Hrant Dink

Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.

Moderator: Staff

Murat Kara
Posts: 1279
Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm

Post by Murat Kara »

Ismail Gezer wrote:Yeryüzünde Bush'tan daha aşağılık, daha salak, daha karaktersiz, daha yalancı, daha şerefsiz, daha canavar ruhlu bir lider yok! Burdan yola çıkarak, amerikada yaşayanlar layık oldukları lider tarafından yönetiliyor demek haksızlık olmaz mı?

Layık olduğunuz şekilde yönetilirsiniz demekle, layık olduğunuz insanlar tarafından yönetilirsiniz demek arasında fark var..
Diger liderlere iltifat etmissin.

Ya da onlari gozunde cok buyutmussun mu demek lazim?

Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Biraz once cenaze torenini TV'den gordum. Halk benim de soyledigim gibi gerekli bir $ekilde uygarca cevabi vermi$.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.

Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Ismail Gezer wrote:Yeryüzünde Bush'tan daha aşağılık, daha salak, daha karaktersiz, daha yalancı, daha şerefsiz, daha canavar ruhlu bir lider yok! Burdan yola çıkarak, amerikada yaşayanlar layık oldukları lider tarafından yönetiliyor demek haksızlık olmaz mı?

Layık olduğunuz şekilde yönetilirsiniz demekle, layık olduğunuz insanlar tarafından yönetilirsiniz demek arasında fark var..
Her ne kadar soruda anlam dusuklugu olsa da ne denmek istendigi belli oldugu, bizzat kendime yoneltildigi ve de bazi seyleri daha iyi anlatabilmek icin iyi bir firsat oldugu icin yanitlayayim.

Amerikan halki elbetteki bu yonetimi ve yonetim seklini hak ediyor. Kendileri secmedi mi? Yumrugunu vuracak, sert, 911in cezasini verecek, dinine bagli iyi bir hristiyan (?), boyle liberal falan olmayan bir baskan istiyorlardi, sectiler.

Ama bugun durum degisik. Amerikan halki buyuk bir hata yapildiginin farkinda. Bugun NY Times da yazilana gore bu baskanin yaptigi islerin onaylanma orani %28'lere dusmus. Bu tarihe gececek kadar dusuk bir oran. Amerikan halki ulkenin ne kotu bir cukura sokuldugunun farkinda. Bugun orta doguda akan kan butun bu olaylar bittiginde rekor seviyelere ulasacak. Amerikan halki bunun acisini manevi ve maddi olarak uzun zaman cekecek ve bundan 20, 30, 50 sene sonra geriye bakildiginda tarihin en kotu baskanlarindan biri oldugu kitaplara yazilacak, kamuoyunda genel olarak kabul edilecek.

Ama Amerikan halki bunun caresine bakmasini da biliyor. Politik surec basladi. Inanilmaz bir baski uygulaniyor ona bugun demokrat ve kendi partisinden. Bugun bir kac republican senator daha baskanin kararlarina karsi oldugunu acikladi.

Amerikan halki da iki sene sonra daha politik, daha barissal, daha uzlasmaci, dusman yerine dost kazanmaya calisan, ulke yararina para harcayan, kuresel isinma, kirlilik gibi butun dunyayi ilgilendiren konularda atilim yapan bir baskan sececektir. Bu mutlaka olacak. Cunku iki partinin de cikaracagi baskan adayi, bu yonde dusunen, ozellikleri olan aday olacaktir.

Yani kotuden, ise yaramayan yonetimden kan dokmeden kurtulabilmenin mumkun oldugu tek yonetim sekli demokrasi isleyecek. Konuyla alakasi olmayan ABD hakkinda bu kadar yazmanin tek sebebi bu en son cumle.

Ozan Ersoy

Ali Gursel
Posts: 2632
Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am

Post by Ali Gursel »

Ozan'a sonuna kadar katiliyorum. Amerikan halki tipki hakettigi gibi yonetiliyor, bunu soylemekte de hicbir haksizlik yok. Boyle kucuk ve vahsi bir kesimin garip ideolojileri dogrultusunda oy vermeye devam ettikleri surece de hakede hakede boyle yonetilmeye devam edecekler, ya da Ozan'in dedigi gibi demokrasi isleyecek ve gecenlerde meclisi kaybettigi gibi iki seneye kadar da baskanligi kaybedecek Cumhuriyetciler.

Sen halk olarak dunya nufusunun 5% kadar olup dunya kaynaklarinin 25%ini yer, buna ragmen yoneticilerinden kitle imha silahlari ve terorist baglantilar konusunda kanit isteyemez isen, o yalan belli olup adam dalga gecer gibi bilmem kac bin senelik Ortadogu'ya demokrasi getiriyorum martavalini yutacak kadar tarih anlayisindan yoksun ve cahil isen, bu adami iki kere baskan secersin.

Secince de Irak gibi bir yere girer, binlerce vatandasinin olumunu, ulkenin dunyanin gozu onunde ne yaptigini bilmeyen bir zorba imaji edinip sevilmez hale gelisini izlersin, belki de en onemlisi ulkeni onumuzdeki yillarda gercekten tehdit edebilecek guclere karsi Irak rezaleti yuzunden elinin kolunun baglanisini seyredersin.

Bunu soylemekte hic bir haksizlik falan yok, iki kere bu yonetimi secen halk, tabii ki bu adam tarafindan yonetilmeyi hakediyordur.

Tipki bizim de hakettigimiz sekilde yonetildigimiz gibi.

Ama Ozan'in dedigi gibi, Amerika'da bir secimde bu isler doner. Turkiye'de ise su yonetim gider, bu yonetim gelir, bu isler degismez. Yonetici diye basina kendi iktidarindan baska bir sey dusunemeyen, kucuk insanlari birbiri ardina getirmeye devam edersen bugun Ugur Mumcu, yarin Hrant Dink oldurulur, bir mok da degismez. Biz de layik oldugumuz gibi yonetilmeye devam ederiz.

Ali

Tolga Girici
Posts: 2806
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:07 pm
Location: Ankara - Yas:29
Contact:

Post by Tolga Girici »

Ozan Ersoy wrote:[
Ama bugun durum degisik. Amerikan halki buyuk bir hata yapildiginin farkinda. Bugun NY Times da yazilana gore bu baskanin yaptigi islerin onaylanma orani %28'lere dusmus. Bu tarihe gececek kadar dusuk bir oran. Amerikan halki ulkenin ne kotu bir cukura sokuldugunun farkinda. Bugun orta doguda akan kan butun bu olaylar bittiginde rekor seviyelere ulasacak. Amerikan halki bunun acisini manevi ve maddi olarak uzun zaman cekecek ve bundan 20, 30, 50 sene sonra geriye bakildiginda tarihin en kotu baskanlarindan biri oldugu kitaplara yazilacak, kamuoyunda genel olarak kabul edilecek.

Ozan Ersoy
Amerika bizden cok farkli. Elbet orada da bizdeki gibi perde arkasindan isler cevriliyor, yolsuzluklar var, Bush'un 2000 senesinde nasil baskan oldugu, Florida'da donen dolaplar hala soru isaretleri tasiyor. Ama elestiriye karsi inanilmaz bir hosgoru var. Elestirmek isteyen insan bir sekilde kendine bir mecra buluyor. Ornegin, Bush ile yemege katilan Stephen Colbert'in kursude onu nasil yerin dibine soktuguna bakin:

http://video.google.com/videoplay?docid ... 7758574879

Boyle bir elestirinin onda birini Turkiye'de , Tayyip Erdogan'a veya herhangi bir politikaciya, ustelik ayni masada yaparsaniz dogdugunuza pisman edilirsiniz. Ertesi gun tv'de yayinlanmadi bu konusma ama internette istediginiz zaman izleyebiliyorsunuz. Ote yandan, Turkiye'de basbakan kendisini kedi olarak cizdiler diye Penguen dergisine dava acabiliyor, adliyeyi mesgul edebiliyor. Ozan Abi'nin fikirlerine katiliyorum, ama Amerika ile Turkiye cok farkli maalesef. Mesela bugun cenaze toreninde hepimiz Ermeni'yiz seklindeki masum ve iyi niyetli slogan hakkinda gazetelerde yapilan haber alti yorumlarina bakin, insanlar bunu bile anlayisla karsilayamiyor, ben Turk oglu Turk'um diye belirtme ihtiyaci duyuyor. Bu konuda bir bati ulkesinin seviyesine gelmemize maalesef cok fark var. Bu konuda da en buyuk sorumluluk medyaya dusuyor. Bir sekilde medyayi daha sorumlu yayin yapmaya yoneltecek yaptirimlar ve ortamlar devlet tarafindan hazirlanmali. Yoksa insanlar iyice kiskirtilip birbirini yiyecek.

Issizlik ve ekonomi de onemli bir faktor. Son 5 senede AB'ye girecegiz diye tarimda yapilan reformlar, subvansiyonlarin kaldirilmasi gibi faktorler yuzunden tarim kesiminin fakir kaldigi ve bu yuzden Anadolu'daki issiz genclerin provokasyona meyilli oldugu soyleniyor. Bunlar tabi derin konular, birbiriyle ic ice gecmis. Ama Turkiye'de AB'YE yonelik reformlar halki dusunmeden , Turkiye'nin sartlarini goz onunde bulundurmadan , tepeden inmeci anlayisla yapiliyor. Medya'nin durumu da ortada. Bunlar birlestiginde toplum icten ice curuyor.

Ismail Gezer
Posts: 6299
Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
Location: Alisamiyene 10 dk
Contact:

Post by Ismail Gezer »

Amerikalıların Bush'la yönetilmeyi hakettiklerine inanmıyorum. Onlar hakettiyse bile dünya'nın geri kalan kısmı petrol uğruna yüzbinlerce insanın kanını akıtan, milyonlarcası'nın hayatını mahveden bir idiot'un çilesini çekmeyi haketmiyor.

Amerikalılar da bu yönetimi hakettiklerini düşünmüyorlar ki, hükümete verilen destek %28'e gerilemiş. Layık oldukları insanlar tarafından yönetilmeseler de, layık oldukları şekilde yönetildikleri için "Amerikan halkı bunun çaresine bakmayı biliyor".

Murat Kara
Posts: 1279
Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm

Post by Murat Kara »

Ali Gursel wrote:Ozan'a sonuna kadar katiliyorum. Amerikan halki tipki hakettigi gibi yonetiliyor, bunu soylemekte de hicbir haksizlik yok.
Amerikan halkinin altinda bulundugu baskiyi hesaba katmadan boyle ezbere konusmak kolay.

Her secim donemi harcanan kampanya parasi 1 milyar dolari gecti en son. Basini kontrol eden para babalarinin harcadigi paranin haddi hesabi yok Irak savasini desteklemek icin. Demokrat Parti savasi tartisma platformundan cikarabilmek icin goz gore gore anti-Dean kampanyasi baslatmisti secimler oncesi (http://www.alternet.org/story/17344/). Dean savasa karsi olan tek ciddi adaydi. Iste yine iki ay once insanlar savasa karsi olduklari icin Demokratlara verdi oylarini ama adamlar Irak halkinin irzina gecen bu savasi durdurmak soyle dursun, daha iyi nasil kazaniriz hesabi icersindeler. Isteseler Bush'u impeach edebilirler (mahkeme yolu ile iktidardan indirebilirler) veya savas butcesini onaylamazlar ve savas durur. Onun yerine halkin cogunlugunun istegine karsi gelerek Bush'u hasir altindan destekleme politikasi yurutuyorlar. Neden? Cunku her iki parti de ayni zumreyi temsil ediyor da ondan. Taktikleri farkli olabilir ama amaclari ayni.

Simdi boyle halkin lider olarak gordugu adamlar, halki arkadan hancerlesin; dunyanin en pahali ve sofistike propaganda fabrikasi bu halka karsi islesin; TV yapimcilari, kitap evleri, hollywood yapimcilari, universite yonetimleri yani toplumda ne kadar lider zumre varsa hemen hepsi bu fabrikada rol almaya zorlansin, rol almak istemezlerse terfi edemesinler, etseler bile dilleri kesilsin.

Bu derece inanilmaz bir baski altinda tutulan bir halka boyle sosyete bakisi ile bakip, ulen bunlar hakediyor walla demek, abesle istigal etmek olur. "Bunu soylemekte de hicbir haksizlik yok" demek icin kor olmak filan gerekir.

Bir de tarihe bir bakin bakalim bu 'halk' ne yapiyormus 1700'lerde, 1800'lerde, 1900'lerde. Dunya demokratik hareketlerine kendi cocuksu yontemleriyle de olsa nasil damgasini vurmus; 8 saatlik calisma gununu nasil zorla girtlagina dayatmis tepedekilerin; sirf ideal ugruna kolelige karsi ic savas yasamis baska yer var mi bir bakin bakalim; bilim alanindaki meraklarinin yanina yaklasabilen baska bir halk var mi bir bakin bakalim (ArGe sayisina bakin yeter).

ABD'de su anda askeri diktatorlugun alt yapisi kurulmakta. Halk bunun tam olarak farkinda degil elbette cunku bunun analizini yapan az sayida kurum var ve bu analizler genis bir sekilde yayilamiyorlar.

Boyle bir ortamda bile ABD halki Irak savasini tartisma ortaminda tutmayi basardi. Demokratlari ensesinden tutup burnunu Irak savasinin icine sokmayi basardi bu halk. Ama o tepedekilerin elinde o kadar kaynak var ki, halkin arkasindan her boku yemek icin ugrasiyorlar. Elbette halki bir asamadan sonra uyutamayacaklarini bildikleri icin diktatorlugun alt yapisini hazirlamayi da ihmal etmiyorlar.

Butun bunlari yapabilmek icin kaynak yaratmak gerekiyor elbette. Irak savasi gibi diger yerlerden kaynak calmaya yonelik arayislarin altinda da bu var. ABD'de esitsizlik hat safaya ulasti. Vergi dairesi daha gecende 60 milyon Amerikalinin gunde $7 ve altinda yasamak zorunda oldugunu acikladi. Tepedeki 400 aile 2 trilyonu sogusluyor her yil. Boyle bir esitsizligin oldugu ortamda liberal 'demokrasi' yasayamaz. Tepedekiler bir asamadan sonra demokrasi oyununa son vermek durumundalar. ABD'de 2000 secimleri ile girilen donem budur.

Yahu ne kolaymis boyle koca bir halk hakkinda yargiya varmak ve oturdugun rahat koltuktan atip, tutmak. Turklere karsi da boyle genelleme yapiliyor bazen. Hayret ediyorum birader. Sanki hic Turkiye'de yasamadik. (Biliyorum azarlar gibi konusuyorum ve burasi sadece bir futbol forumu ama birbirimizi tanidik artik biraz, o nedenle alinma sakinma olmaz insallah. Buradaki herkes cin gibi ama bazen boyle sert uslup kullanmak lazim :) )

Tabii liderler basa nasil getiriliyor, nasil goturuluyor, siyasetler nasil belirleniyor herkes bunun uzmanidir! Kliselesmis Dallas vari yontemleri herkes bilir. Ama is toplum icersindeki dinamiklerin hangi doga kanunlarina dayandigini anlamaya geldiginde durum degisir. Sanki hersey kendiliginden oluyormus havasi yaratilmaya calisilir. Bu da en sonunda konuyu Allah'a havale etmekle sonuclanir. Insanlarin elestiri yapma yetenegine ulasamadan olup gitmesi icin alt yapi hazirlanmaya calisilir.

(Mesela ABD'de olanlar ile Hrant Dink'i vurulmasi arasindaki iliskiyi kac kisi tam olarak anlayabilir su ortamda? ABD politikasindaki en ufak calkalanmanin Turkiye'deki fasist gucleri kuvvetlendirdigini ve su andaki ortamin yaratilmasina katkida bulundugunu kim dusunur? Dusunse de bu baglantiyi kurabilmek icin alt yapiya sahip kac kisi cikar?)

Bu arada sunu da soylemekte fayda var. ABD'de tepedekilerin ellerindeki kaynaklar azaliyor goreceli olarak. Boyle azmalarinin nedenlerinden birisi de bu. Bu kaynaklar koca bir halki bastirmaya yetmemeye baslayinca (ki her yil bastirmak icin daha fazla kaynak gerekiyor dogal olarak) o zaman ABD'de siz gorun cikan cingari. O arada Muslumanmis suymus buymus arada kaynar mi kaynamaz mi, o da kimin galip geldigine gore degisir Almanya'da daha once oldugu gibi. Muslumanlar, vs. gozlerini acip dogru tarafta yer alsalar iyi ederler kendileri icin.

Bir de orada olanlar, oraya da mahsus degil. UK, Avustralya, Almanya, Japonya her yerde ayni sey tekrarlaniyor. Belki daha yavas, belki daha hizli ama emin adimlarla gerceklesiyor.

Bunlari ABD hayrani oldugum icin filan soylemiyorum. Her calistigim Amerikali ile hep kavga ettim bu gune kadar :) Ama topluma bir butun olarak bakinca durum farkli. Cunku dinamikler farkli.

Ali Gursel
Posts: 2632
Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am

Post by Ali Gursel »

Sevgili Murat, once benimle uslup konusunda en ufak bir cekinme olmasin, cevaptan da gorecegin gibi utangac ya da alingan degilim.
Amerikan halkinin altinda bulundugu baskiyi hesaba katmadan boyle ezbere konusmak kolay.
Ben 16 senedir Amerika'da yasiyorum, bir iki birkac aylik kesinti haricinde, meslegim ve egitimim icabi da kurumlarini, politikalarini da yakindan takip ediyorum, yemisim altinda bulunduklari baskiyi desem? Baski altinda halk gormek istiyorsan Kuzay Kore, Rusya diye baslayip sayisi 100u gecek ulkenin halklarini tavsiye ederim.
Her secim donemi harcanan kampanya parasi 1 milyar dolari gecti en son. Basini kontrol eden para babalarinin harcadigi paranin haddi hesabi yok Irak savasini desteklemek icin. Demokrat Parti savasi tartisma platformundan cikarabilmek icin goz gore gore anti-Dean kampanyasi baslatmisti secimler oncesi (http://www.alternet.org/story/17344/). Dean savasa karsi olan tek ciddi adaydi. Iste yine iki ay once insanlar savasa karsi olduklari icin Demokratlara verdi oylarini ama adamlar Irak halkinin irzina gecen bu savasi durdurmak soyle dursun, daha iyi nasil kazaniriz hesabi icersindeler. Isteseler Bush'u impeach edebilirler (mahkeme yolu ile iktidardan indirebilirler) veya savas butcesini onaylamazlar ve savas durur. Onun yerine halkin cogunlugunun istegine karsi gelerek Bush'u hasir altindan destekleme politikasi yurutuyorlar. Neden? Cunku her iki parti de ayni zumreyi temsil ediyor da ondan. Taktikleri farkli olabilir ama amaclari ayni.
Amerika'nin iki parti sistemi ve partilerin siyasi yelpazede birbirine Avrupa demokrasilerine oranla daha yakin oldugu konusunda hemfikirim (oradan vardigin sebep sonuc iliskisini anlamamakla beraber). Iki parti birbirine bizim parlamenter sistemlerde alistigimizdan daha yakin diye kim secilirse secilsin bir sey farketmiyor diye bakmak bana Amerikan politikasini uzaktan ve de pek anlamadan yorumlamak gibi geliyor.

Ama butun bu analizlere de gerek yok: Al Gore secimi kazansaydi bugun dunyada Irak diye problem olmayacakti, daha dunyada bunun aksini iddia edeni duymadim. O zaman da oturup Al Gore yerine George Bush'u secen milletin altinda bulundugu baski diye dusunemiyorum.

Ikinci secimde de Kerry secilse bugun Irak'taki durum cok farkli olurdu.
Simdi boyle halkin lider olarak gordugu adamlar, halki arkadan hancerlesin; dunyanin en pahali ve sofistike propaganda fabrikasi bu halka karsi islesin; TV yapimcilari, kitap evleri, hollywood yapimcilari, universite yonetimleri yani toplumda ne kadar lider zumre varsa hemen hepsi bu fabrikada rol almaya zorlansin, rol almak istemezlerse terfi edemesinler, etseler bile dilleri kesilsin.

Bu derece inanilmaz bir baski altinda tutulan bir halka boyle sosyete bakisi ile bakip, ulen bunlar hakediyor walla demek, abesle istigal etmek olur. "Bunu soylemekte de hicbir haksizlik yok" demek icin kor olmak filan gerekir.
Yukariyi oku tekrar lutfen, ne baskisi yahu, Al GOre'a oy vereni oyariz falan diye ceteler mi dolasiyordu Amerika'da? Clinton 8 sene gorevde kaldi, girdigi yer Kosova, Bush basa geldi, ertesi sene Irak'ta idi, bana bunlar ayni deme rica edecegim, sosyete bakisini begenmeyebilirsin eywallah, bana da anlamadigi nuanslari "bu partiler ayni zumrenin cikarlarini temsil ediyor, halk baski altinda" diyen 19. yuzyil sonu solcu bakisi cok yavan geliyor, ama yazisiyoruz iste.
ABD'de su anda askeri diktatorlugun alt yapisi kurulmakta. Halk bunun tam olarak farkinda degil elbette cunku bunun analizini yapan az sayida kurum var ve bu analizler genis bir sekilde yayilamiyorlar.

Boyle bir ortamda bile ABD halki Irak savasini tartisma ortaminda tutmayi basardi. Demokratlari ensesinden tutup burnunu Irak savasinin icine sokmayi basardi bu halk. Ama o tepedekilerin elinde o kadar kaynak var ki, halkin arkasindan her boku yemek icin ugrasiyorlar. Elbette halki bir asamadan sonra uyutamayacaklarini bildikleri icin diktatorlugun alt yapisini hazirlamayi da ihmal etmiyorlar.
Bu tip ispati imkansiz, ne olursa olsun dogru cikacak teorilere bayiliyorum. Bir taraftan sinirsiz imkanlarla halki uyutabilme gucune haiz bir grup, diger taraftan ne olur ne olmaz da uyutamazsak diye askeri diktatorluk kurma telasi. Yani askeri diktatorluk kurulmaz ise, demekki uyutmuslar, kurulur ise bakin demedim mi? Ideoloji sosyal bilime bu kadar hukmedince sonuclar boyle cikiyor maalesef.
Butun bunlari yapabilmek icin kaynak yaratmak gerekiyor elbette. Irak savasi gibi diger yerlerden kaynak calmaya yonelik arayislarin altinda da bu var. ABD'de esitsizlik hat safaya ulasti. Vergi dairesi daha gecende 60 milyon Amerikalinin gunde $7 ve altinda yasamak zorunda oldugunu acikladi. Tepedeki 400 aile 2 trilyonu sogusluyor her yil. Boyle bir esitsizligin oldugu ortamda liberal 'demokrasi' yasayamaz. Tepedekiler bir asamadan sonra demokrasi oyununa son vermek durumundalar. ABD'de 2000 secimleri ile girilen donem budur.

Yahu ne kolaymis boyle koca bir halk hakkinda yargiya varmak ve oturdugun rahat koltuktan atip, tutmak. Turklere karsi da boyle genelleme yapiliyor bazen. Hayret ediyorum birader. Sanki hic Turkiye'de yasamadik. (Biliyorum azarlar gibi konusuyorum ve burasi sadece bir futbol forumu ama birbirimizi tanidik artik biraz, o nedenle alinma sakinma olmaz insallah. Buradaki herkes cin gibi ama bazen boyle sert uslup kullanmak lazim :) )

Tabii liderler basa nasil getiriliyor, nasil goturuluyor, siyasetler nasil belirleniyor herkes bunun uzmanidir! Kliselesmis Dallas vari yontemleri herkes bilir. Ama is toplum icersindeki dinamiklerin hangi doga kanunlarina dayandigini anlamaya geldiginde durum degisir. Sanki hersey kendiliginden oluyormus havasi yaratilmaya calisilir. Bu da en sonunda konuyu Allah'a havale etmekle sonuclanir. Insanlarin elestiri yapma yetenegine ulasamadan olup gitmesi icin alt yapi hazirlanmaya calisilir.
Wallahi ben hic olmazsa icinde oturdugum halktan bahsediyorum, uzaktan baska bir halka 1850lerde yazilmis bir teoriyi dunya 150 sene degistikten sonra o halka uygulamaya ugrasmaktan, Amerikan secimlerini ideolojime uyuyor diye Dean gibi marjinallesmis (marjinal degil, marjinallesmis, aman yanlis anlama olmasin) figurlerden dogru anlamaya calismaktan, gelir dagilimi ne derece bozuk olursa olsun dunyanin en mureffeh halklarindan biri olup, her cesit fikir ve ifade ozgurlugunun tarihsel sebeplerden dunyanin baska herhangi bir ulkesinden cok daha iyi korundugu bir halkin altinda kaldigi baski gibi peri masallari ile yorumlamaktan iyidir. Muratcigim, bir birlesebilse su Amerikan halki, kaybedebilecekleri tek sey zincirler ve arabalari degil mi? :lol:
(Mesela ABD'de olanlar ile Hrant Dink'i vurulmasi arasindaki iliskiyi kac kisi tam olarak anlayabilir su ortamda? ABD politikasindaki en ufak calkalanmanin Turkiye'deki fasist gucleri kuvvetlendirdigini ve su andaki ortamin yaratilmasina katkida bulundugunu kim dusunur? Dusunse de bu baglantiyi kurabilmek icin alt yapiya sahip kac kisi cikar?)

Bu arada sunu da soylemekte fayda var. ABD'de tepedekilerin ellerindeki kaynaklar azaliyor goreceli olarak. Boyle azmalarinin nedenlerinden birisi de bu. Bu kaynaklar koca bir halki bastirmaya yetmemeye baslayinca (ki her yil bastirmak icin daha fazla kaynak gerekiyor dogal olarak) o zaman ABD'de siz gorun cikan cingari. O arada Muslumanmis suymus buymus arada kaynar mi kaynamaz mi, o da kimin galip geldigine gore degisir Almanya'da daha once oldugu gibi. Muslumanlar, vs. gozlerini acip dogru tarafta yer alsalar iyi ederler kendileri icin.

Bir de orada olanlar, oraya da mahsus degil. UK, Avustralya, Almanya, Japonya her yerde ayni sey tekrarlaniyor. Belki daha yavas, belki daha hizli ama emin adimlarla gerceklesiyor.

Bunlari ABD hayrani oldugum icin filan soylemiyorum. Her calistigim Amerikali ile hep kavga ettim bu gune kadar :) Ama topluma bir butun olarak bakinca durum farkli. Cunku dinamikler farkli.
Simdi dunya halklari hakkinda romantik safsatalari bir tarafa birakip benim sosyetik bakisima donelim: siyasal yelpazesi ne derece dar olursa olsun Amerikan politikasi insanlara secimler sunar. Eger Amerikan halini kapitalizm elinde uyutulmus bir 300 milyonluk kitle, secimleri de birbirinin ayni gibi gormek zorunlulugun yoksa onlerindeki secimi de aralarindaki farki da gorursun. Clinton, Gore ya da Kerry ile Bush ve Cheney ayni degildir (aradaki fark seni memnun edecek derecede olmayabilir, beni de etmiyor ama bu aynilar demek degil).

Dun gece Barack Obama diye bir Demokrat parti baskan adayi (senator) Baskan Bush'un yillik "State of the Union" konusmasina karsi goruslerini bildirdi (sosyete olarak izledik :lol: ). Adam cok net bir sekilde "ben bu savasa karsi oy verdim, o anda gorduklerim Irak'in kitle imha silahi olmadigi yonunde idi, hakli ciktim, bu strateji islemiyor" dedi. Su anda Hilary Clinton ile Demokrat partiden baskan adayligi icin onde giden iki ikisiden biri. Hilary'nin de Irak'a ve Amerika'da askeri yapilanmaya cok merakli olmadigi dusunulurse onumuzdeki secimlerde Amerikan secmeni gercekten secim yapmayacak, ikisi de ayni sey demenin garipligi anlasilir.

Amerikan politikasini anlamak zordur, metateorilerle aciklamak imkansizdir, ha, onlerinde de her baskanlik seciminde farkli secenekler olur. Bir halk israrla gidip Bush'a oy veriyorsa da ayni hakettigi gibi yonetiliyordur. Tekrar altinda olduklari baskiyi yiyeyim diyorum.

Ali

Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Murat Kara wrote:
Butun bunlari yapabilmek icin kaynak yaratmak gerekiyor elbette. Irak savasi gibi diger yerlerden kaynak calmaya yonelik arayislarin altinda da bu var. ABD'de esitsizlik hat safaya ulasti. Vergi dairesi daha gecende 60 milyon Amerikalinin gunde $7 ve altinda yasamak zorunda oldugunu acikladi. Tepedeki 400 aile 2 trilyonu sogusluyor her yil. Boyle bir esitsizligin oldugu ortamda liberal 'demokrasi' yasayamaz. Tepedekiler bir asamadan sonra demokrasi oyununa son vermek durumundalar. ABD'de 2000 secimleri ile girilen donem budur.

Yahu ne kolaymis boyle koca bir halk hakkinda yargiya varmak ve oturdugun rahat koltuktan atip, tutmak. Turklere karsi da boyle genelleme yapiliyor bazen. Hayret ediyorum birader. Sanki hic Turkiye'de yasamadik. (Biliyorum azarlar gibi konusuyorum ve burasi sadece bir futbol forumu ama birbirimizi tanidik artik biraz, o nedenle alinma sakinma olmaz insallah. Buradaki herkes cin gibi ama bazen boyle sert uslup kullanmak lazim :) )
Murat hazir ABD konusu acilmisken firsat bulup etekteki taslari dokeyim demis. Tabii romantik bir komunist icin Amerikan serbest piyasa ekonomisinin batmasi ve basarisiz olmasi "bak demistim" demek icin mutlaka keyifli bir sey olacaktir. Aynen fanatik kapitalistler icin bana gore zaten hic bir zaman basarili olamamis komunist duzenlerin batmasinin buyuk eglence kaynagi oldugu gibi. Kaynaklari da tahmin edebildigim icin sasirmadim ama bu rakamlarin hepsi yalan yanlis rakamlar.

Bir kere gunde 7 dolara talim eden 60 milyon degil, bir milyon insan bulun burada disimi kirarim. Saat basi asgari ucret o kadar neredeyse. Onu da kimse veremiyor, cunku calisan yok o paraya. Bugun sokakta dilenin bir kac saat, ondan fazla para yaparsiniz. Bir lokantada bulasik yikayin gunde en az 50 dolar yaparsiniz. Burada en pis isleri Meksika'lilar yapiyor, en dusuk maaslari onlar aliyor ama Meksika'nin su anda en buyuk doviz geliri buradaki vatandaslarinin yolladigi paralar. Yani bu adamlar en dusuk maaslari yapmasina ragmen, hala para biriktirebiliyorlar.

Bu ulkenin ekonomisinin rakamlari hala dunyanin her turlu sekilde yonetilen cogu ulkesinin giptayla baktigi seyler. Adam basina uretim 45 bin dolari bulmus. 300 milyonluk ulke kisi basina 45 bin dolarlik uretiyor senede. Issizlik %4 civarinda, enflasyon da %3-4 arasi seyrediyor. Dunya standartlarinda sahane rakamlar. Avrupa'nin cogu ulkesi takla atar bu rakamlara.

Gelir dagilimi da olabildigince homojen aslinda. Vergi dairesinin acikladigi uzere asagi %25 18500 dolarin altinda yapiyor, %50 20 ila 70 bin dolar arasinda yapiyor, ust kesim de 70 bin dolarin ustunde yapiyor. Ortalama da 45 bin olduguna gore normal dagilima en cok yakin ulkelerden biri Amerika.

18 bin dolarin altini fakirlik sayiyorlar ki ben bunun daha azina 2 sene yasadim amerikada gayet de yasaniyor. Luksun olmuyor ama yasaniyor. Yani Amerikadaki fakir ile Turkiyedeki fakir ayni sey degil. Buranin fakirinin sartlari bile dunyanin cok ulkesinden mesela bir Rusya'dan cok daha iyi.

Isin can alici noktasi da bu ulkede 400 tane aile yok milyoner olan ama 2005 senesinde tam 7,5 milyon kisi milyoner idi. En az bir milyon dolari olan 7 bucuk milyon, bu sene daha da artmistir.

Ayrica bana hic bir rakam gerekmiyor. Sokaga cikip insanlarin yasadigi hayati, homojenligi, paranin gucunu gorunce de bunu cok rahat anlayabiliyorsun. 4-5 odali evler cogu eyalette hala cok rahat aliniyor, herkesin 2-3 arabasi var, herkes tatilini yapiyor, sporunu, eglencesini yapiyor, okuluna gidiyor.

Bu ulkede %85 lise mezunu insan var, %50 en az bir yuksek okul okumus, %25 universite mezunu.

Ne rakamlar ama... Komunist, petrol ulkesi, demokrasi, teokrasi ne isterseniz isteyin... hepsinin yuregi oynuyor bu rakamlari gorunce.

***

Ama Amerika'li da kendi capinda Irak'in bedelini ciddi sekilde odeyecek. Bunun kacari yok. Amerika dis polikasini duzeltmek zorunda, duzeltecek adami da bulurlar getirirler. Yoksa 10-20 sene sonra bu sefer istemeden girmek zorunda olacagi savas cok daha ciddi olabilir.

ABD ye askeri rejim gelecegini iddia etmek de sacmaligin daniskasi, kusura bakmasin Murat.

***

Arkadaslar demokrasinin nasil isledigini gostermek icin ornekliyorum Amerika'yi. Demokrasi dunyanin en iyi rejimidir veya her derde devadir diye bir iddiamiz da yok. Hatta iyi huylu, sadece ulkesini dusunen bir dikta rejimi demokrasiden de iyi olabilir bazi yerlerde. Ama iyi huylusu gidip, kotu huylusu gelince ne olacak? Demokrasi kotunun kansiz savassiz gidebilmesi icin tek yoldur. Onemli olan da bu.

Amerika'yla aramizda daglar kadar ekonomik egitimsel fark var diye de Turkiye'de dikta, askeri, dini rejimi istiyecek halim yok. Daha o kadar sasirmadim. Her yer ogreniyor bunu... Bizim de ogrenmemiz gerekiyor. Caba ve ugraslar bu yonde olmali.

Turkiye ogrenemedi bu isi. Halk cahil ve ne yaptiginin farkinda degil. Liderler kotu ve kendi ideolojilerinin cikarlarinin pesinde.

Ama bir gun de demem ki, ulan bu is bize uymuyor, ancak bizi dikta yonetimi paklar...

Ozan Ersoy

Not: Bu gectigim rakamlarin hepsi saglam kaynaklardan. Simdi zamanim olmadi gecmeye baglantilari, vaktim olunca sonra yaparim.

Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Dun meclis ve senato'un her sene yaptigi ortak toplantida Bush'in 2007 Devletin Durumu konu$masi vardi. Prof. Moiz Eskanazi diye Aydinlatma Teknigi diye elektrikle aydinlanmanin temellerini anlatan bir hocamiz vardi. Bir devletin uygarlik ve refah seviyesi ce$itli $ekilde olculur demi$ti. Hic unutmam. Bunlardan biri de sokaklarinin ve caddelerin aydinlatilmasi diye de azicik kendine yontmu$tu. 1978'de Istanbulu birakip New York'un Manhattan adsinin gobegine du$tugumde i$ik selini gordukten sonra 1982'de yaz tatiline gittigimde Prof. Eskanazi'nin ne demek sitediigini cok iyi anlami$tim. O evvelden aydinlik gelen caddeler bulvarlar kor gozu gibi geldiginde aradaki fark olcmek icin bu da bir kistas demi$tim. Hakliydi adam.

Sonra bu Amerikan ba$kanlarinin yaptiklari bu konu$malarda hangi partiden olurlar olsun bu cati aldinda gordugu saygiyi gordum. Bu da buyuk bir kistasdi uygarlik olcumunde. Bush'un halktan gordugu destek yuzde 25'lere du$mu$ olabilir. Dun sanki Geoge Bush degil George Washington gibi saygi ile kar$ilandi o oturumda. Her ik partinin milletvekilleri ve senatorleri ayakta buyur edip ayakta ugurladilar. Beylik sozler bile olsa yaptigi konu$mada begendikleri yerler geldiklerinde ayaga kalkip alki$ladilar. Begenmeyen yerler olunca kar$i partidekiler susup oturdu. Adam kral gibi geldi kral gibi ugurlandi. Icerde bir yuh, bir otur ulan bak hala konu$uyor, oraya gelirsem gorursun ananinkini, karina bak bak karina, onune bak onune bak hala konu$uyor, gibi nezaket di$i bir tek kelime bir tek ugultu duyamadim yine. Bu Clinton'in Levinski kepazaliginin ortaya cikmasindan 10 sonra verdigi konu$mada da boyle idi.

Bir de aklima bizim meclisi dolduranlar, demokrasinin tortusu olan musveddeler ve lideriz diye o kursuye cikanlar geldi. Bunlarin oturumda birakin sozle aciz tacizi birbirleri ile yumrukla$ip koltugu kanapeyi masayi kiri$lari geldi. Aradaki farki gorunce insanin dili tutuluyor. Maca gidince adam gibi oturup mac seyretmeyi cekirdek yiyen gafiller gibi gorenler icin hicte yadirganmiyor meclisteki bu durum elbette. Ama iyiyi guzeli gorenler icin olay yuz karasi. Utanip yerin dibine girmemek elde degil.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.

Murat Kara
Posts: 1279
Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm

Post by Murat Kara »

Ozan Ersoy wrote:bu rakamlarin hepsi yalan yanlis rakamlar.
Bir yalanci dememistin onu da demis oldun Ozan. Kim etegini acmak istemis daha buradan anlasiliyor.

Bu konuya geri donecem. Once rakamlar:

The New York Times'da yayinlanan analize gore durum soyle. $4.95'e kiyarak analizi suradan okuyabilirsin: http://select.nytimes.com/gst/abstract. ... 94DE404482

Bu arada bu analiz IRS'in ceyrek yuzyilda bir yayinladigi verilere dayaniyor. Sanirim en son bu veriler 1979'da yayinlanmis.

Bu analize gore en alttaki %20 vergi mukellefleri $11.166 veya altinda kazanmis 2004 yilinda. Bu dilimdeki ortalama kazanc ise $5.743. Yine bu dilime 26 milyon vergi mukellefi dahil. IRS vergi mukellefini 'kisisel' veya 'aile sahibi' diye tanimladigi icin 26 milyon vergi mukellefi yaklasik 48 milyon yetiskin 12 milyon cocuk ediyor. Bu da 60 milyon kisi demek.

26*$5.473/60 = $2371 yillik ve $6.81 gunluk yapiyor. Yani 60 milyon kisi $7 dolarin altinda kazanmis gunde ortalama olarak. Iste bu 'yalan' rakam ABD hukumetinin agzindan boyle ortaya cikiyor.

Gozun o kadar donmus ki birader 'komunist' adamla konusuyorum diye daha onundeki yaziyi okuyamiyorsun. "Tepedeki 400 aile 2 trilyonu sogusluyor her yil" lafindan "isin can alici noktasi da bu ulkede 400 tane aile yok milyoner" cikarimi yapmissin. Birincisi bunlar milyoner degil milyarder. Aradaki fark az degil. Ikincisi 400 milyarder var demek baska milyarder yok demek olmuyor. Tersine $2 trilyonu 400 kisi sogusledigine gore senin dedigin 7 kusur milyon ne kadar sogusluyor bir hesapla bakalim. Aklimda kaldigi kadari ile 1996 BM verilerine gore bu 7 kusur milyon dedigin zumre toplam %60 civari sogusluyor. Bugunun parasi ile 7 trilyondan fazla ediyor.

Butun bu yazdiklarin senin hangi dunyada yasadigini ortaya cikartmaktan baska bir ise yaramamis. Belliki etliye sutluye bulasmadan yasayarak, 'etrafa soyle bir bakarak' izlenimle karar vermek senin icin yeterli. Zaten acik acik soylemissin "bana hic bir rakam gerekmiyor" diye. Bunu Bush da soyluyor her firsatta. Kamuoyu rakamlari onemli degilmis ona gore de.

Belki de Bush'u ABD halki degil sen hakediyorsundur. Belli ki seni pek guzel temsil ediyor.

Gelir dagilimi verileri ile ilgili analizi unutmadim. Eve gidip bazi kitaplara goz atmam lazim onun icin. Onu da eklerim buraya insanlara saygimdan dolayi. Yoksa seni ikna etme gibi bir derdim yok.

PS: Sevgili Ali, senin yaziya da cevap yazacam. Bu kolay diye once buna yazdim. Senin ki cok daha kazik.

Murat Kara
Posts: 1279
Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm

Post by Murat Kara »

Murat Kara wrote:Gelir dagilimi verileri ile ilgili analizi unutmadim. Eve gidip bazi kitaplara goz atmam lazim onun icin. Onu da eklerim buraya insanlara saygimdan dolayi. Yoksa seni ikna etme gibi bir derdim yok.
ABD aile gelir duzeyindeki 1947-1979 arasi degisimi:

Tepedeki %5 : +%86
Tepedeki %20: +%99 (tepedeki %5'i iceriyor)
Sonraki %20 : +%114
Ortadaki %20 : +%111
Sonraki %20 : +%100
En alt %20 : +%116

Bu bizim nesilden onceki durum. Simdi siki durun zira bizim nesildeki durum icler acisi. ABD'de gelir dagilimi bozulmuyor, hatta duzeliyor diyenler nasil bir ruya aleminde yasiyorlar ortaya cikiyor asagida.

ABD aile gelir duzeyindeki 1979-2001 arasi degisim:

Tepedeki %5 : +%81
Tepedeki %20: +%53 (tepedeki %5'i iceriyor)
Sonraki %20 : +%26
Ortadaki %20 : +%17
Sonraki %20 : +%11
En alt %20 : +%3

Kaynak: ABD Sayim Merkezi

Vergi sonrasi gelir duzeyindeki degisim daha da beter bu donemde:

Tepedeki %5 : +%157
Tepedeki %20: +%85
Sonraki %20 : +%17
Ortadaki %20 : +%10
Sonraki %20 : +%6
En alt %20 : -%1

Bir de zenginlik dagilimina bakalim (2001 yili):

Tepedeki %1 : %33
Sonraki %4 : %26
Sonraki %5 : %12
Sonraki %10 : %13
Sonraki %20 : %11
Sonraki %20 : %4
Sonraki %22 : %0.3
Sonraki %18 : %0 veya eksi

ABD'de gelir dagilimi bozuklugu hizla hat safhaya ulasiyor tekrar. 1929 krizi oldugunda tepedeki yuzde %1'in varligi %43 civarinda idi. 1976'da bu rakam %20'ye dusmustu. Ondan sonra tirmansa gecti.

Bu verilere bakarak akli selim bir kimse ABD'de sosyal patlama olmayacak butun bunlar hayal urunu seyler, olursa da 100 yil sonra olur diyebilir mi? Sosyal patlama yaklasiyorsa, salak mi ABD'yi yonetenler, hazirlik yapmayacaklar. Kapitalizmde sosyal patlamalara karsi hazirlik iki sekilde olur: Ya halkin ihtiyaci olan payi verirsin gelirden, ya da diktatorluk kurup mizikcilik yapmaya calisirsin.

Ilk secenek artik kolay degil. Cin'le bilmem ne ile rekabet edecem derken, en karli sektorleri ozel sektorun emrine vermisken, gelir dagilimini duzeltmek istesen bile duzeltemezsin. Geriye bir tek ikinci secenek kaliyor. Bana kimse iste bak Roosevelt yapti ya demesin. Onun zamaninda kosullar cok ama cok farkli idi. Oyleki 2 dunya savasi sonrasi ozel sektorun elinden alabildiler ancak bir yigin kurumu.

Ikinci secenegin ne asamada oldugunu da bilahare yazacam Ali'nin istegi uzerine.

Aklima simdi liberal solun bir zamanlar agzina doladigi hikaye geldi. Hani su kaynayan kurbaga benzetmesi. Kurbaga yavas yavas kaynatilinca farkina varmadan pisermis. Aniden sicak suya atarsan ziplar cikarmis.

Kotu bir benzetme tabii cunku kaynayan insan ile, kaynayan kurbaga arasinda daglar kadar fark var. Ancak bu benzetmeden yola cikarak soyle denebilir: Ilik suda tatli ruya gorerek, suyun daha da isinmayacagini sananlar, kazanin disindan bakip atesin siddetlendigini gorenlerle 'hua romantige bak sogukta tir tir titriyor' diye dalga gectiginde, disarida duranlarin uzuldugunu farkediyor mu acaba? Alin size bir uzman sorusu!

Not: Ozgur, zahmet olmaz ise sana istersen benim Ali'nin cevabindan onceki yazimdan itibaren baska bir basliga tasi, mesela "ABD gelir dagilimi" basligi filan altinda. Hrant Dink'le alakasi kalmadi yazilanlarin. GS ile ise hic alakasi yok. Aslinda baska bir foruma filan asmak lazim :)

Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Hrant Dink'in katilinin emniyette Turk bayragi ve M. Kemal'in "vatan Topragi Kutsaldir kaderin terk Edilemez" sozu ve imzasinin onunde fotografini cekip saga sola mesaj vermeye kalkan mendeburlar ile M. Kemal du$manlari olup bu ulkeye zarar veren mendeburlarlardan hicbir farklari yok benim gozumde. Hatta daha da a$agilklar. Ben du$man olanlari bu tur gibi ona dost oldugunu ileri surup ve bu vatan icin cali$tiklarini soyleyenlere yeglerim. Cunku oburlerinin ne bok yemege cali4tiklari ortada. Eger bu vatan ve ulusu kurtarmak adi altinda bu i$ler turlu canilerin eline kaldi ise yazik hakikaten.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.

Murat Kara
Posts: 1279
Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm

Post by Murat Kara »

Ali Gursel wrote:Sevgili Murat, once benimle uslup konusunda en ufak bir cekinme olmasin, cevaptan da gorecegin gibi utangac ya da alingan degilim.
Sevgili Ali,

Benim bilgisayar fena carpildi viruse ve uc dort gundur gece gunduz onunla ugrastim. Sonunda herseyini kaybetmis bir culsuz gibi ama basi dik bir sekilde Windows'u kovdum evden ve Linux'un virussuz kollarina attim kendimi.

Bu arada baska birsey yapamadim elbette. Ne cok alet edevat varmis install edecek! O nedenle senin yaziya soz verdigim sekilde yanit da yazamadim.

Neyse gelelim sadede. Maclar basladi ve bu konularin heyecani azaldi ama onemli bazi noktalara deginmissin yanitinda. O nedenle ustun koru de olsa yanit vermek lazim. (Sana referanslar filan verecektim ama simdi ozeti yazayim, referans istersen PM'le beni. Asagida yazacaklarimin tumu gunluk gazetelerden, vs'den derleme denebilir.)

Oncelikle bu cagda nerde yasarsan yasa siyaseti takip etmek mumkun. Ozellikle benim gibi dunyayi kurtarmaya soyunmus olanlarin dunya siyasetini ve tabiiki en basta ABD siyasetini takip etmeme luksu olamaz. Bu anlamda senin orada yasiyor olman ile benim yasamiyor olmam cok onemli degil. Ilgi seviyesi ve siyasette hangi noktalara yogunlasmak gerektigini gorebilmek yakinda olmaktan daha onemli.

Bunu soylerken uzman oldugum izlenimi vermek amacinda degilim. Ancak ABD siyaseti hakkinda ve daha da onemlisi ABD siyasetinin dunya siyaseti icersindeki yeri hakkinda bir iki laf edebilecek duzeydeyim.

Bir de tabii olayin uzaktan bakarak daha net gorulebilmesi durumu var. Icerdeyken cok sey gozden kacabiliyor. Bunu Turkiye'ye her gittigimde gozlemliyorum. Oradayken saglikli analiz yapmak daha zor oluyor. Siyasi hava, gazeteler, TV'ler surekli bombardimana tutuyor insani. ABD'deki baskidan bahsederken bu tur bir baskiyi kastedmistim. Yalnizca ABD'de harcanan paranin boyutlarina bile baksak bu bombardiman olayinin ciddiyetini anlamak zor degil. Diger ulkelerde de var ama bu derece organize degiller. O nedenle ABD halki en buyuk baskiyi yiyor propaganda acisindan.

Bir baska baski da onyillardir surdurulen egitim politikalari. Resmen halki siyasi acidan aptallastirmak uzere egitim veriliyor. Bu nedenle sadece halka suc atmak insafsizlik olur. Bu durumda o halkin siyasi reflekslerine bakmak lazim. O da tarihe bakmak demek. Bazi halklar boyle mesela. Durum cok ciddiye binmeden ciddi adim atamiyorlar. Ama attilarmi da tam atiyorlar adimi.

Senin yanitinda soylediklerin ozetle milyonlarin soyledigi seyler. Mesela Michael Moore tipi adamlar da soyluyor. Yani tez su: Demokrat Parti tekrar canlandirilabilir ve baski uygulanarak sokaktaki insanin cikarlarini tekrar savunacak hale gelebilir.

Ben Demokrat Parti ile Cumhuriyetci Parti birbirine yakin yada ayni demiyorum. Ayni zumrenin cikarlarini savunuyorlar diyorum. Bu zumre de dunyaya hukmetmek istiyor ve cikarlari bu yonde. Bunun faturasini da ABD halkina kesmek istiyor. Bunun bir de adi var: emperyalist proje. Bu laf bir coklarina itici gelebilir veya klise gelebilir ama bu terminoloji yuz yillik bir olguyu tanimliyor. (Mesela Matematik icersinde integral yerine baska birsey kullanmak dusunulemez, onun gibi birsey.)

Simdi bu zumre cok acik bir sekilde Demokrat Partiyi ele gecirmis durumda. Birak Bush'u filan daha 1998 yilinda Irak'a saldirabilmek icin gerekli yasayi Clinton yonetimi cikartmisti. Balkanlardaki emperyalist savasi organize eden de yine Clinton yonetimi idi. Simdi cikip digerlerini okay Bush'u ise canavar gibi gostermeye kalkmak goz boyamak olur. Herifin yaptigi sadece bu projeleri daha ileri bir asamaya tasimaktan ibaret.

Yine Demokrat Parti bu zumreye cok ise yaradigini gostermek icin taklalar atmakta. Iste, savasi durdurmak soyle dursun daha da siddetlenmesini engellemek konusunda hic bir ciddi adim atmiyorlar. Neden? Cunku hizmet ettikleri kesime bunu aciklayamazlar da ondan.

Demokratlar halktan baskiyi yiyince bu yaptiklarindan vaz gecer mi? Bazi kosullar altinda (mesela Irak'ta tam bir yenilgi durumunda) suyun uzerine cikmak icin vaz gecermis gibi hamleler yapacaklardir. Ama bunlarin hic biri samimi olamayacak ve tek amac bir sonraki macera icin kredi toplamak olacaktir. Cunku zaman macera zamani.

Mesela Rumsfeld'in durmuna bak. Adam diyordu ki, bak kardesim eger dunyayi ele gecirecekseniz bunu modernize olmus ve az sayida asker kullanan birliklerle yapmak durumundasiniz. Yoksa ABD halkinin yarisini askere alacak haliniz yok, kalkip gidecek orada burada konuslanacak! Eger bu modeli oturtamazsaniz bosuna heveslenmeyin. Ben size bu modeli Irak'ta oturturum ondan sonra gorun bakin nasil dunya ele gecirilirmis seyredin. Yok bu modeli oturtamaz isek o zaman dunyayi bu sekilde kesfetme maceraniz baslamadan biter.

Bu nedenle Rumsfeld sonuna kadar inat etti. Simdi Demokratlar ortaya sirtlan gibi cikip diyorlar ki aney aney dunyaya rezil olduk, birakalim dunyada hakimiyet kuracak orduyu insa etmeyi, kendimizi su Irak rezaletinden kurtaralim. Iste Irak'ta kazanmak icin recete budur diyorlar. Diplomasi yapalim vs diyorlar. Bunlari kime diyorlar, elbette ABD halkina degil, kendi patronlarina diyorlar.

Bir diger ornek de Al Gore. Adam onca yil iktidari paylasti ve onun doneminde kuresel isinma konusunda hic bir gozle gorulur duzelme olmadi ABD'de, Simdi adam dalga gecer gibi cikmis film filan yapiyor, vaaz veriyor! Hayret birsey birader, sanki herkes salak! Bunlar hep caresizlik isaretleri, ben sana soyleyeyim.

Ha Demokrat Parti tabaninda ne oluyor? Orada bir hareketlenme var ancak parti mekanizmasi bu hareketlenmeye karsi tam bir cephe almis durumda. Dean'e karsi yapilan kampanya da bu mekanizmanin ne kadar verimli calisabilecegi cikti ortaya. Bu durumda bu kohnemis parti mekanizmasindan medet ummak abes degil mi?

Demokrat Parti dunyanin en eski partisi ve oyle iki gunde yikilmaz denebilir ama boyle bir yapi onumuzdeki donemde ortaya cikacak calkantilari gogusleyebilecek bir yapi asla degil. Demokrat Parti en guclu doneminde (Roosevelt donemi) dahi o zumreye karsi cok zorlandi. O zumre Demokrat Partiye is vermezse, Demokrat Parti issiz kalir. Oyleki ABD'deki sendikalardan bile daha ici curumus durumda. Ki, ABD'deki sendikalar dunyanin en kokusmus muesseleri arasindalar.

Bu nedenle yeni bir parti kurmaya calismak ve insanlari Demokrat Parti hayalinden vazgecirmek tek cozum, eger ABD halki istediklerini liderlerine yaptirabilmek istiyorsa. Bu parti de Demokrat Partinin hizmet ettigi zumreden tamamen bagimsiz, halkin cikarlarina hizmet eden bir yapi olmak zorunda.

Neyse yeter bu kadar Demokrat Parti muhabbeti.

ABD'de muhtemel bir askeri diktatorlugun ispati imkansiz bir teori oldugunu soyluyorsun. Eger ima ettigin gibi siyaseti yakindan takip ediyorsan bunu soylemene sasirmak lazim. Cunku ABD'de son bes yildir Baskanlik diktasinin alt yapisi olusturuldu, polis devleti haline geldi ABD neredeyse. Teror yasalari altinda, habeas corpus yok edildi. Ikinci, Ucuncu, Besinci ve Ondorduncu Amendmentler sistematik bir sekilde ihlal edildi. Supreme Court bunlara meydan okumayacak adamlarla dolduruldu. Telefonlarin dinlenmesi, banka hesaplarina bakilmasi normal seylermis gibi gorulmeye baslandi. Daha gecende mektuplarin acilip okunmasinin yasal oldugunu savunuyordu amcamlar. Bunlar olurken Demokrat Parti ne yapiyor? Perdenin arkasindan pis pis siritiyor, oh be filanca yasayi da bizim yapmamiza gerek kalmadi diye.

ABD siyasi yasaminda ilk kez is basindaki (daha emekli olmamis) askeri figurler siyasi demecler vermeye basladilar.

Iki dunya savasi oldu bu yukarida saydiklarimin hic biri yapilmadi. Japonlari toplayip kamplara attilar ama bunun icin yasalar degismedi, haklar ilelebet tehdit edilmedi. Tersine savatan hemen sonra yasalara dayanarak Japonlar serbest kaldilar.

(Askeri diktatorluk kurmayi becerebilirler mi? Benim sahsi gorusum: beceremezler ve ABD halki bunlari onune katip bir guzel kovalar. Ama bunun olabilmesi icin Demokrat Parti'den bagimsiz bir sekilde organize olmalari sart.)

Gunumuzde farkli olan nedir? Farkli olan ABD ekonomik hegamonyasinin gorece olarak azalmasidir. Bu nedenle askeri cozumler on plana cikiyor. Askeri cozumleri on plana cikaran butun rejimler, yani halka maceralarin faturasini kesen butun rejimler, baski rejimlerine donusurler. Yoksa bu faturalari odeyenler dislerini gostermeye baslar ve sosyal patlamalar yasanir. Ozellikle gelismis ulkelerde bu cok daha belirgin olur cunku gelismis ulkeleri savunacak 'dis gucler' bulmak daha zordur. Mesela, Turkiye'de ABD destekli askeri darbe olur ama ABD'de bu boyle olmaz. Almanya'da daha once oldugu gibi olayin alt yapisini hazirlamak icin yillar suren uzun ugraslar verilir.

ABD'nin bu acidan ozel bir konumu olamaz.
Cengiz Akgun wrote:Hrant Dink'in katilinin emniyette Turk bayragi ve M. Kemal'in "vatan Topragi Kutsaldir kaderin terk Edilemez" sozu ve imzasinin onunde fotografini cekip saga sola mesaj vermeye kalkan mendeburlar ile M. Kemal du$manlari olup bu ulkeye zarar veren mendeburlarlardan hicbir farklari yok benim gozumde. Hatta daha da a$agilklar. Ben du$man olanlari bu tur gibi ona dost oldugunu ileri surup ve bu vatan icin cali$tiklarini soyleyenlere yeglerim. Cunku oburlerinin ne bok yemege cali4tiklari ortada. Eger bu vatan ve ulusu kurtarmak adi altinda bu i$ler turlu canilerin eline kaldi ise yazik hakikaten.
Bugunku gazetelerde Dink'in katilinin MHP ve derin devlet ile isliskisi su yuzune cikmis gorunuyor. Ilk asamada ki 'sokaktaki deli adam' soylentileri de bos cikmis oluyor boylece.

Cengiz, gecende 1990'larin sonunda turancilar ile Kemalistler baristi diye not dusmustum buraya. Ataturk turancilik hayalini cope atip Anadolu ile yetinince cok bozulmustu herifler. Ama simdi gecti artik o kotu gunler. Turkiye cumhuriyeti ('Kemalist' ordusu en onde olmak uzere) Yurtta Sulh Cihanda Sulh sloganini cope atti, Afganistan'a asker gonderdi, Lubnan'a asker gonderdi. Dunya degismisti, boyle pasif siyasetlere yer yoktu artik. Etki alanini genisletmek lazimdi. Iste MHP artik pek seviyor Kemalistleri. O nedenle buna sasirmamak lazim.

Bir diger yanilgi da gunumuzun ulusal kurtulus hareketlerini eski ulusal kurtulus hareketleri ile karistirmak olur. Eskiden bir cok ulusal kurtulus hareketi emperyalizme karsi hareketlerdi. Bugun ise emperyalizmin yaninda yer alan hareketler. Iste Arafat'indan tut Saddam'ina kadar hepsi emperyalist devletlerle anlasabilmek icin ugrasip durdular. Tabii trajedinin haddi hesabi olmuyor bu durumda.

evren özyürek
Posts: 50
Joined: Thu May 04, 2006 11:21 pm
Location: Eskişehir

Post by evren özyürek »

Ozan Ersoy wrote:Ama bugun durum degisik. Amerikan halki buyuk bir hata yapildiginin farkinda. Bugun NY Times da yazilana gore bu baskanin yaptigi islerin onaylanma orani %28'lere dusmus. Bu tarihe gececek kadar dusuk bir oran. Amerikan halki ulkenin ne kotu bir cukura sokuldugunun farkinda. Bugun orta doguda akan kan butun bu olaylar bittiginde rekor seviyelere ulasacak. Amerikan halki bunun acisini manevi ve maddi olarak uzun zaman cekecek ve bundan 20, 30, 50 sene sonra geriye bakildiginda tarihin en kotu baskanlarindan biri oldugu kitaplara yazilacak, kamuoyunda genel olarak kabul edilecek.

......Yani kotuden, ise yaramayan yonetimden kan dokmeden kurtulabilmenin mumkun oldugu tek yonetim sekli demokrasi isleyecek. Konuyla alakasi olmayan ABD hakkinda bu kadar yazmanin tek sebebi bu en son cumle.

Ozan Ersoy
ABD halkı,Bush 2. defa seçilirken olanların farkında değil miydi???

"Yani kotuden, ise yaramayan yonetimden kan dokmeden kurtulabilmenin mumkun oldugu tek yonetim sekli Demokrasi" ,ABDHalkına bu şansı vermişti.Bush'un 2.kez seçilişi sırasında Irak işgal altında değil miydi?şu an ki rakam kadar olmasa da (600.000) ,yeteri kadar Iraklı öldürülmemiş miydi?Hatta işkence fotoğrafları ortaya çıkmamış mıydı daha (tam hatırlamıyorum belki seçimden sonra ortaya çıkmıştı,işkence fotoları).

Bush,barışçı halka rağmen,halkı kandırarak seçilmiş bir lider değildir.ABD yıllardır kendi refahı için diğer ülkeleri işgal etmeyi,karıştırmayı,iç karışıklıklar organize etmeyi kendisine hak olarak görmüştür.

Vietnam'dan sonra bile defalarca Cumhuriyetçiler iktidara getirilmişse.....ABD halkının tercihi budur. Kİ Demokratlar iktidar olunca da çok şey değişmiyor zaten.
Bugun orta doguda akan kan butun bu olaylar bittiginde rekor seviyelere ulasacak
Bush ikinci defa seçildiği sıralarda zaten o rekor seviye aşılmıştı.
para...şike...işte fener işte...

Post Reply