Page 11 of 12

Posted: Mon Sep 15, 2008 9:24 pm
by Omer K. KOCAOGLU
Murat Gokcigdem wrote:Sahada bu kadar ciddi problemlerimiz oldugu bir zamanda Umit Karan'nin her topda hakeme itraz etmesi, sahadan cikincada kulubeye yonelik davranislari goze batiyor...
Bunun Baros'un transferi ve Nonda'nin formu ile ilgisi oldugunu saniyorum.Baros'unda cok yakin zamanda ilk 11 basliyacagini saniyorum.Antalya macinda 2-3 gol birden atmasi isten bile degildi.Kulube yolu gorundugu icin bu tur davranislara yoneliyor.

Umit Karan'in Baros transferine alindigi onceki macta (hatirlayamadim hangi mac oldugunu) degistirilirken yuz ifadesinden anlasiliyordu."Ben varken Baros'a ne gereke vardi.Hani H.Sukur tipinde bir santrafor alsaydiniz neyse" der gibi.Yada ben oyle anliyorum.

Posted: Mon Sep 15, 2008 9:26 pm
by Ozan Ersoy
Mactan sonraki performanslari gorup konusmak kolay. Peki ya Baros Milli takimdan yorulmus, yipranmis gelmisse, antrenmanda (o da topu topu bir tane) boyle atin tiris tiris yuruyusu gibi tin tin oynayip al gulum ver gulum yapmissa, ote yandan Umit Karan formayi kapmak icin cirpinmissa ve butun bunlarin hepsi gozunuzun onunde oluyorsa ne yapardiniz?

Bana sorulmus "mactan once 11 yap deseler Baros'u mutlaka koyardin, simdi ne konusuyorsun" diye. Ben bilmiyorum Kayseri macinda bir etkisi yoktu. Sahada yurudu. O mactan sonra yalnizca bir antrenman var, onda da duruma bakardim.

Bilmem belki de Baros muthis calisti, Umit Karan sacmaladi antrenmanda. Skibbe anlamsiz bir sekilde hata yapti. Ama bunu da kesin olarak soylemem. Sizin yaptiginiz hata orada. Macin sonucuna suna bakip karar veriyorsunuz. Umit Karan oyundan 90 dakika alinmamis olsaydi ve Baros girmeseydi buyuk hata olurdu kabul ediyorum. Ama oyle bir durum yok,

Simdi elimizde veri noktalari (data points) artiyor. Umit Karan 60 dakika etkisizdi, gol noktasinda topla bulusamadi. Baros girdikten sonra daha hareketliydi, rakip savunmayi zorladi. Ama yine altini cizelim, Baros girdiginde GS tam takim hucuma rakip de canakkale gecilmeze donmustu. O sirada dan dun sisirseniz mutlaka bir kac kez pozisyona gireceksiniz. Eliniz mahkum.

Baros bastan olsaydi yenerdik acikcasi varsayim. "Umit Karan cikmasaydi belki Umit kafayi kalecinin ustune degil, koseye mihlardi" diyebiliriz o zaman.

Simdi Bellinzona macinda Baros oynar bastan gorursunuz kac sifir yeneriz. GS cift on libero oynamazsa Sion tarifi olabilir yine. Baros baslasin baslamasin.

Bu arada Topal'in sakat oldugu belli. MR cekilmis bugun de antrenmana cikamamis. Salonda calismis. Ne oldu, dilimizi mi yuttuk? Mac oncesinde sirasinda edilen laflar nerede simdi?

Ozan Ersoy

Posted: Mon Sep 15, 2008 9:29 pm
by Kerem Gulec
Olayi Umit Karan / Baros tartismasina cevirmek problemi cok basite indirgiyor bence. Umit Karan'in cok formsuz oldugu bir gercek, yerine belki Baros baslayabilirdi anliyorum. Ancak Antalyaspor'u Umit Karan'in yerine Baros oynamadi diye yenemediysek yazik halimize. Umit Karan'in yerine Ozgurcan oynasa hatta Umit Karan 1. dakikada kirmizi kart gorse 10 kisi oynasak yine de yenmeliydik Antalyaspor'u.

Bence gercek sorun Umit Karan'in formsuzlugundan cok bir suru oyuncumuzun potansiyellerinin (veya standartlarinin) cok altinda oynamasi. Sanirim Skibbe'nin de derdi bu, aciklamalarindan anladigim kadariyla. Yeterince beraber calisamamak ve takimin yeni olmasi. Ancak sonuclar kotu oldugu icin Skibbe'yi elestiren arkadaslara diyecek bir sozum yok. Tabii ki takimdan kim sorumluysa o elestirilecek.

Umit Karan'a ise genel olarak biraz haksizlik yapildigini dusunuyorum. Formsuz yedek kalsin diyenleri anliyorum, fakat gunah kecisi ilan etmek ne kadar dogru. Bakiyorum varsa yoksa Umit Karan. Gecen sene ozellikle ikinci yaridaki performansiyla sampiyonlugu getiren adamlardan biridir bence Umit Karan. Bu kadar kolay harcamamak lazim. Eminim formasini geri alacaktir eninde sonunda. Umit'in rakip defansla yaptigi mucadelenin yarisini Baros'la Nonda'yi beraber oynatsaniz yapamazlar. Umit Karan'in yaptigi gol vuruslarini da yapamazlar. Su an icin belki kafasi karisik, belki formsuz ama duzelecektir eminim. Dogru duzgun bir sekilde takimin ne oynadigi belli olsun. Henuz hersey cok karisik, sahada kimin ne yaptigini anlasilmiyor.

Posted: Mon Sep 15, 2008 9:34 pm
by Ozan Ersoy
Kerem Gulec wrote:Olayi Umit Karan / Baros tartismasina cevirmek problemi cok basite indirgiyor bence. Umit Karan'in cok formsuz oldugu bir gercek, yerine belki Baros baslayabilirdi anliyorum. Ancak Antalyaspor'u Umit Karan'in yerine Baros oynamadi diye yenemediysek yazik halimize. Umit Karan'in yerine Ozgurcan oynasa hatta Umit Karan 1. dakikada kirmizi kart gorse 10 kisi oynasak yine de yenmeliydik Antalyaspor'u.
Kerem bey olayin Karan-Baros'a cevrilmesinin sebebi "Topal varken Ayhan ne alaka" elestirisinin bos oldugunu, Topal'in sakat oldugunu ortaya cikarmamdir ya da bilip de umursamayanlara animsatmamdir. Yazilanlari bir daha okursaniz nasil oraya gelmisiz cok acik gorursunuz. Oteki dusuncelerinize katiliyorum.

Ozan Ersoy

Posted: Mon Sep 15, 2008 9:45 pm
by Kerem Gulec
Acikcasi hafta icinde milli takimdaki kotu performansindan sonra Topal'in yedek kalacagindan cok emindim. Skibbe'nin bu maci dikkatle izledigini tahmin ediyorum. Zaten Skibbe'nin Topal'in oyun stilinden pek hoslanmadigi acik. Her firsatta yedek birakiyor eger yerine oynatabilecegi birisi varsa. Umit/Baros olayindaki dusuncelerimin bir bolumu Topal/Ayhan tartismasinda da gecerli. Mazeret olmamali. Rakip cok ciddi bir rakip oldugunda nuanslar sonucu belirleyebilir. Ama Antalyaspor maci icin degil. Bu macta puan kaybetmek icin daha genis sorunlar gerekir.

Bu arada sanirim Topal'in sakatligi Antalya macinda ayagina aldigi darbeyle olmus. Haberin ne kadar dogru oldugunu bilemiyorum.

"Galatasaray'da önceki gün Antalyaspor ile berabere kalınarak 2 puan kaybedilirken, bir de Arda Turan paniği yaşandı. Arda ile Mehmet Topal maçta aldıkları darbeler nedeniyle sakatlandı. İlk önce Arda’nın durumunun ciddi ve Bellinzona ile perşembe günü forma giyemeyecek olmasından endişe duyuldu. Ancak dün çekilen MR’ın sonucu G.Saray’da yüzleri güldürdü." sporx.com

Posted: Mon Sep 15, 2008 9:56 pm
by Cengiz Akgun
Bir de kartalspor'dan gelen Yaser mi ne vardi forvet olarak? O da mi dokuluyor bugunlerde? 6 resmi mac yapildi birader. Eline 18 kusur futbolcu veriyorlar takim diye. Hasan, Lincoln, ve Ayhan'in dokulmelerindeki mazaret nedir? Kewell neden ustune koyamiyor?

Milan'la MU filan oynamiyoruz. Sezon'un ilk haftasinda 2-0 onde iken sonunu geitremeyip BJK'ya 3-2 yenilmis ve bu sene lige cikan Antalya onundesin birader. Kendi evinde de oynuyorsun. Seyircin adamlarin kalecisine ana avrat dumduz gitmis. Eee sen hala hababam debabam su soyle idi de bu boyle idide diye aciklama getiriryorsun neden gol atamiyorsunuz dediklerinde bir TD olarak. Ne zaman bu is yoluna girecek. Bu carsamba Isvicrelilerin onunde de bocalarsan sormazlar mi adam yahu siz ne yapiyorsun filan diye?

Posted: Mon Sep 15, 2008 10:00 pm
by Ozan Ersoy
Kerem Gulec wrote: Bu arada sanirim Topal'in sakatligi Antalya macinda ayagina aldigi darbeyle olmus. Haberin ne kadar dogru oldugunu bilemiyorum.
Hayir sporx.com uydurmus. Mehmet Topal sag uyluk arka adalesinden sakatlaniyor taa Euro2008'den beri. Surekli de yineliyor. Arka uyluk Ingilizce'de hamstring denilen kastir. Uyluk kemigi (femur) diz ile kalcayi baglayan buyuk kemik. Buradaki sakatliklar eger yeterince zaman verilmezse kronik hale gelip cok uzun suren ameliyat gerektiren sakatliklara yol acabilir.

Saglam bir Mehmet Topal iki on libero oynamak isteyen Skibbe'nin vazgecemeyecegi bir oyuncu. Begenmese de vazgecemez cunku o bolgede bir anda cok sakatlik yasadik (Baris - Guven - Linderoth). Bu adamlar hazir olsa belki anlarim ama simdi oyle bir durum yok.

http://www.galatasaray.org/futbol/futbo ... r/1919.php

Ozan Ersoy

Posted: Mon Sep 15, 2008 10:01 pm
by Ali Gursel
Ozan Ersoy wrote: Bu arada Topal'in sakat oldugu belli. MR cekilmis bugun de antrenmana cikamamis. Salonda calismis. Ne oldu, dilimizi mi yuttuk? Mac oncesinde sirasinda edilen laflar nerede simdi?

Ozan Ersoy
Ozancigim, hikayeyi belki bilirsin, padisah soytarisini yanina cagirmis, bana oyle bir is yap ki ozrun kabahatinden buyuk olsun demis. Soytari hemen padisahin arkasina gecip bir pandik atmis. padisah gurlemis, bre zindik, ne edersin? Cevap hazir, ozur dilerimm padisahim, sizi sultan (kralice anlaminda) zannettim.

Topal'in yerine Ayhan'in oynamasinin sebebi Topal'in sakatligi ise, Topal'in klubede isi ne, hadi klubeyi gectim, oyuna neden giriyor ve riske ediliyor.

Bu yanlis adam seciminden daha buyuk kabahat degil mi?

Veri noktalari ile ilgili soyledigin iyi hos da Ozan, olaya boyel bakarsak, hic bir hocayi elestiremeyiz, ne GS'da ne baska yerde. Denemek istiyorsan bana bir Ertugrul Saglam elestirisi yap, hemen sonradan bakip elestirmek kolay, ya boyle boyleise derim.

Elestiri mactan once ilk 11e bakarak olur, oyuncularin bir onceki macta durumlarina bakarak elestirebilirsin, sahadaki dizilisi elestirebilirsin vs. Mac sirasinda yapilan yapilmayan elestirileri elestirebilirsin, mactan sonra da elestiri de bulunabilirsin. Muhim olan elestirinin ne zaman yapildigi degil, niteligi.

Senin yazilarini okuyup Skibbe hata yapamaz hissine kapiliyorum, ama bu boyle olamaz, Capello hata yapiyor, Del Bosque yapiyor, hatta bir Cl finalinden sonra adamin teki cikti ESPN'de Wenger'e giydirdi ikinci yarida sunu cikarsa sunu alsa diye. Wenger bile arada hata yapiyor olabilir. Skibbe neden yapmasin? Yapiyorsa ne hizla duzeltip duzeltemedigine bakmak lazim.

Sanirim burada yazan herkesin ortak oldugu nokta GS'in cok iyi bir kadrosu oldugu. Sakatliklar ve fazla yeni oyuncu handikap ama cok iyi bir kadro var. Gecen sene 6da 18 puanla basladik. Boyle bir baslangicin onemli oldugunda da herkes hemfikir. Bu sene CL ve uc lig macinin ikisinde puan kaybi ile basladik.

Sence cidden bu adama dikkatle bakmak gerekmiyor mu? Bu kadar kotu bir takim devralmadi bu adam, gecen yilin sampiyonunu aldi, bu hafta yenemedigimiz takim da gecen sene ikinci ligde idi. Bir seyler dogru durmuyor burada. Sen Kalli'nin takimi gibi diyor musun bu takima bakip?

Eger bu adam kusurlu degilse ne oldu, onu acikla, dusunelim. Hakan Sukur'un yerine Baros gelmis (sanirim gecen sene sorsak ziplayarak evet derdin), Song'un yerine Meira (bunu da isterdin), Kewell gelmis, giden cok ciddi bir oyuncu yok 35 yasin altinda. E senin aklina takilmiyor mu 6da 18den ucun birine nasil geldik diye?

Ali

Posted: Mon Sep 15, 2008 10:21 pm
by Kerem Gulec
Ozan Ersoy wrote: Hayir sporx.com uydurmus. Mehmet Topal sag uyluk arka adalesinden sakatlaniyor taa Euro2008'den beri.
Ozan Ersoy
Gunahini almayayim arkadaslarin, zaten haberi hurriyetten gecmisler. Sag uyluk arka adalesinden de bahsediyor haber.

http://www.sporx.com/detail.php?Type=1& ... &go=125482

Mehmet Topal'in Euro 2008 den bu yana tekrar eden bir sakatligi varsa cok dikkat edilmeli. Euro 2008'den bu yana bu hafta icindeki milli mac da dahil bircok mac oynadi. Umarim saglik ekibi ne yaptigini biliyordur.

Posted: Mon Sep 15, 2008 10:26 pm
by Ozan Ersoy
Ali -

Sakat sakat oynayan ilk oyuncu Topal degil. Oynamamasi gerek ama Skibbe bunun derecesini, agrilarinin siddetini bilemez. Doktorlara sorar, Topal'a sorar. O da "Hocam biraz agriyor ama oynarim" derse kulubede oturtabilirsin.

"Adamin gunahini almisiz, Topal sakatmis, aslinda aylardir sakat" demek kimseyi kucultmez.

Skibbe'nin agir elestirilmesi icin yeterli veri yok. Takimin su anda yetersiz gozukmesi icin cok etken ve neden var. Bu nedenler azalsin, takim duzelmesin veya Skibbe goze bariz gelen hatalar yapsin "Servet'i orta sahada oynatmak" gibi elbet elestirilerden nasibini alacaktir.

Ama sorunumuz su anda hoca degil. GS'in odaklamasi gereken yer hoca ve ekibi degil. Cevat hoca da devam etse, yeni hoca da gelse takimin su anda sorunlarinin koku cozulemeyecek. Bunlar icin yine zaman gerekiyor.

Ozan Ersoy

Posted: Mon Sep 15, 2008 11:18 pm
by Ozgur Huseyinoglu
Ali Gursel wrote:Sanirim burada yazan herkesin ortak oldugu nokta GS'in cok iyi bir kadrosu oldugu. Sakatliklar ve fazla yeni oyuncu handikap ama cok iyi bir kadro var. Gecen sene 6da 18 puanla basladik. Boyle bir baslangicin onemli oldugunda da herkes hemfikir. Bu sene CL ve uc lig macinin ikisinde puan kaybi ile basladik.

Sence cidden bu adama dikkatle bakmak gerekmiyor mu? Bu kadar kotu bir takim devralmadi bu adam, gecen yilin sampiyonunu aldi, bu hafta yenemedigimiz takim da gecen sene ikinci ligde idi. Bir seyler dogru durmuyor burada. Sen Kalli'nin takimi gibi diyor musun bu takima bakip?

Eger bu adam kusurlu degilse ne oldu, onu acikla, dusunelim. Hakan Sukur'un yerine Baros gelmis (sanirim gecen sene sorsak ziplayarak evet derdin), Song'un yerine Meira (bunu da isterdin), Kewell gelmis, giden cok ciddi bir oyuncu yok 35 yasin altinda. E senin aklina takilmiyor mu 6da 18den ucun birine nasil geldik diye?
Bu muhabbetler de, gecen senenin son 6 haftasi, ve sonrasinda cooook buyuk bir zevkle ve de bir taraflarimizla guldugumuz bir guzide kulup baskaninin soylemini hatirlatiyor bana. Ne diyordu? "Bu takimin yuruye yuruye sampiyon olmasi lazimdi"! Gecen senenin "mucize" sampiyonlugu ustune, bu seneki iddiali transferler de eklenince, GS taraftarinda ve medyasinda da ayni toto kalkmasi oluverdi, guldukleri, dalga gectikleri davranis moduna girdiler hemen.

Ama, gecen sene gorduk ki, kazin ayagi oyle degilmis, bir dolu kaliteli adami bir araya getirmek, hatta sampiyon olmus kadroya kalburustu eklemeler yapmak bile, sampiyonluk, her macta 3 puan garantisi anlamina gelmiyormus...

Gecen sene aslinda bu senekinden de buyuk degisiklikler olmustu, ve o baglamda, bahsi gecen performansin (*) gercekten de "mucize" sinifina konulmasi lazim bence (daha bu noktada, simdiki performansi yerin 7 kat dibine sokmaktansa).

Ote yandan da, yine bile daha temkinli yaklasilabilir bu "hakli" elestirilere/karsilastirmalara diyorum. Cunku, ne Denizli macinda, ne Antalya macinda, oyle "cok cok kotu, pozisyon bulamayan" bir oyun oynamadik. Iki rakip kaleci de cok gunundeydi (Denizli kalecisi icin de Erman'in 7-1 olabilirdi mac dedigini hatirliyorum). Cunku, dusunuldugunde, gecen sene Rize ve Konya maclari disinda cok kosan/basan bir takimimiz vardi ama, belli bir kabizligimiz da soz konusuydu, bu seneki oyundan oyle fersah fersah onde degildi bana gore ilk haftalardaki oyunumuz. Puan/skor yorumculugunu abartiyoruz yani bence biraz. Tamam, sene sonunda "puan"a bakilacak, oyuna degil ama, zaten sene sonunda da, elde bazuka elestiriye gecilmesine kimsenin itirazi olmayacaktir. Ama, simdiden (daha ilimli yaklasilmasi gereken donemde yani) bu derece buyuk silahlar cikarilinca, ister istemez tepki usluplari da, o yuzden biraz sertlesiyor benim gozlemimde...

(*) "6'da 18" degildi bu arada, ya 5'te 15, 7'de 19 diyelim butun ilk maclar icin. Veya evimizde oynanan maclar kastediliyorsa da, 6'da 16 diyelim. Bkz. Vestel veya BBA beraberlikleri.

Posted: Tue Sep 16, 2008 2:55 pm
by Ali Gursel
Ozan Ersoy wrote:Ali -

Sakat sakat oynayan ilk oyuncu Topal degil. Oynamamasi gerek ama Skibbe bunun derecesini, agrilarinin siddetini bilemez. Doktorlara sorar, Topal'a sorar. O da "Hocam biraz agriyor ama oynarim" derse kulubede oturtabilirsin.

"Adamin gunahini almisiz, Topal sakatmis, aslinda aylardir sakat" demek kimseyi kucultmez.

Skibbe'nin agir elestirilmesi icin yeterli veri yok. Takimin su anda yetersiz gozukmesi icin cok etken ve neden var. Bu nedenler azalsin, takim duzelmesin veya Skibbe goze bariz gelen hatalar yapsin "Servet'i orta sahada oynatmak" gibi elbet elestirilerden nasibini alacaktir.

Ama sorunumuz su anda hoca degil. GS'in odaklamasi gereken yer hoca ve ekibi degil. Cevat hoca da devam etse, yeni hoca da gelse takimin su anda sorunlarinin koku cozulemeyecek. Bunlar icin yine zaman gerekiyor.

Ozan Ersoy
Ozancigim,

Tabii herhangi bir sey demek kimseyi kucultmez. Yine forumu takip etmiyorsun, sanrim gectigimiz bir hafta icinde Topal icin "gerci Ozan sakat olabilecegini yaziyor, oyleyse oynamamsi normal" gibi bir sey yazdim.

Ama benim acimdan sakatsa oyuna girmesi cidden sorun. Hocadan ilk 11 cikamayacak kadar sakat oldugunu sakliyor ama 15 dakika oynayacak kadar sakat oldugunu mu sakliyor?

Ben bu cocugu sen forumda ozellikle cocuktan israrla bahsettigin icin izlemeye basladim, kuculme derdim olsa bunu yazmam. Ama hamstring falan ne demek yahu, Topal'in ciddi sakatlanmasindan korkarim, Antalya'yi falan bos ver.

Diger konuda anlasamiyoruz, bana son iki macta Umit Karan'i ilk yari sonunda yedege almamanin Servet'i sol acik oynatmaktan dahi farki yok, birak orta sahayi.

Bu arada Bellinzona macina Baros ilk 11 cikacakmis dedi LigTV, bir imkan olsa da adama sorsak ne degisti Cumartesi'den bu yana diye.

Neyse, onumuze bakalim.

Ali

Posted: Tue Sep 16, 2008 3:04 pm
by Ali Gursel
Ozgur Huseyinoglu wrote:Bu muhabbetler de, gecen senenin son 6 haftasi, ve sonrasinda cooook buyuk bir zevkle ve de bir taraflarimizla guldugumuz bir guzide kulup baskaninin soylemini hatirlatiyor bana. Ne diyordu? "Bu takimin yuruye yuruye sampiyon olmasi lazimdi"! Gecen senenin "mucize" sampiyonlugu ustune, bu seneki iddiali transferler de eklenince, GS taraftarinda ve medyasinda da ayni toto kalkmasi oluverdi, guldukleri, dalga gectikleri davranis moduna girdiler hemen.

Ama, gecen sene gorduk ki, kazin ayagi oyle degilmis, bir dolu kaliteli adami bir araya getirmek, hatta sampiyon olmus kadroya kalburustu eklemeler yapmak bile, sampiyonluk, her macta 3 puan garantisi anlamina gelmiyormus...

Gecen sene aslinda bu senekinden de buyuk degisiklikler olmustu, ve o baglamda, bahsi gecen performansin (*) gercekten de "mucize" sinifina konulmasi lazim bence (daha bu noktada, simdiki performansi yerin 7 kat dibine sokmaktansa).

Ote yandan da, yine bile daha temkinli yaklasilabilir bu "hakli" elestirilere/karsilastirmalara diyorum. Cunku, ne Denizli macinda, ne Antalya macinda, oyle "cok cok kotu, pozisyon bulamayan" bir oyun oynamadik. Iki rakip kaleci de cok gunundeydi (Denizli kalecisi icin de Erman'in 7-1 olabilirdi mac dedigini hatirliyorum). Cunku, dusunuldugunde, gecen sene Rize ve Konya maclari disinda cok kosan/basan bir takimimiz vardi ama, belli bir kabizligimiz da soz konusuydu, bu seneki oyundan oyle fersah fersah onde degildi bana gore ilk haftalardaki oyunumuz. Puan/skor yorumculugunu abartiyoruz yani bence biraz. Tamam, sene sonunda "puan"a bakilacak, oyuna degil ama, zaten sene sonunda da, elde bazuka elestiriye gecilmesine kimsenin itirazi olmayacaktir. Ama, simdiden (daha ilimli yaklasilmasi gereken donemde yani) bu derece buyuk silahlar cikarilinca, ister istemez tepki usluplari da, o yuzden biraz sertlesiyor benim gozlemimde...

(*) "6'da 18" degildi bu arada, ya 5'te 15, 7'de 19 diyelim butun ilk maclar icin. Veya evimizde oynanan maclar kastediliyorsa da, 6'da 16 diyelim. Bkz. Vestel veya BBA beraberlikleri.
Sevgili Ozgur,

Benim kafam karisti: bizim gecen seneki sampiyonluk cidden bu kadar mucizevi bir olay idiyse, adamin yuruye yuruye sampiyon olmamiz lazimdi lafinin sonuna kadar hakli olmasi lazim.

Yani yuruye yuruye sampiyon olmalari lazimdi, ancak bir mucize engel olabilirdi gibi.

Hangisi dogru, Aziz Yildirim hakliydi ama biz mucize mi yarattik, yoksa Aziz Yildirim haksizdi, biz de beklenebilecek bir sampiyonluk mu kazandik? Mantiken ikisi birden olamiyor.

Neyse, ben cevabi vereyim, bunu istatistiklere bakarak da kolayca bulursun. Son 10-15 seneye bak, GS'in ligin ilk uc haftasinin ikisinde puan kaybettigi kac sene vardir sence? Sirf bu sene mi baslangic kotu, yoksa bu normal de gecen sene mucize miydi sorusuna cevap vermek acisindan.

Ali

Posted: Tue Sep 16, 2008 4:46 pm
by Kenan Atak
Macin sadece özetlerini gördum. Adina taraftar denen kisiler kaleci Ömer'e ana avrat dumduz gitmisler o da medenice tepki verince aptal hakemden kirmizi kart yemis ve hakli olarak cildirmis. Maalesef sokaktaki bilimum problemli adamlarin sportif musabakalara yansiyan hali de bu yani Turkiye'nin resmi aslinda o tribunler. Aralarinda toplasan spor yapan tek kisi yoktur sadece kin kusmaya geliyorlar, o futbolcular, o takim aslinda tuttuklari takim ve sporculari degil onlarin tatmin oyuncagi. Aslinda bu insanlara da kizmamak lazim onlar da sebep degil sonuc aslinda, bu curuk duzenin, bu carpik, cahil, tabansiz yapinin turettigi kisiler ve toplumun ezici cogunlugu bunlar, gittikce daha da kötu oluyor ve korkarim olacak da. Imam cemaat meselesi, tepedeki kisilere bak tabani gör ulkede. FB ve BJK tribunlerinin de birbirleri ile kavgali olmalari da beni sasirtmiyor, iki kisinin bir araya gelmesi kufur ve kavga icin yeterli neden ulkede. Zaten ortada taraftar falan yok, sari-kirmizi boya ile makyaj yapilmis curuk dis görunumlu 17 bin koltuk kapasiteli, köpek baglasan kokudan telef olacak stadta (veya ahirda) toplasan 5 bin kisi zor cikar, cehennem diye kuru sIkI sIkIlmis palavra topluluk aslinda Belcika'nin Gent takimi seyircisi kadar bile destek vermiyor ustune bir de topluca tum irinini akitiyor sahaya spor yapmak icin cikan bir insana. O sporculara yazik aslinda. Bakinca neden mac izlemedigimi ve takim falan tutmadigimi daha iyi anladim. Ozetlerde tek begendigim sey Aydin adli genc oyuncumuzun fuleli deparlari oldu. Aslinda tepki verilecek tek kisi gördum o da Aydin'i kasap gibi bicen adini hatirlamadigim yabani idi.

Posted: Wed Sep 17, 2008 12:28 am
by Ozgur Huseyinoglu
Ali Gursel wrote:Sevgili Ozgur,

Benim kafam karisti: bizim gecen seneki sampiyonluk cidden bu kadar mucizevi bir olay idiyse, adamin yuruye yuruye sampiyon olmamiz lazimdi lafinin sonuna kadar hakli olmasi lazim.

Yani yuruye yuruye sampiyon olmalari lazimdi, ancak bir mucize engel olabilirdi gibi.

Hangisi dogru, Aziz Yildirim hakliydi ama biz mucize mi yarattik, yoksa Aziz Yildirim haksizdi, biz de beklenebilecek bir sampiyonluk mu kazandik? Mantiken ikisi birden olamiyor.
(Isler yoguncaydi bugun anca cevapliyorum pardon)
Neden ikisi birden olamasin anlamiyorum. Aziz Yildirim "hakli" oldugu icin (yani kagit ustunde FB kadro olarak, imkanlar olarak, bilimum konuda rakiplerinin hayli ustunde oldugu icin) rahat sampiyon olmasi lazimdi. Ama futbol topunun yuvarlakligi, o kagit ustunde yazili olanlari %100 sonuca yansitmiyor, ve biz, bizden bayagi daha guclu, ve birbirine bize gore cok daha alisik bir takimi altettik. "Mucize" diye isimlendirmis olmam da bundan.

"hakli" diye yazmis oldum, cunku onun eldeki verilere bakarak boyle bir ifade kullanmasi, biraz ukalaca olsa da, yine de cok abuk birsey degildi. Bizim takimin kimyasi onu bu konuda haksiz cikardi.

Benim vurgulayip durdugum konu da oraya geliyor zaten. Takimin kimyasinin, uyumunun yerine oturmasi icin hala daha yeterince sure vermis oldugumuzu dusunmuyorum. Hal boyleyken, birbirinden kopuk 6 mac yeterli gelmiyor bana. Isvicre takimina elenirsek, veya, onumuzdeki 2 lig macindan sonrasinda da, ust seviye olmayan rakiplere karsi duzgun, oturmus oyun gelmezse (ki puan kayiplari cok anormal olmuyor sekil 2-a'da goruldugu uzere, rakip kalecileri hayatlarinin oyunlarini oynarsa) (sakatliklar kolumuzu kanadimizi daha da/hepten kirmadikca) o zaman yonetim baslasin hemen gelecek senenin adamini aramaya (yine bile gondermis olmak saglikli gelmez bana, gecen sene sansimiz tuttu diye - Skibbe oyuncularin kariyerinin altinda kaliyor derlerken, Cevat hocaya neler yaparlar kimbilir?!)...