Ben Sukrunun son 5 senesine yetistim. hakikaten cok iyi bir solacikti ve kornerleri muhtesemdi. Dogrudan attigi bir suru gollere sahit oldum. Sukru hakkinda cogunuzun bilmedigi bir seyde kendisinin Galatasayda ya bir sene veya iki sene oynamasidir. Diger efsane Besiktasli Recepde Galatasarayda oynamisti.Cengiz Akgun wrote:Evet. Ben de yetusemedim kendini gormeye. 1960'larda filan Italya'da oynamis. Hatta Sinyor Bartu ve Metin Oktay'a orada yol actigi soylenir. Eskilerden Nezih bey filan bilir ama sizin kusak tanimaz.Mert Tokman wrote:Ben Altay'li Mustafa Denizli ve Bursaspor'lu Sedat 3'un kornerlerini hatirlarim direk kaleye giren ama Avrupa'da top kosturduguna gore sen baskasindan bahsediyor olmalisin.
Sukru Gulesin diyen kazandi. BJK yetistirdigi degerlerden biridir. Benden yasli futbol meraklisi Italyanlar hala hatirliyorlar onu.
TSL 5. hafta: GS-BJK 3-0 (Sarp,Baros(2))
Moderator: Staff
-
Nezih Gunal
- Posts: 310
- Joined: Fri Oct 25, 2002 8:54 am
- Location: Long Beach, Ca. USA
Re: TSL 5. hafta: GS-BJK 3-0 (Sarp,Baros(2))
Üzülmegi bırak , yasamaya bak.
-
Ercan Dumlupinar
- Posts: 213
- Joined: Tue Jul 06, 2004 8:05 pm
- Location: USA
Re: TSL 5. hafta: GS-BJK 3-0 (Sarp,Baros(2))
Burak Ayyildiz
Post subject: Re: TSL 5. hafta: GS-BJK 3-0 (Sarp,Baros(2))
Peki, Besiktas'in bizi birincisi direkt kornerden attığı golle 2-0 yendigi maci hatirlayan var mi?
Key words: Ali Kemal Denizci, Deve Haydar
Evet kalede Haydar vardi, koneri attanda Samet'i galiba, (supheli golu atan). Turk futbolu nerelerden geldi, BJK kalecisi Adem. Buyuk Metin cok iyi oynamis, sonra Fatih Terim'den dayak yiyip uzun sure Anadolu takimlarinda oynamisti, o mac sonunda BJK taraftarina yaptigi gereksiz hareket yuzunden.
Dun mactaki en buyuk kayip, orta sahada Mehmet Topal ve Mustafa Sarp ayni anda oynamasi idi. Umarim Ayhan cabuk iyilesir yoksa o bolgede isimiz zor, Mehmet Topal beklentilerin cok altinda idi. Sabri cok iyi oynadi, boyle devam ederse takim icin buyuk katki saglar. Keita ile sag kanatta iyi anlasiyorlar.
Post subject: Re: TSL 5. hafta: GS-BJK 3-0 (Sarp,Baros(2))
Peki, Besiktas'in bizi birincisi direkt kornerden attığı golle 2-0 yendigi maci hatirlayan var mi?
Key words: Ali Kemal Denizci, Deve Haydar
Evet kalede Haydar vardi, koneri attanda Samet'i galiba, (supheli golu atan). Turk futbolu nerelerden geldi, BJK kalecisi Adem. Buyuk Metin cok iyi oynamis, sonra Fatih Terim'den dayak yiyip uzun sure Anadolu takimlarinda oynamisti, o mac sonunda BJK taraftarina yaptigi gereksiz hareket yuzunden.
Dun mactaki en buyuk kayip, orta sahada Mehmet Topal ve Mustafa Sarp ayni anda oynamasi idi. Umarim Ayhan cabuk iyilesir yoksa o bolgede isimiz zor, Mehmet Topal beklentilerin cok altinda idi. Sabri cok iyi oynadi, boyle devam ederse takim icin buyuk katki saglar. Keita ile sag kanatta iyi anlasiyorlar.
-
Mehmet Gorgen
- Staff Member
- Posts: 6562
- Joined: Tue Oct 22, 2002 9:19 pm
- Location: Bakirkoy-Ist
- Contact:
-
Murat Biricik
- Posts: 1755
- Joined: Tue Oct 22, 2002 10:32 pm
- Location: Yesilyurt - Ist
Re: TSL 5. hafta: GS-BJK 3-0 (Sarp,Baros(2))
Gorgen nin astigi istatistige bir ekleme yapalim.
09-10 sezonu besinci hafta sonunda
BJK nin attigi toplam gol 3, yedigi toplam gol 4
GS nin attigi toplam gol 16, yedigi 4, mac basi ortalamasi 3.2
09-10 sezonu besinci hafta sonunda
BJK nin attigi toplam gol 3, yedigi toplam gol 4
GS nin attigi toplam gol 16, yedigi 4, mac basi ortalamasi 3.2
"Adnan Sezgin'in attığı her imzanın altına ben imzamı atarım. Bu mesleği en iyi bilen adam." ADNAN POLAT
"Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı."
"Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı."
Re: TSL 5. hafta: GS-BJK 3-0 (Sarp,Baros(2))
Zavallı jimlastikçiler ve GS düşmanları...
Leo Franconun yerde kayarak çıkarttığı topun kırmızı kart olması gerektiğinden bahsederken bu pozisyonun 1 saniye öncesinde Ernst'in topu elle kontrol ettiğini ve maçın orada durması gerektiğinden bahsedemiyor.İlginç.12-13 yaşında çocuklar izleyip bu tarz yorumlar yapsa hiç dert değil ama doberman ve akranları gibi adamlar çok ama çok komik duruma düşüyor,ligtv muhabirlerinin suratları da ayrı bir konuydu.Erman,spiker,Ersun Yanal ve yanındaki bir-iki kişinin suratı b.k gibiydi.Bi screenshot olsa da assam şuraya...
Leo Franconun yerde kayarak çıkarttığı topun kırmızı kart olması gerektiğinden bahsederken bu pozisyonun 1 saniye öncesinde Ernst'in topu elle kontrol ettiğini ve maçın orada durması gerektiğinden bahsedemiyor.İlginç.12-13 yaşında çocuklar izleyip bu tarz yorumlar yapsa hiç dert değil ama doberman ve akranları gibi adamlar çok ama çok komik duruma düşüyor,ligtv muhabirlerinin suratları da ayrı bir konuydu.Erman,spiker,Ersun Yanal ve yanındaki bir-iki kişinin suratı b.k gibiydi.Bi screenshot olsa da assam şuraya...
-
Alpay Dedeoglu
- Posts: 1923
- Joined: Wed Oct 23, 2002 4:14 pm
Re: TSL 5. hafta: GS-BJK 3-0 (Sarp,Baros(2))
Bu kadar sakatla ve milli takim yorgunu ile cikilan macta GS
kotu sayilabilecek bir oyunla 3 gol atti. ustelik BJK icin farkin buyumesini
onlemek ve Tupcu/Denizli ikilisinin cok kritik gunler gecirdigi bu zamanda
onemli macti. Avrupayi falan bosverip butun guclerini bu maca verdiler.
Bu arada yaklasik BJK 105 km, GSde 100 km
toplam takim kosusu yapmis mac boyunca.
Yani birde bizden fazla kosmus. Kapali altta Istanbuldaki yagmura ve trafige
kufrederek mac seyreden bir -jetlog olan- dostumuzun gozunden kacmamistir bu durum.
BJK mactan once 2 tane fair play'e uymayan harekette bulundu,
bu da geri tepti:
1-) Butun basin bultenlerinde ve resmi sitede Yusuf, Bobo, Ibrahim Toraman,
Nihat, Ekrem Dag ,Nobre filan gibi adamlari sakat ve antrenmana katildiklari halde antrenmana katilmamis gibi gosterdi.
2-)Hafta icindeki Umit Milli takim -BJK arasindaki hazirlik macinda Aydini sakatladilar.
Pozisyonu bilmiyorum ama Aydin artik daha zor sakatlaniyor, demekki saglam darbe olmali.
Nihati oynatmak ne kadar yanlissa, Serdar Ozkani iyi hazirlayip oynatmak
o kadar dogru bir hareketti. Ekrem Dagi onlibero oynatmak ne kadar sacma ise
ortayi Sivok-Ferrari yapmak dogru hareketti. Rustuyu oynatmak ne kadar yanlissa
İsmail Koybasi o kadar dogru bir secimdi. Durulunun butun hamlelerini yanlis bulmadim,
korkudan dolayi, gecen hafta mac oynamamis bu yuzden diri kalmis ve Derbinin anlamini kavrayan hareketli yerlileri tercih etti, Mustafa Ozkan gol atip puan alsalardi ve kaledede Hakani oynatip 1-2 golu yemeseydi simdi methiyeler yazilirdi.
Bir bakima mantaliteler carpisti. Sisteme karsi maclik strateji ve esneklik.
Kotu oynayip az kosup eksik olmasina ragmen sistem icindeki bireysel yetenekler
galip getirdi. Rijkardin B plani yok ve kenarda seyrediyor diyen kalemsorlere , Nonda-Baros degisikligine hazirlanirken, golle birlikte bundan vazgecip Keita-Baris degisikligi ile kotu oyuna ragmen oyunu koparip goturme hamlesi ile selam yolladi Rijkard.
Ayhan-Linderoth 2lisi muhakkak yedeklenmeliydi. Elanor varligi hala bu butce icin biraz luks gibi. Kewell fizik gucu dolayisiyla son 30-40 dakikalik oyuncu. 90 dakika gel git sol tarafta boylu boyunca olabilseydi, bizde degil Manchester'da oynardi. Dun ben olsaydim,
solda Kewell yerine Serdar ile baslar, Emre Asigin yerine Mehmet Topali oynatir, sol on liberoda Baris veya Caner ile baslardim. Topal cok iyi kesiyor fakat savunmanin arasina cok gomuluyor, gerek dripligle, gerekse ucgenle kademeli cikamiyor dolayisiyla takimi cikartamiyor.
Su derbilerden birinde soyle yorgun olmayan ve hafta ici antrenman yapmis olarak tam takima yakin cikip, takim olarak 110-120 km kossak kac atariz acaba?
kotu sayilabilecek bir oyunla 3 gol atti. ustelik BJK icin farkin buyumesini
onlemek ve Tupcu/Denizli ikilisinin cok kritik gunler gecirdigi bu zamanda
onemli macti. Avrupayi falan bosverip butun guclerini bu maca verdiler.
Bu arada yaklasik BJK 105 km, GSde 100 km
toplam takim kosusu yapmis mac boyunca.
Yani birde bizden fazla kosmus. Kapali altta Istanbuldaki yagmura ve trafige
kufrederek mac seyreden bir -jetlog olan- dostumuzun gozunden kacmamistir bu durum.
BJK mactan once 2 tane fair play'e uymayan harekette bulundu,
bu da geri tepti:
1-) Butun basin bultenlerinde ve resmi sitede Yusuf, Bobo, Ibrahim Toraman,
Nihat, Ekrem Dag ,Nobre filan gibi adamlari sakat ve antrenmana katildiklari halde antrenmana katilmamis gibi gosterdi.
2-)Hafta icindeki Umit Milli takim -BJK arasindaki hazirlik macinda Aydini sakatladilar.
Pozisyonu bilmiyorum ama Aydin artik daha zor sakatlaniyor, demekki saglam darbe olmali.
Nihati oynatmak ne kadar yanlissa, Serdar Ozkani iyi hazirlayip oynatmak
o kadar dogru bir hareketti. Ekrem Dagi onlibero oynatmak ne kadar sacma ise
ortayi Sivok-Ferrari yapmak dogru hareketti. Rustuyu oynatmak ne kadar yanlissa
İsmail Koybasi o kadar dogru bir secimdi. Durulunun butun hamlelerini yanlis bulmadim,
korkudan dolayi, gecen hafta mac oynamamis bu yuzden diri kalmis ve Derbinin anlamini kavrayan hareketli yerlileri tercih etti, Mustafa Ozkan gol atip puan alsalardi ve kaledede Hakani oynatip 1-2 golu yemeseydi simdi methiyeler yazilirdi.
Bir bakima mantaliteler carpisti. Sisteme karsi maclik strateji ve esneklik.
Kotu oynayip az kosup eksik olmasina ragmen sistem icindeki bireysel yetenekler
galip getirdi. Rijkardin B plani yok ve kenarda seyrediyor diyen kalemsorlere , Nonda-Baros degisikligine hazirlanirken, golle birlikte bundan vazgecip Keita-Baris degisikligi ile kotu oyuna ragmen oyunu koparip goturme hamlesi ile selam yolladi Rijkard.
Ayhan-Linderoth 2lisi muhakkak yedeklenmeliydi. Elanor varligi hala bu butce icin biraz luks gibi. Kewell fizik gucu dolayisiyla son 30-40 dakikalik oyuncu. 90 dakika gel git sol tarafta boylu boyunca olabilseydi, bizde degil Manchester'da oynardi. Dun ben olsaydim,
solda Kewell yerine Serdar ile baslar, Emre Asigin yerine Mehmet Topali oynatir, sol on liberoda Baris veya Caner ile baslardim. Topal cok iyi kesiyor fakat savunmanin arasina cok gomuluyor, gerek dripligle, gerekse ucgenle kademeli cikamiyor dolayisiyla takimi cikartamiyor.
Su derbilerden birinde soyle yorgun olmayan ve hafta ici antrenman yapmis olarak tam takima yakin cikip, takim olarak 110-120 km kossak kac atariz acaba?
NO ADNANS, NO CRY !!
-
Ismail Gezer
- Posts: 6299
- Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
- Location: Alisamiyene 10 dk
- Contact:
Re: TSL 5. hafta: GS-BJK 3-0 (Sarp,Baros(2))
Asmadık mı 
Can Ergun wrote:Zavallı jimlastikçiler ve GS düşmanları...
Leo Franconun yerde kayarak çıkarttığı topun kırmızı kart olması gerektiğinden bahsederken bu pozisyonun 1 saniye öncesinde Ernst'in topu elle kontrol ettiğini ve maçın orada durması gerektiğinden bahsedemiyor.İlginç.12-13 yaşında çocuklar izleyip bu tarz yorumlar yapsa hiç dert değil ama doberman ve akranları gibi adamlar çok ama çok komik duruma düşüyor,ligtv muhabirlerinin suratları da ayrı bir konuydu.Erman,spiker,Ersun Yanal ve yanındaki bir-iki kişinin suratı b.k gibiydi.Bi screenshot olsa da assam şuraya...
-
Eren Akkan
- Posts: 119
- Joined: Thu Feb 19, 2009 1:44 am
Re: TSL 5. hafta: GS-BJK 3-0 (Sarp,Baros(2))
Ferrari, Tabata-Sarp arasındaki mücadele sonrasındaki hakemi gördüğü anda yaptığı aşırı samimiyetsiz hareketleri ve Balta'nın suratına yapıştırdığı tokat ile feci bir şekilde Lugano'yu çağrıştırdı bana. BJK de sonunda saydırılacak bir oyuncu kazanmış.
Hakkını vermek gerekirse de oyun olarak Lugano kadar iyi.
Hakkını vermek gerekirse de oyun olarak Lugano kadar iyi.
Re: TSL 5. hafta: GS-BJK 3-0 (Sarp,Baros(2))
Pardon hocam kaçırmışım...
-
Alpay Dedeoglu
- Posts: 1923
- Joined: Wed Oct 23, 2002 4:14 pm
Re: TSL 5. hafta: GS-BJK 3-0 (Sarp,Baros(2))
Adamım Azuth yazmıs:
''hayat garip bir meşgale. birşeyleri günlerce planlarsın, her olasılığı düşünür, ona göre önlemler alırsın, kendi yolunu belirlersin, her şey hazırdır, her şey kafanda mükemmel kurulmuştur, ama en başında bir şey olur ve tüm planlar "püf" diye uçup gider. işte bir gecede daha gördük ki futbol hayata fena halde benziyor, yağışlı bir istanbul gününde istanbulda sihirli bir ali sami yen gecesinde, galatasaray ilk dakikada attigi bir, ikinci yarida attigi 2 gol ve yemediği gollerle 3-0 kazandığı bir musabakadır bugun oynanan.
aslında maçtan evvel kimsenin umrunda değildi futbol. sulak günler geçiriyorduk, ve insanlar eğlenmek yerine en başından üzülmemeye çalışıyordu. futbol topundan çok kum torbaları samimi gelirken insanlara, ali sami yen, su basmayan ilçelerin birinde olduğundani ve evlerini su basmayan 25 bin kusur kişi olduğundan yine de doluyordu. ölen ölmüş, basan dere basmış, kurak statlar yine de bize kalmıştı.maçtan yarım saat evvel futbolcular sahaya çıkarken bundan 18 sene evvel ölen(1 yaklaşık olarak. zira 13 eylüldür ebedi kral'ın ölüm yıl dönümü) metin oktay'ın resminin basılı olduğu tişortler ile sahaya çıkıyor ve ellerindeki pankartla metin oktay'ı anıyorlardı. bir baroş, bir keita bilir miydi, anlar mıydı izmirli'nin dediklerini, "bizi sevenleri üzmeyelim baba" lafinin ne büyük bir laf olduğu idrak edebilirler miydi bilinmez ama o gri tişortlerle tribune koşuyordu futbolcular. gima'da ramazan dolayisiyla çok bira içilmemiş, eski açık'ın üstüne bir dam gelmiş, tribunde "abi vodafone'un şeysi çöktüğü için bedavaymiş bugun aramak, ama işte çatıdan çekmiyor ki telefon!" geyikleri dönmüş, saatler 21'i gösterir olmuştu.
turktelekom'un çocuk portalina üye olan 22 tane cocuk futbolcularin ellerinden tutturulacak, maça öyle çıkılacaktı ki,sabri galatasaray formali bir arkadasin elini cocuk diye tutuyor "abi ben fotografciyim" ikazini alan sabri ses cikarmadan cocuklara dönüyordu.
velhasil maç bülent yildirimin düdüğü ile başlıyordu. beşiktaş tam yusuf, tabata, rüştü ile sahaya çıkmıştı ki galatasara korner atışını kullanmaya karar verdi. gima tarafindaki kaleyi rüştü almıştı ki, arda mustafa denizli'nin alsancakta attığı gollerden birini atmaya çalışıyor, top rüştü'nün "avuta çıkıyor bu!" bakışları arasinda arka direğe iniyor, mustafa sarp oradan gelip golu atiyor sonra da ali sami yen'de görülen en kötü gol sevinçlerinden birini yapıyordu...
işte mustafa denizli'nin tüm planlarinin puf diye uçtuğu an bu andır. sonrasında beşiktaş saldırıyor, arda milli maçlarda yediği dirsekten dolayi mor gözle etkisiz oluyor, özellikle serdar'ın muhtesem oyunu besiktas'a ilerde çok etkin olma şansı tanıyordu. ama galatasaray defansı ve kaleci leo franco aynı türküyü söylüyordu "duriyemin güğümleri kalayli!"(bu noktada bağış erten uslubu yakalamak istedim, "şanı büyük osman paşa" türküsü falan dicektim ki duriyemin gügümlerinin soylenmesini daha eglenceli buldum. servetin falan bu türküyü söylemesi fikri beni benden aldi acikcasi)
ilk yarı galatasaray'in 1-0 lik üstünlüğü ile biterken, ofsaytlarda beşiktaş inanilmaz bir üstünlük kuruyordu. devre arasında çimler hakkinda tribunlerde "insanin yiyesi geliyor" makaralari dönerken, maçın başında açılan "kuş avı sezonu başladı" pankartinin çok eğlenceli olduğu konusunda herkes hem fikirdi..
ikinci yariya beşiktaş tabata ve nihat değişikliği ile başlıyor "abi adam niye satsin ki nihat sakat olmasa!" muhabbeti kapali altta bir kaç dakika "doğru doğru" nitelemeleri ile dolaşiyordu..
60.dakika civarinda baroş oyundan alinacak, nonda oyuna girecekti ki yandan birisi "arap giriyor arap giriyor" diye bağırdı, bunu duyan baroş "yandım allah" koşusu ile ileri cikiyor,kewel'in arka cizgide arkada sanirim mustafa sarp'a cikardigi topu mustafa sarp plase ile aglara göndermeye calisiyor, rüştü "ah yakaladim, yok iki hamlede kontrol ettim" derken baroş boştaki topu aglara gönderiyor, nonda'ya dönüp "otur len yerine" diyordu.. beşiktaş o dakikaya kadar galatasaray kalesine çok gelmiş, ernst topu eliyle kontrol etmiş, leo franco topu ceza alani disinda ellemiş, yusuf franco'ya uçma pozu verdirtmişti ama nihayetinde topun da cani vardi ve bugun besiktas golu olmak istemiyordu..
son dakikalarda elano'nun sabri'nin orta actigi yerlerde actigi ama sabri'nin aksine yerine giden ortasini kewell yakin direğe 3-4 metre mesafede tek pasla içeri indiriyor, penaltı noktasi üzerinde baroş sağ ayağındaki topuu sol ayağına geçirip skoru üçlüyordu, kulubede nonda "artizligin luzumu yok" bakislari ile baroş'u süzerken maçtan sonra baroş "valla arap giriyor arap giriyor dediler, bi garip oldum tabi, hem karim da rüyasinda 2 gol atacagimi görmüş, tabi benim gol atmam değil takimimin kazanmasi önemliydi diyordu." yine maçtan sonra açıklama yapan bir taraftar "rijkaard bu takimi 15 haftada sampiyon yapar!" açıklaması yapiyor, arkadaslari tarafindan orucu acmamakla suçlanıyordu..
hülasa galatasaray hiç bir şey oynamadan, sadece beşiktaş'ın etkili olmasina, gol atmasina engel olarak, ve yeri geldiginde cok net goller atarak 3 puan'i aliyordu. rüştü'nün hataları denecek, mustafa denizli denecek ama bakmayın hiç, bu rüştü 15 senelik rüştü (yalansa yalan deyin), onları kurtarsa beşiktaş kazanmayacaktı ki..
futbol dedigin her maç agresif olacaksin, kazanacaksin demek degil nihayetinde.bazi maclarda bu şekil ayagina gelen firsatlari iskalamamak, ve rakibe pozisyon vermemek ile basarili olacaksin. hepimiz futbol izliyoruz sonucta. devamli agresif futbolla basarili olunsa bucaspor bugun şampiyonlar liginde 2. torbadaydi..(kemal kılıça saygılarımızla)
''hayat garip bir meşgale. birşeyleri günlerce planlarsın, her olasılığı düşünür, ona göre önlemler alırsın, kendi yolunu belirlersin, her şey hazırdır, her şey kafanda mükemmel kurulmuştur, ama en başında bir şey olur ve tüm planlar "püf" diye uçup gider. işte bir gecede daha gördük ki futbol hayata fena halde benziyor, yağışlı bir istanbul gününde istanbulda sihirli bir ali sami yen gecesinde, galatasaray ilk dakikada attigi bir, ikinci yarida attigi 2 gol ve yemediği gollerle 3-0 kazandığı bir musabakadır bugun oynanan.
aslında maçtan evvel kimsenin umrunda değildi futbol. sulak günler geçiriyorduk, ve insanlar eğlenmek yerine en başından üzülmemeye çalışıyordu. futbol topundan çok kum torbaları samimi gelirken insanlara, ali sami yen, su basmayan ilçelerin birinde olduğundani ve evlerini su basmayan 25 bin kusur kişi olduğundan yine de doluyordu. ölen ölmüş, basan dere basmış, kurak statlar yine de bize kalmıştı.maçtan yarım saat evvel futbolcular sahaya çıkarken bundan 18 sene evvel ölen(1 yaklaşık olarak. zira 13 eylüldür ebedi kral'ın ölüm yıl dönümü) metin oktay'ın resminin basılı olduğu tişortler ile sahaya çıkıyor ve ellerindeki pankartla metin oktay'ı anıyorlardı. bir baroş, bir keita bilir miydi, anlar mıydı izmirli'nin dediklerini, "bizi sevenleri üzmeyelim baba" lafinin ne büyük bir laf olduğu idrak edebilirler miydi bilinmez ama o gri tişortlerle tribune koşuyordu futbolcular. gima'da ramazan dolayisiyla çok bira içilmemiş, eski açık'ın üstüne bir dam gelmiş, tribunde "abi vodafone'un şeysi çöktüğü için bedavaymiş bugun aramak, ama işte çatıdan çekmiyor ki telefon!" geyikleri dönmüş, saatler 21'i gösterir olmuştu.
turktelekom'un çocuk portalina üye olan 22 tane cocuk futbolcularin ellerinden tutturulacak, maça öyle çıkılacaktı ki,sabri galatasaray formali bir arkadasin elini cocuk diye tutuyor "abi ben fotografciyim" ikazini alan sabri ses cikarmadan cocuklara dönüyordu.
velhasil maç bülent yildirimin düdüğü ile başlıyordu. beşiktaş tam yusuf, tabata, rüştü ile sahaya çıkmıştı ki galatasara korner atışını kullanmaya karar verdi. gima tarafindaki kaleyi rüştü almıştı ki, arda mustafa denizli'nin alsancakta attığı gollerden birini atmaya çalışıyor, top rüştü'nün "avuta çıkıyor bu!" bakışları arasinda arka direğe iniyor, mustafa sarp oradan gelip golu atiyor sonra da ali sami yen'de görülen en kötü gol sevinçlerinden birini yapıyordu...
işte mustafa denizli'nin tüm planlarinin puf diye uçtuğu an bu andır. sonrasında beşiktaş saldırıyor, arda milli maçlarda yediği dirsekten dolayi mor gözle etkisiz oluyor, özellikle serdar'ın muhtesem oyunu besiktas'a ilerde çok etkin olma şansı tanıyordu. ama galatasaray defansı ve kaleci leo franco aynı türküyü söylüyordu "duriyemin güğümleri kalayli!"(bu noktada bağış erten uslubu yakalamak istedim, "şanı büyük osman paşa" türküsü falan dicektim ki duriyemin gügümlerinin soylenmesini daha eglenceli buldum. servetin falan bu türküyü söylemesi fikri beni benden aldi acikcasi)
ilk yarı galatasaray'in 1-0 lik üstünlüğü ile biterken, ofsaytlarda beşiktaş inanilmaz bir üstünlük kuruyordu. devre arasında çimler hakkinda tribunlerde "insanin yiyesi geliyor" makaralari dönerken, maçın başında açılan "kuş avı sezonu başladı" pankartinin çok eğlenceli olduğu konusunda herkes hem fikirdi..
ikinci yariya beşiktaş tabata ve nihat değişikliği ile başlıyor "abi adam niye satsin ki nihat sakat olmasa!" muhabbeti kapali altta bir kaç dakika "doğru doğru" nitelemeleri ile dolaşiyordu..
60.dakika civarinda baroş oyundan alinacak, nonda oyuna girecekti ki yandan birisi "arap giriyor arap giriyor" diye bağırdı, bunu duyan baroş "yandım allah" koşusu ile ileri cikiyor,kewel'in arka cizgide arkada sanirim mustafa sarp'a cikardigi topu mustafa sarp plase ile aglara göndermeye calisiyor, rüştü "ah yakaladim, yok iki hamlede kontrol ettim" derken baroş boştaki topu aglara gönderiyor, nonda'ya dönüp "otur len yerine" diyordu.. beşiktaş o dakikaya kadar galatasaray kalesine çok gelmiş, ernst topu eliyle kontrol etmiş, leo franco topu ceza alani disinda ellemiş, yusuf franco'ya uçma pozu verdirtmişti ama nihayetinde topun da cani vardi ve bugun besiktas golu olmak istemiyordu..
son dakikalarda elano'nun sabri'nin orta actigi yerlerde actigi ama sabri'nin aksine yerine giden ortasini kewell yakin direğe 3-4 metre mesafede tek pasla içeri indiriyor, penaltı noktasi üzerinde baroş sağ ayağındaki topuu sol ayağına geçirip skoru üçlüyordu, kulubede nonda "artizligin luzumu yok" bakislari ile baroş'u süzerken maçtan sonra baroş "valla arap giriyor arap giriyor dediler, bi garip oldum tabi, hem karim da rüyasinda 2 gol atacagimi görmüş, tabi benim gol atmam değil takimimin kazanmasi önemliydi diyordu." yine maçtan sonra açıklama yapan bir taraftar "rijkaard bu takimi 15 haftada sampiyon yapar!" açıklaması yapiyor, arkadaslari tarafindan orucu acmamakla suçlanıyordu..
hülasa galatasaray hiç bir şey oynamadan, sadece beşiktaş'ın etkili olmasina, gol atmasina engel olarak, ve yeri geldiginde cok net goller atarak 3 puan'i aliyordu. rüştü'nün hataları denecek, mustafa denizli denecek ama bakmayın hiç, bu rüştü 15 senelik rüştü (yalansa yalan deyin), onları kurtarsa beşiktaş kazanmayacaktı ki..
futbol dedigin her maç agresif olacaksin, kazanacaksin demek degil nihayetinde.bazi maclarda bu şekil ayagina gelen firsatlari iskalamamak, ve rakibe pozisyon vermemek ile basarili olacaksin. hepimiz futbol izliyoruz sonucta. devamli agresif futbolla basarili olunsa bucaspor bugun şampiyonlar liginde 2. torbadaydi..(kemal kılıça saygılarımızla)
NO ADNANS, NO CRY !!