Page 2 of 5

Posted: Mon Jan 28, 2008 3:59 pm
by Alpay Dedeoglu
Ali Gursel wrote:
Alpay Dedeoglu wrote:Dun GS yendi ama saha disi gelismeler beni acayip sinirlendirdi.

Bizlerin kendisini desteklememiz lazim cunku su anda tek destegi sagduyulu Galatasaraylilar.
Sevgili Alpay,

Önce bir soru, bilgin varsa ve paylaşırsan sevinirim: Ülker ile anlaşmamızda Carrusca'yı yollamamızı engelleyen nedir? Yani nasıl bir madde var, bu adam ölene kadar GS'da kalacak hem yabancı kontenjanı yiyecek hem de bir faydası olmayacak maddesi falan mı var?

İkinci olarak da bir gözlem: Hakan Şükür ne zaman unuttum bir golden sonra Kalli'ye koştu bir maçta.

Sence ne yapmalı golden sonra Hakan sevgili Alpay, yani sevincini kimle paylaşırsa bundan bir rahatsızlık duymazsın? Hocaya gidemiyor, genç oyunculara gidemiyor, e seyirciye gitse niyeti belli seyirciyi kafaya alıp Kalli'nin altını oyacak. Sevinip kimseyle paylaşmasa sanırım bu kez de adam gol attı sevinemiyor bile denecek.

Samimiyetle soruyorum, Hakan gol attıktan sonra ne yapmalı ki hareketlerini normal karşılanıp altında bir şey aranmasın?

Ali
Ulker parasini verdigi icin aldigi fiyatta bonservis parasi alinmadan yollanmasina tas koyuyordu. Acikcasida o parayi kimse vermiyordu, veremezdi.

Kosma meselesine gelince saha icinde 10 tane ter doken arkadasin var.
Git onlarla paylas. Nedir mesaj verme savasi? Yok kalliye kos, yok tribundeki bazi insanlara, yok yedek klubesine.

Futbol basit bu oyundur, golu atarsin, ilk once sana bu pasiverenle, sonra da diger takim arkadaslarinla paylasirsin.

Posted: Mon Jan 28, 2008 7:12 pm
by Fatih Mutlu
cok dogru, futbolcunun golden sonraki sevinmelerinin tarifi yonetmeliklerde yapilmali, kimse bundan bi gram eksik fazla sevinmemeli. ne o oyle yuzuk parmagini opmeler, oraya buraya kosmalar, basparmak emmeler, zart selami, zurt dansi yapmalar. adam gibi sevinsinler.

saka bir yana, ki yukarida gordugunuz gibi sakasi hic komik degil, futbolcularin -hatta genelde insanlarin- her davranisi onlara karsi olan yargilarimizla beraber degerlendiriyoruz. hakan'i sevmeyen birisi icin, ya da tarzini tasvip etmeyen birisi icin, hakan'in gol sevincine, galibiyet sevincine anlamlar yuklemeye calismasi, ya da herhangi bir konu hakkinda cikip yorum yapmasi, demec vermesi hep negatif olarak degerlendiriliyor. hakan galip gelinen bir mac sonrasi sehit analarina galibiyeti hediye ediyoruz der kabahat olur, kendisinin de icinde yer aldigi bir konu hakkinda fikrini beyan eder, roportaj verir, niye konustu olur, gol atar x sahsina kosar niye ona kostu olur, olur da olur... onu tasvip etmiyoruz ya, bizce yaptigi hersey yanlis ya, o yuzden hicbisey yapmasin. robot gibi gelsin, topunu oynasin, agzini acmasin, golunu atinca pasi veren arkadasina ve sonra tum takima tesekkur etsin, mac sonu roportajda bisey sorulunca "iyi oynadik kazandik, artik onumuze bakiyoruz", mac oncesi roportajda "x takimi da guclu bir ekip ama biz kazanmak istiyoruz, bu maci da alip yolumuza devam etmek istiyoruz" desin. kisacasi bu standartlarin disina cikmasin.

ama bunu isteyen bizler, boyle yapan "standart futbolcu" tipleri icin de hep dudak bukeriz, "klise adam iste, kafasi bassa iki kelam farkli laf ederdi" deriz.

oysa ki hakan, ama begenin ama begenmeyin, o standart turk futbolcusu tipinin bir gomlek ustunde ve hayatinin her alaninda da boyle olmaya calisiyor. bunu sadece profesyonellik anlayisinda ve is disiplininde gormuyoruz. liderlik vasfini da one cikarmaya calisiyor, dusunuyor (hadi oradan o kim, birikimi ne de dusunuyor diyebilirsiniz), dusuncesini, hislerini acik yureklilikle ifade etmekten cekinmiyor, kendi dogrularinca takima yeni katilanlara ve takimin genclerine agabeylik yapmaya calisiyor. ama biz hakan'in fikirlerini begenmedigimiz icin bunlarin hepsi batiyor. bunlari yapmasini hizipcilik olarak degerlendiriyoruz, adamin her yaptigi gozumuze batiyor.

bu yazdiklarimdan hakan'in her yaptiginin dogru oldugunu dusundugum cikarilmamali. ben sadece degerlendirme kistaslarimiza biraz gonderme yapmak istedim.

Posted: Mon Jan 28, 2008 9:33 pm
by Celal Gürcüoglu
Hakan abisi Sabri affedilsin diye girisimlerde bulunuyormus! Ben bunun icin diyorum iste Hakan Sukur'den biktim diye. Hoca bir karar almis, sana mi kaldi Sabri'ye arka cikmak. Hakan'in gittigi gunu acaba ne zaman gorecegiz!

Posted: Tue Jan 29, 2008 3:10 am
by Cengiz Akgun
Ahmet Cakar'i kicindan vuracaklar yine. Kalli'ye agzina ne gelirse soyluyor. Turklerin Almanlari tanimamasi diye bir sey yok. Bu adamlar disiplin isteyen ve soyleyeni yapmaya calisan insanlari seven ve kayiran insanlar. Adam sana yuz kere soylemez. Bir kere soyler iki kere soyler ucuncude de yapmiyorsan siler defterden. Gayet normaldir. Bence Kalli ucuncu kere de soylemistir bildigi icin bu herifleri. Adam sagi solu guznun yasina bakmadan atiyor yolluyor. Sen dedigini yapmazsan seni niye tutsun takimda. Artik profesyonel futbolcusun birader. Oynayacaksan oynarsin oynamazsan yollanirsin. Alti Pas programinda soylediler. Gs'yin alt yapisinda cercevelenen bir soz varmis duvarda.

"Buraya sizi yetenekleriniz getirdi bundan sonra burada kalmanizi karakteriniz saglayacak" diyormus. Sabri'nin hakemlerle rakiplerle sahadaki yaptigi haraketlere bakarsaniz alt yapidaki bu sozu okuyup kulagina kupe yapmis bir adamolarak gorebilir misiniz?

Posted: Tue Jan 29, 2008 10:19 am
by Tan Erten
Hakan yine "mazlumların savunucusu" rolüne soyunmuş, takımı toplayıp Kalli'ye telefon açıyor, Sabri'yi geri alın diye. Aklınca işte liderlik yapıyor. Sanki Kalli adamı durduk yerde yollamaya karar verdi. Tribüne bile saç baş yoldurdu bu Sabri. Hakan, lider, agabey, arkadas ya da her ne olmak istiyorduysa bunu baştan Sabriyi uyararak yapacaktı.

Aynı mazlumların savunucusu Hakan milli maçlar sonunda da cip istemişti Federasyon'dan takım adına.

Posted: Tue Jan 29, 2008 11:39 am
by Celal Gürcüoglu
Birde golden sonra ona kostugunu sanarak veya refleks olarak elini Hakan'a uzatan Kalli'yi elinin tersi ile "Hadi leyn!" der gibi itmesi Hakan'in takima ne kadar yararli bir futbolcu oldugunu gosteriyor. Di mi Hakancilar?

Posted: Tue Jan 29, 2008 11:50 am
by Ali Gursel
Celal Gürcüoglu wrote:Di mi Hakancilar?
Allah kolaylik versin.

Posted: Tue Jan 29, 2008 11:55 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Amin :)

Ali kizma yaa.

Celal, sen de harbiden ceneye direk vurmusssun :)

Posted: Tue Jan 29, 2008 12:28 pm
by Celal Gürcüoglu
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Amin :)

Ali kizma yaa.

Celal, sen de harbiden ceneye direk vurmusssun :)
Ali kizmamis, sadece Hakan'in ne kadar sacma hareketler yaptiginin farkina varmis ve onu son olaylarinda savunalacak tarafi olmadigini anlamis. Ya 4.5 ay sonra gol atan bir golcumuz olduguna hala sevinen mi var, onu hala koruyan mi var? Yapmayin Allah askina. Allah boyle dusunenlerede kolaylik versin :)

EDIT: Bu arada Ali dedim ama yasini bilmiyorum. Sadece yaslarimiz birbirine cok yakindir diye dusunuyorum. Kusura bakmadin insallah.

Posted: Tue Jan 29, 2008 1:04 pm
by Ali Gursel
Celal Gürcüoglu wrote:
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Amin :)

Ali kizma yaa.

Celal, sen de harbiden ceneye direk vurmusssun :)
Ali kizmamis, sadece Hakan'in ne kadar sacma hareketler yaptiginin farkina varmis ve onu son olaylarinda savunalacak tarafi olmadigini anlamis. Ya 4.5 ay sonra gol atan bir golcumuz olduguna hala sevinen mi var, onu hala koruyan mi var? Yapmayin Allah askina. Allah boyle dusunenlerede kolaylik versin :)

EDIT: Bu arada Ali dedim ama yasini bilmiyorum. Sadece yaslarimiz birbirine cok yakindir diye dusunuyorum. Kusura bakmadin insallah.
Sevgili Celal, kızmadığım doğru. Yaşım 40, ama sen 15 de olsan 65 de Ali denmesinin doğru olduğunu düşünüyorum orada da problem yok (yaş ya da ünvan üzerinden saygı görmek ya da önemsenmemek gence de yaşlıya da haksızlık).

Hakan konusunu çok yazdım, ama genel olarak bir toplumca sağcı/solcu, Fenerli Galatasaraylı, Ferdici Orhanci diye kapmlaşma eğilimimiz var. Ben mümkünse bunun dışında kalmak arzusundayım. Hakan dahil herkese mümküm olduğunca tarafsız gözle bakılması gerektiğini düşünüyorum. Bu çerçevede GS'a faydalı bulduğum bir oyuncu, yaşının tüm etkisine ve burada benim de bolca dem vurduğum gol becerisindeki korkunç düşüşe rağmen.

Ha, buna rağmen sene sonunda ayrılacak olmasına ben de seviniyorum artık. Herkes bakalım neyle uğraşacak diye meraktan, bir de adamın kendi hayrı için.

Ben 4.5 ay sonra gol atmasına sevinmedim. Hatta derhal bu gol için özür dilemesini bekliyorum, attığı golle GS'ı nasıl kariştırdığının, sevinme şekliyle verdiği mesajların falan hep farkındayım (yaş kırk, kaçın kurasıyız). Sevinmedim, sevinemedim. Taraftarımızın Carrusca ve Karanlara layık olduğunu düşünmeye başladım, tez gitmesini, takımın OFTAS'tan 3 yerken umrunda olmayan neferlerden başka kimseye yer verilmeyecek sekilde düzenlenmesini arzu ediyorum.

Ha, bunlardan dolayı Hakancı oluyor isem de sorun yok, Hakancı olsun namımız.

Ali

Posted: Tue Jan 29, 2008 1:37 pm
by Celal Gürcüoglu
Ali abi (gerci abi en cok Cengiz abiye yakisiyor) belki demem gerekebilir ama o kadarda kucuk degiliz :) Beyazlar hafiften cikmaya basladi...

Hakancilar derken seni hedef almadim lakin burda Hakan asigi olanlar cok. Burda Doga diye bir yavsak (burdaki yavsagi ben "sirke" manasinda kullaniyorum) vardi. Bana ozelden Hakan gitsin dedim diye ana avrat kufur etmisti. Yani Hakan sevgisi sevende genelde manyak seviyesinde sevmeyende benim gibi seviyelerde. Hakancilari aslinda Hakan'i karsiliksiz sevenler olarak goruyorum.

Ben sadece Hakan gitsin demiyorum. Sabri'de gitsin. Sas'da gitsin. Okan'da gitsin. Eger bu seneyi 10 mac ile kapatacaksa Lincoln'de gitsin. Bir futbolcu iyi olabilir ama takima birak faydasini zarari dokunmaya basliyorsa kesinlikle gitmeli. Hakan'in bu takima civi caktigini gordugum icin (ne kadar "civi cakmadik ya!" dese bile) bu adamdan kurtulamama korkusu beni rahatsiz ediyor (daha sonra bu isin GS'da TD'lugu var, vs.). Bir gitsede herkes kurtulsa ama oyle bir gitseki GS'a bir daha donmese.

Posted: Tue Jan 29, 2008 2:54 pm
by Fatih Mutlu
dun hem sabri konusunda hem de hakan konusunda guzel seyler soylendi doksan dakikada. ben hosuma gidenlerden bazilarinin ekseninde kendi fikirlerimi de ozetliyeyim:

- hakan'in liderlik yapmasi konusunda: galatasaray kulup olarak tam bir kaos ortaminda. yoneticiler, hincal'in dedigi gibi "olmasalar daha iyi", her biri birbirinin kuyusunu kazmaya calismaktan kulube ve de takima zarar vermekteler. teknik direktor desen, o da anlasilmaz tutarsiz hareketler icinde. sezon basinda geldiginde transfer isteyen gerets'i, "kulubun mali durumunu bilmiyor muydu" gibi sozlerle elestiren kalli, cok onemli bir mac oncesi "ya transferler gelir, ya ben giderim" diyor; iki gun sonra da "ben saka yaptim" diyor. (bks: sakaysa hic komik degil, gercekse trajikomik.) galatasaray'in en buyuk problemi kaleciymis gibi kaleci de kaleci diye tutturuyor, ki takimin kalecisi, orta sahadaki bunca defansif zaafiyete ragmen hala daha ligin en az yiyen kalecilerinden, uc gun once kaptan yaptigi adami uc gun sonra kadro disi birakiyor. bu kadar kotu idari ve teknik yonetim varken; hakan'in en azindan takimin buyugu olarak takim icinde liderlige soyunmasi, galatasaray takiminin belki de bu kaos donemini hasarsiz atlatmasina yariyor. sen yonetici olarak adam ol da hakan'in liderligine ihtiyac duyulmasin ya da gerek olmasin.

- sabri meselesine gelince. hakkinda yapilan elestiler yerden goge kadar hakli. kendini gelistirmek bir yana dursun iki yildir surekli gerileyen ve saha icinde cirkeflik anlaminda kendini surekli gelistiren bir sabri var karsimizda malesef. ama bu kadrodisi olayi hem olayin kendisi itibariyle hem de zamanlama olarak cok garip. Neden kadro disi? Hadi ara transfer sezonunda kiralik vermek istiyorum ya da satmak istiyorum dese neyse. "bir turlu bekledigim gelisimi gosteremedi; ona bisey veremem artik" demek pek akla yatkin bir neden degil. o zaman bu adama neden cok onemli maclarda cok kritik gorevler verdin; madem istedigin duzeyde degildi. ya da daha iki gun once neden kaptan olarak sahaya surdun. gerci aralarinda nasil bir surecte, neler yasandi bilemeyiz ama aklima iki ihtimal geliyor: ya sabri'ye soylenmisti oftas macinin onun son sansi oldugu, ya da oftas maci sonrasinda bardagi tasiran bir son damla damlativerdi sabri. tabi bunu bize aciklamalari gerekmez; ama gorunen itibariyle bu iki ihtimali de dogrulayacak bir goruntu yok ortada. oftas maci son sans olsa diyecegim, hani sabri'ye kadar son sans olacak baska adam mi kalmadi galatasaray takiminda (bkz: carrusca, bouzid, ve hatta mehmet guven)? bardagi tasiran bir hareketi oldu desek, onca muhabir var galatasaray'i takip eden, galatasaray'in icinde, takimin icinde onca insan var kalli'yi ya da sabri'yi sevmeyen, en azindan bir soylenti babinda haberler patlak verirdi "soyle oldu, sabri sunu yapti da kadro disi kaldi" diye. (nitekim hakan-lincoln olayinda ne soylentiler cikmisti) ama bu da yok. o halde biraz garip, biraz tutarsiz geliyor sabri'nin kadro disi kalmasi. o yuzden de cok dogru bulmuyorum sahsen. birtek sey olabilir bunu hakli gosterecek. belki de hala daha bu yonuyle kalli'yi seviyorum; adam resmen tum takima gosterdi ki, "benim ilk 18i olusturacak kadar bile adamim olmasa, bu deveyi gutmemekte israr edeni kapinin onune koyarim". neyse, hakkinda cok fazla bilinmeyen varken kesin yargilara varmanin mumkun olmadigi bir olay. ama sahsen bana uygulanis bicimi ve zamanlamasiyla garip geliyor.

Posted: Tue Jan 29, 2008 3:20 pm
by Ali Gursel
Sevgili Celal,

Önce lütfen abiyi boşver, cidden gerek yok. İkincisi bu ortamda hele herhangi bir futbolcu yüzünden sana küfür edilmesine hem şaşırdım hem de çok üzüldüm. Arkadaş sanırım artık yazmıyor, o yüzden fazla detayına girmek istemiyorum ama bahsettiğim olay buydu biraz, bir oyuncuyu beğenip beğenmemeyi falan anlarım, hareketlerini eleştirmeyi de anlarım ama nedne bu kadar kişiselleşiyor onu anlamıyorum. Dediğim gibi, buna toplumca biraz meyilliyiz sanki.

Yani Hakan'ı namyak gibi sevmeye ya da sevmemeye gerek yok, Hakan eni sonu GS'ın bir futbolcusu.

Hakan takımı dinamitliyorsa bunu da konuşmak lazım elbet. Ben şahsen böyle yorumlamıyorum gördüklerimi, senin yorumun öyle, sırf senin değil, başkaları da var böyle düşünen, ama arada bir her aklına geleni takımdan yollayan Kalli'nin dahi bu adamı neden ilk 11 yaptığını düşünün derim.

Sabri konusunda Fatih'in yazdığı gibi benim de kafama takılan şeyler var. Kalli'den herkes gibi ben de ümitiydim sene başında hala da ümidim var ama bazı hareketlerini cidden anlaşılmaz buluyorum. Sabri konusu da onlardan biri. Bu adam bizim alt yapıdan gelmiş, zaman zaman hepimize ümit verecek kadar iyi oynamış biri. Problemin mi vardı, söyle devre biterken birilerine, kiralasınlar bir yerlere. Onun gidip yeni bir hoca ve takımla biraz kendini toplama şansı ve de GS'dan iyi ayrılıp dönme şansı olsun. Şimdi ikinci yarı başlamış, herkes alacağını almış, bu saatte böyle adamı basın üstünden istenmeyen adam ilan etmenin gereği ne, kime ne faydası var, Sabri GS'a ya da Kalli'ye bir kötülük yapmış da ceza mı veriyoruz, öyleyse de suçunu bilelim, frikik atmak mı, o zaman Hasan Şaş bu takımda ne arıyor?

Neyse, umarım bizim bilmediğimiz mantıklı bir açıklaması vardır demekten başka yapacak şey yok.

Ali

Posted: Tue Jan 29, 2008 8:03 pm
by Cengiz Akgun
Ali Gursel wrote: Hakan takımı dinamitliyorsa bunu da konuşmak lazım elbet. Ben şahsen böyle yorumlamıyorum gördüklerimi, senin yorumun öyle, sırf senin değil, başkaları da var böyle düşünen, ama arada bir her aklına geleni takımdan yollayan Kalli'nin dahi bu adamı neden ilk 11 yaptığını düşünün derim.
...
Ali
Gol attiktan sonra Kalli'nin uzattigi eli kenara savurup klubeye gitmesinin savunulacak tarafi yok. Klubeye gideceksen git. Kalli'ye karsi yaptigi bu serserilige ne luzum var. Defteri kapandi coktan ama iste hala olmasa olmaz diye sacmaliyorlar. Once gidip Volkan'in elini sIkmaliydi. Ben sikildim artik bu heriften kusura bakmayin o yuzden boyle sabrim tasmadikca hakkinda konusmak istemiyorum.

Posted: Tue Jan 29, 2008 8:10 pm
by Cengiz Akgun
Fatih Mutlu wrote:- sabri meselesine gelince. hakkinda yapilan elestiler yerden goge kadar hakli. kendini gelistirmek bir yana dursun iki yildir surekli gerileyen ve saha icinde cirkeflik anlaminda kendini surekli gelistiren bir sabri var karsimizda malesef. ama bu kadrodisi olayi hem olayin kendisi itibariyle hem de zamanlama olarak cok garip. Neden kadro disi? Hadi ara transfer sezonunda kiralik vermek istiyorum ya da satmak istiyorum dese neyse. "bir turlu bekledigim gelisimi gosteremedi; ona bisey veremem artik" demek pek akla yatkin bir neden degil. o zaman bu adama neden cok onemli maclarda cok kritik gorevler verdin; madem istedigin duzeyde degildi. .
i$te tam bir Hincal sacmalamasi. Adam belki istediklerimi yapacak diye sahaya surmus ve her surdugunde de hayal kirikligi olmus. Hem de bunu bir iki kere yapip adami silmemis acaba bugun gununde degil mi idi diye uc dort kere denemis. Seyirci bile herifi yuhalamis sahada. Bakmis ki ne koy oluyor ne kasaba. Ona harciyacagim zamani egitebilecegim birine harcarim bu herifi alin basimdan demis. Ne diyecekti? Sabri'yi kazanmamiz lazim elbet bir gun kafasi duzelecek demez Alman. Aclik gormus esek gibi calismis bu duruma gelmis. Ona boyle seyler yapmamislar. Zaten o da beklememis. Mektep mi burasi gitsin PAF takimina sil bastan yapsin iste. Bence en guzeli onu memeleketi TS kiralamak. Belki akli basina gelir.