TSL 31.Hafta: G.Saray-A.Gucu 1-0 (Kadir Has) (Baros (p))

[Ozgur A. Boztepe]

Galatasaray ilk yari cok iyi oynadigi macta Bulent Korkmaz'a takildi. Ikinci yari anadolu takimi gibi ne yaptigini bilmeyen bir takim vardi. Kaleci one ciksa bos kaleye atmak yerine geriye pas yapicakti takim.

Bu kadar formda bir Kewell'i ve Baros'u harciyor adam. Ozellikle Kewell'i vakit gecirmek icin son 30 saniye sokmasi "ne yapilmali" dersi idi. Ardayi alkislatmak ne kadar iyi fikirse, buda o kadar kotu fikir.

Suphesiz bugune kadar seyrettigim en aciz galatasaray vardi ikinci yarida. Oyuncular cok iyi durumda olmasina ragmen.

Demekki TD nin etkisi bu kadar buyuk takim ustunde. Bugune kadar izledigim binlerce mactaki en kotu TD performasi idi. 2 macta gondermeyi birakin, 45 dk de gonderilmeyi hak eden bir performans geldi Buyuk kaptandan.

Mac bitince hersey belli idi oyuncularin yuzunden.

Shuster aciklamasi bir an once yapilmali, oyucular baska takimlara gitmeden once.

[Eren Akkan]

Maç sonlarında tabelada Galatasaray:1 ..... yazısı çok sinirimi bozmaya başladı.

İlk 25-30 dakikada Galatasaray kadrosunun kalitesini anladık. Ancak Skibbe'nin takımının hücum oyunuydu bu. Devre arasında BK onları haşlamış olacak ki, ikinci yarı gerçek BK futboluna döndük.
Heralde Hasan ve Ümit'in kadro dışı kalmasından sonra Lincoln, en torpilliler bile kadro dışı kalıyosa BK'ın sorunu benle ilgili değilmiş diye düşündü ve futbol oynamak aklına geldi. Canı isteyince o fırlama futbolunu nasıl da oynuyo.

Schuster bence bu kadroyu uçurur.

[Ismail Gezer]

Puan tablosuna bakınca insanın içi acıyor. En kolay şampiyon olunacak seneydi. Geçen sene Fener diye bir takım vardı ortada, top oynayan bir takım. O'nu geçip şampiyon olduk ama bu sene sezonu istikrar içinde geçirmiş tek bir takım yokken beceremedik!

Skippe'nin takımı devre arası iyi çalıştırmaması bence birinci nedendi. Yönetimin onun yerine doğru dürüst bir hoca getirmemiş olmasıda şampiyonluk şansını ortadan kaldıran ikinci sebepti bence. Hacettepe ve Ankarasporu yenmiş olsak bile şampiyonluk şansımız vardı! Bu kadar basitti yani...

[Can Ergun]

Son 3 yılda 2 "mucize" şampiyonluk çıkartmış bir takımın bu sezonda,bu ortamda ve bu kadroya rağmen şampiyon olamaması inanılmaz bir başarısızlıktır.Geçen yıl Sivas'ı deplasmanda 5-3 yen,bu yıl kendi sahanda 45 dk 10 kişi oynamış Eskişehir'e 1-0 yenil,lig sonuncusu takımlara istikrarlı olarak yenil,hem de 5-2 ve 2-0 gibi skorlarla.İnanılmaz ki ne inanılmaz !

[Can Ergun]

Bu arada A.gücü'nün nasıl fauller yaptığını görmezden gelen hakem ve asıl önemlisi bu faulleri yapan futbolcuların allah belasını versin.Gazetede baktığımda faullerde 17-9 gibi oran vardı ama çalınmayanları da eklerseniz 25-11 falan olur.Bir hakem bu kadar mı futboldan uzak ve bu kadar öküz olur acaba? Adam ilk 30 dk 3-4 sarı kart çıkardı,biri itiraz biri zaman geçirme,biri aldatmaya yönelik hareket.O sarı kart bunlar için yapıldı sanki,futbol oynatmaya,futbolcuyu korumaya hiçbir çaba yok !

Herifler üstüste,bileğe,arkadan,kafaya dirsek artık ne kartlık ne varsa yaptılar,bunlara kart yok,30. dk da zaman geçirmeye kart.Bu herfiler nasıl iş yapıyor? Ya futboldan zerre anlamıyorlar ya da gerçekten kötü niyetliler ki ben kötü niyetli olduklarını sanıyorum.Bu herifler eğitim alıp,her dakika bu tip faulleri tv den analiz edebiliyorlar,buna rağmen birşey yapmamaları...

Ya bunların başındaki davarlar herşeye kart göstermeyin gibi bir talimat verdi ya da başka olaylar var.Adnan Polat'a hak vermeye başlayacağım...

[Alpay Dedeoglu]

Macin en iyi görüntüsü. Arda havadan taca cikan topu eliyle kosarak havada yakaliyor. Hizini alamayip tribünlere kadar kosuyor. Tribünde bir cocuk ayaga firlamis, heyecan icerisinde. Her zaman kivrak zekasini gordugumuz Arda cocugu farkediyor, gulumsuyor, gayet dogal olarak anlik topu cocuga tribune atiyor, cocuk mutlu, tribunler ayakta.
ARDA GS icin bir nimet. Hafta icindede idmani seyretmeye gelen cocuklarla ilgilenmesi, sarilmasi, opmesi filan vardi. Insan kere insan.

Benim icin kredisi sonsuz. Birak Semihi FBdeki futbolcularin yarisini dovebilir,
Pariste butun showlara gidebilir, istediginle teknede gezer, demecinide verir. FB medyasi zaten olayi farketti, mutemadiyen cocugun ustune oynuyor. Ekonomik krizide yakinda onun ustune yikacaklar nerdeyse utanmadan.

Bu arada uzun sure sonra ilk defa Hıncal Ulucla hem fikir oldugum bir yazı:

Hıncal Uluç


Vurun Arda'ya, hiç genç olmamışlar..

Arda'yı linç gayretleri spor sayfalarından taştı, ön sayfalara ulaştı.. Genç adamın yaptığı her şey izleniyor ve mümkün olan en yıpratıcı haberler yapılıyor.. Sonra da bu haberlere dayalı yığınla yorum.. Ama yönlendirici değil, çıldırtıcı.. Yani böyle bir saldırı salvosu karşısında insan ya futbolu bırakır, ya da bu ülkeden kaçar..
İş bu noktaya gelince Arda'nın günahını düşünüyorum..
Bir değil, iki affedilme günahı var..
Birincisi genç olmak..
İkincisi Galatasaraylı olmak..
Genç olmak genel günah.. Yaşlılar sanki kendileri hiç genç olmamış gibi saldırıyorlar.. O yaştakilere neden "Delikanlı" dendiğini hiç düşünmeden.. Genç adam hele biraz popülerse, iyi para kazanıyorsa, sağlıklı ve çekiciyse, işin işine fena halde gıpta ve kıskançlık da giriyor.. İş "Vurun abalıya"ya dönüyor..
Galatasaraylı olmak, hemen tamamı Fenerbahçe kontrolündeki spor sayfaları için özellikle en ağır suç..
Adamlar yıllarca Hagi'den çektiler.. Şimdi bir yerli Hagi geliyor.. Üstelik genç. En az 15 yıl Galatasaray'a liderlik edebilir.. O zaman yılanın başı daha küçükken ezilmeli..
Herhangi bir Fenerli futbolcu hakkında bu kadar yoğun ve bu kadar sert bir kampanya hatırlıyor musunuz, medya tarihimizde?..
Günümüze bakın.. Bir Emre'ye bakın.. Bir Arda'ya.. Neler yapıyorlar?.. Tepki?.. Arda idam.. Emre?.. Dostlar alışverişte görsün kabilinden iki satır, o kadar..
Arda'yı en çok uyaranlardan biriyim.. Bir tek amacım var.. Onu kazanmak.. Türk futboluna kazandırmak.. Türkiye'ye kazandırmak.. Futbolun en büyük tanıtım aracı olduğu günümüzde bir Türk futbol yıldızı, milyar dolarlık tanıtım demek..
İzlenimim..
Arda, uyarıları dikkate alıyor.. Son haftalarda gözle görülecek kadar önemli gelişmeler gösterdi, kimse üzerinde durmadı. Fener maçında çocuğu nasıl çıldırttılar gördük.. O çılgınlığın baş aktörlerinden Emre ceza bile almazken, Arda'nın canına hem medya okudu, hem de federasyon ve kurulları..
Fırsat bu fırsat ya..
Delikanlı adam bu havadan kurtulmak, kafasını dinlemek için Paris'e gidiyor.. Vay efendim striptiz kulübüne gitmiş?.. Nereye gidecekti?.. Ben de gençlik günlerimde Paris'e gittiğimde, ilk gittiğim yer Pigalle olurdu.. Striptiz izlemek için.. Ne var?.. Tişörtünde tabanca varmış.. Siz tişörtçülere gittiniz mi, hele Paris'te.. Neler neler var o tişörtlerde hele de gençler için..
Kulüpleri yönetenler bellerindeki tabancalarla localara, Şeref Tribünlerine girmeyi marifet sayarlar, kimse "Gık" demez.. Arda'nın tişörtünde tabanca varmış.. Hadi ordan!..
Galatasaray Kulübü'nün Arda'ya sahiplenmesi lazım.. Lafla değil.. Eylemle..
Göstererek, kanıtlayarak..
Arda, gelecekteki Galatasaray'ın lideri, hazinesi, en değerli varlığı olacaktır..
O bilinçle, o ihtimamla sakınılmalı bu saldırganlardan..
Gerekirse profesyonel bir yardımcı, bu saldırıların onda kalıcı yaralar bırakmasını önleyecek bir uzman görevlendirerek, sahiplenilmeli..
Bu ülkede Ardalar domates tarlasında yetişmiyor.. Ulusal değerlerimizin kıymetini bilelim, lütfen..''

Bu arada Pariste gittigide Folie Berger falan gibi showlar. Turkiyede turisitn dansoz seyretmesi ne ise, Pariste de karsiligi bir turist icin o.

Bu arada silahli tasidigi tisortun hikayesi su:
Pardon Arda!
Tabancalı tişört giymesi eleştirildi ama işin aslı çok daha farklı çıktı.

G.Saray’lı Arda Turan’la Arsenal’in İspanyol yıldızı Fabregas’ın giydiği silah figürlü tişörtün Dolce Gabbana tarafından bireysel silahlanmaya karşı ironik bir tepki olarak üretildiği ortaya çıktı.


İlk bakışta tepkilere sebep olmuştu. Hatta bu yüzden bazı vakıflar Arda Turan’a tepki de göstermişlerdi. Galatasaraylı futbolcunun üzerinde taşıdığı silahlı tişört geçtiğimiz günlerde olay olmuş ve bireysel silahlanmaya karşı olan çevreler tarafından ağır eleştiri almıştı. Ancak Arsenal’ın İspanyol yıldızı Fabregas’ın da aynı tişörtle görüntülenmesi bu konuyu tekrar gündeme getirdi. Üstelik tişörtün ekonomik değeri de öyle ucuz değil. Şu anki fiyatının 105 dolar (150 TL) olduğu vurgulandı. Tişört olayının farklı bir yönü bulunuyor. Dolce Gabbana adlı giyim şirketi 2008-09 yaz sezonu için Scarface filmine yönelik özel bir koleksiyon hazırladı. Bu koleksiyonun en çok tutulan parçası ise üzerinde Al Pacino’nun kullandığı silahın bulunduğu söz konusu tişört. Dolce Gabbana’nın bu tişörtü piyasaya sürerken hızla yaygınlaşan bireysel silahlanmaya bir dikkat çekmek istediği ve bunu da tişörtün üzerine Al Pacino’nun filmde kullandığı silahı koyarak ironik bir yaklaşımda bulunduğu ortaya çıktı.''

Ertugrul, Yakup, Meric, Ercan, hepinizin Allah belasini versin

[Cengiz Akgun]

Masa basinda oturup haber yapacaklarina Arda'yi izleyip yapiyorlar. Bunun arkasinda FB parmagi ile capanoglu aramakta bu kart herife dusmus yine. Bunun dediklerina kalsa TFF'de Sivas'i itekliyordu sampiyon olsun diye.

Ayni kafadan olunca bu tur teorilere deger veriliyor haliyle. Kalkip hala Sergen'in yaptilarini yazacak halleri yoktu herhalde. Arda haberi para yapiyor bugunlerde. Bir ara Guiza ile ugrastilardi. Bunun takimla kluple filan ilgisi yok. Kimse gundemde onun ustune gidiliyor. Bu sadece Turkiyede degil; isini gucunu pacavra haber uretmekle para kazanilan her yerde boyle.

Bu arada National Enquirer gecen secimdeki demokratik baskan adaylarindan biri olan senetor John Edwards'in "ask cocgu" iddiasini kanitlayarak ABD diger butun ciddi basin organlarina basmis. Pezevenk bir de Bill Clinton'i yeriyordu uckuruna sahip olamama konusunda.

[Ozgur A. Boztepe]

Macin en iyi görüntüsü. Arda havadan taca cikan topu eliyle kosarak havada yakaliyor. Hizini alamayip tribünlere kadar kosuyor. Tribünde bir cocuk ayaga firlamis, heyecan icerisinde. Her zaman kivrak zekasini gordugumuz Arda cocugu farkediyor, gulumsuyor, gayet dogal olarak anlik topu cocuga tribune atiyor, cocuk mutlu, tribunler ayakta.
ARDA GS icin bir nimet. Hafta icindede idmani seyretmeye gelen cocuklarla ilgilenmesi, sarilmasi, opmesi filan vardi. Insan kere insan.

Ayni seyi yazmak icin girdim, benden once davranmissin Alpay abi.

Ben Ti ye alicaktim sonrada. Gazete mansetleri bu haberi

" HIRSIZ ARDA, KAYSERI STADININ TOPUNU CALDI"

diye yazmali idi mesela. Gariban kayserili top toplayici cocugu 5 ytllik maasi ile oynayip nasil hisimla onun elinden topu alip nasil caldigi anlatilabilirdi mesela.

Aslinda tribundeki cocugun kafasini gozunu yarmak icin atti o topu ama eline oturmadi.

Sonra cocugun ailesi cikardi tvye, yuzu kapanmis bir sekilde... cok ekmek cikar bu hikayeden.

FB macinda "Korkak Lincoln neden adam dovmedi!" diye haber cikicak demistim cikti, buda cikar yakinda.

Saka bir yana arda bu isleri tahminimden iyi kaldiriyor. Sansada baskan "Adnan abi". Adnan Polat yedirmez kimseyi, futbolcularin hepsinede sevdirir kendini.

Tisortteki silah zaten acaipti. Bunlar Turkiyede normal seyler. Mantik aramamak lazim. Gecenlerde dusunuyordum ben neden ABD'ye geldim diye, tekrar hatirliyorum.

Bu tip seyler yuzunden ABD'ye avrupaya kufreden adamlara greencard gosterdinmi 9 takla atiyorlar.

Genc ve yetenekli olmak Turkiyede suc, tipki bu forumda bile suc oldugu gibi.

Allahtan iyi para kazaniyor arda, yoksa oda cekmezdi.

Basarinin haram oldugu memlekette, basarili olan her insani alnindan opmek lazim.