Page 19 of 20

Posted: Fri Sep 19, 2008 7:39 pm
by Cemal Savas
Son olarak, mactan once de yazdigim seyi tekrar yazmak istiyorum. Bence uzun vadede Meira on liberoda dusunulmeli. Birkac mactir cok dikkatli izliyorum. Dikine yerden cok sert ve isabetli paslar atiyor. Defansif olarak da oldukca agresif, teknigi de cok iyi ve en onemlisi hizli dusunuyor (ki bence su an Mehmet Topal'in en buyuk eksigi). Servet'e yaptigi ortayi hatirlayin dunku mactaki (Servet'in topu kontrol edemedigi pozisyon). Ben Mehmet ve Linderoth'tan daha basarili olacagini dusunuyorum. Yanina da sakatlik durumuna gore Mehmet veya Linderoth'tan birini koyabilirsiniz. Emre Gungor'u de defansa monte ederim. Hizli bir oyuncu, bir cok acigi kapatacaktir.

Meira on liberoda oynayabilecegine inanmiyorum. Bu mevki icin cok yavas ve o kadar alani bir Lindo kadar bir Topal kadar kapatamaz. Onun oyun kurucu ozelligi varsa bunu Popesu gibi defansta kullanarak yapmak daha iyi. FT'de bir ara Popescu'yu on liberoda denemisti hatirlarsaniz sonra istedigi verimi alamayip dogru mevkide yararlanmisti. Skippe de b tipki FT gibi bir kac deneyip sonra yerine geri gonderecek. Gobektedeki ikinci oyuncu Servet biraz dinlendirilmeliki kafasini toparlasin su haliyle cok iyi niyetine ragmen takima yararli olmasi mumkun degi.

Bu macin tartisilacak yeri yok. Cok eksikle gittigimiz macta yinede oyun disiplinini elimizde tutsak cok rahat kazanabilirdik. Takimda su anda sistem oturtmak mumkun gorulmuyor. Takimda oturtulacak sistemdeki oyuncular ya sakat (buyuk cogunlugu) yada forumlarinin cok uzaginda. Topal ayni topal degil, Servet hic degil. Ligin basindaki performansi ligin son 5 maciyla kiyaslayan Alpay bey bir bakima Skippe'ye haksizlik ediyor. Bunu Avrupanin en iyi TD'sini getirseniz mumkun degil. Iceride en buyuk rakibimzde ayni sorunlara bogusan Fener de dokuluyor, Milan, Arsenal hepsi forumlarinin cok uzaginda. Takimin oturmasi sakatlarinin donme surecine bagli, onlar dondukten sonra en az 1-2 ay surer sistemin oturmasi. Skippe'ye bu sans taninirmi tabii zaman gosterecek ama yerine birini getisen oda pek farkli olmayacak.

Is onup dolasip TD'ye olan guven ve ona verilecek zamana geliyor. Ben yorum yapmak dizilis teklif etmek yerine susup bekleyecegim.

Cemal

Posted: Fri Sep 19, 2008 7:52 pm
by Cengiz Akgun
Murat Gokcigdem wrote: .

Futbolu bildigimi iddia etmiyorum ama benim eksiklerimiz hakkinda gozlemlerim-kusura bakmayin ancak ingilizce kelimelerle ifade edecegim- soyle:
.,
Futbolu bilip bilmemek arasinda fark futbol oyunun kurallarini bilip bilmemekle baslar. Futbol basit bir oyundur. Durarak oynanmadigi icin gozunle kimin topu sahada kullanip kimin kullanamadigini gordukten sonra iyiyi ve kotuyu ayirablirsin. Dun gordun. Sistem mistem hak getire. Istedigin diziliste cik ortaya topu becerikli olarak kullanamiyor gereken zamanlamada bulunamiyorsan adami sahada kuvvetli gozuksen bile maymuna cevirdiklerini. O yuzden futbolu bilmiyorum deme. Dun olanlari gayet guzel gormussun. Sorunlarinda nelerden kaynaklandigini da. Gerisi tamamen hikaye.

Burada macin ilk yarisini seyrettim. Ikinci yari yoktum. Lincoln herhalde hunerini ikinci yari gosterdi. Cunku birinci yari hicbir bok oynamadi af edersin. Ayagina gelen topu tutamiyordu. Hangi oyunu kurdu hangi pasi verdi aklimda hicbir hareketi kalmamis. Ikinci yari herhalde toparlandi Dun ortanin ortasinda ilk yarida ne Ayhan ne de o tek bir hucumu baslatan hareketi yapamadilar. Ayhan habire yan pas vermekle mesguldu. Dikine oyuna hic bir katkisi filan yoktu her zaman oldugu gibi. Topu kanatlara gecirip yandan ceza sahasina ortalarla gelindi. Nonda'yi ortadan besleyen adam Kewell idi. O da baktiki nafile kendi aldi sazi eline.

GS bu defanstaki kafa yapisi ve becerisi ile Nonda/Umit Karan gibi kabizlarla bu sene UEFA puan degil nal toplar. Bundan sonra kac tane boyle takim onune cikacak saniliyor? Bunu simdiden yazayim da sonra yok skora bakti sakat vardi filan denmesin. GS son bes yildir Avrupada sakata oynuyor. Dunku mac tam bi rezaletti. Ama bugune kadar son bes senedir evde oynanan bir iki mac disinda hangisi rezalet degildi ki?

Posted: Fri Sep 19, 2008 8:01 pm
by Kerem Gulec
Alpay Dedeoglu wrote: Eger sen 4-2-3-1 oynatirim iddiasindasindaysan ve gelecegin futbolu diyorsan bunda israr edeceksin.
Bu iddia bir suredir ortalarda dolaniyor. Cikis noktasi neresi cok merak ediyorum. Yonetim mi bunu one suruyor? Skibbe arada bir iki forvet oynayacagindan bahsediyor (oynuyor da). Bir yerde bir karisiklik, kopukluk var sanirim.

Ikinci olarak Meira'nin yavas olduguna kesinlikle katilmiyorum. En azindan Linderoth ve Mehmet'ten yavas oldugunu dusunmuyorum. Esas problem Meira'nin on libero oynamasinin "deneme" oldugunu varsaymak.

http://www.euro2008.uefa.com/tournament ... index.html

Mehmet'le Linderoth'un da once saglikli olmalari lazim bu mevkiyi kapatmayi denemeleri icin. Ikisinin beraber on libero oynadigi maci (saglik sebeplerinden herhalde) ben pek hatirlamiyorum. Umarim duzelirler de, degerlendirmek icin daha cok data olur elimizde.

Posted: Fri Sep 19, 2008 8:03 pm
by Ismail Gezer
EZELİ REKABETTE SON PERDE!..

¤ Maraton |


Show TV’den yayınlanan Bellinzona - Galatasaray UEFA Kupası 1.tur ilk maçı, Türkiye’yi ekran başına toplarken, hem genel izleyicide, hem de AB izleyici grubunda gecenin en çok izlenen program oldu. İsviçre’de oynanan maç, genel izleyicide 11.60 rating ve 34.40 share alırken AB izleyici grubunda da 12.3 rating ve 33.80 izlenme oranını yakalamayı başardı. Bir gün önce Star TV’den yayınlanan Porto - Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi maçı ise genel izleyicisi 11.00 rating, 33.40 share alarak ikinci olabilmişti...

ATARYEMEZ.COM
Reyting'imiz bol olsun :D

Posted: Fri Sep 19, 2008 8:33 pm
by Murat Fahrioglu
Kerem Gulec wrote:Bu Servet'e ne olmus boyle. Cok kotu kacirdi adami, yedik golu. Macin basinda da cok kotu bir top kaptirmisti...
Aslinda defans cizgi olmustu ve adam offside olacakti ama Kewell bir metre geride kalarak offside'i bozdu. Servet'in bir sucu yoktu. Bir de o adama oyle rahat pas verdiren orta sahanin da sucu var.

Posted: Fri Sep 19, 2008 8:42 pm
by Mehmet Gorgen
Baştan sonra yorumları okudum.Maşallah bazılarının içine doğanlar aynen gerçeklemiş. (Ali Gürsel'in maç 0-0 iken Baros bugün gol atar demesi gibi)

Ben de dün size maçı başka şekilde anlatayım.Hayatımda Avrupa'da seyrettiğim ilk GS maçını.

Maç için 30 CHF 'ı ticketcorner.com sitesinden sanal olarak(gerçekte bayıldık desek daha iyi olur) ödedik(kale arkası GS trübünü diye)Meğer tüm trübünler GS'a aitmiş.Maç biletleri ASY'den daha ucuzmuş.

70 CHF'ye zurih havaalanından basele gidiş dönüş tren biletine verdik.

Basel'de tren istasyonundan indik. Birisine St Jakob caddesini sorduk üstünde bulunduğumuz caddenin ST jacob strasse olduğunu söyledi.

Stadın da bu cadde üzerinde olduğunu biliyorduk. Taksiye binmeyip yürüyerek stada gitmek gafletinde bulunduk. Yaklaşık 35-40 dakika aynı cadde üzerinde yürümemize rağmen stada varamadık. Sanırım bu caddenin sonu İstanbul'da biter diye düşünürken stadı gördük.

Stada geldiğimizde saat 16.30'du bizden başka stat çevresinde GS'lı yoktu. Karnımızı doyurmak için stadın altındaki alışveriş merkezine gittik.(Bre gafil Ramazan günü oruç tutmuyon mu diye soracak olan birisi olursa baştan söyleyeyim de Seferi ayaklarına orucu 2-3 gün yırttık :lol: )

St Jakob's Park shopping center bizim Bakırköy'deki Carousel alışveriş merkezinden daha büyük. Stat şehir merkezinde olmamasına rağmen alışveriş merkezi canlıydı. Arkadaş nerede ne yiyebiliriz diye etrafa bakınırken ben dükkan büyüklüklerine ve sayılarına bakarak buradan FC Basel kulübünün senede ne kadar kazanabileceği üzerine tahminlerde bulunuyordum. Tahminim buradan senelik enaz 20 milyon euro civarında kira alabilecekleri üzerineydi.Fakat Basel bu kadar para kazanıyorsa bu parayı nereye harcıyordu. Adamların toplasan transfer bütçeleri 5 milyon euro ancak eder.

Saat 17.00 civarında GS seyircisi sayısı 10,
saat 18.00'de 1000
saat 19.00 da 2000
saat 20.00 ise 12.000 civarındaydı. Zaten maçı 12.300 biletli seyircinin izlediği anons edildi.

Karşı Bellinzona trübündeki seyirci sayısı GS trübündeki Fener formalılardan azdı. Hatta ben bu FB formalılar karşı tarafa geçse de adamlara bir destek çıksa dedim.

Stada girerken koca GS bayrağını polisler açtı .GS logosundan başka bayrakta yazı var mı dediler .Yok dedim.İnanmayıp
koca bayrağı açtılar.Sonra tekrar katlamaya üşenip zaten stadda tekrar açacan diye kucağıma geri verdiler. Adamlar ne kadar sıkı kontrol yapıyorlar diye düşünürken stadda hemen üstümdeki pankart dikkatimi çekti. "Yıldırım- Büyükanıt elele .Yıldırım 500 milyon usd'lik ihalenin hesabını ver " yazıyordu. Demekki kontrol sadece banaymış. Yada Pankarta Türkçe yazı yazmak serbestmiş.


Maç başlarken bulunduğumuz kale arkası trübün dolunca millet sahayı göremiyor diye Bizim bayrağı kaldırmak durumunda kaldık.

Stddaki insan profilinin % 90'ı 20 yaşaltı Avrupa'da doğup büyümüş.Türk gençleri.
arkadaşla stadda konuşmamızdan bir enstantene.

"-Necdet abi heralde yanlış tarafa oturduk.
- Niye oğlum?
-Abi baksana burada bizden başka Türkçe konuşan yok."

Hakikaten 20 yaşaltı gençler(kız ve erkekler) nedense kendi aralarında Almanca konuşmayı tercih ediyorlardı. Ama sağında, solunda devamlı almanca konuşulunca da bir tuhaf oluyorsun be birader.
:lol:


Birde arka tarafta oturan 15-17 yaşlarındaki 10 adet ablanın her rakip takım pozisyonunda " ayyyyyyyyyyyyyyyyy" diye cıyak cıyak bağırmaları yok mu. Nerdeyse kulağımın zarı patlayacaktı. Ablalar bu şekilde bağırmayı tezahürat sanıyorlardı.

Maç nasıl mı geçti.

1-0 yenik durumdayız canım acayip sıkkın. "Necdet abi ben bir dakika tuvalete gideceğim" dedim. Ayıptır söylemesi lavaboda elimi yıkarken stadda "golllllllllll"l diye ses yükselince ulan golü kaçırdık diye düşündüm. Elin avrupalısı benim gibi şansızları(kara bahtlıları) düşünerek tuvalet çıkışına bir sürü LCD tv yerleştirmişler de golün tekrarını oradan gördüm. Hatta burdaki LCD'den maç daha net izleniyor diye az daha yerime gitmekten vazgeçecektim.Enazından Alamancı ablaların cıyak cıyak bağırmalarından biraz uzaklaşacaktım.

Maç 2-1 olunca acaba dedim gol atmamız için yine tuvalete gitmem mi gerek diye düşünürken Baros efendi "gerek yok" dedi ve durumu 2-2 yapınca benim totemim de başlamadan sönüverdi.

Maçın teknik analizine gelince;

O zaten yukarıda 20 sayfa yapılmış.Ben daha ne yazayım ki..

Eve dönmek çok güzel..

Birde çikolata fabrikasında çalışan arkadaşların bize isviçre'den ne getirdin. Bana şu isviçre çikolatasından getirdin mi demeleri , Hanımın elinde birkaç yüz chf'lik saati duruken bana (50-100 CHF'lik) swatch saat getirdin mi demesi olmasa daha da güzel olur :lol:

Posted: Fri Sep 19, 2008 8:48 pm
by Ozgur Huseyinoglu
Murat Fahrioglu wrote:
Kerem Gulec wrote:Bu Servet'e ne olmus boyle. Cok kotu kacirdi adami, yedik golu. Macin basinda da cok kotu bir top kaptirmisti...
Aslinda defans cizgi olmustu ve adam offside olacakti ama Kewell bir metre geride kalarak offside'i bozdu. Servet'in bir sucu yoktu. Bir de o adama oyle rahat pas verdiren orta sahanin da sucu var.
Yukarda Can Hocam da yazmis bunu. Pozisyon solbek oldugu icin, ben orda ofsayti bozan Volkan'dir diye varsaymistim direk (ve hatta o yonde yazi da yazdim) ama, solda 2 adamimiz varmis atak sirasinda evet, ve Volkan icerde, stoperleriyle cizgiyi koruyanmis anlasilan. Yine de Volkan'imizin daha iyi olmasini istedigim bir pozisyon daha vardi, bu sefer hucumda, Aydin'in sifira indigi pozisyonlardan birinde. Defans iyice kale icine girmisken, arka direge kosu yapmis olsa, Aydin icin cok daha uygun bir pas olasiligi olacakti, o iyice geriye cikarmak zorunda kalmisti. Neyse, isinacaklar insallah birbirlerine zamanla...

Posted: Fri Sep 19, 2008 8:54 pm
by Murat Fahrioglu
Ozgur Huseyinoglu wrote:
Murat Fahrioglu wrote:
Kerem Gulec wrote:Bu Servet'e ne olmus boyle. Cok kotu kacirdi adami, yedik golu. Macin basinda da cok kotu bir top kaptirmisti...
Aslinda defans cizgi olmustu ve adam offside olacakti ama Kewell bir metre geride kalarak offside'i bozdu. Servet'in bir sucu yoktu. Bir de o adama oyle rahat pas verdiren orta sahanin da sucu var.
Yukarda Can Hocam da yazmis bunu. Pozisyon solbek oldugu icin, ben orda ofsayti bozan Volkan'dir diye varsaymistim direk (ve hatta o yonde yazi da yazdim) ama, solda 2 adamimiz varmis atak sirasinda evet, ve Volkan icerde, stoperleriyle cizgiyi koruyanmis anlasilan. Yine de Volkan'imizin daha iyi olmasini istedigim bir pozisyon daha vardi, bu sefer hucumda, Aydin'in sifira indigi pozisyonlardan birinde. Defans iyice kale icine girmisken, arka direge kosu yapmis olsa, Aydin icin cok daha uygun bir pas olasiligi olacakti, o iyice geriye cikarmak zorunda kalmisti. Neyse, isinacaklar insallah birbirlerine zamanla...
Kewell'i beyaz ayakkabilardan yakaladim Ozgur :D

Volkan icin yazdigin o pozisyon benzeri biriki tane daha pozisyon vardi ve Volkan hepsinde ortayi ya cok arkaya ya da cok sert yapti. Eskiden daha guzel orta yapardi, dun bu ortalar disinda fena degildi ama ya asiri hirsdan ya da uzun zamandir yedek olmanin verdigi bir durum olarak ayaginin ayari bozuk oldugundan oldu herhalde. Sol ayagi bayagi guclu, biraz oynama firsati bulursa herhalde duzelir.

Posted: Fri Sep 19, 2008 9:08 pm
by Tolgahan Çetin
Murat Fahrioglu wrote:
Ozgur Huseyinoglu wrote:
Murat Fahrioglu wrote:Aslinda defans cizgi olmustu ve adam offside olacakti ama Kewell bir metre geride kalarak offside'i bozdu. Servet'in bir sucu yoktu. Bir de o adama oyle rahat pas verdiren orta sahanin da sucu var.
Yukarda Can Hocam da yazmis bunu. Pozisyon solbek oldugu icin, ben orda ofsayti bozan Volkan'dir diye varsaymistim direk (ve hatta o yonde yazi da yazdim) ama, solda 2 adamimiz varmis atak sirasinda evet, ve Volkan icerde, stoperleriyle cizgiyi koruyanmis anlasilan. Yine de Volkan'imizin daha iyi olmasini istedigim bir pozisyon daha vardi, bu sefer hucumda, Aydin'in sifira indigi pozisyonlardan birinde. Defans iyice kale icine girmisken, arka direge kosu yapmis olsa, Aydin icin cok daha uygun bir pas olasiligi olacakti, o iyice geriye cikarmak zorunda kalmisti. Neyse, isinacaklar insallah birbirlerine zamanla...
Kewell'i beyaz ayakkabilardan yakaladim Ozgur :D

Volkan icin yazdigin o pozisyon benzeri biriki tane daha pozisyon vardi ve Volkan hepsinde ortayi ya cok arkaya ya da cok sert yapti. Eskiden daha guzel orta yapardi, dun bu ortalar disinda fena degildi ama ya asiri hirsdan ya da uzun zamandir yedek olmanin verdigi bir durum olarak ayaginin ayari bozuk oldugundan oldu herhalde. Sol ayagi bayagi guclu, biraz oynama firsati bulursa herhalde duzelir.
Ewt Murat. Kewell beyaz ayakkabıların'dan net bir şekilde gözüküyor (:
Volkanın'da yaptığı ortalar bence faydalıydı.Eskiden yaptığı gibi olmasada,ginede takıma yararlı ortalar yaptı...

Posted: Sat Sep 20, 2008 12:14 am
by Cengiz Akgun
Mehmet Gorgen wrote:Ben de dün size maçı başka şekilde anlatayım.Hayatımda Avrupa'da seyrettiğim ilk GS maçını.
:
Merak ettim Mehmet Avrupada da seyirci koltukta oturmayip ustune cikip tunuyorlarmi idi? Tunemiyorlarsa sen cikip tuneyip arkasinda da "Avrupa Avrupa duy sesimiz bu gelen ayak sesleri Turk'un ayak sesleridir" diye ayaklarini gosterebilirdin.

Demek tuvaletlerde LCD'li TV var. Katir sidigi gibi idrar kokuyor mu idi? Boyle seylerden bahsedecen.

Peki Ulker'in ISvicrede isi ne? Cukulata mi satacaklar Isvicrelilere yoksa sekerleme mi? Ticaret bilgisidir dersen ozel bir mesaj at.

Bir de MGC ile bulasma durumu vardi. Ekti mi seni?

Posted: Sat Sep 20, 2008 5:29 am
by Mehmet Gorgen
Cengiz Akgun wrote:
Mehmet Gorgen wrote:Ben de dün size maçı başka şekilde anlatayım.Hayatımda Avrupa'da seyrettiğim ilk GS maçını.
:
Merak ettim Mehmet Avrupada da seyirci koltukta oturmayip ustune cikip tunuyorlarmi idi? Tunemiyorlarsa sen cikip tuneyip arkasinda da "Avrupa Avrupa duy sesimiz bu gelen ayak sesleri Turk'un ayak sesleridir" diye ayaklarini gosterebilirdin.

Demek tuvaletlerde LCD'li TV var. Katir sidigi gibi idrar kokuyor mu idi? Boyle seylerden bahsedecen.

Peki Ulker'in ISvicrede isi ne? Cukulata mi satacaklar Isvicrelilere yoksa sekerleme mi? Ticaret bilgisidir dersen ozel bir mesaj at.

Bir de MGC ile bulasma durumu vardi. Ekti mi seni?
Cengiz abi istersen tersten başlayayım.

1- MGC beni zorunluluktan ekti. Çünkü Şengen vizesi ile bu ülkeye girilmiyor.Ayrıca vize alman gerekiyor.( sanırım önümüzdeki aydan sonra isviçre de şengen vizesine dahil olacak.Dolayısıyla bir sonraki maça şengen vzesi olan herkes gelebilir)

2-Benim çikolata alıp satmayla işim olmuyor.Ben isviçre'den satın aldığımız makinaların ön kabulü için gittim.

3-Tuvaletlerde LCD yok. Tuvaletlerden çıktıktan sonra lcd tv'ler var.O bahsettiğin iğrenç koku yoktu.

4- Bizim seyirci koltukta oturuyordu(İlginç). Üstelik kale arkası trübünde bile herkes kendi koltuk numarasına oturmak için uğraşıyordu. Bizde bu sadece numaralı trübünde oluyor.

Posted: Sat Sep 20, 2008 1:49 pm
by Alpay Dedeoglu
MGC bu isi nasil atlamis bilmiyorum. Vizeleri kendi almiyor, onun icin aliyorlar, muhakkak fuara falan gibiyordur Isvicreye yilin bir zamani . Yedi baliklari baliklari Sariyerde, felegini sasirdi . :-)

Godivadan sonra sana bir haller oldu Mehmet Gorgen. :twisted: Gel bir hal hatir sor, agbi bak tam sana gore Belcika pralini de, senin gibi degerli bir cikolata degustatorunun degerlendirmesi ihtiyacimiz var der insan :-)). Oyle bir beklentimiz olustu. Artik cokokremle kandirilma donemi bitti.

Tuvaletlerde LCD meselesine gelince , Istanbulda bir akaryakıt bayii zincirinde bu var oldugu soylendi. Tam pisuar ustune birer tane yerlestirmis agbiler.

Mehmet Gorgen wrote:
Cengiz Akgun wrote:
MehmetGorgen wrote:Ben de dün size maçı başka şekilde anlatayım.Hayatımda Avrupa'da seyrettiğim ilk GS maçını.
:

Bir de MGC ile bulasma durumu vardi. Ekti mi seni?
Cengiz abi istersen tersten başlayayım.

1- MGC beni zorunluluktan ekti. Çünkü Şengen vizesi ile bu ülkeye girilmiyor.Ayrıca vize alman gerekiyor.( sanırım önümüzdeki aydan sonra isviçre de şengen vizesine dahil olacak.Dolayısıyla bir sonraki maça şengen vzesi olan herkes gelebilir)

2-Benim çikolata alıp satmayla işim olmuyor.Ben isviçre'den satın aldığımız makinaların ön kabulü için gittim.

3-Tuvaletlerde LCD yok. Tuvaletlerden çıktıktan sonra lcd tv'ler var.O bahsettiğin iğrenç koku yoktu.

4- Bizim seyirci koltukta oturuyordu(İlginç). Üstelik kale arkası trübünde bile herkes kendi koltuk numarasına oturmak için uğraşıyordu. Bizde bu sadece numaralı trübünde oluyor.
:twisted:

Posted: Sat Sep 20, 2008 4:06 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Daa bu gun dondum Ingiltere'den
Yorgunluktan geberiyorum
2 gece diye gittim 5 gun kaldim geldim.
Pazartesi de Konya'ya gidecekmisim :?

Mobilya markasi gibi takimdan 3 gol yemisiz
Masallah

Allah'tan seyredemedim.
Bir haftadir "karidesli sandvic" yiyorum :D
ITV 1-2-3 Sagolsun tum CL maclarini otelde seyrettim

Porto'dan Esteban'in selami var :wink:

Posted: Sat Sep 20, 2008 4:34 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Cemal Savas wrote: Ligin basindaki performansi ligin son 5 maciyla kiyaslayan Alpay bey bir bakima Skippe'ye haksizlik ediyor. Bunu Avrupanin en iyi TD'sini getirseniz mumkun degil. Cemal
1.hafta : GS-Rize: 4-0
2.hafta : Bursa-GS: 0-1
3.hafta : GS-Ankaragücü:1-0
4.hafta : V.Manisa - GS: 2-2
5.hafta : GS-Konya: 6-0
6. hafta : Kasımpaşa-GS: 0-1
7. hafta : GS-BJK: 2-1

Gecen sezonun ilk 7 maci. 6 galibiyet ve 1 berabere. Attigi: 17, yedigi 3.

Ilk 5 mac seyircisiz. Hoca'nin yasliligi ve 15 yildir takim calistirmamasi uzerine bircok spekulasyon. Kaleciler uzerinde bircok spekulasyon. Takimin dortte ucu yeni, en az 10 adam gonderilmis.

Alpay gecen sezon sonu ile mi kiyasliyor bilmiyorum ama ben gecen sezon basi ile kiyaslayayim dedim.

Mesele sezon basinda dersini iyi calismakla ilgili. Feldkamp, herkes kumda gezerken gecen sene takimda elemelerini yapti, kadrosunu kampa soktu.

Biz sezon sonundaki puanlarla degil, aslinda bu puanlarla sampiyonlugu kazandik. Kimse de hoca 15 yildir takim calistirmiyor, zaman lazim, biraz sans verelim demedi.

"Hoca yeni, Galatasaray'in zamana ihtiyaci var" efsanesine de Kalli siginmadi; kurdu takimini, cikartti, oynatti...

Posted: Sat Sep 20, 2008 6:54 pm
by Mehmet Gorgen
Ufuk Sezekkaplan wrote:
"Hoca yeni, Galatasaray'in zamana ihtiyaci var" efsanesine de Kalli siginmadi; kurdu takimini, cikartti, oynatti...
Hoca'nın sistemini oturtması için 60 güne ihtiyacı varmış.

15 Eylül'de bizim sistemin oturmuş olması lazımmış. :evil:

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino ... ak-zorunda