Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.
Tolga Girici wrote:Bence bir donem FB'ye gelmek umuduyla oyle bir imaj yaratti.
Sevgili Tolga, yazının tamamı iyi hoş da, bir tek şu cümlene biraz kafam takıldı.
Son üç yıldır, G.Saray taraftarları arasında da sıkça gözlemlediğim bir inanışı sen de ekrana dökmüşsün. İş o hale vardı ki Yanal geçen sene Vestel'in başında Ali Sami Yen'e adımını attığında bir kısım seyirci kendisine küfür edecek, hatta pankartla Hakan Şükür'den suratına tükürmesini isteyecek raddeye geldi.
Sen ya da paralelinde düşünen bir başkası açıklarsa sevinirim: Ersun Yanal, Fenerbahçeli olduğu imajını lanse ettirecek ne yaptı ki G.Saray camiası içinde bu kadar sevilmeyen bir adam haline geldi? Kaçırmış olabilirim, birisi bana hatırlatsın da öğreneyim. Sanırım Milli Takım hocalığı döneminde Hıncal Uluç'un Yanal aleyhinde başlattığı kampanyaya bizim uçarı taraftar kitlesi de -seni tenzih ediyorum- o yönde çokça gönül akıtmış, gaza gelmesinin sonucunda.
Tekrar soruyorum: Ersun Yanal'ın günahı ne?
Can, guzel bir soru. Oncelikle, benim oyle Ersun Yanal'a bir dusmanligim olmadi, hatalarindan bahsettim genelde, ama yaptiklarini GS dusmanligi olarak yorumlamadim hicbir zaman.
Ersun Yanal'in FB'ye gitmesi ilk ne zaman gundeme geldi tam hatirlamiyorum, ama sanirim milli takimdan onceydi. Fenerli oldugu dedikodusu cikti once. Ersun Yanal'da bu yonde laflar etti. Gonlunun FB'de oldugunu ima etti.
Milli takim macerasi basladi. Ilk hazirlik doneminde her sey guzeldi. Ne zaman ki Hakan kadroya alinmadi, iste o zaman basladi bu olaylar. Basin da epey korukledi. Ersun Yanal 7-8 tane FB'li oynatiyordu takimda (buna kesinlikle yanlis demiyorum). O kadar FB'liyi oynatmasi, Hakan'i almamasi gibi faktorler birlesince GS dusmanligi imaji olustu. BIzim yonetim de gazetelere o yonde tepkiler veriyordu.. Bu arada bence EY'in Hakan konusundaki politikasi bastan asagi hataliydi. Hicbir zaman neden kadroya almadigi konusunda mantikli bir sebep one suremedi. Kendi ipini cekti. Her macta gerginlik daha da artti. Milli takima kulupculuk bulasti ilk defa. ultraslan.org'daki fanatikler milli takimin basarisinda uzuluyorlardi. Ersun Yanal da ASY'ye mac izlemeye bile gelmiyordu. Ersun Yanal yerine Fatih Terim gelince bu sefer Antu'dakiler ayni seyi yapmaya basladi. Bu arada Ersun Yanal Antu.com'a roportaj falan da verdi (ama akilli mantikli konustu). Butun bunlar birlesince ucari taraftar kitlesi EY dusmani oldu. Ben hala EY'in aslinda Fenerli olmayabilecegine inaniyorum. Cok da umursamiyorum acikcasi.
Tolga Girici wrote:Can, guzel bir soru. Oncelikle, benim oyle Ersun Yanal'a bir dusmanligim olmadi, hatalarindan bahsettim genelde, ama yaptiklarini GS dusmanligi olarak yorumlamadim hicbir zaman.
Ersun Yanal'in FB'ye gitmesi ilk ne zaman gundeme geldi tam hatirlamiyorum, ama sanirim milli takimdan onceydi. Fenerli oldugu dedikodusu cikti once. Ersun Yanal'da bu yonde laflar etti. Gonlunun FB'de oldugunu ima etti.
Milli takim macerasi basladi. Ilk hazirlik doneminde her sey guzeldi. Ne zaman ki Hakan kadroya alinmadi, iste o zaman basladi bu olaylar. Basin da epey korukledi. Ersun Yanal 7-8 tane FB'li oynatiyordu takimda (buna kesinlikle yanlis demiyorum). O kadar FB'liyi oynatmasi, Hakan'i almamasi gibi faktorler birlesince GS dusmanligi imaji olustu. BIzim yonetim de gazetelere o yonde tepkiler veriyordu.. Bu arada bence EY'in Hakan konusundaki politikasi bastan asagi hataliydi. Hicbir zaman neden kadroya almadigi konusunda mantikli bir sebep one suremedi. Kendi ipini cekti. Her macta gerginlik daha da artti. Milli takima kulupculuk bulasti ilk defa. ultraslan.org'daki fanatikler milli takimin basarisinda uzuluyorlardi. Ersun Yanal da ASY'ye mac izlemeye bile gelmiyordu. Ersun Yanal yerine Fatih Terim gelince bu sefer Antu'dakiler ayni seyi yapmaya basladi. Bu arada Ersun Yanal Antu.com'a roportaj falan da verdi (ama akilli mantikli konustu). Butun bunlar birlesince ucari taraftar kitlesi EY dusmani oldu. Ben hala EY'in aslinda Fenerli olmayabilecegine inaniyorum. Cok da umursamiyorum acikcasi.
Aslında tüm olan biteni kendin güzelce özetlemişsin Tolga. Milli Takımlara külüpçülük bulaştırılmasından öte birşey değil bu olaylar. Hakan'ı kadroya almadı diye, Hıncal Uluç başta, G.Saray camiası "Bu adam bizi karıştırmak istiyor, Fener'e göz kırpıyor" diye ortalığı birbirine kattı, hatta Uluç hızını alamayıp "Hakan'ı çağırmayıp Bülent'i çağırarak G.Saray'da karışıklık çıkarmak niyetinde" gibi abuk subuk bir iddia ortaya atacak kadar ileri gitti. Aslında iddia değil, basbayağı provakasyondu bu. Öte yandan, sırf Hakan'ı Milli Takım'a dahil etmiyor diye F.Bahçe camiası en koyu Yanalcı kesildi. Ortada Milli Takım'ın menfaatini düşünen yok; herkes, içinde boğulmakta olduğu yüzkarası külüpçülük çukurundan kolunu uzatıp Yanal'ı çekiştirir hale geldi. (Külüpçülük rezaletini kim başlattı bilmiyorum; hatırladığım, 2002 Ağustos'unda Ali Sami Yen'de Slovakya'yı ağırlamıştık ve bu milli maç öncesinde G.Saraylı taraftarlar Fatih Akyel'e ana avrat sövmüşlerdi.)
Hatırladığım o ki; Yanal'ın sarı-lacivertlilere transferi geçmişte iki kez gündemi meşgul etti: 2002 yılı Ocak'ında Fener'den Mustafa Denizli'nin postalandığı, Yanal'ın Ankaragücü'nde sürpriz sonuçlar aldığı günler; bir de ertesi sene, 2003'ün başında bu kez -yine bir Diyarbakır maçı akabinde- Werner Lorant gönderilmişti, Yanal'sa bu kez G.Birliği'nin başındaydı ve takımını şampiyonluğa koşturuyordu. 2003'te Fener yönetiminden teklif geldiğini Yanal kendisi de doğruluyor. Ancak bu dönemde Gençlerbirliği gaza basmış giderken yarı yolda terkedip gitmeyi içine sindiremedi, belki de kariyeri açısından yanlış bir adım olacağını düşündü Yanal. "Gönlüm Fener'de" gibisinden bir sözünü hatırlamıyorum ama bütün antrenörler üç büyüklerden birini çalıştırmak ister...
Galatasaray altyapısından yetişen Uğur Uçar, ligin 4. haftasından itibaren Kayserispor forması altında kendi adına bir var olma mücadelesine soyundu.
10 yaşından bu yana Sarı-Kırmızılı renkler için ter akıtan genç oyuncu Uğur ile İstanbul'dan Kayserispor ile Anadolu topraklarını taşınan mücadelesi hakkında görüşmek için sözleşiyoruz.
Cornerspor tarafından tertiplenen Akdeniz Cup organizasyonuna katılan, bir yandan da ikinci yarı için ciddi bir hazırlık programı uygulayan Kayserispor'un çiçeği burnunda oyuncusu Uğur Uçar, neşeli haliyle karşılıyor bizi.
Röportajımızı gerçekleştirdiğimiz sırada lobiden sık sık yanımızdan geçen arkadaşlarının "Inamoto" şeklindeki sözlü sataşmalarına (!) önce anlam veremiyoruz.
Fakat Uğur durumu hemen açıklıyor. "Hem gözlerimin çekik olmasından hem de eski takım arkadaşım olduğu için Inamoto diye takılıyorlar bana..."
Bu sözlerin ardından gülen yüzler arasına biz de katılıyoruz...
O andan itibaren, takım içindeki birlik havası ve arkadaşlığın boyutları hakkında da bilgi sahibi olmaya başlıyoruz.
Geçtiğimiz sezon Galatasaray forması altında 17 kez forma giyen, Süper Lig'in 4. haftasından bu yana da Kayserispor için emek veren Uğur, sakatlığıyla birlikte bir dönem idmanlara dahi çıkamadığını anlatıyor.
Garip bir rastlantıyı da bu arada anlatıyor Uğur bizlere...
Çok yakın arkadaşı olan ve geçen sene Kayserispor'da forma giyen Sezer ile 1985 Milli Takımı'nda bir buçuk ay oda arkadaşlığı yaptığını dinliyoruz. Ve yine takımda şu an "En yakın arkadaşım" dediği "Aydın ağabeyli" anılarını...
Sezon başında Gaziantepspor'un kendisini istemesiyle başlayan günlerde Kayserispor'a kiralık gideceği kesinleşince Uğur'un yaptığı ilk iş Aydın'ı aramak olmuş, "Ağabey geliyorum, odamı hazırla!" diye...
"OYNADIKÇA KENDİMİ GELİŞTİRDİM"
- Galatasaray'da oynadığın mevkinin aksine Kayseri'de sağ bekte oynamak seni zorladı mı?
"İlk başta zorluyordu ama artık alıştım. Nerede, ne zaman, ne yapmam gerektiğini ilk zamanlarda kestiremediğim için atağa çıkamıyordum. Ama o sorun da kalmadı. Oynadıkça kendimi geliştirdim. Fizik gücü olarak stoperi kaldıramayabilirim."
- 1987 doğumlu bir oyuncu için hala genç oyuncu diyebiliyoruz. Oysa Avrupa'da böyle değil, sence neden?
"Oradaki oyunculara bizim kadar yük binmiyor. Üç maç oynuyorsa, üç maç oynamıyor. Nuri Şahin, üç maç varsa üç maçta yoktu bakın. Benim bir kez burnum kırıldı, üst adalemde kist çıktı ameliyat oldum. Kasıklarımda sorun var. Devamlı sakatlıklarla boğuşuyorum."
- Fizik gücünü geliştirecek çalışmalar yapabiliyor musun?
"Yaptığımız idmanlar yeterli oluyor. Kimi zaman günde üç antrenman oluyor, bu da yeterli."
4 GÜNLÜK BİR ŞEY!
Uğur'a sokakta, yolda rastladığı birçok insan Galatasaray'dan neden ayrıldığını soruyormuş. Biz de ona yarım kalan Galatasaray günlerinin "kaldığı yerden devam edip etmeyeceğini" soruyoruz.
"Bana Galatasaray'dan neden ayrıldığımı soranlara ben de gidiş sebebimi bilmediğimi söylüyorum. Çünkü bu olay dört gün içinde belli oldu. Sezon başında istemişler, Galatasaray vermek istememiş. 4. hafta sonrasında bu olay oldu. Galatasaray benim yuvam, 10 sene orada top oynadım. Geri dönüşüm muhakkak olacak."
- Geçmişe baktığında kimi önemli maçlarda Gerets'in seni oyundan almasını bu ayrılığın ayak sesleri olarak yorumluyor musun?
"Gerets idmanda değişik sistemler deniyordu. Kendisi benim savunma yönümün çok kuvvetli olduğunu söylüyordu. Fenerbahçe iki tane şut çekti, dakika 20'de gol oldu. O anda oyundan çıkması gereken belki de ben olmayabilirdim. Çünkü, o maçta iyi oynadığıma inanıyorum. Moral bozukluğu tabii ki yaşadım ve çok üzüldüm. Başka maçlarda da yeniliyorsun fakat, Fenerbahçe'ye yenildiğinizde bir hafta kendinize gelemiyorsunuz. Gözünüze uyku girmiyor, hatta 'sokağa bile çıkmasam' diyorsunuz. Rahat olamıyorsunuz."
"NEDEN GİTTİN DİYORLAR"
- Galatasaray'ın sağ bekinde bir rahatsızlık var. Cihan ağırlıklı olarak oynuyor, taraftarın büyük kısmı rahatsız. Sen bu kadar problemli olan bir yerde yeniden oynamak için kendini yeterli görüyor musun?
"Ben sakat veya cezalı olmadığım sürece 36 maçın 36'sında da oynayacağıma inanıyorum. Ben büyük bir takımda yetiştiğim için bazı şeylerin farkında değilmişim. Kayserispor'da buradaki mentaliteyi gördüm. Sakatlık yaşamadan önce performansımın arttığının farkındaydım. 5-6 maç daha sabredilseydi Galatasaray'da 30 maç oynayacak kapasitede olduğumu biliyorum."
- Galatasaray taraftarı da genç bir oyuncu olmana rağmen senin kimi hatalarını görmemezlikten geliyordu, biliyorsun değil mi?
"Kötü oynadığım maç olabilir, ama kötü mücadele ettiğim maç hatırlamıyorum. Bana Galatasaray'dan 'iyi ki gittin' diyene rastlamadım. Herkes 'niye gittin' diyor..."
- Defansın göbeğinde oynadın, hava toplarında hakimiyeti tam sağlayamadığın görüşüne katılıyor musun?
"Türkiye liglerinden 20 yaşında oynayan kaç tane futbolcu sayabilirsiniz ki? Savunma oynayan bir ben, bir de Galatasaray'da Serhat var. Galatasaray'ın altyapısında savunmanın göbeğinde oynarken bu sorun yoktu. Bana nerede şans verilirse oynayabileceğime inanıyorum. Türkiye'de benim yaşımda oynayan stoper yok. Ama birkaç sene sonra milli takımda dahi çok rahat stoper oynayabileceğime inanıyorum."
- Sana kalsa, tercihin ne yönde olur?
"İlk olarak Fatih Hoca (Terim) zamanında çıktım, Adanaspor maçında 10 dakika oynadım. Hagi bana, 'şimdi sağ bek oynayacaksın ama ben seni ilerleyen haftalarda savunmanın göbeğinde oynatacağım' derdi. Belki de Gerets yeni geldiği için özelliklerimi bilmiyor olabilir."
- Bu genç yaşına rağmen, Galatasaray formasıyla 16 yaşında kaptan olarak sahaya çıktığın bir maç var...
"Evet Göteborg maçıydı."
- Bu günlere tekrar dönebileceğine inanıyor musun?
"Benim için çok uzak değil."
"LİGDEKİ YABANCILAR ARDA KADAR KALİTELİ DEĞİL"
- Senin durumunun bir benzerini de Arda yaşadı. Geçen yıl bu zamanlar Galatasaray'ın altyapısından yetişmiş bir genç olarak Vestel Manisaspor'a kiralandı. Fakat eski takımına döndüğünde herkesi kendisine hayran bıraktı. Ne dersin, tribünler aynı filmi bir kez daha görecek mi?
"Arda ile 8 yıl birlikte oynadık. Birbirimizin odalarından çıkmazdık. Şu anda kardeş gibiyiz. Birbirimizin evinde kaldığımız çok günler olmuştur. Arda bana göre Avrupa'ya gidebilecek kapasitede oyun oynuyor. Çok büyük bir patlama yaptı. Zaten yeteneklerini söylemeye gerek yok. Çok rahat adam geçiyor. Türkiye liglerindeki yabancılar Arda kadar kaliteli değil. Benden de aynı patlama bekleniyor. Ben savunma oyuncusuyum. Gidip gol atamam. Kaç tane gol atabilirim ki..."
- Arda'da bu aşı tutunca sende de bu olay tekrar denendi. Kırgın mısın?
"Benim 'pişmem için Kayserispor'da oynamam gerektiği' söylenmişti. 20 yaşında bir genç olarak 26 tane maç oynadım. O günlerde 'pişmeme gerek yok' diye düşünüyordum. Şu an benim için iyi bir karar verdiklerini anlıyorum. Burada gelişmem daha rahat oldu. Artık kendimi daha gösterebileceğime inanıyorum. Ertuğrul Hocam da bana forma şansı veriyor. 5 dakika da, 90 dakika da oynasam aynı konsantrasyonla maça çıkıyorum."
- Sarı-Kırmızılı takıma dönmek istiyorsun, bu tamam. Peki beş sene sonra Uğur'u nerede hayal ediyorsun?
"Benim en büyük hayalim, futbola başladığım kulüpte yani Galatasaray'da futbolu bırakmak, tıpkı Bülent ağabey (Korkmaz) gibi. Hep hayalimdi, onunla yan yana oynamak isterdim, bunu da başardım. Kayserispor'a gelmem biraz bu hayalimi sekteye uğrattı."
- Olsun, renkler aynı, onun için sayılmaz!
"Esasında doğru, ikisi de sarı-kırmızı!.. En kısa zamanda formumu yükseltim, sürekli formayı kaptıktan sonra milli formaya uzanmak istiyorum. Şu an Ümit Milli Takım'a gidiyorum. Belki de bu sene Kayserispor'dayken A Milli olabilirim. Çünkü Fatih Hoca performansa göre forma veriyor. Ve hazır olduğumu da hissediyorum.
"KAYSERİSPOR'DA MÜTHİŞ BİR ARKADAŞLIK VAR"
- Galatasaray'ın yabancılarını nasıl buluyorsun?
"Carrusca, gerçekten bilekleri çok yumuşak bir oyuncu. Inamoto ile oynamadım, ama iyi. Iliç çok zeki bir oyuncu. Alex deniyor ama Iliç takımı için çok daha yararlı bir oyuncu. Ribery ile arkalı-önlü oynuyordum. Topu atıyordum, hücum işini o bitiriyordu. Kalsaydı, bu patlamayı yapabilecek miydi tartışılır. Mesela, Anelka Türkiye'ye geldi, Fransa Milli Takımı'na çağrılmadı. Belki Ribery de çağrılmayabilirdi."
- Kendi mevkinde hayranlık duyduğun isimler var mı?
"Bülent Ağabey ile oynamak hayalimdi. O, 18 yaşındayken ben dünyaya gelmişim. Ve ben bu insanla yan yana top oynadım. Hayalim gerçek oldu... Dünyada bence gelmiş geçmiş en iyi sağ bek ise Cafu."
- Kayseri de sıkılıyor musun?
"Geçen sene Galatasaray ile Kayserispor maçını oynamak için geldiğimizde Hilton'un penceresinden bakarken, 'Ben burada top oynayamam herhalde' diye düşünmüştüm. Oysa takım içinde müthiş bir arkadaşlık var. Gece yarısı bir anda bir telefon trafiği. Bir bakıyoruz o anda 7-8 kişi sinemaya gidiyoruz. Gerek kaptan olarak Bülent Ağabey, gerekse Ertuğrul Hoca bizi takım olarak kenetledi. Bu beraberlik ruhu içinde Kayserispor şampiyon olmazsa, Anadolu'dan hiçbir takım şampiyon olamaz!..."
Takım arkadaşları tarafından çok sevilen ve "takımın neşe kaynağı" olarak adlandırılan Uğur, Galatasaray'dan koparılmış olmanın kırgınlığını arkadaşlık denizinde hafifletebilmiş...
Baksanıza, "Büyükler benim için bunun iyi olacağına inanmışlar demek ki" sözleriyle arkadaşlığı ve kelimelerin özenle sakladığı hırsın ipuçlarını ne de güzel veriyor...
Röportaj: Saadet ÖZCAN – Emre UĞURLU
Fotoğraflar: Serhat TAŞ
Uğur Demirok artık Antepli
28.01.2007 - Fanatik
Galatasaray’ın sezon başında Gaziantepspor’a kiralık olarak gönderdiği Uğur Demirok’un bugün Gaziantepspor ile yeni bir sözleşme imzalayacağı öğrenildi. Bonservisi Kırmızı-Siyahlı kulübe verilen genç oyuncu, Cim Bom’un A kadrosunda yer bulamamasına rağmen genç takımda gösterdiği performansla birçok Süper Lig kulübünün gündemine gelmişti.
Senelerdir en sıkıntılı yanımız savunma olduğu halde, savunmamızda oynayan oyuncuların çoğunun GS'deki son senelerini yaşıyor olmalarına rağmen Uğur Demirok'un satılmasında nasıl bir mantık olabilir? Umarım haber doğru değildir.
Ben bu aralar bizim siteyide duzgun izleyemedim. Bu Ozgurcan gibi cocuklar kiralik mi yoksa satildi mi?
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Cengiz abi, benim bildiğim Gaziantepteki Uğur Demirok hariç hepsi kiralık..
Paf takımı yakından takip eden abilerimiz daha kesin bilgiye sahiptir tabi.. Yönetimimiz ne kadar şapşal olsada, gençler konusunda hata yapmamaya çalışıyorlar sanırım..
Tolga Girici wrote:Kayseri'nin deplasmanda Ankaragucu'nu 4-0 yendigi macta Ozgurcan iki gol atmis ! BIrinci ve 3. golleri atmis. Bravo Ozgurcan!
Cengiz Akgun wrote:Ben bu aralar bizim siteyide duzgun izleyemedim. Bu Ozgurcan gibi cocuklar kiralik mi yoksa satildi mi?
Kiralik Cengiz abi, bildigim kadariyla altyapidan Anadolu kuluplerine giden herkes kiralik su anda. Ozgurcan, Cafercan, Erkan Ferin, Ugur Demirok, Mulayim, Ugur Erdogan, Ugur Ucar, Ugur Ates, Oguz Sabankay vs. kiraliklardan ayri bir futbol takimi kurulabilir.
Hangisi olduğundan emin değilim ama Uğur'lardan biri bonservisiyle verilmedi mi Tolga?
Tolga Girici wrote:
Cengiz Akgun wrote:Ben bu aralar bizim siteyide duzgun izleyemedim. Bu Ozgurcan gibi cocuklar kiralik mi yoksa satildi mi?
Kiralik Cengiz abi, bildigim kadariyla altyapidan Anadolu kuluplerine giden herkes kiralik su anda. Ozgurcan, Cafercan, Erkan Ferin, Ugur Demirok, Mulayim, Ugur Erdogan, Ugur Ucar, Ugur Ates, Oguz Sabankay vs. kiraliklardan ayri bir futbol takimi kurulabilir.
-Ozgurcan'in 2 gol atmasina sevindim,onemli olan surekli oynayabilmesi ve ozguvenini artirmasi.Ertugrul Saglam gibi bir td ile calisiyor olmalari da hem Ugur hem de Ozgurcan icin buyuk bir sans.
-Dunku Istanbul B.B macinda ise sadece Erkan gorev yapmis.Cafercan sakat mi acaba?
Galatasaray B Genç Futbol Takımı, Grup Şampiyonu olarak İstanbul ve Türkiye Şampiyonalarına katılmaya hak kazandı.
Son oynadığı Kartalspor maçından 0-0 beraberlikle ayrılan Galatasaray B Genç Takımı, grubunu en yakın rakibinin 14 puan önünde 1. sırada tamamladı.
Galatasaray B genç Takımı, grubunda oynadığı 22 maçta 21 galibiyet, 1 beraberlik aldı. 110 gol sevinci yaşayan genç sarı-kırmızılılar kalelerinde sadece 3 gol gördü.
İstatistiklerinizi yiyim
Cem Sultan bu takımda oynuyordur heralde.. Tabi konunun uzmanları daha iyi bilir
BIrinci ve 3. golleri atmis. Bravo Ozgurcan!