Ali Gursel wrote:
Bizim son derece kotu ve yetersiz hakemlerimize de otorite kurun denmis sariliyorlar karta.
Ben olsam seytan azapta gerek, bizim hakemlere mesela itiraz icin gosterebilecegin kart sayisi x carpi sertlige gosterilen kart sayisi olacak derim, x'i de Premier lige bakar belirlerim. Ama boyle bir kural yok, Bunyamin Gezer, Firat Aydinus falan gibi adamlar da yapamadiklari hakemligi, katlettikleri maclari kartla kontrol etmeye calisiyorlar.
Benzer bir ornek vereyim: hepimiz ogrenci olduk, hangi hocalara saygi duyarsiniz, hangisinin dersinde daha cok azarsiniz? Hangi hoca ogrenci dovmeye kalkar? Butun bu sorularin altinda hocanin bilgisi, isini ne kadar iyi bildigi gelir. Iyi ve konusunu bilen hocalar daha rahat otorite saglarlar. Oburleri anca tehdit, siddet ile otorite kurar.
Hakemlerimiz iyi hakem olamadiklarindan siddet ile otorite kurmaya calisan kotu hocalara benziyorlar. GSli oyuncular da konumlarini biliyorlar, Anadolu takimi degiller, itiraz ediyorlar ve kart goruyorlar.
Turk futbolunun zayif halkalari oncelikle iblis medyasi, sonra kotu ve yetersiz hakemleri, sonra kotu ve kotu niyetli yoneticileri en sonra da futbol degil galibiyet seven, futbol cahili taraftari, sonra da Yilmaz Vural, Arica, Guvenc Kurtar vs misali asansorcu, kendilerini gelistirmeyen hocalaridir. En kuvvetli tarafi da oyuncularidir.
Ali
Ali örneklemelerine katiliyorum.
1. TSL'de hakemler bence de rakibe sert müdahale eden, oyamak isteyen rakip oyuncuya kural disi müdahale eden oyuncuya daha az sari veya kirmizi kart gösteriyor, fakat hakeme tepki gösteren futbolculara daha kolay kart gösteriyorlar.
Bunun bircok sebebi var, fakat en önemli sebebi, patron benim beni kritize edemezsin anlayisi var.
Ataerkil kültürün etkisi, patron veya sef veya ast-üst iliskisinin yogun oldugunun acik göstergesi.
Üniforma giyen kendini kral mi saniyor ne?
2. Otorite kurmayi kati davranmak sanan az gelismis taze sogan kisiligi.
Sert davranarak, otorite kurarak duruma hakim olacagini sanmak, aslinda bir karakter zayifligi.
bu iki neden mantikli, tartisilabilir. Fakat bir baska neden var ki.
3. Daha önce de bir kac kez yazdigim gibi.
Türkiye'de olan seyler konsunda nedense ben dahil hepimiz paranoyak denebilecek analizlerde bulunuyoruz.
O zaman üstte yazdigim iki sebbin hicbiri gercek degildir.
Arada bizim bilmedigimiz birseyler dönüyor!
Sürekli olarak kendini etkili hisseden kulüpler veya gücler hakemler üzerinde etki kurmaya calisiyor.
Bu calismalar bazen lehte bazen aleyhte etki gösteriyor.
Adaletin dogru dagitilmadigi kanisinin hakim oldugu ortamda, ki adaletin dogru dagitilmadigi konusunda hemen herkes ayni fikirde. GS'lisi, FB'lisi, Trabzonlusu, Kayserilisi, Sivas'lisi, Bursa'lisi hepsi adaletin esit dagitilmadigi konusunda hemfikir gibi gözüküyor.
O zaman hepimizin topluca herseyi sorgulamasi gerekiyor.
Bu GS forumunda yeri geldiginde GS'ye ve tartistigimiz diger konulara bizler tarafindan yapilan kritikler, baska gruplarda da ayni sekilde varmi bilmiyorum?
Sadece tanidigim FB'li dostlarimin en egitimli ve kültürlü olanlari dahil tarzi cok acik A.Y. ye toz kondurmayan tarzlarina sahit oluyorum.
Ne kadar dogrucu Davut olmaya calissam da, sanki Türkiye'de gemisini yürüten kaptan zihnineti var gibime geliyor.
Hani sanki dinsizin hakkindan imansiz gelir davranisi daha uygun olur gibi.
Amma dagittim konuyu ya.
Fakat sahaya cikar futbolunu oynar kazanir veya kaybedersin diyecegim, ama diyemiyorum.
Mesela Bursa - Trabzon macinin tamamini izledim, hakemin adeta Trabzon'un kaybetmesini istegi izlenimini edindim.
FB - GS maci hakem yönetimi hakkinda neler düsündügümü o mac basligi altinda yazmistim.
Su macta bu takim nasil iyi oynadi, falan oyuncu nasil iyi seyler yapti diye tartismak yerine neleri konusuyoruz.
Off off ya.
UEFA'da Arsenal'i, Süper Kupada Madrid'i.....