Page 4 of 4

Posted: Thu Feb 07, 2008 3:32 pm
by Hasan Utku
Alicim sen de haklısın.. :)

Bugünün başarıya endeksli futbol ortamında,yızldızları da,sembolleri de koruyabilmek kolay değil.Metin Oktay zamanında 60'lı yıllarda GS nin iç çalkantılar ve lig başarısızlığı ile geçen ve sadece kupaya sığınmak zorunda kaldığı beş altı yıılık bir süreç var..Bugün böyle bir ortamı yaşamak kolay olmasa gerek..Eskiden malum deyişle kol kırılır yen içinde kalıyordu,bugün böyle bir şey mümkün değil maalesef.Dört bir koldan saldırı ile ortada ne Metin bırakırdı ne de Hakan..

Posted: Thu Feb 07, 2008 4:15 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Ali Gursel wrote: Bazen basit görüşler çok karmaşık bir sürü görüşten çok daha gerçeğe yakın olur. Mesela Elvis kalp krizi geçirip öldü (basit) Elvis rock'n rolla hayran uzaylılar tarafından kaçırıldı ve bir başka gezegende şarkı söylüyor (karmaşık görüş).Ali
Ali, buna karmasik gorus degil, salak gorusu derler. Ciddi yazdigimi zannediyorum, yazmadigim ve yazmayacagimi bildigin sacma argumanlarla tartismayi saptirma.
Ali Gursel wrote: Hakan 2000'den beri körelmiş, faydalı olduğu söylenen konular ise hurafe, kontenjan doldurmak için oynuyor. Durumu farkedenler: bazı GS taraftarları. Durumu farkedemeyenler: Fatih Terim, Georghe Hagi, Eric Gerets, ve şimdi de Karl Heinz Feldkamp.Ali
O zaman oynattilar da ne oldu sorusu gelir ? Fatih Terim'in ikinci doneminde Fatih Terim, ilk devrimci Fatih Terim miydi; eyyamci, politik, 2 yeminin birini cigneyen Fatih Terim mi? Turk takimi calistirmam deyip Milli Takim icin kulis yapan Terim'in 2000-2007 arasinda hangi basarisindan bahsedebiliriz. Ve bu basarilarinda Hakan Sukur'un ona ve Turk futboluna ne faydasi olmustur.

Hagi basarisiz oldu diye gonderilmedi mi?

Gerets'in sampiyonlugu Denizli'de Appiah'in kaleyi 10 santim ile gorememesine baglanmadi mi?
Ali Gursel wrote: Hakan 2000'den beri körelmiş, faydalı olduğu söylenen konular ise hurafe, kontenjan doldurmak için oynuyor. Ali
Bunu, Hakan Sukur'un ozellikle son 3 senedir attigi gol sayilarina bakarak ileri suruyorum.
Ali Gursel wrote: Özgürcan nerede? Kiralandı. Hakan ise kontenjan dolduruyor.

Zaten Hakan bunları yapmasa hiç bir hoca Hakan'ı oynatmaz hele Necati ve Kabze'yi takımdan yollayıp, Ümit'i yedek oturtup hiç oynatmaz. Özellikle artık rekoru falan kırdığı da düşünülürse hiç hiç hiç oynatmaz. :lol: Ali
Hakan'i Ozgurcan'la kiyaslamak dogru degil. Nonda ile kiyaslayabilirsin. Ya da yillardir soz verilen ama bir turlu alinamayan hayali bir santrfor koyup, fiktif bir degerlendirme yapabilirsin. Bu daha dogru olur.

Hocalarin Hakan tercihlerinin arkasinda yonetim ve kamuoyu baskisi olmadigini soyleyebilir misin?

Senin gibi bu sene ben de nacizane maclara gitmeye calisiyorum. Benim gorugum ceza sahasi onunde sorumluluktan kacmak icin verilen duvar paslari, yere dusmeler, genclere firca, hocaya el kol, basina demec, sezon basina 5 gol.

Elvis'in Neptun'de ne halt ettigi de beni hic ilgilendirmiyor bu arada.

Sevgiler. Ufuk.

Posted: Thu Feb 07, 2008 4:47 pm
by Celal Gürcüoglu
Cok uzatmadan Ali'ye bir sey sorucam. Bu adam madem ballandira ballandira anlattigin kadar iyi de, butun hocalar bunun pesini birakmiyorda; TR disinda bir degil tam 4 tane degisik takim ve iki degisik ligde oynayan bu futbolcu neden basarili olamadi, bana onu bir anlatirsan sevinirim.

Hakan'in Metin Oktay gibi olmasini beklemek sey gibi birsey... Oyle birsey ki, ornek bile veremiyorum.

Posted: Thu Feb 07, 2008 6:25 pm
by Ali Gursel
Ufuk, uzun zamandır yazışıyoruz diye ben rahat yazıyorum, espirisi de dahil, kırıcı ve kızdırıcı olmadığımı umuyorum.

İlk önce şu haberi geçeyim:

http://www.milliyet.com.tr/2008/02/07/s ... =0,4240069

Daha sonra uzun cevap yazacağım, tabii :D Celal'e de.

Ali

Posted: Fri Feb 08, 2008 10:06 am
by Fatih Mutlu
Ufuk Sezekkaplan wrote: Gerets'in sampiyonlugu Denizli'de Appiah'in kaleyi 10 santim ile gorememesine baglanmadi mi?
ya konuyla bagimsiz, su muhabbeti her gorusumde sinirden cinlerim tepeme cikiyor. ortada 84 puan toplamis bir takimdan bahsediyorum. bir sezon, yaklasik 10 ay boyu suren bir maraton, toplanan 84 puan; tum bunlar bir kenara birakiliyor; hersey gelip Appiah'in sutunu kaleye sokamamasina baglaniyor. de ki o Denizli maci sezonun ilk maci olaydi, de ki o sut sezonun ilk macinda girmemis olaydi, de ki diger butun skorlar ayni kalaydi; o zaman da bu muhabbet yapilabilecek miydi?

neyse, ben ara itirazimi yaptim; siz tartismaniza devam edin.

Posted: Fri Feb 08, 2008 10:16 am
by Ufuk Sezekkaplan
Fatih ben de o goruste degilim.

2006 yili yazismalarinda gorebilirsin. Gerets'in katkilarini, imkansizlik ve zort sartlar altinda yaptiklari ile ilgili dusuncelerimi defalarca belirttim. Hatta Ozan Ersoy bu goruslerimizi fazlaca abartili bulurdu.

Gerets'in basarisini kucumseyen guruha atfen onu yazdim. Basinin da en buyuk geyiklerinden biridir bu zira ve Gerets'i kucumsemek adina cok sevmislerdi bu argumani.

Posted: Fri Feb 08, 2008 4:18 pm
by Murat Kara
Hakan sevsekte sevmesek de Turk futbolunun ikonu olmus durumda. Adam uluslararasi istatistiklere girdi, dunyada taninma ve unutulmama luksune sahip ilk Turk futbolcu oldu, Avrupa'da attigi gol sayisi parmak issirtacak duzeyde, vs, vs. Yani adam basarili oldu ve bu basarisi da yurt disinda kabul gordu.

Yurt icinde de kirmadik rekor birakmadi. Soyle olsaydi kiramazdi, vs.ye girmek abesle istigal olur sadece. Kirdi mi kirdi!

Bu statude birisinin ikon olmamasi icin nedenler var demek kolay degil. Mesela: bu adam aya ilk basan adam ama sarhosun teki, o zaman ay dede ikonu icin biraz daha bekleyelim demeye benzer.

Turkiye'nin ikonu olmus birisinin GS'nin ikonu olmamasi icin nedenler aramak mumkun ve arayanlar da cogunlukta zaten ama bulunacak nedenler saydigim nedenlerin yaninda kucuk kalir.

Ikonlugun espirisi timeless yani zaman otesi olmasinda yatiyor. Yani aradan bir muddet gectigi zaman adamin yaptiklarinin degerinin azalmamasi gerekiyor. Zaman gecince kisisel ozelliklerinden cok toplumsal yeri akilda kalacagindan, ikonun kisisel olarak nasil biri oldugu cok da onemli degil.

Bu arada belirteyim. Ben Hakan'i hic sevemedim ve de sevebilecegimi de sanmiyorum. Ne stilini sevebildim ne de kisiligini. Ben GS'nin UEFA'yi aldigi sene elestiriyordum Hakan'i. Bu adam bir dalgaya bindi ve dalga yere cakilinca sonup gidecek diyordum. Dunya kupasi sirasinda yerden yere vurduydum adami. Onun buna yaniti ise kendine bakarak ve ust duzey futbolu belli bir cizgide surdurerek yeni rekorler kirmak oldu. Bunlar zor seyler ve takdir edilmesi gereken seyler.

Bu takdir elbetteki onu GS'de ikon seviyesine cikararak yapilmiyor ve belli ki yapilmayacak da. O da Bulent gibi, Hagi gibi bir koseye atilacak. Gonul ister ki boyle olmasin ve arada tek tuk cikan bu yetenekleri guzel bir sekilde odullendirip, gelecek nesillere hedef olarak gostermek mumkun olsun. Bu Hakan'a emekli olduktan sonra GS'de is verelim anlamina gelmez. Odul verdim diye ille de is vermen gerekmez. Odulunu verirsin, mesafeni de korursun.

Ama adam soyle iki yuzluluk yapti, boyle yapti demek de sacma. Zira gunun kosullari geregi klupler futbolculara neler yapiyorlar. Futbolcular kisa meslek hayatlari boyunca kendileri icin en iyi olanin arayisina girmek zorundalar. Bu arayis sirasinda basarili yada basarisiz olabilirler ama bunu denemek onlarin en dogal hakki. Kimsenin de kardesim sen bizi birakip gittin sonra kos kos geri geldin demeye hakki yok.

Posted: Fri Feb 08, 2008 7:15 pm
by Ali Gursel
Ali, buna karmasik gorus degil, salak gorusu derler. Ciddi yazdigimi zannediyorum, yazmadigim ve yazmayacagimi bildigin sacma argumanlarla tartismayi saptirma.
Öyle değil işte, abartılı ve uç örnek tabii (zaten maksadım da Elvis'in nerede olduğunu tartışmak değil bir şey anlatmak) ama aşağıda senin de tatminkar şekilde cevaplayamadığın bütün hocaların seçimine geliyor iş.
O zaman oynattilar da ne oldu sorusu gelir ? Fatih Terim'in ikinci doneminde Fatih Terim, ilk devrimci Fatih Terim miydi; eyyamci, politik, 2 yeminin birini cigneyen Fatih Terim mi? Turk takimi calistirmam deyip Milli Takim icin kulis yapan Terim'in 2000-2007 arasinda hangi basarisindan bahsedebiliriz. Ve bu basarilarinda Hakan Sukur'un ona ve Turk futboluna ne faydasi olmustur.

Hagi basarisiz oldu diye gonderilmedi mi?

Gerets'in sampiyonlugu Denizli'de Appiah'in kaleyi 10 santim ile gorememesine baglanmadi mi?

Bunu, Hakan Sukur'un ozellikle son 3 senedir attigi gol sayilarina bakarak ileri suruyorum.
Bunun neresinden başlayayım bilmiyorum. Terim eyyamcı, Hagi başarısız, Gerets Appiah'a yazılmış, Kalli'ye dokunmak dahi yok (çünkü Hakan eleştiemenlerinin en zorlandığı yer Kalli'nin kadro seçimi tabii).

Sen Hakan'ın attığı gollere bakıyorsun ama bu rakamlar sende yok sadece Kalli'de de var, değil mi? Hatta klübede yanında daha fazlasını atan Karan'ı oturtuyor adam. Kalli'nin sorunu ne eyyamcı mı, başarısız mı, Appiah'ın 10 santimi falan konuları mı var?

Yukarıda tatmin edici olmayan cevaplar demiştim, aklıma gelmişken, Gerets başarılı veya değil konumuz değil, Hakan'ı oynatması konu, Appiah'ın şutu gol de olsa Gerets Hakan'ı bolca kullandı, Hagi için de (hoş zaten başarısız diye değil, huysuz diye yollandı, o da başka mesele) doğru

Hagi ya da Gerets başarılı ya da başarısız olabilirler, ama Hakan'ı oynattıkları için başarısızlar ben daha iyisini bilirim diyorsan başka mesele. Yani ben de ciddi yazdığını düşünerek böyle demediğini varsayıyorum.
Hakan'i Ozgurcan'la kiyaslamak dogru degil. Nonda ile kiyaslayabilirsin. Ya da yillardir soz verilen ama bir turlu alinamayan hayali bir santrfor koyup, fiktif bir degerlendirme yapabilirsin. Bu daha dogru olur.
Bu yıllardır söz verilip alınamayan adam kısmı da tam benim derdimi anlatıyor. Neden alınmıyor bu adam Hakan bu kadar kötüyse? Yine mi Fetullah hoca Canaydın'a, Polat'a falan sakın ha iyi oyuncu almayın Hakan'ın yerinde diyen? Zaten bir yerde hemfikiriz, elinde daha iyisi varsa oynatırsın, yıllardır gelmiyor, neden? Başlasın komplo teorileri, Kalli'den Canaydın'a, Hagi'den Polat'a, Gerets'den Gürsoy'a Hakan yüzünden baskı yiyen ve bu kötü oyuncuyu oynatan insanlar.
Hocalarin Hakan tercihlerinin arkasinda yonetim ve kamuoyu baskisi olmadigini soyleyebilir misin?
Ben bu yönetimin ne Kalli'ye ne de Gerets'e Hakan'ı oynat diye baskı yapmadığına hatta yapamayacağına eminim. Hoş Kalli denedi de Nonda-Ümit ikilisini, beğenmedi ve Hakan'a döndü.

Kamuoyundan belli bir baskı olmuştur oynatması için, özellikle rekora yaklaştığı zaman ama rekor kırıldı gitti. Ayrıca kamuoyundan ciddi şekilde oynatmama baskısı da var.
Senin gibi bu sene ben de nacizane maclara gitmeye calisiyorum. Benim gorugum ceza sahasi onunde sorumluluktan kacmak icin verilen duvar paslari, yere dusmeler, genclere firca, hocaya el kol, basina demec, sezon basina 5 gol.
Evet, bütün bunların üstüne kamuoyu baskısı ile Hakan'ı oynatan Kalli elinde daha iyisi varken. Buna inanıyorsan sözüm yok ama tavsiyem var. Hakan böyle yönetim, kamuoyu herkesi kontrolüne almış baskıyla falan oynuyorsa, bence artık kafamızı takmayalım, böyle her şeyi kontrol eden bir insana karşı yapılabilecek şey zaten yok demektir. Sen ben ne yazsak o baskıyla Kalli'ye kendini oynattırır zaten, kendimizi üzmeyelim.

Sherlock Holmes'ün dediği gibi, en basit açıklama doğru olandır. Komplo teorisine gerek yok. İstisnasız her hoca adamda oynatacak bir şeyler gördü, alternatiflerinde göremediği ve oynattı.

Bir de samimi soru sporayım, cidden ne düşündüğünü öğrenmek için: Hakan OFTAŞ maçında oynamış olsa sence 3-0 yenilir miydik o maç? Hayır, o gün gençlerimiz kimseden fırça yemeden özgürce oynadılar sahada, sence bir faydası oldu mu?

Ali

Posted: Sat Feb 09, 2008 12:40 am
by Ufuk Sezekkaplan
Hakan Sukur fenomeninin Galatasaray'a yarari olup olmadiginda tartisiyoruz genellikle. Son donemdeki 4 hocanin tercihinin mutlaka Hakan olmasi, Hakan'in vazgecilmez oldugu, kaliteli, faydali, daha neler denirse densin, ama mutlaka olumlu seyler barindigina, Hakan'i samimiyetle sevenler icin saglam bir gerekce teskil ediyor.

Buna karsi gerekce uretmek zor degil, Hakan'in piyasa degerinin olmamasi, Celal'in dedigi gibi yurtdisindan izlemeye bile alinmamasi, fazladan Turk takimlari icin bile nedense sohretinin fazla kabul ve talep gormemesi...Kovulmus Necati bile FB icin bir talep konusu, Umit Karan'in adi hem Besiktas icin hem Fener icin gecti, Terim'in yuzune bakmadigi Fatih Tekke de...Bunlar gercek taleplerdi, basin sisirmesi degil; ama Necati veya Karan'da bizim yonetim korkudan bunlari realize etmeyi dusunmek bile istemedi.

O yuzden, son 4 hoca Hakan'dan vazgecemiyor derken, ters planda Hakan'a sirf rekabet olsun, killik olsun diye dahi talepkar olunmamasi da Hakan'in futbol degerinin matah olmadigina bir gerekce. Bana gore.

Hocalarin tercihinin Hakan'dan yana olmasini bir karsi gorus olarak sunu da verebilirim, futbol beseri bir oyundur ve Galatasaray'in basina gelen son 4 hoca da futbol zihniyeti olarak Hakan'dan yararlanmayi dusunmuslerdir. Ve tercihleri hatali cikmistir. Bu kadar basit.

Sen bu tercihlerin sebebine giderken, ben sonuca bakiyorum; hocalar ondan vazgecemiyor. Ama bu vazgecememeleri, Souness donemi haric Turk futbolunun kabaca 10 yilina ambargo koyan Galatasaray'a son 5 sezonda sadece 1 sampiyonluk ve 0 Avrupa basarisi getirdi.

Kalli tercihine gelince, orada daha baska seyler var; sene basinda Kalli Hakan'dan yararlanmak istemedigini davranislariyla belli etti. Ben bugun bile Florya'daki o olayin anlatilan ve inandirilmak istenen (inandirilan) o sacmalik olmadigi gorusundeyim. Baska bir olayin (muhtemel Lincoln Hakan kavgasi) kapaklanmasiydi o.

Bu da resmi tarih, gercek tarih gibi oldu; resmi tarih olayı baska turlu yazdi. Bu vakadan sonra Kalli bir sure Hakan'i takima koymadi. Devaminda basinda ciddi bir Hakan promosyonu ve baskisi basladi. Bu yonetime sirayet etti.

Ehven-i ser, serlerin en beteridir demis Ataturk. Sezon basinda, bu cerahat kesilmedigi ve ehven-i serle bir yil gecirilecegi dusunuldugu icin, serlerin en beteri yasandi.

Takimin kullen degismesinin planlandigi bir sezonda Hakan'i gondermekten korktular. Kalli'ye yonetim baski yapti. Bu sezon Hakan'i idare etmesi rica edildi, sezon sonunda futbolu birakacagi taahhudu verildi. Adnan Polat ozel vesileler yaratarak Hakan'la sezon sonunda yollarin ayrilacagini soyledi (tabii Hakan Sukur'den cevabini almakta gecikmedi).

Basinla iliskileri kotu durumda olan Kalli, yeni cephe acmak istemedi; sorunu simdi kaydiyla rafa kaldirdi, zaten 1 veya 2 sezon calistiracagi takimin yari omrunu HS sorununa ayiramazdi. Yari sakat Nonda ve hic sevmedigi Umit Karan yaninda, ona razi oldu.

Komplo teorisi mi?

Belki "Komple Teori". Her olayi mesrebimize gore cesitlendirip sunmak, komplo teorisi uretmektir. Ama suna dikkat, akla yakin bazi aciklamalari da komplo teorisi diye reddetmek kolayciliktir.

Bugun Fethullah Hoca bir realite, Galatasaray futbol kulubunde belli futbolcular cemaat olarak takimda bolunme yarattilar, Hakan bu iliskiyi bir gun reddetmedi, dini inanclarini isine sokmaktan cekinmedi. Sasirtici olan buna Canaydin yonetiminin goz yummasidir.

Galatasaray tipki 1923 yilinda kurulan Cumhuriyet gibi net bir hedefe sahiptir, ilkinde muasir medeniyet olarak tarif edilen hedef, ikincisinde batiya acilan penceredir. Galatasaray'in UEFA kupasini almasi, oncesinde taa 1970'lerde bile Avrupa'da en cok mac yapan ve gorece olarak basarili olan takim olmasi bu felsefenin izdusumudur.

Benim icin uzucu olan nokta, bu pencerenin kirilmasidir. Pencere oyle bir kirilmistir ki iceri giren zararli cereyanin haddi hesabi yoktur. Sabri'yi affettiren maalesef bu cereyanin gucudur.

Ben onumuzdeki donemde, sadece bu Sabri'nin affedilmesi nedeniyle kotu gunler bekliyorum. Batil inanc degil. Ilkesizligin ve ilkesizlerin kazandigi bir mucadele gorulmemistir. Korkaklarin da.

Canaydin, bir ilkesizlik abidesi olarak coktan bitmisti. Kalli'de dun oldu, Allah rahmet eylesin.

Keske su UEFA'yi hic kazanmasaydik.


son not: Oftas macinin sonucunu ve ihtimalleri onemsemiyorum. Sorunun cevabini da samimi olarak bilmiyorum. Hakan oynasa ne olurdu umurumda degil. Galatasaray'in degerleri yerle bir oldu, Sampiyon kuluplerde yari finali hakem faciasi ile kaybeden takim, FB ile 0-0'a' 1 haftadir bayram yapiyor.

Arivederci.

Posted: Sat Feb 09, 2008 3:28 pm
by Ali Kaya
Ufuk Sezekkaplan wrote:Buna karsi gerekce uretmek zor degil, Hakan'in piyasa degerinin olmamasi, Celal'in dedigi gibi yurtdisindan izlemeye bile alinmamasi, fazladan Turk takimlari icin bile nedense sohretinin fazla kabul ve talep gormemesi...Kovulmus Necati bile FB icin bir talep konusu, Umit Karan'in adi hem Besiktas icin hem Fener icin gecti, Terim'in yuzune bakmadigi Fatih Tekke de...Bunlar gercek taleplerdi, basin sisirmesi degil; ama Necati veya Karan'da bizim yonetim korkudan bunlari realize etmeyi dusunmek bile istemedi.
Takımdan kovulan Necati ile kendisi ayrılmak istediğini söyleyen Ümit'e teklif gelmesi gayet normal. Siz bana Bülent Korkmaz'a, Umit Davala'ya, Hakan Ünsal'a, Suat Kaya'ya, Ayhan Akman'a ...yapılan tekliflerden bahsedin. Benzer şekilde FB yada BJK ile özdeşleşmiş futbolculara (eğer furbolcu kendisi ayrılmak istemiyorsa) Turkiye içinden kimse salak gibi talip olmaz.
Ufuk Sezekkaplan wrote:Sen bu tercihlerin sebebine giderken, ben sonuca bakiyorum; hocalar ondan vazgecemiyor. Ama bu vazgecememeleri, Souness donemi haric Turk futbolunun kabaca 10 yilina ambargo koyan Galatasaray'a son 5 sezonda sadece 1 sampiyonluk ve 0 Avrupa basarisi getirdi.
Son yıllardaki başarısızlığı Hakan'a yükleyerek bu konuda ne kadar objektif olabileceğinizi göstermişsiniz. Yapılan yanlış transferler, bir türlü takım iskeleti oluştutamama, rakiplerden birisinin hasbelkader çok güçlenmesi ve benzerleri bu başarısızlıkların sebebi olamaz diye düşünüyorsunuz herhalde.

Ali

Posted: Sat Feb 09, 2008 7:46 pm
by Cengiz Akgun
Ufuk Sezekkaplan wrote: Arivederci.
Ufuk yukarda yazdiklarini anladim da burasini anlamadim. Nereye boyle?

auf der sein (boyle mi yazilir?) veya au revoir diyerek bir mesaj da ben vereyim. Baydim yahu bu herif hakkinda yapilan bu cekismeye.

Posted: Fri Mar 28, 2008 11:10 am
by Celal Gürcüoglu
'Derbinin favorisi Fenerbahçe'

NTV Spor'a konuşan Galatasaray'ın golcü futbolcusu Hakan Şükür, hafta sonu oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe maçında sarı-lacivertli takımı avantajlı gördüğünü söyledi.

A Milli Takım'ın ve Galatasaray'ın tecrübeli futbolcusu Hakan Şükür, NTV Spor'a konuştu.

Florya Metin Oktay Tesisleri'nde Ercan Taner'in sorularını yanıtlayan Hakan Şükür, gelecek planlarından, milli takımın yeni formasına, Lincoln'den, hafta sonu oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe maçına önemli açıklamalarda bulundu.

Derbi maçta Fenerbahçe'yi galibiyete daha yakın gördüğünü belirten tecrübeli golcü, milli takımın turkuaz renkteki forması için de esprili bir şekilde "Türk'ü az" yorumunu yaptı.

Image

Turkcell Süper Lig'in bitimine az bir süre kaldı. Bunda sonraki rotanız nedir?

Rotamız gözüktüğü üzere şampiyonluk. Şu anda Fenerbahçe ile birlikte zirvedeyiz. Baştan koyduğumuz hedefte bir sapma olmadı. Bir tek Avrupa Kupası'nda talihsiz bir mağlubiyetle saf dışı kaldık. Bugüne kadar 7 şampiyonluk yaşadım. İnşallah kaptan olarak 8. şampiyonluk kupasını kaldırırım.

Soruyu biraz kişiselleştirmek istiyorum. Sezon bitince siz ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Futbol oynamaya devam etmek istiyorum. Sezon içinde yaşanan gelişmeler nedeniyle, futbolu bırakmasam da Galatasaray'ı bırakacağım yönünde açıklamalar yaptım. Dediğim gibi futbol oynamak istiyorum ve bu Galatasaray'da olursa beni çok mutlu eder. Her ne kadar eskiden beri içimzde olsalar da yeni bir başkan ve yeni bir yönetim var. Onlarla oturup ne yapacağımıza karar vereceğiz. Bu konuda darılma, gücenme gibi birşey yok. Bizler profesyoneliz. Konuşup bir karar vereceğiz.

Düşünce olarak Türkiye mi, Avrupa mı, yoksa ABD mi? Çünkü son dönemde ABD'ye çok önemli oyuncular gidiyor. Futbol gelişiyor ABD'de. Böyle bir açılım olabilir mi?

Bu anlamda 1.5 ay öncesine kadar teklifler aldım. Burada hala yapacağım şeyler olduğuna inandığım için kaldım. Ancak sezon sonu ne olur bilmiyorum. Yaşım da artık 37 oluyor.

37 yaşında bir futbolcunun futbola devam etme düşüncesi Türkiye'de pek alışık olmadığımız bir olay. Bu kuvveti nasıl buluyorsunuz?

Üst düzeyde maç performansı olan bir oyuncuyum. Devamlı oynamaya alışmış, senelerce maç kondisyonunu çok iyi almış bir oyuncuyum. Bunu antrenmanla sağlayamazsınız. Kendinize bakarak ve çok sık oynayarak bunu yapabilirsiniz. Beslenmeden uykuya, çalışma düzeninden maç performansına kadar bunları iyi oturttuğumu düşünüyorum.

6 ay boyunca kırık parmakla oynadınız...

Parmağımdaki sorun sürüyor. 10-15 günde bir iğne oluyorum. Çok sevdiğim ve bana çok şey kazandırmış futbola ben de fedakarlık yapma gereği duyuyorum.

Teknik direktör Karl Heinz Feldkamp'ın rahatsızlıkları oldu. Bu durum oyuncuları nasıl etkiledi? Bir de gelecek sezon kadronun kurulmasında etkili olacağını söyledi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu idari bir karar. Öncelikle bu sezonu şampiyon olarak tamamlamamız gerekiyor. Bizle olmadığı dönemlere gelince, bu tarz talihsizlikle olabiliyor. Torununu görmek için gittiği yerde başına böyle birşey geldi. Zaman zaman bizlerin de başına geliyor, zehirleniyoruz 10-15 gün takımla birlikte olamıyoruz. Sağlık problemi olduğu için fazla birşey söylenemez. Tecrübeli oyuncular ve Ahmet hocamızın katkılarıyla o süreci iyi geçtiğimizi düşünüyorum.

Galatasaray çok büyük başarılara imza attı. Bir futbol adamı olarak, gelecekte Türk takımlarının bu başarıları yakalama şansını nedir?

Günümüz itibariyle bu başarıya ortak olan bir takımımız var, Fenerbahçe. Önemli bir başarı yakaladılar. Gruptan çıkıp, arkasından Sevilla gibi güçlü bir takımı eleyerek bizim daha önce yapmış olduğumuz birşeyi tekrarladılar. Sadece sportif anlamda değil, idari anlamda da başarılar elde ediyorlar. Bu çok önemli. Ayrıca yeni statlar yapılıyor biliyorsunuz. Kayseri'de, Antalya'da, bizim Seyrantepe'de stadımız yapılacak. Bunların performans artırıcı etkenler olduğunu düşünürsek, Türk futbolunun gelecek dönemde önemli başarılar yakalayacağına inanıyorum. Mühim olan bunu ekonomik olarak kullanabilmek. Kendi camiam açısından konuşursam, Galatasaray'ın borçları biliyorsunuz herkesin dilinde. İnşallah yeni yönetimimiz, kısa dönemde olmasa da, bu borçların üstesinden gelecek. Başta 'Avrupa'ya açılan pencere' olarak nitelendirilen Galatasaray olmak üzere, diğer takımlarımızdan da başarı bekliyoruz.

Türk futbolunda tribünlerde zaman zaman kötü görüntüler yaşanıyor. Özellikle derbilerde zaman zaman küfür katsayısı artıyor. Türkiye bu sorunu nasıl aşabilir?

Çözümü bizim son olarak aldığımız seyircisiz oynama cezası olmamalı bence. Bu oyunu seyirci zevkli hale getiriyor. Yöneticiler ve sporcular amigo gibi davranmamalı. Herkes alttan almayı başarmalı. Sizin tuttuğunuz takım kadar, karşı takımı tutan bir insan topluluğu var. Buna saygı göstermek işin en önemli yanı. Malesef biz iyi niyetimizi göstermek için bile küfür etmeyi seven bir milletiz. Kendim için söylemiyorum, çünkü küfür etmeyi hiç sevmiyorum.

Belarus maçında A Milli Takım'ın giydiği turkuaz formayı nasıl buldunuz?

Kendimize ait değerleri pek bulmadım. Ben buna biraz espri ile yaklaşıyorum. Forma Turkuaz ya, bence "Türk'ü az" bir milli takım olmaz. Yani hepsi Türk olacak. Marco Aurelio'yu tabi bunun dışında tutuyorum. Önemli bir oyuncu, önemli bir insan. Ama ben kırmızı-beyazın, ay-yıldızın daha da şekillendirildiğini, renklerimizin korunduğu, kırmızının ne anlama geldiğini, beyazın nereden geldiğini daha iyi anlatan formaları daha uygun görüyorum. Bu benim kişisel fikrim, ama futbolda ekonomi çok daha önemli biliyorsunuz...

Milli Takım'a çağrılsanız da çağrılmasanız da eleştiriler oluyor. Siz yeniden Milli Takım'a seçilmeyi bekliyor musunuz? Çağrılsanız çok büyük eleştiriler olur mu?

Olur yani... Eleştirilmediğim bir dönem hatırlamıyorum. Herkesin bir futbol görüşü, bir ideolojik görüşü var. İnsanlar futbola futbol gözüyle bakamadığı sürece, başarıya aç kaldığımız dönemler olacak. Ben EURO 2008'e gidebilmek için var gücümle çalışırım. Elemelerde de birçok maç oynadım. Oraya layık görülürsem oynamak isterim. Ama malesef öyle yaklaşılmayacak, yine büyük baskılar olacak. Baştaki hocadan tutun da futbolculara kadar herkes etkilenecekse, gitmemeye razıyım. Ama oraya gitmeyi hak ediyorsanız, bunun da engellenmemesi lazım.

Lincoln'den bahsetmek istiyorum. Sizce bekleneni verebildi mi bu sene? Neden çok sık sakatlanıyor?

Lincoln çok önemli ve kaliteli bir oyuncu. Ben şunu iddia ediyorum, Türkiye ligi çok kolay bir lig değil. İsim olmak, çok yetenekli olmak yetmiyor. Güçlü olmak, buranın şartlarına adapte olmak çok önemli. Türkiye'de adam markajı çok katı. Lincoln de zaman zaman çok ağır darbeler alıyor. Saha içinde anlamıyorum ama sonradan televizyonda seyredince bakıyorum da gerçekten sert fauller yapılıyor. Karşılığını da göremeyince psikolojik olarak eziliyor. Şanssız sakatlıklar da yaşadı. Ama biz onun çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.

Siyaseti düşünüyor musunuz?


Politik bir girişimim olmadı. Bu ülkeyi, herşeyini verebilecek kadar seven bir insanım. Politik bir görüşümün olmaması bir avantaj. Muhafazakar bir yapım var. Bununla bağdaştırılan, son hükümet zamanında bazı söylemler çıktı. Bunların hepsi benim dışımda gelişen olaylar.

Hafta sonu Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi var. Hakan Şükür'den yorumlar, tahminler alabilir miyiz?

Yorumdan, tahminden çok istediklerimiz var. Şampiyon olabilmek için bu tip maçlardan beraberlik bekliyorsunuz. İki rakibimizin de puan kaybetmesi bizim işimize gelir. Ama bir de realist olmak gerekirse, Fenerbahçe'nin biraz daha oturmuş, büyük maçlarda nasıl oynaması gerektiğini bilen bir yapısı var. Son dönemlerde de bunu iyi yapıyorlar. Bu açıdan baktığımızda Fenerbahçe daha avantajlı görünüyor.

http://www.ntvspor.net/Pages/21789.ASP

Gercekten sıkmaya basladi bu muhabbet

Posted: Thu Apr 03, 2008 12:27 am
by İzi Ergil
Hakan Sukur ne hak ettigini bir kagida yazsin da versin artik biz de anlayalim o da rahatlasin.Bazı futbol seyircileri de hak ettiklerini alamadiklarini dusunuyorlar.Artik futbolu birakma lutfunu biz gariplere cok gorme lutfen.Sene sonu bir feyk atarsa kalbim dayanmaz buna.