Page 1 of 1

Gerets'in Tercihi

Posted: Fri Mar 10, 2006 12:32 pm
by Bulut Gundogdu
Mactan önce ve mactan sonra cok tartisildi. Sahaya uc forvetle ciktigi icin Gerets'le buyuk mac kazanamayacagimiz konusuldu, Lucescu'ya olan özlemimiz dile getirildi.:) Ben de kendi adima Ilic- Umit Karan forvetinin en iyi secim oldugunu dusunmustum mesela.

Kupanın ilk ayağında Fenerbahçe'ye 2-1 yenilen Eric Gerets'in öğrencileri, hem Ali Sami Yen'deki rövanşta hem de ligdeki karşılaşmada galip geleceklerine inanıyorlar.

Fortis Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki dev eşleşmenin Şükrü Saracoğlu'ndaki ilk ayağının yankıları hâlâ sürerken, taraflar rövanş için hazırlanmaya başladı bile... Özellikle Galatasaray cephesinde Ali Sami Yen'deki karşılaşma iple çekiliyor. İyi bir oyun ortaya koymalarına rağmen önceki günkü mücadeleyi 2-1 kaybeden sarı-kırmızılı futbolcular, sahalarındaki maçta galip gelerek kupada yarı finale yükseleceklerinden eminler. Ancak Galatasaraylı oyuncuların başka bir iddiası daha var...

"DAUM BİZDEN KORKUYOR"
Futbolcular, Fenerbahçe ile ligde yapacakları karşılaşmayı da kazanacaklarına ve Şükrü Saracoğlu'nda şampiyonluk turu atacaklarına inanıyorlar. Yani kendilerini bekleyen iki Fenerbahçe derbisinden de gülerek ayrılacaklarını iddia ediyorlar. Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum'un kendilerinden korktuğunu düşünen Eric Gerets'in öğrencileri, bunun yanısıra Şükrü Saracoğlu Stadı'nın atmosferinin de bahsedildiği gibi 'cehennem' olmadığını ifade ediyorlar. Futbolcular kendi aralarındaki toplantılarda ise net bir şekilde şunları söylüyorlar: "Fenerbahçe abartıldığı gibi güçlü bir takım değil. Onları iki karşılaşmada da deviririz..."


Ama Sabah'taki bu haberi okuyunca yilardir Kadiköy'de psikolojik olarak ne kadar ezildigimizi, korkak veya kötu degil ama cekingen futbolumuzu dusundum. Bu macta sanki kendine guvenen, cekinmeyen, o korkuyu hissetmeyen bir takim vardi sahada.

Gerets'in futbolculara verdigi mesaj, tum Turkiye'de baska bir duzeyin takimi olduguna inanilan ve inandirilan (!) Fenerbahce'den daha iyi oldugumuza dair inanci takima yaymak amacini, ligin geri kalani icin, tasiyor olabilir mi?

“Biz daha iyi takimiz, ligin lideri biziz. Biz onlari degil, onlar bizi dusunsun. Uc forvet oynuyorum. Kaleye de Aykut’u koyuyorum. Fenerbahce icin prensiplerimi degistirmiyorum. Ben korkmuyorum, siz de korkmayin. Cikin kendi topunuzu oynayin.”

Mactan sonra bizler arasinda olusan hava da bunu isaret ediyor. Sanki sampiyonlugu daha guclu telaffuz ediliyoruz. Bu inanc, bu guven sampiyonluk icin cok önemli.

Saygilarimla

Posted: Fri Mar 10, 2006 12:50 pm
by Oltunc Özgür
Ben GS'nin Kadikoy'de ezildigi buzuldugune inanmiyorum, sadece deplasmanda ve boyle stresli bir macta nasil oynayacagini tam olarak kavrayamamis TD'ler ve gol kacirma makinalari H.Sukur Saffet Sancakli gibi forvetler ile oynamamiz son 10 senedeki kaderimizi daha cok belirleyen faktor oldu, birde Hakem kararlari ile inceden maclarin cevrildigi bu hususta sinirlerine hakim olamayip kirmizi kart gorme hastaliginida unutmamak lazim.. 6-0 liklmac dahil hicbir macta takimimiz mahkum veya kotu oynamadi ama ne hikmetse sansida pek tutmuyor tipki FB'nin besiktas'a sansinin tutmadigi gibi..

Medyanin bu konuda onemli katkisi var FB nin yenildigi maclarin ustu kapali gecistirilmesi bizim kaybettigimiz maclarda karsi tarafin zaferinden abartili bahsedilmeside bu hadiseyi FB yanlisi hale getiriyor. Boyle ortamlarda karsi takimi siritina yumurta atani, koridorda tartaklayini ve medyayi ayni anda yenmek mumkun degil, ne hikmetse ayni is Isvicrenin de basina geldi yer ayni stad yapanlar bence yine ayni... Sunu unutmamak lazim GS maclari FB icin her zaman bir kurtulus kendine gelme maci oluyor o yuzden ellerinden gelen her seyi yapiyorlar tabi buna Kaleci degisikligi yapan toptan hucum edin emri veren sevgili TD lerimizde yardimci oluyorlar.

Ridvan Dilmen gibi Turkiye'nin lafini dinledigi bir adam bile kalkip "Alex tabiki bir ronaldinho degil" gibi sacma bir laf ediyor, bence alex ronaldinho degil, Bayern'li Ze Roberto bile degil.. Ispatida sampiyonlar liginde, Real'in Robinho'su nasil Barca'li Ronaldinho'ya karsi ise bu alex'te bizim Hagi'ye karsi getirilmis bir oyuncu, dua etsinler kulubumuz borc bataginda ..

saygilar

Posted: Fri Mar 10, 2006 3:47 pm
by Mustafa Dogan
4 futbolcumuzun kırmızı kart gördüğü maçta fazlasıyla mahkum oynadık! Belki o kırmızı kartlar olmasa skoru 1-1' e taşıyabilirdik ama o 70 dakkada adamların ceza sahasına bile yaklaşabildiğimizi hatırlamıyorum.
6-0'lık maçın 70 dakkası fenerin yarı sahasında geçmişti. Fatih Terimle 2-1 yenildiğimiz maç, ortada bir maçtı ve herkes berabere bitecek diye beklerken Tuncayın Pratese bariz faulüyle işin rengi değişti. Geçen seneki maçı izlemedim ama onunda ortada olduğu söyleniyordu.

Bu maçta bize lazım olan iki şey vardı: Birincisi gol atmak, ikinciside, biz bu fenerden daha iyiyiz, bunları yeneriz, şampiyon oluruz inancını takıma kazandırmaktı. Ve Gerets bunu başardı. Bu maçtan sonra şahsen benim takıma ve şampiyonluğa olan inancım arttı. 2 puan geride ve 'Şampiyonluğu kovalayan GS' olarak lanse edilirken, sanki bizim yaptığımız sadece şampiyonluğa giden fenere eskort görevi görmekmiş, sanki onu yakalayıp geçmemiz imkansızmış gibi geliyordu. Artık öyle düşünmüyorum..
Oltunc Özgür wrote:6-0 liklmac dahil hicbir macta takimimiz mahkum veya kotu oynamadi ama ne hikmetse sansida pek tutmuyor tipki FB'nin besiktas'a sansinin tutmadigi gibi..

Posted: Fri Mar 10, 2006 9:38 pm
by Hasan Utku
Daum,Galatasaray'dan korkmuyordur mutlaka da,takımını derbi maçlarda oynaması gerektiği gibi oynatıyor..Bunu da orta sahaya bir ilave ile gerçekleştiriyor..5-1 lik maç Daum'a yeterli dersi vermiş..

Oysa şu son iki maçta Gerets'de ortaya bir adam ilavesi yapıp 4-4-2 ye dönse,sonuçlar farklı olabilirdi..

Benzer şartlarda çekirgenin dördüncü kez sıçraması mümkün maalesef..

Posted: Sun Mar 12, 2006 10:47 am
by Cengiz Akgun
3-5-2 oynasak olmuyor mu?

Posted: Sun Mar 12, 2006 4:56 pm
by Hasan Utku
Cengiz Akgun wrote:3-5-2 oynasak olmuyor mu?
Ciddi sorumu bu? :)

Dünyanın hemen hemen tüm liglerinde takımlar dörtlü savunma oynuyor.Hatta üçlü savunma organizasyonunu en iyi oynayan Almanlar bile dörtlüye geçti artık..Gerçi geçişten sonraki halleri meydanda ama.. :)

En son Brezilya 2002 Dünya Kupası'nda denedi modeli..Şampiyon da oldu..Ama oyunun iki yönünü çok iyi oynayan ve hem ileri hem de geri üçlüye yardımcı Cafu ve R.Carlos gibi iki muaazzam kanat adamı vardı.

Yani modeli oynamak orta saha kalabalığının yanında ileri geri tabiri caizse köpek gibi koşan kanatlara ihtiyaç duyuyor..Tabi bir de savunmada üçlüyü oynayabilecek oyuncular..Örneğin Suat Usta bu modele uygun bir savunmacıydı,neden kaybetti dersin?

İki örnek daha vereceğim..İlk Terim dönemindeki 2-0'lık Fenerbahçe maçında Terim denedi bunu..Başarılı da oldu.Ama bu tek maçlık bir oyundu ve sonrası için riskler taşırdı..Yani bir şaşırtmacaydı aslında.

İkinci örnek ise;bizim eski Ümit Milli Takım..Fatih Sonkaya,Suat Usta,Servet Çetin,İbrahim Toraman ve İbrahim Yavuz savunmada hep bu modelin adamları..Ama ilginçtir hiç biri sonradan dörtlü savunmalara uyum sağlayamadılar.Bugün bile aşama sağlayamamalarının temelinde geçmişte bu yanlış uygulamanın deneği olmaları yatıyor bence..

Dörtü savunma (ortada ikili tandem ki,G.saray'ın bugün için en büyük avantajı) + ortada iki ön liberolu çıpa modeli bugün en geçerli sistem..Kanatların da gerektiğinde savunmaya yardımını kolaylaştırıyor..Ama siz Gerets gibi çıpanın birini yok edip ileri verdiniz mi başınıza ne zaman ne geleceği belli olmaz,size karşı uyanıkça önlemini alanlar karşısında arda arda apışıp kalırsınız..

Posted: Sun Mar 12, 2006 8:33 pm
by Cengiz Akgun
Benimkisi $aka idi. Ama aciklamalarin icin te$ekkur ederim. Ben Turkiyede verilen taktik maktik gibi olaylarin sahada uygulandigini pek gormedim. Saha cikan Turk futbolcusu kafasina ve o gunku gun formuna gore olaya takilir. Tutarsa adi "soylediklerimi aynen yaptilar cok memnunum" tutmaz ise TD "bugun kafamizda olanlari saha da uygulayamadik" diye demecini verir de.