forum.cimbom.org

Cengiz Akgun wrote:Hakan'i bir suru savunulamayacak hatasi oldu. Ama baslik ile soyledikleri arasinda gazetecilik hileri ile dolu. Sorulan sorularin gazi ile araya ahireti filan sokmus ama paragarafin basina "Arda sakin Baskani Dinlemesin" cumlesini atip altinda soylenen sozlere bakin hele. Boyle bir cumle bulamadim ben. Sadece Arda'nin kendi kariyer planini kendisinin yapmasini tavsiye ederim demis. Yazan kahpenin yorumu ise yukarda attigi baslik olmus.

Haber su acilis ile basliyor:

Galatasaray'ın 'Kral' lakaplı efsane oyuncusu Hakan Şükür, Adnan Polat yönetimine öfke kustu ve Arda'ya seslenerek, "Sakın Adnan Polat'ı dinleme dedi.

Soylesiyi yapan ise Simge Fistikoglu. Adin da belli ne mal oldugu. Yuzune guldu ve kuyruk sallayip bizim aptali onune oturttu herhalde. O da oturup boyle sap yiyip saman sicti yine ve boylece soylediklerini bu sekilde egdi bugdu. Hakan da boyle duzene gayet kolay gelir. Bosuna Saban lakabini yakistirmadilar ona. Yalniz Ulkede malasef yonetici yetismiyor demis. Yalan mi demis? Buna itirazi olan var mi bugune kadar gordukleriniz icinde. Gecen sene GS basina gelenleri gordunuz.

Bunlar yeni seyler degilki Hakandan. Soylesiyi yapan Simge fistikoglu degil, Cirkine Gulyabanioglu olsa yine soyliycegi seyler bunlar.

Burda zevkine muhabbetini yapiyoruz, isin gercegini ise sadece hakan ve yonetim biliyor.

Hasan Tezcan wrote:

turgut uyar wrote:2000 uefa kupasını kazandığımız sene oynayan oyuncularımızın bugünlerde Galatasaray'ı
karalamak istercesine verdiği beyanatlar gerek televizyon olsun,gerek gazetelerde olsun
artarak devam ediyor.Bugün de Hakan Şükür hayret veren açıklamalar yapmış.

http://www.htspor.com/Ozel/spor-haber/1 ... aladi.aspx

Galatasaray başkanını kendisine vefasızlık yapmakla suçlamış.Sanki o başkan kendisini
Galatasaray'a getiren ilk kişi değilmiş,Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra gel senin heykelini
dikelim diyen değilmiş,bıraktıktan sonra kulüp içerisinde görev al,yurtdışına gönderelim
seni hizmetlerine teknik adam olarak devam et,futbol okulunun başına getirelim diyen
değilmiş gibi.

Bence vefadan söz edecek en son kişi Hakan şükür olur.İlk eşi 1999 depreminde hayatını
kaybettiğinde cenazesine bile gitmeyen,bir başsağlığı bile dilemeyen,sanki hiç varolmamış
gibi davranan biri vefadan ne kadar söz edebilir ki!

Bir de kendini Metin Oktay'la kıyaslamış.

Ey Hakan Şükür sen kendini Metin Oktay'la kıyaslayabilmek için ilk önce "Yüksek karakterli
olmak!!!!" ne demek, önce onu öğrenmen lazım.

Istedigini söyle, istedigine atifta bulunur, o GS'in bir parcasi artik, layiki ile birakti futbolu.

Heykel olayi basli basina bir komedi, görgusuzluk örnegi bana sorarsaniz...Adnan Polat'in orada yaptigi vefa borcunu ödemek degil, bir insani basinda defetmektir.

Kendisi bence TR'in gelmis gecmis en basarili oyuncusu.

Ayrica esi degil nisanlisiydi, ve depremden birkac ay önce nisanin bozuldugunu hatirliyorum.

Insanlarin kolay harcandigi bir devirde yasiyoruz. Hakan'in cikisi dogal bence. Alper Tezcan olayini daha unutmadik, ve daha niceleri. Yönetici takimi iliskeye son vermesini bilmiyor malesef.

Hakan Şükür profesyonelliği,disiplini ve de başarıları ile takdir edilecek bir futbolcu olabilir.
Ama bir insanın herhangi bir alanda başarılı olması ve rekorlar kırmış olması ona istediğine
atıfta bulunma hakkını nerden veriyor onu anlayamadım.Ayrıca başarlı bir futbolcu olmuş
olması onu Galatasaray'ın ayrılmaz bir parçası yapar mı? Galatasaray'ın ayrılmaz
bir parçası olmak herhalde için başka değerler ve erdemler sahibi olmak da gerekiyor.
İnsanların sevgi ve saygısını kazanmak sadece başarılı olmakla olmuyor.Bütün bunlara
sahip olduktan sonra zaten insanlar seni başka bir yere koyuyor(Metin Oktay o yüzden
hala çok sevilip unutulmuyor).Layıkıyla futbolu bırakmak nasıl oluyor onu da merak ettim?

Benim Hakan Şükür'e tepki göstermemdeki sebep bazı eski futbolcularımızla beraber
televizyonlarda, gazetelerde her olumsuz şeyin altında yönetimi bulan,inceden inceye,
altan altta bu yönetimi kötüleme gayretleri.Bu tavırlar bir kulübün eski bir futbolcusuna
yakışmıyor.Hakan Galatasaray'ın gelenek ve göreneklerini,büyüklere olan saygıyı ve
nasıl konusulup, hareket edileceğini bunca sene öğrenememişse bu Hakan'ı neyin
parçası yapar?

Ayrıca yönetim Hakan'a vefasızlık olarak ne yapmıştır?Jübile yapalım diyorlar istemem
diyor.Görev verelim diyorlar istemem diyor.Kendinin sadece söylediği:"Ben kendim
istediğim için bırakacaktım.Şimdi sanki yönetim istediği için bırakmış durumuna düştüm"
diyor.Yani Hakan'a yapılan bütün vefasızlık bundan ibaret.Bu da eğer vefasızlıksa!
Yönetimin, sen çok güzel abilik yapıyorsun canın ne zaman isterse o zaman bırak,mı?
demesi gerekiyordu.Kadroda fazladan yer işgal edip genç oyuncuların önünü mü tıkaması
gerekiyordu?Hep bir kendini çok çok önemli görme hali,biz olmasaydık hiç bir şey olmazdı
tavrı.Hakan bırak da seni başkaları bir yere koysun,kendin değil.

Bilirsiniz Turkiye'de unluler albumleri cikmadan, filmleri gosterime girmeden yada uzun sure gundemde gorunmemislerse hemen bir ask dedikodusu ile yada baska unlu biri ile polemige girerek gundeme tekrar oturmak isterler.

Futbolcularda ise (bana gore) menejerleri tarafindan basina sizdirilan "ahmet'i dortmund istiyor, mehmet'i isteyen buyuk klup kim ? " gibi haberlerle piyasa yapmaya calisirlar.

Eski topcular ise bir gazete yada TV'ye yourumcu olmadan yeni yuklu anlasmalar imzalamadan once eski kluplerine yoneticilerine yada takim arkadaslarina catarlar.Taraftarlarini overler.Hoca efendilerine methiyeler duzerler.

Bana kalirsa Hakan'in da durumu budur.

http://fanatik.ekolay.net/En-Krali-da-F ... 146773.htm

turgut uyar wrote:Ama bir insanın herhangi bir alanda başarılı olması ve rekorlar kırmış olması ona istediğine
atıfta bulunma hakkını nerden veriyor onu anlayamadım.Ayrıca başarlı bir futbolcu olmuş
olması onu Galatasaray'ın ayrılmaz bir parçası yapar mı? Galatasaray'ın ayrılmaz
bir parçası olmak herhalde için başka değerler ve erdemler sahibi olmak da gerekiyor

Istedigi gibi fikir uretir, görus bildirir. Bu yönetim ve eski yönetimler kusursuz degiller, bu cikisi kendine göre yerinde olabilir. Ayrilmaz bir parcasi evet, onu kimse GS tarihinden sökup atamaz. GS'lilik kölelik, kul olma anlamini tasimiyor bana sorarsaniz, erdemlik uzerine bunu söyluyorum. Burada nasil atip tutuyorsak, hurce göruslerimizi ifade ediyorsak o da kendi platformunda, kidemli GS'li huveyeti altinda yapar. Söylediklerine kulak versinler.

İnsanların sevgi ve saygısını kazanmak sadece başarılı olmakla olmuyor.Bütün bunlara
sahip olduktan sonra zaten insanlar seni başka bir yere koyuyor(Metin Oktay o yüzden
hala çok sevilip unutulmuyor).Layıkıyla futbolu bırakmak nasıl oluyor onu da merak ettim?

Hicbir ters transfere bulasmadan, magruz kaldigi onur kirici hareketlere ragmen futbolu GS'da birakti. GS'i ligde, milli takimlarda ve avrupada layiki ile temsil etti. Futbolu birakmaya zorlandi, heykeli dikilecek adam olmasina ragmen.

Benim Hakan Şükür'e tepki göstermemdeki sebep bazı eski futbolcularımızla beraber
televizyonlarda, gazetelerde her olumsuz şeyin altında yönetimi bulan,inceden inceye,
altan altta bu yönetimi kötüleme gayretleri.Bu tavırlar bir kulübün eski bir futbolcusuna
yakışmıyor.Hakan Galatasaray'ın gelenek ve göreneklerini,büyüklere olan saygıyı ve
nasıl konusulup, hareket edileceğini bunca sene öğrenememişse bu Hakan'ı neyin
parçası yapar?

Gerektiginde konusacaksin, Hakan Sukur öyle uygun görmus konusuyor, dinlesinler. Sen ister isteme Hakan Sukur bu camianin bir parcasi, bunu ne biz ne de yönetim revize edip silemez.

Ayrıca yönetim Hakan'a vefasızlık olarak ne yapmıştır?Jübile yapalım diyorlar istemem
diyor.Görev verelim diyorlar istemem diyor.Kendinin sadece söylediği:"Ben kendim
istediğim için bırakacaktım.Şimdi sanki yönetim istediği için bırakmış durumuna düştüm"
diyor.

Heykeli dikilecek adam ise, neden o karari ona birakmadilar? Neden zorladilar? Cok sevip saydiginiz tahta bacak diyarindan isler nasil yurutuluyor bu hususta bir bakin. Ortada yapilmis bir ayip var...Bulent'e de ayni sekilde davranildi. Bu bana göre vefasizliktir. Dedigim gibi yönetimler ayrilmayi beceremiyorlar. Yabancilarda kolay, cunku onlarin GS ile tek bagi para.

Yani Hakan'a yapılan bütün vefasızlık bundan ibaret.Bu da eğer vefasızlıksa!
Yönetimin, sen çok güzel abilik yapıyorsun canın ne zaman isterse o zaman bırak,mı?

Heykeli dikilecek adam ise, biraksinlar o karar versin. ^^

Kadroda fazladan yer işgal edip genç oyuncuların önünü mü tıkaması
gerekiyordu?Hep bir kendini çok çok önemli görme hali,biz olmasaydık hiç bir şey olmazdı
tavrı.Hakan bırak da seni başkaları bir yere koysun,kendin değil.

"Kadroda fazla yer isgal" kelimesi vefasizlik örnegidir, onur kirici bir sözdur. Onu en nasil yaka paca, yöneticilerin italyanlarin ayaklarina kadar gidip, pazarladiklarini hatirlayin...Bu mevzularda yönetimin savunulacak bir yani yok bence.

Mehmet Hakan Sukur'un album falan cikardigi yok, adam dolu hakli olarak.

Hicbir sey yapmasa, oturdugu yerden bizi birbirimize dusuruyor hala.
Hakan uzerine binlerce sayfa yazildi cizildi, hepimiz herseyi beraber
yasadik hep beraber. Herkesi balik hafizali zannedip durup durup yeni birsey
soyluyormus gibi ayni konuyu isitip isitip gundeme getirmesin artik.
Bu gidisle Ali Sami Yen stadina
giremeyecek hale gelecek seyirci tepkisinden. Bu sabri zorlamaya basladi.
Sabri demisken, Sabrinin ustundeki etkisi alininca Sabri duzelmeye basladi
yavas yavas.


Hakan son bir-iki yildir fiziken dusmustu, GS seviyesinin altindaydi.
Egri oturalim dogru konusalim, herkes yeter artik biraksin diyordu .
Hadi son senede 3-5 mac kurtarir
kenarda otursun desek bile bench'te rahat durmuyor, hir cikariyor,
Galatasaraydan daha bagli
oldugu gorulen baska bir organizasyonun cikari icic caba harciyordu.
Hic bunun aksini soylemeyelim, %5-%15 bitmis, stratejik katki zamani baslamistir.
Kimse kimseyi sersem yerine koymasin, bizimde dostlarimiz tanidiklarimiz arkadaslarimiz
var her yerde, olayin nasil dondugunu biliyoruz. Galatasaray Klubu nihai bir hedef olmustur, cunku ibadete tolerans olmadigi zamanlarda GS klubu baskilara karsi gelerek bu oyunculara dogru toleransi gostermis, dolayisiyla cemaat prestij kazanmistir. Ama son yillarda iktidar degisikligi birlikte olay ibadete saygidan kaleyi dusurmeye cekilip, Hakan Sukurde bu misyonla gorevlendirilmistir. Klubun tarihten gelen koruma refleksi devreye girmis ve nazikce kendisinin kluble olan organik bagi bitirilmistir.
Adnan Polat degilde, baskasi olsada ayni seyi yapardi.
Hakan Sukur sportif cizgide kalmis olsa idi eger ,hala GS'de idi.
Bunlar nazik konular , acikca ifade edilmemeye calisiliyor ama
Hakan kasidikca bu gercekler yuksek sesle dile getiriliyor. Kimse icin yararli bir durum degil.GS Klubu politikalar ustu, yuz batiya donuk cagdas bir spor klubudur, 500 yillik bir egitim kurumunun icinden cikmis 100 yillik bir SPOR klubudur. Isi, gucu, alani, ihtisasi, spordur. Kurarken soylemis kurucu. ''Ingilizler gibi disiplinli oynayip Turk olmayan takimlari yenmek''.100 yil once yazilmis iste Anayasasi , daha ne zorluyorsunuz.
Baska duzlemlere kaydirilmamali.Bu yalniz dini bazli olusumlar icin degil, diger sosyal, politik vs olusumlar ve de yelpazenin her yani icinde gecerlidir.

Birde konunun ekonomik yani var. Ahmet Buluttu galiba, menajerlik sirketinin sahiplerinin
Okan Buruk ve Emre Belozoglu oldugu biliniyor.( Ardada bunlara bagliydi galiba). GS alt yapisi yildiz oyuncular yetistiriyor. Ozelikle PAF liginde iken, boslukta genclere ve ailelere yaklasip onlarin haklari aliniyor. Bunun icin ise hep Floryanin icinde dolasmak avantajli,
Floryanin disinda iseniz ekmek yok.
Adnan Polatin Ardanin '' Senin kariyerini ben planlayacagim'' lafi tesaduf degildir.

Bence Hakan Sukur ahiret isini fazla kasimasin, sıh kosmanin alasini yapiyor. Sorarlar adama , benim vergilerimle bos konusmak sureti ile TRT'den aldigin 700 milyari helal ediyormuyum diye. Yada ne bileyim kombinemin parasini alipta GS icerden bolmeni helal ediyormuyuz diye.
Yada ne bileyim gecmiste cete birlikte takimdan yollattigin yerli yabanci oyuncularin
rizkini kesmene ne demeli? bu oyuncularin kul hakki ne olacak?.

Her seye ragmen gecmiste Galatasarayliligini, katkilarini sukranla takdir etmekteyiz. Bu aciklamalarindan sonra bu duygu acimaya donusmus vaziyette ve gittikcede nefret duzlemine inmekte. In bakalim su sirca koskunden, in inebiliyorsun seyircinin arasina, kendine gelirsin biraz. Gorursunki sana verilen misyon, ''mission impossible''. O is filmlerde oluyor, Tom Cruise atliyor zipliyor, gercek hayat zor. Sen yol yakinken geri don bu islerden ve GSli hakan Sukur olarak kal.

Alpay Dedeoglu wrote:Hakan Sukur sportif cizgide kalmis olsa idi eger ,hala GS'de idi.
Bunlar nazik konular , acikca ifade edilmemeye calisiliyor ama
Hakan kasidikca bu gercekler yuksek sesle dile getiriliyor. Kimse icin yararli bir durum degil.GS Klubu politikalar ustu, yuz batiya donuk cagdas bir spor klubudur, 500 yillik bir egitim kurumunun icinden cikmis 100 yillik bir SPOR klubudur. Isi, gucu, alani, ihtisasi, spordur. Kurarken soylemis kurucu. ''Ingilizler gibi disiplinli oynayip Turk olmayan takimlari yenmek''.100 yil once yazilmis iste Anayasasi , daha ne zorluyorsunuz.
Baska duzlemlere kaydirilmamali.Bu yalniz dini bazli olusumlar icin degil, diger sosyal, politik vs olusumlar ve de yelpazenin her yani icinde gecerlidir.

Iste ben burayi anlamiyorum. Ben spor konustugumuzu zannediyordum...ne alaka diyebilirim. Politik ve dini tercihi beni ilgilendirmez, kulubu de ilgilendirmemeli. Ediyorsa transfer etmezsin, veya ortaya ciktigi gun taviz vermeden yollarsin. Benim tanidigim 2 anayasa var, Turkiye Cumhuriyeti anayasasi, ve Isvec, her biri yazildigi ulkede gecerli olma sarti ile. GS herseyin ustunde degildir. "Lackalik" bu kavramlar hice sayildigi gun baslar.

Hasan bey, gördüğüm kadarıyla Hakan'a karşı duygusal bir koruma refleksi içindesiniz.
Kimsenin Hakan'ı Galatasaray tarihinden söküp atmaya çalıştığı yok.

Size göre Hakan ,Galatasaray için çok önemli bir değer olabilir.Gerçekte bunun ne derece
doğru olduğunu uzun seneler geçtikten sonra bizden sonraki kuşaklar karar verecekler.

Erdemli olmak sizin için kul,köle olmak anlamını taşıyorsa bir diyeceğim yok.

"Tahta bacak diyarı"( ) çok sevip saydığım bir yer değil.Bu kanıya nereden vardınız
anlayamadım.

Kimse daha çok para kazanıp,dünyaca ünlü bir futbolcu olma şansı için yaka paça
bir yere gitmez.Ayakları poposuna vura vura gider.

Hakan öyle uygun görmüş, istediğini yapar, istediğini söyler kimse karışamaz yaklaşımı
içerisindesiniz.Siz, ben ve de forumdaki başkaları pervasızca herşeyi tartışabiliriz.Ama
size göre Galatasaray'ın ayrılmaz bir parçası olmuş bir insan biraz daha yutkunarak
konuşması gerekmez mi?Sitem edecekse de en azından haklı gerekçelerini beyan etmesi
gerekmez mi?

Bana göre futbolu çoktan bırakması gereken bir futbolcuyu, kendi bırakmak istemiyor diye
takımda tutmak, o kulübün iyiliğini düşünen bir yönetici profili olmasa gerek.Eğer o kadar
büyük bir futbolcu olsaydı.Bütün bunların yaşanmasına meydan vermeden kendi bırakırdı.
Tıpkı zamanında Tugay'ın milli takımı gençlerin önünü açmak için bıraktığı gibi.
Ben bunda Hakan'a karşı olan bir vefasızlık yada ayıp göremiyorum.

Yönetimlerin çok iyi niyetli yaklaşımına rağmen kendilerini karın tokluğuna oynamış çilekeş
emektarlar gibi lanse edip,üzüm yemekten öte bağcıyı dövmeye dönüşen, kibirli afra
tafraları, bırakın yöneticileri, kendilerini sevenleri bile üzdüğünü göremiyorlar.

Cengiz Akgun wrote: Yuzune guldu ve kuyruk sallayip bizim aptali onune oturttu herhalde. O da oturup boyle sap yiyip saman sicti yine ve boylece soylediklerini bu sekilde egdi bugdu.

Cok yasayasin Cengiz abi iyi guldurdun beni. Bizim Avarel ya da nam-i deger Torino'lu Saban'in hali bu kadar guzel ozetlenir.

Aslinda bu konuyu tartismak icin daha uygun olabilecek bir basligimiz mevcuttu: Susmayan Adam