Page 11 of 11

Posted: Mon Oct 27, 2008 6:35 pm
by Davut Gerçekcioğlu
Bu maçta bireysel olarak bize en çok zarar veren emre aşıktı. İlk golde ne olursa olsun o topu uzaklaştırması gerekirdi. o pozisyonda emre ciddiyetsiz ve vurdumduymaz davrandı. Yanılmıyorsam 2. yarı yine teke tekde adamını bıraktı ve büyük oranda golle sonuçlanacak bir pozisyon doğdu. Her halinden belli adamın, durumu kurtarayımda ne olursa olsun havasında. Ne durumda olursak olalım, ben bu takımda doymuş futbolcu istemiyorum....

Posted: Mon Oct 27, 2008 6:36 pm
by Alpay Dedeoglu
Bu macla ilgili bazi cikarimlar.

1-) Yabanci , muhtemelen sakatlik gecirmis yabanci sohretlerle
takimi doldurursan, doyum ve enerji eksikliginden mac secme baslar.
Anadolu takimlarindan FB'nin yaptigi gibi puan akybedersin.

2-) Arda gibi, Ayhan gibi takimin yukunu kaldiranlarinda cok yuklenirsen bu agir yuk altinda sinirleri iflas eder. Yuk bu 2 oyuncuya biniyor. Gecen yil nisbeten dagiliyordu en azindan defansif olrak, vede sert savunma yapanlari zorlama olarak.

3-)3 gunde bir mac yapiyorsan rotasyon yapacaksin. Anadolu takimlari aslan gibi hazirlaniyor.

4-)Umit karanin bu takimda artik isi bitmistir. Nonda, Baros, ve Yaserin oldugu yerde luzumsuzdur. Dun GS'yi yikan adamdir. Top ayagina carpmista girmis, ne diye rakiptenmis gibi feryat edip kendi takim takim arkadaslarindan 4nun kart gormesine yol acarsin. Bu sistemin adami degildir.

5-) Topal, Emre Gungor ve Baris iyilestiginde direk banko takima girerler. Artik Meira, Asik, vede gerekirse Kewell yedek kalir. Ayhan, Arda, Baros, Balta, Sanctis, Lincoln direk takima girer. Sadece 2 bos yer var , o da form dururmuna gore belirlenir.

6-)Sabriden baska serbest atisi kullanan yok mu takimda?

7-) Asik, Meira, Servet agir bir kombinasyondur.


8 -) Dun bu sekilde yenilecegimize Yaserli, Volkanli, Serkanli, Alpaslanli, Semih li takimla cikip yenilseydik daha iyiydi.

Posted: Mon Oct 27, 2008 7:02 pm
by Ozan Ersoy
Ufuk Sezekkaplan wrote:
Ali Gursel wrote: Oyunun kendisine gelince: Servet'le arti su hucuma cikan stoper sevdasi konusunda konusulmasi lazim, ilk golu yedigimizde kameranin cekim alanina girmeyi becerememis. Meira on libero iyi hos, ama Emre Asik ile de dunku dustugumuz durumlara dusuyoruz iste.

Ayrica su cift santrfor isini kavrayamiyorum, 8. hafta Nonda ve Umit Karan'dan hayir bekliyoruz, bekleyelim bakalim. Ali
İlk golde Sabri de yerinde yok. Sebebi, korner atma atma sevdası. Bu takımda korner atacak yığınla adam varken her duran topun başında Sabri var. Bu maçta ve Bursa gibi açık alanları mera olarak verip gol yediğimiz tüm maçlarda, Sabri ve Servet yerinde yok. Olimpiyakos maçında ciddiye aldılar, Balta-Emre-Servet çakılı kaldı, Sabri at gibi koşup yerini hiç kaybetmedi, 1 pozisyon vermedik.

Bu maçın bence Olimpiyakos maçından farkı bu, lig maçlarında bir laubalilik var, defanstan çıkan gelmiyor; 4 adam çakılı oynasak zaten gol atacağız, 1-0 veya 2-0 bitecek. Hadi berabere olsun, ne olacak?
Izin verin ne olacagini soyleyeyim. Hava civa herifi "bugun GS cok etkisizdi neden acaba?" diye soracak, daha dakika ilk gol bir. Gazetelerde baslik "GS idare etti".

"3 gun once Olimpiakos'u etkili bir oyunla yenen GS, Eskisehir karsisinda pozisyon bulmakta zorlandi. Savunmada cok acik vermeyen GS tatsiz gecen macta 0-0'a razi olmak zorunda kaldi." 1-0 kazansak bile kol boregi hiyarlar "golu cikarin GS yok. Nerede GS?" diyecekler, hincal, cakar gibiler "KORKAK SKIBBE" diye baslik atacaklar.

Forumda niye cift forvet oynamadigi, neden beklerin bir kere bile yari sahayi gecmedigi, neden Eskisehir gibi bir takima karsi Meira-Ayhan'la oynayarak rakipten korktugu, Eskisehir'in bile cift santrafor oynama cesaretini gosterdigi yazilacak cizilecekti. Saniyorsunuz ki takimda disiplinsizlik var, Servet, Sabri kafasina gore cikiyor savunmayi bosveriyor. Alakasi yok, hoca soyluyor, buyruklara uyuyorlar. Cunku tersi olunca korkaklikla suclaniyor, oyun begenilmiyor.

Anliyorum GS her mac kazanmak zorunda, sonuc almak zorunda ama anlasilmak istenmeyen, kabul edilmeyen "GS'in her mac goze hos gelen futbol oynayip, 10 gol pozisyonuna girip, 5 tane atmak zorunda olmadigi". Bazen idare edilecek, bazen kontrollu futbol oynanacak, bazen rakibi kaleden uzak tutup, iki kontradan gol bulmak yetecek, yetmeli. GS'in daha iyi, daha genis kadrosu olabilir. Ama oynayanlar da insan, makina degil. Arda gibi tam bir bucuk senedir durmadan top oynamis, arada sakat sakat oynayan, 2 hafta zor tatil yapmis bir cocugun kemiklerine, kaslarina, baglarina binen yuku tahmin edemeyenin saglikli yorum yapmasina olanak yok. Ama tabii gel de anlat anlatabilirsen.

Ozan Ersoy

Posted: Tue Oct 28, 2008 12:06 am
by Cengiz Akgun
Hadi bakalim icinizden uguruna guvenen su 30 Ekimde Ankarasporla oyanacak Fortis kupa macinin basligini acsin. Degilse ben acacagim yine.

Posted: Tue Oct 28, 2008 1:58 am
by Ozgur A. Boztepe
Ozan buyur burdan yak..

Kaynak tabiki fotomac...

Carki bozdu

Alman çalıştırıcı, iki maçtır tıkır tıkır işleyen tek forvetli sistemi değiştirince orta saha çöktü, defans ise dağıldı.


Galatasaray, Eskişehirspor'a 4-2 yenilerek şampiyonluk yarışında yara alırken, teknik direktör Skibbe de yeniden hedef tahtasına oturdu. Alman hoca, cezalı Lincoln'ün yerine Nonda'ya görev vererek Trabzonspor ve Olympiakos maçlarında oynattığı ve başarılı olan tek forvetli sistemini terk etti. Bu karar Cimbom'a pahalıya patladı. Orta sahası bir kişi
eksilen sarı-kırmızılılar oyun kurmakta zorluk yaşarken, Eskişehirspor forvetleri de neredeyse her atakta De Sanctis ile karşı karşıya kaldı
.

Kredisini çabuk tüketti
Ev sahibi 4 gol bulurken, bir o kadarını da De Sanctis kurtardı. Bu durumu kulübede seyreden Skibbe, kötü oynayan Nonda'yı ancak sakatlandıktan sonra çıkarırken, Kewell- Mehmet Güven değişikliği ise taraftarları çıldırttı. Bu hatalar Cimbom'a ligde 8. haftada 2. yenilgisini getirirken, puan kaybı 10'a çıktı. Lider Beşiktaş ve Trabzon'un puan kayıplarını değerlendiremeyen Skibbe, aldığı yeni krediyi çok çabuk tüketti.

Posted: Tue Oct 28, 2008 6:27 am
by Murat Gökcigdem
Maci ancak simdi izleyebildim.

Yedigimiz ilk ve diger gollerde Servet orta sahadan geri donuyor. Meira Yolua'in pesinde. Defansimizin "disiplinsizligi" beni uzdu.

Yanlizca hakem Baros'u ceza sahasi icinde dusurmelerine de Es gecmis :lol:

Ali Gursel'in yazdiklari cok dogru. Adam macin kontrolunu kaybetmis hatalarini "make up" kararlari ile ust bas etmeye calisirken yuzune gozune bulastirmis.

Yanlizca ikidir rakibin bireysel futbolculari bizi tek kelime ile yikiyor. Yusuf'dan sonra Yolua'nin bu derece alan bulmamasi lazimdi.

Eskisehiri azimleri icin tekrar tebrik ederim. Umarim Bursa gibi bizi yenip sezonu kapatarak ertesi hafta Fenerden 5 yememeleri dilegi ile...

Posted: Tue Oct 28, 2008 9:43 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Ben daha golleri bile goremedim.

Oympiakos macinin da golunu gormedim.

Galatasaray beni hayal kirikligina ugratmiyor

Beklediklerim oluyor sadece..

Bence Turkiye kupasinda Ankaraspor macina yedeklerden olusan bir kadro ciksin da daha fazla adam kaybetmiyelim.

Onumuzdeki hafta cok onemli bir Gaziantepspor maci oynayacagiz.Bu tarz derbi maclar zor olur..

Posted: Tue Oct 28, 2008 9:52 am
by Hasan Tezcan
Ozgur A. Boztepe wrote:Ozan buyur burdan yak..
"Dedim" tartismasina girerse agir saldiriya ugrayacak, Ozan bunu biliyor ;-)

Tek forvet 2 forvet bence farketmiyor, sahada ne yaptigina bagli. Nonda
geride, Baros forvette tek forvet oynayabilirdi mesela. Öyle kati tutum icinde
olmak uretkenlik getirmez.

GS maca hazir olmadigi icin kaybetti, dizilisi bosverin. Sonra oynadigi
takim Eskisehir, Barcelona degil. Bunlar bahane yani. Pas orani uzerinde
durmakta o kadar saglikli bir tutum degil bana sorarsaniz. Ben hizli oyunu
severim, al gulum ver gulum ile 500 barajini kolay asarsin mesela.

Bakin TD'u maskara ediyorlar, futbolcular ne yapsin, nasil davransin.
Yabancilarin takimi surukleyen guc olmasi bu takimi yipratiyor. Iyi
gunlerde kötu gunlerde iyi degil, yaninda Turk oyuncusu olmadigi
muddetce GS cok sey kaybedecek. Bu GS'i FB'lestiriyor. Sakatlarin bir
turlu iyilesmemesi artik sansizlik degil.

Posted: Tue Oct 28, 2008 4:40 pm
by Ozan Ersoy
Hasan Tezcan wrote:
Ozgur A. Boztepe wrote:Ozan buyur burdan yak..
"Dedim" tartismasina girerse agir saldiriya ugrayacak, Ozan bunu biliyor ;-)
Hasan kendi kuruntun o. Ben senin veya sizlerin dedigi yazilari burada alt alt getirsem forum okunmaz hale gelir. Hos bir sey dediginiz yok ya. Hep ayni laflar hep ayni saplantilar. GS kazandikca ortalikta gozukmemeler.

Mactan once ne demisim, yanlis ciksa ne olur cikmasa ne olur? Evet Eskisehir tahminimden fazla ustumuze gelebildi ama Ayhan-Meira yerine sadece Ayhan olsaydi ilerde Baros-Nonda olsaydi ne olacakti? Nonda ne ki orta sahada savunmaya faydali olabilecek? Nonda'yi ortada oynatirmisin olur bitermis. Nasil dusunemedim bilmem. 500 pasi kendi sahanda yapip cok rahat gelebilirmissin.. Helal olsun ne diyeyim. Bunu diyen 500 degil hayatinda hali saha macinda 5 pasi bir arada gormus mu acaba? Kendi sahasinda 10 tane pas yapamaz GS. Top direk kaleciye gelir oradan da sisirilir.

Acikcasi umrumda degil ve kaale almiyorum artik. "Laf sokan bilsin de ona gore niye cevap vermiyorum diye uzulmesin ya da kendine dert etmesin" diye yazayim dedim.

Bugunlerde celiskileri, sonuca gore yazmalari surata vurmakla mesgulum. Bunu da herhangi bir kisiye yonelik degil ortaliga yapmaya calisiyorum ki bireysel catisma olmasin.
______________________

12 yas grubu takimi al da sampiyon yap, hadi bir cocuklara orta yapmasini, nasil sut cekilecegini, nasil top kontrol edilecegini goster desem %90'ininiz yapamaz. Bir antrenman cizelgesi yap, 17-20 yas arasi gencleri calistir, haftada iki gun mac yapan takimi saglam tut desem %99'unuz yapamaz. Hadi haftaya Benfica'yla oynuyoruz bir rakibin analizini yap ona gore bir taktik belirle desem %75'iniz yapamaz, yapsa elini yuzune bulastirir, burada sanki bu isleri yalamis yutmus gibi elestirdigi, yerin dibine soktugu adamlardan daha beter duruma gelir.

Hadi gectim futbolu, surada 10 kisiyiz, bize bir spor yaptir da ideal kilolarimiza duselim ve o kiloda saglam olarak kalalim desem %50'iniz nereden baslayacagini bilemez.

Bu isin teknik yani.

Daha bir de insan iliskileri yani var. TD'luk sadece "sen oraya sen buraya, dizilin ve saldirin lan" deyip playstation'da oyun oynamaya benzemiyor. Hangi biriniz is yasaminizda soyle 30-40 kisilik bir ekibi yonettiniz, cok buyuk bir projeyi basariyla bitirdiniz? Bir de bu 30-40 kisi universite mezunu degil hepsi lise mezunu olabilecek en cahil tiplerden, isin garibi bir de bu cahil tipler herkesin 30 senede kazandigini bir senede kazaniyor burnundan kil aldirmiyor. Gazi var, disi agrir, kili doner. "Da get lan seninle mi ugrasacagim deyip kovsan, sanki agacta yetisen armut bunlar da hemen yerine bulacaksin bir tane." Hadi buyrun bakalim. Kaciniz liderlik yapabiliyor calistigi yerde, kaciniz hata yapmadan bulundugunuz organizasyonu yonlendirebiliyor ve basariya ulastirabiliyor? En son ne zaman 10 kisiyi bir odaya toplayip motivasyon yapma geregini duydunuz ve bunu basariyla yapabildiniz?

Surada hepimiz birbirimizi az cok taniyoruz, aynaya bakin bek abiler kardesler. Cogumuz teknik adamiz ya da serbest meslek yurutuyoruz. Bir kismimiz liderligi birak, daha is hayatina yeni atilan biyigi terlememis gencler. 100 kisiden 2'si 3'u belki bu nitelikte bu bilgide adamlar. Bunu universite sinavinda gozum kapali isaretlesem kazanacagim basin-yayin bolumlerini bitirmis muhabir, spor yazari gecinen hiyarlara, futbol bilgisi Turkiye'nin bir halt olmadigi 60-70-80'lerde kalmis iki eski futbolcu bozuntusuna oranlayin binde bir mi oluyor o rakam?

Ozan Ersoy

Posted: Tue Oct 28, 2008 5:54 pm
by Mesut Ulukök
Galatasaray'ın tavandan tabana düştüğü maçtır bu maç. Elbette Galatasaray her maç Olympiakos maçı gibi bir performans sergileyemeyecekti. O maç, Galatasaray'ın yapabileceklerinin mesajını verdiği maçtı. Önemli olan, o maçtaki kadar olağanüstü oynamayarak da olsa futbol bakımından belli bir istikrarı yakalayabilmekti, Eskişehir maçı da bu açıdan Galatasaray için önemli bir sınavdı. Galatasaray sınavı geçemedi, bir deplasman maçının üzerine daha çizik attı. Maçın kaybedilmesinin, yeterli futbolun sahaya yansıtılamamasının, gerekli direncin gösterilememesinin üzerine konuşmak gerekir.

Yeterli mücadelenin ortaya konmamasından yakınıyor bir kesim ve bunu da yalnızca sahadaki 11 futbolcunun üzerine yıkıyor. Oysaki sorgulanması gereken başka merciler de var. Takımın kondisyonunun yetersiz olmasından dolayı teknik ekip ve kondisyonerler, bu kadar yıldız futbolcuyu takıma transfer eden ancak mücadele gücü yüksek oyunculara yaz döneminde hiç yönelmeyen yönetim, Mehmet Topal, Barış, Uğur gibi mücadele gücü çok yüksek futbolcuları bir türlü iyileştiremeyen sağlık kurulu da sorgulanmalı. Oyuncular ruhsuz, mücadele etmiyorlar kardeşim, nerede o eski Galatasaray ruhu demek işin en kolay tarafı. Durum sadece ruh, motivasyon, hırs gibi nedenlerden kaynaklanmıyor; işin teknik, sağlık ve yönetim tarafı da var.

Mağlubiyeti sadece Skibbe'nin üzerine yıkan bir topluluk da mevcut. Maçla ilgili 5-10 köşe yazısı okudum gazetelerde. Skibbe odaklı cümlelerin hepsi hemen hemen aynı. Bir; bu takım Trabzon ve Olympiakos maçlarında çift ön libero ve tek forvetle oynayarak kazandı, şimdi neden çift forvete dönüyorsun. İki; Kewell-M.Güven değişikliği tam bir antrenör skandalıdır, maçın kaybedilmesinin sebebi de budur. Amiyane tabirle, ikisi de bana göre saçmalık. Trabzon ve Olympiakos maçlarında çift ön libero, tek forvetle kazanmışmışız da niye Eskişehir maçında çift forvete dönüyormuşuz. Yahu, sistem aynı sistem, ya maçı başka bir yerinizle izliyorsunuz, ya da biz bazı şeyleri idrak edemiyoruz. Galatasaray yine çift ön libero, yine tek forvet oynadı. Tek değişiklik; Lincoln'ün yerine Nonda'nın oynaması, o da zorunluluktan. Ama Lincoln'ü asıp kesenlere, sürekli çemkirenlere bir mesaj olmuştur umarım bu maç. Lincoln'ün ne denli önemli bir oyuncu olduğunun ve takımda alternatifinin bulunmadığını idrak etmek gerekir. Lincoln oynasaydı da Galatasaray bu maçı kazanamayabilirdi, zira Lincoln'ün deplasman maçlarındaki performansları çok da iç açıcı değil ve Eskişehir maçı da Lincoln'ün ezilmeye müsait olduğu bir maçtı. Ancak; Lincoln bu sistemdeki kilit adamlardan biri. Sene başından beri oynadığı oyuna yapılan eleştirilere, Alex'e yapılan eleştirilere karşılık olarak verilen istatistiklerle cevap vereyim: Oynadığı maç sayısı 12, attığı gol sayısı 4, yaptığı asist sayısı 10... İki; Kewell-M.Güven değişikliği. Bu değişiklik maç 2-2 olduktan sonra geldi. Tabii, herkes Skibbe'nin bu değişiklikle ne amaçladığını ne yapmak istediğini anlamadı. Bana göre de bu değişiklik yanlış ama dikkat çeken nokta, Kewell'ın son maçlarda sürekli 65-75.dakikalar arasında oyundan alınması. İyi, kötü oynamasıyla alakalı bir şey olduğunu da sanmıyorum, zira oynadığı oyun üst seviyede. Başka bir sorun var, bu belli. Vatan Gazetesi'nin Kewell'la ilgili yaptığı haberle de alakalı bir şey olabilir bu, bilemiyorum. Madem böyle bir durum var, maç da 2-2, Galatasaray da kazanmak için oynamak zorunda. O zaman al yerine Yaser'i, oynasın. Ama, bu değişikliği yenilginin sebebi göstermek de çok abes kaçıyor. İnsanların M.Güven'e karşı feci bir ön yargısı var, haklılar, benim de var ama şu maç oynadığı 20 dakikada Galatasaray'daki en iyi oyunlardan birini çıkardı. Sakin bir kafayla izleyin oynadığı dakikaları. İyi oynadığını, güzel ara paslarla Baros'u pozisyonları soktuğunu, yenilginin sebeplerinden biri olmadığını göreceksiniz. Skibbe'nin hatalı olduğu, çözemediği sorun; önceki paragrafta belirttiğimiz kondisyon sorunu. Sezon öncesi Galatasaray iyi çalışmadı, şimdi bunun ceremesi çekiliyor. Galatasaray'ın sorunu tek forvet çift forvetten önce, budur...

Posted: Wed Oct 29, 2008 1:34 am
by Cengiz Akgun
Sizce Ayhan boyle seyler demis midir? Yoksa yine bir Milliyet'de uydurma soylesi mi bu?

http://www.milliyet.com.tr/Spor/HaberDe ... yok&ver=31

Posted: Wed Oct 29, 2008 5:08 pm
by Mehmet Cirak
Cengiz Akgun wrote:Sizce Ayhan boyle seyler demis midir? Yoksa yine bir Milliyet'de uydurma soylesi mi bu?

http://www.milliyet.com.tr/Spor/HaberDe ... yok&ver=31
Demistir Cengiz Agabey. Ayhan duzgun bir adam, aslinda hakemle makemle de cok ugrasan cinsten degil. Adin cikacagina canin ciksin demisler, taktik mi kafayi tam takiyoruz.

Ayhan, Bulent Korkmaz ya da Hagi tarzi, arada cirkeflik yapan oyunculardan degil. Yanlis anlasilmaya, Hem Bulent'i hem de Hagi'yi cok severim, hatta Ayhan'dan daha cok severim, ama Ayhan'in haketmedigi damgayi yemesi de uzuyor insani.