Page 1 of 1

III. Kalli Donemi

Posted: Thu Nov 27, 2008 9:40 am
by Cengiz Akgun
Salih asagida gecmis. Gorev tanimi oldukca havada kalan bir aciklama ile Kalli dede tekrar is basinda galiba. Danisman demisler ama Kalli'nin gidip futbolcu sececegini filan mi istediklerinden emin degilim. Yoksa Skibbe'ye yol ayirimina mi gelindi? Hazir elde dursun mu deniyor?

Bir ihtimal de Skibbe yardimciliga dusuruldu belki. Sen takimi calistir taktik teknik isini Kalli'ye danismadan karar verme filan mi dendi. Bu konularda fikir yuruteniniz varsa soyleyin bakalim bu isin asli fasli nedir. degilse Kalli zaten fahri bir danisman idi. Simdi maasa da bagladilar herhalde. Polat ozur filan mi diledi bilmiyorum. Skibbe de icinden boyle sorular geciriyordur. Bu hani genc kzin enistem beni niye optu acaba diye dusunmesine benzer.

Posted: Thu Nov 27, 2008 11:21 am
by Hasan Tezcan
Cengiz abi, benim anladigim kadariyla Kalli GS'da emekli maasina baglandi.
Gösterdigi ustun hizmetten öturu....yalakaligin daniskasi. Yabancilarin bokunu
yemeye devam etsinler.

Posted: Thu Nov 27, 2008 11:25 am
by Serif Halimler
baslik padisahlik dönemini anisatiyor sanki, III Kalli Devri.
Psikolojik bir hazirlik gibi duruyor.
Devre arasi Skibbe gönderilip takima bir ara gazi verilmesi ihtimaldir.
Sonra ligin bitimine 6-7 hafta kala, III. Kalli Dede ben gidiyorum arkadas der ve takim kenetlenip 5. vitese takip, hurra $ampiyonluga!
Fakat cekirge bi daha sicrayabilir mi, onu bilemeyiz ;-)

Posted: Thu Nov 27, 2008 11:57 am
by Eray Tunç
2000-2004 arası Alman milli takımını Rudi Völler'le birlikte çalıştırmasına benzer bir yapılanma düşünülmüş olabilir.

Yazın "Süper Kupa" finalindenden sonra oyuncuların "Hoca devre arasında bizi iyice haşladı, kendimize geldik" açıklamaları hala aklımda. Bizim oyuncularımızda, ve genel olarak toplumumuzda böyle otoriter bir baba figürü olmadan insanlar kendilerini yaptıkları işe vermiyorlar.

Geçen sezon Feldkamp'ın her koşulda eşorfmanları giyip deplasman, yağmur, soğuk demeden takımın peşinde koşturmasının mümkün olamayacağı görüldü. Feldkamp bunu her grip oluşunda Almanya'ya giderek zorla gösterdi. Şimdi bulunan çözüm daha mantıklı. Bu yöntem Skibbe'ye sezon başında önerilseydi asla kabul etmezdi, ama şimdi Türkiye koşullarının farklılığını anlamış ve bir danışman yardımıyla bu son şansını iyi değerlendiremezse sezon sonunda sözleşme opsiyonunun kullanılmayacağının farkında olmalı.

Takımın "istediği zaman" bol paslı, göze hoş gelen oyununu sahaya yansıtabildiğini biliyoruz. Feldkamp'ın varlığı bu isteğin sürekli olmasını ve daha da önemlisi, yeni yıldızların gelmesiyle de yavaş yavaş kaybolmaya başlayan takım ruhunun, otoritesini ve saygınlığını yaşından ve GS geçmişinden alan tatlı sert baba figürü olan Feldkamp'ın etrafında yeniden canlanmasını sağlayabilir.

Bu değişimi ve zamanlamasını yerinde buluyorum. Anlamakta zorlandığım ve kabul edemediğim tek davranış Boekamp'ın gönderilmesiydi.

Posted: Thu Nov 27, 2008 1:55 pm
by Alpay Dedeoglu
Tamamen katildigim bir yazi Eray Tunc'un yazisi. Galatasaray Skibbeye cok buyuk sans verdi tek basina takimin basina getirerek her ne kadar Adnanlar arada karissada. Adam o noktaya hala gelmemis demekki, belki hic gelemeyecek. Iyi bir technical trainer , ama manager olamiyor iste. Salt isini yaparak daha cok basarili olabildigin Almanyada dahi basarili olamamis, insani, psikolojik, PR ve yonetimsel meselelerde agirlik koyulmasi gereken bir yer olan Turkiyede iyice etkisiz kaliyor.

Hakan Sukur soyledi. Yabanci futbolcu , aptal Anadolu deplasmanina kotu stada gidince motivasyon sifirlaniyor, birde tekme yeyip golu bulamazlarsa, dakikalar gecince bu sefer butun takim oyundan kopuyorlar diyor. Yandaki hocada etkisiz eleman olup, isin psikoljine degil, teknigine bakarim diyen bir Skibbe olursa dunya kadar puan kaybedersin deplasmanda.

Skibbe neden Kallinin gelmesine birsey demiyor? Cunku hem gecen yilin plani buydu(kendini oneren Kallin altinda calisacakti sonra Kallinin zamansiz gitmesi plani bozdu), hem o bu sekilde sadece isin teknik kisminda kalmak istiyor, hemde bu yaninin zayif oldugunu gorup Kalliden yararlanacak. Tabii birde yil ortasi kovulacagina, yil sonunda insan gibi gitmek basarili olursa belki devam etme sansi bile var.

Bence Boekampin gonderilmesi yanlisti ama alt yapi lobisi guclu cikti sisteme dahil ettirmedi adami.

Hasan Tezcanin sirf yabanci oldugu ve Lincolnu yedek biraktigi icin Kalliye kizmasi dogru degil. Gecen yil savasan kadroyu ve gencleri begenip, o oyunu oynatan kalliydi. Kaldi ki Kalli manasiz bir sekilde Turkiyeyi sevip, para pul icin degil, bir seyler birakmak icin calisan bir insan. Bir cok Turkten daha idealist ve samimi. Lincoln meselesi ise tamamen Hakan Sukurun bok yemesi ve ortaligi karistirip bu noktaya cikarmasi sonucu oldu. Dincilerin gaziyla guc savasina girdi, iste boyle cok sevdigi Galatasaraydan ve futboldan koptu, ustelik zamaninda kendine sans veren ve ona ozbabasindan daha cok iyilik yapan Kalliyi sirtindan vurarak. Ister dini, ister baska bazli olusumlarin zarari bu iste. Basta verdikleri destegi daha sonra kat kat senden geri aldiklari gibi senin kendi degerlerine ve yakinlarina ihanet itmeye itiyorlar cikarlari catisinca. Iste bu yuzden Arda ve diger GS'nin cocuklari yaptiklari ve yapacaklari genclik hatalarina ragmen , klub tarafindan korunmali, onlarda bu korumayi disarida (tarikat, medya, siyasi olusum , vs..) aramak zorunda kalmamalilar.

Eray Tunç wrote:2000-2004 arası Alman milli takımını Rudi Völler'le birlikte çalıştırmasına benzer bir yapılanma düşünülmüş olabilir.

Yazın "Süper Kupa" finalindenden sonra oyuncuların "Hoca devre arasında bizi iyice haşladı, kendimize geldik" açıklamaları hala aklımda. Bizim oyuncularımızda, ve genel olarak toplumumuzda böyle otoriter bir baba figürü olmadan insanlar kendilerini yaptıkları işe vermiyorlar.

Geçen sezon Feldkamp'ın her koşulda eşorfmanları giyip deplasman, yağmur, soğuk demeden takımın peşinde koşturmasının mümkün olamayacağı görüldü. Feldkamp bunu her grip oluşunda Almanya'ya giderek zorla gösterdi. Şimdi bulunan çözüm daha mantıklı. Bu yöntem Skibbe'ye sezon başında önerilseydi asla kabul etmezdi, ama şimdi Türkiye koşullarının farklılığını anlamış ve bir danışman yardımıyla bu son şansını iyi değerlendiremezse sezon sonunda sözleşme opsiyonunun kullanılmayacağının farkında olmalı.

Takımın "istediği zaman" bol paslı, göze hoş gelen oyununu sahaya yansıtabildiğini biliyoruz. Feldkamp'ın varlığı bu isteğin sürekli olmasını ve daha da önemlisi, yeni yıldızların gelmesiyle de yavaş yavaş kaybolmaya başlayan takım ruhunun, otoritesini ve saygınlığını yaşından ve GS geçmişinden alan tatlı sert baba figürü olan Feldkamp'ın etrafında yeniden canlanmasını sağlayabilir.

Bu değişimi ve zamanlamasını yerinde buluyorum. Anlamakta zorlandığım ve kabul edemediğim tek davranış Boekamp'ın gönderilmesiydi.

Re: III. Kalli Donemi

Posted: Thu Nov 27, 2008 2:47 pm
by Murat Fahrioglu
Cengiz Akgun wrote:Bu hani genc kizin enistem beni niye optu acaba diye dusunmesine benzer.
Isin ozeti bu cumlede zaten :D Bence baska soze gerek yok.

Posted: Thu Nov 27, 2008 3:05 pm
by Hasan Tezcan
Alpay Dedeoglu wrote:Hasan Tezcanin sirf yabanci oldugu ve Lincolnu yedek biraktigi icin Kalliye kizmasi dogru degil...
Bu gercegi yansitmiyor. GS'in tutumu enteresan...sen takimi 5 hafta kala ortada
birak...GS ortada kalmaz diyebilirsiniz :-)...sonra adami tekrar maasa
bagla. Yapiciligi kabiliyetini bir kenara koydum, tartismiyorum bile. Onu sevmem
sevmemem önemli degil. Sorumluluk tasiyan, profesyonel olan bir kisinin tutumunu
göstermedi. Gözunuzde buyutmeyin su adami lutfen.

Evet Kalli'yi resmen maasa bagliyorlar, emekli maasina.

Posted: Thu Nov 27, 2008 3:41 pm
by Alpay Dedeoglu
Hayır Hasan adam ortada falan bırakmadı. Sezon basında oturuldu,
konusuldu, adam benim prensibim sudur, isime karistirmam dedi.Klub tamam dedin. 20 kusur , cogu genc adamla, yeni takim yaratti, ilk 6 hafta seyircisiz oynadi, ona ragmen adam istim ustunde tuttu. Hakan sukur meselesinden bircok diger meseleye kadar yonetim kalliye verdigi sozu tutamadi. Ondan sonra teknik direktore haber vermeden toplantilar falan yaptilar, hic girmemeleri gereken konulara girerek . Adamda madem siz sozunuzu tutmuyorsunuz, banada eyvallah dedi. Prensipli davrandi.
Disarida olan bir kisi olarak senin bunu takdir etmen gerekirken, olmadik zamanda gitti falan diyorsun. Nerede prensip, nerede sozunde durma, nerede anlasma? Yok onemli degil diyorsan, Mustafa denzili, yilmaz vural gibi dansoz ve omurgasizlardan biri gecsin takimin basina.

Genclere hicbir turk antrenorun vermedigi degeri verip oynatti. Kalliye karsiysan ilk basta kendi kendinle celisiyorsun demektir.

Sonra ne emekli maasi. 74 yasinda dunyaligini yapmis, bu saatten sonra ne yapacak parayi. Para onemli olsaydi, prensip ugruna kapiyi vurup cikmazdi. Adam hakikaten birseyler yapmak istiyor, birseyler birakmak istiyor geriye. Kalli Galatasarayin ustune titremesi gereken ve saygida kusur edilmemesi gereken bir degeridir.


Hasan Tezcan wrote:
Alpay Dedeoglu wrote:Hasan Tezcanin sirf yabanci oldugu ve Lincolnu yedek biraktigi icin Kalliye kizmasi dogru degil...
Bu gercegi yansitmiyor. GS'in tutumu enteresan...sen takimi 5 hafta kala ortada
birak...GS ortada kalmaz diyebilirsiniz :-)...sonra adami tekrar maasa
bagla. Yapiciligi kabiliyetini bir kenara koydum, tartismiyorum bile. Onu sevmem
sevmemem önemli degil. Sorumluluk tasiyan, profesyonel olan bir kisinin tutumunu
göstermedi. Gözunuzde buyutmeyin su adami lutfen.

Evet Kalli'yi resmen maasa bagliyorlar, emekli maasina.

Posted: Thu Nov 27, 2008 6:18 pm
by Ozgur A. Boztepe
Bildigim gercekler ve yorumum, Alpay abi ve Eray Tunc ile ayni. Kalli, Derwall ve Fatih Terim gibi adamlar Galatasaray bunyesinde devamli tutulmasi gereken adamlar. Tabii Terim ve Kalliyi nasil yoneticegini bilmek, sinirlari cizmek ve herseyi kagida dogru dokmek lazim. Sen kendi yaptigin kurallari once cignemezsen onlarda cignemez.
Voller, Skibbe cok iyi bir ekipti, Umarim, Kalli Skibbede oyle bir ekip olur.
Boekamp'a bende cok uzulmustum. Yonetimin aciklamasi, Umit'te oda islerine kendilerini vermedileri olmustu.

Skibbe varken ve Hakan Sukur yokken Lincoln'un perfromansinin dusucegini sanmiyorum.
------------------------------------------------------------------------------------

Burda Lincoln ve Brezilya insani hakkinda paragraf acmak istiyorum. Bir cogumuz lincoln'u veya brezilyalilari degerlendirirken, kendi bakis acimizdan, ve kulturumuzden degerlendiriyoruz. Onlarin yaptiklarina, hareketlerine bakip, biz bunu acnak art niyetle yapardik diyoruz, ve yapistiriyoruz damgayi.
Bastan soyliyeyeyim, Brezilya insaninin cogu, bizim saf anadolu insani gibidir. Sarkli oladiklari cin sark zekasi kuvvetli degildir. Kurtlar Vadisi ile, Brezilya dizinin farkli oldugu gibi, saf anadolu insani disindaki turk zihniyeti ile, Brezilyali zihniyeti cok farklidir. Kurufasulye Pilav yemeleride bunu degistirmez.
O yuzden Ronaldo'lar Ronaldinho'lar pratik zeka olmadigi icin bir yerde biterler. Fakirlik cok fazla, ve egitimi kuvvetli olamadigi icinde cok azi pratik zeka kazanir.
Yani ne kadar iyi , yetenekli ve FUTBOL ZEKASI ustun bir futbolcu olursa olsun, Lincoln'e bir cobana davrandigin gibi bakman, ve sozlerini o sekilde degerlendirmen gerekir. Cunku zaten toptan once yaptigi is o idi.
-------------------------------------------------------------------------------------

Kalli ile Skibbede cok hos bir iyi polis kotu polis havasi olabilir. Bizi ileri iter bu. Tek korkum, oturan takimin bozulmasi.

Posted: Thu Nov 27, 2008 7:00 pm
by Murat Biricik
Resmi Site de 26 Kasim da yayinlanan Skibbe roportajindan:

Michael Skibbe, Galatasaray'ın eski teknik direktörü Karl Heinz Feldkamp'ın, takımın teknik danışmanlığına getirildiğine sevindiğini belirtti. Feldkamp'ın danışman olarak birkaç haftadır kulüple ilgili bir anlaşması söz konusu olduğunu açıklayan Skibbe, şöyle konuştu:
''Geldiğine göre anlaşıldı. Ben de sevinçliyim. Birkaç hafta evvel bizim için birkaç maç izlemeye gitmişti. O konuda kendisiyle telefonla görüşmüştüm. Sayın Feldkamp'ın, futbolda olan tecrübesiyle takıma olduğu kadar bana da destek olacağını düşünüyorum. Benim için en önemli şey, bu takımın teknik direktörü olarak, teknik anlamda verilecek bütün kararları kendi başıma vermem olacaktır. Bu, sözleşme imzaladığım ilk günde böyleydi ve bundan sonra da böyle olacak.”

Michael Skibbe, Feldkamp’ın tecrübesinden faydalanacaklarını dile getirerek, “Onun tecrübesinden faydalanacağız. Öncellikle onunla birebir konuşacağım için, lisan sorunu olmayacağı için, bu konuda daha da seviniyorum. Geçen sene Galatasaray ile ilk kontağımız o kazandığımız galibiyetten sonra kurulmuştu. Karl Heinz Feldkamp tarafından. Daha geçen sene telefonla kendisiyle görüştüğümüzde, bu yıl için faal teknik direktör olarak çalışmayacağını, danışman olarak devam edeceğini, o yüzden boşalttığı göreve de benim düşünüldüğümü söylemişti. O maçtan sonra söylemişti. Teknik direktör olarak devam etmeyeceğini biliyordum.''


Yigidi oldur hakkini ver, guzel ve duzgun bir roportaj ve onay vermis.

Posted: Thu Nov 27, 2008 8:27 pm
by Cengiz Akgun
Alpay Dedeoglu wrote:Hayır Hasan adam ortada falan bırakmadı. Sezon basında oturuldu,
konusuldu, adam benim prensibim sudur, isime karistirmam dedi.Klub tamam dedin. 20 kusur , cogu genc adamla, yeni takim yaratti, ilk 6 hafta seyircisiz oynadi, ona ragmen adam istim ustunde tuttu. Hakan sukur meselesinden bircok diger meseleye kadar yonetim kalliye verdigi sozu tutamadi. Ondan sonra teknik direktore haber vermeden toplantilar falan yaptilar, hic girmemeleri gereken konulara girerek . Adamda madem siz sozunuzu tutmuyorsunuz, banada eyvallah dedi. Prensipli davrandi.
...
Ben de ayni bu sekilde dusunuyrum. Kalli'ye kizamadim. Adam prensi sahibi Sen arkasindan toplanti yap ona haber verme. Olacak is degil. "hocan musade et ben bir konusayim" dese bir sorun olmayacakti. Adam toplanti yaptiklarini basindan ogrenince kuyruklarindan cekti. Egrisi dogrusuna geldi. Oyuncular altini oymaya baslamislardi. Hele o Sabri olacak.

Posted: Thu Nov 27, 2008 9:01 pm
by Mehmet Marsan
Kalli tribunde oturuyor. Umarim usutmez.

Posted: Thu Nov 27, 2008 9:49 pm
by Hasan Tezcan
Cengiz Akgun wrote:
Alpay Dedeoglu wrote:Hayır Hasan adam ortada falan bırakmadı. Sezon basında oturuldu,
konusuldu, adam benim prensibim sudur, isime karistirmam dedi.Klub tamam dedin. 20 kusur , cogu genc adamla, yeni takim yaratti, ilk 6 hafta seyircisiz oynadi, ona ragmen adam istim ustunde tuttu. Hakan sukur meselesinden bircok diger meseleye kadar yonetim kalliye verdigi sozu tutamadi. Ondan sonra teknik direktore haber vermeden toplantilar falan yaptilar, hic girmemeleri gereken konulara girerek . Adamda madem siz sozunuzu tutmuyorsunuz, banada eyvallah dedi. Prensipli davrandi.
...
Ben de ayni bu sekilde dusunuyrum. Kalli'ye kizamadim. Adam prensi sahibi Sen arkasindan toplanti yap ona haber verme. Olacak is degil. "hocan musade et ben bir konusayim" dese bir sorun olmayacakti. Adam toplanti yaptiklarini basindan ogrenince kuyruklarindan cekti. Egrisi dogrusuna geldi. Oyuncular altini oymaya baslamislardi. Hele o Sabri olacak.
Yorumlarinizda istikrar göremiyorum, adamina göre yorum...hele yabanci
ise o bicim...neyse...Kalli'den bir mok olmaz. Prensip falan bosverin...adam
hayirsiz...

Posted: Thu Nov 27, 2008 10:09 pm
by Cengiz Akgun
Hasan Tezcan wrote:
Cengiz Akgun wrote:
Alpay Dedeoglu wrote:Hayır Hasan adam ortada falan bırakmadı. Sezon basında oturuldu,
konusuldu, adam benim prensibim sudur, isime karistirmam dedi.Klub tamam dedin. 20 kusur , cogu genc adamla, yeni takim yaratti, ilk 6 hafta seyircisiz oynadi, ona ragmen adam istim ustunde tuttu. Hakan sukur meselesinden bircok diger meseleye kadar yonetim kalliye verdigi sozu tutamadi. Ondan sonra teknik direktore haber vermeden toplantilar falan yaptilar, hic girmemeleri gereken konulara girerek . Adamda madem siz sozunuzu tutmuyorsunuz, banada eyvallah dedi. Prensipli davrandi.
...
Ben de ayni bu sekilde dusunuyrum. Kalli'ye kizamadim. Adam prensi sahibi Sen arkasindan toplanti yap ona haber verme. Olacak is degil. "hocan musade et ben bir konusayim" dese bir sorun olmayacakti. Adam toplanti yaptiklarini basindan ogrenince kuyruklarindan cekti. Egrisi dogrusuna geldi. Oyuncular altini oymaya baslamislardi. Hele o Sabri olacak.
Yorumlarinizda istikrar göremiyorum, adamina göre yorum...hele yabanci
ise o bicim...neyse...Kalli'den bir mok olmaz. Prensip falan bosverin...adam
hayirsiz...
Kalli'nn bir sucu olsa pesinde kosarlar mi bu kadar Hasan. Ne halt ettiklerinin farkindalar. Degilse bu rezillige ne luzum var. Adam mi yok disarda. Gerci Kalli cok ucuza calisiyor. Adamin parada pulda gozu yok gibi geliyor. Caart diye istifa etti tazminat filan diye dusunmeden.

Posted: Fri Nov 28, 2008 5:48 am
by Ozgur A. Boztepe
Hasan Tezcan wrote:
Cengiz Akgun wrote:
Alpay Dedeoglu wrote:Hayır Hasan adam ortada falan bırakmadı. Sezon basında oturuldu,
konusuldu, adam benim prensibim sudur, isime karistirmam dedi.Klub tamam dedin. 20 kusur , cogu genc adamla, yeni takim yaratti, ilk 6 hafta seyircisiz oynadi, ona ragmen adam istim ustunde tuttu. Hakan sukur meselesinden bircok diger meseleye kadar yonetim kalliye verdigi sozu tutamadi. Ondan sonra teknik direktore haber vermeden toplantilar falan yaptilar, hic girmemeleri gereken konulara girerek . Adamda madem siz sozunuzu tutmuyorsunuz, banada eyvallah dedi. Prensipli davrandi.
...
Ben de ayni bu sekilde dusunuyrum. Kalli'ye kizamadim. Adam prensi sahibi Sen arkasindan toplanti yap ona haber verme. Olacak is degil. "hocan musade et ben bir konusayim" dese bir sorun olmayacakti. Adam toplanti yaptiklarini basindan ogrenince kuyruklarindan cekti. Egrisi dogrusuna geldi. Oyuncular altini oymaya baslamislardi. Hele o Sabri olacak.
Yorumlarinizda istikrar göremiyorum, adamina göre yorum...hele yabanci
ise o bicim...neyse...Kalli'den bir mok olmaz. Prensip falan bosverin...adam
hayirsiz...

Nasil hayirsiz aciklarmisin Hasan Bey. Ise yaramazmi demek? Oynsa nasil ise yaramaz, neden hayirsiz, nasil hayirsiz.

Ben anlamiyorum ne demek istedigini tek bir kelime olunca. Anlamak istiyorum.