Page 1 of 1

Delusion of Grandeur ve Aciklama

Posted: Fri Oct 12, 2012 9:35 pm
by Cengiz Akgun
Delusion of Grandeur bir ruhi hastaliktir. Kendini dev aynasinda gormek olarak cok hafifletici bir sekilde dilimizde de gecer bu olay. GS'in resmi sitesinde su aciklamayi gorunce yerlere yattim. Dunyanin en sayili ve en buyuk bir klubune yapilan Rumen saygisizligi nerelere varmis. Hayret birsey. TT Arena'da ak koyun kara koyun belli olacak.

Açıklama


Bugün Fotomaç gazetesinde, “Rumenler Savaş Açtı” başlığıyla bir haber yayınlanmıştır. İmzasız olarak servis edilen haber içeriğinde Kardemir Karabükspor’un Rumen oyuncusu Florin Cernat ve UEFA Şampiyonlar Ligi grubundaki rakibimiz CFR Cluj’un teknik direktörü Ioan Andone’nin ağzından teknik direktörümüz Fatih Terim ve kulübümüzü hedef alan birtakım hayali ifadeler yer almıştır.

Kardemir Karabükspor, Fotomaç gazetesinin bu haberine karşılık resmi sitesinde bir açıklama yaparak oyuncuları Florin Cernat’ın bilgisi, deneyimi, hâl ve hareketleriyle gerek ulusal gerekse uluslararası üne sahip olan Fatih Terim’e her zaman saygı duyduğunu, her ortamda kendisinden övgüyle bahsettiğini kamuoyunun bilgisine sunmuştur.

CFR Cluj kulübü ise Galatasaray Spor Kulübü’ne gönderdiği açıklamada Başkan Iuliu Muresan’ın Türkiye medyasında çıkan haberlerden dolayı duyduğu üzüntünün bilinmesi istediğini belirtirken, teknik direktör Andone’nin yerel basına verdiği demeçlerin açıkça ve bilinçli olarak yanlış tercüme edildiğini vurgulamıştır.

CFR Cluj kulübü, dünyanın en büyük ve saygıdeğer kulüplerinden biri olarak gördükleri Galatasaray ile futbol dünyasının en önemli isimlerinden biri olarak kabul ettikleri Fatih Terim hakkında kesinlikle böylesi bir düşünce içerisinde olamayacaklarını açıklamıştır.

Galatasaray Spor Kulübü olarak mesnetsiz dedikodulara dayandırılarak masa başında üretilen, kulübümüzü ve teknik direktörümüzü hedef alan, yalnızca sansasyon yaratma amacını taşıdığını düşündüğümüz bu tarz haberlere itibar edilmemesi gerektiğini tekrar hatırlatır, bu habercilik anlayışından kulübümüzü yasal yollara başvurmak zorunda bırakmadan vazgeçilmesini dileriz.

Kamuoyuna saygılarımızla,

Re: Delusion of Grandeur ve Aciklama

Posted: Fri Oct 12, 2012 10:51 pm
by Mert Tokman
Bunun terside "delusion of miniature" gibi birsey olsa gerek. Bizim sorunumuz bu iki uc nokta arasinda gidip gelmek.

Romenlerle veya Braga ile falan karsilasinca senin dedigin "delusion of grandeur" tarafina kayiyor herkes; kendine guvenmeyi abartip, biz bu maci yuruyerek kazaniriz ("yuruyerek sampiyon oluruz") havasina giriyor - sonra Romenler gelip o havayi aliveriyor --- ondan sonra boyle muhtesem bir takimin yenilgisinin suclusu ancak bunlarin TD'si olabilir diye kafalar kesiliyor.

Barca veya ManU ile karsilasincada tersi oluyor - admalari oyle bir dev aynasinda gorup, kendimizi o kadar ufaltiyoruz ki yenilsekte kendimizle gurur duyuyoruz - TD'ye imparator payesi veriyoruz, vesaire.

Bir ortayi bulun da eziyet bitsin.

Re: Delusion of Grandeur ve Aciklama

Posted: Tue Oct 23, 2012 3:06 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Aciklama derken CL maci oncesi Klup resmi siteden bombalamis.

http://www.galatasaray.org/kulup/haber/14774.php

Birileri Güçlü Galatasaray Olmasın İstiyor

Son zamanlarda Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş.’nin (“Sportif A.Ş.”) finansman yapısıyla ilgili ciddi bir bilgi ve yorum kirliliği yaşanmaktadır.

Sürecin her anında Yönetimimiz son derece şeffaf bir anlayışla tüm paydaşları ve kamuoyunu bilgilendirmiş ve medya organlarında tüm soruları en yetkili ağızdan açık yüreklilikle yanıtlamış olmasına rağmen, zorlama ve maksatlı yorumlarla gerçekleri saptırma çabalarının devam ettiğini üzülerek izlemekteyiz.

Galatasaray Sportif A.Ş.ile Galatasaray Spor ve Futbol İşletmeciliği Ticaret A.Ş. (“Futbol A.Ş.”) şirketlerinin birleşmesi sürecinde Sermaye Piyasası Kurulu (“SPK”), birleşen şirketlerin gelir-gider yapılarının farklı olması nedeniyle ve yatırımcı menfaatlerini gözetmek amacıyla hissedarlara çağrı yapılmasını talep etmiştir. Kulübümüz bu talebi gönüllü olarak benimseyerek finansal olarak zor bir süreçte olmamıza rağmen gerekli kaynağı yaratmış ve küçük, büyük bütün yatırımcılarımıza çağrıda bulunarak ellerindeki tüm hisseleri o güne kadar gördüğü en yüksek fiyattan , bedeli nakden ödenmek kaydıyla alabileceğimizi beyan etmemize rağmen, bazı yatırımcılar hisseleri satmamayı kendileri tercih etmiştir.

Ekli grafikten de görüleceği gibi, bu tarihten sonra hisse senedi fiyatında ciddi ve spekülatif bir yükseliş olmuştur. Birleşmede tespit olunan şirket değerinin çok üzerini işaret eden bu fiyat hareketi, ne Kulübümüzün, ne de ilgili kamu kuruluşlarının herhangi bir etkisinin olmadığı, manipulatif bir yükseliştir. Bu yükselişi takiben, Sportif A.Ş.’nin ana hissedarı olan Kulübümüz, birleşme sırasında çağrı yoluyla alınan paylardan başlayarak hisse satışına (26.08.2011) yönelmiş, bu satışlara 12.12.2011 tarihine kadar devam edilmiştir. Altını çizmek isteriz ki bu dönemde gerçekleşen ortalama satış fiyatı, birleşmede oluşan çağrı fiyatının altında olmamıştır ve fiyat düşüşünde ana etken bizim satışımızdan çok tüm diğer sportif hisselerde olduğu gibi 3 Temmuz sureci olmuştur.

Yapılan yorumların 3 ana nokta üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir: 1) Sermaye Artışı 2) Hisse Satışı 3) Türk Telekom Arena gelirlerinin Galatasaray Spor Kulübü’nden Sportif A.Ş.’ye devri. Her üç başlık hakkında daha önce pek çok kez ayrıntılı bilgi verilmiş olsa da, konuyu netleştirmek adına gerçekleri bir kez daha tekrarlamakta fayda görüyoruz:

Sermaye Artışı: Göreve geldiğimiz günlerde Sportif A.Ş. öz kaynaklarının negatif seviyede olması, sermaye artışını bir tercih olmaktan çıkararak bir zorunluluk haline getirmişti. Sportif A.Ş.’nin en büyük sermayedarı olan Galatasaray Spor Kulübü dahil, tüm hisse sahiplerinin olası bir teknik iflas durumunda ellerindeki değerlerin tamamen erimesi riski mevcuttu.

Dolayısıyla şu anda art niyetle yapılmakta olan, “Galatasaray Spor Kulübü küçük yatırımcının sırtından zorla para kazanıyor” yorumlarının tam aksine sermaye artışı, hissedarların sahip oldukları değerlerin korunmasını sağlamıştır. Kaldı ki yapılan sermaye artışından elde edilen nakit, Sportif A.Ş.’nin mali yapısının güçlendirilmesinde kullanılmıştır.

Ayrıca, nedense bazı yorumcuların çok manidar bir şekilde unuttuğu veya görmezden geldiği bir nokta da, bedelli sermaye artışına katılmayan ya da katılamayan hisse sahiplerinin, rüçhan haklarını rüçhan hakkı pazarında satma seçeneğine sahip oldukları, üstelik Galatasaray Spor Kulübü’nün de hiçbir yasal zorunluluğu olmamasına rağmen söz konusu rüçhan haklarını satın alarak hissedarlarını mağdur etmemiş olduğudur.

Hisse Satışı: Galatasaray Spor Kulübü Genel Kurulu tarafından yönetime hisse satışı konusunda yetki verilmiş ve yönetim bu yetkiye dayanarak ve bu yetki çerçevesinde hisse satışı yapmıştır. Bu konudaki tüm spekülasyonlara rağmen, yönetimimiz tarafından “hisse satışı yapılmayacağına” dair bir taahhütte bulunulmamıştır.

Yönetimimizin göreve geldiği ilk günlerde, uluslararası piyasalarda ters repo işlemi yapılması gündemimizdeydi. Planlanan bu işlemin detayları anlatılırken gelen sorular üzerine, işlemin “hisse satışı” olmadığına ilişkin kullanılan bir ifade bu mesnetsiz iddialara dayanak olarak gösterilmeye çalışılmaktadır ki, bu işlemin gerçekleşmesi halinde bile bir miktar hisse satışı yapılacağı beyan edilmişti.

Söz konusu işlemle ilgili olarak, hisse repo işleminin mevzuatta henüz tanımlanmamış olması nedeniyle işlemin karşı kuruma blok halinde kesin satışı içerecek şekilde yapılması gerektiği tarafımıza iletilmiş, hisseler üzerindeki kontrolümüzü kaybetmek istemediğimizden bu işlemden vazgeçilmiştir. Aynı tarihlerde derinleşen Avrupa krizi ve baş gösteren 3 Temmuz süreci de bahsi geçen ters repo işleminin yapılmamasının diğer nedenleri olarak sayılmalıdır.
Ayrıca, Kulübün sahibi olduğu hisselerin İMKB’de satışı sanki bir günde yapılmış ve bu satış işlemleri nedeniyle hisse fiyatı bir anda düşmüş gibi yorumlar yapılmaktadır ki bu da gerçeği yansıtmamaktadır. Kulüp tarafından hisse satışları yaklaşık 4 aylık bir süreç içerisinde peyderpey yapılmış olup, her satış işlemi ilgili mevzuat çerçevesinde Kamuoyunu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) işlemin yapıldığı günün sonunda ya da ertesi gün tüm detaylarıyla yayınlanmıştır.

Satış işlemi 78-82 TL (sermaye artırım sonrası bölünmüş fiyat ile) aralığında başlamış ve 4 ay devam etmiştir. Bu sürecin ilk 1,5 aylık döneminde fiyat satışa rağmen 104 TL’ye (09.09.2011) kadar çıkmış ve satışa başlama fiyatının altına inmemiştir. Diğer bir deyişle satış başladıktan sonra bile yatırımcı zarar etmeden, hatta kar ederek hisselerini satma imkanına sahip olmuştur. Dolayısıyla bu konuda yatırımcının ‘gafil avlandığı’ tarzındaki yorumlar da manidar, maksatlı ve tamamen gerçek dışıdır.

Türk Telekom Arena gelirlerinin Galatasaray Spor Kulübü’nden Sportif A.Ş.’ye devri: Bilindiği gibi Türkiye’deki stadyumların mülkiyeti kulüplere değil, kamuya aittir ve GSGM tesislerin kullanımı için uzun vadeli kullanım anlaşmalarını futbol faaliyetlerini bünyesinde barındıran şirketlerle değil, kulüplerle yapmaktadır. Bu nedenle Futbol A.Ş. ile Sportif A.Ş.’nin birleşme sürecinde, stadyum gelirlerinin %90’ı Galatasaray Spor Kulübü’nde, %10’u ise Sportif A.Ş.’de kalacak şekilde bir yapı kurulmuştu.

Ancak daha sonra UEFA kriterleri gereği futbol gelirlerinin Sportif A.Ş.’ye devredilmesi gereği hasıl olmuştur. Söz konusu zorunluluk sadece Galatasaray için değil, diğer kulüplerimiz için de geçerli olup, bu noktadan hareketle stadyum gelirleri Sermaye Piyasası Kurulu’nca akredite bağımsız bir değerleme şirketi tarafından tespit edilen değer üzerinden devir işlemi gerçekleşmiştir. (Benzeri devir işlemlerini diğer kulüpler de yapmıştır.)
Daha önce de vurgulandığı gibi, devir değerinin tespitinde , kamuoyuna açık olan değerleme raporundaki varsayımlar incelenecek olursa, son derece muhafazakar bir metot izlendiği de görülecektir.

Söz konusu devir işlemi neticesinde Galatasaray Spor Kulübü’nün hissedarı olduğu Sportif A.Ş.’den alacağı doğmuş ve yapılan sermaye artışında Kulüp artışa nakden katılmak yerine bu alacağını mahsup etmiştir. Bu mahsuplaşmanın pozitif sonuçlarından biri de Sportif A.Ş.’nin ciddi bir faiz yükümlülüğünden kurtulmasıdır ki, bu da şüphesiz tüm hissedarların menfaati doğrultusundadır.

Özetlenecek olursa, Sportif A.Ş.’nin mali yapısını güçlendirmek adına atılan tüm adımların ilgili mevzuat çerçevesinde ve tüm hissedarlarımızın menfaati gözetilerek gerçekleştirilmiştir. Sürecin her safhasında yatırımcılarımızı zarara uğratmak değil, bilakis uzun vadede sahip oldukları değeri daha da yukarı taşıma amacıyla hareket ettiğimizi vurgulamak isteriz.

Daha önce de ifade edildiği gibi, Galatasaray gibi hızla büyüyen spor endüstrisinin öncü kurumlarından birine yatırımcıların kısa vadeli spekülatif kar amacıyla değil, uzun dönemli büyüme ve değer artışı için yatırım yapmaları beklenmelidir. Spekülatif bazı yatırımcılara kısa vadede kar sağlamak bizim görevlerimiz arasında değildir. Bizim görevimiz, uzun vadede değer yaratarak bu değeri yatırımcılarımızla paylaşmaktır. Bunun yolu, güçlü bir mali yapıdan geçmektedir ve yönetimimiz bu bilinçle hareket etmektedir. Son dönemde donanımlı kurumsal yerli ve yabancı yatırımcıların hisse senetlerimize ilgi gösteriyor olması ne kadar doğru bir yolda olduğumuzun en iyi göstergesidir.