Page 8 of 11

Posted: Mon Feb 09, 2009 12:42 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Ozgur Huseyinoglu wrote:Erman, Lincoln sana ayri, yorumuna ayri koysun! Allah Turk Futbolunu senden kurtarsin, belasin bela!...
:D

Hakem harbiden kotuymus demekki,
Ozgur bile bozduguna gore :D

Posted: Mon Feb 09, 2009 1:12 pm
by Davut Gerçekcioğlu
Futbolda sadece kuralları uygulamayı amaçlayıp 'ben görevimi layıkıyla yaptım, kurallara birebir uydum' şeklinde bir düşünceye sahip hakemin vicdanen rahat olacagına pek inanamıyorum. Maç içinde tansiyon yukselir, sinirler gerilir nabız 90 dakika aynı atmaz. Hakem de maçın atmosferini iyi teneffüs etmeli ve bunu yaşamalıdır. sonucta her iki takımda sahaya cıktıysa 90 dakika emek verecekler. sen elinde kural kitabıyla maç yönetirsen verdiğin kararlar verilen emeklerin ve yapılan hataların birebir cezası-mükafatı olamaz. Oyuncu hiçbir şekilde rakibini sakatlamaya yönelik bir hareket yapmamış, hakemin otoritesini sarsacak herhangibir davranışta bulunmamış. Daha maç ısınmamışken bir takımın bu şekilde 10 kişi bırakılması ne kadar adil olur?

Mesela futbolda artık herkesin kabullendiği bir olay var. ceza sahası içinde yapılan ve kurallar kitabına göre penaltı olması gereken birçok hareket hakemlerin takdiriyle es gecilir olmus ve tarftar olarak bizler de 'Buna da penaltı verilmezki canım, çok ağır olur.' şeklinde hakemlere koltuk çıkarız. Sözkonusu olayda ise mhk ve federasyon kıl aldırmıyorlar.

Hakemlik bu kadar kolay değil, doberman gibi pozisyonu ağır çekimde defalarca izleyip sonra da kural kitabını eline alıp felanca maddenin falanca yorumunda şöyle der falan bunlar işin kolayına kaçmaktır. sen maçın atmosferini yaşayamazsan avrupada intertoto maçında bile görev vermezler adama. Nasıl altıpasta oyuncuyu formasından ceken adamı penaltıyla cezalandırmıyorsan, lincolnüde oyundan atamazsın! Eğer atıyorsan bende o zaman kasıt ararım bu işte.

Kulübümüzün bu konudaki açıklamalarını sonuna kadar destekliyorum.

Posted: Mon Feb 09, 2009 2:21 pm
by Murat Kara
Simdi gelgite yakalandik ve sular yuksek iken bizim suyun uzerinde yuzmemiz kabahat mi diyenler olabilir. Hakem hatalari hat safhada, iste gecende BJK yonetimi dellendi, sonra cimbom.org dellendi simdi de GS yonetimi delleniyor. Ne var yani bunda demenin tam zamani belki de?

Belki de! Belki de degil!

Yukarida Turkiye'deki hakemlerin kurum olarak geri kaldiklari, ote yandan futbolun diger kesimlerinin ileri gittikleri belirtilmis. Diyelim ki durum boyle! Yani hakemlik kurum olarak hasta durumda. Bu o hastayi iyilestirmek icin essek sudan gelene kadar dovmeyi mi gerektirir, yoksa sakin kafayla dusunup o kurumun futbolun diger kesimleri ile arasindaki mesafenin kapanmasi icin yatirimlar yaparak, yavas yavas da olsa bulundugu durumdan kurtarilmasini mi? Yani tedavi edilmeni mi? Bunu kim yapacak? Tek bir takim hatta federasyon tek basina yapamaz. Federasyon, MHK, klupler birligi vs hepsi bu konuda ciddi adimlar atarlarsa, o zaman bir umut isigi cikar ortaya. Boyle zor bir problemi cozmek icin ciddiyet ilk gerekli sey.

Yok! Bunlar sacma seyler! Biz elimizde firsat varken, tepkimizi vermezsek, zayif olarak goruluruz ve tepemize binerler. Nasilsa kaos ortami var, herkesin eneyisi ben miyim arada kaynayayim! Ben mi duzeltecem dunyayi? Ben tavrimi kor gecerim, herkes de gucumu gorur!

Ote yandan ne yazik ki birisi cikip bir kural koymus ve bu oyun hakemler olmadan oynanamiyor! Hay allah! Ne yapacagiz simdi! Hakemleri karsimiza alip korkutalim, olmadi ezmeye calisalim, ama durun o da ne, her macta durum daha da kotuye mi gidiyor? O cahil hakemler cephe almaya mi baslamis! Olmaz boyle sey! O zaman siddeti arttirmak lazim. Yoksa bunlar anlamazlar! (ABD'nin Irak savasindaki, Israilin Filistin katliamindaki politikasi)

Bunlarin Kerem'in deyimi ile 'lumpen' tavirlar olmasi bir yana, gelgit cekildiginde kicina kaya batmasin diye kayalik yerin haritasini elinde tutan adama kufur etmeye benziyor.

GS boyle bir cikis yaparak hem 'liseli', 'seviyeli', vs seklinde gorulen itibarini kaybetti, hem de hakem camiasini resmen karsina aldi. Bu mesaj sonrasi hakemlerin korkup, aman GS Turkiye imis (ne demekse) diyerek her maca elleri ayaklari titreyerek cikacaklar diye dusunenler hayal goruyor. Olsa olsa her maca bu herifler kendilerini diger takimlarin uzerinde goruyor, ben de onlara bir dobermanlik yapmazmiyim simdi seklinde dusunecekler.

Ayrica olay sadece bir hakeme karsi siddet olayini asmis, artik bir kuruma karsi siddet uygulama asamasina gelmis. Dua edelim de cocukca bir hareket olarak gorup ciddiye almasinlar.

* * *

GS'ye zarar verecek diye siddete karsi cikan zihniyete de sasmamak elde degil. Siddet yanlis oldugu icin degil GS'ye zarar verecegi icin kotuymus! UEFA filan duyarmis, GS'nin basi belaya girermis. UEFA duymayacak olsa, yani caktirmadan bir profesyonel tutup hakeme bir karanlik sokakta tecavuz ettirsen, o zaman tamam, sorun yok!

Peh, peh, peh! Samimiyet daglarina kar yagacak.

Posted: Mon Feb 09, 2009 2:51 pm
by Alpay Dedeoglu
Bu olanlardan su dersleri cikarmak gerek:

1-) Turkiye iyi futbolu sevmiyor, iyi mucadeleyi seviyor. GS yumusak kacti derken bunu diyorduk. Turkiye kavga sever, tekme sever. Stadlara degil, hipodromda gladyator dovusune gelirler, asagilik kompleksli kabzimal hakemligi etkiler. Turkiyede GSnin butun olumsuz kosullara ragmen nehrin akisina karsi kulturu degistirmek gibi bir misyonu yoktur.


2-) AKP su anda ''Anadoludan bizim zamanimizda sampiyon cikti'' mottosunu ilk metroyu yaptik yada ne bileyim su kadar kavsagi actik gibi gormeye basladi. Secim oncesi hos gorunuyor, puan kazandiriryor. Bir an evvel su secimlere bitsin. Su Anadoludan sampiyon ciksin zorlamasi bitsin. Anadoludan sampiyon ancak Milli takim sporcularinin cogu anadolu takimindan ve de gene yabancilarinin ise kariyerli oldugunda gelir, zorlama ile ve de buz ustunde toleransli hakemle oynatarak gelmez. Gelse de Turk futbolunun gelismesine katkida olmaz, buz ustunde tekme tokat kor dogusu oynayan adam , yabanci hakemle yabanci takim karsisinda tirt olur.


3-) Hasan Dogandan ilk geldiginde cok korkmustum fakat kendi BJKli olmasina ragmen cok adilane yonetti. Basbakanin arkadasi olmasi sebebi ile kimse federasyona baski koyamiyordu. Olumu zamansiz oldu, federasyon kisiliksiz insanlarin elinde oyuncak oldu ve kim daha cok bagirirsa o odun koparir hale geldi. Is hayatinda sahsi tecrubemdir , nerede İzmirliler basa gelip (Ufuk kusura bakma) yonetimde tekel olusturursa oranin civisi cikar, lobiden ve ayak oyunundan gecilmez.

4-) Adnan Polat baskanlikta yenidir, Turk basininin ileri gelenlerine medeni davranip toplanti yaparsiniz, zayiflik addedilir. Icinize sinmesede , MHK hakkinda olumlu demec verirseniz zayiflik addedilir. Cok akilli transferler yapip iyi takim olusturursaniz ve bunu acik acik soylerseniz kiskanclik olur , onlenmeye calisilirsiniz. Gerginligi her zaman dozunda verilip manasiz iyiniyet jestlerinden kacinilmali. Turkiyede iste bu yuzden isleri iyi olan isadami hep aglar. Fikradaki gibi Turklerin cehenemindeki kazanlarda zebaniler yoktur, biraz yukari cikani alttan cekerek indirirler.

5-) Paranin cogunu kazandirdiginiz Digiturk'e baski yapip Kabzimali ve Melih Sendili artik degistirmeniz gerekir. Muhatabiniz Sansal degil, Karamehmettir. Aradaki ufak adamlari kaale aldiginiz surece oyuncak olursunuz. Bu adamlar ya sopadan anlar, yada patron fircasindan. Bu hayvanlara medeni davranmayin, zayiflik addedilir.

6-)Skibbe olusturulan kadroya bol latinli, kurt lejyonerlere gore yanlis tercihtir. Skibbeyi aliyorsan genc bir takimla devam edecektin. Skibbe algisi yavas, bu ulkeye gore yumusak ve ''Kazanma kulturu ve tutkusu olmayan '' bir adam. Kazanmak degil, iyi oynamak ve ortami hos tutmak kafidir mantiginda. Algisi gectir, etki altinda kalir, olmadik zamanda aptal aptal denemeler yapar. 50 tane sol ayakli adam varken Mehmet Topal sol bek/acik/sol tandem oynamaz. Oynarsa da iste boyle adam gobekten hasirt diye sutunu cekip golu atar. Nedense Skibbe icin Mehmet Topal, Emre Gungor, Yaser , Volkan gibi gorevini yapan , efendi, sessiz adamlar makbul degildir. Ya star olacak, ya dil bileceksin, ya da Sabri gibi sirret olacaksin , kadroya girmek icin. Kim cok bagirirsa ve etkilerse, o kadroya girer.


7-) Lincolnun Brezilyaya yollayip o kadar izin vermek yanlistir. Bir kisi ustune takim kurmak yanlistir. Cok iyi olabilir fakat adami istim ustunde tutmalisin. Bir raydan ciktimi donusu uzun ve zor bu adamin.


8-) Kaptanlik meselesini yuzunuze gozunuze bulastirip olmadik adamlari kaptan yaptiniz. Gece klubu sahibi ve alemci adam kaptan olmaz. Lincolnden olmaz. Bir mac jest olur sana 1 ay basin malzemesi.

9-) Rakip takim, senin 15 gol atan santraforunu dovup kafasini yariyorsa,buna karsi cikip koruyacak biraz takimdaslik olmalidir. Takimda digerleri neredeyse oh iyi oldu deyip sevinecek.
Hakan Sukur muhakkak cok sevinmistir nede olsa cok para alan yabancilarin biri atildi, oburu kafasi yarildi, artik Turk futbolu kurtulur. Dun gece yilisik yilisik hakemin ustune kurban kani surdu Baros diyordu. Tabii bu aradada sende essek gibi butun starlari ve yildizlari Sivasa ve Anadolu deplasmlarina goturemiyorsan , boyle ikilik olur. Yok kardesim tedaviniz Sivasta olsun, takimla olacaksin, alci ile olsun gideceksin diyeceksin. Lejyoner zuppeliginde iyice FB gibi olduk.
İste Hasan Sas bunun icin sart. Ruh ve takimdaslik yok, kapasiteyi zorlama yok, kaybetmeye isyan yok.

Posted: Mon Feb 09, 2009 3:18 pm
by Hasan Tezcan
Alpay'in dediklerinin 99% bölumune katildigimi belirtmeliyim...ve muasebe
isi baslamistir:

http://www.sporx.com/futbol/superlig/143239//?giris=ok

Helal olsun Kayserispor'a.

Posted: Mon Feb 09, 2009 4:15 pm
by Celal Gürcüoglu
Bende bu tip yazili aciklamalari sevmeyenlerdenim. Ister yerinde olsun ister olmasin. Bu sekilde olunca, bir FB bir BJK gibi oluyor ki beni en cok rahatsiz edende budur.

Lincoln'a yapilan penalti degilmis (bana ilk once penaltiydi gibi geldi) ama ikinci kart bos yere cikmis bir kart. Lincoln'un cikmasi zaten maci koparan an oldu. Takim yinede o yorgunluga ve 10 kisi kalmasina ragmen iyi mucadele etti. Onlarinda bir penaltisi gume gitti son dakikada. Yani hakem burda cogularinin dedigi gibi rezil bir yonetim gosterdi.

Boyle haksiz yere mac kazandigimiz zamanlarda oldu. Sadece bizim canimiz yanmiyor. Dun FB'de iki tane buz gibi ofsayttan gol yedi. Bunlar hep oldu ama artik oyle bir hal aldi ki bu isler, insanin icindeki tum futbol hevesi kirilir duruma geldi.

Hakemleri aslinda tartismaya degmez. Ahmet Cakar ve Dogan Babacan haricinde hanginiz Avrupa'da/dunyada mac yonetmis Turk hakemin ismini bilirsiniz? Zaten bu bile hakemlerin ne kadar kotu oldugunun gostergesi degil mi?

Ben bizim lehimize yapildiginda ne kadar igreniyorsam, bize karsi yapildiginda da bir o kadar igreniyorum. Burada cogu yazanlarda ondan bahsediyor. Burayi Antu'ya cevirdiniz diyenler ise malesef bu ince noktayi anlamamakta israr edip "Isiniz gucunuz yok, bunlari mi tartisiyorsunuz" deyip isin icinden cikiyor. Neden burda bir kac kisi belirli bir kisimi karsisina almis, inat eder gibi "Nuh diyor, Peygamber demiyor?". Bir kerede "Ya kardesim ben yanlis dusunmusum veya siz hakliymissiniz" gibisinden ifadeler olmuyor? Hep hakli olan sizler misiniz? Hic mi yanlis dusunmez/yapmazsiniz?

Posted: Mon Feb 09, 2009 4:43 pm
by Kenan Atak
Levent Guntay wrote:
Sevgili Kerem. Hakemler Arnavutluk duzeyinde olabilir de lig kalitesi konusunda yazdigina gercekten inaniyor musun?

Lincoln, Kewell, Baros, R. Carlos, Alex, falan gibi adamlar Arnavutluk'ta oynar mi sence? Turkiye'nin UEFA siralamasi 11 iken Arnavutluk'un niye 43?

Turkiye'de liglerin kalitesinin oyunculara harcanan paraya gore kalitesiz oldugunun farkindayiz ama elestirirken de insafli olmak lazim.
Sevgili Levent, elbette biraz bilerek asagiya cekiyorum zira bunca parasal yatirima, medyada ayrilan yere ve bir bok özelligi olmayan bu simarik futbolculari el ustunde koyacak yer bulamamalarina ragmen Edirne disina cikinca sut dökmus kediye dönuyorlar. Arnavutluk degil ama benim gözumde, Turkiye liglerinin ana catisini olusturan turk futbolcularin temelleri Avusturya veya Belcikali meslekdaslarindan daha kötu. Burda kriterlerim su: Turk milli takiminin katildigi Dunya ve Avrupa sampiyonasi sayisi toplam ucmu dört mu ne son 50 senede. Tesadufen ve son derece dandik iki uc takimi yenerek alinmis bir dunya ucunculugu var. Rezil ötesi bir durum. Turk takimlarinin, getridikleri onca yabanci ödedikleri milyonlarca dolara ragmen (GS'in gecici tek basarisi disinda) hali ortada. Sivas'i, Trabzon'u Kayseri'yi falan guney Kibris takimlari bile eliyor artik. Böyle kac tane rezalet var. Onlari gectim, BJK, FB gibi takimlarin kiytirik Macar, Arnavut, Norvec..vs takimlarina karsi senelerce sefaletini izledik hatta alay konusu oldular. Birazcik GS basarili oldu o da 2000'li yillarin son 4-5 sene rezaletleri ile gölegelendi. Ortada tamamen abartilmis bir lig var. Bir ulkede spor branslari diger spor branslarindan kopuk gidemez. Atletizmin, yuzmenin ve diger dallarin esamesinin okunamadigi bir ulke sadece futbolda mi basarili olacak? Komsumuz Yunanistan bize cok guzel bir ders veriyor bu konuda. hem diger branslarda hem futbolda. Bes milyonluk ulke, kapi gibi Avrupa sampiyonluklari var, her sene CL'de gruplardan cikiyorlar nerdeyse. Olympiakos, Panathinaikos isim olmus durumdalar. Bunlara PAOK, AEK gibi takimlari da ekle. Bes milyonluk ulke tum branslarda 70 milyonluk ulkeyi alip alip kicinin ustune cakiyor iste. Spor kluturu olan yer. Ulkemizde olan tek sey circircir circir böcegi gibi basarisizliklara kilif bulma onu bunu suclama. Turk futbolcularin halini Avrupa'da göruyoruz, kral diye abartilan adam Italya'da Ingiltere'de iki uc ay tutunamadi rezil rusva oldu. Yahu tek bir futbolcu ihrac edemediler söyle iyi bir klube. Ha pardon Rustu Barca'ya gitti. Kac ayda dönmustu? Benim Turkiye ligleri konusunda ikna olmam mumkun degil. Gözle görduklerim ortada. Yahu daha sizler izldiginiz her mac icin "kahir" ifadesi kullaniyorsunuz. Bu bile gösterge aslinda öyle degil mi? Birakin izlemeyin su ligi gözunuzu seveyim. Insanin mazosist olmasi lazim her hafta izlemesi icin.

Posted: Mon Feb 09, 2009 5:06 pm
by Kerem Gurdol
Kerem Tezic wrote:Bir ulkede spor branslari diger spor branslarindan kopuk gidemez. Atletizmin, yuzmenin ve diger dallarin esamesinin okunamadigi bir ulke sadece futbolda mi basarili olacak? Komsumuz Yunanistan bize cok guzel bir ders veriyor bu konuda. hem diger branslarda hem futbolda. Bes milyonluk ulke, kapi gibi Avrupa sampiyonluklari var, her sene CL'de gruplardan cikiyorlar nerdeyse. Olympiakos, Panathinaikos isim olmus durumdalar. Bunlara PAOK, AEK gibi takimlari da ekle. Bes milyonluk ulke tum branslarda 70 milyonluk ulkeyi alip alip kicinin ustune cakiyor iste.
Deveye sormuşlar boynun neden eğri nerem düzgün ki demiş.

Su restlesme, ayar verme, sucluyu hep disarda arama psikolojisi GS'a sicramasin isterdim. Ama RTE'nin Davos'tan dönüsüyle zirve yapan agresif tutum maalesef GS'i da icine cekti. Bir isyan var toplumda ancak bu yanlis insanlar tarafindan yönlendirilip hep yanlis yerlerde patlak veriyor. Hacettepe'nin futbolcusu sacma sapan iki sari karttan atildi ASY'de, GS taraftari haksizlik var diye federasyona yürümedi o gün. Hep bana hep bana da bir yere kadar. GS kendini tabi ki savunacak, ama su durumda samimiyetimize kimseyi inandiramiyoruz. Camiayi yönetenlerin liderlik vasiflarini sergileyip ortaya cikmasi gereken gündür bu gün. Sadece saga sola ultimatom vermekle bitmez yalniz, su an psikolojik olarak dagilmis camiayi toparlamak gerekli. GS camiasi konsantrasyonunu gelecege yönlendirmek ve önüne bakmak zorundadir. Cözüm Lincoln'ün sari kartini iptal ettirmek degil, o olmadiginda bu takimin nasil kazanacagini hesap etmekte.

Posted: Mon Feb 09, 2009 5:15 pm
by Alpay Dedeoglu
Bazi duzeltmeler (icerik degismesede):

1-) Yunanistan nufusu 5 degil, 10 milyonun biraz ustu.

2-) Tugay, Nihat, Tuncay, Alpay Ozalan, vs .....

3-) Futbolun uluslararasi basarisi diger faaliyet ve sektorlere gore daha iyi.
Ilk 3te olabildigimiz spor ve diger sektor yok.

4-) Guney Kibris takimlari ovdugun Yunanistanin sampiyonlarini da eliyor.

Posted: Mon Feb 09, 2009 5:30 pm
by Kenan Atak
Alpay Dedeoglu wrote:Bazi duzeltmeler (icerik degismesede):

1-) Yunanistan nufusu 5 degil, 10 milyonun biraz ustu.

2-) Tugay, Nihat, Tuncay, Alpay Ozalan, vs .....

3-) Futbolun uluslararasi basarisi diger faaliyet ve sektorlere gore daha iyi.
Ilk 3te olabildigimiz spor ve diger sektor yok.

4-) Guney Kibris takimlari ovdugun Yunanistanin sampiyonlarini da eliyor.
Alpay sonucta sen de yazmissin icerik degismiyor. Elbette nufus icin gidip bulmak cok kolay rakkami ama ne farkeder ki 5 veya 10 milyon. Gene icerik degismese de bu 2. maddedeki futbolcular kalburustu takimlarda oynayan oyuncular degil ve devamliliklari da (biraz Nihat haric) yok. Ben de zaten yazimda kalburustu takim diye yazdim. Sonucta dört isim var, Alpay kovuldu bu arada. Arif, Hakan Unsal, Hakan Sukur falan kiclarina tencere baglanip gönderildiler.

Elbette futbol diger branslara göre iyi zaten nasil iyi olmasin diger branslarda esamesi yok. Artik atletizmde hatta gureste bile ithal sporcularla idare ediyor 70 milyonluk kodumu oturtan nami dunyaya yayilmis "erkek millet" (her ne kadar gureste falan sirtlari minderden kalkmasa da, atletizmde buhar sican ejder gibi su kaynatip sonunculugu gögusleseler de.

Yunan sampiyonlari elenebiliyor ama CL'de nerdeyse her sene Subat ayinda TV'lerde en iyi takimlarin arasinda izliyoruz olnlari. Yahu su GS bile en iyi zamaninda Hagi, Tafarel, Popescu, Jardel gibi oyunculara ragmen zar zor ikina sIkIna bir CL ceyrek finali gördu. hepsi o kadar. Trabzon'dan Kayseri'ye, BJK'den, FB'e, (hatta zaman zaman GS'a) hepsi yerlerde surunuyorlar. Aglamaya gelince hepsi en basta gidiyor ama. Ben artik TV'de Turkiye'den futbol programi, analizi, baskan veya futbolcu gördugum zaman boka bakar gibi bakiyorum hepsine. Takunya kafa kulturunden bu kadar spor cikar iste. Ancak hakeme zirlama.

Posted: Mon Feb 09, 2009 5:36 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Kerem Tezic wrote: Sevgili Levent, elbette biraz bilerek asagiya cekiyorum zira bunca parasal yatirima, medyada ayrilan yere ve bir bok özelligi olmayan bu simarik futbolculari el ustunde koyacak yer bulamamalarina ragmen Edirne disina cikinca sut dökmus kediye dönuyorlar. Arnavutluk degil ama benim gözumde, Turkiye liglerinin ana catisini olusturan turk futbolcularin temelleri Avusturya veya Belcikali meslekdaslarindan daha kötu.

Bir ulkede spor branslari diger spor branslarindan kopuk gidemez. Atletizmin, yuzmenin ve diger dallarin esamesinin okunamadigi bir ulke sadece futbolda mi basarili olacak?
Kerem, diğer spor branşları için yazdıklarına katılıyorum ama orada bile görece bir gelişme var. Özellikle özel okulların çocukları günümüzde spora yönlendirmesi sonucu arkadan yetişen bir kuşak var. Burada sorun genel spor kültürsüzlüğümüz, biz mesela bir Hollanda'lı gibi sabahları işe bisikletle giden, hafta sonu sıcak yatağından 6'da kalkıp parkta yağmurda koşu yapan bir göreneğin adamları değiliz.

Ama mesela artistik patinajda, kayakta hatta teniste belli gelişmeler var. 4 denizi ve yüzlerce yaylaları olan bir ülkeden yüzme ve atletizm (özellikle uzun mesafe) sporcusu çıkmaması, askerliğe ve silah kullanmaya yatkın bu populasyondan olimpiyatlarda mesela atıcılıkta madalya çıkmaması acayip.

Yurtdışına çıkma meselesi sanırım belli bir eşikten sonra o sporcuyu çalıştıracak A tipi hoca ve menejer bulma ile de ilgili. Yani bir yerden sonra profesyonelliğe geçişte üst yapı ile ilgili kuralların ve gereklerin yerine getirilmesi sorunu...Bizim, çocuklar klasmanında şampiyon olan yelkencilerin veya yüzücülerin 18 yaşından sonra tıkanmasını araştırmak lazım, dediğim gibi bu eşikten sonra alınması gereken profesyonel destekte bir sorun var.

Futbolcuların yurtdışında başarısız olması ise başka değişkenlerle ilgili. Bir, kültürel olarak buna hazır değiller. Hazır olanları ise Mehmet Okur ve Hidayet örneğinde, başarılı oluyorlar. İki, yukarıda da dediğim gibi menejer ve pazarlama sorunlarına bakmak lazım

Bundan yıllar önce Bulgaristan'da Veselin Topalov isimli genç bir satranç oyuncusu çıktı. Bizim Suat Atalik düzeyinde, hatta daha altındaydı, Balkan turnuvalarında biraz arka masalarda oynardı. Sonra bu adam 2-3 yıl ortadan kayboldu. Derken anlaşıldı ki bir yetenek avcısı olan Silvio Danailov isimli bir menejer tarafından ele alınmış. Bu kadın onu 10 yıllık bir programla dünya şampiyonu düzeyine getirdi. Ben Suat ağbiden biraz biliyorum aynı yıllarda o sadece aile desteği ile birçok bürokratik engelleme ile boğuşuyordu.

Ben bir açıdan umutluyum. Okullar ve aileler sporcu yetişsin diye eskiden daha farklı bakıyor, üstyapı kurumları gelişiyor.

Bir açıdan da umutsuzum çünkü (hele Anadolu'da) gerçek bir spor kültürü ve sevgisi yok.

Posted: Mon Feb 09, 2009 7:54 pm
by Cengiz Akgun
Ali Gursel wrote:
Cengiz Akgun wrote:Ali once kasap futbolculari hedef gosterdi simdi de hakemeleri. Yakinda sozunu dinleyip tabanca ile tribunden hakeme saydirdiklarinda ayar ama is isten gecer. Ondan sonra ben sadece oksayin dedimdi yaw (hem de boyle w ile) herifi vurun mu dedim diye kivirtir. Sirtinda yumurta kufesi yok ki. Ama sonra baksana yahu kasindilar demeyi de ihmal etmez.
Cengiz,

Birisinin yazdıklarına karşılık vermenin ön şartı yazılanı dikkatli okuyup doğru anlamak olmalı.

Ali önce kasap futbolcuları sonra hakemleri hedef göstermedi. Kasap futbolculardan şikayet edip bunlara bir şey yapmak lazım derken her yazısında ama her yazısında bunun sebebi hakemlerin işlerini yapmaması dedi. Aradaki farkı çok iyi anladığından eminim, fazla uzatmayacağım.
...
Ali
Neydi o Buzittin mi Buzoid mi idi ne karin agrisi. Salacan bunun gibi bir ikisini sahaya ayaklarini kirip ellerine verecen bak bir daha yaparlar mi diyen sen degildin demek. Boyle siddetin tohumunu ekersen bunu sokakta da yaparlar. Eh dunde sahaya insinler hakemi oksasinlar dedin. Bunlar rasyonel oneriler degil. Saka diyecegim ama sen gayet ciddisin.

Dun de dedigim gibi eger GS klubu Turkiyede TFF'in bulup egittigi hakemlerin futbol kurallarini uygulayamadigini ve bu konuda diger kluplerle Klupler Birliginde bir karar aldirirsa ve TFF yapilan basvurulari cevapsiz kaldigini one surup UEFA ve FIFA nezdinde TFF protesto edip bu kuruluslardan yardim isteyebilir. Bu yapilmadigi surece UEFA sizin ulusal liglerinizden TFF sorumludur bu sikayeti onlara yapin diyeceg acik. Ama TFF UEFA ve FIFA'nin belirledigi kurallar cercevesinde ulusal ligleri yonetme hakkini elinde bulundurdugu halde bunu bunu ifa edemedigi UEFA nezdinde ispat edilirse o zaman UEFA Turkiye ligilerinin gecerli olmadigini hukmune varip sampiyonlarini, kupa galiplerini de kendi yapisi icindeki turnuvalardan men eder. Olacak olan budur. TFF boyle bir olayin icine girip kendi kenini rezil etmeyecegine gore TFF toplu bir sikayet soz konusu oldugunda bu isi kulak arkasi edemez. Disardan hakem mi getirir yoksa bu hakemleri disarda mi egitir bu TFF bilecegi bir istir.

Dunku bildiriye BJK gulmustur. Ulan bize yapildiginda kis kis gulup sesiniz cikmadi simdi de ne haliniz varsa gorun diyecekleri ortada. O zaman akillari nerede idi. Hata kendini yakinca basbas bagir bu hatadan yararlaninca sinsice sesini cikarma. Dedim ya nerede bu bolluk. Bak Kayseri ne guzel cevap vermis nalinci keseri gibi hep bana hep bana yok bizim canimiz yanarken kupa macinda GS yonetimi neredeydi demisler bile.

Posted: Mon Feb 09, 2009 8:26 pm
by Ali Gursel
Murat Kara wrote:Yukarida Turkiye'deki hakemlerin kurum olarak geri kaldiklari, ote yandan futbolun diger kesimlerinin ileri gittikleri belirtilmis. Diyelim ki durum boyle! Yani hakemlik kurum olarak hasta durumda. Bu o hastayi iyilestirmek icin essek sudan gelene kadar dovmeyi mi gerektirir, yoksa sakin kafayla dusunup o kurumun futbolun diger kesimleri ile arasindaki mesafenin kapanmasi icin yatirimlar yaparak, yavas yavas da olsa bulundugu durumdan kurtarilmasini mi? Yani tedavi edilmeni mi? Bunu kim yapacak? Tek bir takim hatta federasyon tek basina yapamaz. Federasyon, MHK, klupler birligi vs hepsi bu konuda ciddi adimlar atarlarsa, o zaman bir umut isigi cikar ortaya. Boyle zor bir problemi cozmek icin ciddiyet ilk gerekli sey.
Murat,

Bu yazdıkların naif, hatta çok naif.

Hakemler yıllardır düzelmiyorlar, dediğin bütün adımlar atılsa dahi (ki bu arada hakemlerin kötü olmasından istifade edenler var ama hadi onları bir tarafa bırakıyorum) ne zamana iyi hakemlerimiz olur? 10 sene, 20 sene?

Yani Lincoln emekli olmuş, Baroş torun torba sahibi olmuş falan, bizde hakemler düzelecek, o da herşey yolunda giderse.

GS haftaya Bordeaux ile oynayacak, Real, Manchester ile oynamak istiyor, sen şimdi ciddi ciddi bu kurumun başındakilere bakıp yahu bir 20 sene sabır, herşey güzel olacak diyebilir misin? Dersen ciddiye alınmayı bekler misin? Cumhuriyet ilan edildi hadi İç Anadolu'ya yatırım yapalım, şeker fabrikası kuralım zamanı değil bu, sene 1950de değil, hakemlerin düzelmesi için uzun vadeli planlarla sorunlara cevap bulunabileceği.

Hiç ORra Asya Türki cumhuriyetlerinin hava yollarıyla uçtun mu? Uçakları var, içinde bir sürü ülkeden pilotlar (Amerikalılar, Türkler de dahil), adamların kendi vatandaşları arasında yeterince yok, olan yerden alıp getirip uçuruyorlar ama pilotçuluğumuz gelişsin zahir diye kendi vatandaşlarına verip uçakları düşürmüyorlar.

Hakemliği becerememişsin, tekrar edeyim, bugün milyonluk oyuncuların, takımların maçlarını yöneten adamların Avrupa'da çıktığı zirve İntertoto'dur, gerisi hikaye. Yapamamışız, becerememişiz, uzun vadeli planlarla da düzelebilir, mutlaka düşünülmeli ama bugünkü ve önümüzdeki 20 senedeki problemi halletmez.

Çok yazdım, pahalı bir şey değil, Türkiye güzel ülke, öde parasını, her Türkcell Süper Lig maçını dünyanın sayılı hakemlerine yönettirirsin.

Ama bunu yapma, hakemlerini düzeltme, sonra takımlar isyan edince (sadece GS değil) ama neden kızıyoruz, onlar da insan hata yaparlar de. Yahu hata yapmıyorlar, katlediyorlar, konu GS olunca forumda garip bir cepheleşme oluyor hadi GS'ı bıraktım, dünkü İBB-FB maçını seyredin, bu FİFA kokartlısı, kimi ne zamana düzeltiyorsun?

Kerem, senin yazdıkların ise verilerle doğrudan çelişiyor.

Türkiye 2002de Dünya Kupası'nda yarı final oynadı, o şampiyonada hangi hakemlerimiz vardı (sıfır), 2008 Avrupa ŞAmpiyonasında yarı final oynadı, orada hangi hakemlerimiz vardı (sıfır) arada herhangi bir şampiyonaya hakemimiz davet edildi mi (hayır), şampiyonadan vazgeçtim, eleme gruplarında bir şey yönetebiliyorlar mı (evet Tataristan - San Marino, Elbistan-Çeçenistan tadında önemli grup maçları).

GS UEFA aldı, CL'de ceyrek final oynadı, FB bu ikinciyi yaptı. O senelerde Türk hakemleri ne yönettiler: eğer kısmet olduysa oturdukları apartmanı.

Simdi Arnavutluk, Yunanistan'ın nüfusu, Türkiye'de harcanan para falan bu tabloyu değiştirmez. Bir grup bir şey becermiş (sen bunu beğenirsin beğenmezsin tartışma konusu değil) diğer bir grup bunun muadilini (eş seviyesi mi nasıl denir bu?) becerememiş.

Bu objektif bir veri, Yunanistan'ın nüfusu ile falan değişmiyor, futbolumuz 2000lerde, hakemlerimiz 1960larda, belki daha da beter.

Ali

Posted: Mon Feb 09, 2009 8:42 pm
by Ali Gursel
Cengiz Akgun wrote:Neydi o Buzittin mi Buzoid mi idi ne karin agrisi. Salacan bunun gibi bir ikisini sahaya ayaklarini kirip ellerine verecen bak bir daha yaparlar mi diyen sen degildin demek. Boyle siddetin tohumunu ekersen bunu sokakta da yaparlar. Eh dunde sahaya insinler hakemi oksasinlar dedin. Bunlar rasyonel oneriler degil. Saka diyecegim ama sen gayet ciddisin.
Cengiz, bendim onları diyen, altını çizerek yazdığım yeri tekrar oku, bunları dedim çünkü hakemler tekmeye karşı bizi korumuyor, kendimiz korumamız lazım diye.

Şimdi baktım üç haftadır adamlar seni tekmeye karşı korumadığı gibi, bir de senden oyuncu atıyor. Okşansınlar dedim.

Önerim rasyonel değilmiş, sizin öneriniz nedir diye sorduğumda işe yaramayacağı denenerek ispatlanmış UEFA/FİFA önerilerini tekrarlıyorsun. Ben de sana git Telli Baba'ya adak ver, aynı derecede işe yarar diyorum.

Bütün topic kendini savunma başka yollar tükenip çaresiz kalınınca yapılır demişim, bana ya işe yarama şansı olan bir çare söyle, ya bu işlerin çaresi olmaz Alicim, böyle gelmiş böyle gider de (bak tevekkül de bir felsefe, bu felsefe ile hayatını taciz altında geçiren insan dolu, çok da derin konu, Gandhi'den Mandela'ya pasifist direniş örenekleri dolu, hepsinin heykelleri dikili, ben bunları yabana atacak kadar cahil değilim) ama bana senin çözümün rasyonel değil deme, çünkü seninki rasyonelliği bırak çözüm dahi değil.

Ben çocukken kedilere eziyet etmedim, şiddetsever değilim, heavy metal, punk dinlemem, ama insan çaresiz kalıyor yahu izlerken, herif bir bardak suyu hakemin üstüne boca etti, gayet ne yaptığını bile bile, lütfen yapma dahi diyemediler, bizim büyük golcü yere tekme attı hakemin üstünü ıslattı diye dogrdan kırmızı çıkardılar. Baroş'a aynı maç aynı adam top yokken üç kere tekme attı, üçüncü de lütfen sarı kart çıkartıyorlar, Lincoln'e penaltı yapılıyor vermedikleri gibi bir de adamı atıyorlar.

Ne yapsın sence GS, para yatırmış, emek vermiş, nedir bunun çözümü?

Evet, keşke FB, BJK bir araya gelip üçü birden bu hakem dediğiniz rezalet düzelene kadar bizim PAF takımlarıyla idare ediverin, alın size Anadolu'dan şampiyon, reklam gelirleriniz hayırlı olsun diyebilseler keşke, bunu rasyonel bulur muydun?

Ali

Posted: Mon Feb 09, 2009 9:38 pm
by Levent Guntay
Kerem Tezic wrote: Atletizmin, yuzmenin ve diger dallarin esamesinin okunamadigi bir ulke sadece futbolda mi basarili olacak? Komsumuz Yunanistan bize cok guzel bir ders veriyor bu konuda. hem diger branslarda hem futbolda. Bes milyonluk ulke, kapi gibi Avrupa sampiyonluklari var, her sene CL'de gruplardan cikiyorlar nerdeyse. Olympiakos, Panathinaikos isim olmus durumdalar.
Sevgili Kerem:

Gercek spordan bahsedeceksek tum orta ve kuzey Avrupa'yi ornek verelim de Yunanistan ornegini vermeyelim. 2004 olimpiyat tecrubesi ve mukemmel tesislere ve yatirima ragmen, Yunanistan 2008 olimpiyatlarinda inanilmaz basarisiz oldu. 2004'de topladiklari madalyalarin hakem yardimiyla (ve belki de goz yumulan dopinglerle) oldugu meydana cikti. Biz madalya siralamasinda 30. siralardayken Yunanistan'in altini yoktu 70 kusur falandi.

Ustelik Yunanistan'in gene su zamanlarda tartistigimiz "sporda siddet" konusunda ciddi bir sabikasi var. Olympiakos, Panathinaikos basketbolda Avrupa sampiyonu olamadigi zaman Yunanlilar Atina'da arabalari dukkanlari yakip ortaligi savas yerine ceviriyorlar. En son polis tarafindan vurulan genc olayinda da nerdeyse butun Yunanistan savas yerine dondu, yuzlerce masum insan ve polis yaralandi, esnaf zarar gordu, milyarlarca dolar zarar oldu, fakat butun ulke olanlari nerdeyse alkisladi.

Futbol ve basketbolda zengin Yunanli armatorler korkunc paralar akitiyorlar. Bizden biraz daha basarililar.

Doping ve spor ahlaki konusunda da bizden daha iyi degiller. Konstantinos Kenteris 2000'de 200 metreyi kazanirken yuzunden okunuyordu dopingli oldugu. 2004'te doping testinden fellik fellik kacarken foyasi ortaya cikmisti.

Yunanlilar ve bizi karsilastirirsak, hemen her konuda "al birini vur otekine" derim. Ama Bati'nin gozunde onlarin bitmez bir kredibilitesi ve sayginligi var (Eski Yunan uygarliginin Avrupa kulturunun temelini olusturmasi), biz ise barbariz her konuda (Osmanli'nin kuyruk acisi). Aydinimiz da farkli dusunmuyor bu konuda.