi soyle bir durum kurguluyorum, kafada dusunuyorum: Yari finale gelmisiz. Rakip CL'den elenmis gelmis bir Ingiliz takimi veya Schalke... Amerika'dan Cin'e mac naklen yayinlaniyor. Takim inancli, Aydin, Baris, Topal, Yaser gibi genc oyuncularimiz hem maca cikmak icin sabirsizlaniyor hem de takimi oraya kadar getirmis olmanin gururunu yasiyorlar. Arda bambaska bir oyuncu olmus, o ana kadar 12 tane mac yapilmis UEFA 2009 seruveninde, neler gecirmis neler gormus, kac maci cikmis kotarmis. Yabanci oyuncularimiz deneyimlerini konusturuyorlar, herkes kaynasmis, bir takim olmus. Bu yasananlar bir sonraki sene CL'de ayri bir ozguven saglayacak, futbolcularimiz korkmadan yapilmasi gerekeni bilerek sahaya cikacaklar. Takim on eleme olursa, UEFA'da topladigi puanlarla belki yeniden seribasi olma sansini yakalayacak. Yeni stadin acilmasina bir seneden az bir sure kalmis. Tribunler yukselmis, koltuklar takiliyor, acilip kapanan cati yapiliyor. Anamizin ligindeyse 2000 senesindeki gibi cogu rakip yeni bir Avrupa kupasina kosan GS karsisinda daha ilk yarim saatte pes ediyor, cogu mac baslamadan bitmis gibi oluyor.

Bunlari dusununce ben heyacanlanirim gibi dusunuyorum. Bir cok kisi de heyecanlanir. Ne dersin, yaniliyor muyum?

Ozan Ersoy

Kerem Gulec
Posts: 169
Joined: Thu Aug 14, 2008 11:58 pm
Location: Los Angeles

Post by Kerem Gulec »

Metin Kuruçay wrote:Maçtan kendimce çıkardığım notlar.

1) İki önliberomuzdan biri olan Mehmet Topal ligdekinin aksine bu sefer ayağında fazla top tutmadı ve tek pas oynadı. Olumlu!
2) Diğer önliberomuz Ayhan Akman eski alışkanlığına devam ederek takımın hızını kesti, ayrıca çok pas hatası yaptı.
3) Lincoln son derece güçsüzdü.
4) Nonda ikincil forvet tipi olduğundan sürekli ilk forveti aradı, Ümit Karan girdiğinde ise etkili top alamadı ve bana oldukça yorgun gözüktü.
5) Harry Kewell sağ kanatta tek top yaparak oynadı ve takımı oynattı ama onun gerçek yeri sol kanat.
6) Arda sağ kanatta etkili değildi. Bence artık Arda Lincoln' ün yerinde "oyun kurucu" olarak düşünülmeli.
7) Topa sahip olmada oldukça üstündük. Bu 4-2-3-1 sisteminde çok önemli. Rakip sahada bu üstünlüğe sahip olmak önemli. %61-%39 Ayrıca Steaua' dan çok daha fazla pas yaptık.

Bütün bunlar neden önemli? Çünkü artık kabuk değiştiriyoruz. Evet sancıları ağır. Belki CL'nde mücadele şansımızı bu sene yitirdik, ancak bazı şeyleri kazanmaya başladık.

Geçen sene presli oyun yapımız 4-1-3-2 Leverkusen maçında çökmüştü. Sebebi de rakibin son derece hızlı oynaması sonucu presimizin etkisizleşmesiydi. Oysa aynı presli futbol yine çok pas yapan ancak bunu çok ağır yapan Fenerbahçe' ye karşı etkin olmuştu. Biz bu sayede TSL' de şampiyon olurken Avrupa' da kaybetmiştik.

Bu sene ise artık Arsenal, ManU, Liverpool gibi takımların sistemini oturtmaya çalışıyoruz. Bu sistemi oturtmak kolay değil. Öyle hazırlık kamplarıyla, yeni futbolcular ile oturtmak kolay değil. Bu iş zaman işi.

Eski futbol yapımıza uygun olan bazı futbolcularımızın yeni sistemde başarısız olmaları, onların iyi yönetilmediklerini göstermiyor, aksine yeni sisteme uyum zorluğu çekmelerinden meydana geliyor.

Milli Takımda Fatih Terim pivot santroforları kadroya dahil etmediğinde hepimiz şaşırmıştık. Ancak orada da yeni bir yapılanma ortaya çıkmıştı ve eski sistemle başarılı olunamayacağı ortadaydı. Sonucunda başarı geldi. O zaman da Mehmet Topal gibi tek önliberolu ve pres yapan sistemde oynayan oyuncumuz çift önliberolu sistemde Aurelio' nun yanında pekte başarılı olamamıştı.

Benim dışa vurmadığım ve kendime sakladığım en büyük korkum, CL' ne kalıp daha bu sistemi oturtamadan kalburüstü takımlar(Liverpool, Real Madrid, Barcelona) karşısında çok kötü sonuçlar alıp bu sistemi terketmek ve onun yerine eski sistemle başarı aramamızdı. Biraz da kendimi Kadıköy Finali için hazırladım kısacası. O da kolay değil aslında. Ama bu sistemin oturabilmesi için bence takımın CL' den önce bir UEFA görmesi gerekiyor.

Takım yeni yapılanıyor. Geçen sene ilk adımda TSL Şampiyonu olduk ve çekirdek oluşturduk. Şimdi o çekirdeğin üstüne filizler ektik. Sistemi değiştirdik. Artık bunun sağlıklı büyümesi gerekiyor. Bunun için sabır diyorum. Biliyorum ki herkesin bugün canı sıkkın. Ama bir takım durup dururken CL kupası alamıyor. Mutlaka bunun bir altyapısının hazırlanması gerekiyor. UEFA Kupasının altyapısını hatırlayalım.

Şimdi bize düşen, mümkün olduğunca sakin olup ısrarla yeni sistemimize sahip çıkmak. Umarım bunu yapabiliriz.
Metin Bey herhalde bu yazinizi Adnan Sezgin gorse noktasina virgulune dokunmadan onaylarlardi. Ben de sizin gibi UEFA kupasindan oldukca umutluyum. Fakat sirf Liverpool, Barcelona, Real Madrid gibi takimlara farkli yenilmekten korkup da UEFA kupasina niyetlenmek cok enteresan. Hatta bu takimlara farkli yenilir, mazallah sistemi falan degistiririz yorumu tam bir extrapolasyon. Katilan takimlara bakarsaniz, Anorthosis, Bate Borisov, Basel, Aalborg herneyse daha bir suru siradan takim da var sampiyonlar liginde. Dun Wisla Krakow Barcelona’yi yendi, bugun Liverpool zar zor uzatmada yenerek eledi Standard Liege’i. Fenerbahce sampiyonlar liginde ceyrek final oynayacak, “presli futboluyla Fenerbahceyi surklase eden” Galatasaray’in pismesi lazim o yuzden UEFA daha bile iyi oldu! Iyimserliginize hayran olmamak mumkun degil.

Su Arsenal, Liverpool, Man Utd. gibi takimlarin sistemini oturtmaya falan calisiyorsak da bence kisa yoldan vazgecelim. Sonucta bu takimlarla ayni sistemde oynayip bu takimlari yenmek imkansiz. Nedeni de cok acik sanirim. Amac fark yememekse onu bilemem.

Ben ayrica bizim yoneticilerin sistemle falan da ugrastiklarini da zannetmem. Bir hafta icinde Zigic’e, Morientes’e transfer teklif ediliyor ondan sonra Baros aliniyor. Zigic ve Baros dunyanin en alakasiz iki oyuncusu. Bence elde ne varsa onu aldilar. Uc tane solbeki olan takimin sagbeki yok. Pek zannetmem olaya sistematik yaklastiklarini. Umarim oyledir ve siz haklisinizdir.

Neyse umarim tekrar lig sampiyonlugunu alir UEFAda da gidebildigimiz kadar gideriz de en azindan gelecek yillar icin yatirim olur. Kacan sampiyonlar liginin acisi ayri.

Post Reply