Page 10 of 14

Posted: Wed May 31, 2006 2:36 am
by Levent Guntay
Ismail Gezer wrote:
Şampiyonluk, G.Saray’ın kasasını iyice rahatlattı


Galatasaray’ın şampiyonluğu kulübe önemli bir gelir kazandıracak gibi gözüküyor. Yurt genelindeki GS Store’larda şampiyonluktan sonraki bir haftalık süreçte 3 milyon YTL’lik bir ciro elde eden Sarı-Kırmızılı kulüp, sezonluk kombine kart satışlarında da önemli girdiler sağlamaya başladı.
ZAMAN
GS Store'larda yapilan satislar Sportif A.S.'nin kasasina girer ki, o da GS kulubunun yalnizca ortak oldugu halka acik bir sirket sonucta. Sportif A.S. mali yilin sonunda temettu aciklayip dagitir da ancak GS Spor kulubunun kasasina dolayli olarak girer o satislar. Sportif A.S'nin yaklasik %40'inin da GS kulubune ait olmadigini hatirlatmakta fayda var. Yani yapilan 3 milyonluk ciro uzunca bir zaman sonra 1.8 milyon YTL olarak GS kulubunun kasasina girecek. Iskembeden atilarak sifir arastirmayla masa basinda yapilmis bir haber ornegi daha.

Posted: Wed May 31, 2006 1:25 pm
by evren özyürek
Ismail Gezer wrote:Harika bir film 16 dakika

Paragrafın sonuna gelene kadar böyle birşeyin gerçekten olduğunu düşündüm :) Çünkü böyle bir çalışma yapılıyor sanıyordum! Bizim yönetime yöneltilen her eleştirinin altına okumadan imzamı atarım :) Tabi eleştiren fenerbahçe yönetiminden değilse :)


alisamiyen.net adresinde bundan 7-8 gün önce GS Dergisi Yayın Yönetmeni Mehmet Şenol ,böyle bir CD'nin hazırlandığını açıklamıştı.Bu CD, GS Dergisinin Şampiyonluk Özel Sayısıyla (abonelere gönderilmeyecek,Haziran-Temmuz sayısından farklı,20 Haziran gibi çıkacak,özel bir sayı olacak galiba) verilecekmiş.

Yalnız ben de ayrıca satılmasının daha karlı olacağına inanıyorum.Ayrıntıları bilmiyorum.

Posted: Thu Jun 01, 2006 12:40 am
by Ismail Gezer
A. Polatın kayınpeder vefat etmiş, Allah rahmet eylesin..

Cenazede Başkanımız M. Uslu ve M. Özaydınlı ile uzun uzun sohbet etmiş, ki görüntüsüde vardı. Heralde dünya hayatının faniliğinden falan bahsetmişlerdir :)

Posted: Sat Jun 03, 2006 5:19 pm
by Ismail Gezer
Galatasaraylı futbolculara sözlü taciz...

Antalya'nın Alanya ilçesinde şampiyonluk kutlamasına katılan Galatasaraylı futbolcular Hakan Şükür ve Sabri Sarıoğlu, iki gencin sözlü tacizine uğradılar.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Alanya'da Galatasaraylılar Platformu'nun, ''20.45 Gecesi'' adı altında düzenlediği şampiyonluk kutlamasına katılan Hakan Şükür ve Sabri Sarıoğlu, kutlamalar sonrasında taraftarla birlikte diskoya giderek bir süre eğlendiler.
İki futbolcu, Galatasaray Kongre Üyesi ve Alanyalı işadamı Hilmi Tokuş'un daveti üzerine, disko çıkışında çorbacıya gitti. Burada, yan masada oturan bazı gençler futbolculardan imza isterken, bir başka masada oturan iki genç ise sözlü tacizde bulundu. Masadaki gençlerden biri ''Biz Ankaragüçlüyüz. İmza şov yapmanıza gerek yok, imzanın iyisini biz atarız'' diye konuşunca, futbolcuların masasında bulunan bir kişi gençlere karşılık verdi. Bunun üzerine arbede yaşandı. Yaşanan arbedede Sabri Sarıoğlu'nun gömleği yırtılırken, gençler lokantadan güçlükle çıkarıldı. Gençlerin, lokanta dışında da sataşmaları devam edince Hakan Şükür, gençlerin yanına giderek, yaptıklarının yanlış olduğunu söyledi. Bu arada futbolcuların yanında bulunan kişilerle, sözlü sataşan gençler arasında yine arbede yaşandı. Bunun üzerine iki futbolcu, lokantadan ayrılarak otellerine döndüler.
Hakan Şükür ve Galatasaray Kongre Üyesi Hilmi Tokuş, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, olaydan çok büyük üzüntü duyduklarını belirterek, böylesine güzel bir gecenin ardından yaşanan olayın, kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını söylediler. Hilmi Tokuş, iki gencin çok tahrik edici davrandığını, futbolcuların büyük bir sabır ve sağduyu gösterdiğini belirtti.
Alanya Emniyet Müdürü Turgay Çalışkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Galatasaray Kongre Üyesi Hilme Tokuş'un kendisini telefonla aradığını ve fulbolcuların tacize uğradığını belirterek, yardım istediğini söyledi. Çalışkan, ekiplerin olay yerine gelmesinden önce futbolcuların buradan ayrıldığını belirterek, ''Kayıtlara geçmiş bir olay yok. Zaten sözlü tartışma ve küçük itişmelerin dışına çıkmamış bir olay'' dedi.

Posted: Sun Jun 04, 2006 10:00 am
by Tolga Girici
‘Son virajı iyi aldık’

Cihan Haspolatlı: İmkansızlıklar içinde son ana kadar mücadele ettik. Son virajı da iyi aldık. Harika bir şampiyonluk oldu. Hakkımızdı
04.06.2006


İnciler
* Fenerbahçe’nin, Trabzon deplasmanında takılacağını düşünüyorduk. Rakibimiz kaybetmeyince, “Acaba!” mı dedik
* Tromsö’yle oynadığımız ilk maçın futbolla alakası yoktu. Bahane bulmamamız lazım, rakip de orada oynadı
* Futbolcuların da kültürlü, iyi eğitimli olabileceğini ispatlamak için spor akademisini bitirdim
* Sezon biter bitmez burnumdan ameliyat oldum. İnanıyorum ki, önümüzdeki yıl performansım daha iyi olacak

Cezalı ve sakat olduğu maçlar dışında forma hep ondaydı. Tam 27 maçta, 2 bin 241 dakika sahada kaldı. İnönü’deki Beşiktaş derbisinde sebep olduğu gol nedeniyle eleştirilerin hedefi olacaktı ki, 90+3’te gelen gol onu da, Galatasaray’ı da ipten aldı. Hatası hep konuşuldu, ama özverisinden nedense çok az bahsedildi. Yeri geldi orta saha, yeri geldi stoper, çoğunlukla da sağ bek olarak görev aldı. Kuşkusuz şampiyonluğun gizli kahramanlarından biri de Cihan Haspolatlı’ydı. Profesyonel bir futbolcunun nasıl olması gerektiğine dair meslektaşlarına birçok ipucu veren Cihan’ın, saha dışındaki bazı özelliklerini ve eğitime verdiği değeri de bu röportajda bulacaksınız. Raşit Altun sordu, Cihan Haspolatlı yanıtladı...

* Galatasaray’daki 4. yılın ve ilk şampiyonluğun. Şampiyon olmak nasıl bir duygu?
- Biraz daha gecikseydi stresten ölürdüm! 4 yıl önce geldim, ‘şampiyon olamadan gidecek miyim’ diyordum. Çok anlamlı oldu. O kadar imkansızlıklara rağmen ligin son haftasına, son saniyesine kadar mücadele ettik. Takım arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Gerçekten harika bir şampiyonluk oldu. Sonuna kadar hakkımızdı.

* Kocaeli PAF Takımı’nda santrfor oynuyordun. Sonra orta saha, şimdi de sağ bek oldun. Senin için zor oldu mu?
- Her mevkiinin kendine göre zorlukları var. Ama zor diye bir şey yok. Mevkiinin neresi olduğu fark etmez. Ama defans bloğunda olduğunuz zaman, biraz daha konsantre olmak, oyuna kendinizi daha çok vermeniz gerekiyor. Çünkü hata yaptığınızda, rakip, kaleciniz ile karşı karşıya kalabiliyor. Orta sahada ya da forvette öyle bir sıkıntı yok. Topu kaptırdığınız zaman diğer bloklar hatanızı telafi edebilir. Defansta hata yapmamalısınz.

Sağ şeritten devam
* Sen nerede oynamayı tercih ederdin?
- İki yıldır oynuyorum. Herhalde sağ bekte devam ederdim, artık alıştım.

* Beşiktaş maçında senin hatanla bir gol yediniz ve çok eleştirildin. Son dakika golüyle kazandınız. O maçta ne düşündün?
- Yenilseydik çok üzülürdüm. O maçtan sonra bayağı eleştirildim. 35 maç oynadım, 1 maçta 1 hatayı değerlendirdiler, ona göre eleştirildim. Olsun, sonuçta bu bir takım oyunu, herkes hata yapacak. Hata olmadan gol atılmaz ya da yenmez. Futbol hatalar oyunu.

Eleştirilere kulak asmam
* Seni Fatih Terim transfer etmişti, Hagi ve Gerets de senden vazgeçmedi. Hocaların vazgeçilmezi olmana rağmen eleştiriliyorsun. Eleştiriler seni etkiliyor mu?
- Sonuçta eleştiriler olacaktır. Beni Fatih hoca bu takıma aldı şu anda Milli Takım Teknik Direktörü. Hagi zamanında 35-40 maç oynadım, bu sene de öyle. Ersun hoca da Milli Takım’a davet etti. Eleştirilere kulak astığım söylenemez. İsteyen istediği kadar eleştirebilir. Önemli olan ders almak. Herkes “çok iyisin” dediği zaman, hatalarımı göremeyebilirim.

* Hagi ile daha kontrollü oynuyordunuz. Gerets ile daha ofansif. Siz defans oyuncuları için zor oluyor mu?
- Tabii defansta daha fazla pozisyon veriyoruz ama aynı oranda da gol pozisyonu buluyoruz. Tek ön liberoyla oynuyoruz. Hagi zamanında çift ön libero oynuyorduk. Bu durum defansa tabii ki yansıyor ama bu yıl ligin en az gol yiyen takımlarındandık. Bu sisteme alışana kadar bir iki maç kötü oynadık ama sonraki maçlarda toparladık. Taktiğimizin işe yaradığını söyleyebilirim.

Fener kaybetmez sandık
* 4-0’lık Fenerbahçe maçından sonra “Şampiyonluk gitti artık” dedin mi?
- Kimse o kadar farklı bir mağlubiyeti beklemiyordu ama takımda yıkım olmadı. Psikolojik olarak yıkım yaşasaydık son maçları kazanamazdık. O maçın ardından Ankaraspor’la oynadık ve kazandık. O süreçte takım kendini toparlamayı bildi. Ama o mağlubiyeti beklemiyorduk. Aslında rakibimizin Trabzon’da puan kaybedeceğini düşünüyorduk. Kaybetmeyince, “Acaba!” mı dedik. “Fenerbahçe iyi bir takım son iki maçta kaybetmez” diye düşündük.

* Bir de Tromsö maçı var. Kötü bir takıma karşı nasıl elendiniz?
- İlk maçın futbolla alakası yoktu. Sahayı bahane etmek de yanlış olur. Aynı sahada karşı takım da oynadı. Ama biz futbol anlayışımızı hiçbir zaman öyle sahalarda yansıtamayız. 90 dakika doldur boşalt maçıydı. Bazen böyle maçlar olur.

Yabancılar da bizim gibiydi
* Takımda sağ bek oynayabilecek Sabri ve Uğur var, belki bu sene Arda da gelecek. Senin için nasıl bir sezon olacak?
- Önce beni oynattıkları için hocalarıma teşekkür ederim. Onları mahçup etmemeye çalışıyorum. Ne kadar çok adam gelirse rekabet o kadar artacaktır. Bu da bizlerin daha kontrollü olmasını, herşeye daha çok dikkat etmemizi sağlayacak. Bu da Galatasaray için yararlı olacaktır.

* Para krizi takımı nasıl etkiledi?
- Krizi yaşadık tabii. Çalkantılı zamanlar oldu ama hiçbir zaman sahaya yansıtmadık. Hep toplantı yapıyorduk, “Ne olacak halimiz, ne zaman para alacağız” diye konuşuyorduk. Çünkü herkesin yatırımları, taksitleri var. Bunları düşünüyorsunuz. Yabancılar bu konuda karakterli çıktı, bize benzer tarafları olduğunu farkettik. Bize anlatabilirsiniz “biraz daha sabredin” diye. Ama yabancılara anlatamazsınız. Yine de anlayışlı çıktılar. Onlar da gerçekten terlerinin son damlasına kadar mücadele verdi. Sahaya çıktığımızda gerçekten parayla ilgili hiçbir şeyi yansıtmadık. Zaten bu dayanışma ve birliktelikle şampiyon olduk.

İkinci diploma yolda
* Eğitimine devam ediyordun, okulu bitirdin mi?
- Kocaeli Üniversitesi Spor Akedemisi’ni bitirdim bu yıl. Beden eğitimi öğretmeni oldum, akademik bir kariyerim oldu. 6 Haziran’da federasyonun 2002 Dünya Kupası’nda oynayan oyuncular için açacağı teknik direktörlük kursuna katılacağım. Kursu bitirince diplomam da olcak.

* 26 yaşında beden eğitimi öğretmeni oldun, şimdi de teknik direktör olacaksın...
- Evet. Akademik kariyer yapmak istiyordum. Türkiye’de şöyle bir düşünce var; basketbolcular ya da voleybolcular daha eğitimli olur, futbolcular öyle değildir diye düşünülür. Bunu kendime yediremediğim için, “hayır bu böyle değil, futbolcular da kültürlü olabilir, okuyabilir” diye göstermek için bu işin peşinden koştum, biraz da yoruldum. Her hafta Kocaeli’ye gidip geliyordum, sınavları dersleri takip ediyordum. Kocaelispor PAF Takımı’ndayken kazanmıştım, Galatasaray’a gelince şehir farkından dolayı iyice zorlaştı. 8 senede bitirdim. Hocalarım da biraz anlayışlı davrandı.

Performansım daha da artacak
* Sürekli burnunda bantla oynuyordun. Sezon bitince ameliyat oldun. Sorun neydi?
- Burnum yüzde 40 tıkalıydı. Sezon biter bitmez ameliyat oldum. Bu durum beni çok etkiliyordu. Son 5-6 ay bu rahatsızlıkla oynadım. Artık bant da işe yaramıyordu. Bant hava kanallarını biraz açarak oksijen girmesini sağlıyor. Doktorumla konuştuğumda, “Bu tıkalı burunla nasıl futbol oynadın?” dedi. Yüzde 40 oksijensizlik performansı ciddi şekilde etkileyen bir durum. Daha çabuk yoruluyorsun, vücuda fazla oksijen girmediği için maçtan sonra dinlenme süren uzuyor. İnşallah bu sene bu dertler olmayacak.

* Sezonun en güzel golü hangisiydi?
- Ümit Karan’ın Vestel Manisa’ya attığı... Bayağı güzel bir goldü.

* Sen kaç gol attın bu sezon?
- Üç... Bir de kendi kaleme dört! Dört de asist yaptım.

Posted: Mon Jun 05, 2006 12:10 pm
by Ismail Gezer
Türk işi FourFourTwo dergisinin 2. sayısında kapak yıldızımız Hakan. Birincide Anelkaydı hatırlarsınız..

Dergide çalışan iki yazarın Hakanla ilgili düşünceleri:

Fanatik Fenerli MANSUR FORUTAN

Ve

YİĞİT KARAAHMET

Posted: Tue Jun 06, 2006 11:09 am
by Ismail Gezer
Galatasaraylı Ergün Penbe dünyaevine girdi

Serhan TÜRK / MİLANO (DHA)

Galatasaray’ın tecrübeli futbolcusu Ergün Penbe ikinci kez dünyaevine girdi.
Ergün Penbe, Gonca Biçinkaya ile İtalya’nın Milano kentinde yapılan nikah töreni ile hayatını birleştirdi.
Çiftin Türkiye’nin Milano Konsolosluğu binasında gerçekleştirilen nikanı Milano Başkonsolosu Vefik Fenmen kıydı.
Penbe çifti nikah törenin ardından çok mutlu olduklarını söylerken Ergün, "Ben Galatasaray’dan imza atmaya alışığım. 12 yıldır imza atıyorum. İnşallah bu imza ömür boyu sürer" dedi. Penbe çifti nikahın ardından Milano’nun ünlü Duomo Meyda’nı gezdi.

Posted: Tue Jun 06, 2006 7:35 pm
by Ismail Gezer
'Üç büyükler'e 250 bin YTL ceza

A.A.

F.Bahçe, G.Saray ve Beşiktaş'ın, “Sporda Şiddeti Önleme Kanunu” kapsamında valiliklere bildirmek zorunda olduğu taraftar temsilcileri, sabıkalı çıkınca "3 büyükler"e 250 bin YTL para cezası verildi.

Tribünde şiddeti önlemek için Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından hazırlanan kanuna uymadığı gerekçesiyle Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'a 250'şer bin YTL para cezası verildi. 5149 sayılı Kanunun 10. maddesine göre “spor kulüplerinin taraftarları arasında yeterli sayıda taraftar temsilcisini belirleyerek, bu kişilerin açık kimliklerini, adres ve adli sicil bilgilerini, bulunduğu yerlerdeki il veya ilçe müdürlüğüne bildirmesi gerekiyor.

Bunun yanı sıra, “Yükümlülüklerin süresi içinde yerine getirilmemesi halinde mahallin en büyük mülki idari amiri tarafından her sezon için en üst liglerdeki kulüplere 250 bin YTL, ikinci lig kulüplerine 100 bin YTL, üçüncü lig kulüplerine 10 bin YTL idari para cezası verilir” hükmü yer alıyor.

TEMSİLCİLER SABIKALI

Galatasaray Kulübü'nün taraftar temsilciliğiyle ilgili İstanbul Valililiğine gönderdiği taraftar temsilcilerinin durumu netlik kazanmazken, adli sicil kayıtlarına rastlandığı ya da bu sorumluluğu üstlenmediği öne sürüldü. Kulübün de temsilcilerin yerine yeni temsilcilerini belirlemediği ortaya çıktı.

Beşiktaş'ın taraftar temsilcisi olarak valiliğe bildirdiği 19 kişiden 10'unun çeşitli suçlardan kayıtları bulunduğu gerekçesiyle taraftar temsilcilikleri uygun bulunmadı. Diğer 9 kişinin ise taraftar temsilcisi olabilecekleri belirtildi.

Fenerbahçe Kulübü'nün de bildirdiği taraftar temsilcisinin adli sicil kaydına rastlanmasından sonra, 5149 sayılı kanunun 10. maddesinin uygulama güçlüğü nedeniyle yeni taraftar temsilcisini bildirmediği öğrenildi.

Bu gerekçelerle 3 büyük kulübe kanunun öngördüğü 250'şer bin YTL para cezası verilmesi kararlaştırıldı.


Haberin başlığında 750 bin diyor ama NTV'de 250 bin dediler..
Haberin Aslı

Posted: Tue Jun 06, 2006 9:22 pm
by Ismail Gezer
Menejerinin dediğine göre sözleşme imzalamadan önce Aurelio'ya Tranzon, Galatasaray, Villeral, Sevilla gibi takımlar teklif götürmüş...

Posted: Wed Jun 07, 2006 7:19 pm
by Ismail Gezer
Ribery'yi 15 milyon Euro'ya değişmem


Özhan Canaydın, Galatasaray Kulübü Başkanlığı'nda en çok üzüldüğü olaylardan birinin Frank Ribery'nin takımı terketmesi olduğunu söyledi. Ribery'nin şu anda Fransa'nın en popüler futbolcusu olduğunu belirten Canaydın, şunları söyledi:

"Fransa Milli Takımı'na Anelka seçilmedi ama bu 23 yaşındaki genç aslan seçildi. Gideceğini hiç belli etmedi. Evini açtığımız zaman gördük ki, bir tek eşya bırakmadan gitmiş. Bir diş fırçası, yarım diş macunu, yarım sabun kalır, onları bırakır... Ancak o her şeyi toparlamış ve gitmiş. Şu anda dosyamız FIFA’da. Dosyamızı inceleyenler Uluslararası Spor Mahkemesi'nden çıkacak sonuca göre 6 ile 8 milyon Euro arasında bir para alacağımızı söylediler, bizim talebimiz 10 milyon Euro. Esasında 15 milyon Euro da verseler ben Ribery’nin geri gelmesini ısrarla isterim, çünkü yaptıkları çok ağırıma gitti."


Canaydın, sen adamı kanser edersin! Seçim dönemi Ribery'nin ne kadar istikrarsız olduğundan bahsettin şimdide gerçeği yeni keşfetmiş gibisin! Ribery'den sağlam bir para kazanırsa başkanı affederim :) Aksi takdirde bu takım bir UEFA kupası daha kazansa bile Canaydına gıcık olmaya devam edeceğim, büyük çoğunluk gibi.. :)

Posted: Wed Jun 07, 2006 9:57 pm
by Mehmet Marsan
Artik bikkinlik geldi. Canaydin ne yaparsa ne derse bana dokunuyor. Icraatleri hakkinda dogru yorum yapabilecegimi sanmiyorum. Su yukarda ki haberin altina yazilabilecek cok sey var. Yazarsam Hasan beni forumdan atar.

Forum sakinlarinden bir ricam var. Ne zaman Canaydin'in bir demeci veya bir icraat foruma asilirsa, altina kafanizdan benim adima bir karsi yorum ekleyiverin. Bosuna forumda yer tutmayayim, kotu adam olmayayim.

Posted: Thu Jun 08, 2006 12:48 am
by Cengiz Akgun
Mehmet Marsan wrote:Artik bikkinlik geldi. Canaydin ne yaparsa ne derse bana dokunuyor. Icraatleri hakkinda dogru yorum yapabilecegimi sanmiyorum. Su yukarda ki haberin altina yazilabilecek cok sey var. Yazarsam Hasan beni forumdan atar.

Forum sakinlarinden bir ricam var. Ne zaman Canaydin'in bir demeci veya bir icraat foruma asilirsa, altina kafanizdan benim adima bir karsi yorum ekleyiverin. Bosuna forumda yer tutmayayim, kotu adam olmayayim.
Oh ne ala memleket. Yalniz bugunlerde Canayadin'a giydirenler pek kotu adam olmuyorlar. Adam kum torbasina dondu. Bunda elbetteki kendi meziyeti cok buyuk. Adama sorarlar yolladiginiz Brezilyali'dan (ben adini bile unuttum) kac para aldiniz da Ribery olayindan para bekliyorsunuz. Adamin parasini vermemi$siniz kontrat du$mu$. Bu Ribery'i artayip bulamama olayina Konya da "Ahira vardim E$ek yok" diye ba$layan tekerleme ile cevap verirler. Gelecek hafta iki haftaligina Istanbulda olacam. Olurda bir araya gelebilirsek (Oyle ya yonetimi ele gecicecegiz ya 2015'de. $aka bir yana soz vermeyeyim ICC06 konferansina katilacam ilk hafta; sonra da e$ akraba filan derken zaman kisitli mahcup olma ihtimalim cok) tekerlemenin devamini o zaman soylerim.

Posted: Thu Jun 08, 2006 1:40 am
by Hasan Utku
Başkana kızacağınıza İsmail'e kızın.Ne kadar abur cubur haber varsa toplayıp geliyor buraya,ortalık haberden geçilmiyor..Forumun özel muhabiri gibi mubarek.. :lol:

Cengiz,aşağılara ineceksen uğra bana.. :roll:

Posted: Thu Jun 08, 2006 2:18 am
by Murat Kara
Hasan Utku wrote:Başkana kızacağınıza İsmail'e kızın.
Ismail'e kizmaya gerek yok. Yakinda alir gortururler sicak yatagindan, beton ustunde yatmaya. O zaman yazariz burada, ne oldu, ikinci el muhabirlige soyunan bir arkadas vardi, sesi solugu cikmiyor diye.

Genelde haberlerin kaynagini vermeye calisiyor ama unuttugu da cok.

Posted: Sat Jun 10, 2006 12:40 am
by Tolga Girici
Umit Karan Beyaz Show programinda su anda. Neler diyecek bakalim.

Hulya Zorlu diye biri baglandi, Umit Karan nasil beni tanimaz diye basladi. Bir anda korktuk. :) Aman diyim.