Zemin, saha yönetimi, sağlık ekibi, danışman hastane gibi konuların bir başlık altında toplanması faydalı olabilir diye düşündüm.
GSGM eski İl Müdürü ve gazete yazarı Vedat Bayram, Şükrü Saracoğlu stadı zemini için ilginç şeyler söylemiş.
"Burası dere yatağına çok yakın. Sayın Aziz Yıldırım, stadı yenilerken 70-80 metreye fore kazık yaptırdı. Fore kazık çakılmadan stadın sağlam yapılması mümkün değil. Bu da maliyeti arttırdı. Çünkü zemin sulak ve balçık. Bizim dönemde de zeminden suyun atılması sıkıntı yaratmıştı. Burada sadece yağmur suyundan bahsetmiyoruz. Çatıdan da, etraftan da, caddelerden de su toplanıyor. Stadın dere yatağıyla seviye farkı sorun yaratıyor. Drenaj kanalıyla toplanıp terfi ettirilecek suyun seviyesi, dere yatağı da yükselince yetmiyor."
"Maratonun arkasına terfi istasyonu kurulmuştu. Drenaj kanallarında toplanan su tahliye edilemiyor, motorla pompalanıyordu. Buna rağmen lise tarafı sık sık su altında kalırdı. Sorunu, terfi istasyonuyla, kanallarla çözmeye çalıştık. Ama tam ıslahı mümkün olmadı."
"UEFA finali yaz dönemiydi. Bunun altını çizelim. Bu kış yoğun yağışlar oldu. Ancak en önemlisi stadın konumu ve altyapıdaki bozukluğun sürmesi. Yeterli bakım yapılamamasını ekliyorum; sonuç bu. Altyapısı bu kadar bozuk ve şartları kötü bir stada, iyi bakım da yapılmazsa bu tablo normal. İyi bakım bir görgü ve meslek meselesidir. Bizim zamanımızda çalışanların hepsi emekli oldu. Yeni bir ekip konuldu. Bunlar da stat bozulduktan sonra Hollanda'dan ultraviyole sistemi getirttiler. Bu sistem sadece çimin rengini sağlar. Biz ultraviyole getirmeden üre adındaki gübreyi kışın bile kullanarak aynı işi yaptık. Kışın rengini kaybeden çimlere üre veririz. Bu, görüntü dışında bir şey sağlamaz."
"Oraların (Avrupa) drenajı doğru, bakımı doğru. Altyapısı Kadıköy gibi değil. Özetle; stadın konumu itibarıyla, zemin zaten problemli. Bozulmaya, hastalanmaya müsait. Yanlış mülahazalar (çatı, güneş, rüzgar gibi) zaman kaybettiriyor. Sadece çimin renginin canlanmasına yarayacak bu ultraviyole işi. Yapılması gereken suların tahliyesini sağlamak. Eskiden terfi istasyonuyla yaptık. Şimdi modern yöntemler var. Ayrıca iyi bir bakım ekibinin var olduğuna inanmıyorum. İstanbul'daki statların yarısının bakımını yapan eski elemanlarımızla konuştum. Saracoğlu'ndaki sıkıntı, altyapı eksikliği üzerine bakımın yetersizliği ve drenaj sıkıntısıdır. Devre arasında öncelikle drenaj çalışması gerekirdi. Şişleme metoduyla, kumlamayla o balçığı önleyebilirlerdi. Gerekirse ek terfi istasyonları yapılmalı. Çime iyi bakılmalı. Şişleme metoduyla suyun maç günü zemin üzerinde bulunmaması sağlanmalıdır."
(...) çatılar yüzünden zeminin iyi havalanmadığı iddiası...
"Kesinlikle katılmıyorum. Bu çatı havalandırmaya engel olsa yaz aylarında çimlerin kavrulması gerekir. Yaşananlar tamamen bakımla ilgili. Söylenenler de tamamen fantezi. İnönü Stadı'nın yeni açık tribününe de çatı eklendi. Ama oraya hiçbir şey olmadı. Şunu da ekleyeyim: Fenerbahçe Stadı yenilenirken çimin bekleme süresine uyulmamıştı. O zaman, "Aceleye getirmeyin. Ekme çimde 6 ay, serme çimde (Hollanda'dan getirilmişti) 3 ay kaynama süresi beklenmelidir" uyarıları yapılmıştı. Bunlara uyulmadı ve bu çim de bir sene sonra önemli oranda değiştirilmişti. 13 yıl önce görevdeyken İnönü Stadı'nda bozulmaya yönelik sıkıntı yaşandığında oradaki çimleri kaldırıp yeni yapılan Beylerbeyi'ne sermiştik. 1997'de alınan çim halen kullanılıyor. İyi bakıldığında çim devam eder. Hastalanmaya yönelik bir yapısı olan Kadıköy'de ise iş zor."
Yöneticilik sadece oyuncu transfer etmek değil tabii. İşin ilginci bu sorunun Aziz Yıldırım , Nihat Özdemir gibi mesleki uzmanlığı ve parası olan adamların ve yönetimi geleneksel olarak müteahhitler olan bir kulübün yönetiminde ortaya çıkması.
İkinci yarı fikstür avantajı FB lehine deniyordu, galiba pek öyle olmayacak...
Futbolumuzda altyapı ve diğer sorunlar
Moderator: Staff
-
- Posts: 1333
- Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am
-
- Posts: 1923
- Joined: Wed Oct 23, 2002 4:14 pm
Re: Futbolumuzda altyapı ve diğer sorunlar
Ufuk, harika yazi.
Iste bu yuzden aday gosterilmediler TFF tarafindan şampiyona icin.
Yani daha ortada olmayan Aslantepe ve futbol oynamaya elverisli oldugu tartismali Olimpiyat stadi , SükrüS. stadindan daha iyi konumda oldugu bizzat FIFA ve TFF tarafindan belgelendi.
Birde burada bahsedilmeyen trafik darligi, park ve altyapi sorunu var.
Adamlar Sali pazarini kaldirmaya calistilar, olmadi. Rehabilite ettiler ,
ama bircok insanin ekmek kapisini bitirdiler, pazarcilarin bedduasi var ustlerinde.
UEFA finalinde adamlar naklen yayin arac ve ekipmanlarini sokamamislar,
yeni yol acip bir yerleri yikip delmek zorunda kalmislar stada sokmak icin, okumustum bir yerlerde bu cim meselesinden daha trajikomik bir hikaye.
Bulundugu yer ruhsatsiz cunku arazide bir takim Hristiyan vakiflari hak sahibi(Papazin cayirindaki papaz iskambildeki Rifki degil, bildigin ortodoks/katolik papazi) . Dere yatagina yapilan alivyonlu kumlu gevsek arazi.Otoban gibi yola 1-2 metre yakinlikta, Bagdat Caddesinin ve KAdikoy carsinin kesisme yerinde ki dunyada ornegi az bu yakinligin. 3-5 kilometre uzagindan Marmara Adalar deprem fay hatti geciyor. Boyle riskli konumda bir stad yekpare celik konstruksiyon sistemi ile yapilmasi gerektigi halde , parca parca beton yigma olarak yapildi cunku Turk mutehaitinin gorgusu o kadardi ve gunu kurtarmak icin boyle uyduruk kaydirik is yaptilar.
Dere yatagi oyle problemdirki.... Surekli binanin temelini curutur, her yagista pompalarla disari atmak zorundasinizdir suyu, o attigin su baska bir yerleri tasirir, baska yerin tasan suyu cikis rogarindan aynen gerisin geriye gelir, drenaj sistemleri tikanir her yer su icinde kalir vs.. Cim problemi duzeltilemiyor,kitlelerin guvenligine bir zarari yok, ama Allah korusun obur problemler daha kotu sonuclara yol acar.
Iste bu yuzden aday gosterilmediler TFF tarafindan şampiyona icin.
Yani daha ortada olmayan Aslantepe ve futbol oynamaya elverisli oldugu tartismali Olimpiyat stadi , SükrüS. stadindan daha iyi konumda oldugu bizzat FIFA ve TFF tarafindan belgelendi.
Birde burada bahsedilmeyen trafik darligi, park ve altyapi sorunu var.
Adamlar Sali pazarini kaldirmaya calistilar, olmadi. Rehabilite ettiler ,
ama bircok insanin ekmek kapisini bitirdiler, pazarcilarin bedduasi var ustlerinde.
UEFA finalinde adamlar naklen yayin arac ve ekipmanlarini sokamamislar,
yeni yol acip bir yerleri yikip delmek zorunda kalmislar stada sokmak icin, okumustum bir yerlerde bu cim meselesinden daha trajikomik bir hikaye.
Bulundugu yer ruhsatsiz cunku arazide bir takim Hristiyan vakiflari hak sahibi(Papazin cayirindaki papaz iskambildeki Rifki degil, bildigin ortodoks/katolik papazi) . Dere yatagina yapilan alivyonlu kumlu gevsek arazi.Otoban gibi yola 1-2 metre yakinlikta, Bagdat Caddesinin ve KAdikoy carsinin kesisme yerinde ki dunyada ornegi az bu yakinligin. 3-5 kilometre uzagindan Marmara Adalar deprem fay hatti geciyor. Boyle riskli konumda bir stad yekpare celik konstruksiyon sistemi ile yapilmasi gerektigi halde , parca parca beton yigma olarak yapildi cunku Turk mutehaitinin gorgusu o kadardi ve gunu kurtarmak icin boyle uyduruk kaydirik is yaptilar.
Dere yatagi oyle problemdirki.... Surekli binanin temelini curutur, her yagista pompalarla disari atmak zorundasinizdir suyu, o attigin su baska bir yerleri tasirir, baska yerin tasan suyu cikis rogarindan aynen gerisin geriye gelir, drenaj sistemleri tikanir her yer su icinde kalir vs.. Cim problemi duzeltilemiyor,kitlelerin guvenligine bir zarari yok, ama Allah korusun obur problemler daha kotu sonuclara yol acar.
NO ADNANS, NO CRY !!
-
- Posts: 1923
- Joined: Wed Oct 23, 2002 4:14 pm
Re: Futbolumuzda altyapı ve diğer sorunlar
Iskender Baydar Hurriyette yazmis. Aferin Iskoc, havasinin zaman zaan alinmasi icap ediyor.
Aziz Yıldırım'a şok cevap
ibaydar@hurriyet.com.tr
10 Şubat 2010
Aziz Yıldırım'a şok cevap
Fenerbahçe televizyonunda “kırmızı” renkli tişört giyilmesini yasaklayan o.
Saracoğlu’nda Galatasaraylı sanatçıların şarkılarının çalınmasına izin vermeyen yine o...
Emre Belezoğlu’nun eski takımının adını anmasına bile sinirlenen tabii ki o...
Son günlerde Galatasaray’ı ağzından düşürmeyen, yaptığı transferleri diline dolayan da o.
Evet; Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’dan bahsediyorum.
Üşenmedim, akıllı transfer politikalarından dem vuran, Galatasaray’a ders vermeye kalkan Aziz Yıldırım’ın icraatlarını araştırdım.
Aziz Bey, 12 yıllık başkanlığına tam 12 hoca sığdırdı:
Geldiğinde Otto Bariç vardı; sözleşmesini yenilemedi.
Sırasıyla Joachim Löw, Rıdvan Dilmen, Zeman, Turhan Sofuoğlu, Mustafa Denizli, Werner Lorant, Oğuz Çetin, Tamer Güney, Christoph Daum, Arthur Zico, Luis Aragones ve yeniden Daum ile çalıştı.
Görüldüğü gibi teknik adamı belirlerken gayet planlı, sistematik, akıl dolu, stratejik bir yol izledi.
İskender Baydar yazıyor
Futbolcu transferinde de mantık dolu, beceri isteyen, Fenerbahçe’ye yakışan icraatlara imza attı.
İşte, yıl yıl, Fenerbahçe’nin planlı, programlı, profesyonelce belirlenmiş transfer listesi:
1997-1998: Dimas, Taner Savut, Faruk Yiğit, Saffet Akbaş, Sabin Ilie.
1998-1999: John Lesiba Moshoeu, Metin Diyadin, Elvir Baljic, Viorel Moldovan, Murat Yakın, Ogün Temizkanoğlu, Abdullah Ercan, Sergen Yalçın, Benhur Babaoğlu.
1999-2000: Souleymane Oulare, Engin İpekoğlu, Alpay, Samuel Johnson, Yaw Preko.
2000-2001: Yusuf Şimşek, Serhat Akın, Celil Sağır, Recep Biler, Ali Güneş, Haim Revivo, Milan Rapaic, Kenneth Andersson, Zoran Mirkoviç, Nikola Lazetic.
2001-2002: Reinaldo Vicente Simao, Ali Akdeniz, Erman Yıldırım, Oktay Derelioğlu, Ümit Özat, Ceyhun Eriş, Hakan Bayraktar, Efe İnanç.
2002-2003: Miroslav Steviç, Volkan Demirel, Cem Karaca, İsmail Güldüren, Vladimir Bestchastnykh, Ariel Arnaldo Ortega, Tuncay Şanlı, Erhan Albayrak, Kemal Aslan, Washington, Fatih Akyel, Sergiy Rebrov, Semih Şentürk.
2003-2004: Mehmet Aurelio, Olcan Adın, Fabio Luciano, Ivajlo Petkov, Mahmut Hanefi, Selçuk Şahin, Mehmet Yozgatlı, Servet Çetin, Pierre van Hooijdonk, Stjepan Tomas, Marcio Nobre, Robert Enke.
2004-2005: Murat Hacıoğlu, Fabiano, Nicolás Anelka, Alex, Serkan Balcı, Önder Turacı, Gürhan Gürsoy, Deniz Barış.
2005-2006: Serdar Kulbilge, Stephen Appiah, Zafer Biryol, Can Arat, Kerim Zengin.
2006-2007: Tümer Metin, Rüştü Reçber, Uğur Boral, Diego Lugano, Mateja Kezman, Edu Dracena, Deivid, Matheus Parana, Onur Tuncer.
2007-2008: Roberto Carlos, İlhan Parlak, Yasin Çakmak, Ali Bilgin, Colin Kazim-Richards, Vederson, Gökhan Gönül, Maldonado.
2008-2009: Burak Yılmaz, Gökhan Emreciksin, Emre Belözoğlu, Daniel Güiza, Abdülkadir Kayalı, Josico.
2009-2010: Gökhan Ünal, Bekir İrtegün, Mehmet Topuz, Cristian Baroni, Andre Santos, Özer Hurmacı, Fábio Bilica.
Tam 105 futbolcu.
Bu kadar çok hoca, bu kadar çok futbolcu, bu kadar çok plan, bu kadar çok proje, bu kadar çok yıl, bu kadar çok akıl ile elde edilen başarı ne kadar?
İşte, Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe Başkanlığı döneminin dökümü:
Galatasaray 6 şampiyonluk.
Fenerbahçe 4 şampiyonluk.
Beşiktaş 2 şampiyonluk.
Ve bir de Fenerbahçe’nin bitmek bilmeyen Türkiye Kupası hasreti.
Aziz Yıldırım’a göre, bu tablonun tek sorumlusu hakemler.
Vallahi tebrikler…
+++
Bizim sektörde “Başkan’ın özel kalemi” olarak adlandırılan arkadaş, geçen gün gazetesinde Aziz Yıldırım’ı aşağıdaki şu cümlelerle tanımlıyordu:
“O bir lider... Türk futbolunun en güçlü ismi... O, projeleri, söylemleri ile Türk futboluna yön veren, değer katan başkan... O, kimsenin konuşmadığını konuşan, duruşu ve cesur yüreği ile örnek alınan kişi...”
Değerli meslektaşıma buradan acil şifalar diliyorum.
Tedavi için, günde 3 kere, tok karnına, bu yazıda yer alan listeyi okumasını öneriyorum.
Aziz Yıldırım'a şok cevap
ibaydar@hurriyet.com.tr
10 Şubat 2010
Aziz Yıldırım'a şok cevap
Fenerbahçe televizyonunda “kırmızı” renkli tişört giyilmesini yasaklayan o.
Saracoğlu’nda Galatasaraylı sanatçıların şarkılarının çalınmasına izin vermeyen yine o...
Emre Belezoğlu’nun eski takımının adını anmasına bile sinirlenen tabii ki o...
Son günlerde Galatasaray’ı ağzından düşürmeyen, yaptığı transferleri diline dolayan da o.
Evet; Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’dan bahsediyorum.
Üşenmedim, akıllı transfer politikalarından dem vuran, Galatasaray’a ders vermeye kalkan Aziz Yıldırım’ın icraatlarını araştırdım.
Aziz Bey, 12 yıllık başkanlığına tam 12 hoca sığdırdı:
Geldiğinde Otto Bariç vardı; sözleşmesini yenilemedi.
Sırasıyla Joachim Löw, Rıdvan Dilmen, Zeman, Turhan Sofuoğlu, Mustafa Denizli, Werner Lorant, Oğuz Çetin, Tamer Güney, Christoph Daum, Arthur Zico, Luis Aragones ve yeniden Daum ile çalıştı.
Görüldüğü gibi teknik adamı belirlerken gayet planlı, sistematik, akıl dolu, stratejik bir yol izledi.
İskender Baydar yazıyor
Futbolcu transferinde de mantık dolu, beceri isteyen, Fenerbahçe’ye yakışan icraatlara imza attı.
İşte, yıl yıl, Fenerbahçe’nin planlı, programlı, profesyonelce belirlenmiş transfer listesi:
1997-1998: Dimas, Taner Savut, Faruk Yiğit, Saffet Akbaş, Sabin Ilie.
1998-1999: John Lesiba Moshoeu, Metin Diyadin, Elvir Baljic, Viorel Moldovan, Murat Yakın, Ogün Temizkanoğlu, Abdullah Ercan, Sergen Yalçın, Benhur Babaoğlu.
1999-2000: Souleymane Oulare, Engin İpekoğlu, Alpay, Samuel Johnson, Yaw Preko.
2000-2001: Yusuf Şimşek, Serhat Akın, Celil Sağır, Recep Biler, Ali Güneş, Haim Revivo, Milan Rapaic, Kenneth Andersson, Zoran Mirkoviç, Nikola Lazetic.
2001-2002: Reinaldo Vicente Simao, Ali Akdeniz, Erman Yıldırım, Oktay Derelioğlu, Ümit Özat, Ceyhun Eriş, Hakan Bayraktar, Efe İnanç.
2002-2003: Miroslav Steviç, Volkan Demirel, Cem Karaca, İsmail Güldüren, Vladimir Bestchastnykh, Ariel Arnaldo Ortega, Tuncay Şanlı, Erhan Albayrak, Kemal Aslan, Washington, Fatih Akyel, Sergiy Rebrov, Semih Şentürk.
2003-2004: Mehmet Aurelio, Olcan Adın, Fabio Luciano, Ivajlo Petkov, Mahmut Hanefi, Selçuk Şahin, Mehmet Yozgatlı, Servet Çetin, Pierre van Hooijdonk, Stjepan Tomas, Marcio Nobre, Robert Enke.
2004-2005: Murat Hacıoğlu, Fabiano, Nicolás Anelka, Alex, Serkan Balcı, Önder Turacı, Gürhan Gürsoy, Deniz Barış.
2005-2006: Serdar Kulbilge, Stephen Appiah, Zafer Biryol, Can Arat, Kerim Zengin.
2006-2007: Tümer Metin, Rüştü Reçber, Uğur Boral, Diego Lugano, Mateja Kezman, Edu Dracena, Deivid, Matheus Parana, Onur Tuncer.
2007-2008: Roberto Carlos, İlhan Parlak, Yasin Çakmak, Ali Bilgin, Colin Kazim-Richards, Vederson, Gökhan Gönül, Maldonado.
2008-2009: Burak Yılmaz, Gökhan Emreciksin, Emre Belözoğlu, Daniel Güiza, Abdülkadir Kayalı, Josico.
2009-2010: Gökhan Ünal, Bekir İrtegün, Mehmet Topuz, Cristian Baroni, Andre Santos, Özer Hurmacı, Fábio Bilica.
Tam 105 futbolcu.
Bu kadar çok hoca, bu kadar çok futbolcu, bu kadar çok plan, bu kadar çok proje, bu kadar çok yıl, bu kadar çok akıl ile elde edilen başarı ne kadar?
İşte, Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe Başkanlığı döneminin dökümü:
Galatasaray 6 şampiyonluk.
Fenerbahçe 4 şampiyonluk.
Beşiktaş 2 şampiyonluk.
Ve bir de Fenerbahçe’nin bitmek bilmeyen Türkiye Kupası hasreti.
Aziz Yıldırım’a göre, bu tablonun tek sorumlusu hakemler.
Vallahi tebrikler…
+++
Bizim sektörde “Başkan’ın özel kalemi” olarak adlandırılan arkadaş, geçen gün gazetesinde Aziz Yıldırım’ı aşağıdaki şu cümlelerle tanımlıyordu:
“O bir lider... Türk futbolunun en güçlü ismi... O, projeleri, söylemleri ile Türk futboluna yön veren, değer katan başkan... O, kimsenin konuşmadığını konuşan, duruşu ve cesur yüreği ile örnek alınan kişi...”
Değerli meslektaşıma buradan acil şifalar diliyorum.
Tedavi için, günde 3 kere, tok karnına, bu yazıda yer alan listeyi okumasını öneriyorum.
NO ADNANS, NO CRY !!