Acikcasi su neden Selanik'te yasamayi dogdugun buyudugun Istanbul'a tercih edersin sorusuna verdigim cevabin cok daha kapsamlisi Reha Muhtar'in turistlerin neden nereyi tercih ettigi yazisinda var. Gorgusuz ayilarin ulkesi olunca kimin nereye gittigi aciklik kazaniyor. Ucuncu ve dorduncu maddeler anlama yetisi olan icin her seyi aciklamada yeterli. Bir ve ikinci maddelerden hoslanan ve gurur duyan adamlarla zaten en ufak ortak yanimiz yok. Dubai'nin biraz daha vahsisi haline geldi iste iste bizim Halikarnas Balikcisi'nin okumaktan bikmadigim guzel kiyilarinin geldigi hal su an. Ben Yunanistan'a, Portekiz'i de eklerim. En kisa zamanda gidecegim Portekiz'e. Her taraf balikci lokantalari kayniyormus, cocuklugunun Yesilköy'u gibi diyorlar, sessiz, sakin, kimseyi rahatsiz etmeyen guzelim klise sesleri vs. Bir de Hirvatistan cok övuluyor. Adamlar butun tarihi dokuyu korumuslar, muthis mimari varmis. Beni gittigim yerde en cok etkileyen sey mimari. Bizim Bodrum'da cok sevdigim devre mulk ise bitti artik elden cikiyor, seytan görsun yuzunu oralarin. Adimimi atmak istemiyorum. Bodrum yarimadasinin icine edenler,
http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler ... 59899.aspx sekiz katli otelleri diktirenler, Turkbukunu igorgusuz Istanbul sosyetesinin bokunda boganlara selam olsun, gorgusuzluge ve yola devam. Altta Reha Muhtar'in yazisi var
-----------------------------------------------------------------------------------
Öteden beri kendi halinde bir turistik sidik yarışında olduğumuz Yunanistan’la aramızdaki durumu yerinde inceledim...
Yani hem Palikaryaların durumuna baktım, hem de bizimkine...
Sezonun ortasına geldik, durum bundan sonra değişmez...
İşte size hangi turist Türkiye’ye hangi turist Yunanistan’a gidiyor, açık ve şeffaf bir tablo...
***
1) Lüksü yaşamak isteyen turist:
Kesinlikle Türkiye’ye geliyor... Bunların içinde Rus zenginler çoğunlukta... Abromowitz’in yatı her yaz Bodrum koylarında...
Zaten Bodrum’daki Rixos Oteli’nin gizli sahibinin Ruslar olduğu söyleniyor...
Personelin yarısı Rus...
Sırf bu otelin lüksü Yunanistan’daki bütün otellerin toplam lüksünden fazladır...
Kerevit tipi özel rıhtımlardan denize girerken kendinizi cennette sanabilirsiniz...
Tül perdeli bölümler otel odası gibi, ön tarafları da güneşlenme yeri olarak dizayn edilmiş...
Denize iki kişilik özel iskelenizden giriyorsunuz...
Bodrum Kempinski de aynı şekilde...
Bu otellerde lüksün, şatafatın haddi hesabı yok...
Rus turistin yanı sıra kaliteli Avrupalı turist artık Yunanistan yerine kesinlikle buralarda...
Yunanistan’ın en kaliteli otellerinin sunduğu hizmet Türkiye’de dört yıldızlı bir otelin sunduğu hizmeti geçmez...
Bir eskilik, bir eskimişlik, bir yeniye adapte olamama, hafif nostaljik takılma, hâlâ Yunanistan otellerinin temel özelliği...
Eskiden biraz entel dantel idare ediyorlardı...
Ama Türkiye’deki otellerin lüksünü gördükten sonra, entel dantel nostaljik takılmaya rağbet eden yabancı turist kalmamış...
Yunanistan bu alanda sıfır çekiyor.
Sadece kendi turistini ağırlıyor...
Yunanlılar yaz turizmi için koşulsuz kendi ülkelerini seçiyor...
Yabancı turisti ise hele de Atina civarında, ara ki bulasın...
***
2) Restoranların kalitesi ve yemek:
Türkiye’nin Palikaryalara fark attığı bir alan da restoran ve yemek kalitesi...
Denizin üzerinde sacda Japon mutfağının seçkin örneklerini bir şov eşliğinde hazırlanırken görmek ve çubuklarla yiyebilmek, sadece Türkiye’ye mahsus...
Reina’sı, Sortie’si, Rixos’u, Kempinski’si, tüm Türkbükü restoranları, Çeşme’si, Alaçatı’sı ve Antalya’daki yedi yıldızlısıyla farklı mutfakları Akdeniz’in, Ege’nin ve Boğaz’ın lacivert sularının yanıbaşında farklı bir kültürde yiyebilmek, Türkiye’nin sahip olduğu avantajlardan...
Yunanistan’da adalardaki ve deniz kenarındaki restoranlar da elbette çok iyi...
Örneğin Akrotori veya Island isimli Attica bölgesi restoranları, Ittaki gibi geleneksel asaleti sunan tavernalarla rekabet ediyor...
Ama objektif bir değerlendirmeyle Türkiye çok önde...
***
3) Sosyal hayat ve rahatlık:
İlk iki kategoride fark yiyen Yunanlı Palikaryalar, bu alanda Türkiye’ye fark atıyor...
Türkiye’deki lüks otellerin, restoranların, tatil köylerinin hizmetiyle boy ölçüşmek mümkün değil...
Ama Türkiye Yunanistan’a göre yabancı turist açısından “sosyal hayat açısından sıfır, güvenlik açısından sıfır...”
Kafasına göre takılmak isteyen, beladan uzak durmaya çabalayan, risk almaktan korkan sıradan turist için Türkiye “belalı” bir ülke...
İtalyan kızın başına gelenler, rahiplere yönelik cinayet ve saldırılar, arada bir yeltenilen tecavüzler, Türkiye’yi “belalı” bir ülke haline getirmekte...
Bu konuda Yunanistan Türkiye’ye fark atar...
Hayat müthiş rahattır...
Belalardan uzaktır...
Yabancı turist başıma ne gelecek diye düşünmez...
Keyfi bozulmaz...
Lüks ve rahatlık nispeten sınırlı, ama sosyal hayatın rahatlığı, başına bir iş gelme korkusunu hissettirecek olayların son derece az oluşu Yunanistan’ın avantajı...
***
4) Son olarak Avrupalı turiste Yunanlı daha yakın geliyor...
Kültürün aynı olduğunu düşünüyor...
Avrupalı bir yaşam tarzı olduğunu biliyor...
AB üyesi her şeye rahat ulaşırım, kendi bankamdan, kendi markama, her şeyiyle burası benden bir yer diyebilecek kadar rahat Yunanistan’da Avrupalı...
Ruslar içinse bunlar fark etmiyor...
Çünkü onlar lüksü ve şatafatı arıyor...
Hatta Türkiye onlar için avantajlı bile oluyor...
Ama Avrupalı turiste karşı Türkiye’nin avantajı da Orta Doğulu turistler...
Bir zamanlar onlar da kendilerine yakın buldukları Atina’yı tercih ederdi...
Şimdi kesin tercihleri Türkiye...
Kendilerine çok benzediğini söyledikleri, kendilerinden çok şey buldukları Türkiye...
Sanıyorum çığ gibi büyüyen tesettürlü otel zincirleriyle, önümüzdeki yıl Orta Doğu ülkelerinden turist patlaması yaşamamız bile söz konusu...
***
5) Turist turisttir...
Para paradır diyorsanız ne mutlu size...
Türkiye gelişmekte...
Tabii “kader utansın” da diyebilirsiniz...
Onu demek de size kalmış...