Re: 2010 Model Galatasaray
Posted: Sat Jan 30, 2010 1:37 am
Lise yanlısı görüşlere saygılıyım fakat katılmam mümkün değil.
Elbette diğer iki kulübe (FB ve BJK) bakarak "halka açılmanın" olası sakıncalarından söz edilebilir.
Halka açılmak, mafyaya açılmak, para babalarına açılmak, siyasetçilere açılmak, tarikatlara açılmak, apoletlilere açılmak vs...
El hak, FB'de at oynatan Ali Şen, Banker Kastelli gibileri hatırlıyoruz.
Hatta Şambabası lakaplı bir delege ağası vardı. Şimdi ismini unuttum.
Muhsin Batur'un, Turgut Özal'ın kulüp yapısı üzerinde etkili olduğu dönemler de var.
Bunlar elbette olumsuz örnekler.
Öte yandan, kulübün karar alma süreçlerini belli bir kesimin tekelci yapılaşmasına sunmayı da ben yadırgıyorum.
İyi eğitimli ve de uygar liseliler kulübün menfaatini tribündeki adamdan daha iyi düşünür, gibi bir görüş öne sürmek mümkün olsa da, ben bu görüşte değilim.
Bana göre kulübe üyelikte Lise'ye tanınan ayrıcalık kaldırılmalı ve üyeliğe giriş ücreti düşürülmeli.
Bu da benim görüşüm.
Bakalım Adnan Polat'ın karşısına bir aday çıkartılacak mı çıkartılmayacak mı?
Abdürrahim Albayrak'ın yönetici olmasına burun kıvıranlar, Polat'ın üyelik politikasını kaygı içinde izleyenler, "tribündeki ayaktakımı" ile Üstünel arasındaki sempati ilişkisini bayağı bulanlar, kazan kaldıracak mı?
Alpay dostumuza göre anti-Polatist cephenin malzemesi Hakan Şükür'gillerden oluşuyor. Eğer bu doğruysa kongrede kokusu çıkar zaten.
Ufuk'un öne sürdüğü "Canaydın kulübü iflastan kurtardı" tezine ise, 6 yıllık dönemde fiyasko transferlere harcanan on milyonlarca doları hatırlatarak, "Bu mu iflastan kurtarmak?" demek isterim.
Bana göre Galatasaray asıl şimdi iflastan kurtarılıyor.
Akılcı riskler içeren yatırımlarla ve sportif başarıdan mali kazanım çıkarmak isteyen şimdiki anlayışla.
Süren-Cansun döneminin hesapsızca har vurup harman savurmacı yaklaşımından Polat'ı farklı kılan da bu.
Elbette diğer iki kulübe (FB ve BJK) bakarak "halka açılmanın" olası sakıncalarından söz edilebilir.
Halka açılmak, mafyaya açılmak, para babalarına açılmak, siyasetçilere açılmak, tarikatlara açılmak, apoletlilere açılmak vs...
El hak, FB'de at oynatan Ali Şen, Banker Kastelli gibileri hatırlıyoruz.
Hatta Şambabası lakaplı bir delege ağası vardı. Şimdi ismini unuttum.
Muhsin Batur'un, Turgut Özal'ın kulüp yapısı üzerinde etkili olduğu dönemler de var.
Bunlar elbette olumsuz örnekler.
Öte yandan, kulübün karar alma süreçlerini belli bir kesimin tekelci yapılaşmasına sunmayı da ben yadırgıyorum.
İyi eğitimli ve de uygar liseliler kulübün menfaatini tribündeki adamdan daha iyi düşünür, gibi bir görüş öne sürmek mümkün olsa da, ben bu görüşte değilim.
Bana göre kulübe üyelikte Lise'ye tanınan ayrıcalık kaldırılmalı ve üyeliğe giriş ücreti düşürülmeli.
Bu da benim görüşüm.
Bakalım Adnan Polat'ın karşısına bir aday çıkartılacak mı çıkartılmayacak mı?
Abdürrahim Albayrak'ın yönetici olmasına burun kıvıranlar, Polat'ın üyelik politikasını kaygı içinde izleyenler, "tribündeki ayaktakımı" ile Üstünel arasındaki sempati ilişkisini bayağı bulanlar, kazan kaldıracak mı?
Alpay dostumuza göre anti-Polatist cephenin malzemesi Hakan Şükür'gillerden oluşuyor. Eğer bu doğruysa kongrede kokusu çıkar zaten.
Ufuk'un öne sürdüğü "Canaydın kulübü iflastan kurtardı" tezine ise, 6 yıllık dönemde fiyasko transferlere harcanan on milyonlarca doları hatırlatarak, "Bu mu iflastan kurtarmak?" demek isterim.
Bana göre Galatasaray asıl şimdi iflastan kurtarılıyor.
Akılcı riskler içeren yatırımlarla ve sportif başarıdan mali kazanım çıkarmak isteyen şimdiki anlayışla.
Süren-Cansun döneminin hesapsızca har vurup harman savurmacı yaklaşımından Polat'ı farklı kılan da bu.