10. hafta: Fenerbahçe-Galatasaray 4-1 (Lincoln)

Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.

Moderator: Staff

Maç nasıl biter?

FB kazanır
11
20%
Berabere biter
14
25%
GS kazanır
30
55%
 
Total votes: 55

Murat Tekin
Posts: 151
Joined: Thu Aug 16, 2007 5:12 pm
Location: Almanya

Post by Murat Tekin »

FB ile oynan maclar hele Sükrü Saracoglundaki maclar bana hep Ingiliz Milli takiminin Türk Milli Takimina karsi oynadigi maclari hatirlatiyor.

7 den Yetmise kenetlenip, aciri baski kurarak, ölümüne mücadele, vesayire. GS bunu yapmakmi istemiyor, yada yapamiyor.

Serif Halimler
Posts: 470
Joined: Thu Oct 24, 2002 1:47 am
Location: Almanya<--izmir

Post by Serif Halimler »

Fatih Mutlu wrote:
Serif Halimler wrote:ofsayt tan yedigimiz golü iptal edemedi.
yazinizin anafikrine katilmakla birlikte, eger 3. fener golunu kastediyorsaniz, o golde ofsaytta degildi lugano. bizim defans oyuncusu, lugano aman ofsayta dusmesin diye atis anina dek takip etti luganoyu ve ayni hizada kaldi onunla. ama vurus sonrasinda, herhalde golu atsin diye takibi birakti. saka gibi.
Fatih kardesim, ben olayi söyle görüyorum.
Cok ani gelisen bir durum, topun 3 FB li oyuncudan birine gelme olasiligi var.
Golü atan oyuncu ile GS li son oyuncu ya ayni hizada veya FB li az önde "bana göre".
Böyle kritik bir poizisyon ve tereddüt etmeden gol veriyor, tamam.
Ayni durum FB kalesine gol olsaydi, hem hakem ofsayt verecekti (bundan adim gibi eminim), hem LIGTV durumu 20 kere gösterip birseyler arayackti (Lincoln'ün attigi golde ofsayt ve el aradiklari gibi).
Hem tüm basin bunu yazacakti, hem de burada yazan bizler, "öyle tartismali gol mü olur, attin mi kabak gibi atacaksin kimse gik diyemecek" diye yazacaktik.
O pozisyon benim gözümde ofsayt, bana hic kimse aksini kabül ettiremez. Bu konuda fikrim sabit.

Erdal Koç
Posts: 11
Joined: Sat Jun 19, 2004 10:15 am
Location: Kadikoy

Post by Erdal Koç »

Huseyin Gocek eger tarafli yonetim gosterdiyse bunun nedenini Cuneyt Cakir'in akibetinde bulabiliriz.

28.Subat.2008'de Lugano'nun hakeme gozluk hareketini de atlamadi. Gokhan Gonul'e, ilk yarida Volkan Yaman'a gosterdigi sari kartin aynisini gosterdi. Ikinci saridan kirmizi kart oldu. Hatalari da oldu ama haysiyetli bir mac yonetti.

En parlak FIFA kokartli hakemlerden biriydi. Gecen sezonun kalan surede 4 birinci lig, 3 ikinci lig maci yonetti. O gunden bugune 3 buyuklerin maclarina verilmedi. Adamin kariyeri zarar gordu.

Ersin Taner
Posts: 308
Joined: Sun Nov 05, 2006 6:48 pm

Post by Ersin Taner »

Soner Özaltındere wrote:
Benim bildiğim kadarıyla ceza sahası içinde hakemi aldatmaya yönelik kendini yere bırakma sarı karttır, onun dışında ceza sahası dışında bu kuralın bağlayıcılığı yoktur.

Nonda'nınkini görmedim ama Baros'un elle pozisyonunda en ufacık bir kasıt bile yoktu, bu çok açık ve net..
Yanlış biliyorsunuz, sahanın her yerinde hakemi aldatmaya yönelik hareket sarı kart gerektirir.

Ayrıca Baros'un koluyla oynadığı pozisyonda kasıt yoktu diyorsanız daha fazla tartışmamıza gerek yok...

Ersin Taner
Posts: 308
Joined: Sun Nov 05, 2006 6:48 pm

Post by Ersin Taner »

Serif Halimler wrote:
Fatih Mutlu wrote:
Serif Halimler wrote:ofsayt tan yedigimiz golü iptal edemedi.
yazinizin anafikrine katilmakla birlikte, eger 3. fener golunu kastediyorsaniz, o golde ofsaytta degildi lugano. bizim defans oyuncusu, lugano aman ofsayta dusmesin diye atis anina dek takip etti luganoyu ve ayni hizada kaldi onunla. ama vurus sonrasinda, herhalde golu atsin diye takibi birakti. saka gibi.
Fatih kardesim, ben olayi söyle görüyorum.
Cok ani gelisen bir durum, topun 3 FB li oyuncudan birine gelme olasiligi var.
Golü atan oyuncu ile GS li son oyuncu ya ayni hizada veya FB li az önde "bana göre".
Böyle kritik bir poizisyon ve tereddüt etmeden gol veriyor, tamam.
Ayni durum FB kalesine gol olsaydi, hem hakem ofsayt verecekti (bundan adim gibi eminim), hem LIGTV durumu 20 kere gösterip birseyler arayackti (Lincoln'ün attigi golde ofsayt ve el aradiklari gibi).
Hem tüm basin bunu yazacakti, hem de burada yazan bizler, "öyle tartismali gol mü olur, attin mi kabak gibi atacaksin kimse gik diyemecek" diye yazacaktik.
O pozisyon benim gözümde ofsayt, bana hic kimse aksini kabül ettiremez. Bu konuda fikrim sabit.
Golü atan Lugano R.Carlos topa vurduğu anda bizim savunma oyuncusuyla aynı hizada, ama başka bir FB'li bir adım önde...

Eskiden kural sizin dediğiniz gibiydi, o konuda haklısınız... Ama Fifa gol sayısını arttırmak için kuralı değiştirdi. Artık yan hakemler böyle pozisyonlarda hemen bayrak kaldırmıyor ve topa kimin müdahale ettiğine bakıyorlar.

Yani beğenin beğenmeyin ama yeni kurala göre o gol nizami...

Mert Tokman
Posts: 2581
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
Location: Virginia, USA

Post by Mert Tokman »

Hakemin tutumu ve yenilgi bir tarafa - Protekiz'de ki GS ile Kadikoy'de ki GS arasinda daglar kadar fark vardi - GS oyununu rakibe kabul ettiremedi - asil uzerinde durulmasi gereken konu bu.

Hakem buna canak tuttumu? evet - sertlige goz yumdu, sari kartlarda adaletli degildi - tamam ama bir yere kadar... GS'da ilk 2 dakika haricinde Benfica karsisinda oynanan oyundan en ufak bir pirilti yoktu. Ben Lincoln'un golu sayilsaydi da yenilecegimizi dusunuyorum - top FB'yi cok sevdi dun...

GS hala bir gecis doneminde - gecen sene Kalli ile baslayan surec devam ediyor - yeni transferler ve ardi arkasi kesilmeyen sakatliklar varken ne kadro ne de sistem hala tam oturmus degil. Ozan'in anlatmaya, Skibbe'nin uygulatmaya calistigi Arsenal tarzi cok pasli sistemi her 4-5 macin ikisinde falan 40-50 dakika uygulayabiliyor daha GS. Dunku FB gibi sert ve mucadele eden takimlara karsi - bir de hakem de sertlige musade ediyorsa - oynamak istedigi oyunu karsi tarafa kabul ettiremiyor. Neden?

Kadro henuz buna musait degil - orta sahanin ortasi Meira ve Ayhan gibi Avrupa pazarinda vasat sayilabilecek iki orta saha oyuncusundan kurulu, sag acikta forvet Baros oynuyor, Arda yorgun bitkin... Eger orta saha da oynayan her oyuncun oyunun her iki tarafini da vasatin bayagi ustunde cok iyi denebilecek sekilde oynayamiyorsa - cok pasli Arsenal sistemi ancak buna musade eden, paslasmak icin sana alan ve zaman birakan takimlara karsi uygulanabiliyor.

Aragones salak degil... Kendi yonettigi Ispanya milli takimi bu bol pasli sistemi dunya da en iyi uygulayan ekiplerden biri - bu sistemin kriptonunun sertlik ve rakibe pas yapacak alan ve dusunme zamani birakmamak oldugunu gayet iyi biliyor. Kendi sistemini bosverip takimini olabildigince sert ve rakibe basan sekilde, oncelikle GS'i oynatmamak amacli cikardi - sans golleride yardim edince - sahadan farkli galibiyetle ayrildi - hem de GS'la oynayacak bundan sonra ki rakiplere receteyi de yazmis oldu.

Onemli olan dunku yenilgi, hakem cart curt degil - dunku oyundan ders cikarabilmek. FB maclari degisimin nasil gittigini gormek acisindan cok iyi testler. GS dun bu testi gecemedi - daha hala degismesi gereken bircok sey var. Kadro acisindan orta saha hala cok yetersiz. Savunma da sagbek hala yetersiz --- Emre Asik Portekiz'de goz boyadi ama dun idare bile edemedi. Forvet'te hala aranan ilac bulunmus degil. Once bu eksikleri tespit edip tamamlayacagiz ki sonra sistemi de yavas yavas oturtalim - yeni stadimizda sahaya agzimizin tadi ile cikalim.

Ali Gursel
Posts: 2632
Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am

Post by Ali Gursel »

Ozan Ersoy wrote:
Ali Gursel wrote:
FB bence iyi bir mac oynadi.

Bu mactan sonra hakeme laf etmek FB ve oyuncularina ve de camiasina cok ayip olur. Hakem bazi yerlerde takdir hakkini FB'den yana kullandi.
Kendi statinda koskoca mac topu topu 220 pas yapan, 90 pas hatasi yapan, topa %45 sahip olan, dogru durust ceza sahamiza giremeyen yani pozisyon yaratamayan FB nasil iyi oynadi bir aciklarsan sevinirim. Buna "akilli oynadilar, GS'i cildirttilar, yerde Amerikan kadinlar liginde rastlanmayacak duzeyde yatip oyunu soguttular, kivrandilar. Arda'ya, Lincoln'e sayisiz faul yapip, yendiler. Valla bu oyun boyle oynanir, GS boyle yenilir" diyorsan sozum yok. Iyi mac oynadi denmez. Herseyden once futbolsevere hakarettir bu. Getir bir Ingiliz'i, Ispanyol'u adam suratina bon bon bakar, "len sen beni dun mu dogdun saniyorsun, dunya derbisiymis, friggin morons, they should not allow you to compete in CL with this football..." der.

Hakeme laf soyleyen nasil ayip eder? Dittiriboktan Eskisehir macindaki hatalar icin ki oradakiler yan hakem hatasiydi burada elli tane yazi yazan sen sizler bu hakeme nasil laf ettirmezsiniz? Bu yaman bir celiski degil midir? Hani derler ya gol attin da herif golunu mu vermedi, ne hakemi? Al sana buz gibi golunu vermedi.

Arda'ya tekme atip dusurduler, hem de gole giderken, ceza sahasina girecekken. Ne endirekti? Duduk calip kosarken elini kaldirmadi herif, sonra kaldiriyor ama Lincoln'un arkasinda. Gormesine imkan olmayan pozisyonda. Fener'liler de gormedi Volkan'i uctu, 4'lu baraj kurdular.

Ver bakalim o golu, 1-2 olsun... Haaa rakip sahaya dogru durust gelemeyen, o ana kadar baski yemis, hic bir sey oynamamis ve kalesinde 2 gol gormus Fener bir acilsin soyle... Iki tane on liberosuyla, oyun kurucusu tribundeyken oyun kurmaya calissin. O dakikaya kadar cok ender cikan bekler bir cikmaya baslasin. Baros'la Arda'yla kontraya cikmaya baslayalim. Ikinci yari Kewell'i Aydin'i sokalim oyuna. Fener mi atar 2 tane alir maci yoksa 1-2'den sonra biz mi farki arttiririz?

Sonra Umit'e yapilan yuzde yuz penalti var. Yine Umit'e yapilan bir kambura yatma olayi var. Sonra Josico'ya cikmayan kirmizi var. Sonra Servet'e ceza sahasi icinde hem de hakemin gozu onunde atilan dirsek ve penalti var. Al iste cocuk ameliyat oldu. Kim bilir kac ay yok simdi. Yani o surati gordukten sonra herifte bir utanma oldu mu acaba?

Sonra hakeme laf etmeyin... Meira pas hatasi yapti, Skibe cok cok cok (yeterince yazilmamis bu cok) kotu hoca. Terim, Lucescu, Hagi, Gerets, Kalli de mi cok cok cok cok cok kotu hocaydi. Her sene degisen hocalar ama degismeyen Kadikoy'deki teyatro.

Eyvallah... Bu is boyle benim kabul ettigim bu. Bu herifler bize asla top oynatmayacaklar, kendileri de oynamiyorlar, hakemi de etki altina aliyorlar. Bu isin gelecek seneyesi de var. Aslantepe acilacak, o akustik icinde o ugultu icinde bunlarin aynisi orada da olacak. 50 bin kisi bagiracak, hakemin dudugu bugunku gibi kicina kacacak. Daha 20 bin kisilik statta elleri ayaklarina dolaniyor, gecen seneki cuneyt cakir zibidisi gibi sapitiyorlar. Gelecekler 50 bin kisinin onunde, stadin ustu kapanacak, o seste duduk otturemeyecekler. Bu is boyle, boyle de gidecek. Kimsenin umrunda degil cunku uzum yemek.

"Abi adamlar siir gibi oynuyorlar Ingiltere'de" deyip gidecegiz boyle coook uzun zaman.

Ozan Ersoy
Ozancigim,

Ben FB iyi bir mac oynadi dedim. Eger inamiyorsan skora bak. Kimse yapilan pas sayisina puan vermiyor, 82'de Brezilya siir gibi top oynuyordu, Italyanlar eleyiverdiler, kupayi da aldilar. Paolo Rossi bir sey hatirlatiyor mu?

FB iyi oynadi. Selcuk Sahin bir daha hayatinda gosteremeyecegi bir beceriyle gol atti cunku hayatinda hicbir macta olmadigi kadar yuksek konsantrayon ile oynuyordu, tum arkadaslari gibi, orta sahada basip durdular, Guiza defansimizi yipratti, gollerde rolu oldu ama herseyin otesinde it gibi kostular.

Bazi maclar boyle kazaniliyor. GS bu maclari anlamadigi surece boyle "ertesi gunler" yasamaya mecburdur. Hakemle ugrasiriz, paslari sayariz ama nedense Benfica macinin ilk 11inin bu maca cikmasi dogru muydu, degisiklikler dogru muydu, zamaninda miydi, ya degistirilmeyenler demeyiz.

Lincoln'un golu verilse ne olurdu demissin, ne olacak, 1-0 olunca ne oluysa aynisi olacakti, adamlar gelip yine berabere yapacaklardi, sen o oyun planiyla oynadigin, o oyuncularla oynadigin surece bir numara olmazdi (belki alti ay bir sene sonra olur ama Ozancigim, we are not there yet. O intensity'e o yun tarziyla karsilik verecek durumda degil bizim takim henuz, rakip de UEFA'da Benfica degil, varligini seni yenmeye adamis, oyuncusundan hocasina, yonetiminden taraftarina her sezon bu mac icin yasayan bir rakip. Bunu anlamadan kadro kuramazsin, hakemin o staddan etkilenecegini dusunmeden oyun plani yapamazsin.

Aydin, Kewell, cok iyi hos, neden ilk 11 oyle degildi. Dun maca

------------------------------De Sanctis----------------------------

Sabri----------------Servet-------------------Meira-----------Balta

Aydin-----------------Topal------------------Ayhan-----------Kewell

---------------------------------Lincoln--------------------------------

---------------------------------Baros------------------------------------

diye cikarsin.

Iyice yaslanirsin, 0-0'i uzattikca uzatirsin, ha bu arada FB gol bulamadikca uzerine daha cok gelmeye baslar, Aydin, Kewell ile sansini denersin hizli ataklarda. 0-0 GS'a degil FB'ye gerginlik yaratir, 1-0, 1-1, goller, ataklar, ortamin karismasi, bunlar hep onlarin isedigi seyler.

GS'in Benfica karsisinda uzun donem oynadigi, ve ileride oynamak istedigi oyun dunku Meira, Karan, Sabri gibi admlarla oynanmaz, bunu gore gore sahaya bos bos bakamaz hocan, bakiyorsa hakemden sikayet edemezsin.

Ben dun maca cikarken o stadda bir FBliye kirmizi cikmayacagini biliyorum, GS'in penalti kazanmayacagni da biliyorum (skor dort, bes farkli degilse), sen hala bekliyor musun.

Ali Aydin bir daha GS maci yonetemedi, Cuneyt Cakir bir daha FB maci yonetemedi. Bu birileri isini yapiyor demektir. GS yonetimi adam olursa bundan sonra ilk etapta Firat Aydinus GS maci yonetmeyecek, dunku adamdan cok on planda bunu halletmek lazim. Dunku herife de kibarca bir daha boyle GS maci yonetirsen senin kariyerle de ugrasiriz denecek. OKan, Emre, Hagi, Fatih Akyel, Hakan Unsal'li takima kimse kolayla tekme atamiyordu, atan da ebesinin orekesini goruyordu. Bugunku takima kim ne isterse atar, bizimkilerde hakeme aglayan bir suruye donmus. Bir rakibin sert faul yapti mi, hakem isini yapmiyorsa sen cezayi keseceksin, sen kesince pust hakem sana kart cikariyorsa gidip hakemlik hayatini bitireceksin.

Bunlari anlamadan, FB macini pas sayilariyla falan analiz etmeye calisaram esas sen daha coooooook oradan puan beklersin. Zeka bazi kisiler tarafindan degisen durumlara uyum saglama yeteneklerinin butunu diye tanimlanmis. Benfica ve FB macini ayni sekilde oynayacagini sanan (bugunku takimiyla) hoca zekadan yana noksandir ya da dersini calismamistir, belki bir sene sonra olur, ama bu senenin ligi, puanlari su anki takim ve kabiliyetiyle kazaniliyor.

Dunku Meira'yi 90 akimda tutan hocanin takimi hakemden sikayet edemez, mactan puan isteyemez. Oynamak istedigimiz oyunun bas dusmani kaptirilan toplar, orta sahanda bir adam her ayagina gelen topu rakibe veriyorsa, kenarda da bunun yedegi varsa nasil degistirilmez bu? Kacinci oluyor bu, kotu oynayan bir adam sahada kaldigi icin puan kaybediyoruz, herif kenardan aval aval bakiyor sahaya.

Mert'in son postunun her kelimesine katiliyorum bu arada.

Ali

Selcuk Samli
Posts: 3536
Joined: Sat Jan 15, 2005 11:06 pm
Location: Izmir

Post by Selcuk Samli »

Ali Merhaba,

Bu oyuncularla hafta boyu beraber calisan bu teknik ekip.Bu kadro sahaya ciktiysa bir bildikleri vardir.Bence,ilk yari sonunda sahanin en kotuleri Baros ve Umit'i cikarip,Nonda ve Kewell'i alarak gerekeni yapti td.
Onlar da cok kotu oynadi.

Aydin sonradan oyuna girdi,ne yapti?Mehmet Topal haftalardir oynamiyor,Meira'dan daha iyi oynar miydi?Bir muamma...

Aydin,ve Nonda neden hazir degil,bu takim haftada 2 maci rahatlikla oynayabilmeli,niye oynayamiyor?dersen, bunda td'un de payi vardir derim.Ama,futbolcular da td kadar sorumlu olmali bu konuda.Biz Florya'da degiliz,bazi seyleri bilmek zor.

Hakemlerin kotu yonetimi konusunda federasyon ciddi olarak birseyler yapmali.Belli hakemleri GS maclarina vermeyerek,bu problem cozulmez.
Yonetim uyarida bulunmali ve agirligini koymali bu durumda.
Konsantrasyon
Concentration

Salih Bora
Posts: 785
Joined: Thu Jun 14, 2007 10:47 pm

Post by Salih Bora »

2000 sonrası GS-FB lig maçlarındaki istatistiğe bakalım.
Şükrü Saracoğlu'ndaki maçlarda FB 9'da 9 galibiyet.
Ali Sami Yen'deki maçlarda GS 8'de 4 galibiyet, 2 beraberlik, 2 yenilgi. Aslında beraberliklerden biri, Olimpiyat Stadı'nda oynanan ve 2-2 biten maç. Ama iç saha sayılır.
Aradaki farkın, stad kalitesinde yattığı yolundaki düşüncem soz zamanlarda değişti.
Ali Sami Yen'de Kadıköy'deki akustiği oluşturmak mümkün olmuyor gibi gözüküyor ama bu yanıltıcı sanki. Öyle Avrupa maçları hatırlıyorum ki rakiplerin dizleri titredi. Maldini'nin lafı var, "Beni orada 25 bin kişi olduğuna kimse inandıramaz" diye.
Mesela BJK'nin stadında Liverpool şoka uğradı. FB ise son 3 yıldır orada kazanıp gidiyor.
Taraftarların bakış açısı farkı var arada bence.
GS-FB derbilerine Galatasaraylının bakışı ile Fenerlinin bakışı ayrı.
İki takımın aralarında yaptıkları maçlara bakarsak, Fener lehine galibiyet sayısının 70'lerin ortasından sonra açıldığını görüyoruz.
Yaşı benden büyükler var, onlar daha iyi bilirler... O yıllar Galatasaray duraklama dönemine girdiği dönem. Lig yarışı genelde FB ile Trabzonspor arasında geçiyor.
Fener'in Galatasaray karşısında habire kazanmaya başlaması da o döneme denk geliyor ve FB artıya geçiyor.
Sonrasında, 4-1'den 4-4'e gelen, 3-0'dan 3-4'ü bulan, hatta 1-5'lik, 2-5'lik maçlar var.
Fener'in stadı yapılmadan önce de Kadıköy'de galip gelmekte zorlanıyorduk. Stadlarını adam ettikten sonra orada galibiyet görmek bizim için imkansız oldu.
Asıl dönüm noktası ise bence Galatasaray UEFA Kupası'nı aldıktan sonra oldu.
Galatasaray kulübü ve taraftarlar olarak bizler, lig'i ve Fenerbahçe derbilerini boşladık.
FB ise tam tersi, o maça ekstra motive olarak Galatasaray'a karşı ezikliklerini gidermeye ve "Siz Avrupa'yı yenin, biz de sizi yeniyoruz, böylece sizden büyük oluyoruz" diye konuşmaya başladılar.
Düne gelelim... Fenerli oyuncular kendi tribünleri önünde nasıl motiveydiler... Herkes Güiza golü kaçırınca farktan kurtulduk diye bahsediyor. Oysa biz kendi sahamızda Fener'e 3 gol atmayalı kimbilir kaç yıl oldu...
Yani Aslantepe'ye yerleşmemiz de FB'ye karşı iç sahada üstünlük kurmada etken olmayabilir bence.
Peki ne yapılmalı?
Buna verecek bir yanıtım olduğunu söyleyemem.
Belki Kadıköy maçlarının öncesinde futbolculara psikolojik yardım gerek. Bu ancak profesyoneller eliyle yürütülebilir.
İçeride ise (ASY) Yönetim'in daha planlı olarak organize edilmiş, ateşli bir ortam kurmaya çalışması.
AYRILMAZ İKİLİ

Ali Gursel
Posts: 2632
Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am

Post by Ali Gursel »

Selçuk Samli wrote:Ali Merhaba,

Bu oyuncularla hafta boyu beraber calisan bu teknik ekip.Bu kadro sahaya ciktiysa bir bildikleri vardir.Bence,ilk yari sonunda sahanin en kotuleri Baros ve Umit'i cikarip,Nonda ve Kewell'i alarak gerekeni yapti td.
Onlar da cok kotu oynadi.

Aydin sonradan oyuna girdi,ne yapti?Mehmet Topal haftalardir oynamiyor,Meira'dan daha iyi oynar miydi?Bir muamma...

Aydin,ve Nonda neden hazir degil,bu takim haftada 2 maci rahatlikla oynayabilmeli,niye oynayamiyor?dersen, bunda td'un de payi vardir derim.Ama,futbolcular da td kadar sorumlu olmali bu konuda.Biz Florya'da degiliz,bazi seyleri bilmek zor.

Hakemlerin kotu yonetimi konusunda federasyon ciddi olarak birseyler yapmali.Belli hakemleri GS maclarina vermeyerek,bu problem cozulmez.
Yonetim uyarida bulunmali ve agirligini koymali bu durumda.

Merhaba Selcuk.

Sion macindan once hafta ici takimla idman yapan Kalli idi. Carrusca 30. dakikayi goremedi ama o macta. Yani hafta ici takimla idman yapmak kotu oynayan oyuncuyu 90 dakika izlemeyi gerektirmiyor.

Bence sahanin en kotusu Meira idi. Umit ve Baros da kotu idiler, ama Jardel her gun kotu idi, ama her gun gol de atiyordu. Yani golculerin isi baska. Tabii Umit gibi hem kotu hem kirk yilda 5 hafta atip sonra ya sakat ya formsuz adamlar oynamasa daha iyi olur.

Ama Meira'nin durumu baska. Lutfen maci bir adaha izleyin, rakibe verdigi paslara bakin, Baros, Umit top kaptirir, hatta sahada yatar, sonunda gol atamaz, belki top tutamadiginiz icin baski yersiniz. Ha, iyi degil, o da mac kaybettirir ama takim hucuma cikarken on liberonun surekli rakibi bulan paslari kadar kotu hicbir zaman olamaz.

Hafta icinde ne yaptigini bilmem, ama dedim ya Carrusca ne yapiyor onu da bilmiyordum. Hadi 35te yapmadin, ya devre arasi?

Topal'in nasil oynayacagi hic sorun degil, en kotu Meira gibi oynar 3letirdi maci 50. dakikada. Meira da onu yapti zaten. Ama bu adam takimin hocasi, Topal'i sokarsin kesici olarak, kesince Maldonado gibi don arkaya ver saglam birine topu, ya da yanina, ileri atmaya falan calisma dersin, Lincoln'e de sark kendi yari saha top al cikar dersin, olur olmaz baska mesele ama bu kadar mahkum olmazsin, israrla, ustuste yiyene kadar topu rakibe vermezsin. Eger o da bizim gibi seyredecekse neden takimin hocasi? Geriden surekli top kaptirip orta sahada atak yiyoruz, bunun caresi Baroz ve Karan'i cikartip Nonda ve Kewell'i almak mi?

Sonra Topal'in nasil oynayacagi belli degil de Nonda'nin belli mi? O degisikligi dogru bulup Meira-Topal nasil kumar gorulur, Nonda Topal'dan fazla ne gostermis son haftalarda?

Hakemler konusunda federasyonun yapabilecegi bir sey yok. Turkiye'de hakem yok, kotu yonetiyorlar, pozisyonlara uzak kaliyorlar, oyuncular da zivanadan ciktigi icin otoriter olmalari soyleniyor. Bilgisiz hocanin sinifi kontrol icin tek caresi disiplin, otoritedir, ogrenci bilgisizligi anlayip saygi duymaz cunku. Oyuncu kotu, kotu niyetli hakemi anliyor, saygi duymuyor, tek care kartlar.

Maalesef kariyer sondurme tehdidi tek yapilabilecek sey. Yani adam FB, GS ve BJK'a hatta TS'a hata yapmaktan korkacak. Biraz diger takimlar kelege geliyor ama 100 milyon dolarlik takimi kuran Eskisehirspor degil, cok canlari yanarsa gidip TFF'na baski yapsinlar ya yabanci hakem ya da dogru duzgun hakem egitilmesi icin.

GS'in faal olarak Firat Aydinus'un hakemlik kariyerini bitirmeye calismasi gerektigini dusunuyorum. Dunkunun de kulagi cekilmeli, adamlar korkmali, yani SS'da anlarim ama Eskisehir macinda falan "when in doubt" karari GS'dan, FB'den falan yana vereceksin yoksa kariyerin biteri anlayacak. Kimse bana ama o zaman hakemler duzelmez demesin, 41 yasinda futbol izliyorum 10-11 yasindan beri bilincli olarak, 30 senedir bir arpa boyu yol gitmediler, hic olmazsa ben para verip kurdugum takimi kurtaririm Godot'yu bekler gibi bizim hakemlerin duzelmesini bekleyecegime, duzelmeyecekler, kotuler, hakemlik falan bilmiyorlar, maclari bozup, oyuncu gerip sonra karta sariliyorlar. Midem bulaniyor seyrederken performanslarini, dunku Josico'ya bir suru pozisyonda ikiyi cikaramadi ama elini birazcik sari kart gibi gosteren Lincoln'e hemen kurali uyguladi. Ulan kazma, Josic'nun yaptiklari kural ihlali degil mi, herifin bezelye beyni o kadara calismiyor. Ama o stadda oyle olacak, kader, bizim isimiz Sami Yen'de de tersini saglamak olmali.

Bu takimi kuruyorsan bu isleri dusuneceksin, ya da doneceksin eski gunlere, eski acimadan tekmeyi basabilen takimin olacak, sana tekme atmak isteyen iki kere daha dusunecek. Ama hem boyle takim kur, hem bu hakemleri seyret olmaz. SS'da olani anlarm, karsindakinin de muthis bir lobisi ve gucu var, ama Eskidehir'de olmayacak, olursa herifin hakemlik hayati bitecek.

Hep ayni seyleri yaziyorum ama cidden baska yolu olmadigini dusundugumden.

Ali
Last edited by Ali Gursel on Mon Nov 10, 2008 11:07 pm, edited 1 time in total.

Ozgur A. Boztepe
Posts: 1606
Joined: Wed Jan 30, 2008 8:30 pm
Location: Atlanta USA

Post by Ozgur A. Boztepe »

Mert Tokman wrote:Hakemin tutumu ve yenilgi bir tarafa - Protekiz'de ki GS ile Kadikoy'de ki GS arasinda daglar kadar fark vardi - GS oyununu rakibe kabul ettiremedi - asil uzerinde durulmasi gereken konu bu.

Hakem buna canak tuttumu? evet - sertlige goz yumdu, sari kartlarda adaletli degildi - tamam ama bir yere kadar... GS'da ilk 2 dakika haricinde Benfica karsisinda oynanan oyundan en ufak bir pirilti yoktu. Ben Lincoln'un golu sayilsaydi da yenilecegimizi dusunuyorum - top FB'yi cok sevdi dun...

GS hala bir gecis doneminde - gecen sene Kalli ile baslayan surec devam ediyor - yeni transferler ve ardi arkasi kesilmeyen sakatliklar varken ne kadro ne de sistem hala tam oturmus degil. Ozan'in anlatmaya, Skibbe'nin uygulatmaya calistigi Arsenal tarzi cok pasli sistemi her 4-5 macin ikisinde falan 40-50 dakika uygulayabiliyor daha GS. Dunku FB gibi sert ve mucadele eden takimlara karsi - bir de hakem de sertlige musade ediyorsa - oynamak istedigi oyunu karsi tarafa kabul ettiremiyor. Neden?

Kadro henuz buna musait degil - orta sahanin ortasi Meira ve Ayhan gibi Avrupa pazarinda vasat sayilabilecek iki orta saha oyuncusundan kurulu, sag acikta forvet Baros oynuyor, Arda yorgun bitkin... Eger orta saha da oynayan her oyuncun oyunun her iki tarafini da vasatin bayagi ustunde cok iyi denebilecek sekilde oynayamiyorsa - cok pasli Arsenal sistemi ancak buna musade eden, paslasmak icin sana alan ve zaman birakan takimlara karsi uygulanabiliyor.

Aragones salak degil... Kendi yonettigi Ispanya milli takimi bu bol pasli sistemi dunya da en iyi uygulayan ekiplerden biri - bu sistemin kriptonunun sertlik ve rakibe pas yapacak alan ve dusunme zamani birakmamak oldugunu gayet iyi biliyor. Kendi sistemini bosverip takimini olabildigince sert ve rakibe basan sekilde, oncelikle GS'i oynatmamak amacli cikardi - sans golleride yardim edince - sahadan farkli galibiyetle ayrildi - hem de GS'la oynayacak bundan sonra ki rakiplere receteyi de yazmis oldu.

Onemli olan dunku yenilgi, hakem cart curt degil - dunku oyundan ders cikarabilmek. FB maclari degisimin nasil gittigini gormek acisindan cok iyi testler. GS dun bu testi gecemedi - daha hala degismesi gereken bircok sey var. Kadro acisindan orta saha hala cok yetersiz. Savunma da sagbek hala yetersiz --- Emre Asik Portekiz'de goz boyadi ama dun idare bile edemedi. Forvet'te hala aranan ilac bulunmus degil. Once bu eksikleri tespit edip tamamlayacagiz ki sonra sistemi de yavas yavas oturtalim - yeni stadimizda sahaya agzimizin tadi ile cikalim.
Galatasaray'in sistemi, oyun taktigi, oyunculari, FB maclarina goremi hazirlanicak. FB'ye karsi basarili oyuncu Galatasayda oynayacak, basarili olmayan oynamayacak.

Bunun boyle olmamasi gerektigini sende biliyorsun Mert. Fenerbahceyi kendi stadimizda yenip onrda yenilmek, oynayan oyuncularla aciklanicak birsey degil. Kafalarin degismesi lazim, en azindan butun takima senede 1 maca gore kuran kafalarin.

Fenerlilesmek, iyi teknik yabancilar almak degil, butun sezonu 1 macin ustune kurmaktir iste.
Kar yagdi yaktigim ateslere
Icimdeki korku bir isyan
Beni anlaticak kadar, yanliz degil sokaklar
yorgun degil yagmurlar

Murat Cekem

Ali Gursel
Posts: 2632
Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am

Post by Ali Gursel »

Ozgur A. Boztepe wrote: butun sezonu 1 macin ustune kurmaktir iste.
Bir maci o macin ustune kurmayi denesek?

Mert Tokman
Posts: 2581
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
Location: Virginia, USA

Post by Mert Tokman »

Ozgur A. Boztepe wrote: Galatasaray'in sistemi, oyun taktigi, oyunculari, FB maclarina goremi hazirlanicak. FB'ye karsi basarili oyuncu Galatasayda oynayacak, basarili olmayan oynamayacak.

Bunun boyle olmamasi gerektigini sende biliyorsun Mert. Fenerbahceyi kendi stadimizda yenip onrda yenilmek, oynayan oyuncularla aciklanicak birsey degil. Kafalarin degismesi lazim, en azindan butun takima senede 1 maca gore kuran kafalarin.

Fenerlilesmek, iyi teknik yabancilar almak degil, butun sezonu 1 macin ustune kurmaktir iste.
Ozgurcum - ben yanlis kelimeler kullandim herhalde - cunku benim soylemeye calistiklarimla senin anladiklarin hic ortusmuyor.

FB macinin skorunun ne oldugunun fazla uzerinde durmadigimi ama sahaya konan futbolun henuz takimin istenen kivamda olmadigini gosterdigini - istenen sistemi her turlu rakibe karsi uygulayabilmek icin (sadece FB degil butun sert ve oncelikle oynatmamayi hedefleyen takimlar dahil) daha kadro eksikliklerimiz oldugunu gosteren bir mac oldugunu soylemeye calistim.

Bir daha bu sefer baska sozcuklerle anlatmaya calisayim. Dun kime yenildigimizin (takimin isminin) hic onemi yok. GS'in dun oynadigi oyunla, Persembe gunu oynadigi oyun arasinda dunya kadar fark var. Bu farkin sebebini bulmak icin degiskenlere bakiyorum --- bizim takim tamamen ayni kadro ile sahaya cikmis, iki macta da deplasmandayiz, ikisi de Avrupa'nin ortalama ustu iyi takimlarina karsi oynanan maclar. O zaman degiskenler nedir --- hakem ve karsi takimin oyun stili ve bu iki faktorun kombinasyonu. Yani diyorum ki evet hakem karsi takimin sert oyun stilini sahaya yansitmasina ekstra yardim etti ama hakemin kendi basina bir etkisi yoktu bizim ortaya koydugumuz oyuna (belki skora etki etti ama oyunumuza degil). Benfica ile FB'nin oyun stillerini karsilastirdiginda asil sonuc ortaya cikiyor - Benfica geriden oyun kuran Ayhan ve Meira'yi rahat birakti, fazla basmadi, topu geriden ileriye rahat gecti, Arda ve Lincoln daha etkili olabilecekleri yerlerde topla bulusup GS forvetleri ve kendileri icin kolay pozisyon urettiler. FB ise aksine GS'a ileride basti, Ayhan ve Meira'ya rahat top kullandirmadi, ilk gol haricinde Arda ve Lincoln karsi kaleye yakin noktalarda topla bulusamadi, GS topu Ayhan ve Meira'nin bolgelerinde kaptirinca zaten beceriksiz olan Emre ve Sabri gibi oyuncularin foyasi ortaya cikti. Dunku rakibin ismi FB degil BJK veya Trabzon olsaydi da ayni seyleri soylerdim.

Sonuc - bana gore GS'da istenen sistemi her turlu rakibe karsi oynatmak icin gerekli kadro kalitesi henuz yok --- bu eksiklikler tesbit edilip tamamlanmali.

Ali Gursel'de bunu soyluyor ama onunla da farklilastigim yer su --- o bu kadro yetersizliginde baska sistemle daha iyi sonuc alacak birseyler deneyelim istiyor ve bu denemeyi yapmadigi icin Skibbe'ye kiziyor hatta yeri geldiginde gitsin diyor. Ben ise bu sistem de israr edelim - yetersizlikler tam manasi ile ortaya ciksin, neyin ve kimlerin degismesi gerektigini dogru durust anlayalim diyorum. Bu israr nedeni ile kotu sonuclar alabilecegimiz bir surec gecirebiliriz ama bu degisim doneminden sonra biraz sabirla ortaya iyi birseyler cikabilir diyorum. Yonetime Boekamp'i gondermelerinde ki kizmamin da baslica sebebi budur - cunku o genclere fundemental ogretmesi ile meshur bir olmus bir teknik adam, cok pasli sistemde israr edildiginde bizim genc kadromuza bu sistemin gereklerini gosterebilecek bir hocaydi - en azindan benim Boekamp hakkinda ki algilamam buydu.

Simdi anlastik mi :wink:

Mesut Ulukök
Posts: 71
Joined: Tue Dec 11, 2007 12:27 am

Post by Mesut Ulukök »

Galatasaray, herkesin beklediği gibi Benfica maçının ilk 11'yle sahaya çıktı. Kazanan takım bozulmaz diye bir şey var futbolda. İnanan var buna, inanmayan da. İçinde bulunduğunuz duruma göre değişken bir şey bu aslında. Kewell-Baros-Karan üçlüsünden ikisinin seçmekte kararsızdım maç öncesi, lakin Kewell gibi bir tecrübeden faydalanma fikri benim için az da olsa ağır basıyordu. Ama mağlubiyet tamamen bu tercihe bağlanmamalı. Hatta Baros-Karan'lı Galatasaray'ın, Kewell-Nonda'lı Galatasaray'a göre birkaç seviye daha iyi top oynadığını söyleyebiliriz. Gerçi bunun ana sebebi Kewell'ın girmesinden çok, Baros ve Karan'ın aynı anda kenara alınıp, Nonda'nın ileride tek forvet olarak oynatılmaya çalışılması...

Fenerbahçe Emre'yi yedek kulübesine oturtarak, tüm muhtemel 11'leri yanılttı. Ancak Josico tercihinden başka bir değişikliğe sebebiyet vermedi Aragones'in bu kararı. Aragones'in bu tercihini Servet, Emre, Meira, Ayhan gibi topu ileriye çıkartırken pas hatası yapmaya müsait oyuncuları baskı altına almak istemesi olarak yorumlayabiliriz. Nitekim maçın 1.dakikasından, 95.dakikasına kadar Selçuk-Josico ikilisi ile boğdu Galatasaray'ı Fenerbahçe. Galatasaray'ın bu sezon hiçbir maçta şişirmediği kadar top şişirmesi de bundan dolayı biraz. Tabii; Selçuk, Josico, Edu gibi futbolcular da en az Galatasaray'daki Emre, Servet gibi pas hatası yapmaya yatkın topçular. Galatasaray da bu bölgede basketbol tabiriyle çok fazla pas arası yaptı ama maç boyunca bunları iyi değerlendiremedi...

Sezon başından beri savunduğum bir şey var Galatasaray'da. O da, Galatasaray'ın beklerinin, yani Sabri ve Balta'nın iyi oynadığı maçlarda kazanması, daha da önemlisi istenen futbolu oynaması. İstenen, Skibbe'nin oynatmak istediği futbol ne? Yerden oynamak, sakin oynamak, bol pas yapmak, üçgenler kurmak, beklerin Arda, Kewell, Lincoln gibi yaratıcı oyunculara verdiği destekle kanatlardan içeri kat ederek ve orta yaparak pozisyon üretmek, orta alanda rakibe karşı belli bir üstünlük sağlamak. Son oynanan maçların üzerinden gidelim. Galatasaray'da Topal'ın sakatlığından sonra Meira ön tarafa kaydırıldı, Emre ilk 11'e girdi. Servet ve Emre Galatasaray'ın top tekniği en düşük futbolcuları. Hatta stoperler özelinde bakarsak ülkede bu konuda en çok sıkıntı yaşayan oyuncuların başında geliyorlar. Böyle bir durumda da oyunu takımın bekleri Balta ile Sabri başlatmaya çalışıyor geriden ve onların gününde oldukları bir maçta Galatasaray topu ileriye çok daha rahat taşıyabiliyor ve istediği futbolu çok daha rahat bir şekilde sahaya yansıtabiliyor. Sanırım bu akşamki maçta Sabri ve Balta, sezonun en kötü futbollarını oynadılar, bu da Galatasaray'ın yerden çıkarken çok top fazla top kaybı yapmasına sebep oldu. Bundan daha önemlisi, topu yerden oynayarak ileri çıkartamayan Galatasaray, yine top şişirmeye başladı ki, bu nokta Galatasaray'ın maçı kaybetme sebebidir bana göre. Maçın kaybedilmesini bir tek Kewell ile yorumlamayıp, daha derin noktalara inmek gerekiyor. Hatta her maç için böyle bu. Kewell, 2.yarıda girdi de çok mu şey değişti? Aksine tanınmaz halde bir Galatasaray izledik, hem de çok daha farklı bir futbol umarken. Ama bunun nedeni X'in çıkıp Y'nin girmesi değil...

Kronometreler 1.29'u gösterirken ağlarında gördü topu, Fenerbahçeliler. Galatasaray, Fenerbahçe'yi kendi silahıyla vurdu bir nevi. Yani çok erken bir dakikada, ilk golü atarak. Lakin, rakibi kendi silahıyla vuran Galatasaraylılar, daha maçın 2.dakikası olduğunu unutmuş olmalılar. Zira çok geçmeden, Fenerbahçe namluyu Galatasaray'ın yüzüne çevirdi ve ateş etti. Ortada, hatta biraz Galatasaray hakimiyetinde giden maçta Benfica maçının yıldızı Emre, Fenerbahçe'nin istediği şekle sokuverdi maçı. Fenerbahçe ne zaman istediklerini sahaya yansıtabiliyordu? Öne geçtiğinde. Bu sezon başından böyle. Fenerbahçe, her ne kadar lig ve Avrupa'da başarılı olamayacak, eksikleri, hem de çok eksikleri olan bir takıma sahip olsa da kontra atak yapmayı çok iyi biliyor. Zico'nun Fenerbahçe'ye mirasıdır bu. Geçen sene bu sistemi oturtan ve 40-50 maç bu sistemle oynayan Fenerbahçe, bu sistemin en büyük gereğini, yani kontra atakları çok iyi bir şekilde sahaya yansıtmayı öğrendi. Bu akşam da açıkçası biraz Kadıköy'deki şans faktörü devreye girdi ve Fenerbahçe sadece mücadele ettiği bir maçta 50.dakikada 3-1'i yakaladı. Bu dakikadan sonra Aragones'in yaptığı Emre hamlesi de ayakta alkışlanmalı. Zira 3-1'den sonra kontraatak oynayacak Fenerbahçe'de, Alex'in yokluğunda bu atakları en iyi şekillendirecek oyuncu Emre'dir ve girdiği dakikadan sonra tüm kontraatakları Emre yönetti. İlk 50-60 dakika boyunca kaleye gitmekte güçlük çeken Fenerbahçe, son yarım saatte çok rahat bir biçimde Galatasaray kalesine gelmeye başladı. Buna rağmen beklediğimden az pozisyona girdi Fenerbahçe. Maçtaki tek net pozisyon olarak Guiza'nın pozisyonunu sayabiliyorum, Fenerbahçe adına. Bana kalırsa Fenerbahçe'nin attığı hiçbir gol pozisyon değil, sadece atak.

"Büyü, atmosfer, gelenek, Fenerbahçe en kötü zamanında bile..., Galatasaray en iyi zamanında bile..., ilk 20 dakika, ilk şut, Galatasaraylı futbolcunun bir tarafına çarpıp gol olması" gibi birçok inandığı şey var taraftarların, Kadıköy'deki Fenerbahçe-Galatasaray derbilerinde. Hemen hemen hepsi gerçekleşti bunların yine, tek fark Galatasaray'ın ilk golü bulması. Çok ilginç bir hal almaya başladı Kadıköy'deki Fenerbahçe-Galatasaray maçları. O yüzden Galatasaray'ın fark yememek için Kadıköy'e gittiği bir yılda temiz bir galibiyetle geri dönmesi çok fazla şaşırtmayacak ilerleyen yıllarda izleyenleri...

Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Mert Tokman wrote: Ali Gursel'de bunu soyluyor ama onunla da farklilastigim yer su --- o bu kadro yetersizliginde baska sistemle daha iyi sonuc alacak birseyler deneyelim istiyor ve bu denemeyi yapmadigi icin Skibbe'ye kiziyor hatta yeri geldiginde gitsin diyor. Ben ise bu sistem de israr edelim - yetersizlikler tam manasi ile ortaya ciksin, neyin ve kimlerin degismesi gerektigini dogru durust anlayalim diyorum. Bu israr nedeni ile kotu sonuclar alabilecegimiz bir surec gecirebiliriz ama bu degisim doneminden sonra biraz sabirla ortaya iyi birseyler cikabilir diyorum. Yonetime Boekamp'i gondermelerinde ki kizmamin da baslica sebebi budur - cunku o genclere fundemental ogretmesi ile meshur bir olmus bir teknik adam, cok pasli sistemde israr edildiginde bizim genc kadromuza bu sistemin gereklerini gosterebilecek bir hocaydi - en azindan benim Boekamp hakkinda ki algilamam buydu.

Simdi anlastik mi :wink:
Vardigin sonuca katilmasam da icerik olarak katiliyorum. Pire icin yorgan yakilmaz, gavura kizdin diye kafir olunmaz. Bu mac degerlendirmeye alinmaz, alinamaz. Avrupa'li hakemin yaninda bunlarin 10'da birini yapamiyorlar. Penaltilar cart diye caliniyor, kirmizilar alinlarina yapisiveriyor ve verdikleri karari oyunun ortasinda degistirmiyorlar, goller iptal edilmiyor. Yapabilseler FB her sene final oynar, ne Milan cikar sag, ne Arsenal, ne Barcelona oradan. GS'li oyuncularimizin hic bir sucu yok.

Benfica rezaletti yumusakti, bu da takim miymis diye asagilanan takim 77 puanda bugun CL'de oynasa ikinci torbadan kuraya katilacak takim. Aimar'i, Reyes'i, Suozo'su, DiMaria'si GS'a gelse havaalanlarinda 5-10 bin GS'li kamp kurar. Bu kadar da rakibin kotu olmasina, hocasinin GS'i iyi incelememis olmasina baglamayin isi ayip oluyor. GS cok uzun zamandir boyle bir top oynamadi. 3 gun sonra ise ne oldugu belli olmayan sacma sapan futbol degil savas alaninda boguldu. Bir kisi de ciksin su top oyunda kac dakika kalmis bir soylesin. Bu mu "iyi futbol". Rezaletin bin perdesi.

2-1 one gecseydi de yenilirdi GS denmis. Tabii neler olurdu belli olmaz. Herif penalti yaratabilirdi, Lincoln'u atabilirdi, her sey olurdu. Benim bundan sonra asla GS leyhine bir tahminim olmaz. Hatta yonetici olsam kadikoy'e bundan boyle PAF agirlikli, Wenger gibi 17-18 yasindaki cocuklarla da cikarim. A takimini Florya'da birakirim. Gorsunler ebedi rekabet nasil oluyormus, nasil kursaklarinda kaliyormis Nasil olsa yenecekler, ne geregi var benim Arda'mi Servet'imi oraya salmaya? Neler yasandi kac senedir ya. Ali Aydin manyagini mi sayalim, korner attirmayislarini mi sayalim, uyduruk sari kartlardan her mac kirmizi gormemizi mi sayalim, hocamizin kafamizin yarilmasini mi sayalim, kulubeden cikamayan hocalarimizi sayalim, iptal edilen, verilmeyen gollerimizi mi sayalim, offside'dan yediklerimizi sayalim. Neyi sayalim?

Bizim futbolcular ezik mi yoksa baslarina ne gelecegini onceden biliyorlar mi? Bu cocuklari salak saniyorsunuz ama onlar da konusuyorlar aralarinda "herifler yenilirlerse 10 puan geriye dusecekler, lig erken kopar, Fener bunu kaldiramaz. Bizim bu maci kazanmamiza asla izin vermezler" diye gidiyorlar. Maca hizli, istekli arzulu basliyorlar, sonra tiyatro oynanmaya baslayinca, bu isin sonu nedir belli oldu deniyor, ondan sonra yuruyorlar. Oynamaya olanak yok. Psikoloji bu... Yalan mi psikoloji? Bak bugun medyada bir kisi su macta futbol oynanmadigini yazabilmis mi? Kaci GS'in golunun verilmeyisinin buyuk hata oldugunu yazmis? Hepsi bir agizdan yerden yere vuruyorlar GS'i. Porto iki hafta sonra hasir husur gollerini atip yenince gorecegim ben alemin kralini. Sonra da dinamosu var isin icinde.

GS'in sistem iyi, en azindan olumlu, gelecege yonelik. GS sistemini oturtmaya calismali onune bakmali. Asil sinav Fener degil, hatta bu lig degil Kharkiv, Hertha Berlin. Alin size fiziksel oynayacak cok kosacak iki takim. GS bunlar karsisinda iki top yapamazsa, ezilirse, cok pozisyon verirse, hakliymissiniz derim. "Benfica yalanmis, bu takim prese karsi iki top yapamiyormus, ya takim degisir, takviye yapilir ya da bu sistemden vazgecilir, fiziksel, prese dayali oyuna doneriz" derim. O gune kadar Fener maci degerlendirmeye alinmaz. Alan yonetici, teknik direktor de isi bilmiyor demektir.

Ozan Ersoy
Last edited by Ozan Ersoy on Tue Nov 11, 2008 1:19 am, edited 2 times in total.

Post Reply