Yolculuk / Ani /Konu dışı

[Cengiz Akgun]

Hey gidi Kinyas Kartal hey. Her halde ote dunyaya gocmustur. Iyi hatirlarim gencligimde o tipi. Bir de Van Senatoru vardi AP'den. Kurtce, Turkce, ve Fransizca birbirine karisinca dili bir garip agdalasmisti. Kamuran Inan mi idi neydi adi? O da koy (daha dogrusu koyler agasi) idi. Karisi da Belcikali.

Kurtlere ozgurluk diye daga cikan garibanlar bana gore sirkteki aslan ya da kaplanlara benzerler. Kirbaca dusman olurlar. Halbuki kirbaci elinde tutan o aciyi onlara tattiranin terbiyeci oldugunu bir kavrayabilseler is orada bitecektir. Ama kafa oraya hala basmadigi icin erleri katletmekyi yeglediler. Halbuki yilan iclerinde. Tore idi bilmem ne idi diye yuzlerce binlerce yildir analarini belliyenler bugun de hala kahraman ilan edip Kurtleri kurtaracaklar diyebakip otursunlar. Hinclarini daga bayira arkalarindan surulen kendileri gibi garibanlardan alsinlar. Kusura bakmayin kanim beynime sicrar bu tipleri gordukce. Cahliik insana neler yaptiriyor.

[Mehmet Gurdal Cetin]

Süper... Tabi o yatta olmak o icin bayag SIKINTILI olmustur.

http://www.bbc.co.uk/news/world-africa-10748488

[Kenan Atak]

Coh buyuh aydinlarimiz, Filistin kamplarindan devsirme aydinlarimiz Cenkiz Candari ile Hasani Cemali ve turevleri milli iradeyi, tarmoharsiyi buyuk ciddiyetle tartisa dursunlar, milli iradenin son derece kendine ozgu iki icraatini sizinle paylasmayi dusundum. Bunlar bugunun haberi idi biri dun gece olmus biri bugun (ama internette Dugunde Kavga yazip arama yaparsaniz karsiniza bunun gibi tonla haber cikiyor). Clipleri dikkatle izleyin huzurlarinizda kavm-i necip
Olay 1'in haberi
http://www.memleket.com.tr/news_detail.php?id=74144
Olay 1'in videosu (özellikle baslangic ve bitis kisimlarina dikkatinizi cekerim, sesi acip bu muhtesem muzigi de dinlemenizi özellikle tavsiye ederim) Muhteseeemm yaa, Hasan Cemaliii cah bir tomohrassiiii
http://www.vidomodo.com/vidomodo/video.php?id=7956

Ve olay 2 (olaya karisanlardan biri Konyasor'un PAF futbolcusuymus, kizin kafasinda sak suk smac sesleri cikartan o olmali, bizim duello kulturu degil pusu kulturunden gelen erkegin erkekligi(!) iste. Kameramanin basina gelenler daha da ilginc, görevini yapip olayi ceken kisiye 'sen necisin lan' deyip onu da samarliyorlar. Milllet dedi millllleeeetttttt sayin Altan kardesler. Bu Altan kardeslerin akil hocasi oldugu yerde millet bu, milleti yonetenler de malum. Al birini vur otekine!
http://webtv.hurriyet.com.tr/2/8542/0/1 ... girdi.aspx

[Kerem Gulec]

http://www.milliyet.com.tr/damat-kalasn ... efault.htm

Her seferinde kendini asabilen bir milletiz. Daha once de guneydogudaki dugunlerde konuklarin silahla vukuatlarini hatirliyorum. Fakat babasini ve iki halasini yanlislikla vurup oldurmek herhalde isin zirvesi artik. Ben bunu dedim ya, yarin oburgun, gelini, kendini, nikah sahitlerini ve nikah memurunu ayni anda temizleyebilen bir manyak cikar, benim butun laflar havada kalir.
Mesela ben bu dangalagin yaptigi hareketi bir filmde gorsem, kesin filmi cok abarti bulurum. Filmlere abarti kacacak sahneleri gunluk hayatta uygulayan bir milletiz. Milletiz lafin gelisi tabii. Bu okuzlerle ayni milliyetten olacak degilim.

[Mehmet Gurdal Cetin]

Ask evliligi olduruyor lafi dogruymus Kerem, haa bi de sulalenin geri kalanlarini da olduruyormus.

Geri zekali... Madem baslamissin bitirseydin bari kafana da siksaydin bi tane...

[Kenan Atak]

http://www.milliyet.com.tr/damat-kalasn ... efault.htm
Milletiz lafin gelisi tabii. Bu okuzlerle ayni milliyetten olacak degilim.

Millet olmak icin önce birey olmak lazim ada$. 600 kusur sene padisah sopasinin altinda kul gibi yasayan toplulukta (senin de dedigin gibi millet lafi sirf laf olsun babindan) akil aramak abesle istigal. Benim surekli sordugum bir soru var bu demokrasiden bahsedenler onun kosullarini niye es geciyorlar? Turkiye ve orta dogu ve pek cok dogu ulkesinde demokrasinin olmasi icin hangi kosullar var? Daha birey olamamis sosyal bilinci olmayan insanlarin secime gidip oy atmasini demokrasi diye insanlara yutturan avanaklara önce bunu sormak lazim. Ama bunu sorana da eltist diyorlar elitizmin ne oldugunu bile bilmeden. Bu ulkenin cok ezici bir cogunlugu ustte linkte verdigin davranisi sergileyecek potansiyelde. Hal böyle iken milli iradeden bahsetmek sacmaligin daniskasi. Cözumun ne diye soracak olanlara ve aletrnatif olarak asker sopasi mi istiyorsun diyenlere diyecegim tek sey, cözumum kulluktan bireylige gececek kosullari yaratmak derim. Bunu yaratmak icin yapilan en buyuk projelerden biri ustte Derbent arkadasin surekli bahsettigi Köy Enstituleri idi. Kendisine aydin sifati takan silahli eski gerilla Candar, ask romancisi A.Altan, yemek yazari E.Aköz vesaire nedense hep es gecerler bu projenin önemini ve tum sucu 80 sene öncesine atarlar ve tek adam dönemini suclarlar. Insanlari kandirmakta cok da basarililar.

[Kenan Atak]

Bugun pek cok köse yazari da bu konuya deginmis, ama bir tanesinden alinti yapiyorum. Balbay, Tuncay Ozkan, Haberal ve digerlerinin basina gelene kahroluyorum acikcasi. Bu yaz bu Querisma ve Gutti'yi havaalaninda 30 bin kisi karislayan, Arda cocuk denen herif icin bir elestiriye bile tahammul edemeyen ama is bu ustteki kisilere geldi mi sus pus olan it surusu ile ayni havayi solumak istemedigim icin Turkiye'ye tatile de gelmedim ve artik manevi ve fiziksel tum bagimi kopardim orayla. Tatile mi gideceksin mis gibi Hirvatistan var, sapina kadar akdenizli kulturune sadik, ayni zamanda balkan, estetik duygusu hat safhada, insani hic olmazsa yilisik, yavsak, agzi, kici, basi farkli oynayan ve pust degil. Bir ulke insani bu kadar dusemez bu kadar vurdumduymaz, bu kadar bilincsiz bu kadar mankafa olamaz. Isin uzucu yani okumusu okumamis, sarkicisi, calgicisi, topu ayni kategoride. O yuzden bu ulkenin tek adam gibi sanatcisi Fazil Say'i cok iyi anliyorum, onda kendimi göruyorum adeta. Bu bir hukuk faciasi yaziklar olsun be, bunlara bu takunyali fuhrerlere demokrat diyenin de ta ben bir tarafini....Hergun dua ediyorum su dokunulmazliklae ah bir kalksin tanrim ah bir kalksin. Bu zulmun bas aktorlerini 63 dosya bekliyor 63. Ne hesap verecekler o gun! O gunu gördugum gun gözlerim acik gitmem bu dunyadan. Alttaki satirlari okurken isyan etmeyen ve ayni zamanda "insan" kategorisine giren, vicdani olan bir kisi varmidir?
----------------------------------------------------------------------------------
Kerametleri kendilerinden menkul iki medya şöhreti kız kardeş üzerlerinde kokain paketiyle yakalanıyorlar. Kendilerini yakalayan polise hakaret ediyor ve vuruyorlar. Savcılıkta, kokain satın aldıklarını ve yarısını kullandıklarını itiraf ediyorlar.
Karar.. Tutuksuz yargılanmak üzere.. Bir saat içerde kalmıyorlar.
Adam alkollü.. Adam hız sınırının 50 kilometre olduğu kent içi yolda 160'la giderken kontrolü kaybediyor ve karşı şeritten gelen arabaya çarpıyor. O araba paramparça oluyor. İçindeki beş kişi yaralı. Kazaya sebep olan kişi kaçıyor. (Kaza yerinden kaçmak cezayı ağırlaştırma sebebi. Yaralar ölümcül olabilir. Acil yardım hayat kurtarabilir. Beş kişiden üçü ağır yaralı. Berber olanın baş parmağı kopmuş. Bir daha makas tutamaz. Birinin bel kemiği kırılmış. Hayat boyu felç kalabilir. Biri yoğun bakımda.. Kazayı yapan ertesi gün teslim oluyor.
Karar.. Tutuksuz yargılanmak üzere.. Bir saat içerde kalmıyor.
Mustafa Balbay, 525 günden beri tutuklu.. Ne zaman biteceğini rüfailerin bile bilmediği bir davanın sanığı.. 525 gün, tutukluluk değil, hüküm süresi adeta. Mahkum olsa ne kadar yatacak ki?.
Masumiyet karinesi var, TC Yasalarında.. Yani suçu kanıtlanana kadar herkes masum.. Peki ya masumsa?.. Ben masum olduğuna inanıyorum. 70 milyonda 1.. Geri kalan herkes suçlu olduğuna inanıyor olsun. 70 milyonda 1 ihtimalle de olsa masum değil mi?. Beraat ederse içerde kaldığı ayların, yılların hesabını kim verecek?. Para ile verilmez. Vicdani hesabını kim verecek?.
Balbay, ben Bodrum'da tatil yaparken, 50'inci yaşını Silivri Hapishanesinde kutladı.. 50 yaşında bir insan için 500 değil, 1 günün değeri nedir, düşündünüz mü?.
Sanık niye tutuklanır?.
Delillerin toplanması tamamlanmamışsa..
Kaldı mı?.
Delilleri karartması ihtimali varsa..
Böyle bir ihtimal var mı?.
Kaçma tehlikesi varsa..
Balbay tutuklandı. Tahliye edildi. Haftalarca dışarda kaldı. Kaçtı mı?. Bilinen adresinde otururken gidip tekrar aldılar. Balbay kaçma niyeti olmadığını kanıtladı, tersine..
O zaman tutuklu kalma sebebini birisi bana açıklasın, lütfen!..
Polise saldıran, hakaret eden kokainciler serbest. (Bu arada, sabıkalı bir başka kokainciye de devlet televizyonu, benim vergilerimle yılda nerdeyse bir milyon euroya yorumculuk önermiş. Onu da tatilde okudum.)
Beş insanın hayatını kaydıran trafik canisi serbest..
Balbay içerde.. Ne zaman içerde.. Ayni suçtan sanık 101 asker hakkında çıkan yakalama kararı kaldırılır, tutuklanan bir emekli asker tahliye edilirken..

[Kenan Atak]

Selcuk benden istemisti gerci daha yeni vakit oldu hem Viyana hem de Dubrovnik gezimi kisaca paylasayim dedim.

Viyana ve Dubrovnik
-------------------------------------------

Daha evvel de bahsettigim gibi dogdugum buyudugum ulkenin agzi basi kici farkli oynayan insanlarinin buyuk bolumune kuskun ve hayal kirikligi yasadigim icin ve ulkemle 2007 Temmuz’undan itibaren manevi butun baglarimi bir daha geri dönmemek uzere tamamen koparttigim icin artik tatillerde bile gitmez oldum bu yuzden bu sene rotamda Viyana ve Dubrovnik vardi. Iki sehir de beni etkiledi ama Dubrovnik icin sadece etkiledi demek hafif kalir. Oncelikle Viyana mutlak gorulmesi gereken Avrupa’nin kultur ve bilim baskenti adeta. Mozart’tan Haydin’a, Freud’e kadar pek cok insan bu sehirde ilham kaynagi bulmuslar. Sehrin mimari yapisi insani cok etkiliyor. Ben en cok kucuk ara sokaklari sevdim bir de klasik Avusturya yemekleri yenen ve bira icilen yerleri (Figlmuller mutlaka ugranilmasi gereken bir yer). Viyana opera binasi, Hofburg imparatorluk sarayi, St Stephen katedrali, Viyana Universitesinin botanik bahcesi ve Freud’le Mozart’in evleri mutlak görulmesi gereken yerler. Sehir bir mimari harikasi. Sehirde dikkatimi ceken bir de insanlarin kibarligi idi. Insana gercekten huzur veren bir yer.
Burdan Dubrovnik’e gectim. Dubrovnik acikcasi bugune kadar gördugum en guzel yerler arasinda direk birinci siraya yukseldi. Buraya giden insanlardan da hic olumsuz tek sey duymamistim gerci. Ama balkan ve akdenizi seven birisi icin daha iyi bir yer dusunemiyorum. Akdeniz deyince surda bir paragraf acalim: Benim gözumde nasil her iki kolu iki bacagi ve agzi olan insan kategorisine girmiyorsa, Akdeniz’e kiyisi olmak da akdenizli olmak anlamina gelmiyor. Akdeniz kulturunu hedonist yasamda haz veren seylerden buyuk cosku duyan insanlarin ve guzel iklimin oldugu yerle kisitli görmek bu bölgeye ihanet olur. Bilimin, felsefenin, sanatin fiskirdigi (antik Yunan ve Roma’nin etkisi) yerler olmasi benim icin olmazsa olmaz bir kistas, zira bu uc sey benim gözumde varoluscu degerlere anlam veren en önemli ögeler ve Akdeniz’e tarih boyunca deniz ticareti ile beraber anlam veren de bu. Bu yuzden Turkiye benim gözumde Akdeniz’e kiyisi olup Akdenizli olamayan yerlerin basinda geliyor zira bu uc unsur da uzaktan yakindan ugramamis bizim topraklara (eski Yunanlilarin katkilari disinda tabii). Oysa Dubrovnik tipki Venedik, Cenova, Atina, Sicilya gibi bu unsurlarla butunlesmis, mimari guzelligin doga ile muazzam uyum icinde insana muthis huzur veren bir yer. Dimdik daglar ve kayaliklar masmavi serin sularin icine diklemesine girerken etraftaki dev cam agaclari, palmiyeler ve her tur akdeniz bitki örtusu gözunuzu aliyor. Mimari ise ordaki bir turistin dedigi gibi o kadar doga ile uyumlu ki etrafa baktiginizda evleri bile görmuyorsunuz, sanki dogadan birer parca gibi. Akdeniz’in en guzel ulkesi diye nitelendirilen ve oraya gelen tum turistleri buyuleyen bu yerin cazibesi sadece doga ve tarih ile kisitli degil elbet. Oncelikle insanlari muthis sempatik ve sizi en azindan rahatsiz etmiyorlar. Kimse kolunuzdan sizi tutup son derece samimiyetsiz ve tiksinc bicimde 'my friend' deyip ne bir restorana ne de magazaya cekiyor. Etrafta abu subuk Hadise’nin tumteke tumteke muzigi veya ’sana kirmizi cok yakisiyor’ cistak cistak gurultu kirliligi de yok. Sehir merkezinde yasayan bir sessizlik ve caz kafeler ile klasik muzik hakim. Arada son derece neseli ve insani rahatsiz etmeyen balkan muzigi de duyarsiniz. Aksamlar eski sehrin kiyisindaki limanda dunyanin dört bir yanindan insanlarla sohbet ediyorsunuz, ordaki herkesin yuzunde muthis bir huzur var bunu hemen hissediyor insan. Eski sehir merkezi ufak ama civil civil. En cok ispanyol, italyan ve Kuzey Amerika’li turist gördum ama dedigim gibi BM merkezi gibi adeta. Insanlari cok guzel gercekten. Kadinli erkekli hepsi spor yapmis, boylar vucutlar dalyan gibi. Zaten eski Yugoslavya tum top sporlarinda ekol. Voleyboldan basket, sutopu ve futbola bir spor ulkesi Hirvatistan. Ordayken gönlumu bizdeki Visne anlamina gelen birine de kaptirdim. Otelde soyadimdan bir de balkanliliktan dolayi kendilerinden saniyorlardi. Sehir merkezinde harika akdeniz mutfagi var, cebe uygun. Ahtapot salatasi ve yerel mutfak icin Kamenice’de mutlak yiyin derim. Hem ucuz hem super, yer bulmak 7’den sonra zor. Birsey daha: bizim butun tatil yerleri (Akyaka ve Datca haric) ruhunu satmis adeta. Mesela Bodrum. Bodrum’da nerdeyse heryer English breakfast, dev ekranli barlar ve ingilizleri kendi evinde hissetmeleri icin yapilmis yerler, taklid markalarin ucuza satildigi magazalar ile normal bir insanin migdesini bulandiriyor adeta. Dubrovnik’te böyle yer zor bulursunuz. Dubrovnik’te ruhunu satmis bir sehir degil dimdik tum gururu ile ayakta duran bir sehir ve halkini göruyorsunuz. Savasin getirdigi zorluklar daha bile bir direnc vermis yöre insanina. Gercekten kendimi evimde hissettim orda. Mutlaka motor turlari ile etraftaki adalari (Elaphite) ve özellikle Mljet adasini, hemen ötedeki Montenegro’yu görun derim.
http://www.dubrovnik-guide.net/lopud.htm
http://www.dubrovnik-guide.net/kalamota.htm
http://www.croatiatraveller.com/souther ... /Mljet.htm
http://www.mljettravel.com/


Idealize ettiginiz, gercek akdenizi arayan bir insana mutlak önerecegim yer Dubrovnik, tipki Venedik, Napoli, Amalfi gibi. Ben ilk kez gittim ama surekli gitmeyi dusunuyorum. Bodrum'un ve Bodrum'un tiksinc yerli turistlerinin cani cehenneme hayatta adimimi atmam artik Bodrum'a falan. Benim ne isim var Sezen Aksu'nun sözum ona muzigi ile romantik takilip, Ibo ile hade hade diye oynayip göbek atan samimiyetine guvenilmez ruhu oynak insanlarin arasinda. Bu arada aklima geldi, bende aralarinda kendi cabamla da ögrendigim bes dil var. Altincisi Sirp/Hirvat dili olacak buna karar verdim. Burasi benim icin hala Tito'nun eski Yugoslavya'si, dili bir harika, kulagima bu kadar hos gelen bir de Italyanca var. Resmen vuruldum bu dile. Umarim altincisi bu olacak.

[Mehmet Gurdal Cetin]

Savastan once Dubrovnik'e gitmistim. Eskiden Ingiltere'de ogrenciyken ucuz diye JAT ile ucardim. Dubrovnik, Zagrep , Belgrad dolmus gibi giderdi. Londra seyahatlerin 10 kusur saat surerdi )

Bir keresinde kalmayı basarmistim. Savasta zarar gordu denmisti sonralari. Umarim o guzel sehrin dokusunu degistirmemistir.

Dubrovnik'te sokakta yururken gordugum bir kizin yuzunu 3-5 ay unutmamistim. Hayatimda gordugum en guzel kizdi.

Neden bilmem o topraklar beni hep huzunlendirmistir.

Bu gunlerde ne kadar Alman arkadasim varsa Dubrovnik'i tek gecer. Araba ile gidilebilecek bir mesafede olmasi da baska bir avantaj.

Gecen haftasonu Cesme Ilica'da idim. Bodrum'a karsi Cesme'yi de tek gecerim. Ama ruhi deformasyon her yerde Kerem sana cok katiliyorum.

[Kenan Atak]

Gecen haftasonu Cesme Ilica'da idim. Bodrum'a karsi Cesme'yi de tek gecerim. Ama ruhi deformasyon her yerde Kerem sana cok katiliyorum.

Mehmet Cesme Ilica cok guzel gercekten daha dogrusu cocukken gitmistim ve cok etkilemisti, sonra nasil kaldi bilmiyorum. Hirvat kadinlari icin ayri bir topik acmak lazim. Ben kac senedir Isvec'te yasiyorum, Isvecliler kapak guzeli ama insani böyle asik edecek bir derinlik, civilti ve icten gulen gözleri daha hic görmedim burda, bir de abartili feminizm burayi resmen bitiriyor. Bunu sadece ben degil burdaki pek cok yabanci arkadasim da söyluyor. Belki de bu kadar herseyin insanlara sunulmasinin verdigi rahatlik insandan baska seyleri göturuyor. Oysa Hirvat kadinlari bu ikinci görusum daha evvel de Zagreb'e gitmistim, insanin icini kipir kipir ettiriyorlar. Icten gulen gözler, kadinligin verdigi gurur ve sporculugun verdigi dimdik yuruyus beni bitirdi orda. Bu arada Dinamo Zagreb'in macar takimina karsi Avrupa Ligi macini izledim. Yahu su Dinamo Zagreb bizim Turkiye ligindeki takimlarin alayindan daha iyi, ne yaptigini bilerek oynayan adamlar var, toplar kosan adamin yönune atiliyor, ikili mucadelelerde caki gibi giriyorlar. Defanslarinda ise bizim forumda geyigi yapilan bir tanidik isim vardi. Kim mi? Bis-can Bis-can
Lokumcu Bilal aklima geldi bir anda.

[Kenan Atak]

Eklemeyi unuttum, benim ABD isi artik oldu gibi, calisma vizesine sirket basvurmustu iki hafta icinde olacakmis ama gelis Ekim ortasi hatta sonunu bulacak gibi. Burda daha tatil hakkimi tam kullanmadim o yuzden oralara gelmeden bizim eski topraklari görmeyi dusunuyorum bu yuzden planimda Manastir, Ohrid gölu, Selanik ve Kavala var. Eger vakit bulursam bir de Kiev ve Bukres'i görmek istiyorum. Rusya vize istemese St Petersburg'a da gidecektim. Peder bey Saraybosna'ya git diyor ama forumdaki Bursa'li kardeslerimiz alinmasin Balkanlarin Bursa'si deniliyor o yuzden Saraybosna'yi plandan cikarttim Köfteci Tarik Hosic'in dukkanindan baska Saraybosna'da ilginc unsur bulan varsa gitmege hazirim tabii.

[Kaan Önem]

Dubrovnik mükemmelmiş. Benim de görmeyi çok arzu ettiğim bir yer. Ayrıca ben oldukça eski tarihli Brad Pitt'in oynadığı bir film izlemiştim seneler evvel. The dark sides of the sun. Oldukça ender rastlanan bir hastalığa yakalanan ve güneş ışığından uzak yaşamak zorunda olan bir genci anlatıyordu. Sonra kasabaya kabare için gelen gruptaki kıza aşık oluyordu, ilk kez denize giriyordu hayatında falan. Çok sevmiştim bu filmi. Çekimlerinin yapıldığı yer de bugün karadağ sınırları içinde yer alan Budva. Hem dubrovnike benziyor gibi hem de çok hoşuma gitmişti filmdeki görüntüler. Araştırmıştım biraz netten hatta.. İstersen bir bak sende Kerem abi, olur da yolun düşerse diye bir gün

Bu arada size konu dışı olarak da bomba bir link gönderiyorum. Bu haber gerçekse ki gerçek olduğunu düşünüyorum, gerçekten yazıklar olsun diyorum. Pes diyorum, söyleyecek söz bulamıyorum. Ortaçağ bile bu kadar karanlık değildi.

http://www.milliyet.com.tr/ponpon-kizla ... efault.htm

[Cengiz Akgun]

...
http://www.milliyet.com.tr/ponpon-kizla ... efault.htm

Pece ve carsaf giydirilip dans ettirselerdi ya. Arap Ulkelerinin basbakanin ve Cumhurbaskanin karilari bu halde degiller. Ne istir anlamadim gitti.

[Kenan Atak]

Çekimlerinin yapıldığı yer de bugün karadağ sınırları içinde yer alan Budva. Hem dubrovnike benziyor gibi hem de çok hoşuma gitmişti filmdeki görüntüler.

Kaan, hakikaten de kopyasi Dubrovnik'in adeta
Ilk resim Budva
http://www.sunrise-doo.com/photos/Montenegro/BUDVA.jpg
Ikincisi Dubrovnik
http://www.dubrovnikcroatia.biz/dubrovnik.jpg
Sasirtici benzerlik var. Mimari guzellige bakin arkadaki. Muthis resmen!
Ilk resimde denizin icinde sutopu ya da yuzme sahasi var. Dubrovnik'te de kalenin aciginda dubalarla cevrili sutopu sahasi vardi cok sasirmistim. Eski Yugoslavya'nin tipik özelligi bu ama. Herifler resmen spor manyagi. Nerde bos alan var ya basket sahasi, ya voleybol ya futbol ya da böyle sutopu.

[Kenan Atak]

Pece ve carsaf giydirili[dans ettirselerdi ya. Arap Ulkelerinin basbakanin ve Cumhurbaskanin karilari bu halde degiller. Ne istir anlamadim gitti.

Abi sorun pece carsaf olayindan vahim. Hayatinda Teksas-Tommiks'den baska kitap okudugu mechul lise mezunu birisi cevre muhendislihinden hukuga, aile planlamasindan ekonomiye kadar her konuda karar veriyor haddini bilmeden, padisah gibi. Bak sana 3. köpru ile ilgili Metin Munir'in yazisindan bir kesit:
-----------------------------------------------
“Hükümetlerin görevi köprünün yapılıp yapılmayacağına karar vermektir. Köprünün nerede yapılacağına mühendisler ve şehir planlamacıları karar verir.
Bizde böyle olmadı. Başbakan helikopterle İstanbul’u turladı ve “burada yapılsın” buyurdu.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a da bu buyruğu kamuoyuna açıklamak düştü: Yıldırım, geçtiğimiz nisan ayında, üçüncü köprünün şehrin kuzeyinde, Karadeniz sahiline yakın Garipçe ve Poyraz mevkileri arasında inşa edileceğini beyan etti.
-----------------------------------------------
Asil vahim olan böyle seyler, asil ustune gidilmesi gereken böyle seyler ama ulke tepeden tirnaga ebleh kayniyor, nasil ustune gidilecek?