'Derbinin favorisi Fenerbahçe'
NTV Spor'a konuşan Galatasaray'ın golcü futbolcusu Hakan Şükür, hafta sonu oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe maçında sarı-lacivertli takımı avantajlı gördüğünü söyledi.
A Milli Takım'ın ve Galatasaray'ın tecrübeli futbolcusu Hakan Şükür, NTV Spor'a konuştu.
Florya Metin Oktay Tesisleri'nde Ercan Taner'in sorularını yanıtlayan Hakan Şükür, gelecek planlarından, milli takımın yeni formasına, Lincoln'den, hafta sonu oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe maçına önemli açıklamalarda bulundu.
Derbi maçta Fenerbahçe'yi galibiyete daha yakın gördüğünü belirten tecrübeli golcü, milli takımın turkuaz renkteki forması için de esprili bir şekilde "Türk'ü az" yorumunu yaptı.
Turkcell Süper Lig'in bitimine az bir süre kaldı. Bunda sonraki rotanız nedir?
Rotamız gözüktüğü üzere şampiyonluk. Şu anda Fenerbahçe ile birlikte zirvedeyiz. Baştan koyduğumuz hedefte bir sapma olmadı. Bir tek Avrupa Kupası'nda talihsiz bir mağlubiyetle saf dışı kaldık. Bugüne kadar 7 şampiyonluk yaşadım. İnşallah kaptan olarak 8. şampiyonluk kupasını kaldırırım.
Soruyu biraz kişiselleştirmek istiyorum. Sezon bitince siz ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Futbol oynamaya devam etmek istiyorum. Sezon içinde yaşanan gelişmeler nedeniyle, futbolu bırakmasam da Galatasaray'ı bırakacağım yönünde açıklamalar yaptım. Dediğim gibi futbol oynamak istiyorum ve bu Galatasaray'da olursa beni çok mutlu eder. Her ne kadar eskiden beri içimzde olsalar da yeni bir başkan ve yeni bir yönetim var. Onlarla oturup ne yapacağımıza karar vereceğiz. Bu konuda darılma, gücenme gibi birşey yok. Bizler profesyoneliz. Konuşup bir karar vereceğiz.
Düşünce olarak Türkiye mi, Avrupa mı, yoksa ABD mi? Çünkü son dönemde ABD'ye çok önemli oyuncular gidiyor. Futbol gelişiyor ABD'de. Böyle bir açılım olabilir mi?
Bu anlamda 1.5 ay öncesine kadar teklifler aldım. Burada hala yapacağım şeyler olduğuna inandığım için kaldım. Ancak sezon sonu ne olur bilmiyorum. Yaşım da artık 37 oluyor.
37 yaşında bir futbolcunun futbola devam etme düşüncesi Türkiye'de pek alışık olmadığımız bir olay. Bu kuvveti nasıl buluyorsunuz?
Üst düzeyde maç performansı olan bir oyuncuyum. Devamlı oynamaya alışmış, senelerce maç kondisyonunu çok iyi almış bir oyuncuyum. Bunu antrenmanla sağlayamazsınız. Kendinize bakarak ve çok sık oynayarak bunu yapabilirsiniz. Beslenmeden uykuya, çalışma düzeninden maç performansına kadar bunları iyi oturttuğumu düşünüyorum.
6 ay boyunca kırık parmakla oynadınız...
Parmağımdaki sorun sürüyor. 10-15 günde bir iğne oluyorum. Çok sevdiğim ve bana çok şey kazandırmış futbola ben de fedakarlık yapma gereği duyuyorum.
Teknik direktör Karl Heinz Feldkamp'ın rahatsızlıkları oldu. Bu durum oyuncuları nasıl etkiledi? Bir de gelecek sezon kadronun kurulmasında etkili olacağını söyledi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu idari bir karar. Öncelikle bu sezonu şampiyon olarak tamamlamamız gerekiyor. Bizle olmadığı dönemlere gelince, bu tarz talihsizlikle olabiliyor. Torununu görmek için gittiği yerde başına böyle birşey geldi. Zaman zaman bizlerin de başına geliyor, zehirleniyoruz 10-15 gün takımla birlikte olamıyoruz. Sağlık problemi olduğu için fazla birşey söylenemez. Tecrübeli oyuncular ve Ahmet hocamızın katkılarıyla o süreci iyi geçtiğimizi düşünüyorum.
Galatasaray çok büyük başarılara imza attı. Bir futbol adamı olarak, gelecekte Türk takımlarının bu başarıları yakalama şansını nedir?
Günümüz itibariyle bu başarıya ortak olan bir takımımız var, Fenerbahçe. Önemli bir başarı yakaladılar. Gruptan çıkıp, arkasından Sevilla gibi güçlü bir takımı eleyerek bizim daha önce yapmış olduğumuz birşeyi tekrarladılar. Sadece sportif anlamda değil, idari anlamda da başarılar elde ediyorlar. Bu çok önemli. Ayrıca yeni statlar yapılıyor biliyorsunuz. Kayseri'de, Antalya'da, bizim Seyrantepe'de stadımız yapılacak. Bunların performans artırıcı etkenler olduğunu düşünürsek, Türk futbolunun gelecek dönemde önemli başarılar yakalayacağına inanıyorum. Mühim olan bunu ekonomik olarak kullanabilmek. Kendi camiam açısından konuşursam, Galatasaray'ın borçları biliyorsunuz herkesin dilinde. İnşallah yeni yönetimimiz, kısa dönemde olmasa da, bu borçların üstesinden gelecek. Başta 'Avrupa'ya açılan pencere' olarak nitelendirilen Galatasaray olmak üzere, diğer takımlarımızdan da başarı bekliyoruz.
Türk futbolunda tribünlerde zaman zaman kötü görüntüler yaşanıyor. Özellikle derbilerde zaman zaman küfür katsayısı artıyor. Türkiye bu sorunu nasıl aşabilir?
Çözümü bizim son olarak aldığımız seyircisiz oynama cezası olmamalı bence. Bu oyunu seyirci zevkli hale getiriyor. Yöneticiler ve sporcular amigo gibi davranmamalı. Herkes alttan almayı başarmalı. Sizin tuttuğunuz takım kadar, karşı takımı tutan bir insan topluluğu var. Buna saygı göstermek işin en önemli yanı. Malesef biz iyi niyetimizi göstermek için bile küfür etmeyi seven bir milletiz. Kendim için söylemiyorum, çünkü küfür etmeyi hiç sevmiyorum.
Belarus maçında A Milli Takım'ın giydiği turkuaz formayı nasıl buldunuz?
Kendimize ait değerleri pek bulmadım. Ben buna biraz espri ile yaklaşıyorum. Forma Turkuaz ya, bence "Türk'ü az" bir milli takım olmaz. Yani hepsi Türk olacak. Marco Aurelio'yu tabi bunun dışında tutuyorum. Önemli bir oyuncu, önemli bir insan. Ama ben kırmızı-beyazın, ay-yıldızın daha da şekillendirildiğini, renklerimizin korunduğu, kırmızının ne anlama geldiğini, beyazın nereden geldiğini daha iyi anlatan formaları daha uygun görüyorum. Bu benim kişisel fikrim, ama futbolda ekonomi çok daha önemli biliyorsunuz...
Milli Takım'a çağrılsanız da çağrılmasanız da eleştiriler oluyor. Siz yeniden Milli Takım'a seçilmeyi bekliyor musunuz? Çağrılsanız çok büyük eleştiriler olur mu?
Olur yani... Eleştirilmediğim bir dönem hatırlamıyorum. Herkesin bir futbol görüşü, bir ideolojik görüşü var. İnsanlar futbola futbol gözüyle bakamadığı sürece, başarıya aç kaldığımız dönemler olacak. Ben EURO 2008'e gidebilmek için var gücümle çalışırım. Elemelerde de birçok maç oynadım. Oraya layık görülürsem oynamak isterim. Ama malesef öyle yaklaşılmayacak, yine büyük baskılar olacak. Baştaki hocadan tutun da futbolculara kadar herkes etkilenecekse, gitmemeye razıyım. Ama oraya gitmeyi hak ediyorsanız, bunun da engellenmemesi lazım.
Lincoln'den bahsetmek istiyorum. Sizce bekleneni verebildi mi bu sene? Neden çok sık sakatlanıyor?
Lincoln çok önemli ve kaliteli bir oyuncu. Ben şunu iddia ediyorum, Türkiye ligi çok kolay bir lig değil. İsim olmak, çok yetenekli olmak yetmiyor. Güçlü olmak, buranın şartlarına adapte olmak çok önemli. Türkiye'de adam markajı çok katı. Lincoln de zaman zaman çok ağır darbeler alıyor. Saha içinde anlamıyorum ama sonradan televizyonda seyredince bakıyorum da gerçekten sert fauller yapılıyor. Karşılığını da göremeyince psikolojik olarak eziliyor. Şanssız sakatlıklar da yaşadı. Ama biz onun çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.
Siyaseti düşünüyor musunuz?
Politik bir girişimim olmadı. Bu ülkeyi, herşeyini verebilecek kadar seven bir insanım. Politik bir görüşümün olmaması bir avantaj. Muhafazakar bir yapım var. Bununla bağdaştırılan, son hükümet zamanında bazı söylemler çıktı. Bunların hepsi benim dışımda gelişen olaylar.
Hafta sonu Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi var. Hakan Şükür'den yorumlar, tahminler alabilir miyiz?
Yorumdan, tahminden çok istediklerimiz var. Şampiyon olabilmek için bu tip maçlardan beraberlik bekliyorsunuz. İki rakibimizin de puan kaybetmesi bizim işimize gelir. Ama bir de realist olmak gerekirse, Fenerbahçe'nin biraz daha oturmuş, büyük maçlarda nasıl oynaması gerektiğini bilen bir yapısı var. Son dönemlerde de bunu iyi yapıyorlar. Bu açıdan baktığımızda Fenerbahçe daha avantajlı görünüyor.
http://www.ntvspor.net/Pages/21789.ASP