Page 11 of 32

Posted: Sat Mar 10, 2007 12:47 am
by Ismail Gezer
Altyapıdaki diğer oyuncularımızın aksine oldukça yapılı görünüyor. Eyi besleyin yavru aslanlarımızı :D

Posted: Sun Mar 11, 2007 5:10 pm
by Ismail Gezer

Image

Galatasaray'da dev forvet A takımda...

Galatasarayda dev forvet A takımda... PAF takımın 1.94 boyundaki dev forveti Fatih Sercan Akıncı, A takımla birlikte çalışmalara başladı.
Fizik gücüyle dikkat çeken Fatih, henüz 16 yaşında olmasına rağmen Song ile girdiği ikili mücadelelerde üstünlük kurmayı başardı. Gerets’in genç yetenekle özel olarak görüştüğü ve ilerleyen haftalarda bazı maçların son dakikalarında şans vermeyi düşündüğü öğrenildi.


Fanatik

Posted: Mon Mar 12, 2007 8:21 am
by Selcuk Samli
Bu hafta ilk 11'de gorev yapanlar:

-Ozgurcan(1 gol),Ugur Ucar.
Sakaryaspor:3-Kayserispor:3

-Cihan,Ates,Volkan(Gaziantep BSB),Ugur Erdogan(Istanbulspor)
Gaziantep BSB:1-Istanbulspor:1

-Zafer(Samsunspor)1 gol atti.
Samsunspor:3-Turk Telekom:2

Posted: Mon Mar 12, 2007 8:12 pm
by Selcuk Samli
"Sevgili Selcuk ve Murat(Can Biricik'in bir seyi oluyormusun?),

Su konusulan 16 yasında 1.93'luk santrafor
Sercandan biraz bahsedermisiniz?

Bir de Cem Sultan ve sol acikta fuleli Semihte vardi
onlardan da bahsedermisiniz biraz?

Yazdiktan sonra farkettim , yeri bu topik degil genc takimdan gelenler.
Tasiyip orada cevaplarsaniz iyi olur."
Alpay Selam,

Sercan yasina gore bayagi iri ve uzun boylu;bu acidan cok sansli.Yalniz futbolunu onundeki 2 sene icinde gelistirmesi gerekecek.Vucudunu daha iyi kullanip,daha cok hava topu almali ve uygun durumdaki arkadaslariyla paslasarak pozisyon yaratmayi ogrenmeli.(ilerletmeli)Sahada biraz aldirmaz ve ,isteksiz bir goruntu ciziyor. Daha hirsli,hareketli,ve istekli olmali.Hiz ve cabukluk kazandirici idmanlar yapmali.Cok calismasi gerekiyor!

Cem Sultan'i cok kisa bir sure seyrettim;o da fizik olarak guclu bir oyuncu ama detayli bir bilgi sahibi degilim.

Posted: Sun Mar 18, 2007 7:21 pm
by Tolga Girici
İstanbul, Samsun ile yenişemedi
Karşılaşmanın 14. dakikasında Samsunspor, Gökhan ile bir penaltı atışından yararlanamadı.

STAT: Bahçelievler İl Özel İdare
HAKEMLER: Yılnur Önen, Ferudun Kara, Özgür Fatih Kalaycı
İSTANBULSPOR: Volkan Babacan, Hakan Çimen, Hakan Korkmaz, Serdar, Baliç (Volkan Yılmaz dk. 83), Özgür, Ömer (Uğur Erdogan dk. 45), Taylan, Deniz, Ercan, Mahmut (Şevki dk. 79)
SAMSUNSPOR: Akın, Feridun, Ömer, Tufan, Evren, Adnan, Mustafa, Zafer Sakar (Serdar dk. 60), Sinan (Serkan dk. 75), Erol (Burhan dk. 57), Gökhan
SARI KARTLAR: Mustafa (Samsunspor), Hakan Çimen (İstanbulspor)
Suat Kaya'ya helal olsun Cihan, Volkan, Ugur her macta oynuyor.
Akçaabat'tan galip çıkmadı: 1-1
Stat: Akçaabat Fatih
Hakemler: Özgüç Türkalp, Cem Satmaz, Mustafa Sönmez
Akçaabat Sebatspor: Emrehan, Emre, Selim, Barış, Hakan, Adem, Enis (Dk. 75 Ferdi ), Ali Aliyev, Adem Büyük, Emre Aygün (Dk. 84 Okan ?), Volkan (Dk. 59 Necdet )
Gaziantep Büyükşehir Belediyespor: Eser, Cihan Can, Ali, Serdar, Uğur Ates, Ömer, Yertek (Dk. 78 Ali Küçükbayrak ), Süleyman (Dk. 59 Bilal ), Osman, Volkan Bekci (Dk. 70 Hakan ), Sezgin
Goller: Dk. 15 Serdar (Gaziantep Büyükşehir Belediyespor), Dk. 18 Adem Büyük (Akçaabat Sebatspor)
Sarı Kartlar: Dk. 25 Enis, Dk. 90 Necdet (Akçaabat Sebatspor), Dk. 54 Cihan (Gaziantep Büyükşehir Belediyespor)
IBB'de Erkan Ferin her mac banko oynardi, sanirim artik Mert Korkmaz oynuyor. Cafercan'in adini pek duymuyoruz artik.
İ.B.B, Malatya'yı affetmedi: 2-0
İstanbul Büyükşehir Belediyespor aldığı bu galibiyetin ardından puanını 50'ye çıkararak 2. sıraya yükseldi.
Stat: Atatürk Olimpiyat
Hakemler: Selçuk Dereli, Muhittin Gürses, Hüseyin Fidan
İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Haluk, Ekrem, Metin, Mert, Volkan, Efe, Ünal, Ali, Murat (Dk. 78 Tayfun ), Ufuk (Dk. 73 İlhan ), Serkan (Dk. 85 Uğur)
Malatyaspor: Emrah, Serdar, Ramazan (Dk. 75 İlhan ), Taner, Atilla (Dk. 46 Hasan ), Alper, Johansson (Dk. 51 Hakan Bayraktar ), Senkerik, Hakan Söyler, Mehmet Budak, Serkan
Goller: Dk. 28 Ufuk, Dk. 69 Serkan (İstanbul Büyükşehir Belediyesi)
Sarı Kartlar: Dk. 4 Efe, Dk. 64 Ekrem (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)

Posted: Thu Mar 22, 2007 2:23 pm
by Selcuk Samli
-U19'larımız İngiltere'ye 1-0 yenildi 22.03.2007

Avrupa Şampiyonası Elit Turu'na hazırlanan Tolunay Kafkas yönetimindeki U19 Milli Takımımız, İngiltere ile yaptığı özel maçı 1-0 kaybetti. Karşılaşmanın tek golünü 10. dakikada Martin kaydetti.

Sheffield kentinin Doncaster Rovers Stadı'nda oynanan karşılaşmayı 11.555 biletli seyirci izledi.

Hakem:Robert Shoebridge

Stat:Doncaster Rovers

İngiltere: 1 Jamie Annerson (Sheffield United, 2 Mark Little (Wolverhampton Wanderers), 3 Scott Golbourne (Wycombe Wanderers), 4 Fabrice Muamba (Birmingham City), 5 Michael Mancienne (QPR), 6 Elliot Omozusi (Fulham) (16 Olly Lancashire (Southampton) 76), 7 Rossi Jarvis (Norwich City) (15 Danny Haynes (Ipswich Town) 45), 8 Mark Davies (Wolverhampton Wanderers), 9 James Vaughan (Everton) (17 Chris Martin (Norwich City) 64), 10 Hogan Ephraim (Colchester United) (14 Sam Hewson (Manchester United) 70), 11 Adam Hammill

Türkiye: 1 Onur Recep Kıvrak, 2 Uğur Akdemir (17 Kadir Keleş 45), 3 Ferhat Bikmaz, 4 Anil Karaer, 5 Aykut Demir, 6 Murat Ceylan (14 Emre Balak 74), 7 Samet Kılıç (13 Uğur Demirok 45), 8 Umut Koçin (16 Mustafa Pektemek 88), 9 Tevfik Köse, 10 Murat Duruer, 11 Ferhat Kiraz


-İsviçre ile yenişemedik: 1-1 22.03.2007

Şenol Ustaömer yönetimindeki U16 Milli Takımımız deplasmanda İsviçre 1-1 berabere kaldı. Zürih'in Regensdorf Stadı'nda oynanan karşılaşmanın 3. dakikasında yenik duruma düşen millilerimiz 43. dakikada bulduğu golle beraberliği sağladı. İlk yarısı 1-1 berabere biten karşılaşmanın, ikinci yarısında gol olmayınca maç 1-1 sona erdi.

U16 Milli Takımı'nın kadrosunda şu oyuncular bulunuyor:

Berk NEZİROĞLULARI, Cemre BALOĞLU, Cem SULTAN (Galatasaray A.Ş.), Ali HELVACI, Göksal ÖZKARA (Denizlispor), Abdülkadir KAYALI, Umutcan YÜKSEL (MKE Ankaragücü), Ali KUÇİK (Beşiktaş A.Ş.), Sertaç EREN (Fenerbahçe), Furkan SÖNMEZ (Trabzonspor A.Ş.), Hasan ERBEY (Karşıyaka), Armağan KUŞ (Samsunspor), Muhammed KURT (Orduspor), Erhan KARAYER (Dardanelspor A.Ş.), İsmail ASLAN (Giresunspor), Çağatay Bahri AYDIN (Pendikspor), Doğukan GENÇ (Yalovaspor), Gökhan TÖRE (B.Leverkusen)

kaynak:www.tff.org

Posted: Thu Mar 22, 2007 7:03 pm
by Murat Biricik
http://www.tff.org.tr sitesinden Milli Takımlarımızın TD leri ve teknik kadrolarına baktım. Bizim PAF lardaki oyuncularımızın Milli Takımlardaki TD ve antrenorleri:

Umit Milli: TD Unal Karaman, Teknik Antrenor Umit Davala, Idari Sorumlu Burhan Sadıkoglu
A2: TD Tanju Colak
U-20: TD Yucel Uyar, Teknik Antrenor Hami Mandıralı
U-19: TD Tolunay Kafkas, Teknik Antrenor Abdullah Ercan
U-18: TD Ahmet Ceyhan, Teknik Antrenor Ogun Temizkanoglu
U-17: TD Turhan Mesci, TD Fatih Eser
U-16: TD Senol Ustaomer, Teknik Antrenor Metin Cekicler
U-15: TD Ferhat Sudogan, Teknik Antrenor Metin Cekicler

http://www.tff.org.tr/default.aspx?pageID=406 da detaylı olarak tum teknik kadro belirtilmis.

A, A2 ve UMİT MILLI TAKIMLARDA OYNAYAN GENC MILLI TAKIM KOKENLI FUTBOLCULAR arasında GS dan gelenler
86 Dogumlu M. Topal
87 Dogumlu Arda, Ferhat, M. Guven, Oguz, Cafercan, Ugur Ucar
88 Dogumlu Ozgurcan, Erkan Ferin

Posted: Thu Mar 22, 2007 9:55 pm
by Tolga Girici
U17 Milli Takım Galler'i 3-0 yendi.

Avrupa 17 Yaşaltı B Genç Futbol Şampiyonası yarı final eleme grubu maçında Türkiye, Galler'i 3-0 mağlup etti. Maçta gollerimiz 16. dakikada Umut Sözen, 29. dakikada Tunay Torun ve 33. dakikada Batuhan Karadeniz'den geldi. Gruptaki diğer maçta ise Hollanda, Beyaz Rusya'yı 5-0 mağlup etti.

Grupta daha 20 Mart'ta oynanan karşılaşmalarda Türkiye, Beyaz Rusya'ya 1-0 yenilirken, Hollanda, Galler'i 1-0 yenmişti.

Grupta ilk sırayı alan takımın Belçika'da 2-13 Mayıs tarihleri arasında yapılacak 17 Yaş Altı Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri'ne katılma hakkı kazanacak.

4. Grup son maçlar Pazar günü oynanacak;

25 Mart Pazar:
15.00 Türkiye-Hollanda
15.00 Beyaz Rusya-Galler

17 Yaş Altı Milli Takımımızın kadrosunda şu oyuncular bulunuyor:

Emre Çolak, Gökhan Öztürk, Murat Akça, Emirhan Ergün, Emrah Yollu (Galatasaray), Eren Albayrak, Serdar Aziz, Ceyhun Demircan (Bursaspor), Mehmet Sarper KISKAÇ (MKE Ankaragücü), Batuhan Karadeniz, Erdem Köse (Beşiktaş), Barış Memiş (Trabzonspor), Umut Sözen, Yiğit Dadan (Altay), Savaş Yılmaz (Zeytinburnuspor), Furkan Özcal (1860 Münih), Taner Taktak (Fortuna Sittard), Tunay Torun (Hamburger SV), Şahin Aygüneş (Karlsruher SC).

Posted: Sun Mar 25, 2007 8:49 am
by Selcuk Samli
Ümitlerimiz, İsviçre'yi 2-1 yendi 24.03.2007

Ünal Karaman yönetimindeki Ümit Milli Takımımız, İsviçre ile oynadığı özel karşılaşmayı 2-1 kazandı. Antalya Atatürk Stadı'nda oynanan karşılaşmada Milli Takımımızın gollerini 35. dakikada Colin Kazım Richards ve 39. dakikada Zafer kaydederken, İsviçre'nin tek golünü 44. dakikada Zambrella attı.

Maçtan dakikalar

35. dakikada Zafer'in kullandığı serbest atışı iyi takip eden Colin Kazım, kale önünde yükselerek topa kafayla vurdu. Colin Kazım'ın vuruşunda top İsviçre ağlarına gitti: 1-0.
39. dakikada Uğur'un sağdan ortaladığı topu Colin Kazım kafa ile Zafer'in önüne bıraktı. Ceza alanının sol köşesinden topa sert vuran Zafer, takımının ikinci golünü attı.
44. dakikada İsviçre'nin golü geldi. Bu dakikada Esteban'ın ortaladığı topa Zambrella kafa ile vurdu. Zambrella'nın vuruşunda top Uğur'un solundan kaleye gitti: 2-1.

Stat: Atatürk

Hakemler: Fariz Yusifov, Ramiz Asadov, Mekhman Makhmudov (Azerbaycan)

Türkiye: Ufuk, Uğur Uçar (Dk. 46 İbrahim), Ferhat, Ceyhun, Orhan, Mehmet Topal, Zafer (Dk. 79 Barış), Colin Kazım, İlhan, Özer (Dk. 62 Alp), Gürhan (Dk. 62 Serdar)

İsviçre: Djuik, Lambert (Dk. 87 Gezim), Ziegler, Ferati, Barmettler, Kollar, Abdi, Schwegler, Esteban (Dk. 70 Blumer), Rakitic, Zambrella
Goller: Dk. 35 Colin Kazım, Dk. 39. Zafer, Dk. 44 Zambrella

Kaynak: Anadolu Ajansı

www.tff.org

Posted: Mon Mar 26, 2007 2:00 pm
by Selcuk Samli
U17'lerimiz Hollanda'ya yenildi 25.03.2007

25. Avrupa 17 Yaş Altı (B) Gençler Futbol Şampiyonası Yarı Final Eleme Grubu Elit Tur'da Hollanda, Türkiye'yi 1-0 yenerek, final maçlarına katılmaya hak kazandı.

17 Yaş Altı Genç Milli Futbol Takımı Teknik Direktör Yardımcısı Fatih Eser, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Elit Tur'dan elendikleri için üzgün olduklarını belirtti.

Turnuva öncesi bazı şanssızlıklar yaşadıklarını belirten Eser, 6 önemli futbolcularının, sakatlıkları dolayısıyla turnuvada forma giyemediğini bildirdi.

Eser, şunları söyledi: ''Milli takımların asıl hedefi, başarılı futbolcuları, A Milli Futbol Takımı'na kazandırmaktır. Oyuncularımızı kutluyoruz, çok onurlu mücadele verdiler. Biz umutla geleceğe bakıyoruz. Hollanda takımı finalleri hak etti. Onları tebrik ediyoruz.'' Turnuvanın diğer maçında ise Belarus, Galler'i 3-0 yendi

Stat: Topkapı Futbol Merkezi
Hakemler: Istvan Vad (Macar), Vencel Toth (Macar), Bruno Zurbruegg
(İsviçre)

Türkiye: Erdem, Serdar, Murat, Taner, Barış, Savaş, Batuhan, Umut, Tunay, Emre, Gökhan

Hollanda: Padt, Bentem, Timothy, Patrick, Nelom, Blind, Barazite (Dk. 81 Wouter), Leroy, Genero (Dk. 78 Luis) , Wijnaldum, Narsingh

Gol: Dk. 19 Genero (Hollanda)

Sarı kartlar: Dk. 1 Emre, Dk. 36 Murat, Dk. 55 Savaş (Türkiye), Dk. 6 Blind, Dk. 75 Genero (Hollanda)

www.tff.org

Posted: Thu Mar 29, 2007 7:47 am
by Selcuk Samli
U19 Milli Takımı, Hollanda'yı 1-0 yendi 28.03.2007

U19 Milli Takımı, Hollanda'yı 1-0 yendi

Tolunay Kafkas yönetimindeki U19 Milli Takımımız, Hollanda'yı 1-0 yendi. Antalya Atatürk Stadı'nda oynanan karşılaşmada Millilerimizin tek golünü 85. dakikada penaltıdan Ferhat Bıkmaz kaydetti.

Stat: Atatürk
Hakemler: Erol Karadayı , Daybet Gök , Ali Şencan

Türkiye: Onur (Dk. 73 Atilla), Aykut (Dk. 79 Zeki), Ferhat Bıkmaz , Emre (Dk. 87 Uğur), Anıl , Uğur (Dk. 57 Kadir), Samet (Dk. 46 Mustafa), Umut , Tevfik , Murat (Dk. 85 Mahmut), Ferhat Kiraz

Hollanda: Verhoeff , Hiariej , Van Der Wiel (Dk. 53 Marcello), Burjs (Dk. 79 Supesepe), Pieter , Sarpong (Dk. 45 Vorlhoren), Biserwar Dk. 79 Schet), Shayesteh , Brouwer , Anita (Dk. 53 Vormer), Bloemendaal (Dk.45 Gorter)

Gol: Dk. 85 Ferhat Bıkmaz (Penaltıdan)
Sarı kart: Dk. 24 Aykut

Kaynak: Anadolu Ajansı

www.tff.org

Hollanda'daki Sarpong bu yaz seyrettigim Ajax'li Sarpong olmali.O ve Van Der Wiel iyi oynamislardi Amsterdam turnuvasinda.Anita da Ajax'li bildigim kadariyla...

Posted: Fri Mar 30, 2007 9:33 pm
by Selcuk Samli
G.Saray'ın yıldızları Japonları devirdi!

Japonya Birinci Futbol Ligi takımlarından Robota Zhizvoka'nın 1992 ve 1993 doğumlu sporculardan oluşan yıldız takımlarını ağırlayan Galatasaray, yaptığı iki özel maçı da kazandı.

30 Mart 2007, 17:36

Florya Metin Oktay Tesisleri'nde gerçekleştirilen organizasyonda her iki takımın 1992 doğumlu yıldız takımlarının maçını Galatasaray 6-1 kazanırken, sarı-kırmızılı ekibin gollerini Uğur (3), Sercan ve Merthan (2) attı.

Daha sonra yapılan 1993 doğumlu yıldız takımlarının maçından ise 4-1 galip ayrılmayı başaran Galatasaray'da goller Taner, Güney, Okan ve Aykut'tan geldi.


www.ajansspor.com

Posted: Sun Apr 01, 2007 11:47 pm
by Selcuk Samli
Bu hafta takimlarinda ilk 11'de baslayan oyuncularimiz:

Ugur Ucar,Ozgurcan,Cihan,Ates,Zafer,Ugur Erdogan.

(Cafercan 82. dakikada oyuna girmis;sakatligi mi vardi acaba?Uzun zamandir oynamiyordu.Normal sartlarda Cafercan gibi bir futbolcunun her macta ilk 11'de oynamasi gerekir.)

Posted: Tue Apr 03, 2007 6:44 pm
by Tolga Girici
Selçuk Samli wrote:Bu hafta takimlarinda ilk 11'de baslayan oyuncularimiz:

Ugur Ucar,Ozgurcan,Cihan,Ates,Zafer,Ugur Erdogan.

(Cafercan 82. dakikada oyuna girmis;sakatligi mi vardi acaba?Uzun zamandir oynamiyordu.Normal sartlarda Cafercan gibi bir futbolcunun her macta ilk 11'de oynamasi gerekir.)
Antep BB'nin basina Suat Kaya gectiginden beri maglubiyet yuzu gormemisler. 13 hafta olmus. BIr iki galibiyet daha alirlarsa play off potasina girecekler. Cihan ve Ates'i de her macta oynatiyorlar.

Bu arada Oftas'a da ilginc seyler oluyor. Son haftalarda basarisiz sonuclar aliniyordu. Cavcav Metin Diyadin'i hemen harcadi baska teknik direktor getirdi. Bu hafta liderligi Arif'le Abdullah Avci'nin takimi Istanbul BB'ye kaptirdilar.

http://www.sporx.com/futbol/liga/58548/

Posted: Tue Apr 03, 2007 7:05 pm
by Tolga Girici
TFF'nun tam saha dergisinde guzel bir Arda roportaji var. Kufur olayina baya kafayi takmis anladigim kadariyla.
"Evde bile top oynuyorum" 03.04.2007

Vazgeçemediğimiz bir Türk geleneğidir, önce gökyüzüne çıkarır, sonra paraşütsüz yere bırakırız. Bu geleneğin son kurbanı da Arda Turan oldu. Müthiş yeteneğiyle bir anda ülkenin en önemli oyuncusu haline geldi, bir maçta kötü oynayınca da "hayatın acı gerçeği" ile karşılaştı. Küfür denilen illeti en sevdiklerinden işitince adeta yıkıldı ve gözyaşı döktü. "Henüz 20 yaşındayım ve kimseye kırılacak konumda değilim ama çok üzgünüm" sözleriyle dile getiriyor duygularını. İnsanların sadece iyi günde yanında olduklarını düşünüyor. Her şeye rağmen kendini geliştirmek için canını dişine takmış, komşularını kızdırmak pahasına evinde bile top oynuyor.

Sezon başında Mleda Boleslav maçıyla parladın. O dönemde "İnsanlar her maçta benden goller ve asistler beklememeli. Takım için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum, gollerle asistler bunun bonusu" demiştin. Ama galiba insanların "bonus" algılaması farklı ve senden her maçı kurtarmanı beklemeye başladılar.

Bunu en başından beri söylemiştim. Çünkü bir futbolcunun her maçta gol atması ya da asist yapması çok zor hatta imkansız. Ama benim vicdanım bugünkü kötü durumumda bile rahat. Çünkü sahaya çıktığım zaman sonuna kadar en iyi mücadeleyi veriyorum. Eğer o gün kaybetmişsek de soyunma odasına geldiğimiz zaman çok üzülüyorum. Çünkü ben hasta bir Galatasaraylıyım. İsteyen istediğini söyleyebilir ve istediği gibi eleştirir ama benim vicdanım rahat.

Elbette futbolcular da insan ve her gün aynı performansı gösteremeyebilir. Sendeki performans farkı neden kaynaklandı?

Futbol bir takım oyunu. Galatasaray olarak sezonun ilk yarısında daha iyi organize olmuştuk. Ama kötü sonuçlar alınca insanın kendine güveni ve moral motivasyonu kayboluyor. Buna kişisel olarak bakmamak lazım. Bu olumsuzluğu takım halinde yaşıyoruz. Ama hayatta her şey var ve toparlanabiliriz. Bunu insanlara anlatmamız gerekir. Bunu söylemek çok acı ama insanların sadece iyi günümde yanımda olduğunu düşünüyorum. Kötü günümde bir destek göremedim.

Lider oyuncu gibi oynuyorum

Beklentiler genç bir oyuncunun omuzlarına nasıl bir yük bindiriyor?

Açıkçası bu yükü kaldıramadığımı söylüyorlar ama ben aynı kanaatte değilim. Sonuçta birçok maça çıktım ve altyapıdan gelmiş bir oyuncu gibi değil, takımın bir lider oyuncusu gibi oynuyorum. Kendime güveniyorum. Hatalar da yapıyorum ama iyi niyetimden kuşku duyulmamalı. Genç ve yıldız adayı olarak gösterilen bir oyuncunun sorumluluğu elbette çok. Takımın kazanması için bir şeyler yapman gerekiyor. Asist yapmamı ve gol atmamı bekliyorlar. Ama ben böyle düşünmüyorum. Ben mücadele ediyorum. İsterse sezon sonuna kadar rezil oynayayım ama Galatasaray şampiyon olsun.

İstersen sezon başına, göklere çıkarıldığın günlere dönelim. Herkesin senden söz etmesi, gazetelerin manşetlerinde yer almak ve yıldız olarak gösterilmek sende nasıl duygular uyandırdı, hayatında ne gibi değişiklikler yaptı?

İlk başlarda insanın gururunu okşuyor. Ama daha sonra ben bu övgüleri okumamaya başladım. Çünkü kötü olacağını bana anlatmışlardı ve gerçekten de kötü oldu. Benim üzüldüğüm şey, yapmadığım şeyleri yapmışım gibi göstermeleri.

Mesela neleri?

Gazete okumuyorum ama geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım arayıp söyledi, "Bu gece barda, gönlüm hovarda" diye haber yapmışlar. Okan ağabeyle ben bardan çıkarken bir gazeteciyle tartışmışım. Hayatım boyunca böyle bir şey yapmadım. Ha, ben genç bir oyuncuyum ve istersem doğru zamanda bara da giderim. Buna kimse bir şey söyleyemez. Ama öyle bir şey olmadı. Yok ben demişim ki, "Siz giderken ben bu yollardan geliyordum." Asla yok. Zaten sıkıntılı bir dönemden geçiyorum, insanlar neden böyle yalan haberler yaparlar, onu anlamıyorum.

Artık bir yıldız olarak tanınmaya başladığın günlerde kötü oynayacağın zamanların da geleceğini ve protesto edileceğini düşünmüş müydün?

Kayseri Erciyesspor maçında yaşadığım olay beni çok üzdü. Bu insanlar, Türkiye'ye UEFA Kupası'nı getiren oyuncuları yuhaladı. Ben daha hiçbir şey yapmadım. Belki daha kötü şeyler de olabilir. Para atabilirler, topu halde küfür yiyebilirim.

Gençler nasıl futbol oynasın?

Vestel Manisaspor'a gitmeden önce yaşadığın uykusuz ve gözü yaşlı geceler vardı. Onları hatırladın mı bu yaşadıklarının ardından? O günkü üzüntünle bugünü kıyaslar mısın?

Her günün kendine göre özellikleri var. Ama o döneme göre kendimi daha güçlü ve olgun hissediyorum. Elbette hatalar yapıyorum ve kaçınılmaz biçimde yine yapacağım. Ancak üzüntüm şu; Galatasaray taraftarlarının içinden birkaç kişi bana küfrediyorsa, Aydın, Mehmet Güven, Ferhat, Oğuz, Özgürcan, Mülayim, Cafercan, Uğur Erdoğan, Zafer Şakar sahaya çıktıklarında hangi güvenle oynayacak ki? Siz bana destek vermezsiniz, genç oyunculara destek vermezseniz bu oyuncular nasıl oynayacak? Hocayla birlikte gördük, bütün tribünün önünde adam küfür ediyordu ve ona katılan başkaları da vardı.

Ve sen o anda çileden çıktın.

Nasıl çıkmayacaksın ki? Galatasaray altyapısından yetişmiş bir futbolcusun. Oynamaya başlayalı 6-7 ay olmuş. Bu süreçte takımın için iyi şeyler yapmışsın. Her şeyini veriyorsun. İnsanların bir bakması lazım. Ben o maçta korner bayrağını dikerken ellerim titriyordu. Zaten bayrağı ilk etapta yerine takamadım. İnsanlar bunu hiç düşünmüyor. Sanıyorlar ki biz hiç üzülmüyoruz. Maçtan sonra sabah 5'e kadar arkadaşlarımızla oturduk ve birbirimizi eleştirdik, neden kötü gittiğimiz konuştuk. İşte Florya'nın havasını görüyorsunuz. Herkes elenmenin üzüntüsünü yaşıyor. Ama onlar bu oyunculara küfür ediyor.

Taraftar "Galatasaray'ı sadece biz seviyoruz" diye mi düşünüyor yani?

Ben o kısmını bilmiyorum. Benim bildiğim sadece bir şey var; küçüklüğümden beri Galatasaray taraftarıyım. Galatasaray ne zaman yenilse üzülüp isyan ettim. Ama altyapıdan çıkmış bir Emre Belözoğlu kötü oynasa bile umurumda olmazdı. O bizim hayalimizdi. Sabri de öyleydi. Ben bir sürü top kaybetmeme rağmen 118. dakikada hâlâ üç kişinin arasına giriyorum. Bunu Galatasaray adına bir şeyler üretebilmek için yapıyorum. İnsanların bunları da görmesi lazım.

Gerets bana sahip çıktı

O maçta attığın golden sonra direkt Gerets'e koştun ve sevincini onunla paylaştın.

Zor günler yaşıyorsun ve bakıyorsun ki kötü oynadığın zaman etrafında kimse yok. Ama Hocam bana her türlü şansı verdi. Hâlâ da destek veriyor. Golden sonra elimle bir daire çizdim. Biz hep beraberiz, biz birlikte olursak kaz anabiliyoruz demek istedim. Çünkü maçın henüz 15. dakikasında, ortada kaybedilmiş bir şey yokken Tolga ağabey yuhalanmaya başlandı. Bunun ne kadar üzücü ve moral bozucu olduğunu tahmin bile edemezsiniz. Ama ben inanıyorum ki Galatasaray taraftarı bundan sonra böyle şeyler yapmayacak. Taraftar kötü günde destek verse büyüklükleri daha iyi ortaya çıkmaz mı? O zaman biz de kendimizi çok daha güvende hissederiz. Şimdi o kadar kötü bir durumdayım ki, bundan sonra kötü oynayacağım bir maçta taraftarın nasıl davranacağını düşünüyorum. Açıkçası, taraftarın içinde bazılarının beni sevmediği bile aklımdan geçiyor. Galatasaray taraftarına yakışan takımının yanında olmasıdır. Çünkü bu takım bu ülkeye UEFA Kupası'nı, Süper Kupa'yı getirdi. Belki biz önemli değiliz ama hiç değilse o takımdan kalan oyunculara saygı göstermeleri gerekir.

Bu kadar çok puan kaybını nasıl açıklıyorsun? Sadece şanssızlıkla izah etmek mümkün değil, çünkü birçok maçta sezonun ilk yarısındaki futbolunuzu oynayamadınız.

Elbette sadece şanssızlıkla açıklayamayız, kötüyüz. Kolektif oynayamıyoruz, çok az pas yapıyoruz. Sorumlusu da sadece biziz.

Ama sezonun ilk yarısında da takımda yine aynı oyuncular vardı ve iyi futbol oynuyordunuz.

Bazen futbolda böyle şeyler olabiliyor, performans düşüklüğü yaşayabiliyorsunuz. Çok fazla maç oynadık. İyi oynadığımız maçlardan sonra da iyi sonuçlara ulaşamayınca bir moral bozukluğu ve çöküntü içine girdik. Ama toparlanacağımıza inanıyorum.

Vestel Manisaspor'dan Galatasaray'a "hücum yönü güçlü bir sağ bek" olarak döndün ama asıl sevdiğin bölgede, hücuma yakın oynamaya başladın. Fakat son maçlarda sanki ezberlenmiş bir halin var. Bazen üçlü sıkıştırmalarla karşılaşıyorsun ve çizgiden çıkamıyorsun.

Benim attığım çalımları siz de başkasına atsanız aynı tekmeleri yersiniz ya da üçlü sıkıştırmalarla karşılaşırsınız. Böyle durumlarda başka taraflardan oynayabiliriz. Zaten birebir yakaladığımda direkt rakibin üzerine gidiyorum. Ama üçlü sıkıştırma geldiğinde de takım arkadaşlarım avantajlı duruma geçiyor. Takımda bir tek Arda yok. İyi veya kötü oynamam benim için önemli, ama Galatasaray kazandıktan sonra takım için önemli değil. Sonuçta beş maç kötü oynarsın, altınca maçta toparlanırsın.

"Arda serbest oynarsa bu sıkıştırmalardan kurtulur" diye bir görüş var. Bu görüşe katılıyor musun?

Artık Ronaldinho'yu bile sıkıştırabiliyorlar. Demek ki benim de özelliklerimi değiştirmem gerekiyor.

Kulübede oturmaya da razıyım

Galatasaray'ın orta sahasında bir organizatör eksikliğinden söz ediliyor. Bu organizatör sen olamaz mısın?

Bunu hocalarımız bilir. Ben bu takımda nerede görev verilirse orada oynamaya hazırım. Gerekirse ön libero, gerekirse forvet arkası, gerekirse sağ veya sol bek. Her göreve razıyım, kulübede oturmaya bile.

Adnan Polat'ın bir Galatasaray mahallesi oluşturduğundan söz edildi. Genç oyuncuların Büyükçekmece'de birbirine yakın evlerde oturacağı gibi bir haber okudum.

Herkes kendi kazandığı parayla kendisine ev alıyor. Ben Büyükçekmece'den bir ev aldım. Aydın'la ve Mehmet Güven'le de bu konuyu konuştum. Birlikte olmak istiyoruz. Yöneticilerimiz de fikir olarak bize destek veriyor. Kardeşimin okulu bittikten sonra onlar da bu eve gelecek. Şu anda Orhan ağabeyle aynı evi paylaşıyorum. Sabah antrenmanlarına yetişebilmek için böylesi daha rahat. Ama ailemle bağlarımı asla kopartmıyorum.

Senin Zidane hayranı olduğunu biliyoruz ama onun kafa atışını örnek alacağın aklımıza gelmemişti. Bordeaux maçında rakibine yaptığın hareket anlık bir tepki mutlaka. Sonrasında bunun muhasebesini yaptın mı hiç?

O olay şimdi geçmişte kaldı ve iki maç da ceza aldım. Nasıl düşündüğüme gelince; 19 yaşında bir oyuncu Şampiyonlar Ligi'nde iyi oynadığı bir dönemde neden kafa atar, ben buna üzülüyorum. Ama büyük ders aldım. Öğreniyorum işte. Allah bana böyle şeyler yaşatıyor ki güzel şeyleri öğreneyim diye. Bu tip olayları erken yaşamam da önümdeki futbol hayatım adına önemli dersler çıkarmamı sağlıyor.

Emre Belözoğlu, TamSaha'ya verdiği röportajda genç futbolculara ve özellikle sana "Bir an önce Avrupa'ya gelin" tavsiyesinde bulundu. Ayrıca seni ayrı bir kefeye koyarak "O bir yıldız adayı değil, yıldız" dedi. Bu konuda neler düşünüyorsun?

Emre ağabeye teşekkür ediyorum. Herhalde beni yakından tanıdığından ve sevdiğinden bunları söylüyor. Onun gözünde yıldız olabildiysem ne mutlu bana. Avrupa'ya gitmeyi çok istiyorum. Ama bu transferi Galatasaray'ın olabildiğince çok para kazanmasını sağlayarak gerçekleştirmek amacındayım.

Peki, bugün içinde bulunduğun kırgınlığın da Avrupa'ya gitme isteğinde payı var mı?

Benim kimseye karşı bir kırgınlığım yok. Daha 20 yaşında bir futbolcu olarak Galatasaray taraftarına karşı ne kırgınlığım olabilir? Onları çok seviyorum, çünkü ben de bir Galatasaray taraftarıyım. Ama üzüntüm var.

Avrupa'da oynamak isterken ilk etaptaki hedefin mutlaka büyük bir takımda oynamak mı? Yoksa Tugay'ın Blackburn örneğinde olduğu gibi herhangi bir takımda forma giymeye razı mısın?

Başlangıçta oynayabileceğim bir takıma gitmeyi düşünüyorum. Ama sonrasında elbette Avrupa'nın büyük takımlarından birinde oynamak isterim.

Emre ağabeyin takımına gitmek isterim

Lig tercihin var mı?

İngiltere tabii ki. Hatta mümkün olursa Emre ağabeyin yanına Newcastle'a gitmek isterim.

Daha önceki röportajımızda "Aşırı teknik bir oyuncu olduğumu düşünüyorlar ama ben aynı kanıda değilim" demiştin. Bu konuda kendinde bir gelişme görüyor musun?

Elbette. Sürekli çalışıyorum ve hatta evde bile sürekli topla oynuyorum. Orhan ağabey de "Komşular rahatsız oluyor" diye kızıyor. Bu arada kendimi geliştirmek için bol bol şut çalışıyorum.

Fizik kapasitenin yeterli olmadığı konusunda bir şikâyetin vardı. Şimdi hangi noktadasın?

Fizik kapasitem biraz arttı. Mesela Erciyesspor maçında 120 dakikayı çok rahat çıkardım. Müsabaka boyunca oyundan hiç düştüğümü düşünmüyorum. Ancak patlayıcı kuvvetim eksik. Bunun için de çalışmalara başladım. Bu eksiklerimi giderdikten sonra çok daha iyi oynayabileceğimi düşünüyorum.

Konyaspor maçında talihsiz bir biçimde sakatlandın ve ilk defa bu kadar uzun süre futboldan ayrı kalıyorsun. Arkadaşların oynarken sen seyrediyorsun. Neler hissediyorsun bu durumda?

Bu çok kötü bir duygu, Allah kimsenin başına vermesin. Üstelik çok kritik bir döneme denk geldi. Ama yine de şükrediyorum. Çünkü sakatlandığım pozisyon gerçekten çok tehlikeliydi ve ben yine de oradan olabilecek en iyi şekilde çıktığımı düşünüyorum.

Sakatlandığın pozisyon için ne düşünüyorsun? Özden'e kızgın mısın? Yoksa bir hafta önce Musa'nın ayağının kırıldığı pozisyon gibi bir futbol kazası mı bu da?

Tamamıyla bir futbol kazası ve ben kimseye kızgın değilim. Özden ağabey istemeden atladı ve zaten ikimiz de sakatlandık. Bunlar futbolun içinde olan şeyler. İnşallah ikimiz de en kısa zamanda sahalara döneriz.

Dönüş süresini kısaltmak biraz da oyuncunun elinde. Sen bu süreyi kısaltmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsun?

Sabah-akşam tedaviden geçiyorum. Bunun dışında egzersizlerimi hiç aksatmıyorum ve evimde de kendime çok iyi bakıyorum. Sezonu kapatmadım, inşallah 5-6 hafta sonra sahalara döneceğim.

Okuma konusunda genellikle sporcuların hayat hikâyelerini konu alan kitapları tercih ettiğini biliyorum. Bu konuda yelpazeni genişlettin mi?

Yelpazede elbette genişlik oluyor. Daha farklı kitaplara yöneliyorum. Şimdi düşünceye dair kitaplar okumaya çalışıyorum. Çünkü geçirdiğim şu zor dönemde kendimi motive edecek şeylere ihtiyacım var.

Sinemayla aran nasıl?

Sinemaya çok sık gidiyorum. Son dönemde Kanlı Elmas ve Koku filmlerini izledim. Canım sıkıldıkça Kanyon'a, Fly Inn'e gidiyorum. Yemek yiyorum ve oradan da sinemaya geçiyorum.

İstanbul genç bir oyuncu için zor bir şehir mi sence?

Zor bir şehir ama ben ne yaparsam yapayım idmandan sonra iki saat dinlenmeden tek adım bile atmam. Antrenmanın arkasından mutlaka iki saat uyurum. Sonra yemeğimi yerim ve akşam dışarı çıktığımda ya da sinemaya gittiğimde saat 23.00'te evimde olurum. Ertesi gün de dinlenmiş bir vücutla kalkarım.

Mlade Boleslav maçı bir dönüm noktası oldu senin için. Bir gün A Milli Takım'da oynayacağını herkes biliyordu ama bu kadar erken olmasını kimse beklemiyordu. Gerçi Genç ve Ümit Milli Takımlara aboneydin ama A takıma çağırıldığında neler hissettin?

Benim için de büyük bir sürpriz oldu ve çok şaşırdım. İçimde çağırılacağıma dair bir his vardı çünkü Fatih Hoca'nın takımın başında oluşu benim de A Milli Takım'a yakın olmamı sağlıyordu. Hem altyapıdan beri beni çok iyi tanıyordu hem de Galatasaray'da beni 16 yaşımda A takıma çıkaran Teknik Direktör Fatih Hoca'ydı. Eğer sezon başında Vestel Manisaspor'da da oynasaydım Fatih Hoca beni yine Milli Takım için düşünebilirdi.

A Milli Takım'da farklı bir ortamdasın. Oradaki ağabeylerinle ilişkilerin nasıl?

Çok rahat ve keyifliyim. Herkesle şakalaşıyorum, siz de duyuyorsunuzdur belki.

Futbolculuk zor meslek

Duymanın ötesinde Milli Takım için hazırlanan belgeselde izledim. Okan Buruk ve Sergen Yalçın taklitlerin inanılmaz.

Evet, kamplar uzun geçiyor ve biz de böyle eğleniyoruz. Fatih Hoca'nın kamplarında kendinizi çok rahat hissedersiniz. Yaptığım taklitler hem takım arkadaşlarıma hem de bana moral kaynağı oluyor. En azından biraz gülebiliyoruz. Çünkü herkesin sıkıntıları var. Mesleğimiz son derece zorlu ve yıpratıcı. Dışarıdan görüldüğü gibi herkes 10 milyon dolarları kazanıp da bankalara koymuyor. Bütün futbolcular çok yoruluyor ve bazen geceleri bile uykusuz kalıyor. Hepimizin morale ihtiyacı var. Sınırı bilecek şekilde eğlenmeye çalışıyoruz. Ama artık bu taklitleri de yapmıyorum. İnsanlar "şımardı" şeklinde bir yanlış anlamayla karşılayınca ben de kendimi frenledim.

İleride bu işi profesyonelce yapmayı düşünüyor musun peki?

Yok hayır. Profesyonellere saygım büyük, onları çok seviyorum. Geçenlerde Ata Demirer'i izlemeye gittim. Hatta benim bir reklamımla dalga geçiyordu. İlk fırsatta Cem Yılmaz'ı da izleyeceğim. Sanata, sanatçıya, güldüren insanlara çok büyük saygım var.

Peki Ata Demirer ve Cem Yılmaz senin bu özelliğini biliyor mu?

Hayır, ama onlarla tanışmayı çok isterim. Bir kere Cem Yılmaz'la konuştum. Bir gazetede yazı yazmaya başlamış ve benim için "velet" diye bir kelime kullanmış. Onun için arayıp "Yanlış anlama" dedi. Kesinlikle yanlış anlamadığımı söyledim ve beni aradığı için çok sevindim. Alp Kırşan'la da tanışmıştım. O da çok iyi bir oyuncu. Ayrıca Demet Akbağ'ı çok beğeniyorum. Sanatçıları gerçekten çok seviyorum. Onların çok zor bir meslekleri olduğunu biliyorum. Ama benim saygı duyduğum sanatçılar gerçekten işini yapan insanlar. Gündemi meşgul edenlerden, televolecilerden bahsetmiyorum.

Son olarak vermek istediğin bir mesaj var mı?

Biz de genç insanlarız. Bizim de gezmeye eğlenmeye, kız arkadaş edinmeye hakkımız var. Bizim de hata yapma şansımız olduğunu düşünüyorum. Bana olmasa bile altyapıdan çıkan arkadaşlarımızın başına böyle şeyler gelmesin. Çünkü benim hiç beklemediğim bir şeydi ve gözümden yaş geldi. Galatasaray taraftarından küfür yemek çok üzücü bir şey. Sadece şunu bilsinler, biz de onlar kadar üzülüyoruz.

Röportaj: Mazlum Uluç