Ozan Ersoy wrote:Ugur Sahin wrote:
şu fiyatlar tarihin en saçma sapan kombine fiyatlandırmaları listesine kafadan girer. fiyatlar %100 zamlanmış diye karşılaştırmadan, bu sene CL maçları olmayacağını
ve de cezadan dolayı ligde sadece 12 maç ( o da başka ceza olmazsa ) olduğunu da hesaba katın.
Herseyi anladim da, sunu anlamadim. Buradaki mantik nedir? Yani 12 mac diye indirim mi olacakti? Belki de ne bileyim, seneye sahaya girer futbolcu doverler, arbede cikar birileri olur, 10 mac ceza alir GS, o zaman geriye kalan 7 macin kombinesi mi olurmus denir, 100 lira falan olur kombineler. Yani kulube aldirilan ceza arttikca bilet fiyatlari azalir. Nasil bir mantik bu yahu?
"Ulen topu topu 12 mac izleyecegiz, kombineye zam olur mu? Hayvanoglu hayvanlar.. "
"Eee pardon ama ben mi aldirdim cezayi? "
"Heee.... haa dogru ya... hebele gubele.. "
Adnan Polat sozunu tutuyor. Alissinlar. Lincoln mincoln bedavaya gelmiyor. Elalemin transferlerine imrenirken iyiydi. Yeni stad dikilince, bu fiyatlar bile ucuz kalacak. Parasini bastirip girebilen de adam gibi oturup, adam gibi macini izleyecek.
Ne demisler?
"Nasihatla uslanmayanin hakki kotektir" Alin size guzel bir kotek.
Burada israr onemli. Kimseye bedava bilet verilmemeli, takim bin kisiye de oynasa taviz verilmemeli. Kombineler 1500 olur, mac biletleri 150 lira olur, bir sene bos gecer, bakmissiniz ikinci sene artmis, ucuncu sene full cekmissiniz. Haa 3 sene oncesinin taraftari mi almis biletleri? Hayir. Onlar kahvehane birahane koselerine mahkum olmus olurlar.
Ozan Ersoy
önce bir linkle başlayalım:
http://en.wikipedia.org/wiki/Straw_man
hmm, benim adıma diyalog yazıp cevap verdiğin iyi olmuş ozan abi, hebele bübele kısmı da güzel. yalnız ufak bi noktada bi sıkıntı olmuş, ben fenerbahçe maçına gitmedim
hani "ben mi aldırdım cezayı" demiş ya senin hayali arkadaşın (istersen haim fresco diyelim
), ordan dedim. (bu arada ben o hayali arkadaşına "ben geçen fener maçına gitmedim" dedikten sonra bi de "noooldu yavrum?" dedim, sustu o da
)
bence geçen sene maçlara giden herkesten ceza diye 10 milyon toplayalım, itiraz eden olursa "ben mi aldırdım cezayı" deriz, herhalde karşı taraf da dangalak olduğundan "hee, haaa doğru cüzdan içerde"den başka bi şey diyemez.
yau kaç senedir forumlarda yazışıyoruz, "olay çıkaranlar işsiz güçsüz çapulcular, ceplerinde beş kuruş para yok"tan ilerleyemedik mi hala? o kadar holigan raporlarını falan geçtim eskiden yazılmış, son sami yendeki olaylarda bile hapise atılan adamları siz hakkaten 5 kuruşa muhtaç çapulcular falan mı sanıyorsunuz cidden?
ali abi güzel bir noktayı parmaklamış, kulüp bu fiyatlarla yine aynı sayıda kombine satsın, hiç lafım olmaz. (bi yandan da çok nefis bi noktayı ıskalamış, bu seneki maçlar asy'de diyerek. cl maçlarının aos'de oynanacağı ne zaman belli oldu sence ali abi, kombine satışlarından önce mi? hiç mi bilmezsin bu yönetimi
)
sonuçta ekonomik bir şey "yok yok ben de gideceğim" diye de bir argüman olamayacağına göre kabullenirsiniz. ben öyle olacağına inanmıyorum, bilet fiyatlarıyla kulübün hem maddi hem de tribün desteği bakımından zarara uğrayacağına inanıyorum. onu yazdım, sanırsın maçlar üç otuz kuruşa oynansın demişim gibi cevap geldi. (ona cevap vermek daha kolay haliyle, onu da anlıyorum. )
üstte de yazdım, geçen sene kombineler daha ucuzken bile bütün maçlara bilet almak kombine almaktan daha ucuza geldi, bu sene de öyle olacağını düşünüyorum. yanılırım, yanılmam, onu göreceğiz artık.
lincoln bedavaya gelmiyor tabii, onun farkındayız. ama sinancan alisamiyen.net'te nefis bi şekilde belirtmiş, onlar alıntılıyorum:
"istenilen cihan orhan olunca kombine almayip lincoln gelince stada dolusucak kitleyle butunlesmektir." isterim galatasaray dünyanın en şahane futbolcularını alsın, en süperlerini de ama tribünde "galatasaray'da bu adamlar oynuyor diye maça gelen adam" istemem, sahaya galatasaray çıkacak diye geliyorsa gelsin gelen. çünkü öbür kitle yarın fenerbahçe daha trend olunca onların maçlarına gidecek adamlardır, "müşteri" diye davranılacak taraftara istediğiniz gibi, o zaman "sadık müşteri" kavramını da gözden kaçırmamak lazım, sırf 1 maçın balyasını hesaplamak yerine.
hayır, bi de bu yaşamadığımız bir dönem değil ki, uefa sonra galatasaray tribünlerini hatırlamıyor musunuz? sonra başarısızlık gelince ne oldu o "taraftar"lara, başka lincoln'leri izlemeye başka diyarlara yelken açmadılar mı?
ozan abinin üç senede pahalı biletle tribün dolduran hayalleri bana "fenerbahçe alman 3. liginden takım alsın, 4 seneye bundesliga bizim" hayallerini anımsattı bu arada, onu da söylemeden geçemeyeyim dedim. demek üç seneye tribünler full, peki o full tribünler gelecek mi havalar az soğuğa vurunca da, yoksa soğuğa dayanıklı taraftar modelleri için 4-5 sene daha beklemek mi gerekecek?
üstte kulüp daha fazla kazanacaksa yapsın tabii yazdım ama, o da çok düz bir hesap sonuçta. futbol tutku işidir, sen 10 kuruşluk mala 100 kuruş verecek adamı para kazanmaya başladıktan sonra, adam 25ine geldikten sonra tribüne, store'a çekemezsin. bu yüzden açık tribünlerin ucuz yapılır zaten, daha pahalıya satılamayacağından değil, çok daha pahalı ürünleri ilerde alacak bir "müşteri" kitlen de olsun diye. tabii bunlar çok ince mevzular, böyle ayaküstü konuşarak doğru bilet fiyatı belirlenmez elbet, yine de hatırlatayım dedim.
taraftara "müşteri" gibi davranarak kulüp yönetemezsiniz, en fazla bakkal yönetirsiniz, onda bile mahallede tutunabileceğinizden çok şüpheliyim. ne kadar endüstriyelleşse de futbolun çarkının dönmesini hala takım sevgisi sağlıyor zaten o yüzden, göremediğiniz şey de o. sanırım siz bizi (nasıl da bütünleştim tribünle, tabii cezasını biz çekiyoruz madem, şanını da sürelim. asıldığına basıldığına değsin derdi annanem, o hesap.) tribüne orhan ak'ın hastası olduğumuz veya ali sami yen'in konforunu özleten yerlerden geldiğimiz için maçlara geliyoruz zannediyorsunuz.
yazmak istemezdim aslında ama nasıl ben soğuk havada bomboş tribüne oynanan maçlardan sonra gelip "en çok benim hakkım var bu maç için konuşmaya, stadtan geliyorum" diye zıplamıyorsam, gitmediğim bir maçın hesabının bana kesilmesini de hazmedemiyorum, kusura bakmayın. (hele "canaydın size müşteri demiş, ne güzel demiş gadasını aldığım" falan gibi saçmalıklara cevap verirken iyi gider o tribün demagojisi, hiç sevmem ama böylesine müstehaktır, zalime eziyet helaldir
size geçen seneki yağmurlu trabzon maçını anlatmış mıydım, maçtan dönüşte ayak parmaklarım kıpkırmızıydı soğuktan ve hissetmiyordum hakkaten. yüz felcine taksici hastalığı derler, bu da müşteri hastalığı herhalde
)
almanların eskiden
"sippenhaftung" derler bi yasası varmış, babası suç işledi diye oğlunu, teyzesi suç işledi diye yeğenini cezalandıran. sanırım tribünleri de aynı mantıkla düzeltmek istiyorsunuz.
zaten tribünler öyle düzelir, ülkenin düzelmesi için de taksimde sallandıracan iki kişiyi.
her şey bu kadar kolay çünkü.
ugur