Page 12 of 12

Posted: Fri Aug 22, 2008 2:48 am
by Ozgur A. Boztepe
Burak Ayyildiz wrote:
Lincoln'ü Hagi'leştirmek

21.8.2008

“Kasti tekme atanlara Hagi gibi bir kez karşılık ver, bak bakalım bir daha şamaroğlanı durumuna düşüyor musun! Bir hafta oynayıp beş hafta tedavi olacağına, ye kırmızıyı bir kereye mahsus, al 5 maç cezanı, ama sezonun kalan bölümünde hem rakiplerinin kasti tekmelerinden kurtul hem de tribünlerden Hagi muamelesi gör” tavsiyesinde bulunmayacağım Lincoln’e! Ancak gidişat bu yönde. Çünkü rakibini sindirmeyi yöntem olarak benimseyenler şunu unutuyor, Lincoln çıtkırıldım olabilir belki, ama Gandhi değil. Artık hakemler sazı ele almalı. Kendini yere atarsa, çakacaklar alnının çatısına sarıyı, aksi durumlarda koruyacaklar Lincoln ve benzerlerini. ‘İnandırıcı bulmadım’ gibisinden kaypaklıklara artık son verilmeli.
Birkac gün önce Hagi'nin GS deki 2. ya da 3.yilindan bir macini veriyordu televizyon. Oturdum dikkatle izledim babayi. Hagi adam kovaliyor, 30 metre depar atiyor, kornerlerde defansa gelip top cikartiyor, kisacasi ayaklari yere o kadar saglam ve güclü basiyordu ki Lincoln'le (sevgili Mehmet Gürdal'in deyimiyle Aysegül) inanin kiyas kabul etmezdi. Bir de takim icinde bir agirligi vardi babanin...
Zaten en buyuk yanlisi bu iki futbolcuyu kiyaslayarak yapiyoruz hepimiz. Asiri seyler bekliyoruz ve vermiyince adamin baldirina atilan tekmeleri bile gormezden geliyoruz sinirimizden.

Hagi dunyanin en buyuk futbolcularidan biri olarak Galatasaray'a geldi. Sadece yetenkli degil, buyuk futbolcu idi. Romendi, huyu suyu bize benzerdi. Istese 1.5 saata kendi koyunde idi.Bir ulusun en buyuk futbolcusu idi ve onun agirligi vardi.

Lincoln ise brezilyali, huyu suyu ayri ve en onemlisi buyuk futbolcu degil sadece cok yetenekli. Zaten buyuk futbolcu artik cok yok piyasada, ozelillke brezilyadan.

Onu oynatmayi bilmek ve korumak lazim. Schalke nasil oynatiysa bize oynatabiliriz. Hepimiz hem fikirizki Lincoln defansa yardim ediyor ve kendi pozisyonund oynayan bir cok oyucudan daha cok adam kovaliyor. Yine hepimiz biliyoruzki cok sert tekmeler yiyor ve biz takim olarak onu korumuyoruz. Isin gercegi benim is yerimdede boyle biri olsa bende onu korumam, ama benim patronum onu korur cunku yeteneklerini bilir. Ve banada sevdirmesede saygi duydurur. Yoneticilik budur zaten, 11 tane linderoth u herkez yonetir, herkez korur.

Posted: Fri Aug 22, 2008 3:05 am
by Ismail Gezer
Ozgur A. Boztepe wrote:
Zaten en buyuk yanlisi bu iki futbolcuyu kiyaslayarak yapiyoruz hepimiz. Asiri seyler bekliyoruz ve vermiyince adamin baldirina atilan tekmeleri bile gormezden geliyoruz sinirimizden.

Hagi dunyanin en buyuk futbolcularidan biri olarak Galatasaray'a geldi. Sadece yetenkli degil, buyuk futbolcu idi. Romendi, huyu suyu bize benzerdi. Istese 1.5 saata kendi koyunde idi.Bir ulusun en buyuk futbolcusu idi ve onun agirligi vardi.

Lincoln ise brezilyali, huyu suyu ayri ve en onemlisi buyuk futbolcu degil sadece cok yetenekli. Zaten buyuk futbolcu artik cok yok piyasada, ozelillke brezilyadan.

Onu oynatmayi bilmek ve korumak lazim. Schalke nasil oynatiysa bize oynatabiliriz. Hepimiz hem fikirizki Lincoln defansa yardim ediyor ve kendi pozisyonund oynayan bir cok oyucudan daha cok adam kovaliyor. Yine hepimiz biliyoruzki cok sert tekmeler yiyor ve biz takim olarak onu korumuyoruz. Isin gercegi benim is yerimdede boyle biri olsa bende onu korumam, ama benim patronum onu korur cunku yeteneklerini bilir. Ve banada sevdirmesede saygi duydurur. Yoneticilik budur zaten, 11 tane linderoth u herkez yonetir, herkez korur.
Lincoln'ün esas kıyaslandığı isim Hagi değil, Alex. Bir o'na bakıyoruz bir kendi elimizdekine. Alex, Hagi'yle kıyaslanabilir mi? Sanmam! Ama Lincoln'ü de Alex'le kıyaslamak ve ortaya çıkan sonucu kabul etmek zor geliyor. Senelerce frkikik, frikik dedik. Şimdi ondan bile bahsedilmiyor artık. Lincoln ayakta kalmayı başarsa, gol veya asist yapamasa bile takımın pas organizasyonlarını idare etse herkes şükredecek hale geldi.

Posted: Fri Aug 22, 2008 11:08 pm
by Burak Ayyildiz
Hagi ve Lincoln'ü belki bilinc alti nicin kiyasladigimi söyleyeyim. 1996-2001 yillari arasi cok yüksek tempoyla oynadigimiz, agresif ve presli oyunun bilincli ya da bilincsiz bir araya getirilmis fizik seviyesi üst düzeyde, atlet ve tabiiki yetenekli bir grup oyuncu sayesinde oldugunu düşünürüm. Aslinda günümüzde özellikle takim sporlarinda fiziksel mücadele gecmise göre cok cok üst seviyede. Artik üst düzey bir basari kazanmak icin sadece yetenekli oyuncalara degil, hem yetenekli hem güclü ve kosan oyunculara ihtiyaciniz var. Üst düzey maclarda artik futbolcular 11-12 km kosuyorlar. Bu rakamlar gercekten de inanilmaz bir dayaniklilik gerektirir.
1996-2001 arasi dönem, yasattigi o muazzam keyfin yaninda bana ayri bir izdirap da vermistir. Cünkü takimin Hagi'li mi Hagi'siz mi daha basarili olacaginin celiskisini yasamisimdir. Bir tarafta futbol tanrisi Hagi'yi seyretmek, öteki tarafta temposu artmış bir kisi daha fazla mücadele eden daha hizli bir takimi seyretmek. Icim acisa da ben cogunlugun aksine genelde ikincisini tercih ederdim. Yukarida:
Birkac gün önce Hagi'nin GS deki 2. ya da 3.yilindan bir macini veriyordu televizyon. Oturdum dikkatle izledim babayi. Hagi adam kovaliyor, 30 metre depar atiyor, kornerlerde defansa gelip top cikartiyor, kisacasi ayaklari yere o kadar saglam ve güclü basiyordu ki Lincoln'le (sevgili Mehmet Gürdal'in deyimiyle Aysegül) inanin kiyas kabul etmezdi. Bir de takim icinde bir agirligi vardi babanin...
Derken bütün bunlari düsünerek bir kiyaslama yapiyordum.
Yani özetle demek istedigim, ben yeri gelir Hagi'ye bile katlanamazken 7 yil sonra böyle citkirildim, ayakta duramayan, rakibinin rüzgariyla yere düsen bir adama hic sabir gösteremiyorum. O kadar cok kendini yere atti ki, artik durumu yalanci coban gibi oldu. Ona gercekten faul yapildiginde bile insanlara inandirici gelmiyor.

Cok isterdim takima faydali olsun, daha düne kadar müthis bir iyi niyetle bekledim durdum ama bu arkadastan yana hic bir umudum yok. Birakin medet ummayi, artik mücadele eden-kosan takimin kimyasini da bozdugunu düsünüyorum.

Posted: Sat Aug 23, 2008 1:35 pm
by BarisCakan
Ozgur A. Boztepe wrote:Hepimiz hem fikirizki Lincoln defansa yardim ediyor ve kendi pozisyonund oynayan bir cok oyucudan daha cok adam kovaliyor.
Hmm ben değilim mesela. Kaptırdığı topların 4'te birinin arkasından yalan koşu yapmayı birşeye yardım olarak görmüyorum ben. Daha az top kaptırsın da kovalamasın hiçbir şey tercih ederim. Geçen sezonun başında hızlı ve etkili oynarken kimseyi kovalamıyordu. Kötü oynadıkça bakın hiç olmazsa deniyorum koşuları atıyor, beni etkilemiyor pek. Hagi'yle hiç kıyaslamam, o apayrı. Ben geçen sene Kubilay Türkyılmaz'la karşılaştırmıştım. Kubi'yi tercih ettim :)

Posted: Tue Sep 09, 2008 10:02 am
by Can Ergun
Son durum itibari ile Arda'nın sağ tarafta %100 oynayamadığını,sol tarafta ise neler yaptığını artık iyice öğrendik.Lincoln son olarak sağ kanatta denenmeli,Arda orta ve sola yakın.Bu şekilde de Lincoln'den verim alamazsak,Dortmunt ile görüşmelere başlamak lazım diye düşünüyorum.Nuri Şahin ile takas edebilirmiyiz acaba merak ediyorum...

Posted: Tue Sep 09, 2008 12:05 pm
by Hasan Tezcan
TR oyuncular cok kolay harcaniyorlar. Lincoln'u göndermek kolay, onu adam
etmek olay olur. FT'den alinti, Hasan Tezcan duzenlemesi bir söz oldu.

Bence Lincoln is yapar, biraz duygusal, ona ince davranmak gerekiyor.
Gunah kecisi arandiginda onun gundeme gelmesinden hoslanmiyorum.
Takimin ona arka cikmasini bekliyorum.

Posted: Tue Sep 09, 2008 12:20 pm
by Ali Gursel
Hasan Tezcan wrote:TR oyuncular cok kolay harcaniyorlar. Lincoln'u göndermek kolay, onu adam
etmek olay olur. FT'den alinti, Hasan Tezcan duzenlemesi bir söz oldu.

Bence Lincoln is yapar, biraz duygusal, ona ince davranmak gerekiyor.
Gunah kecisi arandiginda onun gundeme gelmesinden hoslanmiyorum.
Takimin ona arka cikmasini bekliyorum.
Kesinlikle katiliyorum. Senelerce sacma sapan oyunculara talim ettikten sonra GS nihayet en azindan kagit ustunde cok kaliteli bir kadro kurdu. Bundan her turlu faydalanmak lazim.

Lincoln'u asagilamak cok moda. Halbuki adam oynayinca asistler, rakibe sari kartlar ondan geliyor. Kotu olmasina ragmen faydali Lincoln. Tabii daha iyi olmali o para ve isim icin ama adami bu haliyle yollamanin bize para acisindan faydasi ne onu da tam anlamiyorum (cok para veren var mi?).

Bu arada ismini yeniden bir mesajda gordugume sevindim, sanirim tum forum icin boyledir.

Ali

Posted: Tue Sep 09, 2008 3:23 pm
by Can Ergun
TR oyuncular cok kolay harcaniyorlar. Lincoln'u göndermek kolay, onu adam
etmek olay olur.
Hasan Hocam,

Lincoln ilk geldiğinde ben de bu forumdaki herkes gibi monitor başında takip ettim,ilk haftalardaki golleri,asistlerini ohhhhh çekerek izledim ama... Aması var.

Ben de eldeki malzemeyle en iyisini çıkartılmasını istiyorum ama eğer Kewell sol kanat oynayacaksa Arda'dan sağ kanat oynanması bekleniyor bu da performansını kötü etkiliyor,ama belli de olmaz 3 maç sonra orda da harikalar yaratabilir.Ayrıca Aydın gibi bir yeteneğimiz var.

Lincoln sahada oldukça klasik 4-4-2 oynayamıyoruz,Arda kendi mevkiinde oynayamıyor,Aydın harcanıyor,aldığı para ve verdiği karşılık rahatsızlık yaratıyor,performansı %40 'dan yukarda değil vs vs, arada bir topuk pası,1-2 sarı kart gördürtme için "bence" fazla bir bedel.

Nerden gaza geldim bilmiyorum Nuri Şahin konusunda ama böyle bir takas bence çok faydalı olur,hem Türk hem de tam bir 10 numara.Yani illa bir 10 numara olacaksa ki şu an 3 tane var (Arda,Lincoln,Kewell) bu genç daha mantıklı ve faydalı olur Galatasaray için.

Umarım bize UEFA kupasını ikinci kez kaldırmamızda takıma gözle görülür bir katkı sağlar,ben de bu lafları yutarım,mutlu mesut taraftarlar oluruz.

Posted: Sat Sep 13, 2008 6:58 pm
by Ismail Gezer
Ocakta yolcu!


G.Saray'da büyük ümitlerle transfer edilen ancak bir türlü verim alınamayan Cassio Lincoln'e beklenen ültimatom sonunda verildi.

Sarı-kırmızılı yönetimin, Brezilyalı yıldızla bir görüşme yaparak kendisinden beklenen futbolu sergilemesi için ocak ayına kadar süre tanıdığı bildirildi. Sambacının kötü futboluna devam etmesi halinde ara transferde elden çıkarılacağı öğrenildi.

HER ŞEY ONA BAĞLI

Lincoln'le ilgili alınan bu kararda verilen her türlü desteğe rağmen umursamaz tavırlarını sürdürmesinin etkili olduğu belirtiliyor. Tecrübeli oyuncu, hafta içinde verilen bir günlük izinde kız arkadaşıyla Antalya'ya tatile gitmişti. Adnan Sezgin'in, "Lincoln kurallarımıza uymalı, yoksa kendi yolunu çizer. Satarız. Kimseye tahammül göstermeyiz" şeklindeki açıklaması, sambacıya rest olarak algılandı.

SABAH

Haber doğrumu bilemiyorum. Doğru çıkmasıda yalan çıkmasıda şaşırtıcı olmaz. Ama ocak ayına kadar takıma beklenen katkıyı yapmazsa, bu haber yalan bile olsa gönderilmesi ihtimali ciddi oranda artar...

Posted: Tue Sep 16, 2008 6:11 am
by Ozgur Huseyinoglu
Ozgur Huseyinoglu wrote:
Mesut Ulukök wrote:
Murat Gokcigdem wrote:Lincol'nun resmi sitesi http://www.lincolnofficial.com/en/Default.aspx varmis. Belki sitesini yeniler yakinda...
Ben bu siteye geçen sene transfer ettiğimizde baktım, böyleydi, hala böyle Murat Bey. :)
Hepten de hakkini yemeyin canim, (guncelleme konusunda yani), "Haydi Turkiye" filan diye bir yazi da eklettirmismis yari finale cikinca milli takim. Mayis'tan, Haziran'dan filan da yazilar var. Hatta ben de simdi yeni farkettim tekrar bakinirken, Portekizce bolumune dun bile yazi eklenmismis (sekil 2-a). Meshur "darbukali" ya da her neyse o enstruman, o resmini de koymusmus 27 Haziranda (sekil 2-b).
Bizim medya da artik takibetmeye basladi Lincoln'un resmi sitesini gormussunuzdur. Anadolu Ajansi kaynakli filan mi bilmiyorum,
- LigTV'de de,
- Hurriyet'te de,
asagidaki mealde bir ceviri vardi Lincoln'un sayfasinda yazdiklari icin:
Galatasaray'ın Brezilyalı yıldızı Lincoln kendisine ait internet sitesinde Antalyaspor beraberliğini değerlendirirken, "Evimizde kaybettiğimiz 2 puan bizim için büyük bir kayıp. Bu puanlar sezon sonunda bize çok pahalıya malolabilir. Ama bazı gerçekleri de belirtmek lazım ki 90 dakika boyunca sahada kavga etmek zorunda kaldık. Rakibimiz sanki bir turnuvanın final maçında oynarmış gibi mücadele etti. Geçen sezonun şampiyonu olarak herkes bize bu sene dövülecek takım gözüyle bakıyor. Bu yüzden geri kalan zamanda bu kampanyaya karşı kendimizi odaklamalı ve ona göre mücadele etmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Orjinali de burda:
LINCOLN: FOCUS AND RESPECT

On Saturday we drew 1-1 with Antalyaspor in Istanbul. We failed to win two precious points at home, and those are points that could prove costly come the end of the season.

However, we also have to acknowledge the determination shown by our opponents, who fought the whole 90 minutes. They played as though it were a tournament final.

As the current holders, we’re the team to beat this season. So we need remain doubly focused all the way to end of the campaign.

The Brazil national team experienced for themselves what I am talking about last week.

Their home draw against Bolivia - who are bottom of the group, and were a man down for most of the second half - showed yet again that, in football, the favourites don’t always get the three points.

Whoever your opponent, you have to give them plenty of respect.
Bunun cevirici kaynaginin bizim forumdan haberi bile yoktur belki ama, hatirlatmis olalim, "beat" kelimesi sportif karsilasmalarda "yenmek" amacli kullanilir, "dovmek" degil... :)

Ve aslinda, ondan da onemlisi, bu [isine] "saygi ve odaklanmayi" oyuncumuz sade yazida birakmasin, en basta kendisi uygulasin da, biz de "milyoncuklar bosa gidiyor" agidimizi birakalim artik insallah...