Page 3 of 4

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray

Posted: Sat Oct 23, 2010 8:29 pm
by Bertay Fisekci
Baroş ve Kewell de oynamayacakmış, bu durumda kadro nasıl olur acaba?

http://goo.gl/GEUU

Bu durumda en iyi skor 0-0 olur...

Bertay

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray

Posted: Sun Oct 24, 2010 9:05 pm
by Ismail Gezer
Beklediğimden iyi bir GS vardı sahada. Çıkan kadro iyi iş yaptı. Değişiklikler doğrumuydu değilmiydi bilmiyorum ama oyundan çıkan oyuncular fizik gücü zayıf oyunculardı.

Neticede 10 yıl sonra yenilmediğimiz bir maç oldu. Gerçi 10 yıl önceki maçtada başrolde Hagi vardı. Yine onun başarısıdır bu. Ben zaten derbilerde Hagi'ye güvenirim. İlk gelişinde de derbilerde iyiydi, ama diğer maçlarda başarılı olamıyordu.

Sezon şimdi başlıyor. Bu dandik 1 puan camiaya moral olacaktır. Yarın herkes işine bir nebze daha keyifli gidebilecektir :D

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Sun Oct 24, 2010 9:14 pm
by Harun Demirci
fener 1,5 pozisyonda az daha atiyordu. hadi aslanim bu baslangic olsun sana. cokda iyi oynadik. gerisi gelir insallah.

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Sun Oct 24, 2010 10:01 pm
by Salih Bora
Hagi damgasını vurdu.
Çıkardığı 11'in dizilişine maç öncesi soğuk bakmama rağmen, hepsi beklenenin çok üstünde performans gösterdiler.
Takım halinde önde basan, pres yapan, koşan, boşlukları dolduran, yardımlaşan bir Galatasaray görmeyi ne kadar özlemişim... Skibbe ve Rijkaard eşliğinde kuğu gölü balesi seyretmektense bugünkü korakor mücadeleyi görmeyi tercih ederim.
Rijkaard'ın imha ettiği bütü futbolcular bugün hatasız oynadılar.
Solda Misimovic, sağda Elano, forvette Pino... Bu organizasyon hem F.Bahçe'nin pervasızca hücuma çıkmasını engelledi, hem de -özellikle ilk yarı- topu ayağında tutarak rakip kalede tehlike yarattılar.
"Baros olsaydı kazanırdık" diye hayıflananlar olabilir. Ben buna katılmıyorum. Cılız Baros, rakip savunma tarafından kolaylıkla öğütülürdü. Pino ise taş gibi fiziğiyle, ileriye atılan topları indirip arkadaşlarına servis etme görevini başarıyla yerine getirdi.
Bugün galibiyeti kaçıran biziz. Kazanabilirdik de...
10 yıldır arka arkaya kaybetmenin verdiği tedirginlikten dolayı, orta saha oyuncuları maçın son 20 dakikasında ayaklarında buldukları topları pas yaparak kullanacaklarına geriye oynadılar.
Maçın genelinde orta saha üstünlüğü lehimizeydi.
Aykut hoca'nın orta sahadaki Topuz-Emre tercihi onları o bölgede zayıf düşürdü. Çünkü o alanda her topa çatır çatır giren G.Saraylı futbolcular vardı.
Psikolojik olarak, erken gol yememenin de verdiği avantajla futbolcuların inancı dakika dakika güçlendi. Kadıköy'de görmeye alıştığımız ezik-sinik futbolcu görüntülerine bugün rastlamadık.
Bunu Hagi ve Tugay'a borçluyuz.
Ve sırf bu faktör bile, Rijkaard ve ekibinin neyi bir türlü yapamadığını gözler önüne serdi.
Kadro seçiminde Cana tercihiyle turnayı gözünden vurdu. Ayhan maestro gibi oynadı. Sarp ve Servet gibi el bombaları, mücadele olarak formalarının hakkını verdiler.
Hagi'yi bir tek oyuncu değişiklikleri konusunda eleştirebilirim. Takımın oyun zekası ve tecrübe katsayısını düşüren hamleler geldi Hagi'den. Barış'ın varlığı başlı başına felaket.
Emre'nin girdiği pozisyonda Misi olsaydı üç puanı cebimize atmıştık.
Üstelik hakem faktörü de ilk defa aleyhimize işlemedi... Neill'in bariz "çift sarı" pozisyonlarını es geçti.
Uzun mesaj'ın kısası... Takımı mental ve taktiksel hazırlayışıyla derbiye damgasını vuran Hagi'ye ve bütün futbolculara tebrikler.

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Sun Oct 24, 2010 10:13 pm
by Mert Tokman
Hagi Turk futbolunun eksikligini biliyor... bizim takimimizda da olan bu eksiklik Super Totos liginin her takiminda var - nedir o? Geriden top cikarmak... defans ve defans onunde oynayan oyuncular hep kazma... ileride bu tip oyunculara pres yapip hataya zorladinmi illaki top kapip pozisyona giriyorsun... ilk yarida GS bunu yapti ve iyi gozuktu... kisa donemde iyi bir cozum... ama tabii 2. yarida piller bitince 65-80 arasi FB den baski yedik... takimin fiziki durumu duzelene kadar - ilk yarida presle skor ustunlugunu yakalayip, ikinci yarida son yarim saat skorun ustune yatmaya bakicaz...

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Mon Oct 25, 2010 12:32 pm
by Alpay Dedeoglu
İlk önce taktik ve özgüvenle birlikte , GS'de farkı yaratan oyuncuların mücadele isteği
ve konsantrasyonu idi. Rijkard bunun tersini istemiyeceğine göre, demekki bir uyuşmazlık olduğu kesinleşti.

Hagi 4-5-1 oynatıp , FB'nin sadece devşirme ön liberoları olan Emre ve Topuz'a kalan orta sahasına yüklendi. Hagi ile Tugay orta sahada ortanın alasını oynamış, bilen adamlar. Orta sahadaki zaafiyeti kolay çözdüler tabiiki .Bunu orta sahayı hem kalabalık tutarak, hem mücadeleci olarak, hem Elano ile top tutarak yaptı. Birde üstüne ilk 10 dakikada süratli ve kuvetli Pinoya uzun pas atarak yapınca ,
FBnin önlibero 2'lisi , ileriye destek veremedi, Pinoyu ve arkadan ona destek verenleri tutmak için geride kaldı. Bu da FBde neye yol açtı? Daha önceki yıllarda Skibbe ve Rijkard'lı GS'nin başına gelen takımın gerideki savunmacılar ve ilerideki hücumcular olarak birbirinden kopuk/ayrık tek fonksiyonlu 2 bloğa kopmasına yol açtı. FB aynı taktikle kendisine daha önce sert oynayan Anadolu takımlarının bu ayırma operasyonunu Niang'a top atıp onun ferdi başarılarıyla skoru değiştirmesi ile bertaraf ediyordu. Ama bu sefer Neill, Niangın gözünü korkutup yıldırınca bu iş olmadı. Birde tabii bu FB nin fauller sonucu kazandığı serbest vuruşları adam adama değilde, doğru alan savunması ve yüksek konsantrasyonla GS karşılayınca FB etkisiz kaldı. Bir de tabii bu serbest vuruşlarda gerideki adamları özelikle Lugano fark yaratırken, Cananın Luganoya boş tekme sallayarak verdiği göz dağından korktular. Neill'e kırmızı kart falan diye ağlamalarının ise hiçbir önemi yok. Çünkü FB o stadda sertlik ve çirkeflik çıtasını Lugano, Bilica, Volkan, ve Emre vs.. (şimdi pembesever Caner'de katılmış o koroya) ile yukarı taşıdı. Gelen hakem ''Aman sertliğe izin verelim çünkü kartları çıkarırısak FBliler atmak zorunda kalırız, kariyerimiz biter. FBliyi tut, rakibi atta olmaz çünkü TVde akşam işte çifte standart diye gösteriyorlar, gene kariyer tehlikeye girer, o yüzden yönetmeyelim, idare edelim '' diye sahaya çıkıyor Ş. S. stadında. Neil kart görseydi, Emre, Lugano ve Caner sahada kalırmıydı, kart isteyen Gökhan Gönül kart görmezmiydi? .

2. yarıda GSnin üstünlüğü FBye kaptırması takımın yorulması ile ilgili. Teşekkürler Rijkard , bir ton İspanyol kondisyonerle birlikte verdiğin kondisyon buysa, o 5 milyon euro/yıl boşa olmuş.Yok sene başı yüklenince sakatlık olur diyorsun, ama bu kadarda az yükleme olmaz.

FB belli ki bu yıl aktif olup ileri top oynayarak kanattan gidecek; belli oldu. Ama bu FB kültürüne ve beklentisine gelmez. Aziz
Yıldırım ve Murat Özaydınlının oluşturduğu psikopatlık dolu karşısındakini döverek yenen Roma hippodromu kültürü , bu kadar edilgenliği ve pozitifliği kaldırmaz. Onlar gençler takviyeli olumlu, hızlı , iyi futbol istemiyorki, sabır falan edemezler..Yıllık 2 milyara kombine alıp kan, itiraz , tekme, itiş kakış, sindirme görmek istiyorlar. . Aykutun işi zor..

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Mon Oct 25, 2010 2:20 pm
by Murat Tekin
Iki, üc seneden beri merak ettigim konu derbilerde SSde
Kalecilerin gözüne sikilan Lazer isigi.

Buni kimse Konu yapmiyor, Federasyon ve karsi Takimin Yöneticileri oturmus seyrediyor.

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Mon Oct 25, 2010 2:25 pm
by Hasan Tezcan
Dun GS'in kanat organizasyonlarini begendim. Elano milli takimda oynadigi yerde oynadi, Pino ile birlikte cok iyidiler. Ortasahada Ayhan siritmadi, artik kendisine alistim diyebilirim. Akilli oynasin, haddini bilerek, takima köstek olmasin, 'simple is beautiful' Ayhan. Kendisini huzurunuzda tebrik etmek isterim. Baska göze batan olay defansimiz. 'Tas gibiydi' desem itirazi olan cikar mi aranizdan. Hagi ve Tugay, ilerde cocuklarima anlatacagim oyuncular, cocuklarimin Metin Oktay'i, efsane isimler...FR falan anlamam ben Alpay :-)

Hagi ilk geldiginde cok uzulmustum, onu yipratacak, harcayacaklar diye (nitekim öyle oldu), gene endiseliyim, ama en iyisini yaptilar bana sorarsaniz. Sana sonsuz basarilar diliyorum Hagi, seni gercekten cok seviyorum. Tugay seni de cok seviyorum. Bursaspor hazirlik maci öncesi, daha yasin 17, isinma hareketleri yaparken top cambazligina sahit olmus birisi olarak konusuyorum. Seni ogun bugun taparcasina seven biri olarak.

Ilk macta Elano'yu dogru yerde, gerektigi gibi oynattiniz (80 dk, cocuk ciktiginda terler icindeydi). Pino hakkinda fikir degistiren cok olmustur bu mac sonrasi, rakip takimlarin belasi olacak...bu ara soruyorum sizlere, dun Arda'yi aradiniz mi hic?

Servetim, bakalim senin hakkinda ne diyecekler. FB'li oyunculari bezdirdin dun, yeni Maradonalar yarattin belki de ;-) Neill sende iyi oynadin, 'dokundurdun' gerektigi gibi, ayagindan adresi belli olmayan top cikmadi.

Mustafa Sarp, Ayhan ve sonradan oyuna dahil edilen Baris, hepiniz gerektigi gibi oynadiniz.

Neyse, keyfim yerinde, ama nasil olmasin arkadaslar.

Not: Bakalim Romen kondisyoner, Hollandalilardan daha is yapacak mi, yuzu yabanci gelmedi bana. Daha önce de GS ile calismis biri.

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Mon Oct 25, 2010 2:29 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Macin skorunun tek mantikli aciklamasi
Benim o kadar zaman sonra bir FB macini seyretmemem :)

Dediklerinize bakilirsa fena oynamamisiz.
Artik seyretmiyorum, seyretmeyecegim.

Galatasaray iyi olsun ben gormeyeyim.
Ama iyi olsun..

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Mon Oct 25, 2010 2:49 pm
by Alpay Dedeoglu
Hasan , kondisyoner bildiğim kadarıyla Romen değil,
İtalyan. Ayrıca Mert Çetinden sonra benim sevdigim
Romen tercüman iyi geldi.


Bu da adamım Azuth'un Ekşideki maç yorumu:
''diğer akdeniz ülkelerinde böyle midir emin değilim ama memleketin kocaman gündemlerinin ömrü bile 2 gün sürerken, hakimlerden, türbana, yökten yağmurlara atlarken insanların 100 senedir nispeten değişmeden oynanan bir spora gönül versi mantıklı bulunabilir.. zaten güney yarım kürede futbolun böyle şiddetli bir şekilde sevilmesinin nedenlerinden birisi de bu bence.. dünyamız o kadar hızlı değişiyor ki 22 adamin bir topu kaleye sokmasından ibaret ve asla değişmeyen bir oyuna tutunmak insanı rahatlatıyor..

işte bu tutunuşa sahip insanlar, yani futbolu yakından takip edenler galatasaray'ın hafta içinde yaşadığı değişimden haberdardilar ve hiç hoşnut değillerdi. rijkaard'in süper sağlıklı bir kanı olduğuna hem fikiriz ama galatasaray ile uyuşmuyordu.. kanamalı aslanın kanı 0+ iken rijkaard ab- gibi gelmişti ve olmamıştı işte. les adnans rijkaard'ın yerine türlü teknik direktörler aramış "çoşkun özarı yapamaz abi" konuşmaları içinde öncesinde fatih terim düşünülmüş, sonra hakan şükür gıdıklanmış ve en sonunda hagi başa getirilmişti.. hagi kulube gelir gelmez basına "bu takım çalışmamış, enkaz devraldık" açıklaması yapmak istee de dünyalar tatlısı tercümanı tarafından engellenmişti..

fenerbahçe tarafında işler nispeten iyiydi.. tek sorun rambo okan'di.. ama şunu söylemek istiyorum, bugun maçta fenerbahçe seyircisinden çok galatasaray taraftarının (taraftar ve seyirci kelimeleri bilinçli bir tercihtir) sesi çıktıysa, rambo ve gibilerin tribünden def edilmesinden değil midir? ha tabi bugun çok temiz bir maç oynanmasını da buna bağlayabiliriz.. iki ucu lazerli değnek olay..

her neyse galatasarayın bu ahval ve şeraiti içinde fenerbahçe maça banko çıkıyordu.. hatta sırf bu bankoluğa sinemaskop bir görüntü vermek, santra alanından döne döne çekim yapip "irreversal" a selam çakabilmek için digiturk örümcek kamera getiriyordu.. bir kelime bir işlem e katılsa 7 harften fazla harf içeren kelime yazamayacak fenerbahçe tribunleri bu maçta da 6 harfli "dejavu" yazını yazabiliyordu (daha öncesindeki itiat et gibi ne bileyim efendim target gibi max 7 harfli kelimelerden yola çıkarak bu tespiti yaptim ki, fenerbahçenin "tribun yazilarinda 7 harfi en uzun süre geçemeyen takım" rekorunu da buradan tescil etmek isterim)

saat 7 yi gösterirken, örümcek kameradan yansıyan dönme görüntüleri ile maç başladı.. şahsen benim maçı izlediğim yerde iki televizyon vardı.. fenerbahçeliler normal izlerken, galatasaraylılara hd televizyon layık görülmüştü. ve bu iki yayın arasında normal tv 5 saniye önce gösteriyordu.. dejavu derken dejavu ile karşılaşacaktık 90 dakika boyunca.. fenerbahçeden gol görmek istemiyorduk ama bunun 5 saniye sonra tekrarlanmasını hiç istemiyorduk..

ama kazın ayağı öyle olmadı.. pinonun daha maçın başında attığı golün, 5 saniye sonra gökhan gönül tarafından çıkarıldığını görüyorduk.. yaralı bir aslan kızgın olabilirdi ama yaralı bir sabrinin kızgın olabileceğini düşünmeyen bizler tüm ilk yarı boyunca yanılacaktık.. pino tüm ilk yarı boyunca kaleyi dövecek, elano annesi gittikten sonra bilgisayar oyunu açan yaramaz çocuk gibi rijkaard gittikten sonra oyun oynamaya başlayacak, hatta hakan balta bile dia gibi bir adamı durdurabilecekti.. fener için işler pek iyi gitmiyordu ve sadece selçuk bir gol atabilirdi.. o da oynamiyordu işte fenerde..

''ilk yarı fenerbahçenin neredeyse pek pozisyonu olmadan bitti. sabri o sirada hülyalara dalmış "yenersek üçlü çektiririm ben buraya süper olur ha" diyecekti.. bu arada geçmiş yılların aksine hakemler fenerbahçeye orta sahada fauller veriyor dahası neill i oyundan atmıyorlardi.. işte türk halkı hakem de olsa mazlumun haline acıyor.. yanlış ofsaytlar, orta alanda faul verilerek durdurulan pozisyonlar olmasa belki fener atardı diyecegim ama fenerbahçe ancak keitanın oyundan atilması ile kazanabilirdi ki o da yoktu.. emre aşık bile yoktu hatta..

velhasıl ilk yarı bu teyemmüm içinde geçti.. galatasaray taraftarları acaip memnundu oyundan. şu dakikadan sonra devre arasinda fenerbahçe psv feyenord maçını izleyip gaza gelse (ki o maç 10-0 bitti) bile galatasaray taraftari "ama ilk yari süper oynadik" diye yırtabilirdi kefeni..

ikinci yari gerçekten fenerbahçe akın akın geliyordu galatasaray kalesine.. ama işte her seneki kadikoy balı bu sene fenerbahçede yoktu.. sanırım emre aşık ve hasan şaş üzerine kurulu olan fenerbahçe büyüsü bu iki adamın da galatasaray'i terketmesi üzerine çözülmüştü.. girmedi fenerin atakları.. bir ara tugay oyuna girmek istese de hagi tarafindan engelleniyor, yerine b8 giriyordu.. (ki bu noktada lazer tutan arkadasin kimligini ögreniyorduk.. lazer dedigin şeyin maçlarda oraya buraya tutulmak dışında tek bir işlevsel yeri vardır ve o da fizik deneylerinde kullanılmasıdır.. memlekette bu kadar lazer tutan taraftar olup da fizik dalında nobeli hala alamamış olmamız üzücü) hagi oyunun gidişatına göre oyuncu değiştiriyordu ki bu aslında riskli bir hamledir.. yani oyuna soktuğun adam nihayetinde emre çolak.. haginin pek iyi bir teknik direktorluk kariyerinin olmasının yegane nedenlerinden birisi bu.. sahadaki oyuna asiri mudahale etmeye calisiyor.. ve cogu zaman mudahaleleri ters tepiyor..

fakat işte bu maçta işe yaradi biraz.. velhasıl galatasarayli futbolcular rijkaard varken bilerek oynamadiklarini, adamı göndermek için cabaladiklarini alenen belli edercesine on numara oynadılar bu maçta.. fenerbahçe de futbol oynayınca son yılların en muhteşem derbisi çıktı ortaya.. iki takımın mücadelesinde kazanan iddaa oldu o apayri..

edit: colin kazım'ın "kadikoy stayla" saç seklinden bahsetmemişiz.. yıldız şeklinde kurabiye kalıbı ile yapilan bu saç stiline hasta olduğumu belirtmek istiyorum..fakat fifa 11'de seçtiğiniz oyuncunun kafasinda "yıldız" belirmesi ile rastlantı hoş olmamış..''

Son olarak ta'' nerede Neill'in kartı, Niang'ın ayağı uf oldu!!!'' diyenlerede
Umut Sarıkayadan gelsin : ''Ağlama Melis''

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Mon Oct 25, 2010 7:52 pm
by Cengiz Akgun
Boyle seyler olur. Birisi oldu bitti derken favori olan yamulur. Gersi FB yamuldugu filan yok. Sedece yenememis olmak. Bu da GS senelerdir o statda rezil olusunu kapatamaz. O yuzden Hagi'nin eli degdi boyle oldu demek icin henuz erken. Elbette hagi sirtinda yuk olmadigi icin Frank'in sacmalalarini yapmadan elindekilerin en iyisini sahaya surmus. Bir de ortalarda Mustafa Kocadag mi ne ise adi bir zibidi dolasip ulu orta kendilerine laf ettigi icin futbolcularin istahi da kabarmistir.

Farnk'i sabote eden kendisinden baskasi degildi. Kimse kimseyi kandirmasin. Elimde hanzolar var diyerek Barcelona futbolu oynatmak istemesi bile gaflet icinde olmasinin bir isareti idi.

Dun duyduguma gore Neeskens Mayis ayina kadar oglunun okulu olmasi yzyunden mayis'a kadar Istanbulda kalacakmis. Bir de bir gozu acayip morarmis. Icip siciyor mu bilmiyorum. Dustum demis. Ankaragucu macina gozune makyaj yapilarak cikmis. Garip isler donuyordu. Ne istir bilmem.

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Mon Oct 25, 2010 8:09 pm
by Cengiz Akgun

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Tue Oct 26, 2010 12:34 am
by Ismail Gezer
Özetleri ilk defa izledim. Sabri hakkaten bir bomba, tıpkı Servet gibi. Niang'ın kale dibine kadar geldiği, bizimkilerin birbirine girdiği pozisyonda Servet topa en son vuran kişi. Vurduğu top Aykut'a çarptı ve kıl payı auta gitti. Ve o topa doğru düzgün vurmayı beceremeyen Servet, Aykuta'a kızıyordu! Ben bana güvenilen yerde başarılı olurum diyorduya, ben pek güvenmiyorum kendisine. Ama futbolundan ziyade kişiliğinedir bu güvensizliğim! İnşallah yanılıyorumdur. 8 maç kaldı. Yönetim şimdiden transfer çalışmaları yapmaya başlamalı. Çatır çatır top oynayan bir takım kuramazlarsa, seyrantepede Issız Adam olur maç izlerler...

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Tue Oct 26, 2010 3:17 am
by Kenan Atak
Dunyanin obur ucundan sevgiler selamlar, kumarhaneler sehrine bir konferans icin geldik. Sonuca baktim (ben acikcasi bu kadar kotu durumda oldugumuz bir anda surpriz bir galibiyet bekliyordum cunku Turk futbolu boyle istikrarsiz iste) berabere bitmis ama Hagi'ye ovguler dizilmis. Yani bu adam uc gunde sapkadan tavsan cikartti oyle mi? Oyleyse neden daha evvel yapamadi? Yahu su yazilanlari aklim almiyor, takim simdi uc gunde super mi oldu? Frank demek ki futbolu bilmiyordu o dunyanin gelmis gecmis en iyi orta saha oyuncularindan biri de degildi ama Hagi uc gunde cozdu olayi oyle mi? Frank geldiginde ilk 3-4 aydan sonra yazilan methiyeleri buraya bana koydurtmayin :lol: Bakalim Hagi icin kac hafta sonra 'Hagi ile bu is olmaz' yazilacak. Bari siz ucmayin, insaf yahu!

Yazdiklariniza bakarak.....

Servet'i izledim gozlerim bugulu,
kisirak gibi kosup katir gibi kisniyor dunyayi titretiyordu

Pino olmus Zico sag kulvari otoban gibi geciyordu

Ya Sabri ya Sabri yuregini cigerine tamponlamis aslanlar gibi kukruyordu

Il Zapata kommandante uc haftalik sakali ile futbolun Einstein'i oldugunu dosta dusmana gosteriyordu


Cimbomum benim cimbomum digidak digidak tozu dumana katmis geliyordu :lol:

Re: 9. Hafta: Fenerbahçe - Galatasaray 0-0

Posted: Tue Oct 26, 2010 8:52 am
by Osman Kiciman
MGC benim de totemim tuttu. Soyleki her fb macinda oldugu gibi iki saatligine dunyadan koptum. Hanimi cocugu baldiza gonderdim. Oturdum CMnin basina. Ama eskiden kulagimi da tikardim. Arada bir actigimda bir gumburtu kopardi, dayanamayip maca bakardim, gol yemis olurduk:( Bu sefer kulak acikti, ama hic gol sesi gelmedi. Artik yeni totemim budur, gururla, iftiharla sunarim:)

Gercek hayata donersek bakalim Hagi'nin barutu kac atimlik olacak? Bu arada Rijkaard doneminde ama bilincli, ama gonulsuzlukten oynamayan topcular fb macinda tekrar performans artirmislarsa yonetimin bunun hesabini sormasi gerekmez mi? Cevap hayir tabii ki! Tum bu pespayeliklere Rijkaard'ı urkutup kacirmak icin zaten yonetim goz yummadi mi? Peki bu futbolculara hesap sorulmazsa bunlar canlari istediginde gene kazan kaldirip hocayi dehleyeceklerini de gorduklerine gore bundan sonra nasil disipline edilecekler???

Alpaycim, Hagi'nin tercumani da Turkcesi SINIRLI ve Gagavuz Turku, gerci Turkcesini ilerletmis mi ne? Ama onceki tercume kepazeliklerinden sonra bizim durumumuz "ölümü görüp sıtmaya razı olmak" gibi bir sey degil mi? :)))

Bir de hadi Aykut'a hata yapsin diye lazer tutuyorsun, Hagi'ye niye? Ha oyunu okuyamasin ve yanlis oyuncu degisiklikleri yapsin diye ise kismen tuttu taktiginiz:))) Yalniz hala tutan o dingilleri tespit edip de ceza vermezlerse yuh olsun. Yonetim adam olsun, işi takip etsin, şikayetçi olsun demiyecegim, adam degiller. Polat kankasi Aziz Abisini kırmaz, uzmez, akmaz ve hatta kokmaz:( "Fairplay Pt.2; Ey Liseciler, Ben Abimi Aratmam Merak Etmeyin!" sinemalarda...

Not: Avatar altyazisi, "öldün ulan sen!":)