Page 1 of 1

Davullar-zurnalar, en büyük taraftar !

Posted: Mon Dec 07, 2009 4:26 pm
by Can Ergun
İBB maçında ve daha önceki maçlarda sağır olmayan herkes farketmiştir heralde.

GS ve Tr’de istisnasız hiçbir takım taraftarı futbol izlemeyi, taraftarlık yapmayı bilmiyor.
Son zamanlarda bu “Nevizade” bestesi ile artık tavan yapan şarkı söyleme çılgınlığını bitirme zamanıdır diye düşünüyorum.Özellikle de stada “davul” sokulmasının tamamen yasaklanması gerekiyor.
İBB maçı başlığında yazmıştım ama bu konu bir maçtan daha önemli bir konu ve ciddi ele alınması gerekiyor.Belki birşeylere vesile olur diye buraya yazma zorunluluğu hissettim.

Özellikle maçların son bölümlerinde (D.Bukres ve IBB maçları aklıma gelenler şimdilik) ve 3 puan’ın garanti olmadığı durumlarda söylenen şarkılar beni benden alıp götürüyor.Rakip takım oyuncuları,yere göğe koyamadığımız oyuncuların meslek hayatını bitirme düzeyinde fauller yaparken,hakem takımın biçilmesini zevkle izleyip birçok taraflı karara imza atarken hala gerzek gibi şarkı söylenmesi inanılması güç birşey.Bu Gs taraftarına özel bir durum değil.Bu “şarkı söyleme” hastalığı hemen hemen her takımda var,bir araya gelen 50-60 Lise öğrencisi ergen bir araya gelip,başlarında da mafyadan bozma bir “ağbi” konulduğunda yaptıkları tek şey arabesk şarkı söylemek.Taraftarlık şarkı söylemektir 90 dakika,ne olursa olsun...

Yapılan “beste” adındaki sağdan soldan araklama,hiçbir canlılık içermeyen “minör” melodiler ile hem takımı hem kendilerini hem de tv de izleyenleri uyutuyorlar.Maç izlerken arkada bir davul gümbürtüsü,ne dedikleri belli olmayan bir uğultu.Adamda ne konsantrasyon kalır ne şevk.Orada birilerinin ayağını kırmaya teşebbüs var, haksızlık var, elinizden alınan bir liderlik ve 3 puan var ama tribünler ısrarla şarkı söylüyor.

Hem de kimisi gözlerini kapatıyor hisli hisli,arkasını dönüyor adam maça ! Maç zerre umrunda değil çünkü işi gücü şarkı söylemek...
Bu ne sanat aşkıdır hey allahım? Bu kadar seviyorsanız şarkı söylemeyi maçtan önce karaoke bar’a falan gidip söyleyin şarkılarınızı,orda kafayı da çekin maça falan da gelmeyin kendinizi eğlendirmek için... haa ama sorsan en “hasta” taraftar bu adamlardır. Önce taraftarlık ne içindir onu bir öğrenmeleri gerekir. Takımı desteklemek mi , kendini eğlendirmek mi ? 2000 desibelde anırmakmıdır taraftarlık?

Haftasonu westham-tottenham maçı vardı spormax’te , adamlar oturdukları yerden, sahanın içinde denilebilecek bir mesafede bir sanat olayı izler gibi,oyuncularla iç içe maç izliyorlar ve en ufak bir hatalı kararda ıslıklar, güzel bir pas veya harekette “aouwww” gibi tepkiler duyuluyor.Asla maçtan kopma,ayakta izleme,zıplama,davullar,şarkılar gibi konsantrasyonun içine eden “bullshit” öğeler onların stadlarında yok.Sadece futbol izleniyor...
Ama esas en komik kısmı o taraftarlara bakıp :

-yeeaa böyle maçmı izlenir
-yeeaaa maç ayakta izlenir
-ağbi davulsuz zurnasız taraftarlık mı olur

vesaire gibi, beyin pörtlemeleri ile ağızlarından bir sesler çıkartan taraftar müsvetteleridir.
Siz devam edin gol yemek üzereyken şarkı söylemeye ! o beğenmediğiniz taraftar profili yeri geldiğinde sizler gibi arabesk şarkılar çığırmak yerine o stadı hakemin ve rakibin kafasına yıkıyor,davulsuz,zurnasız,anında,taraftar gibi !

Re: Davullar-zurnalar, en büyük taraftar !

Posted: Tue Dec 08, 2009 3:21 am
by Ozgur A. Boztepe
Can bey. Sen Galatasaray Taraftarinin takimini destekleme sekleni ele almissin. En goz onunde olan seyi yani. Basite indirirsek, bir toplulugun bir araya gelip 1 mantigin etrafinda kendi takimini, karsi takimi ve oyunu etkileme sanatidir "taraftar sovu " denen sey. Bu en son halledilmesi gereken sey.

Isin arka plani cok vahim. Tribunde sov yapmaktan once, Turkiyede kac kisi "taraf" olmasini biliyor? Taraf olmak nedir? Neyi kapsar, neleri kapsamaz?

Bunu bana verdigi bir kac zamandir sikinti, dunku macin son 10 dakikasinda yasananlarla birlesince hic yazasim gelmiyor. Ama sayfalarca yazilicak bir kitabin sonu su olurdu; memlekette kaliteli adam saysi az, ana sorun bu. Kaliteli olanlar ise Alisamiyene gitmeyecek kadar zeki.

Ne yazikki ne fanatik olarak, nede Anti-fanatik olarak "taraftarlik" olmuyor. En ufagi; herseyi dis etkenlere baklamakla, sirf fantikler herseyi dis etkenlere bagliyor diye hicbirseyi saha disina baglamamak, yani anti-fanatik olmak, "taraftar" potansiyeli olan insalarin yaptigi entellektugel bir kacis ne yazikki, ve altina boyanmis bir bakirdan farki yok.

Bu iki uc arasinda kalan insalarin ego ve renk aski arasinda gidip gelmelerindense uretken ve basarili bir sonuc cikmasi ise beklenemez.

Yakin zamanlarda is adamlari arasinda lokal bir odul almistim, bana bir turk adam sormustu; "Sen kendi memleketin icin ne yaptin? " diye. Kotu niyetli oldugunu cok iyi bildigim bu soruya, sirf o an canim sikilmasin diye "Memleket benim onun icin ne yapmama izin verdiki?" diye iyi niyetli bir cevap verdim. Geri kalan cogu insanda benim gibi bu sinifta.

Daha fazla asil sorunun ustune gitmeden, bence cozum nedir, ona gecmek istiyorum.

Turkiyede bence yapilabilir en iyi stattaki taraftar modeli, Fenerbahce'nin modelidir. Yuksek kalitede bir stad, yuksek bilet fiyatlari. Parasi olmak, insani kaliteli yapmaz ama, optimum secilik sagladigi kesin. Bilinen insanlara verilen bilet, karsi cikanlarin fasist birsekilde engellenmesi. Derbiler disinda sessiz bir stad, ama en azinda nispeten kaliteli bir ortam. Birde Galatasaray'a burnu buyuk asilzade takimi derler.

Re: Davullar-zurnalar, en büyük taraftar !

Posted: Tue Dec 08, 2009 11:05 am
by Can Ergun
Özgür, ben de taraftar profilinin değişmesini istiyorum.Dediğim gibi, alakasız zamanlarda,rakip atak yaparken şarkı söylemeyip, hayvanat bahçesindeki maymunlar gibi,boş gözlerle çekirdek çitlemeden maç izleyen bir taraftar profili istiyorum ama bunun mümkün olduğunu sanmıyorum.Ülkedeki insan profili belliyken bunu istemek de tatlı bir hayal gibi geliyor.Biz bunlardan bahsederken adam bir elinde davul tokmağı,bir elinde çekirdek “oturarak maç izlenmez” diyor... Ben en son Arda’nın ilk avrupa maçına gitmiştim Boeslav bişi bişi,hatırlarsın,Samiyen’e girmek-çıkmak,maç izlemek bana keyif vermediğinden gitmiyorum.Daha şehrin göbeğindeki Ali Sami Yen stadını dolduramazken,Aslantepe nasıl dolacak hem de “kaliteli” seyirci ile bilmiyorum...