forum.cimbom.org

Ben de duydum. Bir 12M Avro bonservis verecekler haberi var ki inanamak cok guc. Oyle bir parayi getirsin nereye isterse gitsin. Bir zamanlar Aziz Yildirim 15M avro veririm demisti. Versin alsin iste. Emre'nin yaninda iyi bir comez olur. Biktirdi cunku. Yeni gelen yonetimin ilk isis bunun elinden o kaptanlik andini da almak olmali. Kendini idare edemeyen adam GS takiminin kaptani. Bunun icin de Polat'a tesekkur etmek gerek.

Aldigi ucreti yukari cekme taktigi, gelecek yönetime mesaj...gidecek insan 'gidiyorum' der, anons yapmaz. Ahmet denen menajer musvettesi bunu hep yapiyor. Yeni yönetimin 'saf' ligindan suphem yok, 'arda'ya bunu yapamazdik' demeye gunler kaldi, diye dusunuyorum...

Arda sen gercekten tirnagi birak, Messi'nin 'moku' olamazsin....al sana biraz daha moral olsun diye yazdim. Baskanin en buyuk hatalarindan bir tanesi seni takima kaptan yapmak oldu.

Başkanın en büyük hatası Mondragon u göndermek bence.

Benim fikrim de bedelsiz Fenerbahçe ye vermek, yeterince aşağılık bir durum.

Hayırlı uğurlu olsun. Bu transferden Galatasaray kârlı çıkacaktır. Arda için yararlı olup olmayacağını zaman gösterecek.
Açık söylemek gerekirse bugün Arda için hayal kırıklığı olarak bahsediyorsak, bunda hem Arda'nın kendisinin hem de Türkiye'deki sistemin suçu var.
Biz nasıl bir oyuncu tipi istiyoruz? Sirkte gösteri yapan cambazlar gibi topu ayağına yapıştıran, çalım üstüne çalıma giren, işin şov kısmıyla uğraşan, tribünleri ayaklandıran futbolculardan mı yanayız?
Yoksa takım oyunu oynayan, ne zaman çalım yapıp ne zaman pas vereceğini bilen, hızlı oynayan, arkadaşlarıyla yardımlaşan, gerektiğinde basit oynamayı bilen, topu ayağına aldığı anda takımı için en faydalı hareketi en kısa süre içerisinde düşünüp uygulayan futbolcu mu istiyoruz?
Eğer birinci tip'ten yana isek, elimizde Arda Turan örneği var. Birkaç yıl önce de kapı gibi Hasan Şaş'ımız vardı.
İkinci tip'e ise bugün Türkiye'deki en güzel örnek, Fenerbahçe'deki Alex'tir.

Arda daha Gerets zamanında A takıma çıktığı vakit inanılmaz pohpohlanmaya başlandı. Göklere çıkartıldı. Halbuki geliştirmesi gereken çok şey vardı. Yapabildikleri, yapamadıklarının yanında devede kulaktı.
Hamasete dayalı bir toplum olduğumuz için, medya bir yandan, taraftar bir yandan, henüz yolun başındaki Arda'dan bir "Galatasaray sembolü" yaratmaya kalktılar.
Yetmedi... Yönetim kalktı, Metin Oktay'la kıyaslayarak Arda'ya kaptanlık verdi.
Arda duygusal bir insan. Egoları güçlü. Böyle olduğu için zor anlarda morali bozuluyor, dikkati dağılıyor. Kendine yapılan saygısızlığa içerliyor, üzülüyor, gözleri doluyor.
İki örnek olay... 2009'daki ASY'de oynadığımız 0-0 biten FB maçı... Hani iki bizden iki onlardan oyuncu atılan maç... Son dakikalarda kavga çıkmış, Arda kavganın içine bodoslama girmişti. Sonra maçtan sonra basının önüne yaşlı gözlerle çıktı. Milli takım'dan arkadaşı olan Semih'ten gördüğü muamele karşısında afallamış, sinirleri çökmüş, kendini tutamamıştı çünkü...
İkinci örnek olay, o maçtan 6 ay sonra Kadıköy'de Rijkaard ile 3-1 yenildiğimiz maçtan... Futbolcular sahada ısınırken FB'li Cristian Baroni geldi Arda'ya omuz attı, bizimki ilk önce yine afalladı, ne yapacağını bilemedi, sonra adamın üstüne gideyim dikleneyim dedi, misliyle karşılık gördü, paralize oldu, dağıldı, dokunsan ağlayacak kıvama geldi, çöktü ve maçta yok'ları oynadı.
Aynı biçimde bütün çetin deplasmanlarda rakip seyircinin aleyhte tezahüratına ve rakip futbolcunun sertliğine maruz kalınca nasıl dağıldığını da biliyoruz.
Böyle bir insan, herşey yapılır ama Kaptan yapılmaz. Yapısı müsait değil çocuğun.
Bu, işin bir boyutu...

Diğer yandan, Arda'nın da kusurları var tabii ki.
Her türlü adamla magazinel boyutta münasebet kurmaya başladığın vakit, ister istemez gündeme futbolculuğunla değil medyatikliğinle geliyorsun.
Bir de şu oyuncu sevgili meselesi... Bir aktrisle ilişki yaşamasında sorun yok. Ama Arda kalktı, bir yandan "maço Anadolu erkeği" gibi demeçler verdi, diğer yandan tuttu sinema kapattı, kızla mekan mekan dolaştı. Bu yanlış bir imaj yönetimiydi.
Oyunculuk yönünden baktığımızda ise başladığı günden beri doğru dürüst bir adım ileri gidemedi.

Özetlemek gerekirse, Galatasaray'da Arda olayı koskoca bir hayal kırıklığının adı oldu.
Kendisine bundan sonra hayatta başarılar dilerim.

Allah adam kabiliyet vermis, gerisini kendisi yapmasi gerekir, beceremiyor. Ucuz Brezilyali oyuncu ayaklari ile kendini harciyor. Yakinda GS olmazsa FB hazir havasina girer. Ornek almasi gereken Lincoln degil Suarez ! Yazik oluyor.

Alex Fb'de oynadigi 204 macta 104 gol atip 116 assist yapmis. Alex ile oynanan maclarda Fb 450 gol atmis. Adam tek basina gollerin dort de birini kendisi atiyor. Neredeyse oynadigi maclarda atilan 450 golun yuzde ellisinde parmagi var. Arda efendi oturup bir dusunsun lokanta acmaya filan giderken.

Cengiz Akgun wrote:Alex Fb'de oynadigi 204 macta 104 gol atip 116 assist yapmis. Alex ile oynanan maclarda Fb 450 gol atmis. Adam tek basina gollerin dort de birini kendisi atiyor. Neredeyse oynadigi maclarda atilan 450 golun yuzde ellisinde parmagi var. Arda efendi oturup bir dusunsun lokanta acmaya filan giderken.

Alex bir de ogut verdi Arda'ya. Ayagini uzat otur evinde dinlen diye. Ama dinleyen nerde. BJK macinda tam bir felaketti Arda. Onun adina utandim sahadaki halinden.

Atletico Madrid'in bu halde Arda'yi alacagini hic sanmam. Uc-bes mac disinda 2008 yazindaki Avrupa sampiyonasindan beri dogru durust bir performans gosteremedi. (Milli maclar haric). Basarida devamlilik ve ilerleme, cok buyuk azim ve calisma gerektiriyor.

Eskiden ne kadar sirtustu yatan futbolcu varda hepsi FB'deydi. Simdi bakiyorum, Alex,Semih,Gokhan,Volkan, hatta Lugano, sapina kadar profesyonel ve yaptigi ise konsantre oyuncular. Seneye isimiz gercekten zor.

Arda kaptanlıktan, sinem kobaldan, İstanbul sosyal hayatından,Ahmet Buluttan ve bilumum diğer malum arkadaslarından uzak kalmadığı sürece Galatasaraya yarardan fazla zararı olur. Bu söz konusu faktörlerden ne yeni yönetim nede FT'de dahil olmak üzere olası teknik adamlar onu uzak tutabilir. Adnanların hakikaten çok kötü değerlendirdiği, yönettiği ve mundar ettiği bir proje olmuştur Arda.

Dışarı gitmesi herkesin yararınadır. Kendisi arınır, aklını başına toplar, işine verir, malum faktörlerden uzak durur, GSnin değerini anlar. Giderse GSde olası bir problemden kurtulur. Kalsa kaptanlıktan alması bir problem, kaptan kalması başka bir problem. 7-10 milyon euro arası bir bedele yollansın.

Oysa ne kadar umutluydum yıllar önce 22 numarayla Sami Yen çimlerine ilk defa çıkan Arda isimli gençten.