Terim'in futbol adamligi tartisilir. Ayni Turk futbolu gibi istikrari olmayan bir adam. 4 sene ust uste lig sampiyonlugu, UEFA kupasi, ve Avrupa yari finaline nasil gittigi bellidir. Bunlarin ardinda tam 180 derece aksi yonde bodoslamasi bu basarinin kendisinden kaynaklanmadigini kanitlayarak basarili oldugu sanilan yaptiklarini golgeler. Bazen teseduflerin ve sartlarin getirdigi bir karisim var. Hani bu "right time and right place" dedikleri sey. Hint kulturundeki Karma gibi. Eline gecen firsati iyi kullanip ve o sirada o ya da bu sekilde herkezin bildigi o gelen oyuncularla birlikte bir seyler yapar gibi gozuktu. Asla kaliciligi olmayan plansiz gunu kurtarmadan oteye gitmeyen isler oldugunu gormemek icin kor olmak lazim. Hagi faktoru, basariya susamis ona inanan basariya une ve paraya ac bir genc oyuncu nesli ve Terim'in karizmasi birlesip o GS'i dogurdu. Ondan sonra ikinci geldiginde ne bok yedigini de hep beraber gorduk. Kendinde bir maharet olsa idi iki uc sene once yaptiklarini yine yapardi. GS klubunun cokusunu de o hazirladi.Can Ergun wrote:Her ne kadar futbol mentalitesini ve birkaç "saha dışı" özelliğini beğenmesek de Fatih Terim'e teşekkür edilmesi gerekir bence.Öyle veya böyle Euro 2008'de yarı final gördük sonuçta.Bir de herkesin diline doladığı maaşı diğer teknik adamlarla karşılaştırınca gayet normal kalmasının yanında,istifa ederek ülkenin cebinden çıkacak bir 6 M TL gibi rakamı da kenara itmiştir
....
Gelelim Avrupa kupasi olayina. Ilk macta Portekiz onundeki felaketi hep beraber izledik. Iste o anda bir once katildigi Avrupa kupasi olayini hatirladi ve yaptigi yanlislardan donup yine o karizmasini ortaya koyarak Almanya macina kadar verdigi gazla gelindi. Hepsi de o oldu.
Eger bir insan cok iyi bilgi ve huner sahibi ise bunu her zaman mukemmel olmasa da mukemele yakini yapar. Sinus egrsi gibi bir pozitif ucta bir negatif ucta yorunge cizmez. Ustune koyar ve koydugunu devrip dokmez. Karizma ile yapilan is yalancinin mumunun yatsiya kadar yanip sonmesi gibi oluyor. Ne sozler verdi bugunku milli takimin basina gelince. Yeniden yapilandiracak, basariya ac gencleri bulacak, falan filan gibi bir suru martaval. Sonunda hep beraber izledik Emre Belezoglu, Nihat kahveci, su bu gibi sacma sapan adam tutusu ile yaptiklari sacmaliklari. Eger Sukur hala oynuyor olsa idi onu da sahaya surerdi. Cunku en sonunda seneler once FB kovulmus Ceyhun ile Yusuf'a sarilisinin zavalliligini da gorduk. Bu mu idi gelecegin milli takimi? Elinde ne programi ne bir calisma disiplini olan, ne de yaptigini bilmeyen en azindan yaptigini adalet ve durustluk icinde yapiyor denemeyecek kisiligi ile sicip sivayip gidiyor iste.
Neresine tesekkur edecegiz bunun. Koskoca bir dort senenin heba olusuna mi? Avrupa sampiyonasindaki takim performansina bile cikamayip gayet rahat en az ikinci olarak cikabilecegi bir guruptaki aldigi sonuclara mi? Turk futboluna kazandirdigi nedir diyecek olsam iste kazandirdiklari ortada. Sec begen al. Bir yaptigini tekrar yapamayan adam icin basarili demek Tyson'i devirip ortadan kaybolan Buster Brown icin gelmis gecmis en iyi agir siklet boksorlerinin arasindadir demege benzer. Tarihe gecmek ise eger soz konusu evet gecmistir Terim de GS klubu ile aldigi bir Avrupa kupasi ile. Gerisi lafi guzaftir.