Page 8 of 10

Posted: Wed Dec 06, 2006 6:21 pm
by Ersin Taner
Cengiz Bey,

Sizin verdiğiniz BBC linkinde Benitez'in maç sonrası yaptığı açıklamalar var.

Fanatik'in haberi ise maçtan bir gün önce yapılan basın toplantısındaki konuşmaları kapsıyor. Tabi ki Benitez GS'nin hali içler acısı demiyor o Fanatik'in kendi yorumu ama Benitez "GS gibi bir takımın CL'den elenmesi süpriz ve üzücü..." açıklamasını yaptı.

Posted: Wed Dec 06, 2006 7:51 pm
by Cengiz Akgun
Ersin Taner wrote:Cengiz Bey,

Sizin verdiğiniz BBC linkinde Benitez'in maç sonrası yaptığı açıklamalar var.

Fanatik'in haberi ise maçtan bir gün önce yapılan basın toplantısındaki konuşmaları kapsıyor. Tabi ki Benitez GS'nin hali içler acısı demiyor o Fanatik'in kendi yorumu ama Benitez "GS gibi bir takımın CL'den elenmesi süpriz ve üzücü..." açıklamasını yaptı.
Ben de ayni o icler acisi lafina takilmi$tim zaten. Bunu Fanatik'deki adi heriflerin uydurdugu ortada. "I am really surprised that GS could not advanced from this group and I am sorry for them" filan gibi bir aciklamadan boyle dedi demeyi anca onlar yapar.

Posted: Sun Dec 10, 2006 12:17 pm
by Burak Sağlam
Cengiz Abi kızmakta haklısınız bir çok konuda kendini basın zanneden bu üçkağıtçılara ancak linkini vereceğim habere bakarak ateş olmayan yerden duman çıkmaz demekte pek yanlış olmayacak kanaatimce.

http://www.ekolay.net/fanatik/Futbol/GS ... rID=428400

Kısa bir alıntı:
‘Yönetim ikiye ayrılmış’ dedik laf yedik, aylar sonra artık kendileri bile dillendiriyor o lafları atanlar. Şapkanızı önünüze mi koyarsınız, yanınıza mı, bilmiyorum ama dışarıdan bakınca herkes suçlu gözüküyor. Yani ‘haklı’ taraf yok. Haklı bir kişi var o da ‘para’. Para olmazsa güç olmaz, her şey olur.
Yoğun telefon trafiği yaşanıyor. Gazeteciler yöneticileri, yöneticiler gazetecileri arıyor. Şahsi haber çıkmayan Galatasaray’dan haber yağmaya başladı bir anda. Ve bakıyorsunuz bütün haberler aynı doğrultuda. Çıkış noktası belli. O kadar bariz belli oluyor ki, bu haberleri hangi genç yöneticinin yaydığı dilden dile dolaşıyor. Ama farkında değiller ‘yapıcı’ olmaktan başka çare kalmadığının.

Posted: Mon Dec 11, 2006 9:16 pm
by Ersin Taner
Medyada uzun yıllar üst düzeyde çalışan akrabalarım olduğundan kimilerinin dedikodu olarak ya da şehir efsanesi olarak duyduğu şeylerin çoğunun gerçek olduğunu bilyorum.

BJK'nin taraftar sayısının FB veya GS'den %35 az olması, ortalama alımgücüne bakıldığında en yüksek FB, en düşük ise BJK taraftarı olması ve FB-GS taraftarlarının ülke nüfusunun kabaca %70'ini oluşturması nedeniyle rating ve dolayısıyla reklam gelirleri açısından medya BJK'nin sürekli başarılı olmasını istemez.

Medyanın bu konudaki(şampiyonluk/başarı) etkisi ya da gücü ne kadardır tartışılır ama olay budur...

Özellikle spor medyasında kilit noktalarda çoğunlukla FB'liler vardır. Medya FB'nin ortalama bir performans göstermesini hiç istemez, ya çok başarılı olacak ve "Şampiyon FB" manşetleri her tarafı süsleyecek ya da çok başarısız olcak ve ortalık "Ne olacak bu Fener'in hali?" adlı yazı dizileri ve programları ile dolacaktır.

Tabi ki ratingleri en çok yükselten başa baş giden bir FB-GS şampiyonluk yarışından FB'nin galip çıkmasıdır.

Bunları neden söylüyorum;

Tam 3 yıl önce 1 sezon evvel şampiyon olan BJK devre arasına 1 maçı eksik FB'nin 11 puan önünde girmiş ve muhtemelen üst üste 2. şampiyonluğuna doğru gidiyordu.

3 yıl önce devre arasındaki Maraton programında Erman "Ligin tadı tuzu kaçtı, BJK koptu gidiyor, bu gidişle decoder satamayacağız, işsiz kalacağız, lige renk gelmesi lazım" diye ağlıyordu.

FB 2. yarıda 11 puan geriden gelip 5 puan farkla şampiyon olunca da Erman kendisine tepki gösterenlere " bunları düşünenler,herkesi kendileri gibi sanmasınlar , bizim kimsenin elinden şampiyonluk alıp başkasına verecek gücümüz yok, tabi ki rating yükselmesi ve decoder satmak için çekişmeli bir lig isteyeceğiz ama BJK'nin şampiyonluğu kaybetmesinde bizim bir etkimiz yok" diye kendini savunmuştu. (O sezon sonunda havuz ihalesi yenilenecekti ve FB havuzdan çıkmak istiyordu, FB şampiyon olunca sesini çıkarmadı ve Digitürk ihaleyi tekrar kazandı)

Aynı Erman dün "FB şampiyonluk yolunda arayı açtı, koptu gidiyor diye tepki gösterenler var, kopsun gitsin kardeşim bana ne? Kopartmasınlar, adam koptuysa gidecek tabii" diyordu.

Posted: Sat Dec 16, 2006 4:17 pm
by Burak Sağlam
İlginç bir araştırma olmuş çıkan haberlerin ne kadar etkilendiğine listeye bakıp siz karar verin.Uzun olduğu için ben özetini koyuyorum.İnancım taraftarlıktan ziyade çıkar ilişkileri ve reytingin haberleri etkilediği;
ZAMAN
Genel Yayın Yönetmeni: Ekrem Dumanlı-Beşiktaş,
Spor Müdürü: Hayri Beşer-Trabzon
***
HÜRRİYET
Genel Yayın Yönetmeni: Ertuğrul Özkök-Fenerbahçe,
Spor Müdürü: Esat Yılmaer-Galatasaray
***
SABAH
Genel Yayın Yönetmeni: Fatih Altaylı-Galatasaray,
Spor Müdürü: Serdar Ali Çeliker-Fenerbahçe
***
VATAN
Genel Yayın Yönetmeni: Tayfun Devecioğlu-Beşiktaş,
Spor Müdürü: İbrahim Seten-Fenerbahçe
***
MİLLİYET
Genel Yayın Yönetmeni:
Sedat Ergin-Beşiktaş,
Spor Müdürü: Cem Şengül-Fenerbahçe
***
AKŞAM
Genel Yayın Yönetmeni: Serdar Turgut-Galatasaray,
Spor Müdürü: Nezih Alkış- Fenerbahçe
***
BUGÜN
Genel Yayın Yönetmeni: Selahattin Sadıkoğlu- Fenerbahçe,
Spor Müdürü: Ersan Çelik-Galatasaray
***
RADİKAL
Genel Yayın Yönetmeni: İsmet Berkan-Beşiktaş,
Spor Müdürü: Uğur Vardan-Galatasaray
***
YENİ ŞAFAK
Genel Yayın Yönetmeni: Mustafa Karaalioğlu-Trabzon,
Spor Müdürü: Erhan Köknar-Fenerbahçe
***
STAR
Genel Yayın Yönetmeni: Alev Er-Fenerbahçe,
Spor Müdürü: Aydın Bayram-Beşiktaş
***
TÜRKİYE
Genel Yayın Yönetmeni: Fuat Bol-Fenerbahçe,
Spor Müdürü: Sadık Söztutan- Takım tutmuyor
***
CUMHURİYET
Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız-Fenerbahçe,
Spor Müdürü: Abdülkadir Yücelman-Fenerbahçe
***
TAKVİM
Genel Yayın Yönetmeni: İskender Baydar-Galatasaray,
Spor Müdürü: Meriç Tunca-Fenerbahçe
***
FANATİK
Genel Yayın Yönetmeni: Necil Ülgen-Fenerbahçe,
Yazıişleri Müdürü: Hakan Can-Galatasaray
***
FOTOMAÇ
Genel Yayın Yönetmeni:Zeki Uzundurukan-Trabzon
http://www.maraton.com.tr/news.php?news_id=20053

Posted: Sun Jan 28, 2007 6:46 pm
by Eren Aykın
Bugünkü Fanatik'teki haberlerden yola çıkarak kendi haberlerimi oluşturdum:

‘Futbol gerçekten nankör’
28.01.2007 - Fanatik
Brezilyalı oyuncu, “Bazen direkleri ve kalecileri geçemezsin. Hazırlık maçlarında beni yere göğe sığdıramayanlar, şimdi beni göndermek için senaryolar yazıyor. Erciyes maçında iki net pozisyon yakaladım ve vuruşumu yaptım ama bazen top istemeyince olmuyor. Herkes gibi ben de çok üzgünüm ama yapacak bir şey yok” diye konuştu.


Haberini okuyan GS'li taraftarların "Adamlardaki iki yüzlülüğe bakın! Carrusca için "Gözden çıkarılan Carrusca ise kulübede başladığı Ankaraspor maçının ikinci yarısında şans buldu fakat yine performansıyla vasatı aşamadı." diye haber yapan gazete ne kalitesi ne de maçtaki performansı Carrusca'dan iyi olan Deivid için savunma yazısı yazmış." dedikleri öğrenildi.
Ayrıca meraklı bir taraftarın "Acaba direkleri geçmek, yere göğe sığdıramamak, senaryo yazmak, vuruşunu yapmak, top istemeyince olmamak gibi deyimler Portekizcede nasıl söyleniyor?" diye sorduğu belirtildi.

Kavgalara devam!
28.01.2007 - Fanatik
Saha içinde birbirleriyle ağız dalaşına giren Serkan-Appiah ve Uğur-Edu, sadece Erciyes maçında değil, bundan sonra da kazanmak adına tartışmaya, kavga etmeye devam edeceklerini söyledi. Kayseri dönüşü açıklamalarda bulunan futbolcular, “Evet, kavgaya devam ama arkadaşlığımız asla bozulmayacak” dedi.


Bir başka taraftar grubunun ise yukarıdaki haberi ima ederek "Bu spor medyası ahlakını da, onurunu da A.Y.'ye satmış. Hasan ile Necati atıştıklarında aylarca bunu kaşıyanlar, ikilinin arasının açık olduğunu yazanlar şimdi 'Evet Fener için kavgaya devam' haberi yapmışlar" dedikleri iddia edildi.

Saran dosyası görüşülmedi
Disiplin Kurulu’nun dün yapması gereken toplantı, çoğunluk sağlanamadığı için gerçekleştirilemeyince Sadettin Saran dosyasının görüşülmesi de 24 Şubat’a kaldı.
28.01.2007 - Fanatik


Bazı taraftarların yukarıdaki haber üzerine "Haber gayet yorumsuz ve objektif verilmiş ama ne hikmetse aynı gazete GS'daki yönetim sorunlarını hep 'GS'da iç savaş', 'Yönetimde bölünme', 'Vefa bir semt adıymış' gibi yorumlarla veriyor" A.Y. cumhuriyetini eleştirmeyi akıllarına bile getiremiyorlar" şeklinde yorumlarda bulundukları belirtildi

Gerets: Sonuna kadar
28.01.2007
“Puan farkı düştü diye şampiyonluk şansının daha arttığını söylemek mümkün değil. 5 puan da az değil, ama 7’den daha az tabii. Eğer bir takım 7 puan gerideyse öndekinin şansı daha yüksektir. ...


Haberini okuyan bir taraftarın, "Gerets'in maç sonu açıklamasının bir kısmına rast geldim, adam yukarıdaki gibi 0-6 yaş seviyesinde cümleler kurmadı. 'Gazeteye, "Geçen sene ligde şimdikine göre daha avantajlı bir konumdaydık o yüzden bu sene işimiz daha zor" dedim, ama bu takımın bu sene de şampiyon olması için sürekli çalışıyoruz' dedi ama medya cümleleri işine geldiği gibi anlıyor. Adnan Polat'la Gerets arasındaki gerginliği tırmandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Adnan Polat'ı 'Geçen sezon “Saat 20.45’te şampiyonuz" sloganıyla öne çıkan Adnan Polat ikinci yarı ile birlikte yine kollarını sıvadı.' (27.01.2007, Fanatik) gibi yorumlarla parlatıp Gerets'le çatışmaya zorluyorlar"
dediği iddia edildi

Posted: Tue Feb 13, 2007 12:53 pm
by Eren Aykın
FB'nin ilk 3 haftada puan kaybettiği 2 maç ve bu maçlarla ilgili hakem yorumları:

Yine İzmir, yine kırmızı
Fanatik - 03.02.2007
Sırpça biliyormuş!
...O maçtan 2 ay sonra ilk kez 11’de sahaya çıkan Kezman, Gençlerbirliği karşısında 6. dakikada nefis bir gole imza koydu. Ancak yan hakemin hatalı ofsayt bayrağı nedeniyle vuruşu geçerli sayılmadı. Ve 75. dakika. Hakem birden düdüğünü çalıp, Kezman’ı yanına çağırdı ve kırmızı kartını çıkardı. Kendisine itiraz eden Fenerbahçeli oyunculara da konuştuğu için kırmızı kartını çıkardığını söyledi. Hakemin Balkan kökenli olduğu ve Kezman’ın sözlerini anladığı için kırmızı kartını çıkardığı ileri sürüldü.


Kezman'ın nefis ve nizami golünü yan hakem iptal etmiş. (Görmediğim için pozisyon hakkında yorum yapamıorum, hatalı bayrak ne demek bu arada?)
Hakem Sırpça bilmediğine göre Kezman'ı art niyeti yüzünden atmış.

Fenerliler’in tepkisi hakeme
Fanatik - 11.02.2007
Özellikle Rizespor lehine çalınan penaltı düdüğünde Sarı-Lacivertli oyuncular uzun süre Dereli ile tartışırken, maçın bitiminde de itirazlar devam etti. Deniz’in el pozisyonunda olaya daha yakın olan yardımcısının kararı üzerine penaltı noktasını gösteren Dereli, oyunun diğer bölümlerinde ise avantaj kuralını es geçti ve takdir haklarını genelde ev sahibinden yana kullandığı gerekçesiyle eleştirildi.

Posted: Thu Mar 01, 2007 11:46 am
by Ufuk Sezekkaplan
"SEMİH'LE ALAY EDİYOR
Aurelio ile Semih'i öncelikle alması lazım. Ama o, artık geriye gömülen rakip karşısında yapısı itibarı ile bir şey yapması mümkün olmayan Deivid'i alıyor. Takımın Semih'e ihtiyacı var. En azından son yarım saat görev alsa bile büyük katkı sağlıyor. Hollanda'da Kezman çıkmak istiyor, Zico Semih'e "Hazırlan" diyor ama Kezman'ın çıkmaması için de dua ediyor. Kezman'dan ufak bir işaret alınca da onunla devam ediyor. Beraberlik golünden sonra 90. dakikada Semih'i sokuyor. Düşünün Semih'in psikolojisini!
Hadi yenen golün şoku var diye Zico'ya bir hoşgörü tanıyalım. Peki ya Antalya'da yaptığı? En kötü devre arası sahaya sürmesi gereken Semih'i alay eder gibi 91. dakikada oyuna alıyor. Hiçbir teknik adam bir futbolcusunun onuruyla böyle oynayamaz. "

http://www.sabah.com.tr/2007/02/27/urundul.html

Belki basit bir ayrinti ama Turkiye'de spor yorumcusuyum diye gecinenlerin zavalliligini ortaya koyuyor.

Omer Urundul Pazar gunu TRT'de Stadyum programini sunarken, 2.devre Atalya-FB maci oynaniyordu. Urundul o arada yorum yaptigi icin maci seyredemiyordu.

Zico 76.dakikada Semih'i oyuna soktu. Derken Urundul, mactan sonra Zico aleyhine konusurken, Semih'i hem AZ macinda hem de Antalya macinda 90.dakikada oyuna sokmakla itham etti. Sonra Pazartesi gunku yazisinda da bunu tekrar etti. Alintisi yukarida.

Maci seyretme. 76. dakikada oyuna giren adami 91. dakikada oyuna sok. Bunu hem programda hem de Gazetende 1 gun sonra tekrarla.

Bu tuketiciyi kandirmaktir. Gece gunduz Gerets'i, Tigana'yi, Zico'yu elestirmeye utanmiyorlar mi acaba ?

Posted: Sun Apr 01, 2007 12:40 pm
by Serif Halimler
bugünkü Hürriyet ten :

Cimbom maçında sarı lacivert dayanışma
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, dün gece Trilye Restorant’ta emekli Jandarma Genel Komutanı Fevzi Türkeri ile buluştu
...........
Yemek sırasında Hürriyet muhabiriyle sohbet eden Büyükanıt Paşa bugün oynanacak Ankaragücü-Galatasaray maçını Ankaragücü taraftarlarıyla birlikte izleyeceğini açıkladı. Ankaragücü yöneticilerinin arkasında "Büyükanıt" yazılı sarı-lacivert forma hediye ettiğini ifade eden Büyükanıt "Maçta olacağım" dedi

Posted: Sun Apr 01, 2007 2:16 pm
by Ismail Gezer
Günlüğüyle darbe hayalleri kurmasından iyidir :D
Serif Halimler wrote:bugünkü Hürriyet ten :

Cimbom maçında sarı lacivert dayanışma
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, dün gece Trilye Restorant�ta emekli Jandarma Genel Komutanı Fevzi Türkeri ile buluştu
...........
Yemek sırasında Hürriyet muhabiriyle sohbet eden Büyükanıt Paşa bugün oynanacak Ankaragücü-Galatasaray maçını Ankaragücü taraftarlarıyla birlikte izleyeceğini açıkladı. Ankaragücü yöneticilerinin arkasında "Büyükanıt" yazılı sarı-lacivert forma hediye ettiğini ifade eden Büyükanıt "Maçta olacağım" dedi

Posted: Tue Apr 10, 2007 4:51 am
by Tolga Girici
Pasfotomac'taki bir ileri zekali hem ana sayfada hem de icerde cimbom yerine cimcom yazmis:


http://www.fotomac.com.tr/gal00.html
http://www.fotomac.com.tr/gal109.html

Posted: Tue Apr 10, 2007 3:35 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Bu arada CimBom kelimesinin kokenini bilen var mi? Zamaninda Levent Cim isimli bir boksorumuz varmis, ilk ona uyarlanan bir tezahuratmis diye duydum.

Posted: Tue Apr 10, 2007 5:23 pm
by Hasan Tezcan
Ufuk Sezekkaplan wrote:Bu arada CimBom kelimesinin kokenini bilen var mi? Zamaninda Levent Cim isimli bir boksorumuz varmis, ilk ona uyarlanan bir tezahuratmis diye duydum.
www.cimbom.org/quiz bölumunden alinti, sagolsun Murat Gökcigdem abimiz.

http://www.cimbom.org/cgi-bin/talkGetA. ... quiz/A.txt

Posted: Tue Apr 10, 2007 5:23 pm
by Cengiz Akgun
Ufuk Sezekkaplan wrote:Bu arada CimBom kelimesinin kokenini bilen var mi? Zamaninda Levent Cim isimli bir boksorumuz varmis, ilk ona uyarlanan bir tezahuratmis diye duydum.
Alakasi yok. Eger cimbom.org'un ana sayfasina gidersen Murat Gokcigdem tarihce olarak verdigi bir yazisini bulacaksin. Isvicre'de bir okul $arkisi diye aklimda kalmi$. Araklama yani.

Posted: Tue Apr 10, 2007 9:32 pm
by Ersin Taner
Dağ başını duman almış marşının müziği okul şarkısı, cim bom bom İsviçre'deki Servette takımının sloganı, bizimkiler beğenip söylemeye başlamışlar, ikisi de arak yani... Fenerbahçe marşının müziğinin ispanyol anonim şarkısı olan viva espana'dan arak olduğu gibi...

Lakaplar konusu da bence ilginç, Bjk'nin lakabı tüm takıma veriliyor ve oradan kalıyor, bizim ve Fb'nin ise bir oyuncuya verilen lakap daha sonra tüm takıma mal ediliyor.