Page 10 of 11

Posted: Mon Oct 27, 2008 3:19 am
by Ozgur A. Boztepe
Cengiz Akgun wrote:
Eray Tunç wrote:
Ozgur A. Boztepe wrote: Galatasaray'da kaptanlik, en cok takimda oynayan adama verilir. Munakasasi yapilmaz.

Hasan oynuyorsa hasan takar. Yoksa umit, yoksa ayhan, yoksa sabri, yoksa arda, yoksa guven, sonra servet diye gider.

Asil yanlis olan, hasan varken umiti kaptan cikarmak.

2 sene once verdikleri sozu tutuyorlar.

Bu mac bir yandanda turkieyde yedek kaldiginda kendini hazir tutamiyan starlari gozler onune seriyor.
Eger boyle bir kural varsa bence bunun münakaşasını yapmak uygun olur.
Kaptanlık için birden fazla parametre olmalı. Sonuçta bu liderlikle ilgili bir ünvan ve liderlik özellikleri olmayan bir oyuncuya bu sorumlulukların yüklenmesi sorun yaratır. Servet de mükemmel bir aday değil ama sıralanan isimlere tercih ederim.
GS da hersey boyle agabey kardes yani kidem sultasina oturduldugu icin hala boyle orta cag kurallarina sahip olmalari kimseyi sasirtmasin. Ozgur de boyle gordugu icin boyle olmasindan yana belki. Artik amator kumede bile bu durum degismeye baslamalidir eger degismedi ise. Yasla kidemle degil gosterdigi onculuk ve saha icinde takima onderlik yapanlara veriyorlar bu payeyi modern takimlarda. Birini kaptan yapmadan once onun kafa yapisina iyice bakilmali. Bugun Ayhan daha once atilmadi ise o kolundaki banda sukredin. Degilse hakemin etrafinda duvar olduklarinda bir tukuruk ve de okkali bir kufur savururdu. Yapmazdi diye iddia edecek olan var mi?
Kaptan demek takimi ileri iten, psikolojik ve sosyolojik olarak takimi cekip ceviren, takimin yonetimle, TD ile ve hakemle arasindaki dialogu sagliyan kisi demektir.

Bu is icin gerekli parametreler

1) Insiyatif
2) sevgi
3) zeka
4) tecrube
5) iletisim yetenegi

2. numarali sevgi, ya alt yapidan yetismekten veya genc yasta camia ile butunlestmislikten dogan galatsaray sevgisi, yada futbol'un ve onun sporcuya getirdiklerinden dolayi olan profesyonel ask.

Bence

1) SAS (yeni SAS)
2) Linderoth
3) arda
4) servet
5) ugur


Yeni gelen bir oyuncunun kaptan yapilmasi disinda, 1. seneyi doldurduktan sonra bir oyuncunun hakediyorsa kaptan olmasindan yanayim.

Gelecek sene Meira 4. tercihim olurdu.

Galatasaray'daki abi kardes iliskisi ve iyi kadro bu takimi avrupa sampiyonu, super kupa sampiyonu, 4 sene ust uste sampiyon yapti.

Ayni abi kardes iliskisi cok kotu bir baskanin futbol takimina ve amator branslara zarar vermesini sagladi.

Ayni abi kardes iliskisi son 3 senede 2 kere sampiyon yapti.

Ayni abi kardes iliskisi kewell'i Baros'u buraya getirdi.

Ayni abi kardes ilisikis Galatsaray futbol takimin'a sahip oldugu lobiyi ve baglantilari verdi.

Camiaa'ya ayri katkilarini burasi yeri olmadigi icin yazmiyacagim...

Posted: Mon Oct 27, 2008 8:58 am
by Ufuk Sezekkaplan
Cengiz Akgun wrote: GS da hersey boyle agabey kardes yani kidem sultasina oturduldugu icin hala boyle orta cag kurallarina sahip olmalari kimseyi sasirtmasin.
Bence de bu. Galatasaray'da 2000'den beri bu illet var, sorumluluk, insiyatif dedin mi agbiik denen bu ucubelik hepimizi esir oluyor. Hasan Sas'in veya Sabri'nin kaptan olması, ne kriter sayarsak sayalım, hiçbirini karşılamaz. Onlar birer ağbi adayı olabilirler, geçmiş yılarda olduğu gibi.

Benim adayım Kewell. Sakin, bilinçli, uluslararası deneyime sahip. Yabancı bir maçta hakemle elleri kolları havada, Tarzanca diyaloga giren bir Ümit Karan veya Sabri yerine, Kewell'i tercih ederim. Ayrıca bu onun "tam sorumluluk" üstlenmesine vesile olur, sakatlığı veya başka bir nedenden dolayı takim içi liderliği henüz tam anlamıyla kullanmıyor.

İkinci adayım da iyileşirse ve kalıcı olacağı anlaşılırsa Tobias Linderoth.

Posted: Mon Oct 27, 2008 9:42 am
by Ali Gursel
Ufuk Sezekkaplan wrote:
Ali Gursel wrote:Sevgili Hasan, ozellikle GS kotu oynar, bes de yer dedim. Baros'un golunu orta hakem gormeyebilir, vucudu saklar falan konusulur ama bir takimdan uc adam, biri dort bes metre ofsayt burada yardimciya falan da gerek yok.

Neyse Baros'un golunden sonra eyyamlar. Iki ofsayt gol, sicip batirdigi bir maci kontrol etmek icin hatalar vs.

GS'in sorunlari falan ayri konular, bolca konusulur ama bu adamlar GS maci yonetemez, o kadar.

Ali
Ali'cim iyi ki Erman'ı seyretmiyorsun. Herif allem kallem etti, kalecinin pozisyonunu engellemez dedi, Es Es'in 2 adamlık ofsayt golünü legalize etti. Dikkat ettim, kuralı bile söylememek için 10 dakika polemiğe vurdu. Yahu kural var mı yok mu?

Yönetimin sadece hakeme değil, üstüne basa basa Lig TV'ye diş göstermesi lazım. Bu ayılar ancak bundan anlar. Adam kuralı büktü, kol böreği, pazı dolması diye saçmaladı, Galatasaray'ı küçük düşürdü.

Hasan. Defansta sorun var. Yoksa kadro ve oyuncu yaklaşımı bence o kadar kötü değildi. Nonda ve Karan dışında iyiniyetle çalıştılar. Emre ve Topal dönerse, daha önde faul yapıp bu kadar boş alan doğmasını engellerler. Senin çok sevdiğin Kewell ile de konuşulmalı hem maç seçiyor, hem maç içinde belli kesitlerde oynamayı istiyor. TC ligi o kadar küçümsenecek lig değil.

İddia ediyorum Es-Es bundan sonraki 3 hafta 0 puan alacak bu arada :) .
Ufukcugum,

Erman'i gulumsuyerek izliyorum. Futbolumuzun yozlugunun ve zavalliliginin en onemli isaretlerinden biri de bu adamin populerligi zaten. Ayni dedigin gibi kurali soylememeye calisti (hos bilmiyor da olabilir), ama daha matragi kurali soylediginde de kurali topun Umit'in ayagina carptigi anda uyguladi (sanki ofsayt sutun atildigi anda degil, top Umit'e gelince degerlendiriliyor, bunu cok iyi bilmesine ragmen milyonlarca insani aldatmaya calisti, israrla top Umit'e carptiginda analiz ederek pozisyonu).

Erman bir mac hakkinda ne diyecegine karar verip ardindan pozisyonlari ona gore yontuyor (sevgili Sansal, hani su yontma var ya, sen anlarsin ne yontulur nereye girer falan tipi laflari da ekle) bu arada buyuk takimlar aleyhine laf etmeyi de marifet sayiyor. Kendince kurnazlik yapiyor (cahil kurnazligi dedikleri) hem kabadayi, hem de bir buyuk takim aleyhine konusurken digerlerinin taraftarina sirin gozukuyor.

Bunun en bariz ornegi Baros'un eliyle aldigi top hakkinda resital yapti, pazilar mazilar konustu durdu, sonra Eskidehir'in ucuncu golune gelindi, kabak gibi ofsayt, artik ona degil diyemiyor, bes saniyede gecti isi. E babam nerede hani pazilar, mazilar, kabak gibi ofsaytlardan kabak dolmalari? Yok, cunku GS'a giydirecek, hem erkek adam olacak hem FBli, BJKliya sirin gozukecek.

Neyse, herkese tavsiyem yedigimiz ikinci golde uzaktan sutu atan Eskisehirli oyuncunun ayagindan cikarken top ve devaminda de Sanctis'e bakmalari, ayni kuralda dedigi gibi topu goremiyor, gorebilmek icin sagdan soldan bakmaya calisiyor, herif uc kere kale cizgisi uzerinde yon degistirdi (bir kismi top Umit'e falan carpmadan) ama Erman onu konusmuyor, cunku karar vermis GS'a giydirecek. Kurali soyleyip uygulasa topun Umit'in ayagina geldiginde ne oldugu falan diye bir konusma olmayacak, ofsayt ondan once olmus zaten, e ofsayt da oyle once olup sonra olmayacak bir menem olmadigi icin top Umit'in ayagina carptiginda is coktan bitmis, oyunun durmasi lazim.

Oyunun kendisine gelince: Servet'le arti su hucuma cikan stoper sevdasi konusunda konusulmasi lazim, ilk golu yedigimizde kameranin cekim alanina girmeyi becerememis. Meira on libero iyi hos, ama Emre Asik ile de dunku dustugumuz durumlara dusuyoruz iste.

Ayrica su cift santrfor isini kavrayamiyorum, 8. hafta Nonda ve Umit Karan'dan hayir bekliyoruz, bekleyelim bakalim.

Dun GS'in sahada bir suru bozuk yani vardi ama Eskisehir'in de vardi. GS 30. dakika ile ikinci gol arasi epey daha ustun oynadi. Baros'un kollu golu olmasa da muhtemelen one gecerdi, ama 65-90 +1 iki tane ofsayt gol yiyip kimse cikaramaz kolayla.

O yuzden hakemler dun sonuca gayet guzel etki ettiler, bu adam ikinci Ali Aydin vakasi, 2-3 sezon once iyi mac yonetip umit veren genc ve duzgun bir hakem iken, bugun ayni obur manyak gibi sahanin assolisti olmus. Bunu buraya yazin, yakinda bundan ayni adama bes sari kart gosterip oyuna devam ettirme falan gibi bir sacmaligi bu da yapar. Cunku hakemligi birakip sahanin yildizi olmus, cocuk terbiye eder gibi hareketler, bir suru gariplikler falan. Ayrica bir ton pozisyonu da kacirdi zaten dun.

Adnan Polat'in bugun isi var, GS'a boyle hakemlik yapilamayacagini hangi merciye anlatacaksa anlatsin. Dedigim gibi, bu sigirlar bir daha GS'in mac yaptigi stada yaklasmamali. Ha, kazara bu herifler Ali Sami Yen'e falan gelirlerse seyirci umarim 90 dakika her duduklerini yuhlayarak gecirir.

Ali

Posted: Mon Oct 27, 2008 9:52 am
by Soner Özaltındere
Ofsayt olsa ne olur olmasa ne olur arkadaşlar.... Adam kırkbeş metreden topa göz göre göre vuruyor önünde ne defans var ne markaj yapan bir adam, top gidiyor iki adamın ayağına çarpıyor yön değiştiriyor ve gol oluyor, ayrıca adamın o topa abanmak için koştuğu her halinden belli bir adamın da şu topun önüne kendimi atayım da topun yönünü değiştireyim diye bir şey aklına gelmiyor. Niye kendimizi kandırıyoruz bu tartışmaların içinde? Defansın arkasında hiç rakip oyuncu olmasa da o top gol olacağına göre, bizim defans olarak oyun tarzımızı değiştirmemiz gerekmez mi? Defansın oyunu okuyamadığı, oyunu takip etmediği çok açık.

Posted: Mon Oct 27, 2008 10:03 am
by Ufuk Sezekkaplan
Ali Gursel wrote: Oyunun kendisine gelince: Servet'le arti su hucuma cikan stoper sevdasi konusunda konusulmasi lazim, ilk golu yedigimizde kameranin cekim alanina girmeyi becerememis. Meira on libero iyi hos, ama Emre Asik ile de dunku dustugumuz durumlara dusuyoruz iste.

Ayrica su cift santrfor isini kavrayamiyorum, 8. hafta Nonda ve Umit Karan'dan hayir bekliyoruz, bekleyelim bakalim. Ali
İlk golde Sabri de yerinde yok. Sebebi, korner atma atma sevdası. Bu takımda korner atacak yığınla adam varken her duran topun başında Sabri var. Bu maçta ve Bursa gibi açık alanları mera olarak verip gol yediğimiz tüm maçlarda, Sabri ve Servet yerinde yok. Olimpiyakos maçında ciddiye aldılar, Balta-Emre-Servet çakılı kaldı, Sabri at gibi koşup yerini hiç kaybetmedi, 1 pozisyon vermedik.

Bu maçın bence Olimpiyakos maçından farkı bu, lig maçlarında bir laubalilik var, defanstan çıkan gelmiyor; 4 adam çakılı oynasak zaten gol atacağız, 1-0 veya 2-0 bitecek. Hadi berabere olsun, ne olacak?

Santrfor konusunda Yaser'e yatırım yapılması daha sağlıklı olur. Karan ve Nonda taliplileri varsa, derhal :D . Yok mu bizim kulubun üfürükçü bir gazetecisi, BJK Karan'ı istiyor, Karan FB'ye gidiyor diye 2 gaz verip para kazanalım. Kriz geldi, 3 vakte kadar bugünleri arayacağız.

Posted: Mon Oct 27, 2008 10:10 am
by Ufuk Sezekkaplan
Soner Özaltındere wrote:Ofsayt olsa ne olur olmasa ne olur arkadaşlar.... (...) Niye kendimizi kandırıyoruz bu tartışmaların içinde?
Çok haklısın. Ben yorumcuların sahtekarlıklarına ve pişkinliklerine takıldım, yoksa hakem hatasına dayanarak maçı aklama durumumuz yok :) .

Posted: Mon Oct 27, 2008 10:19 am
by Ali Gursel
Soner Özaltındere wrote:Ofsayt olsa ne olur olmasa ne olur arkadaşlar.... Adam kırkbeş metreden topa göz göre göre vuruyor önünde ne defans var ne markaj yapan bir adam, top gidiyor iki adamın ayağına çarpıyor yön değiştiriyor ve gol oluyor, ayrıca adamın o topa abanmak için koştuğu her halinden belli bir adamın da şu topun önüne kendimi atayım da topun yönünü değiştireyim diye bir şey aklına gelmiyor. Niye kendimizi kandırıyoruz bu tartışmaların içinde? Defansın arkasında hiç rakip oyuncu olmasa da o top gol olacağına göre, bizim defans olarak oyun tarzımızı değiştirmemiz gerekmez mi? Defansın oyunu okuyamadığı, oyunu takip etmediği çok açık.
Sevgili Soner, o zaman bizim defans kotu hata yapip Eskisehirli golu kacirirsa hakem penalti versin penalti yokken dahi, nasil olsa hata yapmisiz, cezasi gol olmali. Hatta GS maclarinda topun nizami gol olup olmadigini da bir tarafa birakip GS defansi hata yapinca tabela otomatik olarak rakip takim lehine degistirilsin.

Cok mu zor su iki seyi ayirmak: 1) GS'in oyunu 2) Hakemin oyuna etkisi? Bir olunca oburu olmayacak diye bir sey yok, bu iki konu analitik olarak birbirinden bagimsiz.

Ha, GS Chelsea olsun, takimin yarisi sakatken Trabzonu uclesin, sonra Olympiakos'u sahada maymun etsin, sonra Eskisehir'e gidip aleyhine iki ofsayttan gol verilen maci da 3-0 kazansin, sayilan golleri bilem oyunuyla silsin falan istiyorsan, ha o yok, onu simdiden soyleyelim, bekleyip uzulme.

Her takim gibi GS'in da iyi olmadigi bir gunde sahadan puan alma hakki var. Bizim canimiz geleni gideni evire cevire yenen, Firat Aydinus'u ve yan hakemlerini de kaleye sokan GS izlemek istiyor olabilir, ama GS gercek dunyada mac yapiyor, hayaller aleminde degil.

Ofsayt hucum oyuncusu topa vurdugu anda belirlenir. Onda sonra gol olacakmis falan diye birsey yok, ondan once ofsayt var cunku, top Umit'e carptiginda oyun durmus, olu artik (herifin vurdugu top 90a dahi gitse kaleci onundekiler yuzunden gorememe, hamle yapma falan durumunda kalmissa gol degil).

Ali

Posted: Mon Oct 27, 2008 10:24 am
by Selcuk Samli
Futbolcularimiz Olympiakos macindan sonra bu maca konsantre olmamis,hal boyle olunca maci kaybettik.

Baros'un dikkatli olmasi lazim,son 3 mactaki oyununu begenmedim.Dun kolla duzeltip attigi gol,musait durumdaki arkadaslarina pas vermemesi Baros gibi bir oyuncuya yakismiyor.Cok kaliteli bir oyuncu, duzelecektir.

Hakemler cok kotu bir mac yonetti.Ama maglubiyetin sebebi de bu degildi.

Posted: Mon Oct 27, 2008 11:07 am
by Soner Özaltındere
Ali Gursel wrote:Sevgili Soner, o zaman bizim defans kotu hata yapip Eskisehirli golu kacirirsa hakem penalti versin penalti yokken dahi, nasil olsa hata yapmisiz, cezasi gol olmali. Hatta GS maclarinda topun nizami gol olup olmadigini da bir tarafa birakip GS defansi hata yapinca tabela otomatik olarak rakip takim lehine degistirilsin.

Cok mu zor su iki seyi ayirmak: 1) GS'in oyunu 2) Hakemin oyuna etkisi? Bir olunca oburu olmayacak diye bir sey yok, bu iki konu analitik olarak birbirinden bagimsiz.

Ha, GS Chelsea olsun, takimin yarisi sakatken Trabzonu uclesin, sonra Olympiakos'u sahada maymun etsin, sonra Eskisehir'e gidip aleyhine iki ofsayttan gol verilen maci da 3-0 kazansin, sayilan golleri bilem oyunuyla silsin falan istiyorsan, ha o yok, onu simdiden soyleyelim, bekleyip uzulme.

Her takim gibi GS'in da iyi olmadigi bir gunde sahadan puan alma hakki var. Bizim canimiz geleni gideni evire cevire yenen, Firat Aydinus'u ve yan hakemlerini de kaleye sokan GS izlemek istiyor olabilir, ama GS gercek dunyada mac yapiyor, hayaller aleminde degil.

Ofsayt hucum oyuncusu topa vurdugu anda belirlenir. Onda sonra gol olacakmis falan diye birsey yok, ondan once ofsayt var cunku, top Umit'e carptiginda oyun durmus, olu artik (herifin vurdugu top 90a dahi gitse kaleci onundekiler yuzunden gorememe, hamle yapma falan durumunda kalmissa gol degil).

Ali
Sevgili Ali, benim yazdıklarım çok basit, fazlaca abartmışsın.... takımın defansı bütün maç zil çalıp oynadı sen hala ofsayttı değildi diyorsun. Takım hafta içi başka türlü top oynuyor, hafta sonu başka türlü... Kafalar başka yerde, uefada bir maç kazanınca herşeyi yayıveriyorlar. Her takım kaybedebilir ama kaybederken bile en azından rakibi ısırarak, yorarak kaybetmeli dün bizim kaybettiğimiz gibi değil anlıyor musun? Bana dün defansın yaptığı olumlu bir hareket gösterebilir misin? Ayrıca bir takım kötü oynadığı zaman bile puan kazanmasını ancak kötü oynadığı zamanlarda bile oyunu en azından dengede tutmayı başarbildiği zaman becerebilir. Hadi ofsayttı değildi golü yedin, sen Galatasaraysan en azından o maçta yenilmeyecek, o maçı berabere bitrimeyi becerebileceksin. Bu nasıl amatörlüktür ki bu takım ofsayttı değildi gibi sudan bir sebepten demoralize olup, üzerine iki tane daha yiyebiliyor. Ben bunu kabul edemem....

Posted: Mon Oct 27, 2008 11:29 am
by Cemal Savas
Takimin neredeyse tamami sari kart gordu. Iki hafta sonra oynanacak maca bakalim kaci sahada olacak. Gollerin ofsayt olmasi kadar canimiz yine yanabilir. Haftaya bir kaci sari gorsun iste o zaman sakatlar derken birde kartlarda sorun olacak

Cemal

Posted: Mon Oct 27, 2008 11:32 am
by Ali Gursel
Sevgili Ali, benim yazdıklarım çok basit, fazlaca abartmışsın.... takımın defansı bütün maç zil çalıp oynadı sen hala ofsayttı değildi diyorsun. Takım hafta içi başka türlü top oynuyor, hafta sonu başka türlü... Kafalar başka yerde, uefada bir maç kazanınca herşeyi yayıveriyorlar. Her takım kaybedebilir ama kaybederken bile en azından rakibi ısırarak, yorarak kaybetmeli dün bizim kaybettiğimiz gibi değil anlıyor musun? Bana dün defansın yaptığı olumlu bir hareket gösterebilir misin? Ayrıca bir takım kötü oynadığı zaman bile puan kazanmasını ancak kötü oynadığı zamanlarda bile oyunu en azından dengede tutmayı başarbildiği zaman becerebilir. Hadi ofsayttı değildi golü yedin, sen Galatasaraysan en azından o maçta yenilmeyecek, o maçı berabere bitrimeyi becerebileceksin. Bu nasıl amatörlüktür ki bu takım ofsayttı değildi gibi sudan bir sebepten demoralize olup, üzerine iki tane daha yiyebiliyor. Ben bunu kabul edemem....
Sevgili Soner,

Bununla ilgili yazdim, eger 7-8 sakati varken Trabzon'u ucleyip, dort gun sonra Olympicos'a pozisyon vermeyip bir uc gun sonra cikip boyle arzulu bir takimi hakem hatalarina ragmen yenelim diyorsan, GS o takim degil, belki olur 8-10 hafta ya da bir sezon sonra, ama simdi istyorsan degil, hic kendini uzme. Eskisehir bu sezon 8 resmi mac yapti. Arda, Hakan Balta, Servet falan milli maclari da sayinca toplam kac resmi maca cikti biliyor musun? Bunlar bir de yazin Avrupa sampiyonasi oynadilar. Zaten o yuzden iyi takimlar arada bazi maclari ya yedekleriyle (bizim icin mumkun degil, sakat cok) ya da idare ederek kazaniyorlar, bizim idare ederek ya da kotu olarak kazanmamiz da hakem uclusunden veto yedi dun.

Illa laubali mi olmak lazim karsinda haftada bir mac yapan sezon sonuna kadar senin Aralik'ta gelecegin mac sayina gelecek takima karsi zorlanmak icin?

Ikinci golu anladik, 3 ve 4. yememeliydik demissin, iyi de Soner, ucuncu gol de ofsayt. GS nizami gol falan yemiyor, yan hakemden goller yedi dun. Son yenilen zaten mac bitince olmus, iki ofsayt golun ustune, yesen ne olur yemesen ne olur?

Ali

Posted: Mon Oct 27, 2008 11:42 am
by Soner Özaltındere
Sevgili Ali, bu Galatasaray hayatında ilk defa mı Avrupada top oynuyor, ilk defa mı bu kadar tempolu maçlara çıkıyor. Dünkü oynanan oyunun yorgunlukla ilgisi yok, ciddiyete almamak ve rakibi küçük görmekle ilgisi var. Hafta içi oynadığının yarısını oynasa dün yine galip gelirdi takım. Ayrıca üçüncü gol de ofsayttı diyorsun ben de sana diyorum ki isterse hepsi ofsayt olsun farketmez. Üçüncü golde Hakan'ın topu nasıl kaptırdığını, defansın topu çıkartmaktan bile aciz kaldığını anlatmaya çalışıyorum. Eğer sürekli hakemin hatalarından kaynaklanarak yenildiğimizi söylüyorsan ki bu olabilir, bizim demek ki her zaman kaderimiz hakemin elinde olacak. Kötü performanslı bir hakemin yönettiği her maçta bu kadar rahat yenilebileceğiz demek ki.

Posted: Mon Oct 27, 2008 12:45 pm
by Serif Halimler
Malubiyetin nedeni maci cantada keklik görüp yeterli motivasyon, agresivite ve konsantrasyonla oynanmamis olmasi.

Bunun böyle oldugunu görmek ve kanitlamak cok kolay.
8 haftada 2 malubiyet 2 beraberlik hangi rakiplere karsi olmus.
Süper Lige yeni cikmis 2 tane takimla yapilan maclara bakmak yeterli:

Galatasaray 1 Antalya 1
Eskisehir 4 Galatasaray 2

Bursa'da küsümsendi, garanti mac diye görüldü.
Bursa 2 Galatasaray 1

Kayseri 0 Galatasaray 0 (bu sonuc normal)

Rakibi kücümsemenin bedeli bunlar.

Posted: Mon Oct 27, 2008 1:52 pm
by Ersin Taner
Serif Halimler wrote:Malubiyetin nedeni maci cantada keklik görüp yeterli motivasyon, agresivite ve konsantrasyonla oynanmamis olmasi.

Bunun böyle oldugunu görmek ve kanitlamak cok kolay.
8 haftada 2 malubiyet 2 beraberlik hangi rakiplere karsi olmus.
Süper Lige yeni cikmis 3 tane takimla yapilan maclara bakmak yeterli:

Galatasaray 1 Antalya 1
Bursa 2 Galatasaray 1
Eskisehir 4 Galatasaray 2

Kayseri 0 Galatasaray 0 (bu sonuc normal)

Rakibi kücümsemenin bedeli bunlar.
Bursa yeni takım değil, 1. lige çıkalı 3 sezon oldu. Ayrıca 6. haftadaki bizim maçtan önce sadece deplasmanda Sivas mağlubiyetleri vardı ve diğer maçlarını kazanmışlardı. O maçtan önceki lig sıralamasında da bizim 1 puan önümüzde 2. sıradaydılar.

Böyle bir rakiple deplasmanda oynarken onları küçümsemek nasıl bir mantık hala anlamış değilim.

Ama benim asıl yandığım 3. haftadaki Antalya beraberliği... Antalya bu hafta kendi sahasında Hacettepe'yle berabere kalarak ligdeki 2. puanını aldı. Yani ligin ilk 7 haftasında aldıkları tek puan Ali Sami Yen'deki beraberlik sonucu aldıklarıydı. Diğer maçlarının tamamını kaybettiler.

Posted: Mon Oct 27, 2008 3:30 pm
by Serif Halimler
Ersin düzeltmen icin tesekkürler.
Sabah sabah Kocaeli ile Bursa yi mi karistirmisim nedir.