Page 38 of 43

Posted: Fri Apr 03, 2009 2:22 pm
by Alpay Dedeoglu
Mimar Eren Talu‘nun karısı Güneş Gazetesi yazarlarından Defne Samyeli yaşadıklarının bir de kendi ağzından dinlenilmesini istedi. İşte dikkatle okunması gereken o yazı:
Hayallerinin peşinde koşmak adına risk alan insanlara çok saygı duyarım.Emin ve sakin sularda olmak pahasına, içgüdülerine, isteklerine gem vurmak bana göre değil.
Yapı itibariyle ben de öyleyim. Risk almaktan çekinmesem, kimin ne diyeceğine çok takılsam, ben, bugünkü ben olmazdım. Haa, ‘bugünkü ben’ iyidir, kötüdür, doğrudur, değildir, bilemeyeceğim.
Tek bildiğim benim bugünkü Defne’den çok memnun olduğum.
Daha memnun olduğum bir başka şey de, kendime eş olarak müthiş bir adam seçmiş olmam.
Kocam Eren zaten hayran olunacak birisi. İyi kalpli, kimsenin ayağına basmayan, şefkatli ve hassas bir adam.
Bu geçtiğimiz yılda, bu özelliklerine ek olarak, ne kadar ‘kahraman’ bir yüreği olduğunu da anladım.
Eren, hayallerinin peşinde koştu.
Ve Galatasaray’ın yeni stadının yapımı ihalesine girdi. Daha önce pek çok ihaleye girmişti; ama bunun Eren için önemi vardı:
Çünkü Galatasaray’a stad yapacaktı.

Bilen bilir. Eren’in ailesi beş kuşaktır Galatasaraylı. Galatasaray Lisesi’nin bahçesinde babasının dedesi Recaizade Mahmut Ekrem’in büstü var.

Sarı kırmızılı takımın Seyrantepe konusundaki makus talihini değiştirmek onun için öyle bir tutku halini aldı ki, bir çok aklı başında kişinin girmeyi bile düşünmediği ihaleye resmen balıklama atladı.
Projeyi ihaleye çıkaran TOKİ’nin Başkanı Erdoğan Bayraktar, bundan birkaç ay önce aynen şöyle dedi:

‘Bu işi yapacak bir deli aranıyordu. Bulundu. Eren Bey resmen delilik yaptı.’
Evet, delilikti.
Zira, şartları çok ağırdı.
Önce yaklaşık 200 milyon dolar kadar bir para harcayıp sıfırdan bir stad inşa etmeniz gerekiyordu.
Stad da devletin, arsa da devletin olacaktı.
Ev yapıyor olsanız, bir yandan maketten satarak para bulmanız mümkün. Hiç bir şeyini satamayacağınız, garanti olarak gösteremeyeceğiniz bir stadın inşaatını nasıl finanse edersiniz?

Delilik melilikti; ama gün, başka bir gündü. Başarı adına risk alabilmek için doğru bir gündü. Potansiyel ortaklar ve bu işe finansman sağlamak isteyen bankalar kapıda resmen kuyruktaydı.
Sonra ne olduysa oldu; Türkiye’nin siyasi iklimi değişti. İlk yabancı ortak, dayanamadı gitti.

Bu arada neredeyse Haziran ayı olmuştu; çok değerli bir 6 ay kaybedilmişti. Bürokratik engeller, stad zemininin ‘elverişsiz’ çıkması yüzünden değişmesi gereken planlar nedeniyle inşaat Haziran’da başlayabildi.

Bu arada yeni ortak arayışları devam etti.
Eren, varını yoğunu ortaya koyarak inşaata devam etti. Galatasaraylılar’a söz vermişti; stadın vaktinde yetişmesi lazımdı.
Dünyayı sarsan ekonomik kriz Türkiye’nin de kapısını çalınca yeni ortak ve finansman bulmak iyice zorlaştı.
Kocam yılmadı; her ihtimali değerlendirdi. Körfez ülkelerini gezdi. Hatta bir süre Dubai’de resmen yaşadı diyebilirim.
Sonunda Abu Dhabi Emiri’nin akrabası Şeyh Nahayan’in şirketini ortak olarak buraya getirdi.
Dertler bitmedi.

Zaten birinci günden itibaren aile olarak bu ihaleyle ilgili başımıza gelenler, Alacakaranlık Kuşağı gibi dizi olur.

Sadece bürokratik, ekonomik engellerden söz etmiyorum.
Bir kaç kere çok ciddi anlamda kasıtlı olarak batma noktasına getirildik.
Son bir buçuk yılda insanoğlunun istediği zaman ne kadar karanlık olabileceğine şahit olduk. Bazı dost bildiklerimizin bizim zor durumda olmamızdan çıkardıkları keyfi gözlemledik. Bazı yeni ve harika arkadaşlar edindik.

Ailemizin ve en yakın dostlarımızın desteğinin ne kadar önemli, ne kadar şükredilesi olduğunu keşfettik.

Bu proje kapsamında öyle şeyler yaşadık ki, Eren kamuoyuyla paylaşılmasına rıza göstermediği takdirde bunlar benimle mezara gidecek.

Kocam, isyan çıkaran işçilere para ödeyebilmek için yine Dubai’de yaşamaya başladığı günlerde, yetişebildiği kadar her ortamda yayınlara katılıp demeç vererek kibarca işin aslını anlatmaya çalıştı.
Anlayan anladı; anlamayan/dinlemeyen anlamadı.
Bunu yaparken, vakitsizlikten uzayan sakalıyla, AKP’ye yaranmaya çalışmakla suçlandı.

Defalarca her şeyimizi kaybetme noktasına geldik.
Eren, bu ortamda kendisinden çok daha büyük şirketler, inşaatlarına çoktan kilit vurmuşken, ortaklar finansmanı kesmiş olmasına rağmen çözüm üretti; inşaatı sürdürdü.

Ne zaman ki işçiler,-yönlendirildiklerini sonra gelip bize itiraf ettiler- onu zor durumda bırakmak için inşaatta iyice taşkınlık yapar hale geldiler ve de GS bayrağını indirdiler; o zaman o inşaatı artık terk etmeleri gerekti.
Şimdi, her şey yolunda gibi.

Yola devam yani. Bu hafta yeniden betonlar dökülmeye başlandı.
Galatasaraylılar, stadlarına kavuşacak.

Yeni bir problem çıkabilir mi? Elbette, hiç bir şeyin garantisi yok hayatta.

Ama bilin ki, bazen hiç bir şey dışarıdan göründüğü gibi olmuyor.
Çok değerli bulduğum, sevdiğim bir insanın, inandığı iş için kahramanca çarpışırken hak etmediği ithamlarla karşı karşıya kalması sonucu, bu yazıyı yazayım dedim de, tarihe bir not düşelim.
Geçen haftaki yazımda demiştim: Allah, kınayanın başına böyle ihale versin.

Geri alıyorum, vermesin.
En azından herkese.
Bir aile olarak herkes bizim kadar güçlü duramayabilir.
Kıssadan hisse:
İnandıklarımız için yola devam. Kim ne derse desin.

Posted: Fri Apr 03, 2009 3:09 pm
by Mehmet Gorgen
Mehmet Gorgen wrote:Dün adnan polat stat inşaatında şuanda proğramdan 1 ay gecikme olduğunu stadın ise 2009-2010 sezonunda değil 1 sene sonra 2010-2011 sezonuna yetişeceği gibi laflar etti.

Umarım gecikme daha fazla olmaz.Geri dönüşü olmayan yoldayız bu stat öyle de böyle de bitecek.

Ayrıca Cuma günü Seyrantepe inşaatı için teklif talebi alıp teklif dahi vermeyen büyük bir holdingin inşaat firmasının genel müdürüyle konuştum.

GS kulübünün bu ihale için kendilerin de teklif vermesi için çok ısrar ettiğini, bu yüzden teklif ermek için çalışma yaptıklarını ama projenin hiç ama hiç feasible olmadığını bu işi yapanın mutlaka bu şartlarda zarar edeceğini söyledi. Bu yüzden yaptıkları çalışma sonucunda teklif vermediklerini söyledi. (İnşaat firmasının hangi gruba ait olacağını az çok buradakiler tahmin edebilir).Sözkonusu firmanın ayrıca gayri menkul ortaklığı firması da var. Yani finansman problemi hiç olmayan bir firma.

Açıkçası Eren Talu-Alke ortaklığının bu işi mümkün olduğunca devam ettirebilmesi için bizim çokça dua etmemiz lazım. Yoksa inşaat biryerde tıkanacak gibi.

İnşaalh Eren Talu hafriyat çalışmalarında yeraltında bir hazine bulur da bu işi denilenin aksine bitirebilir. :lol:
Yukarıda Alpay'ın aktardığı yazıyı okuyunca 1 sene önce buraya astığım yazı aklıma geldi.

Eren Talu'nun bu işi bitirebilmesi için çok dua etmemiz lazım.

Posted: Fri Apr 03, 2009 5:10 pm
by Ozgur A. Boztepe
Alpay Dedeoglu wrote:Mimar Eren Talu‘nun karısı Güneş Gazetesi yazarlarından Defne Samyeli yaşadıklarının bir de kendi ağzından dinlenilmesini istedi. İşte dikkatle okunması gereken o yazı:
Hayallerinin peşinde koşmak adına risk alan insanlara çok saygı duyarım.Emin ve sakin sularda olmak pahasına, içgüdülerine, isteklerine gem vurmak bana göre değil.
Yapı itibariyle ben de öyleyim. Risk almaktan çekinmesem, kimin ne diyeceğine çok takılsam, ben, bugünkü ben olmazdım. Haa, ‘bugünkü ben’ iyidir, kötüdür, doğrudur, değildir, bilemeyeceğim.
Tek bildiğim benim bugünkü Defne’den çok memnun olduğum.
Daha memnun olduğum bir başka şey de, kendime eş olarak müthiş bir adam seçmiş olmam.
Kocam Eren zaten hayran olunacak birisi. İyi kalpli, kimsenin ayağına basmayan, şefkatli ve hassas bir adam.
Bu geçtiğimiz yılda, bu özelliklerine ek olarak, ne kadar ‘kahraman’ bir yüreği olduğunu da anladım.
Eren, hayallerinin peşinde koştu.
Ve Galatasaray’ın yeni stadının yapımı ihalesine girdi. Daha önce pek çok ihaleye girmişti; ama bunun Eren için önemi vardı:
Çünkü Galatasaray’a stad yapacaktı.

Bilen bilir. Eren’in ailesi beş kuşaktır Galatasaraylı. Galatasaray Lisesi’nin bahçesinde babasının dedesi Recaizade Mahmut Ekrem’in büstü var.

Sarı kırmızılı takımın Seyrantepe konusundaki makus talihini değiştirmek onun için öyle bir tutku halini aldı ki, bir çok aklı başında kişinin girmeyi bile düşünmediği ihaleye resmen balıklama atladı.
Projeyi ihaleye çıkaran TOKİ’nin Başkanı Erdoğan Bayraktar, bundan birkaç ay önce aynen şöyle dedi:

‘Bu işi yapacak bir deli aranıyordu. Bulundu. Eren Bey resmen delilik yaptı.’
Evet, delilikti.
Zira, şartları çok ağırdı.
Önce yaklaşık 200 milyon dolar kadar bir para harcayıp sıfırdan bir stad inşa etmeniz gerekiyordu.
Stad da devletin, arsa da devletin olacaktı.
Ev yapıyor olsanız, bir yandan maketten satarak para bulmanız mümkün. Hiç bir şeyini satamayacağınız, garanti olarak gösteremeyeceğiniz bir stadın inşaatını nasıl finanse edersiniz?

Delilik melilikti; ama gün, başka bir gündü. Başarı adına risk alabilmek için doğru bir gündü. Potansiyel ortaklar ve bu işe finansman sağlamak isteyen bankalar kapıda resmen kuyruktaydı.
Sonra ne olduysa oldu; Türkiye’nin siyasi iklimi değişti. İlk yabancı ortak, dayanamadı gitti.

Bu arada neredeyse Haziran ayı olmuştu; çok değerli bir 6 ay kaybedilmişti. Bürokratik engeller, stad zemininin ‘elverişsiz’ çıkması yüzünden değişmesi gereken planlar nedeniyle inşaat Haziran’da başlayabildi.

Bu arada yeni ortak arayışları devam etti.
Eren, varını yoğunu ortaya koyarak inşaata devam etti. Galatasaraylılar’a söz vermişti; stadın vaktinde yetişmesi lazımdı.
Dünyayı sarsan ekonomik kriz Türkiye’nin de kapısını çalınca yeni ortak ve finansman bulmak iyice zorlaştı.
Kocam yılmadı; her ihtimali değerlendirdi. Körfez ülkelerini gezdi. Hatta bir süre Dubai’de resmen yaşadı diyebilirim.
Sonunda Abu Dhabi Emiri’nin akrabası Şeyh Nahayan’in şirketini ortak olarak buraya getirdi.
Dertler bitmedi.

Zaten birinci günden itibaren aile olarak bu ihaleyle ilgili başımıza gelenler, Alacakaranlık Kuşağı gibi dizi olur.

Sadece bürokratik, ekonomik engellerden söz etmiyorum.
Bir kaç kere çok ciddi anlamda kasıtlı olarak batma noktasına getirildik.
Son bir buçuk yılda insanoğlunun istediği zaman ne kadar karanlık olabileceğine şahit olduk. Bazı dost bildiklerimizin bizim zor durumda olmamızdan çıkardıkları keyfi gözlemledik. Bazı yeni ve harika arkadaşlar edindik.

Ailemizin ve en yakın dostlarımızın desteğinin ne kadar önemli, ne kadar şükredilesi olduğunu keşfettik.

Bu proje kapsamında öyle şeyler yaşadık ki, Eren kamuoyuyla paylaşılmasına rıza göstermediği takdirde bunlar benimle mezara gidecek.

Kocam, isyan çıkaran işçilere para ödeyebilmek için yine Dubai’de yaşamaya başladığı günlerde, yetişebildiği kadar her ortamda yayınlara katılıp demeç vererek kibarca işin aslını anlatmaya çalıştı.
Anlayan anladı; anlamayan/dinlemeyen anlamadı.
Bunu yaparken, vakitsizlikten uzayan sakalıyla, AKP’ye yaranmaya çalışmakla suçlandı.

Defalarca her şeyimizi kaybetme noktasına geldik.
Eren, bu ortamda kendisinden çok daha büyük şirketler, inşaatlarına çoktan kilit vurmuşken, ortaklar finansmanı kesmiş olmasına rağmen çözüm üretti; inşaatı sürdürdü.

Ne zaman ki işçiler,-yönlendirildiklerini sonra gelip bize itiraf ettiler- onu zor durumda bırakmak için inşaatta iyice taşkınlık yapar hale geldiler ve de GS bayrağını indirdiler; o zaman o inşaatı artık terk etmeleri gerekti.
Şimdi, her şey yolunda gibi.

Yola devam yani. Bu hafta yeniden betonlar dökülmeye başlandı.
Galatasaraylılar, stadlarına kavuşacak.

Yeni bir problem çıkabilir mi? Elbette, hiç bir şeyin garantisi yok hayatta.

Ama bilin ki, bazen hiç bir şey dışarıdan göründüğü gibi olmuyor.
Çok değerli bulduğum, sevdiğim bir insanın, inandığı iş için kahramanca çarpışırken hak etmediği ithamlarla karşı karşıya kalması sonucu, bu yazıyı yazayım dedim de, tarihe bir not düşelim.
Geçen haftaki yazımda demiştim: Allah, kınayanın başına böyle ihale versin.

Geri alıyorum, vermesin.
En azından herkese.
Bir aile olarak herkes bizim kadar güçlü duramayabilir.
Kıssadan hisse:
İnandıklarımız için yola devam. Kim ne derse desin.
Cok guzel

Ve, insanin aklina su soru geliyor. Neden bu kadar agir sartlar konuldu, neden sirketler icin bu kadar cazip olmayan bir hal aldirildi bu proje?

Arabesk...

Posted: Fri Apr 03, 2009 5:41 pm
by Cengiz Akgun
Defne hicbir sey aciklamadigi gibi guzel de bir masal anlatmis. Ne dedigi belli degil. Isi parasini veremedigi iscilerin basina yikmakta en kolayi herhalde.

Tavugun biri bahcede kemik parcalari bulmus. Bir kacini yutmadan once kicina sokup cikariyormus. Arkadasi sormus yahu seni bir suredir seyrediyorum ne yapiyorsun boyle diye. Yuttugumda cikarabilir miyim diye once bir deniyorum demis. Bunun gibi edebiyatimizda nice sozler var. Risk konusunda zart zurt edip atmadan bunlara bir kulak verse idiler kari koca olarak ya bastan. Adam calistirip parasini odememek ya da kabul edilemeyecek kadar geciktirmek en kolayi cunku; disleri onlara gecmis. Demek iscilerin hem de FB'li olanlarin oyununa gelmisler ve cok uzuntulu gunler gecirmisler. Vah vah!.

Posted: Tue Apr 21, 2009 10:44 pm
by Mehmet Gorgen
Yeni stadın loca satışı için tanıtımlar yapılmış.Stadın logosu burada..

http://www.gsdenizclub.com/

Posted: Thu Apr 23, 2009 12:12 pm
by Mehmet Gorgen
Mehmet Gorgen wrote:Yeni stadın loca satışı için tanıtımlar yapılmış.Stadın logosu burada..

http://www.gsdenizclub.com/
Loca fiyatları da belli olmuş.

http://www.milliyet.com.tr/Spor/HaberDe ... cak&ver=64

LOCA FİYATLARI
21 kişilik: 375 bin dolar
18 kişilik: 270 bin dolar
10 kişilik: 150 bin dolar
8 kişilik: 120 bin dolar

Posted: Thu Apr 23, 2009 12:24 pm
by Murat Biricik
Mehmet Gorgen wrote:
Mehmet Gorgen wrote:Yeni stadın loca satışı için tanıtımlar yapılmış.Stadın logosu burada..

http://www.gsdenizclub.com/
Loca fiyatları da belli olmuş.

http://www.milliyet.com.tr/Spor/HaberDe ... cak&ver=64

LOCA FİYATLARI
21 kişilik: 375 bin dolar
18 kişilik: 270 bin dolar
10 kişilik: 150 bin dolar
8 kişilik: 120 bin dolar
Bir sezon boyunca Sabri nin yan ve orta hakeme horozlanmasını en ıyı acıdan ve konfor icinde seyretmenın bedelı adam bası minimum 15K. :shock:

Tahmın edıyorum locadakı ekrandan tekrarlarını defalarca ızleme fırsatıda var.

Yenı stadımızda kombıne almayı dort gozle beklıyordum(k). Ben ve kız kardesım mevcut kadro ve yonetım zıhnıyetı degısmedıgı surece bu alımı suresız erteledık. Yıldız degıl, formanın hakkını verecek ahlaklı ve calısma etıgı olan sporcular seyretmek ıstıyoruz.

Posted: Sun May 24, 2009 1:51 pm
by Ozgur Al
15 gün içerisinde kredi bulunamazsa Eren Talu'nun aldığı ihale kesin olarak feshedilecek. Proje başka firmaya verilecek.

Ht Ekonomi'nin haberine göre, Galatasaray’ın üst kullanım hakkını 49 yıllığına elinde bulundurduğu Seyrantepe’de inşa edilen Türk Telekom Arena’da Eren Talu son şansını kullanıyor. Stat inşaatının finansman sıkıntısı nedeniyle yaklaşık üç aydır durma noktasında olduğu projeyi Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) kesin olarak Talu’dan alması gündemde. Alınan bilgilere göre, TOKİ kefaletine rağmen Halkbank’ın vermediği 115 milyon TL’lik kaynak gelecek 15 gün içinde bir biçimde temin edilemezse, yüklenici Mimar Eren Talu ve Abu Dabili ortaklarının proje üzerindeki hakları TOKİ tarafından feshedilecek. İptal gerçekleşirse, Seyrantepe’deki inşaatı ve Mecidiyeköy’deki Ali Sami Yen Stadyumu’nun yerine yapılacak projeyi başka bir şirket üstlenecek.


BU DEFA KARAR KESİN
Mart ayında işçilerin paralarını alamadıkları gerekçesiyle Galatasaray bayrağını yarıya indirmeleri ve eylem yapmaları sonucu yeni bir mali krizin yaşandığı gözler önüne serilen Seyrantepe projesinde inşaat da bir süredir temsili olarak yürüyor. Edinilen bilgilere göre, TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar gelecek hafta başında Talu’ya ihtarname çekecek ve 15 gün kadar olan yasal sürede 115 milyon TL’lik kredinin gelmesini bekleyecek. Aksi halde, Seyrantepe ihalesi bu defa kesin olarak Talu’dan alınacak.

YAZIN DA UYARI YAPILDI
Haziran 2008’de TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, Eren Talu’yu işaret ederek, “Programa uymuyorlar. Düzeltmezlerse temmuzun ilk haftasında ikinci bir ihtar çekmek zorundayız. İhtardan sonra işler düzelmezse, 20 gün sonra, temmuz sonunda ihaleyi iptal ederiz” demişti. Talu ise revizeli iş programı uyguladıklarını belirtmiş ve inşaattaki kayıp zaman giderilmişti.

Bayraktar bankaya kadar gidip görüştü

Halkbank’ın TOKİ’nin kefaletine rağmen 115 milyon TL’lik krediyi çıkarmaması üzerine Başkan Erdoğan Bayraktar’ın Halkbank Genel Müdürlüğü’ne kadar gittiği de gelen bilgiler arasında. Bayraktar’ın bankanın yönetim kurulu başkanı ile görüştüğü ve “Para geri ödenmezse TOKİ ödeyecek, biz kefiliz” deyip krediyi istediği, ancak bankanın buna rağmen teklifi kabul etmeyip “Biz parayı size verelim, siz kullanın” yanıtını verdiği bildiriliyor. Ancak krediyi bu şekilde TOKİ’nin kullanma hakkı bulunmadığı için finansman sorunu çözülemiyor.

Ağaoğlu: Halkbank ile hiç çalışmadım

Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, Seyrantepe projesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Eren Talu’nun kendisiyle görüşmek için randevu talep ettiğini, Talu ve Abu Dabili ortakları ile Ataşehir’deki ofisinde iki kez görüştüğünü belirten Ağaoğlu, açıklamasında, “Türk sporunun en değerli kurumlarından biri olan ve gönlümde ikinci takım olarak yer alan, daha önce sponsorluklarla desteklediğim güzide Galatasaray camiasına ve Türk sporuna kazandırılacak önemli bir stadyumun durumuyla ilgilenmeyi bir sorumluluk addettim. Başka örneklerde de görüldüğü gibi, yabancı sermayenin eksik ve yanlış bilgilerle yanıltılarak zarara uğratılması sonucu Türk ekonomisinin itibar kaybetmesine engel olmak amacıyla ve projeyi ticari anlamda da uygun gördüğümüz için soruna çözüm üretmek istedik” dedi. Proje için Halkbank’tan çıkacak krediye banka üzerinde ağırlığı olduğu için engel olduğu öne sürülen Ağaoğlu, Halkbank’ta kişisel bir hesabı veya şirketleri namına bir hesabı olmadığını, söz konusu bankayla bugüne dek hiçbir projesinde birlikte çalışmadığını da açıkladı.

234.5 milyon TL TOKİ’ye kalacak

Seyrantepe ihalesi, yaklaşık 2 yıl önce, Ağustos 2008’de TOKİ tarafından ‘rekabet oluşmadı ve tatmin edici gelir payı teklif edilmedi’ gerekçesiyle bir kez daha iptal edilmişti. İlk ihaleyi Bozoğlu İnşaat kazanmış, ancak iptal sonrası verilen yeni teklifler sonucu ikinci ihale Eren Talu-Alke İnşaat ortak girişiminde kalmıştı. Ortak girişimin önerdiği toplam gelir miktarı 777 milyon 777 bin 777 TL, İdare’ye ödenecek tutar ise 234 milyon 567 bin 890 TL olmuştu. Ancak ihalenin kazanıldığı dönemden beri Talu’ya yönelik eleştiriler hiç bitmedi. Yeterli finansman kaynağı sağlanamadığı için Talu önce ABD’li Crescent Heights ile ortak olma yoluna gitmiş, fakat geçtiğimiz yaz Körfez sermayeli Abu Dhabi Groop ve Al Zarooni ortaklığını kendi konsorsiyumuna dahil etmişti.

kaynak: www.maraton.com.tr

Posted: Sun May 24, 2009 8:32 pm
by Ismail Gezer
Vah vah!
Ağaoğluna mı kaldık?

Posted: Fri May 29, 2009 5:49 pm
by Alpay Dedeoglu
Anlasıldıki Eren Talu iyi niyetine ragmen proje altindan kalkamadi, ihaleye
teklif verirken kantarın topuzun kacirdi. Ama oyle yada boyle bu stad bitecek:


TOKİ BAŞKANI: "GEREKİRSE BİZ YAPARIZ"

¤ Maraton | iddaa ¤Haberi yazdırın 29 Mayıs 2009 16:37

¤ Maraton | iddaa ¤ TOKİ BAŞKANI:

Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre; Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar, Seyrantepe Spor Kompleksi'nin inşaatının gecikmesi nedeniyle yüklenici firmaya ikinci kez ihtar çekilmesi ile ilgili olarak, “İhtarnameyi çektikten sonra, sözleşmedeki bekleme süremiz 30 gün. Yoksa benim elimden gelse bugün feshederim o işi, hemen feshederim” dedi.

Konu ile ilgili olarak TRT Türk'te soruları yanıtlayan Bayraktar, firmanın finansman sorunu yaşamasını değerlendirirken, “Eğer siz sağlamsanız, işinizi iyi yapıyorsanız, kriz hangi dönemde olursa olsun para bulunur. Bana göre en kolay şey para bulmak. Zor olan şey beceri, zor olan şey adam bulmak” diye konuştu.

Bayraktar, Seyrantepe projesini Türkiye'de bu işi yapabilecek 5-7 firmaya ihale edilebileceklerini veya gerekirse TOKİ'nin tamamlayabileceğini söyledi.

GEREKİRSE BİZ YAPARIZ

TOKİ olarak yoğun bir çaba içinde olduklarını, konut yanında modern hayatın gerektirdiği hastane, okul, spor kompleksi gibi tesisleri de yaptıklarını anlatan Bayraktar, bunları yaparken en fazla zayıf yükleniciler nedeniyle sorun yaşadıklarını belirterek, şöyle devam etti:

“Sorunlarımızın başında, zayıf yükleniciler, müteahhitlik, yüklenici olma bakımından gerekli formasyona sahip olmayan ve onu kazanmayan yükleniciler geliyor. Devlet ve hükümet olarak en çok onlara yardım ediyoruz. Tabii Seyrantepe çok zor bir ihale, gelir paylaşımı da zor. Bu işe girecek olanın hem teknik donanımı, hem bilgi birikimi, hem beceri kabiliyeti, hem yaratıcılık özelliği, hem de maddi donanımı olması gerekiyor. Bu tip yükleniciler hem devlete zararlı oluyor, hem işlerimizi geciktiriyor, hem imajımızı bozuyor. Hem kendilerini de çok üzüyorlar. Seyrantepe'de bizim ikinci çektiğimiz ihtar. Başında güzeldi, ihaleyi yaptık, teminatını getirdi, TOKİ'nin ilk ödemesi gerektiren tutarı ödedi. Sonra işin yapım sürecinde 7-8 ay öncesinde bir sıkıntı oldu. Bir ihtarname daha çektik. O ihtarnamenin hükmü kalmadı. Niye; ihtarnameden sonra yeni bir ortak buldu, biz bu ortağı kabul ettik. Şimdi yine bir tıkanma oldu, yine bir ihtarname çektik. Tabi yasal süre, sözleşmedeki süremiz 30 gün olduğu için, yoksa benim elimden gelse bugün feshederim o işi, hemen feshederim. Nedir yasal gereği? Bakarım Türkiye;de bu işi yapabilecek en iyi 5 tane, 7 tane firmayı çağırırım. Aralarında yarışırlar, bu işi yaparlar. Bulamadım mı, TOKİ olarak biz yaparız. Paramız var bizim, yaparız.”

TOKİ'nin firmaya herhangi bir ücret ödemediğini, firmanın Seyrantepe'yi bitirdikten sonra Mecidiyeköy;deki arsayı yıkıp yeni proje uygulayacağını hatırlatan Erdoğan Bayraktar, TOKİ'nin izninden sonra konut projesindeki satışların başlayacağını kaydetti.

EN KOLAYI PARA BULMAK

Bayraktar, “Çok zor bir iş yani. Çok iyi bir hesap kitap gerekiyor. Para bulmak kolay. Eğer siz güvenilirseniz, eğer siz sağlamsanız, işinizi iyi yapıyorsanız, kriz hangi dönemde olursa olsun para bulunur. Bana göre en kolay şey para bulmak. Zor olan şey beceri, zor olan şey adam bulmak. Zor olan güvenilir insan bulmak. (Buradaki sıkıntı) bana göre para değil, bana göre konsepttir, burada işi yapabilmektir” diye konuştu.

Şimdiye kadar firmaya çok önemli kolaylıklar sağladıklarının vurgulayan Bayraktar, “Ama bundan sonra deniz bitti. Biz çok müsamaha ettik. İnanın babanın oğula yapmayacağı, kardeşin kardeşe yapmayacağı, anaların evlatlarına yapmayacağı kadar biz yardım ettik. Sadece buna değil, işini yapamayan müteahhitlerimize, işimiz devam edebilsin diye kendimizi riske atarak, kendimizi zorlayarak olağanüstü yardım ediyoruz” dedi.

Bayraktar, bundan sonra, yüzde 100 garantiye almadan Seyrantepe projesini devam ettirmeyeceklerini söyledi.

Re: TÜRK TELEKOM ARENA (ASLANTEPE) (13 Aralık 2007 )

Posted: Fri Jun 05, 2009 12:32 am
by Can Ergun
“Ama bundan sonra deniz bitti. Biz çok müsamaha ettik. İnanın babanın oğula yapmayacağı, kardeşin kardeşe yapmayacağı, anaların evlatlarına yapmayacağı kadar biz yardım ettik. Sadece buna değil, işini yapamayan müteahhitlerimize, işimiz devam edebilsin diye kendimizi riske atarak, kendimizi zorlayarak olağanüstü yardım ediyoruz”
Kendinden böyle bahseden biri bu fedakarlıkları ne de güzel yapar.Mübarek melekmiş maşallah.Neyse şimdi...

Re: TÜRK TELEKOM ARENA (ASLANTEPE) (13 Aralık 2007 )

Posted: Sun Jun 28, 2009 10:31 pm
by Mehmet Gorgen
Yaklaşık 4 aydır çivi çakılmayan stat inşaatında TOKİ'nin Eren Talu'ya verdiği süre(29 MAYIS'TA 1 AY SÜRE vermişlerdi) yarın doluyor.Büyük ihtimal yarın akşam TOKİ Eren Talu sözleşmesini anlaşma şartlarını yerine getirmediği için feshedecek. Eren Talu'nun arap ortağı falan da hikaye çıktı .Hiçbir banka bu projeye kredi vermedi.

Niye mi ?

Proje baştan müteahhit firmanın zarar edeceği şartlarda verilmişti. Eren Talu veya bir başkasının bu işten kar elde etmesi mümkün değildi.

Olan Eren Talu'nun şimdiye kadar harcadığı 100 milyon usd'ye olacak. O da Toki'yi mahkemeye verip enazından harcadığı paranın bir kısmını kurtarmaya çalışacak.

yarın sözlşemenin iptal edilmesinden sonra Toki yeni ihaleye çıkacak. Bu kötü şartlarda (zarar edeceğini bile bile )hiçbir firma bu ihaleye girmez. Eğer ihale şartlarını müteahhit firma lehine iyileştirirlerse bu sefer de Eren Talu'nun günahı neydi diye sormak lazım.

Sanırım en mantıklı yol, Tokinin kendi taşeronlarıyla bu işi hiçbir müteahhite vermeden kendisinin devam etmesi .Hatta tekrar ihaleye çıkma yolu bile denenmemeli. Ancak vakit kaybedilir.

STAT PROJESİNDE 29 HAZİRAN'DA BİR DÖNEMEÇTEYİZ.

Re: TÜRK TELEKOM ARENA (ASLANTEPE) (13 Aralık 2007 )

Posted: Tue Jun 30, 2009 12:59 pm
by Mehmet Gorgen
TOKİ, Seyrantepe Stadı ihalesini iptal edecek.
TOKİ, Galatasaray'ın Seyrantepe'de yaptırdığı Seyrantepe Stadı ihalesini iptal edecek.
30 Haziran 2009 Salı 12:23
TOKİ tarafından Seyrantepe'de yaptırılan stat projesinin ihalesi iptal ediliyor.

Tamamlandıktan sonra Galatasaray'ın maçlarını oynayacağı spor kompleksinin ihalesini Eren Talu'nun sahibi olduğu inşaat firması üstlenmiş ve inşaatın zamanında yapılmamasından dolayı daha önce bir çok kez ihtar almıştı.

Son olarak Haziran ayı başında 30 günlük süre verilen Eren Talu'nun firması stat inşaatına istenen ilerlemeyi kaydetmemesi nedeniyle ihale iptal ediliyor.

Aslanetepe Stadı inşaatında çalışan işçiler de bir çok kez paralarını alamadıkları gerekçesiyle iş bırakma eylemlerinde bulunmuşlardı.

İHALE YENİDEN YAPILACAK

TOKİ, iptal sürecinden sonra inşaat için yeniden bir ihale yapacak ve stadın tamamlanmasını sağlayacak.

http://www.haber3.com/news_detail.php?id=485205

Re: TÜRK TELEKOM ARENA (ASLANTEPE) (13 Aralık 2007 )

Posted: Tue Jun 30, 2009 1:11 pm
by Hasan Tezcan
Itibar nedir biliyorlar mi acaba? Is etigi, anlasmalara bagli kalmanin önemini. Adamin adi cikmasin...onun bunun agzina bakarsan is buralara gelir, bekliyordum acikcasi.

"turkska robota" - turk isciligi

Re: TÜRK TELEKOM ARENA (ASLANTEPE) (13 Aralık 2007 )

Posted: Wed Jul 01, 2009 11:16 pm
by Soner Özaltındere
Bugün haberlerden dinlediğim kadarıyla TOKİ, Eren TALU'ya Sinpaş ile ortaklık kurarak inşaatı devam ettirmek için son bir şans vermiş diye duydum...