forum.cimbom.org

Bugunlerde elime cekici aldim fena salliyorum (Mustafanin kulaklari cinlasin sallama onun lafi idi). Fatih Altayli denen adamdan ne kadar ho$landigimi bilirsiniz belki. Sebebi $u satirlarinda gizli.

İşte bizim okul

Üniversite sınavında birinciliği paylaşan 10 öğrenciden 3'ü Galatasaray Liseli.
Bunu okuyunca büyük keyif aldım.
İki nedenle. Birincisi Galatasaray Lisesi benim de okulum. İkincisi ise daha önemli.
Bugüne kadar üniversite sınavlarında başarılı olan öğrencilerin büyük bölümü "cemaat okullarından" veya "cemaat kurslarından" çıkan öğrencilerdi.
Sonuçlar açıklanınca hepsinin üzerinde birer dershane forması, gazetelere poz verirlerdi.
Bu kez devletin bir okulundan, hiç böyle bağlantıları olmayan çocuklar kürsüde.
Daha da güzeli, hepsinin disiplin cezası almış olması.
Yani hayatın içinde yaşayan, dersten başka şeyler düşünmeyen talebe tipi değil, gerçek "bitirimler."
Galatasaray Lisesi'nin bu başarısında şimdi YÖK Başkanı olan Erdoğan Teziç'in büyük emeği var.
Hem onu, hem kardeşlerimi kutluyorum.

Prof. Erdogan Tezic sevinsin mi aglasin mi $imdi boyle Altay'linin kendi gibi bitirimleri cikaran ilim ve irfan yuvasina yaptigi katkilari icin. Onun icin aptal dostun olacagina akilli du$manin olsun demi$ler. Altayli'nin ne demek istedigini elbette anliyoruz. Yani GS lisesi sadece inek yeti$tirmez boyle disiplin kuruluna girip ceza alip hergeleligi tatmi$lari da universiteye helalinden en onde sokar bizim okul, bo$ degildir diyor. Biz ovunmeyelimde kimler ovunsun bu guzellikle diye ekliyor adam. Du$unun bu adamlar yahu disiplin sucu i$lemek guzellik; yarin kanun filan da tanimayiz biz milletin kicina ilmik atariz ipligini de pazarda satariz ve bu guzelligimze bir ba$ka guzellik daha katariz deseler bu guzelligi goremeyen bizler icin buyuk bir ayip olacak. Her zaman soylerim. Altay'linin GS lisesini nasil bitirip Bogazicinde nasil okudugunu Deniz Gokce'ye sorun, size o anlatsin. Bu bitirimlerin bu kafa ile adam sirasinda olmasina hic $a$miyorum. Sabah gazetesinin yazi mudurlugunu yapmakta ve hergun Turkiye'nin sporundan ic ve di$ politikasina kadar yon verme adi altinda ahkam kesmekte GS'yin yeti$tirdigi bu bitirim. Ondan sonra Turkiyede kendi kafalarindakilerin getirdigi musubeti gorduklerinde ba$kalarini suclamaktalar. Daha dun ilk Isvicre macindan sonra Terim gibilerine ne akillar verdi idi Isvicrelileri kar$ilama konusunda. Sonra yaladi yuttu ba$a gelenleri gorunce. Bugun stadlarda seyirci teroru varsa hic uzaga gitmeyin Altayli gibi bitirimlerin varligi yuzunden var. Bugun sokakta namus ugruna kan dokuluyorsa devlet mali talan ediliyorsa, hak etmedigi halde bazilari bazi yerlerde gelip ko$eyi donuyorsa bunun carpikligi Altay'li gibi bitirimlerin adam sirasinda olmasi yuzunden. Zenginlere yalaklik yapip cikar ugruna dun ak dedigine bugun kara diyenler yadirganmiyorsa hic uzaga gitmeyin kendisi bunun kucuk bir ornegi bir bitirim olarak.

Epey oldu. Emin Cola$anin "Turgut nereye Kosuyor" adli kitabini okumu$tum. Turgut Ozal'in yaptiklarini ve bunlarin nasil devlet kademelerine yuvalandiklarini anlatiyordu. Turgut Ozal elbette bu kitap yuzunden Cola$an'i mahkemeye verdi ve galiba kazandi da. Eh Kucuk Amerikayi kuran Ozal kaybedecek degildi ya. Ama kitabin ba$inda bizim akilli Turgut Ozal ODTU'de Istatistik dersi verdiginde nasil kopya cekerek onu ikileyerek sinifi gectigini uzun uzadiya anlatiyordu. Amaci Turgut Ozal'in aptal biri oldugunu kendisinin ne kadar uyanik oldugunu vurgulamakti. Emin kopya ile gecip bitirdigi ODTU'den sonra aldigi diplama ile Devlet Planma Te$kilatinda cali$maya ba$ladigini ve oraya atanan Ozal'in bunun gibi dehalari iskartaya cikardigini yerlerine takunyalilari getirdiginden dem vuruyordu. Ama aptal Istatistik ogrenmeden mezun olup belkide bu i$leri kivaramayacagini kitabin ba$inda anlatmi$ti okuyanlara. Sonra meslegini buldu ve gazeteci olmu$. Ama ben unutmadim Emin'in nasil mezun oldugunu ODTU'den hala ve her yazisinda durustlukten bahsettikce o yazip ovundugu bu olayi hatirlarim. Ulan bari bunu marifet olarak yazma diyen olmami$ o kitabi yazip Ozal'in marifetlerini siralarken kendisine.

Cengiz Akgun wrote:Ama kitabin ba$inda bizim akilli Turgut Ozal ODTU'de Istatistik dersi verdiginde nasil kopya cekerek onu ikileyerek sinifi gectigini uzun uzadiya anlatiyordu. Amaci Turgut Ozal'in aptal biri oldugunu kendisinin ne kadar uyanik oldugunu vurgulamakti. Emin kopya ile gecip bitirdigi ODTU'den sonra aldigi diplama ile Devlet Planma Te$kilatinda cali$maya ba$ladigini ve oraya atanan Ozal'in bunun gibi dehalari iskartaya cikardigini yerlerine takunyalilari getirdiginden dem vuruyordu. Ama aptal Istatistik ogrenmeden mezun olup belkide bu i$leri kivaramayacagini kitabin ba$inda anlatmi$ti okuyanlara. Sonra meslegini buldu ve gazeteci olmu$. Ama ben unutmadim Emin'in nasil mezun oldugunu ODTU'den hala ve her yazisinda durustlukten bahsettikce o yazip ovundugu bu olayi hatirlarim. Ulan bari bunu marifet olarak yazma diyen olmami$ o kitabi yazip Ozal'in marifetlerini siralarken kendisine.

Bununla ilgili bir laf var "merd-i kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler" diye. Yani mert cingene hirsizligi ile ovunur anlaminda. Cingeneleri asagilayan bir soz aslinda, yanlis ama boyle yerlesmis. Emin Colasan'in Ozal'i karalayacagim derken kopyaciligini ballandira ballandira anlatmasi aynen bu atasozunden anlatilan olay.

BUna benzer bir olaya yine yine gece ay Colasan'in kosesinde rastladim. Devlet adina gizli isler ceviren bir adamla roportaj yapmis. Yazinin basligi "Kahraman". Bu adam devlet adina gidip Yunanistan'da misilleme niyetine bombalar patlatip, orman yangini falan cikartmis zamaninda. Buna benzer kirli isler. Emin Colasan da boyle kahramanlarla gurur duymaliyiz anafikirli bir yazi yazmis. BIraz politik oldu ama ornek olsun diye anlattim.

ekleme: yukaridaki sozui kelime kelime aciklarsak,
merd-i kipti: cingenenin hasi, mert cingene
secaat: yureklilik
sirkat: hirsizlik

Cengiz Bey çok güzel bir yazı yazmışsınız.Bu gün toplumsal hafızamızın zayıflığı ve cahilliğimiz sebebiyle Emin Ç. , Fatih A. gibi insanlar politikaya topluma yön verir aydınlar haline geldi.Sadece bunlar değil daha çok var.

İşlerine gelince birilerini yukarılara çıkarırlar gelmeyince başlarlar fesat kazanını karıştırmaya.Daha sonra kimilerinin koltukları sağlamlaşır kimileri borsadaki oynaklıktan on milyonlarca doları cebine koyar kimi paşalarımızda aylık on milyarlarca liraya holdinglerimize danışman olur.

Fazla konu dışına çıktıysam özür dilerim.HALA Türkiyede yaşayan bir vatandaş olarak doluyorum bazen.

Saygılar

Burak Sağlam wrote: ....

Fazla konu dışına çıktıysam özür dilerim.HALA Türkiyede yaşayan bir vatandaş olarak doluyorum bazen.

Bunun Turkiye icinde ya da di$inda ya$ama ile ilgisi yok. Bu yozla$ma soysuzla$ma hepimizin izdirabi. Bir turlu kiramadik bu cemberi. O yuzden suc bu olay kar$isinda caresizlik icinde olan bizlerde. I$te en aci olan tarafi da burasi

Hürriyet gibi bir gazetenin sürmanşetini Süreyya bilmemne adında paris hilton özentisi bir aşufte süsyelebiliyor, sebep? İsmini tam hatırlamıyorum, hatırlamakta istemiyorum, neden zihnimde boşu boşuna yer işgal etsin! Ne özelliği var bu kızın, neden günlerce manşetlerden kıçının resimlerini teşhir ediyorlar? Sıfır sıfır sıfır! Bir özelliği olsa, bir başarısı bir numarası olsa hadi neyse!

İnsanlar pisi pisine ölüyor, liselerde alkole rağbet azalmış, uyuşturucu daha cazip olduğu için kimse şaraba tenezzül etmez olmuş, bazı okulların WC'leri genel evden betermiş, ensest mağduru bir sürü gariban varmış kimin umrunda?

Medya, Türkiyede güvenilirlik sıralamasında 7. sırada! % 20 küsürdü araştırma neticesi! 5 insandan 4'ü şüpheyle bakıyor haberlere.

Bizim millet ciddi şeylerden anlamaz! Soyalım karıları basalım boy boy, trajın kralını yapalım: Zihniyet bu!

Medya medya değil menfaat çetesi! Bunlardan bi halt olmaz.

Medyanın toplumsal bir sorunun üzerine ısrarla gidip hallettiğini görmek nasip olur inşallah!

Emin Colasan'dan cok haz etmem, ancak en son TR'ye gittigimde, elime bir soylesi kitabi gecti aldim.Unutulmayan soylesiler galiba ismi, her neyse icinde Erol Simavi'den Yakup Kadri'nin esine, Fatin Rustu Zorlu'nun sevgilisinden tutunda dogu cephesinde savasan gazilere kadar cok ilginc insanlarin soylesileri mevcut, bu soylesilerin zamani da 1985-1989 arasi falan.

Neyse Erol Simavi'yi bilmeyen yoktur, onun soylesisini okurken basinin ne kadar buyuk bir guc oldugunu bir kez daha anliyor insan, bunu zaten kendisi de oyle acikca soyluyor ki, dusunun ki ihtilal yapacak olan askerler dahi gazete patronlari ile temasa gecip destek almaya calisiyorlarmis.Bu durumda ulkenin en kuvvetli kurumlari dahi onlarin destegini alirken bugunun vahsi serbest piyasa ekonomisinde gazete yayin mudurleri ile patronlari arasindaki iliski yok sayilamaz.

Bugun medya'da kilit mevkii de olanlar kendi menfaat ve egolarini herseyin ustunde tutuyorlar.Hele Fatih Altayli bunun en basinda geliyor.

Selamlar
Savas

Ya acaba Turkiyede hergelelikten ipini kiran gazeteci mi oluyor acaba diye ciddi ciddi du$Unmeye ba$ladim.

http://www.milliyet.com.tr/2006/07/22/yazar/pulur.html

GS lisesi niye bu kadar konu olmu$ burusasini da anlami$ degilim.

ITU'de benim sinifta dort be$ tane GS liseli arkada$ vardi. Isimlerini versem ayip olacak. Burayi filan takip ediyorlardir. Bunlardan birinin agabeyi fakultede docenti idi. Bir tanesi ise bizlerden buyuktu. Digerleri ise iyi ogrencilerdi. Bizim zamanimizda ITU de dersten gecme olayi vardi. Bir dersten gecmek icin 3 hakkiniz olurdu. Eger gecemzseniz o dersi bir daha almak zorunda idiniz sonra bir uc hak daha verirlerdi. Bu bizim derse gelmeyen duydugum kadari ile bizler mezun olduktan birkac sene sonra 5. ya da 6. hakkinda 10 uzerinden 10 ya da 9 alarak gecmi$ ve mezun olmu$ diye duydum. Nasil almasin adam cunku bu haklara gelinice genelde professorler tembelliklerinden eskiden sorduklari problemleri sorarlardi. Tabi adam bu not otalamasi ile ABD'de istedigi okula gidebilirdi. Ne yapti bilmem. GS lisesinde tasdiknamae almaktan kil payi kurtulup nasil $eref listesine girilir orasini bilemem. Benim bildigim sinifta iki sene ust uste kalmakla tasdikname alinirdi. $imdi her $ey degi$mi$ olabilir. Ama ortada bir yamukluk oldugu ortada. Bu GS lisesinin yamuklugu degil devlet egitiminde olan bir yamukluk. Sinifini muntazaman gecmi$ ile siniflari done done cift diki$ saglam olur diyerek gecenlerden ancak gazeteci olunuyor belki de. Siki durun GS'dan epeyce gazateci cikacak bu sene duruma bakilirsa ve boylece kutsal ittifakin beli kirilacak.

Gül'ün oğlu 'Galatasaray'lı

Beşiktaşlı Dışişleri Bakanı Gül'ün oğlu Emre, Galatasaray Lisesi'ne girmeye hak kazandı. Oğul Gül'ün başarısı ailesini sevince boğdu.

SABAH

Bu haberin Sabah gazetesinin ilk sayfasında ne işi var? İktidar yalakalığından çok, Altaylı'nın çok sevdiği okulunun adı geçiyor diye ilk sayfaya konmuş bir haber sanki! Ayıp oluyor değil mi? "Tereslik" konu başlığının altına yakışır diye düşündüm..

Ismail Gezer wrote: ...
Tereslik" konu başlığının altına yakışır diye düşündüm..

Iyi yapmi$sin! Tereslik gun be gun artiyor basinda.

Ismail Gezer wrote:Gül'ün oğlu 'Galatasaray'lı

Beşiktaşlı Dışişleri Bakanı Gül'ün oğlu Emre, Galatasaray Lisesi'ne girmeye hak kazandı. Oğul Gül'ün başarısı ailesini sevince boğdu.

SABAH

Bu haberin Sabah gazetesinin ilk sayfasında ne işi var? İktidar yalakalığından çok, Altaylı'nın çok sevdiği okulunun adı geçiyor diye ilk sayfaya konmuş bir haber sanki! Ayıp oluyor değil mi? "Tereslik" konu başlığının altına yakışır diye düşündüm..

Asil gecen hafta Egitim Bakani'nin oglunun OSS baraj puanini gecemedigi haberi Milliyet'in ana sayfasindan verilmisti, cocugun ismi verilerek. Ona zok kizmistim. Cocuk yeterli puan alamadi diye tum Turkiye'ye rezil ediyorlar. Egitim bakani'nin oglu olmasi cok mu onemli? Bu haber yine ona gore iyi. O cocugun yerinde olmak istemezdim dogrusu.

http://www.milliyet.com/2006/07/18/son/sonsiy19.asp

Valla o haber de cocugun rezil edilmesinden ote Egitim bakanin daha kendi oglunun egitimini yapamaz iken Turkiyenin gelecegi olan cocuklarin egitiminden sorumlu olmasinin carpikligi gozler onune serilmi$. Oglan geri zekali filan degilse (ki olsa OSS sinavinda i$i ne) Turkiyede egitimi kimlere teslim edildigini gostergesi olan bu sonucun tum Turkeyenin bilmesi gerekmez mi idi sorusuna hayir bu ozel bir konudur demek biraz cok iyimserlik ve hassasiyet. Adam kendi oglunun egitimininden aciz iken nasil 10-15 milyon gencin egitimine yol verme konumunda bulunuyor demenin nesi abes? Oglana gelince; eli ayagi tutup akli fikirinde bir sakatlik yoksa Milli egitim bakanin oglu olma durumunda babasinin $erefini bile du$unemez durumda ise bu turlu rezil olmaya ali$Ik olmali. Utanma duygusu olan bu duruma du$mez. Ba$ka yerde olsa Milli Egitim bakani istifa ederdi ben kendi oglumu egitimini saglamaktan acizim boyle bir sorumlulugun bana verilmesi ve benim de bunu kabul etmem buyuk bir hata diye. Milliyet tazi olali bir av avlami$ habercilik konusunda.