forum.cimbom.org

Ben mac sonrasi gazete okumadigim icin ancak persembe gunu intikal ettim ama mutlaka okuyanlar vardir. Sabah Gazetesi macin ertesi gunu HERKES HADDINI BILECEK diye manset atmis. Muhtemelen de sari lacivert yazmislardir.

Konu le ilgili olarak 25 Nisan Sali gunku Fatih Altayli'nin yazisiyla bugunku (27 Nisan Persembe) Hincal Uluc'un yazilarinda, kendi gazeteleri yerden yere vuruluyor.

http://www.sabah.com.tr/uluc.html
http://www.sabah.com.tr/2006/04/25/yaz1437-40-111.html

Sabah gazetesi spor sayfasina okkali ve kufurlu bir mail sallayip acik adresimi de verdim, zira bu basliktan sonra bu hakki kendimde goruyorum.

Boyle bir baslik atmak hem terbiyesizlik hem de aptallik. Eminim cok sayida GS'li Sabah okuru, en azindan belli bir sure bu gazeteyi almayacaklardir.

Saygilar,

Cemal

Bir sene benim evime Sabah giremez....

Uluc'un uzerine sokak , agiz dalasini daha iyi becerecek bir Galatasarayli yazar yok. Futbol yorumculugundan cok, buna konsantre olsa Galatasarayli taraftar icin sembol birisi bile olabilir.

Temizlige once basindan baslamak lazim.

Iyi de bunlarin hepsi ayni binalarda calisan insanlar. Gider Uluc, dalar oburunun ofisine, istedigini soyler. Boyle sacma salak seyleri gazete basliklarina, koselerine tasimanin tek amaci rating olabilir. Ne yazik ki Turkiye'nin en cok okunan gazetelerinin hepsi osuruk gazetesi, yazar denilenler de bes para etmez adamlar. Basin iyi bir endustri Turkiye'de, herkesi parmaklarinda oynatiyorlar, iyi paralar kazaniyorlar.

Hincal kaybedilen mactan sonra bakardi Sabah'in basligi ne olacak diye, rezaleti gordugunde dile getirirdi, orada editorle falan tartisilirdi vs. Buna ragmen baslik atilmaya karar verilmisse ve Hincal baba bu kadar taktiysa bu mansete, basardi istifasini. Gazetecilik cok onemli bir meslek, belli bir onemle ve etik kurallarla yapilmasi gerekiyor. Dunyada gazeteler ve gazeteciler hukumetler deviriyor, rejimler degistiriyor, ayaklanmalar baslatabiliyor ya da sonlandirabiliyor, skandallari ortaya cikariyor. En azindan eskiden bu isler boyleymis, simdi gazetecilige de limon sikilmis durumda, gerzek insanlarin elinde.

Kanmayin boyle olaylara. Gazetecilermis, peh peh.

Mehmet Cirak wrote:Iyi de bunlarin hepsi ayni binalarda calisan insanlar. Gider Uluc, dalar oburunun ofisine, istedigini soyler. Boyle sacma salak seyleri gazete basliklarina, koselerine tasimanin tek amaci rating olabilir. Ne yazik ki Turkiye'nin en cok okunan gazetelerinin hepsi osuruk gazetesi, yazar denilenler de bes para etmez adamlar. Basin iyi bir endustri Turkiye'de, herkesi parmaklarinda oynatiyorlar, iyi paralar kazaniyorlar.

Hincal Uluc yillardir Sabah spor servisinden sikayetcidir zaten. Guya hepsini kendisinin yetistirdigini iddia eder bir de.. Altan Tanrikulu zamaninda da boyleydi. Madem o kadar otoriten var, o zaman spor servisinin basina GSli birisini getir.

Bence spor servisleri baslik atmadan once mutlaka kar zarar hesabi yapip oyle atiyordur, yani boyle curetkar bir baslik atinca gazeteyi alacak FBlilerin sayisiyla, almayacak GSlilarin sayisini dusundukten sonra bu isten kazancli cikacaklarini dusunmuslerdir ve cikmislardir da. Amaci para kazanmak olan bir kurumun sirf fanatizm nedeniyle boyle bir baslik atacagini sanmiyorum. Altayli ile Uluc da bunun bir parcasidir, bilerek ses cikarmamislardir. Simdi de GSli taraftarlarin gonlunu almaya calisiyorlar.

Boyle Tolga, Mehmet gibi yuzeyde gorunenin altini kaziyabilenlere hayranim valla.

Hincal'in kizdigi spor mudurunun yazi isleri muduru yani gazetenin editoru kim? Fatih Altayli. Sabah'in sahibi kim? Su Altayli'nin Unal Aysal'in hisselerini almaya ikna etmeye calistigi Ciner.

Simdi bu durumda bu spor mudurunun hic kimseye haber vermeden, hic cekinmeden bu basligi atma ihtimali var mi? Yok.

Ondan sonra da gazete koselerinden gurultu cikarip milleti enayi yerine koyuyorlar.

Oyle danisikli (duzeltildi) bir dovus ki bu... Oyle paralar donuyor, oyle rant kavgasi var ki... Kuzular kurt postu giymis, kurtlar kocamis, kuzunun maskarasi olmus. Uyanan cok az, uyanabilmek cok zor.

Ozan Ersoy

Görkem KIRGIZ wrote:haa, fatih altaylı derseniz anlarım, bu adama güven olmaz derim.

geçen günlerde sabah gazetesinin yeni başyazarı Mehmet Barlas oldu. Hıncal Uluç yine geçen günlerde mehmet barlası sorgulayan,çizgin ne seçimin ne , kime yakınsın diye barlası kızdırabilecek bir yazı yazdı. bu da mı planın bir parçası?

bir yazar,bir gazeteci, tepkisini kapalı kapılar arkasında, ofiste,büroda,gazete binasında koyacaksa neden yazar oldu kardeşim.boşuna mı yazar dendi bu adamlara?

evet, bazen çok fazla güvensiz oluyoruz..

Satilmi$ o kadar cok ki ba$ yazarda olur kic yazarda; adam yoklugunda hic fark etmiyor basinda. Hincal Uluc'un neden yazar oldugunu soyleyeyim. Bele$e ya$amak icin. Oylede ya$iyor. Bir sofraya bir tatile istedigini yazdirtirsin onun gibilere. Fiayati da cok uzuz. Reklam vermeye luzum yok.

Oyle bir de ovunur ki. Bu i$i guya senelerdir yaparmi$. Ben Turkiyeden 1978'de ayrildim. A$agi yukari butun yazarlari bilirdim. Bu o zamanlar Cumhuriyet de imi$ adini bile duymadim.

Turkiyede yazar olmak cok kolay. Gazetecilik yuksek okuluna en palas puanla girilirdi. O yuzden oradan cikan adam bulamazsiniz. Bunlarin cogu ba$ka meslekte diki$ tuturamayan iskartalar. Iclerinde adam denecek adam yok kusura bakmasinlar. Akli ba$inda olan tek tuk. Gerisi ya satilmi$ ya da yobaz (dincisi de, Aturkcusu de solcusu da sagcisi da ayni bok). Saplantilar icinde al birini vur oburune. ust uste koy yan yana yatir. IIIH! Dun ak dedigine bugun kara diyene mi ararsin iki satir ara$tirma yapmadan yazan cizeni mi, Tarihten, Cografyadan haberi olmayan kara cahiller mi istersin. Bir iki Turk ka$igi ile Fransiz boku yemi$, Amerika Avrupa gormu$u de cikari icin bugun sagci yarin solcu obur gun bilmem neci olmaya hazir. Ruzgar nereden eserse oradalar. Eskiden dobra oldugu sanilanlar olayin farkina varip yattiklari hapislerin acisini $imdi cikarmaya cali$iyorlar. Bir suru diyemeyecegim (nesilleri kaybolmak uzere) donek, bir suru $ebek bugun yazarim diye boy boy siralanmi$lar gazetelerde, ko$eleri kaparak.

$urada (forumda) amatorce takilan uc dort ki$i bunlari suya goturup icirtmeden getirir. Tiksinilecek durum.

Tolganin dedigi gibi gucenip gazeteyi almayacak GS'liler ile istahla alacak Fenerliler arasinda bir tahmin yapiliyor. Hangisinin satislara etkisinin daha fazla olacagi dusunuluyorsa nabza gore serbet veriliyor. Gundeme gore, basarilara gore, taraftar sayisina gore. GS'lilarin daha egitimli, FB'lilerin daha fanatik oldugu goz onune alinirsa, ki anketler boyle diyor, pek de mantiksiz sayilmaz bu strateji. GS basarili oldugu zaman gene GS'yin sirti sivazlanip, ovulup, biraz da belki Fenere elestiri yapilir. Ayni Sabah'in gecen sene GS sampiyonluk iddiasini biraktiktan sonra yaptigi igrenc YUZUNCU YIL esprilerini unutmayin. GS'yin sampiyonluk iddiasi kalmamis, taraftar gazete bile okumuyor, Fenerliler heyecanli, "Vur abaliya" durumu vardi aynen. Hincal'in o zaman niye sesi cikmiyordu. Hincal ayni numarayi defalarca cekti. Gazetesinde yazan arkadasina satasma olayini. Yuzde yuz demesem de cogunlukla rating amaclidir.

Ben yine de cogu gazetenin hala 70'lerin 80'lerin FB-GS durumunu baz alarak, FB taraftarinin acik farkla cogunlukta oldugu hissine gore FB-GS dinamiklerini yorumladigini dusunuyorum. Eh ne de olsa GS'yin uzun sure sampiyon olmadigi surundugu, FB'nin basaridan basariya kostugu bir donemde bu piyasada yetismisler. Bir iki sene once Milliyet'te Hurriyet'te anketler yayinlanmisti. Kabaca Turkiye'nin dortte biri GS'li dortte biri de FB'li. O anketlerde GS biraz daha ondeydi taraftar sayisinda. Gazete yazarlari daha bunu pek hissedemiyorlar.

FB kulup olarak devletle ve devletin kurumlariyla ic icice gecmis durumda. Gazetelerde biraz da boyle bir saksakcilik, yaranma ve cikar kaygisi var tabii. Alisamiyen.net'te Mehmet Senol'un enteresan bir makalesi var. Ittihat ve Terakki 1910'larda devlet olarak destekleyecek bir kulup ariyormus yabancilara karsi. GS reddetmis bagimsiz kalmak istemis, FB kabul etmis. Ondan sonra da Ataturk doneminde de "devlet destekli kulup" olarak kalmis hep FB. O organik bag hic kopmamis. Eh dogal olarak Turkiye capinda da daha cok sevilmis bu destek sayesinde. Ancak 1950'lerden sonra Metin Oktay sayesinde GS Anadolu capinda yayilmis. Ikinci dalga da 1980'lerden sonra Avrupa basarilari ile geldi tabii.

Ozan Ersoy wrote:Uyanan cok az, uyanabilmek cok zor.

Ozan bozma moralini derim ben Uyumayan da cok. O nedenle uyanmalarina gerek yok.

Bu baslik altinda yazilanlari bir cok evin oturma odasinda isitebilirsin Turkiye'de. Basin burnunun buyuklugunden kendisini koyacak yer bulamadigi icin insanlarin nabzini da kacirmis durumda muhtemelen. LigTV denen kanalin igrencliginden, (halkin degil) basinin kafa yapisini gormek mumkun. Resmen vicik vicik, laubali bir kahvehaneye cevirmisler kanali. TV'de kahvehane kanali olur mu? Yaparsan oluyor iste. Madem kahvehane acacan bari soyle bir Anadolu'ya cik, bir iki kahvehane gez, gor Turk insanin kahvehane kulturunu, ona gore ac. Onu bile becerememisler.

Uluc'u okuyanlarin kac tenesi boyle bir dedigi bir dedigini tutmayan bir adama saygi duyar? Yuzde 10nu 20yi gecmez. Bu manset olayi bir seyi ortaya koymus yine: Malkocoglu cuneytvari bir sekilde bir ayagini one atarak, omuzlarini geriye birakarak sahneye sicrayan kahramanlarin zaten ucuz olan fiyatlarinin daha da dustugunu. Bizim halk bu gibi zibidilere hep hosgoru ile gulumsemistir. Simdi ise kasigini tutarak guluyordur.

Fanatikler arasinda durum farkli olabilir elbette.