forum.cimbom.org

Mehmet Gurdal Cetin wrote:...
Belki başka kanallarda bir şey bulabilirim yoksa EGE ile tokatlı piştiye devam

Tokatlı pişti nasıl oluyor?

Bu arada bazilari icin pacoz denilen Yunanalilar 10 macta 7 galibiyet 3 beraberlikle seriyi yenilgisiz kapatip birinci olmuslar.

Seribaşı takımlar şöyle:

TÜRKİYE
Hırvatistan
Portekiz
Çek Cumhuriyeti

Seribaşı olmayan takımlar şöyle:

İrlanda
Estonya
Bosna Hersek
Karadağ

Karadag ya da Estonya cikarsa ne ala. Gerisi disli.

BBC'ye gore seri basi degiliz.

http://news.bbc.co.uk/sport2/hi/football/15230446.stm

Portugal (seed)
Republic of Ireland (seed)
Croatia (seed)
Czech Republic (seed)
Bosnia/Herzegovina
Estonia
Montenego
Turkey

Ben Sabah'taki ineklerin yalancisiyim.

Eray Tunç wrote:

Mehmet Gurdal Cetin wrote:...
Belki başka kanallarda bir şey bulabilirim yoksa EGE ile tokatlı piştiye devam

Tokatlı pişti nasıl oluyor?

Pişti yanakta yada alında yapılıyor. Çok komik ve eğlenceli olabilir. Hele hele koca koca adamlar 4 kişi oynayınca.

Ege'ye yine nazik davranıyorum ama eşşoğlusuna denk gelirsen yandın. Kağıdı tükürükleyip çakıyor , fazla ses çıksın diye

Benim gençliğimin oyunudur. Kahvede bu oyun yüzünden çok kavga çıktığına şahit olmuşluğum vardır.

Maça gelince bizden cacık olmaz.

Yatıp kalkıp Selçuk İnan'a dua etsinler. Adam girdi bir gol pası verdi, diğerini kaçırdılar.

TD Oğuz ve yardımcısı Hiddink'e kapak olmuştur inşallah

Cengiz Akgun wrote:Ben Sabah'taki ineklerin yalancisiyim.

Bu hatanin nerden ciktigini arastirdim. Inanmasi zor ama suclu TFF web sitesi. Once seri basiyiz yazmislar, sonra kaldirmislar. Arada siteye girenler yanlis haberi yaymislar.

Feneri kurtarma operasyonu kafalarini cok yoruyor olmali.

Mehmet Marsan wrote:

Cengiz Akgun wrote:Ben Sabah'taki ineklerin yalancisiyim.

Bu hatanin nerden ciktigini arastirdim. Inanmasi zor ama suclu TFF web sitesi. Once seri basiyiz yazmislar, sonra kaldirmislar. Arada siteye girenler yanlis haberi yaymislar.

Feneri kurtarma operasyonu kafalarini cok yoruyor olmali.

Tamamen okuzluk demiyorsun da. Ben de ne bileyim Dunya siralamasina filan bakiyorlar sandim. Degilse Turkiye'nin kotu bir ikinci oldugunu biliyorum. Ama Bosna neden cekirdek olmadi. Adamlar son anda birinciligi kacirdi.

Hirvatlar cikmis sansimiza. Gerci kim ciksa isimiz zordu ama Estonya ya da Cek'ler belki daha iyi olurdu.

Milli Takım'ın durumuna canım çok sıkılıyor.
"Ne halt ederlerse etsinler" diyorum bir yandan. Ama diğer yanım, "başarılı olsunlar da sevinelim" diyor.
Benim anlamakta zorlandığım, Guus Hiddink ne yapmaya çalışıyor? Kafasındaki ne?
Bunu, yani kafasındakini anlayabilsek, kafasında olanın iyi birşey olup olmadığını sorgulayacağız. Ama adamın kafasında ne döndüğü belli değil.
O zaman pek çok insan, "Kafasında birşey var mı" sorusunu soruyor haklı olarak.
Yaptığı basın toplantılarını izliyorum. Son derece gerçekçi ve inandırıcı bir görüntü veriyor. Adam takımı köşe yazarı olarak dışarıdan yorumlasa çok daha faydalı olacak ama bütün o gerçekçi tespitler içeriden fayda getirmiyor.
Senelerdir ne zaman Milli Takım konusu açılsa, Terim-Denizli kısır döngüsünden ibaret yerli hoca sirkülasyonunun kesilerek yabancı hocaya dönülmesi gerektiğini, en uygun ismin de Hiddink olduğunu söyleyip dururdum. En sonunda geldi. Fakat geldiğine geleceğine pişman etti.
Bir huyu vardır: Başında bulunduğu milli takımın ülkesinde ikamet etmez, Hollanda'daki evinde yaşar. O ülkeye ise ancak maçtan maça yolu düşer.
Bizim ihtiyacımız olan ise tam tersi. Türk futbolunun pek çok bölümü gibi TFF içindeki birimlerin de yeniden yapılanması lazım. Ve bunun için mesaisini 7/24 ayıracak bir ekibe ihtiyaç var. Bu ekibin içinde Milli Takım'ın hocasının da bulunması gerekiyor.
"Profesyoneller altyapıyı idare eder, Milli Takım hocası da üç ayda bir kadro seçer" gibi bir çarpık işbölümünü kabul etmek imkansız.
Fatih Terim'in milli takım hocalığını pek çok açıdan eleştiriyorduk ama adam en azından full time vaktini TFF'ye vakfediyordu.
Terim'den sonra bu işleri koordine etsin diye getirilen Ersun Yanal'ın görevine de birkaç gün önce son verdiler.

Yani ortada tuhaf bir tablo var.
Şimdi kasım ayında Hiddink lütfedip İstanbul'a gelecek. Muhtemelen Oğuz Çetin tarafından hazırlanan kadro listesini onaylayacak. Oyuncular toplanacak.
Oyun olarak, performans olarak, özgüven olarak yerlerde sürünen bir milli takım olarak, kendi grubunu en iyi ikinci bitiren İsveç'ten sonra en çok puan toplayan ikinci takım konumundaki Hırvatistan'ı elemeye çalışacağız.
Ben bu hedefin tutturulmasına pek olasılık vermiyorum.
Eğer olursa... Euro 2012'ye kapağı atmış oluruz... Orada yine "turnuva takımı" olmamıza güvenerek büyük ümitlerle gideriz, turnuva sonunda Hiddink bırakır.
Hırvatistan'ı eleyemezsek... Hiddink anında istifa eder.
Korkarım yerine yine yerli hoca getirirler. Mustafa Denizli boşta. Şansal'ın yanında geyik muhabbeti çevirmekten bıkmıştır zaten. Aydınlar hemen üstüne atlar, kaptığı gibi takımın başına getirir. Ondan sonra seyreyle komediyi...