Page 8 of 11

Posted: Sun Dec 10, 2006 2:52 am
by Cengiz Akgun
Nobel mobel bir yere kadar. Salman Ru$tu gibi (ki o okadar bir tehlikenin e$iginde degil) yurt di$inda illelebet ya$ayamayacagina gore o kursuden Turkiye ve Turkleri bir irkci kisvesi altina buruyecek bir konu$ma yapacagini sanmak gayet saflik olurdu. Adamin militan filan olmak istedigini sanan pek kimse oldugunu sanmiyorum. Soylevi de babasi ile olan ili$kisi acisindan anlamli olabilir. Hayati boyunca Nobel odulu icin ya$adigi da ortada. Bunu hayal etmi$ olmasi da kinanacak yerilicek bir olay degil. Elbette Nobel bugun her konuda e$i pek olmayan bir odul konumunda. Gayet normal. Ama olayin kokusunu ali$ bicimi de ortada. Konu ile hemen hemen hicbir bilgisi olmadigi sarf ettigi sozlerden belli olan Ermeni olayi hakkinda konu$mak ona mi du$erdi. Olayin dugumu burada. Bunu bir Nazi Almanyasinin Yahudilere reva gordugune benzetir $eklinde dile getirmesi ya da Bosna ya da Ruwanda da hatta bugun Darfur'da oldugu soylenen olaylara benzer bicimde bir gun Dogudaki musluman Turk ve Kurt cemaatinin iclerindeki yuzyillarca biriken kinin ve irinin hincini Enver ve Talat'in emri ve ki$kirtmasi ile kalkip kom$usu Hirant, Kevork, Agop'un sulalesinin dibine kibrit suyu dokerek almak uzere saldirdigini ima etmesi garip degil mi? O yuzden ne yapsa artik kolay kolay bu dediklerinin izini silemiyecek.

Ha babasinin bavulu anisini edebiyat $aheseri olarak gorenlere rahmetli dedemin can verirken annemi cagirtip daha ben ilk okul dorduncu sinifta iken ba$indan bulgur bulgur terler doktugu anda "Gungor cocuklari okut cocuklari okut" diye soz alarak can veri$ini Doktora tezimi verdigim el diyarinda sozlu sinavdan ciktiktan sonra tez hocamin birkac dakika sonra yanima gelip sirtimi sivazlayarak artik sen de bir doktorsun diye elimi siktigi gun kulaklarimda cinladigini gozumun onune geldigini ben de yazdigimda epey adami aglatip bir edebiyat $aheseride ben de yazacagim. Yok amacim Pamuk'un Nobel odulune ortak olmak degil ama yurt di$ina diye cikanlara ba$imdan gecenleri anlatip bir parca yol gostermek.

Posted: Sun Dec 10, 2006 3:44 am
by Ali Gursel
Cengizcigim,

Nobel'i alis bicimi ortada demissin. Ikimizin de komitenin gorusmelerinden habersiz oldugunu varsayip bir bilgi vereyim:

Orhan Pamuk 2005 yilinda Impac Prize adi verilen ve Noobel'den sonra en prestijli birkac edebiyat odulunden birini kazandi (100,000 Euro da ustune).

Simdi 2005 yilinda herhangi bir konuda birsey soylememisti, insan dusunmeye basliyor acaba 2005 yilindan tezgah mi kurmaya basladilar, Pamuk'a once su odulu verelim, ardindan Ermeni isini kasir, bir de Nobel veririz falan diye.

Butun dunya edebiyat cevreleri islerini guclerini biraktilar, Turkiye'yi Ermeni meselesi konusunda sIkIstIrmak icin odul vermeyi mi basladilar?

Odulu nasil aldigi konusunda varilan sonuclarda Ermeni konusunda ne dedigi kadar rakipleri kimdi, ne yaziyorlar, bunlar Orhan Pamuk'un yazdiklari ile edebiyat cevrelerinde nasil karsilastiriliyor vs. gibi konulara da biraz bakmak gerekmez mi sence?

Ali

Posted: Sun Dec 10, 2006 10:41 am
by Cengiz Akgun
Ali Gursel wrote:Cengizcigim,

Nobel'i alis bicimi ortada demissin. Ikimizin de komitenin gorusmelerinden habersiz oldugunu varsayip bir bilgi vereyim:

Orhan Pamuk 2005 yilinda Impac Prize adi verilen ve Noobel'den sonra en prestijli birkac edebiyat odulunden birini kazandi (100,000 Euro da ustune).
....
Orhan Pamuk'un hicbir kitabini okumadigim icin ne menem romanci oldugundan filan hic haberim yok. Turkiyede romanlarinin sati$ rekorlarini kirdigini da acikcasi duymadim. Yani sagda solda odul alirken Turkiyede olay yaratan bir edebiyatci olarak gazetelerde filan konu edildigini de gormedim Ermeniler hakkinda denelemesinden once. Turkiyeden gelen gidende yahu $u Orhan Pamuk'u alip okumadiysan al Allahin a$kina bir oku Turk edebiyatina boylesi daha gelmedi filan diyen de olmadi malasef.

Benim icin nasil bir edebiyatcidan once durup dururken Ermeni soykirimi konusunda ettigi laflarla gundem oldu Orhan. Sanki kurulmu$ tezgah gibi bu laflari etme zorundaymi$ gibi bir kolaylikla edivermi$. Sonra yok oyle demedim boyle dedim filan diye yan cizdi ama alip bulup suratina attiklarinda bile. Herhalde biraz ara$tirma yoluna filan gitse idi Turkiyede bu konunun devlet politikasi olarak sistematik bir bicimde ustunu ortulmeye Dunyadan bir ayibin saklanilmaya cali$ildigi sonucuna varamazdi. Ermenilerin Batida Yunanalilarin ve Bulgarlarin ba$arisina ozenip Dogu'da ne halt ettikleri, cikardiklari isyanlar, tecrit kanunun cikmasindan cok once ba$lar. Kokleri kazindi denen Ermenilerin Van Erzurum Bitlis isgalinde neler yaptigini o yore halki gayet iyi bildigi de ortadadir. Hele Ermeni terorunun Ruslarin kiskirtmasi ile Kafkaslarda ba$ta Tatarlar ve Azeriler olmak uzere o yoredeki musluman halka estirdigi o gunlerdeki katliamin boyutlarini bunu yapan Ermenilerin agzindan anlatan Turk olmayan yazarlarin Ingilizce basilmi$ bir cok kitap da var ortada. Arayan bulurdu oyle 1.5 milyon Ermeniyi bogazladik ve bu konu tabu oldu konu$turulmuyoruz diyene kadar. Ha bu bati Avrupali insanlik haklari du$kunu sade kendilerine hiristiyan (kendine musluman lafindan esinlendim) tarihin derinliginde bile olmayan atasinin Amerikada Afrikada Asyada yaptiklarini unutup hak ve hukuk arayan sahtekarlara gelince. Bosnada ayni irktan oldugu halde musluman olanlara Osmanli tohumu diye yapilanlarda ortada iken ve Dunyanin her yerinde irkciligin ve soykiriminin dikalasini yapan bu i$in agababalarinin gozlerinin onunde oldugunda istiflerini bozmadan killarini bile kipirdatmayanlara el ve dil vermenin haddi Orhan'a mi kalmi$ti yarim yamalak bilgisi ile. Turkiyedekilerin bu adama icerlemesinin sebebi de bu. Cunku Orhan hala Karadic ve Miladic gibi insanligin yuz karasi orta cagdan kalma adi herifler Avrupanin ortasinda got kadar ulkede bulunamaz ve istenemez halde oldugunu bilmiyor muydu birileri soy kirimi konusunu acmaya kalktiginda kendisi ile konu$urken. Ama bunlari dile getirse ne olacagini kestirdigini kestirememek gibi bir sorunum yok benim. Sen oralara yakin gittin bir aralar bilirsin belki nelerin dondugu konusunu benden iyi. Bak Srebrenika'da (bosnalilar Tuzla diyorlar oraya) Bosnalilari korusun diye BM bari$ gucunun Hollandali komutani (sanki Miladic'in BM bari$ gucunu oldurmeye kici yermi$ gibi) emrindeki silahli birligi ile donsuz kacip 20 bin ki$iyi bu canavarlara teslim edip bicilmesindeki kahramanligindan dolayi Hollanda da madalya bile almi$ gecenlerde. Alay ederler gibi bu olanlara. Bunlari iki yanli$ bir dogru eder diye soylemiyorum. Kurumu$ bokun ustune su serpen bol olunca buna canak tutanlar icin soyluyorum.

Artik Orhan'a da Musa Dagi gibi bir roman yazmak du$er $imdi bu odulden sonra Ermenilere yapilan mezallimi anlatan. Bir aferin daha alir bence ve filme filan cekilir iyi de para kazanmasinin yaninda Oskar'i da alarak adini bir ilke daha da yazdirir.

Posted: Sun Dec 10, 2006 12:10 pm
by Burak Sağlam
Bazı yazılanları hayretle okuyorum.

Olaylara hangi pencereden baktığımız çok! önemli.Ermeni meselesinde yıllardır süren lobi faaliyetlerinin plansız programsız yürüdüğünü iddia edebilirmisiniz?Zor hemde çok zor.Güçlü oldukları ülkelerde (bu güç kendilerine ait değil silah olarak ellerine verilmiş, bir nevi tetikçi) bağıra çağıra olayı istedikleri yöne çekme çabasındalar.

En basiti konuyu daha doğru algılamak için Kıbrıs konusuna bakalım.Limanlarla ilgili Hükümetin açılımına avrupalı parlementerlerin yorumları dikkate değer.Kimisi Ercanı Türkiyede sanıyor kimisi Gazimagosayı Karadeniz kıyısında.Bunu şu sebeple yazdım.Ortaya çıkıp Ermeni savunucusu kesilen devletler sizce Ermeni meselesini ne kadar biliyor?Aynı Kıbrıs konusunda olduğu gibi (nasıl eğitimsiz insanı ne ile doldurursanız dışarı o fışkırır çünkü analiz ve sentez yapma kabiliyeti yoktur) bu meseledede reklamı yapılan bilgilerden başka hangi tarihsel araştırmadan derin bilgilere sahipler?

Orhan Pamuk bu konuda kullanılmaktan öte bir değere sahip değil.Namık Kemal, Yahya Kemal Beyatlı , Mehmet Akif gibi ustaların yanında ben edebi yada fikri yüksek bir değere rastlayamadım eserlerinde!.Oda bu eksiği hem kendi çıkarı hemde kendini kullananların çıkarı için Ermeni söylevi ile kapattı.

Bakmamızı tavsiye ettiğim pencerenin camınıda takalım.Bu işin altını kazanlar 75 sene öncesinde bizim toprağımızda işgal güçü olarak büyük dedemi şehit edenler değilmi?Yada daha dün Bosnayı bıyık altından gülerek izleyenler.Yanına Afganistanı, Irağı, Filistini koyun.Ne çıktı ortaya?Ortak bir özellik gördünüzmü?Müslüman ve Osmanlı Tebasından kalan bu halkları ortaçağ Haçlı Seferleri mantığı ile yoketmeye çalıştıkları (yada güçlenmelerini engellemek) izlenimi oluşmuyormu? E o zaman nasıl bir fikri çöküş bana büyük resimde güçlenen ve belki istikrar unsuru (sadece kendisi adına değil yukarıda sayılan savaş içindeki toplumlar içinde) olabilecek bir Türkiyenin tezlerine tarafsız ve tarihi, bilimsel bir gözle bugünki yaygaracıların bakacağını açıklar.Orhan Pamukta bu hengamede maşalıktan başka işlev göremez ve kullanıldığı asıl amaca yönelik büyük ÖDÜLÜ! Nobel ile kurularak dolaşır.

Fazla uzak olmayan bir gelecekte Yunan soykırımı, Bulgar soykırımı gibi ithamlarlada karşılaşacağız.İsimler değişsede bir milyon şu öldürüldü diyerek paravan işi üzerinden paye alacak biri ogünde çıkacak.Tarih tekerrürden ibaret yazıkki Şairin dediği gibi "...ders alınsa tarih tekerrürmü ederdi?" alamadık alamıyoruz.Olaya entellektüel bakışlar attığımızı düşünerek soyunu reddeten kayıp milleti oynuyoruz.

Konunun dışına çıktığımın farkındayım.Amacım fikir telakkisinde bulunan bizlere evin çatısından 3cm'lik bir pencere açabilmekti.

Saygılar.

Posted: Sun Dec 10, 2006 1:46 pm
by Ali Gursel
Sevgili Burak,

Ben de biraz hayret icindeyim, cunku konu Ermeni meselesi ile alakali degil, edebiyat ile alakali bir olay diyorum (hatta bir de 2005 yilindan vs. veriler sunuyorum), bu sefer Kibris diye ornek gelmis.

Sen Orhan Pamuk'un eserlerinde edebi degere rastlamayabilirsin, ama kusura bakma da, bu konuda iddialarinin dayanagi nedir? Orhan Pamuk tarih konusunda nasil konusur diye elestiri var, musaadenle Burak senin edebiyat konusunda herkes gibi kisisel fikir belirtmekten ote (benim ya da herhangi bir baskasi gibi) konusabilmenin dayanagi nedir?

Var mi bir edebiyat masterin, doktoran, edebiyat ile ilgili dergileri okur takip eder misin, konferanslara gider misin? Saydigin kisiler oleli uzun yillar olmus nobel alamayacaklarina gore, bugunku adaylardan kimleri takip ediyorsun? Impac Prize'dan Nobel komitesine edebiyat cevrelerinin cidden isi gucu birakip Ermeni meselesi, Kibris ve Turkiye ile mi bozduklarini dusunuyorsun?

Madem durum boyle neden ayrilikci bir Kurde ya da Ermeni'ye vermiyorlar Nobel odulunu, baksana tek aradiklari kullanacak biriymis, yani Pamuk olsa ne olur baskasi olsa ne olur, buluver bir Ermeni yazar. ver odulu, ertesi sene de Kibris'li bir Rum'a verirler.

Adami senelerdir 20 tane yabanci dile falan cevirirlerken, ileride Ermeni yorumu yapar bu adam Mehmet Akif'in yerine bunu cevirelim de meshur olsun mu diyorlar?

Ermeni lobisi planli programli yuruyor diye Orhan Pamuk'la ilgili olmak zorunda mi (ayni mantikla benim postlarimi da Ermeni lobisi mi attiriyor, Planli programli yuruduklerine gore herseyden sorumlu olan onlar olmali?) Bu lobi dunyanin en prestijli odulunu istedigine verdirecek kadar guclu mu? Oyleyse madem Pamuk edebi olarak degersiz, neden bir Ermeni yazara verdirmiyorlar?

Cok basit bir ornek vereyim: Ben plan ve programla omru billah GS lehine calisabilirim, mesela taraftar dernegi baskani olarak, ama bu GS'in UEFA kupasini benim calismalarim sayesinde aldigini gostermez, cunku UEFA kupayi sahada yapilan maclarin sonucuna gore veriyordur. Ermeniler icinde bir lobi de planli programli calisabilirler ama bu da onlarin Nobel'i kimin alacagini tayin ettiklerini gostermez.

Pamuk'un Nobel'i kazanmasindan sonra bazilari kendileri de aday olan bir suru yazarin cikip hakettigini soyleyip eserlerini ovmesinin sebebi ne? Dur tahmin edeyim, Amerika'li yazar Philip Roth, Paul Auster de Ermeni lobisi faaliyetleri dahilinde calisiyorlar, oyle mi?

Olaya entellektuel bakis atarak soyunu kaybeden millet falan ne demek bilmiyorum, bir edebiyat odulu edebiyat oduludur, buna boyle baktigi icin kimsenin soyuna hicbir sey olmaz. Soy bu kadar nazik bir sey mi yahu, her meseleye karistirilmazsa kaybolacak?

Nobel Komitesi kimseye Ermeni meselesi falan yuzunden odul vermez, zaten verdikleri odullere biraz bakmak hicbir lobiyi iplemediklerini gosterir, zaten oyle yapmasalar uc-bes sene sonra kimse verdikleri odulleri iplemez.

Nobel Komitesi Pamuk'un Ermeniler konusunda soylediklerini kaale almis olabilir ama su sekilde: Bu insanlar herhangi bir toplumda kisilerin ama ozellikle sanatcilarin cikip hakim fikirlere aykiri birseyler soylemesinin, soyleyebilmesinin degeri oldugunu dusunuyorlardir, hem de soylenenin dogrulugundan bagimsiz olarak. Nasil biz de bir Amerika'li cikip Amerika'da hakim fikirlere aykiri birsey soylediginde, bir Fransiz cikip Fransa'da hakim fikirlere aykiri birsey soylediginde takdir ediyorsak, adamlar bunu genel bir deger olarak dusunuyordur, bunu da goz onune almis olabilirler, Pamuk Ermeni konusunda yanilmis dahi olsa.

Ermeni lobisi Turkiye'yi yaralamak, zarar vermek icin calisiyordur, eminim, ama bu dunyada herseyi Ermeni lobisi kontrol ediyor demek degildir, 50 kusur yasinda senelerdir sabah bilmem kacta kalkip aksam bilmem kaca kadar roman yazmakla ugrasan, dunyada bir suru degerli edebiyatci, edebiyat bilimcisi tarafindan ovulen, cevirmen tarafindan cevrilen, yayinevi tarafindan basilan adama da lutfen biraz da romanci gibi bakalim, bunca yillik isi ve eseri (bazen de okumadan) bir tarafa birakip, sirf bir mesele hakkinda bir laf etti diye Nobel komitesinden, Orhan Pamuk'a herkesi isi gucu Ermeni meselesi gibi gormeyi birakalim lutfen.

Yok olay edebiyat degil diyorsaniz da, bu savinizi destekleyen edebiyatla ilgili bir veriniz olsun. Yoksa tam Nobel komitesinin neden aykiri seslere deger vermek konusunda hassas olabileceginin ornegi olursunuz.

Benden de saygilar.

Ali

Posted: Sun Dec 10, 2006 2:10 pm
by Murat Kara
Cengiz Akgun wrote:Adamin militan filan olmak istedigini sanan pek kimse oldugunu sanmiyorum.
Adamin militan olma derdi yok elbette. Soylediklerini 15 yildir soyluyor ama unu (noktali u) arttikca savunduklarindan da vazgeciyor. Yani kaypak! Soylediklerinin icerigi bir yana, soylediklerini savunma yeteneginden bile mahrum. En son karsisina cikan kalabalik gozunu korkutmus belli ki sindi kaldi gozune isik tutulmus tavsan gibi.

Ona militan muhamelesi yapanlar ise oldukca cok. Genelkurmay, CHP, MHP, AKP, TUSIAD, MUSIAD bunlardan sadece bir kaci. Adami mahkemeye bile verdiler iste ya!

Pamuk herkes gibi istedigini soyler normal kosullarda. Ama kosullar normal degil su anda. O nedenle Turkiye'de bazi cevreler diken uzerinde oturmaya basladilar. Bir yandan ABD emperyalizmi dikmis gozunu bolgeye, ote yandan AB IMF'den beter kosullarla yakalamis devleti bacak arasindan, diger yandan Cin mallari ulke ekonomisini alt ust etmis ve altini oymakta, diger yanda 100 yillik calisma haklari ve sozde de olsa hak olarak var olan sosyal devlet geri alinmakta. Bunun yaninda yukaridaki guruplasmalarin kendi aralarindaki 150 yillik hesaplasmalari da devam etmekte.

Yani diken uzerinde oturanlarin durumunu anlamak kolay. Pamuk'a verilen asiri tepki de bu diken uzerinde oturmaktan kaynaklaniyor muhtemelen.

Asil konu ise bu diken uzerinde oturanlarin kim olduklarini ve asil niyetlerini anlamakta. Yukarida saydigim kurumlar sadece bir maskeden ibaret. Bir ip ucu vermek gerekirse: bu zumre 1800'lerin son ceyreginden beri ayni teraneyi pisirip pisirip halkin onune koyduran zumre. Soyledikleri cozumler cozum olsa su anda bunlari tekrar konusmak gerekmezdi elbette.

Siz hala musluman, hiristiyan, Ermeni, Rum filan deyin bakalim... Ati alan uskudari gececek bu arada. Agaca bakarken ormani gormemek gibi birsey bu da.

Musluman dedim de aklima geldi. ABD ve muttefikleri Musluman halklarin canina okurken ve muslumanlarla hiristiyanlar arasina hizip tohumlari ekerken diger yandan ayni adamlar muslumanlar ile hiristiyanlar arasinda kopru kurmaya calistiklarina dair izlenim birakma arzusundalar. Papa'nin ziyareti bu kampanyanin bir parcasi idi.

Pamuk ise kitaplarinda surekli olarak romantik ve yuzeysel bir sekilde 'bati' ile 'dogu' kulturlerini birlestirme temasi isledi. Muhtemelen bu nedenle su andaki siyasi ortam onun odul almasinda bir faktor haline geldi. Yani batidaki halka alin bakin boyle romanlar okuyun ve belirsiz bir gelecekte mutlu bir dunya hayali ile yasayin mesaji gonderilecek. Yoksa boyle cok da meziyeti olmayan bir yazara bu odulu vermek biraz abartma olmus. Ben Pamuk'un bir cok kitabini begenerek okudum ama Nobel'lik bir yan goremedim eserlerinde. Ya ortalikta yazar kitligi var (ki bu oldukca mumkun yani genel kalite dusmus olabilir), ya da bir komplo soz konusu gercekten de.

Posted: Sun Dec 10, 2006 7:17 pm
by Ali Gursel
Sevgili Murat,

Hayatini dogup buyuyup muhtemelen dunyanin dusunce ve ifade ozgurlugune en cok saygi gosteren ulkelerinin birinde geciren Londra'li Harold Pinter'in Nobel'i kabul konusmasinda soylediklerine bakip militan, iki laf ettigi ulkede bu yuzden mahkemelik olup uzerine insanlar saldiran Orhan Pamuk'a kaypak diyebiliyor musun gercekten? Cem Yilmaz'in da dedigi gibi Harold Pinter ve benzer militanlari biraz da 301. maddesi olan, itaat ve milliyetciligin ifade ozgurlugunden cok daha onemli degerler oldugu yerlerde konusma yaparken gormek isteriz.

Hos Pamuk cok daha hosgorulu bir toplumda dahi yasasa konusmasini ister babasi hakkinda, ister anasi hakkinda, ister kizilderililerin, ister eskimolarin kaderi hakkinda yapar. Bir soyleside Ermeni/Kurt konularinda birseyler soyledi diye omru billah bu konularda konusacak, konusmazsa kaypak mi olacak, bu nasil yaklasim?

Daha da ironik olani ise su nokta: Pinter kendi ulkesi de dahil dunyanin pek cok yerinde son derece tepki goren bir konuda cogunlugun goruslerini belirtmis. Yani Ingiltere'de yasayan ortalama insan da, aydin da Amerika'nin Irak da dahil nasil siddete dayali, yeri geldiginde vahsice politikalar uyguladigini biliyor, sokaklara cikip bunlari protesto ediyor.

Bunu soylemek mi militanlik?

Orhan Pamuk cikmis Turkiye'de yuzde doksanin karsi cikacagi, belli bir yuzdenin ise elinden gelse kendisini oldurecegi gorusleri dile getirmis, mahkemeye falan verilip ustune saldirilinca da devam etmemis.

Pinter militan, Pamuk kaypak mi oluyor cidden?

Sonra Pamuk'un Ermeni/Kurt sorunu konusunda bir soylesi de birseyler soylemis olmasi Nobel odulu seremonisinde ayni konuda konusmasini neden gerektirsin, ya da neden bunu yapmayinca kaypak olsun. Musaadeyle adamin hayatindaki en onemli konusmalardan biri, belki de en onemli konusma, orada da benligine, gonlune en yakin, kendisini kendi yapan en onemli konu hakkinda konusmak ister, bu da Ermeni/Kurt meselesi ya da sinif mucadelesi de degil, babasi olabilir.

Hatta Pamuk'u biraz okuyan herkes kimlik olusumu konusuyla ne kadar ilgilendigini bilir, ondan Pinter tipi degil, babasi ile ilgili bir konusma yapmasini bekler. Tabii ki ne gam ne tasa, adam oraya gam ve tasa icin mi cikmak zorunda. Nedir bu kendinden menkul, herkesden kendi inandigi ahlak derslerini bekleyen yaklasim?

Ben edebiyat metinlerinin bir tek degil, birden fazla "okunusu" olabilecegine inaniyorum. O acidan senin okumana saygi duyarim ama ben de sahsen "Pamuk ise kitaplarinda surekli olarak romantik ve yuzeysel bir sekilde 'bati' ile 'dogu' kulturlerini birlestirme temasi isledi" okumasinin Pamuk'a yakin bir okuma oldugunu dusunmuyorum.

Pamuk hicbir seyi birlestirme derdinde degil, hatta bana sorarsan cogunlukla kimlik, kultur gibi bir butun sandigimiz kavramlari parcalarina bolup ayirma, ayirdikca ortaya cikan anlam yoklugunu gosterme derdinde diye okuyorum.

Meziyetleri ve odulu hakedip haketmedigi konusunda goruslerine gelince, Babahan Ergun gibi bir edebiyat ustadi olmamakla beraber (hos o da Turkce'nin kullanimi hakkinda gazetelerde yazi yazmadan -de ekinin ne zaman ayri yazilacagini ogrense fena olmaz ama Turkiye'de hangi konuda fikir belirtmek icin bilgi sahibi olmak lazim ki :D , bu konuda olsun) senin bize alinti yaptigin Harold Pinter'in Pamuk'un Nobel almasi konusunda soylediklerini vereyim. Bu da kendi nobelli bir yazar, onun gorusleri de bulunsun (yukaridaki benim tercumem, asagida orijinal metin var):

"Sevincim sonsuz. Pamuk'u ilk kez 1985'te PEN'in Istanbul'a oradaki yazarlarin durumunu arastirmak icin duzenledigi bir gezide birlikte gittigim Arthur Miller ile tanidim. Cok buyuk bir yazar ve odul bundan daha yerinde birine verilemezdi. Gecen sene kazanmasini bekliyordum (Ali'nin yorumu: Aman hocam ne yaptin, daha Ermeni konusunda laf etmemisti.) ama baskasi araya girdi.

Araya giren baskasi da kendisi :wink:

"I couldn't be more delighted. I first met Pamuk when Arthur Miller and I visited Istanbul in 1985 on a PEN mission looking into the condition of writers there. He's a great writer and this award couldn't be more appropriate. I expected him to win it last year but somebody else got in the way."

Simdi, sizi bilmem. Ama kendi meslegim konusunda meslektaslarim yargilasin isterim beni, Pamuk'un meslektasinin yargisi da yukarida.

Ali

Posted: Mon Dec 11, 2006 2:17 am
by Murat Kara
Ali Gursel wrote:Sevgili Murat,
Sevgili Ali,

Dikkat edersen Pamuk'u Nobel konusmasi sirasinda soyledikleri yada soylemedikleri konusunda elestirmiyorum. Istedigini soyler. Benim elestirdigim Pamuk'u elestirenler ve onu militan hatta vatan haini gibi gostermeye calisanlar. 'Vatan haini' ya da militan olsa boyle konusmazdi diyorum.

Ote yandan Pinter konusmasinda filozofi yapiyor (uzmanlik dali olmamasina ragmen). Evrensel kavramlardan bahsediyor. Sadece kendi hukumetine karsi cikmiyor. Kullandigi platform goz onune alininca militanligin dik alasini yapmis oluyor. Bak bakalim o kursuden bu tur bir tepki veren kac kisi var tarihte? Bir elin parmaklarini gecmez.

Bu anlamda Pamuk'un konusmasi ister istemez kendisi hakkinda yargiya varilmasini gerektiriyor. Benim vardigim yargi da yukarida. Bunu elestiri olarak almamak lazim. Herkes siyasetle ugrasacak diye bir kosul yok ama basladigin bir isi genelde bitirmek de gerekir hayatta saygi gormek istiyorsan. Yani etraftakiler ne tur bir insan oldugun konusunda kararlarini bir sekilde vereceklerdir. Bunu durdurmak imkansiz. Pamuk'un basina gelen de bu.

Benim bir birey olarak Pamuk'a (hatta sanat ile ugrasan herkese) saygim var elbette. Pamuk'un eserlerini begenmemin bir nedeni adamin cok calisarak, ugrasarak, sabirla romanlarini sofistike hale getirmesi. Gercekten okurken insan hayret ediyor. Edebi degeri ne kadar o tartisilir ama Pamuk'un okuyucusunu ciddiye almadigi kesinlikle soylenemez. Boyle bir insana saygi duyulmaz mi hic?

Bir de herhangi bir konu hakkinda fikir bildirmek icin uzman olma kosulunu nereden cikardin Ali. Boyle olsa foruma yazi yazilamaz :) Bu konuda sikca Ugur Mumcu'nun soyledigi 'bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz' lafini one surenler oluyor. Ama 'fikir' sahibi olunmadan bilgi sahibi de olunamaz. Olunsaydi cesitli meslek dallari olusmazdi. Cunku dunyadaki herseyi birden ogrenmek imkansiz. Secim yapip bilgiyi ona gore depolamak gerekli. Yani rahmetli Ugur Mumcu biraz poposundan sizdirmis bu lafi (simdi lafin arasinda Ugur Mumcu gecti diye Mumcu 'taraftarlari' uzerime atlamaz umarim. Onu da severek okurdum cunku ulkenin yetistirdigi ender prensip sahibi yazarlardan birisiydi).

Ben de bu yarim yamalak lafi soyle duzelteyim bari: perspektif sahibi olmadan bilgi sahibi olmak bir ise yaramaz. Yani bilgisi daha az olan fakat saglikli bir perspektife sahip birisi uzman gecinen bir cok kisiyi suya goturup susuz getirebilir.

Saglikli bir perspektifi insa etmek icin ise saglikli tartismalari takip etmek gerekir.

Posted: Mon Dec 11, 2006 3:03 pm
by Burak Sağlam
Ali Bey,

Öncelikle konuyu kişisel yeterlilikler noktasına çekmek helede hakkında bilgi sahibi olmadığımız insanlarla ilgili ne kadar doğru?

Ben sanatın toplum için yapılması gerektiğine inanırım.Yoksa kendini tatminden ileri gidemeyen bir anlayış ile kapalı bir çevrede dönüp durur sanatçılar.Hal böyle iken benim bahsettiğiniz akademik kariyere sahip olup olmamam eleştirilerim için hesaplama noktası olamaz.Burada konu benim ne olduğum ile ilgili olmadığı için bu sorulara cevap vermemde yanlış olacaktır.

Ayrıca elbette yazarı Türk tarihi içinde (haydi gelin Cumhuriyet tarihine indirgeyelim) standartları belirleyen yazarlar ile karşılaştıracağım.Şu anda aramızda olmamaları karşılaştırmamak için yeterli sebep değildir.Konuyu tamda burada yine yanlış yere çekmişsiniz.Onlara Nobel verilmesi gibi bir beklenti içinde nasıl olabilirim?Bu sadece mukayese içindi.

İkinci kısma gelirsek.Resmetmeye çalıştığım tabloyu gözünüzde canlandıramamışsınız.Bahsettiğim çaba ne sadece Ermeni lobisi nede Orhan Pamuk çabasıdır.Toplumların dünya görüşü ve bir kaç yüzyıllık politikaları ile ilintilidir.
Ali Gursel wrote: Cok basit bir ornek vereyim: Ben plan ve programla omru billah GS lehine calisabilirim, mesela taraftar dernegi baskani olarak, ama bu GS'in UEFA kupasini benim calismalarim sayesinde aldigini gostermez, cunku UEFA kupayi sahada yapilan maclarin sonucuna gore veriyordur. Ermeniler icinde bir lobi de planli programli calisabilirler ama bu da onlarin Nobel'i kimin alacagini tayin ettiklerini gostermez.
Ali
Örnek üzerinden gidelim.Sizce güç olarak taraftar derneği başkanı ile (tekrar ediyorum bu onlara verilmiş bir güçtür!) Ermeni lobisinin gücü birmidir?Kendi fikrinizi anlatmak için güzel olayı anlatmak için taraflı bir örnek.

Sizin bu örneğiniz konu ile ne kadar alakalı ise benim kıbrıs örneğimde o kadar alakalı.Demişimki "En basiti konuyu daha doğru algılamak için Kıbrıs konusuna bakalım".Bu gayet açık.Sadece anlatıma yardımcı unsur olarak kullandım.La Fontaine'den bir örnekte verebilirdim.
Ali Gursel wrote: Olaya entellektuel bakis atarak soyunu kaybeden millet falan ne demek bilmiyorum, bir edebiyat odulu edebiyat oduludur, buna boyle baktigi icin kimsenin soyuna hicbir sey olmaz. Soy bu kadar nazik bir sey mi yahu, her meseleye karistirilmazsa kaybolacak?
Bu ödül değil Ermeni meselesi ile ilgili söylevi sonrası aldığımız tavır ile ilgili (Asalım keselim gibi anlamsız hareket ve sözleri tavır olarak zaten kabul etmiyorum)."E yaptık kabul edelim" yada "Maalesef tarihimiz karanlık".Gibi sözler sarfeden Aydınlarımıza ithafen yazdığım bir kısım.Bilmem farkındamısınız "Türkçe konuşan bir kısım" sadece kendini bu işe adamış.O katliam bu soykırım diye alttan alta çalışıyorlar.Üzerinde çok durmayacağım.

Gelelim aykırı görüşler örneğinize.Bunu söylemek "Doğru Yada Yanlış" onun hakkı.Ancak eleştirmekte benim hakkım.Üstelik sizce bu basit bir görüş ayrılığımı?Sizin hiç "Yahu bu adam yazar.Üstelik işi tarihçilik yada siyasette değil.Bu kimliği ile kalkıp herkesin gözü ününde niye böyle konuştu" sorusu aklınıza gelmedimi?Bu aykırı görüş belitmekten ziyade amaca hizmettir.Yoksa konuşma pek ala şöylede olabilirdi " Geçmişte Ermeniler ve diğer azınlıklarla ilgil bazı hatalar yapılmış OLABİLİR!(çünkü araştırmadım tarihçide değilim).Soykırım yapıldığı izlenimine sahibim araştırılmalı.".Bu şekilde olsa bu kadar tepki çekermiydi?Bana " siz edebiyatçımısınız nasıl edebi yönünü eleştiriyorsunuz" babında cevap verirken düşündünüzmü "Bu adam tarihçimi nasıl böyle konuşuyor?"

Benim Orhan Pamuk ile ilgili son görüşüm şudur.Eserleri BANA yada BENİM beğenilerime hitap etmiyor (bu ödülle ilgili şüphelerimin sebebi).Etse bile yaptığı konuşma sonrası ona karşı herhangi bir iyi niyet beslemek yada saygı duymak için sebep kalmadı.Üstelik "Söylediklerininin doğruluğundan bağımsız" nasıl bir anlayıştır?Mesela Amerika Irak'a özgürlük getirdi demek yalancılıkmıdır yoksa "Hakim fikre aykırı bir şey söylemekmidir?".

Aslında karşılıklı bir yazışmaya dönüştürmemek için konuyu buraya yazmak istemiyordum ama önceki yazım ile ilgil olması ve sizi cevapsız bırakmışım izlenimi (zaman ayırıp okumuş cevap yazmışsınız) doğurmamak için böyle yapmam daha uygun oldu.Yorumlarınız için teşekkür ederim.

Son olarak tekrarlıyorum "Amacım fikir telakkisinde bulunan bizlere evin çatısından 3cm'lik bir pencere açabilmekti.".

Saygılar.

Posted: Mon Dec 11, 2006 8:47 pm
by Ismail Gezer
Image

Türkiye'de 'liberalizmin bokunu çıkaranlar' var. Faşistler siyasi kavgalarını Orhan Pamuk üzerinden yürütmeye kalkınca, onlar da topa girdiler ve karşı takımda yerlerini aldılar. Bunlar da 'kerinçli' olsalar gerek!

Bunların bir kısmı derli toplu, akıllı uslu adamlar, bir kısmı da yaşama biçimi olarak serseriliği seçmiş kişiler. Herkesin özel hayatı kendine, fakat yaptıkları ettikleri kimi zaman Osmanlı halkının çok dalga geçtiği Karanfilzade Tarçın Bey tadı veriyor...

Şimdilerde mesaileri, Orhan Pamuk'u tanrılaştırmak (Kemalistler Atatürk'ü tanrılaştırınca çok kızıyorlar ama)... Öyle de bir hava estiriyorlar ki, yaptığın en ufak bir eleştiriye bile açıklama getirmek, 'vallahi billahi ben Orhan'ı kıskanmıyorum' diye dil dökmek zorunda kalıyorsun.

Hani Cem Boyner'in Yeni Demokrasi Hareketi hayatta olsa, Pamuk'u parti başkanlığına bile getirmeyi düşünecekler. (LDP kesmez, oy oranı yerlerde sürünüyor.)

Son günlerde Türk basınında 'Nobel ödülü Türk diline verildi' yaygarası yapıldı. Kimileri daha da ileri gidip 'Türkçe dünya dili oldu' dediler.

Bunlar, Avrupa Birliği'yle ucu açık, sonucu belirsiz ve de en azından on yıl sürecek görüşmelere başladığımızda da 'Avrupalı olduk' diye manşet atmaktan utanmamış adamlar...

Nobel edebiyat ödülü Türkçe'ye verilmedi.

Nobel dile verilmez. Ülkeye de verilmez.

Bir romancıya, bir romancının toplu eserlerine verildi. O romancının Türk olmasında 'edebiyat dışı mülahazalar' da etkili oldu, Pamuk'un bazı siyasi tavırları kullanmayı çok iyi bilmesi de.

Öyle ya da böyle, iyi oldu. Fakat ödülü verenlerin hiçbiri Türkçe bilmiyor, hiçbiri Pamuk'un romanlarını 'aslından' okumuş değil. Laf aramızda, Yaşar Kemal çevirilerinden ve kendini oralarda önemli bir Türk yazarı diye yutturan Demir Özlü'den başka bir Türk yazarını okumuş olduklarını da sanmam. (Pardon, Nevzat Üstün'ü unuttum. Hadi Zülfü Livaneli'yi de katalım da bir tekzip de bize göndermesin sabah sabah.)

Ben de aldım baktım, Pamuk'un İngilizce ve Fransızca çevirileri Türkçe aslından daha iyi görünüyor, daha akıcı, daha rahat okunuyor! (Arthur Koestler'in sözünü hatırlatınca, edebiyatı ve dünya yayın piyasasını Koestler'den daha iyi bilen Türk çokbilmişleri bana çok kızmışlardı: Dört büyük dilden başka her dilin yazarı, ne kadar büyük sanatçı olursa olsun, aslında çevirmene çalışır!)

Bu 'liberal ihvan' arasından, Orhan Pamuk'u elimizde Türk bayraklarıyla havaalanında karşılamamızı isteyenler de çıktı.

Acaba, Amerika'dan döndüğünde bavulunu beklerken (Rüya'nın babasının bavulu oluyor) bir köşede yapayalnız bırakılmış, İsveç'e giderken de yetmiş papel çıkış vergisini kuzu kuzu ödemiş (Rüya'nınkiyle birlikte yüz kırk lira) Orhan Pamuk, havaalanı çıkışında Türk lumpenleri tarafından bayraklarla karşılanır mı?

Tepki görür mü? Niçin görsün, Aziz Yıldırım'ın rüşvet verdiğini hiçbir zaman ileri sürmedi ki...

Peki, destek görür mü? Acaba kendisine, Kosta Rika'yla berabere kalmış, fakat Japonya, Çin, Senegal, Güney Kore gibi 'dev' takımları yenerek dünya üçüncüsü olmuş futbol takımımıza gösterilen ilgi gösterilir mi?

Yok canım, gösterilse gösterilse 'ilgi ve alaka' gösterilir, 'hisli duygular' içinde!...

Posted: Mon Dec 11, 2006 9:38 pm
by Cengiz Akgun
Ismail Gezer wrote:Image
...
Kiskaniyor mu kiskanmiyor mu iclerini tam bilemem. Ama dun de yazmi$ti bu konuda. Babasi zurna calar miydi diye ba$lik atip ayipta etmi$.

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=61072,10,2

Bir de Stokholm'e ne amacla yollandigi belli olmayan gazetecilik yerine magazin ve goygoyculugu meslek edinmi$ Oray efendi var orada. Dun mu evvelsi gun mu Pamuk'a caktirmadan altan vurmu$ o da. Efendim Pamuk Stokholm deki otelde yine paltosunu kaybetti bundan once Koc'larin Istanbulda verdigi bir kabulde de birkac sone once kaybedip paltosu icin 3bin dolar istedi. 1500'u palto digeride cebinde oldugu iddia ettigi notlari icin. Yani Pamuk cikarlari cok iyi goren ve pazarinin ne oldugunu bilen ve nasil artiracagini planlayan bir adam demege getirmi$. Eh zaten Ermeni ve Kurtler hakkinda tenhalarda araya soku$turmaya cali$tigi soyle$isinden karakterini biliyorduk zaten denmesine canak tutuyor. Evet yazar takiminin hele boyle ayak takimindan olanlarin Pamuk'u kiskandigi bir gercek. Kimse Nana gibi kivirtmasin, goruyoruz.

Posted: Tue Dec 12, 2006 3:24 am
by Murat Kara
Cengiz Akgun wrote:Yani Pamuk cikarlari cok iyi goren ve pazarinin ne oldugunu bilen ve nasil artiracagini planlayan bir adam demege getirmi$. Eh zaten Ermeni ve Kurtler hakkinda tenhalarda araya soku$turmaya cali$tigi soyle$isinden karakterini biliyorduk zaten denmesine canak tutuyor. Evet yazar takiminin hele boyle ayak takimindan olanlarin Pamuk'u kiskandigi bir gercek. Kimse Nana gibi kivirtmasin, goruyoruz.
Yukarida yazilanlardan Pamuk'un siyasi duygularinin hafif oldugu anlami yanlislikla cikartilabilir. O yuzden sunlari not etmekte de fayda var:

Pamuk, Türkiye’deki sağcı güçlere sürekli olarak muhalefet etti. Bir keresinde bir akademi dergisine şöyle yazdı: "Milliyetçiliğin romantik efsanelerinin etkisindeki Türkler Moğolistan veya Orta Asya’dan geldiğimizi göstermek konusunda çok istekliler... uzmanlar da bizi belli bir zaman ve yere bağlamak konusunda kesin ve ikna edici bir kanıtla henüz karşımıza çıkmak konusunda yol kat etmiş değiller." Türk kimliğinin binlerce yıla yayılan bu sağcı kimlik teorisine karşı Pamuk, Kar adlı romanında - eski bir Ermeni şehri olan - Kars’ı romanın geçtiği yer olarak seçti ve Ermeni kültürüne sempatik atıflarda bulundu.

Pamuk 1999 yılında Türk hükümeti tarafından verilen en yüksek kültür ödülü olan "Devlet Sanatçısı" ödülünü almayı reddetti. "Yıllardır devleti yazarları hapse atığı için, Kürt sorununu zor kullanarak çözmeye çalıştığı için ve dar kafalı milliyetçiliği nedeniyle eleştiriyorum; ödülü neden bana vermeye çalıştılar bilmiyorum," dedi.

(http://www.wsws.org/tr/2005/okt2005/turk-019.shtml)

Aslinda Nobel odulunu de reddetmesi gerekirdi. Reddetme gerekcesi olarak da dunyada gittikce yayginlastirilan 'terorle savas' politikasinin bati ile doguyu birlestirmek soyle dursun aksine boldugunu one surebilir ve benim romanlarim bunun tersini savunuyor diyebilirdi. Bu politikaya destek veren 'bati'yi bu sekilde mercek altina itebilirdi tekrar ve Muhammed Ali'nin zamaninda yaptigi gibi bir anda dunya insanlarinin cogunlugunun sevgilisi haline gelebilirdi.

Tabii bunlari yapamadi, yapamazdi! Cunku inanclari 'bati' medeniyetinin ustunlugu uzerine kurulu oldugu icin batinin onune attigi herseyi kritik yapmadan seve seve kabul edecekti. Tezata dusmemek icin de birden bire siyasetten elini cekiverdi sanki. Bekleyip gorecegiz bakalim bu celiskiler Pamuk'un yazarligina nasil bir etki yapacak.

Reddetse Turkiye'deki cigirtkanlar sevinc cigliklari atacakti belki ama olay Turkiye'yi coktan asacagi icin onlari kimse kaale almazdi o zaman.

Posted: Tue Dec 12, 2006 2:18 pm
by Kenan Atak
Turk basini icler acisi halde. Gercekten icler acisi halde. Bu köse yazarlarini falan okuyup zaman kaybediyorsunuz tipki anneler ligini izleyip zaman kaybettiginiz gibi diyecegim ama nafile. Cunku cogu kisi aliskanliklarina devam ediyor. Bunlarin yerinde gidip adam gibi felsefe okuyun beyler. Buraya kitap listesi bile asarim isterseniz, bu köse yazarlarini okuyup niye vakit kaybedersiniz? Ne kazanirsiniz bunlari okumaktan? Böyle bir basin dunyada var mi merak ediyorum, gazete basina 30-35 köse yazari. Ordu gibi adeta. Bu köse yazarlari, bir fikri, bir dusunceyi merak edip alip uygarca bir tartisma ortaminda acip gelistirmek yerine surekli birbirlerine laf gecirme ihtiyaci icindeler. Tipki sokakta birisi baska birini dövdugunde vay be iyi benzetti herif der gibi millet de bir köse yazarini, berikine iyi laf gecirdi mi diye okuyor.
Ben Orhan Pamuk'un yerinde olsam oraya gazeteci falan göturmezdim.
Neyse yakinda su off topic dedigimiz yere bir kitap listesi asarim. Etrafta cok guzel kitaplar var. Bu TR'deki köse yazarlari ile vakit kaybetmeyin bence. ABD'de olanlara John Searle'u, Thomas Nagel'i, Ian Hacking'i, okumalarini tavsiye ederim. Özellikle John Searle'un 'Mind-Body' problem dedikleri konuyu, bilinc konusunu harika isleyisini gördum buyuk zevkle okunuyor tavsiye ederim. Thomas Nagel'in the view from nowhere kitabini mutlaka tavsiye ederim. Avrupa'da olanlar Zizek'i mutlak okusunlar belki de yeni kitaya de gelmistir kitaplari.

Posted: Tue Dec 12, 2006 6:45 pm
by Alpay Dedeoglu
Yalniz kose yazarlarimi Kerem. Medya , haberler , spor. Bunaliyorum.
Turkiye hic iyiye gitmiyor ve artik iyice endiseleniyorum

Dun mesela AB karari aciklandi.'' 8 dosya askiya alindi''. Turkcesi uyelik askiya alindi. Liman acilmiyor diye, tarim dosyasi askiya aliniyor. Ne alakaysa.
Butun TV'lere baktim. CNN Turkten, Kanal 8 Turkler hepsi zafer kazanmis havasinda. Rum dısişleri Bakani cikiyor, agzi kulaklarinda. Mithat Bereket utanamadan yorumluyor, Rumlar yalniz kaldi oylamada perisan oldu. Bir donek profesor cikiyor, su yabanci vakiflardan ve fonlardan maasli, aman ne guzel olmus zafer kazanmisiz, devam AB hedefine falan. 2 saat Turk kanallarini gezdim. %40 futbol,
gerisi aptal dizi ve eglence, IQ ozurlu yarismalar var. Konu ile ilgili objektif yorum yok, yok, yok. Bir tek olay Bursa yerel Olay TV'de bir adam konustu, o da beylik laflarla da olsa sagduyuyla.

Yabancilara gittim arada bir. Fransizlar bir uzman cikarmis ''Yanlis yaptik, Turkler savunmamizda disarida olacagina yanimizda olsunlar. Zaten Nato ile Avrupaya dahiller. Turkiye icin kotu ve yanlis dedi''. BBC'ye gittim,
Kibris konusunda sozumuzu tutmadik diyor uzman ve uzgun oldugunu soyluyor Turkler icin. Alman televizyonuna gittim, Istanbulda sokaktaki vatandasa mikrofon uzatiyor. Turbanlisi sagcisi solcusu her Turk cok kizgin ve uzgun. Bizim kanallarda hic bir sey yok hala..

Bu Medya FByi kolluyor bu hicbir sey degil.
Gorunen gercekleri bile oyle guzel kamufle ediyorlarki memleket elden gitse kimsenin ruhu duymaz.

Posted: Tue Dec 12, 2006 7:09 pm
by Kenan Atak
Alpay tam benim kafamdan gecenleri demissin. Bir de altin gol falan demis bizim basin. Yahu bu kadar atmasyon olur. Gittim diger yabanci kaynaklara baktim hemen hepsi Turkiye'ye agir darbe diye yaziyor bizim basin 'hedefe devam orta yol bulundu' falan diyorlar. Ne orta yolu iste buz gibi dondurdular en onemli konular askiya alindi. Iliskiler donmus vaziyette ve AB Turkiye'nin nereye gittigini cok iyi goruyor. Basin gene gaz vermis tipki Hedo'nun NBA'de sov yaptigini ve tum ABD'nin Hedo'yu konustugunu yazar gibi. Bari biraz yabanci basini da takip etselermis. Sanki cocuk kandiriyorlar.