Page 11 of 11

Posted: Fri Mar 20, 2009 7:45 pm
by Murat Biricik
Alpay Dedeoglu wrote: Peki ne yapmali? Onumuzdeki yilda zaten stad yetismiyor, kalirsak bir ihtimal UEFAya kalabiliriz. CL sansi gormuyorum ben.

Lincoln, Nonda, Karan, Sas, Aykut, Aydin, Ferdi, Linderoth kurtulmak icin,

Arda ( Gs icin cok sey yapti, en degerli oyuncu, ama insan olarakta sevdigim icin Turkiye liginin pisliginden kendisini kurtarmak lazim, aciyorum bu cocuga , tuketiyor kendini), Sabri, Topal, para kazanmak icin yollanmali.

Kariyerli, 45 ustu, Akdeniz ve Sark kulturune adapte olabilecek duzgun bir yabanciyla antrenor olarak 4 senelik anlasma yapilmali,
sadece antrenore ve kaleciye duzgun para verilip gurbetcilerin ve Fransa liginden genc adamlarin oldugu genc bir kadro kurulup, 1 yil tecrube kazandirilmali . Oyle bilgisayar oyununda takim kurar gibide transfer yapilmamali.

Bu arada cakma Barcelona takimi olan İspanyaninda, Turk Milli takimini beslik yapmasini yurekten istiyor ve bekliyorum. O anlayisa bu futbol.

Bu arada RTE'nin dunku isliklardan sonra federasyon konusunda birseyler yapmasi gerektigini anlamistir. Tamam Fenerlisinde, kendisinin ciktigi semtin takimi. Bir Hasan Doğan daha bulmasi gerekiyor.
Eskisehir ve Antep deplasmanindan ucer puan cikartalim ve ASY de FB ile oynayalim. Eskisehir maci sonrasi iki hafta ara var ve buyuk ihtimal en cok bize yarayacak. Onumuzdeki uc maci takiben CL mi UEFA mi yoksa hicbiri mi netlesecektir. Ben, futbolcu kalitesi baz alindiginda, ne GS dan ne CL ligine katilim ve sampiyonluktan kendimizi o kadar uzak goruyorum, kotumser degilim. Yonetim konusunda ciddi sorunlarimiz var ve bu sadece futbol takimi ile sinirli degil. Bu buyuk bir handikap. GS da Adnan Polat doneminde boyle bir uygulama olacagini tahmin edemedim, ciddi bir hayal kirikligi oldu.

Alpay in "iyi TD, iyi kaleci" formulu benim futbol dusunce ve kurgumun cekirdegini olusturuyor. Bence bu kurgu GS in gecmisi ve tarihsel basari dolu performansi ile de ortusuyor.

Alpay a katilmadigim onemli nokta Arda konusu. Bu Aslan, GS in herseyi. minimum iki sene daha GS da kalip takimin ana iskeletini olusturacak iki, bilemediniz uc, oyuncudan biri. Ben satilmasina kuvvetle muhalefet ediyorum.

Emre Gungor, Servet, Emre Asik in yanina ayagi duzgun topu oyuna sokabilen ve tecrubeli bir elemana ihtiyac var. Meira alindi tutmadi. Bu mevki icin adayim gecen senede Hyypia idi bu senede ayni. Bu eleman GS a gelebilir, bir teklif yapalim. Teklif kabul edilir edilmez o konu ayri. Ama bir teklif yapilmali.

Kadromuzu gencler ile harmanlayalim, yola cikalim soylemi benim de cok hoslandigim ve arzuladigim bir projeydi. Bu soylendigi kadar ne kolay yapiliyor ne de verim alinip realize ediliyor. Real Madrid ten tutun, Ajax a , Milan dan tutun New Castle, Manchaster City e bir dizi takimin yonetim sistemi bizden daha kurumsallasmis, scouting sistemi daha yaygin ve icerigi dolgun, finansal gucu kiyas kabul etmez; bu genclestirme operasyonlarini deniyorlar sonuc ortada.

GS in tecrube ve kariyer yonu agir basan, orta yas ortalamali ve dengeli bir kadro yapisina sahip olmasi bence daha dogru. Genc oyuncu agirlikli bir kadro yapisi ile, GS in o kadro icin koydugu hedeflerin erisilebilinirligi arasinda ciddi bir acmaz var. Hele Aslantepe deki yeni stad, bu yeniden gencler ile yapilanma projesi/olusumun uzerinde Demokles in kilici misali donuyor. Stadi gecin yonetim anlayisi ve taraftarin beklentisi belki de yeni stadin da onune geciyor. Boyle bir yeni yapilanma ancak Ali Abi yada Ali Tanriyar in spor felsefesindeki bir Baskan ve ekibinin yapacagi isler. Ufukta ne boyle bir Baskan ne boyle bir ekip gorunuyor.

GS genc agirlikli bir kadro ile yeniden yapilanma sansini bundan onceki senelerde eline gecirdi, bu heba edildi. Bundan sonra boyle bir yapilanma tahmin ediyorum alt yapidan gelen potansiyel degerlendirildiginde 95 ve sonrasi dogumlu jenerasyon icin yapilabilinir.

Hamburg maci ile ilgili son soz. Eleseydik, ben GS in ceyrek eslesmeler ve sonrasi icin sansini ihtiyatli iyimserlik icinde degerlendiriyordum. SS de final sansı yok degildi, olabilirdi.

Alpay in yazdigi "Skibbe, Lincoln, Meira ve Umit Karan ve de Adnan Sezgin yollanmali" oneriside degerlendirmeli, tartisilmali. Ikisi gitti. Bir digeri - Lincoln- BK tarafindan pasifize edildi ki daha once dogru bir yonetim tarzi ve yaklasimi ile neler yaptigi belgeli. Uc dort ay once bu forumda asilmis ve devamli guncellenen Lıncoln Gol & Assist tablolari mevcuttur. Ben bir kez daha dusunulmesi taraftariyim. Ne kaybediyoruz ne kazaniyoruz.

Aklimi kurcalayan Umit Karan ve ozellikle Adnan Sezgin. Surec nasıl gelısecek hep beraber takıp edecegiz. Ben sadece TD ve sporcuya fatura cıkarılmasına karsıyım. Sorumlulugu olan bunu ustlenır, ustlenmelı.

Posted: Fri Mar 20, 2009 8:20 pm
by Mert Tokman
Kaan Önem wrote:Türk kulüplerinin kronik rahatsızlığı: gol yedikten sonra oyundan hemen düşmek. Demoralize olmak. Avrupalı’da bu yok. Ya da daha anlaşılır olması için şöyle diyelim, görece daha az düşüyorlar oyundan.
Dun aksam bende benzer konulari kafamdan gecirdim Kaan. Bir TD icin en zor sey sahadaki futbolcusunun duygularini dizginlemek olsa gerek - eger birde futbolcunuz cogunluk Turk insani gibi asiri duygusalsa isiniz iki kat daha zor... Herhalde Turkiye'de TDlik yapmanin en zor yonlerinden biride bu olsa gerek.

Futbolcu (veya herhangi bir insan) hareketlerini mantiga degil daha cok duygularina dayandiriyorsa dogal olarak inisli cikisli ve cok sabit olmayan bir grafik ciziyor - bunu dun mac icinde de gorduk. Mantikli oynadigimiz ilk yarida bir takim disiplini icindeydik, sahayi iyi parselledik ve adamlara tek bir pozisyon dahi vermedik. Ne zaman ikinci golu attik o zaman duygular isin icine karismaya basladi. Oyuncularin kimisi biz bunlara daha atariz psikolojisine kapilip biraz daha ileride kaldi, kimisi aman skoru koruyalim psikolojisi ile daha geri yaslandi - arada rakibe bosluklar dogdu - buna rahatlama psikolojisi ile dogan kisisel hatalar eklendi ve ilk golu yedik ardindan da panik olup (Bordo maci akillara geldi) ikinciyi yedik.

Bu surec icinde tecrubeli kurt bir hoca olsa belki duygusallasmayi erken farkedip bir mudahelede bulunabilirdi ama Bulent'in kendiside ayni duygusal yapiya sahip oldugu ve mudahele tecrubesi bulunmadigi icin durumu seyretti. Bu mudahele ne olabilirdi diye olan olduktan sonra bizler icin fikir yurutmek mumkun tabii ama tecrubesi olmayan biri icin o kararlari cabuk verip uygulamak cok zor. Mesela benim olan olduktan sonra gorusum o durumda takimin bir kismi daha gol atariz diger kismi aman gol yemeyelim psikozuna girmisken takimi tekrar butunlesmeye itecek bir mesaj yollanmasi gerektigi yonunde. Yani 2-0 olunca ve takim bocalamaya baslayip, oyun disiplinini yitirmeye baslayinca ya Lincoln veya Arda'dan birini alip Alpaslan veya Mehmet Guven'i oyuna surup takimca defansa yaslanin yada defansa birini alip Kewell'i ileri surup artik korkacak birsey yok rakibe ileride basin mesajini yollayabilirdi. Bunlar olmadi, Bulent'de bizim gibi duygularina kapilip seyretti ve olan oldu...

Kuzey Avrupa'da hatta Italya ve Ispanya'da bile futbolcular belli bir olgunlukla islerini yapiyorlar, duygularini fazla isin icine katmiyorlar... Gorevlerini bilinc icinde, fazla inis-cikis gostermeden belli bir cizgide goturuyorlar. Neden bu boyle dediginizde bazi dis etkenlere bakmak lazim. Abartili gazete mansetleri, katir gibi aniran spikerler, fanatik taraftar gibi davranan klup yoneticileri, fanatizm otesi taraftarlar, futbolu spordan ote bir olum-kalim savasi gibi goren - kazandiginda tarih/destan yazdik, yenildiginde namus gitti/rezil olduk diye dusunen bir toplum --> bunlar futbolcu uzerinde baskiyi artiran, onlari duygusal davranmaya iten etkenler. Avrupadaki adamin ustunde boyle bir baski yok, hata yaparsa veya yenilirse dunyanin sonu olmadigini biliyor - o yuzden gorevini yapmaya odaklanmis.

Bulent'e falan fazla saydirmadan evvel biraz aynaya bakmamiz lazim.

Posted: Fri Mar 20, 2009 8:33 pm
by Alpay Dedeoglu
Tabii soylemek istedigim biraz eksik kalmış.

Avrupada oynayamadigin, yeni stadinin yetismedigi,
borclarinin buyudugu, krizin oldugu , Ozgener-Oguz Sarvan-Sustali kemal federasyonunun AKp ile var olacagi kesinken ,vede şirketleşmenin artik zaruret oldugu onumuzdeki yili dusunun.

Fazlaliklarini atarsin, yeni yabanci teknik direktorune 1 yil adaptasyon suresini verirsin, Avrupada yipranma ve Milli takima yaz kis demeden adam yollama surecini pek muhterem Anadolu takimlarinin kucagina birakip Federasyonu yipratirsin (ki uluslararasi basarisizliklarla federasyon yipranir, stadinla, sirketinle, Türkiyeyi taniyan takiminla kuvvetlendigin yila ya kendi degismis, yada tutumu degismis federasyonla girersin), ayrica mesela 10-15 tane yerli yabanci istikbal vaadeden genc oyuncudan iyi olan yarisini yetistirmis olursun, bunu yaparken harala gurele genc insanlarla
sert ve mucadeleci futbol oynatip hem rating (LigTV) dusurursun, hemde diger takimlari bir guzel yipratirsin.

Stadinin oldugu yilda esas Avrupadan yil ortasinda bagladigin transferlerini ve Turkiyeden bir iki saglam transferi devreye sokarsin.

Kisacasi onumuzdeki yil rehabiltasyon olmali.

Posted: Fri Mar 20, 2009 8:38 pm
by Mert Tokman
Hamburg'a Manchester City cikmis - bize cikmis olsa buyuk ihtimal elenirdik --- alin size zugurt tesellisi :lol:

Robinho ve Shaun Wright Phillips gibi cok hizli iki adam bizim defansi siler atardi - rezil olmaktan kurtulduk :wink:

Bu arada iki eski TDmiz birbirlerine cikmislar - Shaktar-Marsilya maclari ilginc olacak...

Diger eslesmeler...

Paris St.Germain-Dinamo Kiev
Werder Bremen - Udinese

Yari Finaller...
Man City/Hamburg - Bremen/Udinese
PSG/Kiev - Shaktar/Marsilya


Memlekete doviz girmesi acisindan taraftarlari iyi seyahat eden Ingiliz Manchester City ve Fransiz takimlarindan birinin finale kalmasi iyi olur.

Posted: Fri Mar 20, 2009 9:34 pm
by Eren Akkan
Murat Biricik wrote: Emre Gungor, Servet, Emre Asik in yanina ayagi duzgun topu oyuna sokabilen ve tecrubeli bir elemana ihtiyac var.
Hakan Balta şansa (ya da şanssızlık) şu anki yerinde oynuyor, ama bence stoper olarak oyun kurma konusunda çok iyi.. yetenekleri çok yüksek olmamasına rağmen, Arda ile beraber GS'daki futbol zekası en yüksek Türk oyuncu.

Posted: Sat Mar 21, 2009 12:03 am
by Harun Demirci
Bence bu turun kaybedilmesindeki en büyük etken bence defansif oyuncularımızın yokluğuydu. Bu türden adamlar ne yapar eder ileri uç adamları elleri kolları ile rahat bırakmazlar.

Alın size Emre Aşık örneği. Baktı adam gole gidiyor indirdi adamı. Yoksa 2. golü yiyecektik.

İlk golde adam düzeltti çekti şutunu gol. 2.golde aynı şekilde aldı götürdü önüne bi tane allahın kulu çıkmadı. Servet, emre aşık, emre güngör olsaydı kesin atlardı önüne. Kart mart görürdü ama en azında bir parça oyunu soğuturdu. 2-2 den sonra zaten moral dibe vurdu...

Tur geçilseydi finale kadar bence gidilebilirdi.

Tüm oyuncuları kutluyorum

Posted: Sat Mar 21, 2009 12:42 am
by Mehmet Gorgen
Harun Demirci wrote:Bence bu turun kaybedilmesindeki en büyük etken bence defansif oyuncularımızın yokluğuydu. Bu türden adamlar ne yapar eder ileri uç adamları elleri kolları ile rahat bırakmazlar.

Alın size Emre Aşık örneği. Baktı adam gole gidiyor indirdi adamı. Yoksa 2. golü yiyecektik.

İlk golde adam düzeltti çekti şutunu gol. 2.golde aynı şekilde aldı götürdü önüne bi tane allahın kulu çıkmadı. Servet, emre aşık, emre güngör olsaydı kesin atlardı önüne. Kart mart görürdü ama en azında bir parça oyunu soğuturdu. 2-2 den sonra zaten moral dibe vurdu...

Tur geçilseydi finale kadar bence gidilebilirdi.

Tüm oyuncuları kutluyorum
Bende yazdıklarına katılıyorum,Oyuncuların hemen hepsi elinden geleni yaptı.Helal olsun.Fakat.....

**********************************

İçimden hiç yazmak gelmiyor. Yıllardır çok yenildik, çok üzüldüğümü hatırlarım.

Bu sefer nedense herzamankilerden fazla üzüldüm.

Çok üzüldüm çok. :oops:

Posted: Sat Mar 21, 2009 12:59 am
by Cengiz Akgun
Mehmet Gorgen wrote: .....
İçimden hiç yazmak gelmiyor. Yıllardır çok yenildik, çok üzüldüğümü hatırlarım.

Bu sefer nedense herzamankilerden fazla üzüldüm.

Çok üzüldüm çok. :oops:
Al bak sana bir iskence daha.

http://www.youtube.com/watch?v=YQHI2b6sKVI

Ilk attiklari golu gormemistim. Simdi gordum. Mert'in dedigi gibi adama Baris pas vermis mubarek. Ikinci golde yana yana kosuluyor. Kondisyon yetersizligi ortada. Ben hala GS'yin fiziksel yonden iyi calistirilmadigi kanaatindeyim. Sakatliklarin cogu da bu tur zorlamalar sonucu oluyor. Yok odem olustu bilmeme benim kulahima anlatsinlar. Evet Arda
nin deligi gorduk ama bunlar isteyerek gaddarlikla yapilan isler degil. Ayni sekilde FB kalecisi Volkan da kac dikis yedi gogsune. Kayserili cocuk kac kere ozur diledi. Egemen'in Arda'ya gaddarlik icin boyle bir seyi yaptigina inanamk guc. Kendisi de gelecek vaad eden bir futbolcu.

Posted: Sat Mar 21, 2009 2:31 am
by Selcuk Samli
Kendinizi yorup td konusunu yaziyorsunuz.Bizim ulkeye hangi td gelse begenilmez,bir sure sonra basarisiz bulunur ve gonderilir,ya da kendisi istifa eder.Kimler geldi Turkiye'ye,yazmaya gerek yok...

Mactan maca hava degisir,kazandigin surece problem olmaz,bir beraberlik bir maglubiyet isler tersine doner.Td gider,oyuncular gider(bazen),ayni tas ayni hamam devam edilir.

Planli programli hareket edilmesini istiyorum ama bu bir hayal sadece.
Kisacasi "dream on"...