Page 57 of 63

Posted: Fri Feb 27, 2009 11:06 pm
by Ersin Taner
Yeni bir yan hakemlerin rezilliği izledik. Durum 0-0 iken Bjk Nobre ile temiz bir gol attı ama yan hakem yanlış bir kararla ofsayt verdi. 80. dakikada 1-0 oldu, 84. dakikada İ.B.B 1-1 yaptı.

1 dakika sonra duran topta yarım metre ofsayt durumundaki Gökhan Zan'ın vurduğu kafa vuruşunda top şandelleyip içeri düştü. Ofsayt durumundaki Bobo çizgi üstünde mi yoksa içerde mi belli olmayan bir şekilde topa göğsüyle değdi... Duran topta da ofsaytı kaçırıyorsan neyi göreceksin be adam?

Sonuçta Bjk iyi oynamadığı maçı 2-1 aldı.

Posted: Fri Feb 27, 2009 11:11 pm
by Salih Bora
Nobre'nin attığı kafa golü bariz ofsayt.
(Edit: Ofsaytta olan oyuncu Bobo'ymuş diye birşeyler okudum bazı yerlerde. Artık bilemeyeceğim)
Ayrıca... İlk yarıda Belediyespor'un bulduğu nizami gol öncesinde Gökhan Zan rakibi kendisine dokununca kendini yere attı. Gol, hakem tarafından iptal edildi.
BJK ikinci yarıda ofsayttan bir gol buldu. Golü atan, Gökhan Zan'dı.
Maçın kahramanı olarak Gökhan Zan'ı gösterebiliriz öyleyse. Bir de beğenmezler... Al sana "sokuru her an değiştirebilecek" oyuncu...
Beşiktaş hakem kararlarıyla kazanmaya devam ediyor.
Canları sağolsun.
Hakemlere fazla kafa yormayan biri olarak, hakem kararlarını çok fazla önemsemiyorum.
Bir takım iyiyse zaten şampiyon olur. Kötüyse olamaz.
Galatasaray kendini düzeltirse şampiyonlukta "varım" diyebilir.
BJK mi durduracak? Kıllarını kıpırdatacak halleri yok.
Diğer takımlar da istikrarsızlık içinde.
Bütün iş bizim oyuncuların elinde.

Posted: Fri Feb 27, 2009 11:35 pm
by Cengiz Akgun
Ersin Taner wrote:Yeni bir yan hakemlerin rezilliği izledik. Durum 0-0 iken Bjk Nobre ile temiz bir gol attı ama yan hakem yanlış bir kararla ofsayt verdi. 80. dakikada 1-0 oldu, 84. dakikada İ.B.B 1-1 yaptı.

1 dakika sonra duran topta yarım metre ofsayt durumundaki Gökhan Zan'ın vurduğu kafa vuruşunda top şandelleyip içeri düştü. Ofsayt durumundaki Bobo çizgi üstünde mi yoksa içerde mi belli olmayan bir şekilde topa göğsüyle değdi... Duran topta da ofsaytı kaçırıyorsan neyi göreceksin be adam?

Sonuçta Bjk iyi oynamadığı maçı 2-1 aldı.
Telefon filan geldi. Golleri goz ucu ile izledim. Nobre'nin sayilmayan golunu hemen tekrarlamadiklari icin goremedim. Ama 1-0'da ilk seferinde bana top iceri girmis gozuktu. her ne kadar mehmet Ali ikinci hamlede topu disarda gosterse de. Berberlik golunu gordum. BJK attigi galibiyet golunu goremedim. IBB sag tarafinda oynayan bir kazma vardi. Adam pas verme ozurlu. Onu bombos oldugu halde topu BJK'lilere atiyordu ust uste iki uc kere. Adi galina Serhat idi galiba. Gerci simdi baktim gollerini Serhat atmis. Bir de Nobre'nin offside diye sayilmayan golu ile ilk yedikleri gol nedense soldan geldi her ne kadar saglari maden olsa da.

devamli defans yaparsan karsindaki kotu bile olsa aslan kesiliyor. IBB beninm gordugum son 30 dakikada zavalli hallerinden ve ustune ustluk kaleci sakatlanmasindan iyi yararlandi BJK.

Posted: Sat Feb 28, 2009 1:25 am
by Ersin Taner
Salih Bora wrote:Nobre'nin attığı kafa golü bariz ofsayt.
(Edit: Ofsaytta olan oyuncu Bobo'ymuş diye birşeyler okudum bazı yerlerde. Artık bilemeyeceğim)
Pozisyonda Nobre ofsayt değil... Yeni kurala göre gol temiz...

Posted: Sat Feb 28, 2009 10:02 pm
by Cengiz Akgun
Iki kere one gecmesine ragmen Sivas'i kotu yendi FB. 4-2

Posted: Sat Feb 28, 2009 11:00 pm
by Salih Bora
Fena şişti düdük makarnaları.
Takke düştü kel göründü.
Sivasspor hiçbir özelliği olmayan bir takım. Tek bildikleri, Mehmet Yıldız'a şişir, göğsüyle-kafasıyla indirsin, topu saklasın, arkadan gelenlere pas versin...
Ya da Balili, geride açık veren takımların arkasına sızsın.
Karşılarındakiler bunlara izin vermeyince iki seksen uzanıyorlar.
Bugünkü maçta Sivas farklı bir Sivas değildi. Her zamanki Sivas'tı.
Fener'in farkı maçı farkettirdi.
Savunma ve orta saha bloğu topluca hücuma çıkan, topluca savunmaya gelen bir Fener... Bu iki hattın arası 10 metreden fazla açılmadı. Bu, bir takım için çok önemli bir faktördür.
Solda Uğur, sağda Gökhan iyi çalıştılar. Takım halinde FB bugün bol koşulu, baskılı, kanada yayılmalı oyun ortaya koydu. Sivas'ın gücü buna karşılık vermeye yetmedi.
Aslında maçın özeti, golleri atanlarda saklı... Uğur (2), Semih, Lugano... Ceza sahası içine Uğur'u sızdırıp iki kere kafa golü yiyorsun... Yetmiyor, altıpas'ın içinde Lugano bomboş kaleye atıyor. Lugano'nun, Uğur'un oralarda ne işi vardı? Sivasspor'un FB'li oyuncuları ne kadar rahat bıraktıklarını gösterir bu.
Bir de bu Sivas şampiyon olacak ha...
Yarınki maçı kazanırsak, puan farkı iner 5'e.
Kritik üç deplasmanımız var: Trabzon, Gaziantep, Beşiktaş.
Sivas ise bizimle Ali Sami Yen'de oynayacak. TS ve BJK ile de içeride.
Beşiktaş deplasmanlarda kayıp.
Deplasman derbilerine gidecek olan Fener'i yarışta hiç saymıyorum.
Bu şu anlama geliyor... Üçünden 6 puan alırsak şampiyonluk bizim demektir.

Posted: Fri Mar 06, 2009 7:38 pm
by Kerem Gulec
http://www.milliyet.com.tr/content/gale ... aleriStart

Resimdeki koltuklarin renklerinde mi bir sorun var yoksa bende mi? Bes dakikadir bakiyorum bir "pattern" yakalamak icin. En azindan tek renk falan yapsaydiniz. Gorunce, stadin mimari cocuk gibi aglamis diyorlar. Ben diyaloglari tahmin edebiliyorum biraz.

Mimar: Yok beyefendi olur mu oyle sacmalik? Fabrikada yeterli koltuk yoksa bekleyelim biraz. En azindan tum koltuklar tek renk olsun.

Belediye'den ... Bey: Yavv mimar hanim daktin sen bu koltuk isine ha. Koltukcuylan bir akrabaligin mi var hahahaha...

Mimar: :?

Belediye'den ... Bey: Neyse, koltuk var fabrikada lakin renk renk! Hem basbakan gelecek stadi acacak. Biz simdi ne var ne yok dakalim seyirci kirdikca yenisini ona gore ayarlariz. Sen imzala simdi su poroceyi arkadaslar bekliyor bak.

Mimar: :cry: Bari, ayni renk koltuklar bir arada olsun.

Belediye temsilcisi: Sen hic merak etme mimar hanim oyle biz dizayn yapacaz ki aklin sasacak 8)

Posted: Fri Mar 06, 2009 11:18 pm
by Murat Fahrioglu
Kayseri sahasinin cimi gevsekmis de sakatlik olabilir diye Fenerbahce macin ertelenmesini istemis :shock: Cimi bir ay once ekmisler, yarin bir kesip, buldozerle oturtsalar tamamdir. Yani Cumartesi ekip Pazar oynasalar bile Turkiye'deki cogu sahadan iyi olur herhalde. Gecen sene Konya'da o mac oynandiktan sonra bu mac hayda hayda oynanir. Yoksa Fenerbahce'nin oyunculari daha mi kiymetli?

Posted: Sat Mar 07, 2009 6:14 pm
by Ismail Gezer
Trabzon-Konya maçını izledim. Güzel maçtı. İki takımda iyi oynadı. Trabzon tabi biraz daha iyi oynadı. Daha fazla pozisyon buldu. Ama Konyanın da pozisyonları vardı. Bizim adımıza sevindirici bir sonuç oldu. Artık, düşme hattındaki takımlarla yapılan maçlar derbiler kadar önem arzedecek. Hoş, biz 5 yiyerek bu dersi aldık sanırım.

Posted: Sat Mar 07, 2009 6:22 pm
by Salih Bora
Keyfim yerinde.
Trabzonspor: 0 - Konyaspor: 1
Şampiyonluk yolunda bu maçın çok büyük önemi var bizim için.
5 puan farkla Avni Aker'e gitseydik, yenilgi halinde herşeyi kaybederdik.
Şimdi haftaya orada yenilsek bile puan farkı yine 5'e çıkar. Onu da rahat rahat kapatırız.
Bravo Konya'ya. Kendi sahalarına çok gömülmelerini onaylamasam bile Kratochvil-Ömer ikilisi defans görevlerini çok iyi yaptılar.
İleride hiç top tutamayan ve teptiği her top kendisine atak olarak dönen Konya, 83. dakikada bir korner fırsatı buldu ve yapılan ortaya Kratochvil dokunarak bizi sevindirdi.
Dünkü 3 puan neresinden bakarsanız bakın hayati 3 puan.

Posted: Sat Mar 07, 2009 6:22 pm
by Kerem Gurdol
Tahmin yarismasinda tutturamadim. Elim kirilsaydi da hoptek kolbastiya 1 yazmayaydim. Artik önümüz acik. Git Külbastiyi yen gel sampiyon ol.

Posted: Sat Mar 07, 2009 6:36 pm
by Harun Demirci
hakem ilk yarının son dakikasında konyanın bir penaltısını yedi.

trabzon çok kaçırdı, vurdukları hep kalecinin üstüne gitti.

beraberlik süper derken konya atıp bizi ihya etti.

bu güzelliği birde hacettepe yaparsa, başka bişey istemem.

Posted: Sun Mar 08, 2009 5:27 pm
by Emre Girici
Denizlispor Mesut Bakkal'in goreve gelmesiyle mucizevi bir yukselise gecti.
Son 4 macta 4 galibiyet, atilan 8 gole karsilik yenen sadece bir gol, Trabzonspor'a ve IBB gibi disli bir takima karsi alinan deplasman galibiyetleri...

Onumuzdeki hafta Hacettepe macindan da galibiyet cikarsa 5 mac olacak ki, sanirim klup tarihinin en buyuk galibiyet serisi olacak, belki rekor 4 hafta ile kirilmistir.

Dogup buyudugum sehir olmasi sebebiyle Denizlispor'u hep en az Galatasaray kadar yakindan takip edip desteklerim.
Son yillarda takimin ihtiyac duydugu tek sey istikrar, ve kaliteli yabancilarin maddi sikintilar yuzunden satilmayip en az 3-4 yil araliksiz hizmet verebilmesi.
2003'deki UEFA efsanesini olusturan kaliteli oyunculardan hicbiri (Mustafa Ozkan, Servet Cetin, Bulent Akin, El Saka, Ahmet Hassan, Ersen Martin, Omer Riza, Yusuf Simsek, Ali Tandogan vs) takimda kalici olamadi, ve borc odeyip gunu kurtarmak icin Istanbul kluplerine satildi.
Buna bir son verilebilirse Denizlispor onumuzdeki seneye tekrar ilk 5'e oynar.

Mesut Bakkal'in da Denizli'li olmasi (lisedeyken, klup binasinin altindaki Mesut'un yeri adindaki bilardo salonundan cikmazdik :) ), ve takimda yavas yavas bir Denizli'nin yerlisi ekolunun olusturulmasi, taraftarin klubune daha da baglanmasini ve sahip cikmasini saglayacaktir.

Posted: Sun Mar 08, 2009 5:56 pm
by Ismail Gezer
Sivasspor-Ankaraspor maçı oynanıyor. Durum şimdilik 1-1. Ankara'nın golü gelince Bülent Uygun'un hareketlerini görmeniz lazım. Yedek klubesini tekmeleye tekmeleye parçalamaya çalıştı herif. Kısmende başarılı oldu, deldi geçti hayvan :D

Posted: Sun Mar 08, 2009 6:11 pm
by Kerem Gurdol
Türbülentin dolmusunun lastikleri hava kacirmaya basladi 1-1 .