Digiturk Web TV'yi televizyondan izleyen var mi aranizda?Goruntu kalitesi nasil?DFH'i iptal etmeye deger mi?Fiyat acisindan cok daha avantajli gibi gorunuyor Digiturk Web TV.
Ben kaydoldum ve Kayseri macini seyrettim. LigTV goruntusu 1200kbps ve cok akici, piril piril idi. Sadece 30 saniye kadar goruntu kayboldu bir ara ama ses kaybolmadi. Onun disinda 90 dakika normal TV yayini gibiydi.
Simdi bu kadar reklamdan sonra sen kaydolunca ve digerleri de kaydolunca, kalite ayni seviyede kalir mi bilemem ama
Kerem Tezic wrote:…Tabii burda bir de sapka cikardigim eyalet halki ve ozellikle hayatini bu dogaya adamis, sabahin korunde koltugun alti surf borad'u ile ucsuz bucaksiz plajlara yapayalniz inen ve bunu yasam bicimi yapan dalga sorfculeri. Ben bunlardan ucu ile konustum. Bu sorfculeri bu kadar bu isin muptelasi yapan bu vahsi dogaya duyulan saygi. Yoksa o buz gibi sular, beyaz kopekbaliklarinin cirit attigi sularda kolu bacagi her an deniz aslani niyetine kaptirmak ufak bir risk degil. Kaptiranlar da var amah ala devam ediyorlar. Bunlari anlatiyorum diye ‘go home yankee’ saplantili biri bana ozenti falan diye bilip bilmeden laf da edebilir hic umurumda degil. Ben ulkelerinin dis politikasindan bihaber insanlari katmiyorum burda isin icine. Sadece bu dogaya duyulan saygi beni cok cekti.
Sevgili Kerem,
Gezip gordugun yerleri eskiden National Geog dergisinde ki fotografcilik hilesi zannederdim. Kendi gozlerimle gorunce dergi resimlerinin yetersiz kaldigi kanisina varmisdim.
Etrafda gezen veya tanistigin insanlarin doga sevgisinden bahsetmisin. Ayni Turkbukune, Antalya'ya oldugu gibi doganin icine etmeye cok yatkin insanlar buralarda da var. O gordugun ormanlari biran once kesip paraya cevirmek istiyenler bazi bolgelerde ekenomik nedenlerden dolayi cogunlukdalar bile. Yanliz bizde olmiyan onlara karsi mucadele veren gonulluler, toplum kuruluslari, politikacilar durumu kurtariyor. Bizde ki umursamazlik, bananecilik buralarda azinlikda.
Bize eve giderken 5-6 kilometre agacliklarla cevrili bir yol var. Ne zaman Turkiye'den bir siyaretciyi bu yola cikarsam istahlari kabarir. Benim agac olarak gorduklerimi cogunluk para olarak goruyorlar. En cok hayiflandiklari ticari degeri olmiyan bu agaclarin niye dikildigi. Okumus, gezmis, gormus, hali vakti yerinde olanlar boyle dusunurse gerisinden fazla bir sey beklenmez.
Gezip gordugun yerleri eskiden National Geog dergisinde ki fotografcilik hilesi zannederdim. Kendi gozlerimle gorunce dergi resimlerinin yetersiz kaldigi kanisina varmisdim.
Etrafda gezen veya tanistigin insanlarin doga sevgisinden bahsetmisin. Ayni Turkbukune, Antalya'ya oldugu gibi doganin icine etmeye cok yatkin insanlar buralarda da var. O gordugun ormanlari biran once kesip paraya cevirmek istiyenler bazi bolgelerde ekenomik nedenlerden dolayi cogunlukdalar bile. Yanliz bizde olmiyan onlara karsi mucadele veren gonulluler, toplum kuruluslari, politikacilar durumu kurtariyor. Bizde ki umursamazlik, bananecilik buralarda azinlikda.
Bize eve giderken 5-6 kilometre agacliklarla cevrili bir yol var. Ne zaman Turkiye'den bir siyaretciyi bu yola cikarsam istahlari kabarir. Benim agac olarak gorduklerimi cogunluk para olarak goruyorlar. En cok hayiflandiklari ticari degeri olmiyan bu agaclarin niye dikildigi. Okumus, gezmis, gormus, hali vakti yerinde olanlar boyle dusunurse gerisinden fazla bir sey beklenmez.
Sevgili Mehmet, dedigin gibi resimler cok hafif kaliyor. Saka falan yapmiyorum bazi yerler var bakarken agladim, özellikle kendi cektigim bazi resimler var tam Stinson plajinda gunes batarken insan belki de kendi ruhundan parcalar buluyor o dogada, hem vahsi (dalgalardan), hem dingin (arkadaki dogal park denen ormanlardan) hem buyuleyici ve gizemli, hem insana sonsuz ozgurluk duygusu veren bir ufuk var pasifige bakarken. Bir de ben boyle yerlere bazi muzikleri cok yakistiririm. Belkide ses dalgalari ile isik dalgalarinin yani bizim gorungu dunyamizda iz birakan seylerin altinda yatan fiziki kanunlarin birbiri ile uyumundan olsa gerek mesela bu dogada Quincy Jones'un 1974 yili Body Heat albumunden 'everything must change' ile George Benson'un 'Bad Benson' albumunden 'changing world' ve gene Benson'dan Summertime adli enfes soul-jazz parcalari var. Bunlari dinleyip o dogaya bakmak bitirdi beni.
Orda da sonucta var olan ekonomik duzen ile beyni curumus, insanligina yabanci dusmus insanlar var elbet ama dedigin gibi son derece guclu muhalif ve kelle koltukta cevreci tipler var bu yuzden kolay degil o eyalet parklarini imara acmak.
Bu arada ben Turkiye'de felsefe egitimi eksikligini en temel sorun göruyorum. Yasadigi dunyayi, yaratilan kavramlari sorgulamayan ve kavrayamayan insanlarin yasadigi yerde akil bitince geriye korkunc bir ucube kaliyor bundan diplomali diplomasiz nasibini aliyor. Diplomali essek lafi bosa degil o yuzden. Belki batida da bu cok ileri degil ama butun duzenleri hatta anayasal kokleri aydinlanma caginin filozoflarina oturmus bu toplumlar ise daha iyi bir kulturel mirasa oturmanin avantajini kullaniyorlar sadece.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
San Fransisco guzl sehirdir. Cok gittim geldim. Ama ben eski Istanbul'u ona tercih ederdim. Ayni San Diego ve uney California kiyilarini Kuzey'e tercih ettigim gibi. Evet San Diego colden var edilen bir yer. Hemen hemen her doga guzelligi insan eli ile yapilmis. Ama bir Laguna Beach yeter bana. Ihtiyarligimda oyle donemecli yollar da zor olur. San Fransisco'nun sisini San Diego'nun kemiklermi isitan kuru havasina tercih ederim. Aksam oldu u serinlik cokuyor.
Kaliforniya guzel bir eyalet. Ama pek emekli olunacak gibi degil. Cok pahali. Ben Pasifikde bir ada bulacagim. Ihtiyarligimda yerli kizlarin yelleyecegi ve eglendirecegi iki palmiye agaci arasindaki kurdugum hamakta gobegimi kasiya kasiya bir emeklilik hayati cok cekici benim acimdan. Hani Kelebek filmindeki Steve McQueen'in kacarken dustugu ada gibi. Evdeki kasik dusmani duysa bunlari gidecegim Yemen colleri.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Cengiz Akgun wrote: Ayni San Diego ve uney California kiyilarini Kuzey'e tercih ettigim gibi. Evet San Diego colden var edilen bir yer. Hemen hemen her doga guzelligi insan eli ile yapilmis. Ama bir Laguna Beach yeter bana.
...........Hani Kelebek filmindeki Steve McQueen'in kacarken dustugu ada gibi. Evdeki kasik dusmani duysa bunlari gidecegim Yemen colleri.
Ustteki yaziya eklemeyi unuttum sen deginince hatirladim abi zira hep kuzey Kaliforniya'dan bahsetmistim guneyde en hosuma giden yer Laguna Beach oldu ve evet aynen senin dedigin gibi insan eli ile yaratilmis ve buna ragmen insani ceken bir guzellik. Sanirim ordan foruma yazinca bahsetmistim Laguna'dan ve insan eli ile yaratilan o guzellikten. Zenginlik sanki zevkleri rafine etmis gibi ki her yerde rastlamiyor insan buna. Her ne kadar buna supheli yaklassam ve kuzey Kaliforniya'nin vahsi guzelligine carpilsam da Laguna Beach'i herkese tavsiye ederim. San Diego'da ise old town, mission beach denen yerler hos. Bu tamamen zevk olayi bana cok cazip gelmedi San Francisco'dan sonra. Gerci San Diego'nun guzel yani sanki aile ortami gibi herkes plajda birbirini taniyor ve guler yuzlu, bu bahsettigim Mission ve pacific beach denen yarim adada insanlar yilin tamami adeta tatil yasiyorlar yani senin dedigin gibi. Beni San Francisco'da ceken buyuleyici bir yan var sanki dört duvar arasinda kimbilir neler oluyor dedirten ve sehir hayatimda gordugum en liberal ve zevkli yerlerden biri, sanki zevk sahibi insanlar sehre el atmis. Telegraph Hill'den sehrin gorunusu ise Dirth Harry filimndeki sapik katilin havuzdaki kizi vurduktan sonra olayi teftise gelen komiser Callahan'in hotel'in tepesine cikinca sehre attigi bakis gibi insani vuruyor, sagda bay area denen yer, solda Golden Gate denen köpru ve pasifige acilan deniz ile marti sesleri, son derece nefes kesici bir guzellik. Ben de dogma buyume Istanbul'luyum ama Istanbul bende baska acidan heyecan yaratsa da San Francisco'nun gizemini hic bir yerde hissetmedim daha. (Ustelik yeni Istanbul'dan hic bahsetmiyoruz elbet zira artik sehir tanimini bile yitirdi Istanbul. Ben artik Istanbul'u gordugumde ustume sadece huzun basiyor kendimi yabanci hiussediyorum. Hem mimari felaket cirkinlesti, igrenc binalar, fuze gibi cami minareleri ile doldu tasti, zaten guzel binalari yapanlar hep ecnebiler, ikincisi de insan dokusu artik taninmaz halde). Ama gene de benim gözumde San Francisco ile guzellik ve konum acisindan birazcik olsun kapisabilecek tek sehir eski cocuklugumuzdaki Istanbul elbet.
Bu bahsettigin Steve McQueen'in (kendisinin nerdeyse tum filmleri var ve hastasiyimdir) Papillon filmindeki Fransiz Guyana'sinin ustunde bir ada olacak. O filmde bir yer var gene insana göz yasi dökturen...McQueen izolasyonda kaldiktan sonra hapisten cikar ve eski arkadasi Dustin Hoffmann'i gorur o sahnedeki muzik te cok guzel. Birbirlerine bakarlar oyle bir sonra kosup sarilislari vardir ama Dustin Hoffmann da tum cektiklerinden sonra umutsuz ve kafayi yemis durumdadir. Ada gercektn cok guzeldi.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Bilgisayardanmi izliyorsun , yoksa TV'den izleyebilecegin digital box var mi?Sorum digital box ile TV'den izlemek icin di.
Bilgisayardan. Ama TV'ye bagliyorum ve arad pek bir fark olmuyor. Acik soylemek gerekirse ben de sasirdim kaliteyi gorunce. Internet konusunda Turkiye'nin dunya siralamasinda 11. siraya cikmis olmasi rastlanti degil demek ki.
Ben de zaten ona tas atiyordum ya o lafi ederken. Ayip ettin Semsettin gibi oldu bu. Bekir Coskun her yazisini okudum. Bugunlerde ignesi takilan gramafon gibi beni pek guldurmuyor. Ce Ha Pes olmus durumda.
Last edited by Cengiz Akgun on Sun Sep 07, 2008 5:33 pm, edited 1 time in total.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Ben de zaten ona tas atiyordum ya o lafi ederken. Ayip ettin Semsettin gibi oldu bu. Bekir Coskun her yazisini okudum. Bugulerde ignesi takilan gramafon gibi beni pek guldurmuyor. Ce Ha Pes olmus durumda.
Eskiden de makbul bir adam değildi ya, 22 temmuz seçimlerinden sonra hala yazmaya, hatta aynı şekilde yazmaya devam ediyor. Tek başına bi insanı AKP'ye oy vermeye ikna edebilecek güçte bir kalemi var; takdir etmek lazım.
Ugur Sahin wrote:
Eskiden de makbul bir adam değildi ya, 22 temmuz seçimlerinden sonra hala yazmaya, hatta aynı şekilde yazmaya devam ediyor. Tek başına bi insanı AKP'ye oy vermeye ikna edebilecek güçte bir kalemi var; takdir etmek lazım.
Ugur
Onun verdirmesine ne gerek var, ulkenin basindaki zat ve partisi iliklerine, tum hucrelerine kadar yolsuzluk batagina batmis medeni bir ulkede hem hukumet duser hem hakkinda sorusturma baslatilir muhtemelen kodesin yolunu tutarlar ama bu kor cahil ulkede gormezden gelinir. Zaten Bekir Coskun cevre konularini da gereksiz yaziyor makbul adam degil, makbul olan futbol. Icine edeyim bu kafa yapisinin. Ayakta uyuyan bilinci hamur olmus bu genclik icin makbul degil tabii. Hata bende gelip salak gibi bir futbol forumuna yaziyoruz ne isimiz var hayatimizda iki kelime etmeyecegimiz en ufak noktamiz olmayan adamlarla (bir kac dost haric). Icine edeyim GS'in da fubolun da.
* Bu arada uyelik silinince tum mesajlar siliniyor galiba kisiye ait. Eger böyleyse Özgur kardesim veya admin kimse rica ediyorum benim uyelik silinirse cok makbule gecer. Baska nedenler de var bu yuzden cikmak istiyorum. Zaten futbol izledigim yok aylardir bu foruma katacagim birsey de yok. Arada bir keyif icin bu konuya yaziyorum onda da hic tanimadigim adamlar araya girip yaziyor istemiyorum acikcasi o yuzden rica ediyorum benim uyeligi bir zahmet silin. Konu 'istemezsen yazmassin' meselesi degil'.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Ulkedeki genel egitimsizlik, cevre duyarsizligi, goc gibi (ki bana temel sorunlarin kaynagi Turkiye'de koyden kente goc ve yetisen kimliksiz toplumdur; yoksa gercek koylu cevreye o kadar da ilgisiz degildir mesela) genis sosyolojik sorunlara Bekir Coskun'un cok parmak bastigini dusunmuyorum.
Bizim toplumda soyle bir sey var; bir konu sosyal bir vaka oldu mu ondan hemen rant elde ediliyor; Murat Belge'nin bir ornegi vardi, cok tutarim; solun moda oldugu 1970'lerde Cuneyt Arkin'in gecekondu yikimina karsi, halkin yaninda oldugu filmlerden bahseder.
Bekir Coskun da yakin zaman once cevre alaninda bir bosluk oldugunu gordu ve 3-4 yildir adini cevreci yazara cikardi. Yazilari gayet yuzeyseldir, su "gobegini kasiyan adam" motifi de bana fazlasiyla tepeden bakma geliyor.
Nohuta, bulgura oyunu veren adam var, bu biliniyor zaten ama ben Bekir Coskun'u biraz taniyorum, yakin zamana kadar yazilarini baskalarina yazdiran bir adamdi. Yazilarinda hicbir bilimsel olgu yoktur, sosyal bir yaraya derinlemesine girmez; mizahi cok yuzeyseldir.
Cok durust ve ilkeli bir adam olsa, sadece POAS ihalesi ile (TC tarihinin en buyuk deve ve havut olayidir) veya Istanbul'un merkezindeki en buyuk yesil alan olan Macka parkina tecavuz etmek icin her turlu manipulasyonu yapan bir adamin gazetesinde yillardir yazmazdi. Hadi yaziyor, o cevreci elestirilerinden birini bu konuya hasrederdi.
Bekir Coskun da Emin Colasan da bana hic samimi gelmiyor. Samimi gelmedikleri icin de tepeden bakan yazilarini benimsemiyorum.
Bunun Galatasaray'la da forum ile de alakasi yok. Kurdugun irtibat cok yanlis.
Ufuk sorun o bu degil. Benim futbolla en ufak alakam kalmadi bir. Dolayisiyla buraya bir katkim da olmaz. Haricten gazel okuyacak hakkim yok, cogu kendisini adamis bu ise. Bana su an kadroyu sorsaniz bilmem. Ikincisi senin gibi yazacagini adam gibi yazan adama en ufak itirazim yok. Hakli haksiz olmak tamamen subjektif degerlendirmeler ama elbtte de yaniliyor olabilirim bu hic ama hic önemli degil. Ama laf gecirir gibi yazan adama, imali laf sokan ve yazdigima hesap soran adama BU KISA ve ANLAMSIZ HAYATTA en ufak ama en ufak tahammulum yok bu iki. Kimsenin agiz kokusunu cekecek, kimse ile tartismaya girecek halim de yok. Ucuncusu ve en önemlisi de Google'dan search yapildiginda isimler cikiyor. Belki ilerde is degistirip hatta evlenip baska ulkeye gidecegim (özellikle mumkun oldugunca dogdugum lanet ulkesi ulkeden daha da uzaga) ve ismimin gorunmesini istemiyorum kim bilir. O yuzden bunu adminden özellikle rica ediyorum. Keske kendi insiyatifimizde olsa girip cikmak. Ama degil, böyle olunca da bunu özellikle ama özellikle rica ediyorum (kimse de bana lutfen yok iste istemezsen yazmasin veya mantikli bir aciklama getirmeye calisip burda yazmanin faydalarindan bahsetmesin zira buna da kesinlikle ama kesinlikle karnim tok ve bunu yapana cok ama cok sert cevap verecegim bunu da söyleyeyim, kimse kimsenin isine karisamaz cunku). Zaten bardak tasmisdi bir de özel nedenler eklendi o yuzden rica ediyorum ama rica ediyorum lutfen su benim uye ismin silinsin veya baska isim yapin zaten sahte isimle yazanlar da varmis sorun olmamali o yuzden (gerci kesinlikle yazmayi birakiyorum senelerdir yazdigim bu forumdan) bunu özellikle ama özellikle istirham ediyorum. Dedigim gibi hem forum ici ufak bir iki neden ama asil özel nedenlerden istiyorum ya silinsin ya da degistirilsin ismim. Kimseden de tavsiye ikna falan beklemiyorum bunun altini ciziyorum, ustte de bahsettim lutfen istegime birisi cevap versin.
sana de selamlar sevgiler bu arada
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Seni silemeyiz Kerem evladim. Burasi yazboz tahtasi mi hem, Cevreci dedigin biraz daha kavgaci olur. Gormedin mi Cevrecilerin Daniskasini. Sen Cevreci Musveddesi olursun sonra boyle ikiye bir olmadi silin beni dersen.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Öncelikle Forumdaki bu ilk mesajım vesilesi ile herkesi selamlamak isterim, Merhabalar. Ben aslında aylardır üyeyim ama okumakla yetiniyordum. İşin bu kısmı daha çok cezbediyor beni. Kerem Abi'nin de sıkı bir takipçisiyim. Ama elbette bahsini ettiği menfi anlamda değil Buraya astığı yazılardan da , önerdiği kitaplardan da oldukça fazla şey öğrendim. Buraya katabileceğim fazla şey yok demiş ama çok büyük bir yanılgı içerisinde olduğunu belirtmeliyim. Belki Kaan Önem'in katacağı çok fazla şey yok ama Kerem Tezic'in daha katacağı çok şey var. Bunu özelden de yazabilirdim, hatta daha önce yazdığı asy.netten yazdım da. Eski defterleri açıp Kimsenin canını sıkmak niyetinde değilim, nihayetinde ayrıldı forumdan. Orayı da bırakma gerekçesi benzerdi, o nedenle bu şekilde de yazma ihtiyacı hissettim. Ben Kerem Abi'nin burayı da bırakmasını istemiyorum, dediğim gibi çok fazla katkısı oldu bana. Sadece Bunu bütün samimiyetimle belirtmek istedim, herkese iyi akşamlar.