Page 10 of 12

Posted: Mon Sep 15, 2008 10:52 am
by Ozgur Huseyinoglu
Ali Gursel wrote:Benim kafama tabanca tutup ulan Baros ciksaydi Kayseri ve Antalya maclarina ilk 11 dese, en az birini kazanirdik derim wallahi. Neden kaybettik biz simdi o puanlari?
Nasil bu kadar emin olabiliyorsunuz ben de onu anlamiyorum. Bulent Akin icin, Luce'nin "manevi evladi" benzetmesi yapilirdi. Hemen 2 ayda, Aykut ve Umit'e bu kadar torpil gececek kadar nasil bir muhabbet kurmus olabilir ki Skibbe? Veya onlari alternatiflerine gore ustun kilacak (Almanca konusuyor olabilmeleri gibi) bir takintisi mi var diyoruz? Adam bu kadar kritik donemde, neden kendi bindigi dali kessin?!

Siz bu kadar kesin iddiayla soylediginizi ben de tersten soyleyeyim madem, nasil olsa hepimiz de, olayin ic yuzunu, oyuncularin antrenman performanslarini psikolojik/kondisyon durumlarini filan bilmeden sallamis olacagiz. Bence de Skibbe, Baros'u da, De Sanctis'i de tam uygun maclarda, uygun miktarlarda sahaya surdu. Daha once surseydi, bu yeni transferler, cok kotu baslangiclar yapip, yeni takimlarindada seyirciyi kustureceklerdi!?! Hadi bakalim, buyrun burdan yakin madem. 4-5 Macta Skibbe'yi gonderiyoruz, oyunculari da 1-2 mactan yakariz neden olmasin...

***

Bu arada Ali Hocam, (ve aslinda Murat Agabey sana da soyleyeyim) gecen sene (ozellikle de ikinci yari), en iyi oynayan oyuncularimiz, yere goge sigdiramadigin Topal'in (ve Servet ile Arda'nin) yaninda Umit Karan degil miydi Allahaskina? 5. olur ama, 6. olmazdi bence dedigim gibi, 2. yarinin en iyi oyuncularini siralayacak olsak. Neden herkes o form durumunu silip ativeriyor hemen anlayamiyorum. Tamam, Topal'imiz Arda'miz gelecegimiz, onlar cok degerli ama, oyle ya da boyle, yonetim de, bir sekilde guvenmis, ve birinci kaptanligi vermis durumda. Boyle "Public Enemy #1" yapmasak daha yahu... (Omer, Arda'nin sutunu sag carpraza ucarak cikardiktan sonra, Karan'in yerden sutunu cikarmisti bu arada, yukarda bir yerlerde "sutu bile yok" demistin yanlis hatirlamiyorsam)

Posted: Mon Sep 15, 2008 11:53 am
by Eray Tunç
Ozgur Huseyinoglu wrote:...

Siz bu kadar kesin iddiayla soylediginizi ben de tersten soyleyeyim madem, nasil olsa hepimiz de, olayin ic yuzunu, oyuncularin antrenman performanslarini psikolojik/kondisyon durumlarini filan bilmeden sallamis olacagiz. Bence de Skibbe, Baros'u da, De Sanctis'i de tam uygun maclarda, uygun miktarlarda sahaya surdu. Daha once surseydi, bu yeni transferler, cok kotu baslangiclar yapip, yeni takimlarindada seyirciyi kustureceklerdi!?! Hadi bakalim, buyrun burdan yakin madem. 4-5 Macta Skibbe'yi gonderiyoruz, oyunculari da 1-2 mactan yakariz neden olmasin...
...
Ben gerçekten bu oyuncuların ilk 11'e yerleşme süreçlerinin doğru olduğunu düşünüyorum. De Sanctis gelir gelmez ilk 11'e konulsaydı Aykut'u kaybedecektik. Aykut kendisine şans verilmesini hak ediyordu. Şu anda takıma küsmeye hakkı yok çünkü Orkun'a verildiği gibi ona da yeterince şans verildi. Artık De Sanctis'in arkasından 2. şanslarını bekleyecekler, ve daha da önemlisi haksızlığa uğradıklarını düşünüp takım içinde huzursuzluk yaratmayacaklar.

Aynı şey Ümit için de geçerli. Baros hava alanına iner inmez Ümit'i kesip Baros'la başlasaydık bir daha Ümit'ten asla faydalanamazdık, ve takım içinde saatli bomba gibi patlamaya meyilli bir kaptana sahip olurduk.

Oyuncuların haksızlığa uğradıklarını hissetmedikleri bir ortamın yaratılması takım olabilmenin ön koşulu. Daha hala takım olabilmenin ilk basamaklarında ilerliyoruz.

Posted: Mon Sep 15, 2008 11:56 am
by Ali Gursel
Nasil bu kadar emin olabiliyorsunuz ben de onu anlamiyorum. Bulent Akin icin, Luce'nin "manevi evladi" benzetmesi yapilirdi. Hemen 2 ayda, Aykut ve Umit'e bu kadar torpil gececek kadar nasil bir muhabbet kurmus olabilir ki Skibbe? Veya onlari alternatiflerine gore ustun kilacak (Almanca konusuyor olabilmeleri gibi) bir takintisi mi var diyoruz? Adam bu kadar kritik donemde, neden kendi bindigi dali kessin?!
Sevgili Ozgur, soru Amerikancadan tercume oldugu icin yanlis anlasilmis. "Gun to your head", kafana tabanca tutulup sana iki seyden birini soruyorlar, ne kadar emin oldugunu degil. Yasamak icin daha olasi buldugunu soyluyorsun. Yani sonuc degismezdi deyip Baros ile kazanirsan da kursunu yiyeceksin. Bir baska deyisle, sen sonucun degismeyeceginden nasil bu kadar emin olabiliyorsun?

Ben ilk macta yazdim. Futbol belli dogrulari tekrar tekrar yapip, dusuk ihtimallerle de olsa bunlarin bazilarinda sonuca ulasarak kazanilan bir oyundur. Kayseri macinda Karan orta sahada ayaginda biraz top tutabilse takim aaga kalkarken 8-10 tane atagimiz olacakti mesela ilk yarida. Karan bunlari heba etti. 8-10 kere atagi yapsan belki biri goldu.

Cumartesi de var miydi yok muydu belli degil.

Sonucta ben bu iki maca bakip bu adamin yerine bir baskasi olsa en az birinde uc puan alirdik diyorum, secim yapmak zorunda olsam.

Sahi sen ne diyorsun, iki maca da BAros ile baslasak sence ne olurdu, ama gun to your head, bilemeyiz, belli mi olur, kismet falan gibi cevaplar yok, gun to your head iki secenekten birini sececeksin demek, kivirmayi yasaklamak icin kullanilir bu soz, insanlarin gercekten neyin daha muhtemel oldugunu dusunduklerini anlamak istedigin zaman.

Sana sorayim, sence ne olurdu?
Siz bu kadar kesin iddiayla soylediginizi ben de tersten soyleyeyim madem, nasil olsa hepimiz de, olayin ic yuzunu, oyuncularin antrenman performanslarini psikolojik/kondisyon durumlarini filan bilmeden sallamis olacagiz. Bence de Skibbe, Baros'u da, De Sanctis'i de tam uygun maclarda, uygun miktarlarda sahaya surdu. Daha once surseydi, bu yeni transferler, cok kotu baslangiclar yapip, yeni takimlarindada seyirciyi kustureceklerdi!?! Hadi bakalim, buyrun burdan yakin madem. 4-5 Macta Skibbe'yi gonderiyoruz, oyunculari da 1-2 mactan yakariz neden olmasin...
Buradan yakmayayim. Elestirinin kaynagi sadece neden ilk 11 surdu degil. Hadi ilk 11 surdun, sahada surunurken neden 73. ya da 60 kusuruncu dakikayi bekledik. Suna katilitim, Baros ile baslayip menfi sonuc alinsa bir grup insan Umit varken hazir olmayan adami neden oynatmadi derlerdi.

Ama kimse, hic kimse, hic hic kimse, iyi ki 73 dakika tuttu Umit'i sahada, ne luzum var Baros'a falan demezdi, diyemedi. Cumartesi de Umit'in ikinci yariya baslamasi rezalettir. Ozru, hafifletici sebebi vs. hicbir seyi yoktur. Hocalik rezaleti, inadi, sacmaligi ne dersen de. Baros cikip gosterdi boyle oldugunu, ama maalesef 90 dakika yerine 20 kusur dakika.
***
Bu arada Ali Hocam, (ve aslinda Murat Agabey sana da soyleyeyim) gecen sene (ozellikle de ikinci yari), en iyi oynayan oyuncularimiz, yere goge sigdiramadigin Topal'in (ve Servet ile Arda'nin) yaninda Umit Karan degil miydi Allahaskina? 5. olur ama, 6. olmazdi bence dedigim gibi, 2. yarinin en iyi oyuncularini siralayacak olsak. Neden herkes o form durumunu silip ativeriyor hemen anlayamiyorum. Tamam, Topal'imiz Arda'miz gelecegimiz, onlar cok degerli ama, oyle ya da boyle, yonetim de, bir sekilde guvenmis, ve birinci kaptanligi vermis durumda. Boyle "Public Enemy #1" yapmasak daha yahu... (Omer, Arda'nin sutunu sag carpraza ucarak cikardiktan sonra, Karan'in yerden sutunu cikarmisti bu arada, yukarda bir yerlerde "sutu bile yok" demistin yanlis hatirlamiyorsam)
[/quote]

Burada duzeltme yapalim. Ben Karan'i oldum olasi sevmem, hem de hic. Cok iyi gol vuruslari var, topu ve kaleyi gordu mu gevelemeden vurma ic gudusu var, bunlari kabul ediyorum. Ama devamliligi olmayan bir oyuncudur, her sene burada yazarim, bu senede ayni hikaye ile basladik (yazin tatil yapan nadir oyuncularimizdan biri ayrica), adam ortada yok iste, bekle ki forma girsin. Cok sakatlanir, varyete yapmaya calisir, pozisyon ziyan eder. Benim adamim degildir, yarin gitse neden demem. Ha, gecen senenin belli bir donemi GS'i tasidi ve cok cok faydali oldu, sevmiyorum diye onu da inkar edemem. Bir golcu 34 haftanin hepsinde takimini da tasiyamaz, ona da eywallah, ama biraz devamlilik lutfen, formsuz zamanlarinda da bu kadar kotu olamaz. Cok sakatlanir bir de.

Yani o formu silip ativermiyoruz ama o formun fiyati sezonun bilmem kac haftasi son iki haftadaki gibi oynamasi ise, ben o adami istemem. Kimse sevmez, ama ben Hakan'dan her hafta ne alacagimi bilirim. Nonda ile de benzer sorunlarim var, iyi olunca harika ama kotu olunca tam kayip, habire sakat.

Yani Ozgucugum, senin sorularin adresi yanlis. Soru knarda BAros dururken Karan neden ilk 11 basladi, Kayseri macinda. Hadi basladi, ne akla hizmet 73 dakika. Hadi onu da anladik, Antalya macinda neden ilk 11, hadi onu da anlayalim, ikinci yarida sahada isi ne. Adamin gecen sezonki macina bakip kredi vermek istiyorsun ama gecen haftaki macina bakmiyorsun, tutarli mi bu?

Ben endisemi tekrarlayayim: CL gitti eywallah, Kayseri de 2 puan kaybedildi eywallah, Antalya'ya evinde 2 puan ver, eywallah.

Nereye kadar Ozgur? Kocaeli macina Karan ilk 11 cikarsa ne diyeceksin? Sen de buyur buradan yak. Sezonun ilk yarisi Baros'u en fazla 30 dakika oynatip hep israrla Karan ile baslarsa, Karan da boyle oynamaya devam ederse ne diyeceksin, Skibbe'ye sans verelim mi? Hayir, sanirim bir yerde bu herif ne mok yiyor diye sen de sorarsin? Tek konustugumuz o vaktin Antalya macinda vaktinin gelip gelmedigi.

Ali

Posted: Mon Sep 15, 2008 12:04 pm
by Ali Gursel
Eray Tunç wrote:
Ozgur Huseyinoglu wrote:...

Siz bu kadar kesin iddiayla soylediginizi ben de tersten soyleyeyim madem, nasil olsa hepimiz de, olayin ic yuzunu, oyuncularin antrenman performanslarini psikolojik/kondisyon durumlarini filan bilmeden sallamis olacagiz. Bence de Skibbe, Baros'u da, De Sanctis'i de tam uygun maclarda, uygun miktarlarda sahaya surdu. Daha once surseydi, bu yeni transferler, cok kotu baslangiclar yapip, yeni takimlarindada seyirciyi kustureceklerdi!?! Hadi bakalim, buyrun burdan yakin madem. 4-5 Macta Skibbe'yi gonderiyoruz, oyunculari da 1-2 mactan yakariz neden olmasin...
...
Ben gerçekten bu oyuncuların ilk 11'e yerleşme süreçlerinin doğru olduğunu düşünüyorum. De Sanctis gelir gelmez ilk 11'e konulsaydı Aykut'u kaybedecektik. Aykut kendisine şans verilmesini hak ediyordu. Şu anda takıma küsmeye hakkı yok çünkü Orkun'a verildiği gibi ona da yeterince şans verildi. Artık De Sanctis'in arkasından 2. şanslarını bekleyecekler, ve daha da önemlisi haksızlığa uğradıklarını düşünüp takım içinde huzursuzluk yaratmayacaklar.

Aynı şey Ümit için de geçerli. Baros hava alanına iner inmez Ümit'i kesip Baros'la başlasaydık bir daha Ümit'ten asla faydalanamazdık, ve takım içinde saatli bomba gibi patlamaya meyilli bir kaptana sahip olurduk.

Oyuncuların haksızlığa uğradıklarını hissetmedikleri bir ortamın yaratılması takım olabilmenin ön koşulu. Daha hala takım olabilmenin ilk basamaklarında ilerliyoruz.
Sevgili Eray, daha kac CL ve puan kaybedecegiz oyuncularin egolari incinmesin diye? Yarin Ribery geri gelirse Aydin kirilip uzulmesin diye bir kac hafta da Ribery yedek puan kaybedip sampiyonluktan falan olmali miyiz?

Italya milli takiminin ikinci kalecisi yedek olacak, Cek milli takinin, Liverpool'un yildizi yedek olacak, CL, ligde puanlar gidecek, ne o, Aykut ve Umit darilmasinlar.

Mesela Linderoth iyilesince de yedek beklesin o zaman, maksat Ayhan alinmasin. Emre Asik da gavur degil herhalde, biraz daha oturtalim Meira'yi, Emre'nin de gonlu olsun.

Gercekten bunun dogru yonetim oldugunu dusunuyor musun? Bu adamlar her olcu ile kendilerinden daha kariyerli oyuncular geldiginde yedek olmayi hazmedemeyecek yapilarda iseler, isin dogrusu adamlari ilk 11 cikartmak degil, burasi profesyonel futbol klubu, ana okulu degil deyip, sezon sonunda Batmanspor'a yollamaktir. Orada yildiz olacaklarindan egolari oksanir.

Ali

Posted: Mon Sep 15, 2008 12:05 pm
by Ismail Gezer
Ben Karan'ı severim. Futbolunu da beğenirim.

Skibbe'nin "Herhalukarda güzel gol atmaya çalışıyor" demesini sırf iltifat olarak algılamış olabilir. Oysa Skibbe orda azıcık dokunduruyordu, "Daha kolayı varken..." diyerek...

Karan'ın biraz yedek kalması lazım. Adnan abilerinin biraz gazlaması lazım. Ondan sonra verimi artacaktır. Standardı olan bir adam değil. Ya çok iyi ya çok kötü.

Posted: Mon Sep 15, 2008 12:38 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Cok kotumsersiniz Ali Bey
Antalya maci sahamizda 1-1 bitmis kazanilmis 1 puan var
Daha durun bakalim daha 31 hafta var
3 haftada hoca gonderilirmiymis :D
Bir anadolu derbisinden anlimizin aki ile ciktik
Sira persembe aksamki "Avrupa" derbisinde.
Adamlar kendi sahalarinda 2-1 maglup olmuslar
Bizim maca cok bileniyorlarmis
"Young Boys maci olcu degil , Galatasaray'i yener duzluge cikariz" diyorlarmis
Bu bana baska bir guzide takimimizi hatirlatti :D

Posted: Mon Sep 15, 2008 2:43 pm
by Murat Kara
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Bu bana baska bir guzide takimimizi hatirlatti :D
Bana da bizim CEO'yu hatirlatti. O kadar nesnel takilmaya ozen gosterir gibi yapar ama bir turlu kendi yarattigi polyanalardan yakayi kurtaramaz.

Posted: Mon Sep 15, 2008 3:19 pm
by Harun Demirci
Harun Demirci wrote:
arda, 2th steau maçında sakatlıktan dolayı, dünkü maçta da milli maçtan dönüş yorgunluğundan beklenildiği gibi değildi.

Aslında dün ilk yarıda milli takımlarda oynayan futbolculara 2th yarıda şans verilse idi ve ilk yarıya lincoln ve genç futbolcularla başlanılsaydı antalyanın direnci kırılana kadar iyi olabilirdi belki de....


Illaki Ingilizce serpistirecegim Turkce'min arasina diye israrin varsa, "2nd"...

Ama Turkce'de kullanabilecegin "ikinci" hadi usendin yazamadin diyelim "2." gibi sozcuk veya yazilislar var. "2th" deyince ikisini de becerememis oluyorsun.

Ozan Ersoy

Ozan Bey,

İkazınız için teşekkürler, lakin usturuplu bir şekilde ikaz etmeyi becerememişsiniz.

Dostane bir ortamda futbol sohbeti yaptığımızı düşünüyorum...

Harun Demirci

Posted: Mon Sep 15, 2008 4:21 pm
by Kerem Gulec
Ozan Ersoy wrote: Maci izleyin bir daha konusalim. uefa.com'da eski maclari satin alabiliyorsunuz.
Ozan Bey benim yorumum dikkat ederseniz sadece o maci degil Barcelona’nin butun yilki performansini da iceriyordu. Iki maci da izledim merak etmeyin. Ikinci macta Barcelona’nin oynunun basinda hemen geriye dusmesi oyunun akisini degistirdi ve Barcelona cok saldirdi ancak oyle mucizevi kurtarislar falan hatirlamiyorum. Manchester az ama cok daha etkili pozisyonlar buldu. Ispanya’daki ilk macta neredeyse 5inci dakikada bitiyordu eger Ronaldo penaltiyi kacirmasayadi. Neyse olan Ronaldinho, Deco ve Rijkaard’a oldu sonunda basarisiz bir yilin ardindan. Yonetim, taraftar sizin gordugunuz isigi goremedi herhalde.
Ozan Ersoy wrote: Ayni yere gidiyoruz yine. Bu takimda elimizdeki malzemeyle tek on liberoya dondun mu aciklarin ortaya cikiyor. Forvetler Rooney gibi olsunlar oyna iki forvet tabii. Bizim Nonda ne yapiyor orta sahada bilen var mi? Ya da Umit Karan falan... Rakip biraz iyi oldu mu affetmiyorlar. Ben sonuc istiyorum. Cani cehenneme goz zevkinin, keyfinin meyfinin. Yetti artik kac senedir baharda top oynamamak. Bu rezalet bitmeli bu sene.
Iki forvet Baros-Kewell da olabilir ornegin. Veya siz Kewell’a orta saha deyin tek forvet olsun. Ayrica macina gore degisik taktikler her zaman kullanilabilir.
Iki on liberoya gelince, diyelim ki soyle yaptik:
Linderoth-Mehmet on libero. Arda solda, Aydin sagda. Kewell’la Baros forvet oynasin. Yedeklere bakin simdi de “Lincoln, Umit Karan, Hasan Sas, Nonda, Ayhan”. Bu kadar yuksek bordrolu yedek kulubesi gerekli mi? Iki on libero tek forvet oynamaya karsi degilim. Ancak basariya giden tek formul budur boyle oynamazsak Antalyaspor’u bile yenemeyiz anlayisina karsiyim. Iki on libero tek forvetli bir takim izledim hafta sonunda, Fenerbahce. Bu haftaki oyunlarini onceki haftalarla (cift forvet tek on libero) kiyaslayin. Ayrica benim on libero olarak tanimlayabilecegim bence Galatasaray’in tek bir futbolcusu var o da Linderoth. Surekli sakat kendisi. Ayhan’in yeri tam olarak on libero degil bence. Mehmet Topal’sa ancak defansif yonunu oynayabiliyor, o da kaptirdigi toplari saymazsak. Cok top kapiyor diye ovuldugunu goruyorum bazen Mehmet Topal’in. Gorevi top kapmak olan bir oyunucun top kapmasi kadar dogal birsey yok sanirim. Gecen sene genc oyuncu kontenjaninda oldugu icin baski azdi ama bundan sonra formayi sahiplenmesi sorumluluk almasi lazim. Yani asagi yukari duzgun bir on libero anlaminda sifiriz. Sonucta uc alternatif var bence:

a) Tranfer politikasi baska bir taktige gore yapildi
b) Tranfer politikasi dediginiz taktige gore yapildi ama transferler yanlis
c) Transfer politikasi, sistem falan yok. Otuzlu yaslara yakin, hesapli, ismi olan yabanci oyuncular alindi (gerci bu da bir transfer politikasi).

Oyumu “c” sikkindan yana kullaniyorum tabii ki.

Surekli taktikten bahsederek sanirim oyuncularin form durumunu goz ardi ediyoruz biraz. Umit Karan, Servet, Mehmet Topal, Aykut, Linderoth, Lincoln, Hakan Balta hatta Arda bile cok formda degil. Baros ve Kewell da tam hazir degil, kaleci yeni yeni isiniyor. Oyle ya da boyle su ana kadar ki tek gercek Skibbe’nin basarisiz oldugu, gerisi bos.

Yine de taktik ustunde bu kadar durmak dogru gelmiyor bana. Hele hele Antalyaspor’dan bahsederken.

Posted: Mon Sep 15, 2008 4:59 pm
by Ozan Ersoy
Ali Gursel wrote: Benim kafama tabanca tutup ulan Baros ciksaydi Kayseri ve Antalya maclarina ilk 11 dese, en az birini kazanirdik derim wallahi. Neden kaybettik biz simdi o puanlari?
Kafana tabanca tutayim o zaman... Ama yine de fikrini degistirmeyeceksin.

Baros persembe gunu geldi. Takimla bir sadece bir antrenman yapti. Kayseri'ye goturuldu. Dunyada hic bir hoca yeni gelen oyuncusunu ilk 11'e almaz. Bunun nedeni ilk once o ana kadar onun yerine oynayan oyuncularina saygidir, ikincisi takimi taniyan, oyun sistemini bilen, oyuncularin nasil hareket edecegini bilen form tutmus bir oyuncunun yepyeni bir oyuncudan basarili olmasi daha olasidir.

Buna ragmen son 15-20 dakikada oyuna alindi Baros... Hic bir sey yapamadi. Sifir. Top ayagina bile degmedi dogru durust. Saskin tavuk gibi oraya buraya bakindi. Dogaldir, elestirecek bir sey yok.

Sonra adam 15 gun yoktu ortada. Cek milli takimiyla iki maca cikti. Yine takimla calisamamis bir oyuncumuz var. Geldi... Bir etkin dinlenme denilen yenileme calismasi yapti ki buyuk cogunlugu topsuz bir calismadir bu. Ertesi gun takimla calisti ve cumartesi mac gunu geldi. Yani Antalya macina gelene kadar takimla toplam 2 "iki" kere calismis bir oyuncu Baros.

Umit Karan 15 gun gozu onunde calisti Skibbe'nin. Belki form durumunda gelisme vardi orasini bilemeyecegim. Umit son 5 senede GS icin Hakan Sukur'den fazla gol atmis bir santrafor. "Iki forvet oynayacaksam gecen sene bir cok kez beraber oynamis Karan - Nonda ikilisini oynatayim" demis olabilir. "Baros'u son yarim saat alirim oyuna" demistir buyuk bir olasilikla cunku adam ilk 11 cikar da sacma sapan isler yaparsa hem Umit'e hem Baros'a haksizlik etmis olur.

Olayi yanlizca buzdaginin gozuken yanina bakarak yorumluyorsunuz. Sonuc kotu de olunca buzdaginin gozukeni buzdaginin herseyi olmus oluyor.

Ama bos konusuyorum... Nerede kaldiydik ha tamam hatirladim. salak Skibbe, Baros'suz baslanir mi ulaaaaaaaaaaaaaaaaaaan... Alman koylusu okuz oglu okuz ...

Ozan Ersoy

Posted: Mon Sep 15, 2008 5:50 pm
by Kerem Gulec
Ugur Meleke'nin mac yazisindan bir bolum ekledim. Hakli oldugu noktalar oldugunu dusunuyorum.

"Normal şartlarda Arda, Kewell, Ümit ve Nonda gibi skoru tek başına değiştirebilecek bu kadar yetenekli oyuncuya sahip bir takımın, 3 stoperli çekingen Antalya’ya karşı skoru çok kolay yakalaması beklenir, ama Galatasaray, Steaua ve Kayseri önünde bulamadığı ritmi Antalya karşısında da tutturmakta gecikti.
Üstelik de Antalya kontr ataklara 2 kişiyle çıksa bile tehlike üretebiliyor, Sergey, anatomik avantajıyla Servet’i zor durumlara düşürebiliyor. Servet’in Aghahowa’dan sonra Sergey önünde de çaresiz kaldığı anlar Türk futbolu adına endişe verici, geçen sezonun yıldızının formu serbest düşüşünü sürdürüyor.
Galatasaray 11’indeki 7 oyuncu 30’lu yaşlarına ulaşmış ve şu anda kariyerlerinin en iyi noktasında değil, ikinci şans periyodundalar. Bu yüzden takımın yarıdan fazlası hareketsiz oynuyor ve bugünün futbolunda durarak yaptığınız set hücumlarıyla da gol bulmak zorlaşıyor.
Skibbe, hücumda kaybedilen her toptan sonra çizgiye fırlayıp Ümit’i, Nonda’yı veya Kewell’ı pres yapmaları için uyarıyor, ama oyuncular dönüp kenara bakmıyorlar bile... Belli ki Skibbe, kariyerinin en başarılı dönemlerini geçirdiği Leverkusen’daki enerjiyi Sami Yen’de de görmek istiyor. Oysa Hasan, Kewell, Nonda, Meira, Ayhan, Ümit ve Lincoln o düzeyde enerjiyle en son 2-3 sene önce oynuyorlardı. Sanki bu yorgun takım, Skibbe’nin takımı değil... Ya da bu fazla tecrübeli takımın hocası Skibbe değil..."

http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?a ... eke&ver=10

Posted: Mon Sep 15, 2008 6:46 pm
by Ali Gursel
Ozan Ersoy wrote:Ama bos konusuyorum... Nerede kaldiydik ha tamam hatirladim. salak Skibbe, Baros'suz baslanir mi ulaaaaaaaaaaaaaaaaaaan... Alman koylusu okuz oglu okuz ...

Ozan Ersoy
Ozancigim, takinmak istedigin uslup buysa ben bunu herkesden iyi yaparim.

Ne diyorsunuz uleeeeen, Bundesliga'dan hoca gelmis, ne yapsa cukunu yalayin uleeeeeeen.....

Oldu mu?

Gelelim simdi dogru duzgun yazdigin kisimlara:

Bu dunyanin hic bir yerindeki hocalar senin kurallari duymamis, Robinho geldi Manchester City'e, daha iki gun olmadan ilk 11 Chelsea'ye karsi, Manchester City hocasi Mark Hughes kurali duymamis, bizim forum biliyor. Ama Mark Hughes onemli degil, Alex Ferguson da duymamis, duysa, bilse Dimitar Berbatov'un Liverpool macinda ilk 11 cikmasina ne demeli? Ikisi de Baros'un GS'a gelisinden sonra City ve United'a katilan adamlar, catir catir ciktilar ilk 11e.

Birileri bu ikisine eski oyunculara saygi falan dese ne derlerdi acaba, ozellikle Alex Ferguson'a?

Tahmin edersin, Ferguson ile Skibbe'nin hocaliklarini karsilastirinca hangisine meylediyorum.

Hocalikta boyle bir kural yok, hocalikta degismeyen kural sahaya o gun kazanmaya en yakin takimi surmektir, o yuzden Robinho da, Berbatov da klube geleli 15 dakika dahi olmus olsa cikar ilk 11 oynarlar. Degismeyen kural budur.

Hadi bunu yapamadin, hatani gorup bir an once duzeltmektir. Kalli Sion macinda yarim saat dolmadan aldi Carrusca'yi i disari, cunku Kalli'nin isi Carrusca'nin moral hocasi olmak degil, takimi UEFA'da tur atlatmakti. Skibbe sence Carrusca'yi ne zaman oyundan alirdi Isvicre'deki Sion macinda? Gun to your head, yarim saatte alirdi desene. Herifin sahada ne oldugunu anlamasi yarim saati geciyor, nerede kaldi oyuncu degisikligi.

Form tutmus Umit Karan'dan bahsetmissin. Hangi form bu, biz mi kacirdik, hangi hareketlerinden cikardin bu formunu son iki mac? Ne formu Ozan, adam surunuyor.

Umit Karan'in ne derece formda oldugunu, Baros'un da ne yapip ne yapmadigini ben Cumartesi gordum. Birinin 130 dakikada yapamadigini digeri Cumartesi oyuna gordikten sonraki 10 dakikada yapti. Kayseri macinda top ayagina degmediyse, sifirsa dahi oburunden pozitif, oburu top ayagina degince rakibe veriyordu cunku.

Sirf atismak icin mi yaziyorsun diye dusunuyorum bazen, adim gibi biliyorum sana biri suraya 11 yaz dese su son iki maca da Karan ilk 11 baslamazdin, bizimkinden baska baslayacak adam bulunabilecegini de sanmiyorum, ama sen daha bu hafta sonu Ferguson'un yaptigina hic bir hoca yapmaz deyip cikiyorsun.

Skibbe'ye hic dokunulmasin istiyorsan eywallah Ozan. Ama GS'in CL'i, paralari, puanlari gidiyor.

Haftaya Karan ilk 11 olsun mu?

Ali

Posted: Mon Sep 15, 2008 7:17 pm
by Hakan Bakircioglu
Ben de Umit Karan / Baros secimi konusunda Ali Bey'e katiliyorum. Ilk 11'de Baros'un yerine Umit-Nonda ikilisini duyunca bana anlamsiz geldi.

Umit'in lige verilen arada takimla birlikte (milli takimlara gitmeyen oyuncular) calistigi ve Baros'un milli mac yuzunden antremana cikamamis oldugu birer gercek, fakat Baros lige verilen ara sirasinda en azindan ciddi bir macta sahadaydi. Ayrica Baros gibi ismi olan bir oyuncuyu, Kayseri gibi zor bir deplasman macinda ikinci yari sahaya surmektense, daha kolay bir ic saha macinda ilk 11 baslatip seyirciyle butunlesmesini saglamak bence daha mantikli bir hareket olurdu.

Umit'in morali/motivasyonu ile ilgili yorumlara gelince. Acaba Baros 60. dakikada Skibbe tarafindan cagirildiginda tribunlerin verdigi tepki Umit'in moralini daha cok bozmamis midir (maca yedek baslamasina gore)?

Sonucta Baros, Umit ve Nonda'nin yedegi olsun diye alinmadi. De Sanctis de Aykut ve Orkun'un yedegi olsun diye kiralanmadi diye tahmin ediyorum.

Hakan

Posted: Mon Sep 15, 2008 8:54 pm
by Murat Gökcigdem
Umit Karan konusunda benim yorumum cok basit olacak.

Konsantresi olmayan futbolcunun oynaması mumkun degildir.

Son iki macda Umit ya yerde, ya arkadaslarina el kol haraketleri (niye bana pas atamiyorsunuz gibilerinden) ve en onemlisi asiri bir sekilde hakeme itiraz ediyor olmasi beni son derece rahatsiz ediyor.

Yukarda belirtmek istedigim noktalarin hic biri kolektif futbol anlayisi ile bagdasmiyor. Oyun icinde de bu tur seylerle ugrasan topcudan verim olmak bence son derece zor.

Sahada bu kadar ciddi problemlerimiz oldugu bir zamanda Umit Karan'nin her topda hakeme itraz etmesi, sahadan cikincada kulubeye yonelik davranislari goze batiyor...

Evet Mert hakli Lincoln da cok dusuyor, hatta Kewell'in da hakeme itirazi var ama nedense Umit Karan'nin bu hareketleri ustune rovasatalari, Nonda'nin onundeki kulvarlari tikamasi veya topugu ile filan fantezi gol atmayi dusunmesi bence Galatasarayin problemlerinden bir kac tanesi...

Ben Kalli zamaninda bu tur davranislarin hemen hemen yok olduguna cok seviniyordum.

Posted: Mon Sep 15, 2008 9:01 pm
by Cengiz Akgun
Hakan Bakircioglu wrote: ..
Umit'in lige verilen arada takimla birlikte (milli takimlara gitmeyen oyuncular) calistigi ve Baros'un milli mac yuzunden antremana cikamamis oldugu birer gercek, fakat Baros lige verilen ara sirasinda en azindan ciddi bir macta sahadaydi. Ayrica Baros gibi ismi olan bir oyuncuyu, Kayseri gibi zor bir deplasman macinda ikinci yari sahaya surmektense, daha kolay bir ic saha macinda ilk 11 baslatip seyirciyle butunlesmesini saglamak bence daha mantikli bir hareket olurdu.
...

Hakan
kayseri macinda oynatip Antalya macina cikarmamasi garip. Adam Irlandaya karsi 77 dakika oynamis (ama gol atamamis). Evvelden de soyledim Antalya bir Irlanda milli takimi degil. Madem Umit sacmaliyor ikinci yariya onla baslamasi cok daha mantikli.