3'lü rekabet bitmiştir
Posted: Mon Dec 22, 2008 12:51 am
Sezon başında, Beşiktaş'a acıyorum demiştim. Çünkü acınacak haldeydiler.
Beşiktaşlılar, Mustafa Denizli'ye öfkeleniyor. Haklı oldukları yerler var. Ama Mustafa Denizli ne yapsın? Kadroyu o kurmadı ki.
Ona verilen kadroya bakın... Orta saha ve hücum blokuna iki yeni adam girmiş. Ekrem ve Uğur İnceman gibi iki vasat. Gerisi, sadece savunmaya adam alınmış. Mustafa Hoca, Zapo ve Sivok'a macera arattırıyor gerçi. Bugün ceza sahamız önünde Zapo'nun girdiği pozisyonlar var.
Beşiktaş'taki sorun başka.
Bir BJK taraftar sitesinde, son yıllardaki GS-BJK derbilerinde hep penaltı düdüğü çalındığından şikayet ediyorlardı.
Beşiktaşlılara göre, hem Fener'le hem de bizimle yaptıkları derbi maçlarda kendileri doğranıyorlar.
Ama biraz da, "neden Beşiktaş çok penaltı yapıyor ve çok kart görüyor" diye sorsalardı ya...
Çünkü küçük takım oldular. Derbilerde bir Anadolu takımı gibi oynuyorlar.
Kendi sahana kapan... 90 dakika rakibi faulle durdur... Kasap havası oyna...
Ondan sonra hakemden şikayet et.
Sen bu kadar Anadolu takımı şeklinde oynarsan, elbette bunlardan bir kısmı, aleyhine penaltı olarak çalınır. İçinden bir iki'si yanlış olabilir, ama geneli doğru.
Beşiktaş artık büyük filan değil. İşte esas sebep.
Bunu Yıldırım Demirören'e borçlu Türk Futbolu.
Futbolcu kadrosu, yönetim tarzı, kaybedince ağlamaları... Büyük takım değiller artık.
Son 13 yılın şampiyonluk dökümlerine bakın. Beşiktaş'ın 1 şampiyonluğu var. 100. yıl.
Son 5 yılda, ilk 2'yi görürse ne ala.
Onun içindir ki geçen hafta derbi konu başlığına son 15 yılın ASY'deki derbi istatistiklerini koydum ve bu sonuçlara bakarak Beşiktaş kazanamaz, biz kolay kazanırız dedim.
Lobileri, güçleri, gelirleri ile Galatasaray ile F.Bahçe'nin gerisindeler.
Bugün kazandık ve Beşiktaş'ı 3 Büyükler rekabeti'nden de, şampiyonluk yarışından da attık.
Onlar da her zamanki gibi enerjilerini hakem'e yönlendirerek, düştükleri çukurda daha fazla boğuldular.
Geçmiş olsun onlara.
Beşiktaşlılar, Mustafa Denizli'ye öfkeleniyor. Haklı oldukları yerler var. Ama Mustafa Denizli ne yapsın? Kadroyu o kurmadı ki.
Ona verilen kadroya bakın... Orta saha ve hücum blokuna iki yeni adam girmiş. Ekrem ve Uğur İnceman gibi iki vasat. Gerisi, sadece savunmaya adam alınmış. Mustafa Hoca, Zapo ve Sivok'a macera arattırıyor gerçi. Bugün ceza sahamız önünde Zapo'nun girdiği pozisyonlar var.
Beşiktaş'taki sorun başka.
Bir BJK taraftar sitesinde, son yıllardaki GS-BJK derbilerinde hep penaltı düdüğü çalındığından şikayet ediyorlardı.
Beşiktaşlılara göre, hem Fener'le hem de bizimle yaptıkları derbi maçlarda kendileri doğranıyorlar.
Ama biraz da, "neden Beşiktaş çok penaltı yapıyor ve çok kart görüyor" diye sorsalardı ya...
Çünkü küçük takım oldular. Derbilerde bir Anadolu takımı gibi oynuyorlar.
Kendi sahana kapan... 90 dakika rakibi faulle durdur... Kasap havası oyna...
Ondan sonra hakemden şikayet et.
Sen bu kadar Anadolu takımı şeklinde oynarsan, elbette bunlardan bir kısmı, aleyhine penaltı olarak çalınır. İçinden bir iki'si yanlış olabilir, ama geneli doğru.
Beşiktaş artık büyük filan değil. İşte esas sebep.
Bunu Yıldırım Demirören'e borçlu Türk Futbolu.
Futbolcu kadrosu, yönetim tarzı, kaybedince ağlamaları... Büyük takım değiller artık.
Son 13 yılın şampiyonluk dökümlerine bakın. Beşiktaş'ın 1 şampiyonluğu var. 100. yıl.
Son 5 yılda, ilk 2'yi görürse ne ala.
Onun içindir ki geçen hafta derbi konu başlığına son 15 yılın ASY'deki derbi istatistiklerini koydum ve bu sonuçlara bakarak Beşiktaş kazanamaz, biz kolay kazanırız dedim.
Lobileri, güçleri, gelirleri ile Galatasaray ile F.Bahçe'nin gerisindeler.
Bugün kazandık ve Beşiktaş'ı 3 Büyükler rekabeti'nden de, şampiyonluk yarışından da attık.
Onlar da her zamanki gibi enerjilerini hakem'e yönlendirerek, düştükleri çukurda daha fazla boğuldular.
Geçmiş olsun onlara.