Page 10 of 10
Posted: Tue May 22, 2007 10:28 pm
by Ozgur Huseyinoglu
Ozgur Huseyinoglu wrote:Kim bu lafi gecen yoneticiler?? Canaydin hesaplarini kesecek de demis, Harun Muslu ama, simdiden bir ogrenmis olalim. Ben o lafi gecen tezahuratlari kacirmisim...
Resmi sitede de gecmisler,
yarin (23 Mayis) 13:30'da bir basin toplantisi yapacakmis Canaydin. Devrimini filan bilmem ama, bu rezalete iliskin bir "temizlik" yapiyor olur umarim.
Resmi sitenin durumu da bir ayri rezalet aslinda... Giris sayfasinda, hala daha
taraftar resmi var. Orda gorunenlere degil illa sozum ama, su zamanlarda, GS'i en cok rezil eden grup taraftar ne yazik ki. Arda'nin golunun, ya da Song'un veya Mondragon'un maca ara verildigi zamanlarda, FB'lilerle olan muhabbetlerinin filan resmini koysalar ya.
FB maci sayfasi da evlere senlik. " Canlı Yayın // İnternet:
www.galatasaray.org " diye bir bolum de var sayfada ama, ne (yazili) canli yayin var, ne de diger maclarda oldugu gibi resimler. Hanioglu hocamin dedigi gibi, boyle seyler, sadece eziklik onayliyor, baska birsey degil...
Temizlik konusunda Canaydin'a guveniyor olma (onu son olasilik olarak gorme) nedenim, de federasyon'dan hepten umudu kesmis olmam. Dun Demirkol LigTV programinda, Federasyon'un bu konuya el atmasi yonunde laf etmis olunca, TFF YK uyesi Tahir Kiran baglandi yayina. Onerdigi cozum "
FB stadindaki gibi, iceceklerin acik satilmasi" idi
:?::!:... Tutup da soruvermedi ordakiler, Gerets'in kafasini yaran, Mondragon'u nerdeyse sagir eden, kapagi acik siseler miydi diye? Olaya el koymamalarinin nedeni de Disiplin kuruluna karismak istememeleriymis... Olayin her turlu "kural, isleyis" disina cikacak derecede oldugunun pek farkinda gorunmuyorlar...
Posted: Wed May 23, 2007 3:22 am
by Levent Guntay
Taraftar gruplari Ozhan Canaydin komplosuna ugradilar bence. Canaydin kendine karsi ayaklanan taraftar guruplarini temizlemek icin buyuk firsat yakaladi su anda. Mactan once pek cok seye kasitli goz yumuldugu ya da taraftar gruplarina "ne yaparsaniz yapin ses cikarmayacagiz" denildigi kesin. Eminim simdi sevincle ellerini ovusturuyordur.
Posted: Wed May 23, 2007 5:09 pm
by Cengiz Akgun
Levent Guntay wrote:Taraftar gruplari Ozhan Canaydin komplosuna ugradilar bence. Canaydin kendine karsi ayaklanan taraftar guruplarini temizlemek icin buyuk firsat yakaladi su anda. Mactan once pek cok seye kasitli goz yumuldugu ya da taraftar gruplarina "ne yaparsaniz yapin ses cikarmayacagiz" denildigi kesin. Eminim simdi sevincle ellerini ovusturuyordur.
Bu adama oldugundan cok kredi veriyorsunuz cinlik konusunda. Oysa yaptigi sacmaliklar boyle bir gidilik konusunda kafasinin pek cali$madigi yonde. Gerci onun gizli kin ve nefret duygularini cok iyi dizginledigini ve intikamini almak icin her turlu yola ba$vuracagini ben de ininiyorum ama boyle bir tezgah acacak zeka seviyesine inanmak oldukca guc. Arkasinda bu i$leri yapacak bir akil hocasi varsa orasini bilemem. Ha firsat onune cikinca degerlendirecektir. Buna ne $uphe. Ama boyle kuyu kazdirdigini sanmam. Nerde onda bu kadar zeka. Gormuyor musun bombo$ baki$larini. Zeka piriltisi gorebildin mi bu melul melul baki$larda TV onune ciktiginda?
Posted: Wed May 23, 2007 8:39 pm
by Can Baysan
Alpay Dedeoglu wrote:Sevgili Can,
İlk once signature yerine yazdigin nota guldugumu soylermek isterim. O liseli insallah ben degilimdir
. Bu not bana biraz da''Minibüslerin'' (yani sizin sehirdeki tebirle dolmuslarin) arka yazilarini hatirlatti.
Estağfurullah Alpay Ağabey, takdir edersin ki kastım elbette değerli başkanımız Sayın Canaydın'dı.
O satırı meşhur türkücü Burhan Şaşan'ın bir satırından alıntıladım. İçinde "liseli" lafı geçiyor geçmesine ama aslında Özhan Canaydın'la filan hiç alakası yoktur.
örükleri lüle lüle lüle lüle
gerdanı benzerdi güle beyaz güle
buluşurduk arzu ile istek ile
liseli vardı ya ah o liseli
liseli vardı ya ah o liseli
kısacık etekli dar elbiseli
liseli vardı ya ah o liseli
lisenin en şirin o en güzeli
kirpikleri, kaşı kara, gözü kara
gerdanı benzerdi kara, beyaz kara
buluşurduk arasıra ara sıra
liseli vardı ya ah o liseli
liseli vardı ya ah o liseli
kısacık etekli dar elbiseli
liseli vardı ya ah o liseli
lisenin en şirin o en güzeli
Posted: Wed May 23, 2007 8:45 pm
by Can Baysan
'Biz de onun G.Saraylı olmasından utanıyoruz'
Hürriyet 23 Mayıs 2007
"G.Saraylılığımdan utanıyorum" diyen Hıncal Uluç'a Özhan Canaydın'dan yanıt geldi: "Biz de onun G.Saraylı olmasından utanıyoruz."
Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte yaptığı basın toplantısında birlik beraberlik mesajları verdi.
GÖVDE GÖSTERİSİ
Özhan Canaydın, basın toplantısında adeta gövde gösterisi yaptı. Toplantıyı 70'e yakın basın mensubu takip ederken, Tunca Hazinedaroğlu dışında tüm yönetim toplantıya katıldı. Yönetim kurulunun bazı üyelerinin, basın mensupları ile tek tek tokalaşması ise dikkatlerden kaçmadı.
Derbi öncesi ve sonrası olanları bildiklerini belirten Canaydın, "Yaşananları herkes gördü. Galatasaray Başkanı olarak, yönetim kurulu olarak, bir futbol maçında bunların yaşanması hepimiz için çok büyük üzüntü verici. Şiddetle kınıyor ve Türk spor komuoyundanda özür diliyorum. Bunların araştırılması gerekir. Bu olaylar münferit değil organizedir. Uzun zamandır Türk futbolunda yaşanların sonucudur. Bu olaylar sadece Galatasaray a mal edilemez. Bu manzaradan herkes Galatasaray ı ve seyircisini suçlayarak kurtulamaz. Sadece biz değil hepimiz araştırmasını yapmalı. Sadece Galatasaray değil diğer kulüplerimizde bunun araştırlalarını yapmalı. Federasyon da bunu araştırmalı" dedi.
BASINA SİTEM
Basının kendisini hedef aldığını savunan Başkan Canaydın, "Geldiğim günden bu yana bilhassa son dönem içinde televizyonlarda ve yazılı basında hedef alındım. Devamlı bu yayınlar yapılıyor. Belgeleri sunmak istiyorum. Maçtan 10 gün önce, kasti yayınlar yapıldı. Yazılarla ve yorumlarla bitmiş Galatasaray edebiyatı yapıldı. Ultraslanı göreve çağırdılar. 'Yönetimi tribün devirecek' diye yazıldı. Hem benim hem yönetimimiz aleyhine stada pankartlar asıldı. Hemen hemen de aynı insanlar. Taraftarı körükleyenler belli" diye konuştu.
Özhan Canaydın, ünlü yazar Hıncal Uluç'un "Galatasaraylılığımdan utanıyorum" şeklindeki sözleriyle ilgili olarak ise, "Kendisi Galatasaraylı olmaktan utanıyor. Bizde onun Galatasaraylı olmasından utanıyoruz" yorumunu yaptı.
Başkan Canaydın, derbide yaşanan olayların hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:
"Futbolda adalet duygusu ve güvenlik duygusu yitirilmiştir. Yıllardır söyledik ama kimse üzerine alınmadı. Herkese sesleniyorum. Gerçeklere gözlerimizi kapatmaktan vazgeçmeliyiz. Adalet ve eşitlik duygusu kesinlikle gelmeli. Çifte standart bitmeli. Suçlara eşit cezalar verilmeli."
TARAFTARLARA ÇAĞRI
"Büyük Galatasaray taraftarına sesleniyorum" diyen Canaydın, "Taraftarlarımız Galatasaray'a yakışan davranışlarda olmalılar. Tiraj değirmenine su taşınmamalı. Taraftarlarımız kulüplerine zarar vereceklerini bilerek maçı maç olmaktan çıkardılar. Yakın gelecekte bu şiddet artarak devam edecektir. Çünkü hatalar alkışlanmış, kanıtlar göz ardı edilmiş. Biz bu cesareti gösterirken bazıları avuçlarını ovuşturdu. Futbola en büyük kötülüğü bu tipler yapıyor. Sorumluluk almalılar ve cesaret göstermeliler. Hissettiklerimiz ne olursa olsun bize ve sizlere yakışan büyük Galatasaray taratarına yakışan bu değil. 102 yıllık 25 milyonu aşmış bir taraftarımız ile büyük bir markayız. Tüm unsurlarımızla el ele vererek gönülden birlik olmalıyız" ifadelerini kullandı.
Canaydın, yönetim olarak görevlerine devam ettiklerini ve artık daha güçlü olduklarını kaydederek, "Yönetim toplantısında her şeyi konuştuk kendi hatalarımızda ortaya çıkardık. Şimdi daha güçlüyüz. Önümüzdeki sezon daha farklı olacak. Çok güçlüyüz. Hepimize düşen büyük bir birliktelik ile getirildiğimiz bu konumdan çıkmalıyız. Her zamankinden daha büyük bir aşk ile görevimize devam ediyoruz. Galatasaray genel kurulunun iradesini yönetim olarak başka bir yerlere bırakamayız. 2008 yılında yeni yönetimiz görevine devam edecektir. Maçlara gelmememin nedenleri var. Açılan pankartları hepimiz gördük. Trabzonspor maçında Albayrak'dan özür dileyerek maçı terk ettim. Başkanlar her maça gidecek diye bir kural yok. O zaman karar verdim ve sezon sonuna kadar maçlara gitmeyeceğim dedim" şeklinde konuştu.
"SORUMLULARI BULACAĞIZ"
Canaydın, Ciddi ve derin bir araştırma içinde olduklarını belirterek, "Sorumluları bulacağız. Ondan sonra açıklamalar yapacağız. Lütfen el ele gönül gönüle olarak kuralların dışına çıkmayalım. Büyük Galatasaray için çalışalım. İyi günler bizimle olacak.Bütün problemleri çözeceğiz" diye konuştu.
Maçlar biter bitmez Kulüpler Birliği'ni toplayacaklarını açıklayan Özhan Canaydın, "Bu toplantılarda gereken bütün kararlar alınarak ligin analizini yapacağız. Geniş kapsamlı bir toplantı olacak ve devlet yetkilileri ile de konuşacağız" dedi.
Galatasaray Kulübü Başkanı, "2008'de görev dönemimiz bitiyor. Görevi bırakacak mısınız?" sorusuna "Genel kurula sorarız ve ona göre devam edip etmemeye karar veririz. Amatörce yapılan görevlerde sevenimiz de olur, sevmeyenimiz de olur. Galatasaray'da görev alınmaz verilir. " yanıtını verdi.
Posted: Thu May 24, 2007 1:21 am
by Ismail Gezer
Maçla ilgili tek bildiğim şey skor
Genelde yenildiğimiz maçlardan sonra tavrım bu şekilde olur ama bu sefer abarttım, tam neler oldu bilmiyorum, bilmek istemiyorum, heves meves kalmadı.. Fenerilere o kadar laf ettik, belliki GS tribünündekiler, Fenerlilere fark atmış.. SS stadında neler olacak?
Bugün bir kız arkadaş, maç günü 17:00-18:00 civarı stad yakınından geçerken, elinde zıkkımlandığı birası, sarhoş bir GS'linin "Hangi takımı tutuyorsun? Fenerli misin? " tarzında hesap sorar gibi iğrenç bir muamelesine maruz kalmış. Mecidiyeköyde yaşıyorum ama şimdiye kadar böyle bir olay görmedim, duymadım..
Bu bir.. İkincisi; ŞL finalinden sonra Serhat'ın röportajlarını izliyorum ve ilk defa bir spor adamının 'Başbakan'ın fanatik fenerli çıkışlarına' tavır koyabilme cesaretini gösterebilen birine rastlıyorum, adı: Hakan Şükür
Posted: Thu May 24, 2007 1:32 am
by Ozgur Huseyinoglu
Ismail Gezer wrote:Bu bir.. İkincisi; ŞL finalinden sonra Serhat'ın röportajlarını izliyorum ve ilk defa bir spor adamının 'Başbakan'ın fanatik fenerli çıkışlarına' tavır koyabilme cesaretini gösterebilen birine rastlıyorum, adı: Hakan Şükür
Iki taraftan da ornekler vermis olayim ben de buna, lafi acilmisken:
Atilla GÖKÇE 23 Mayis Tarihli yazisinda wrote:Taraftar Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ı Vefa Stadı'nın toprak zemininde top kovaladığı günlerden tanıyorum...
Ne yalan söyleyeyim, iyi futbolcuydu...
Çok sıkı bir Fenerbahçeli'ydi, bunu da biliyordum...
Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta Hürriyet Genel Yayın Müdürü Ertuğrul Özkök'e verdiği mülakatta, "Bu yıl Fenerbahçe'nin şampiyonluğu kolay olmadı" sorusuna yanıt veriyor : "Bu federasyonla daha fazlası zor!"
Koyu Fenerbahçeli, eski futbolcu Recep Tayyip Erdoğan'ın elbette tuttuğu takım ve federasyon hakkında böyle bir kanaati olabilir.
Ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın böyle bir yorum yapması kesinlikle yanlıştır. Devlet adamı sorumluluğuyla bağdaşmıyor... Siyasetçi olarak özerk TFF ile kavgalı durumda olduğunu, buna tahammül edemediğini ele veriyor. Federasyon Fenerbahçe çatışmasında durduğu safı beyan ediyor. Bir başbakana yakışmayan bu ifadeyi, tanıdığım Recep Tayyip Erdoğan'a hiç yakıştıramadım.
Futbol Federasyonu Başkan Vekili Affan Keçeci wrote:Keçeci, bir gazetecinin, ''Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Fenerbahçe, federasyona rağmen şampiyon oldu' ve 'Bu federasyonla bu kadar' dediği yazıldı. Bu konudaki görüşünüz nedir? Fenerbahçe, federasyona rağmen mi şampiyon oldu?'' sorusu üzerine, ''
Sayın Başbakanımızın yorumları ile ilgili yorum yapmamız söz konusu olmaz. Bir hiyerarşi vardır, hayatımız boyunca buna sadık kalmışızdır ve sadık kalmaya devam edeceğiz. Yorum yapmamız söz konusu değildir'' diye konuştu.
Posted: Thu May 24, 2007 4:18 am
by Savas Macun
GS'in dunku basin toplantisinda hic kimseyi suclamadan olaylarin sorumlulugunu ustlenmesi diger kuluplerin yapamadigi veya kolay kolay kabullenemedigi bir davranis sekli ama eksiklikler var daha dogrusu bu noktaya gelinmesinde cokca fazla katkilari var.
Bugun GS'da tribunlerinin benim gorebildigim kadariyla asiri bir tepkisi var yonetime.Oysa ki hepimiz biliyoruz yil icinde kazanilan bir kupa veya 1 yil onceki Sampiyonluk bu infialleri ortadan kaldiran sebeplerdir oysa bu GS'da hic dikkate alinmadan oldu.
Ne yazik ki Ozhan Canaydin ve yoneticileri zaman zaman populist davranarak ve o gunku sartlari lehlerinde kullanarak bu duruma canak tuttular.Nasil mi?
GS'da en basta birkac futbolcu kendini kulup ustunde gormeye basladi.Bunda ekonomik problemerin basina yansimasinin ve "biz bu sartlarda bunlari basariyoruz" mantiginin etkisi buyuk.(Ben gozlerime inanamadim mac sirasinda.Durum 2-0'iken Sabri kapaliya uclu cektiriyordu!Ondan sonra o santra muhabbetinde Sabri ve Necati'nin durumlari da vahim).Yonetim buna sesini cikartmadigi gibi canak bile tuttu en bastada Adnan Polat.Kalkip da hafta icinde Sabri'yi kadro disi biraksa, belki de olaylari onleyebilirdi.
GS Yonetimi gecen sene ozellikle sampiyonluga giderken ses cikarmadi ve sonunda herkes bunu futbolcularin basarisi olarak yorumladi.Camia yonetimi her olumlu iste ignore etti kotu gidende sorumlu gosterdi.Bunda da en buyuk suc Ozhan Canaydin'indir.Tavir koymayarak ufak hesaplar pesinde kostugu icin.
Biz buna benzer bir infiali Guven Sazak ve Hasan Ozaydin baskanligi sirasinda yasamistik.Eski acik ile Maraton rahmetli Hasan Ozaydin icin tezahurat bile yapiyordu karsilikli gayet rahat bicimde.Ondan sonra Ali Sen cikti "el koymaya" geldim dedi.Bunda ne yazik ki kisisel egolarini tatmin edemeyen ve ihtiraslari ugruna kulube istemden de olsa zararlari dokunan baskanlar sebep olmushtur.Herkes kalkip da o zamanlar Ali Sen'e laf etti(tabii demokrasi manyagi basindan soz ediyorum).Bugun Selahattin Beyazit kalkip da el koymaya geldim dese, herkes mutlu olur.Bu GS'in tarzi degil o ayri, ama FB daha arabesk bir camia,sever boyle tavirlari.Ancak eger yonetim yonetim gibi davranirsa da kimse el koymaya geliyorum cesaretini gosteremez hooop! derler.
Dogru ya da yanlis ama bir tavir sergilemek zorunda yonetimler.
Herkesin cok fazla ASY'deki kapali tribune yuklendigini dusunuyorum.Benim gozumde o insanlar en son suclu olanlar.Bende orda olsaydim bende oyle davranirdim yuzde %99.Kitle psikolojisi aksine musaade etmez.O tarz bir kitleyi yonlendirmek ve silaha cevirmek cok kolay, cunku o insanlar icin GS herseyden onemli, nasil ki bir toplumu milliyetcilik duygularini somurerek etkilerseniz takimlari bir cok seyden once gelenler icinde gecerlidir bu.
Bunu en basta yapanda TURK SPOR BASINI'dir.Sansal Buyuka,Erman Toroglu onderliginde.Gevrek gevrek oturup ahkam kesmediler mi bir de butun hafta sonu, deli olmamak isten degil.
Ben bu yuzden eger FB Yonetimi yapmissa kablo kesme olayini sonuna kadar destekliyorum.Sanki Erman'in cukunu kesti yonetim.Ne var bunda, kablo bu.Yaparsin yenisini olur biter.
Sansal dun soyledi."Studyoya cikmak istemedim, ayaklarim geri gitti.Arkadasimi aradim, boyle bir tavir koyayim mi diye sordum.Harika olur cevabini aldim ama sonra dusundum reklamlar falan.Ciktim programa" dedi.
GS'a atip tutmasini biliyor ama, her mac belki 1 mio usd zarar.Bugun bir digiturk gider, bin tane gelir.Ama FB-GS-BJK giderse, yerine bulamazsin kimseyi.O yuzden atip tutmasin.
Benim onerim baska.GS verilen cezaya da BJK ve FB sahiplensin.Hepsi beraber ceksin cezayi.Sezon basi olmasi da gayet iyi, kimsenin arkasina saklanacagi hesap yok.Yalniz benim sartim su olurdu uc kulup olarak,her cezali hafta icin bu uc kulubun de maclari yayinlanmayacak naklen.Oyle yagma yok.Yayinci kurulus madem hodri meydan diyor, buyursun o da elini soksun tasin altina.
TFF laf etmiyorum artik.Bu kadar deprem icinde, uc maymunu oynamalari hakikaten yetenek ister.Tez zamanda defolsunlar.Senes Erzik'de artik bu durumda sart kosmadan adayligini koysun.Isterse 10 aday olsun, secerler onu tek basina.
PS: kim ne derse desin, Mesale Sov geri gelmeli tribunlere.Uefa bunu gozden gecirmeli.Ctesi gununun en guzel yaniydi.Gozlerimiz ozlemis Mesale Showlarini.
Selamlar
Savas
Posted: Thu May 24, 2007 6:33 pm
by Hasan Tezcan
Sadece federasyon degil PFDK, Tahkim kurulunun istifasi istenmeli.
Senelerdir sacmaladilar.
Gecmisin muasebesi yapilmadan bu sorun cözulmez...Ben isterdim ki cezalar
UEFA tarafindan kesilsin, o zaman görurdunuz siz. Yöneticisinden tut
taraftarina kadar herkes mum olurdu mum.
Posted: Fri May 25, 2007 11:18 am
by Danış Karakaş
Öncelikle herkese merhaba,
Buradaki ilk postum. uA ankara temsılcısıyım.Gorebıldıgım kadarı ıle cogunuz yurt dısında yasıyorsunuz.Sızlere olayların bırde bızım tarafımızdan dınlemenız ıcın faydam dokunacagına ınandıgım ıcın buradaıyım.
Sımdı, burada kımseyı tanımıyorum emınım benıde kımse tanımıyordur.Zamanla bırbırımızı daha ıyı tanıdıkca samımıyetıme ınanacagınızı dusunuyorum.
Gelelım konumuza.Malum mac da yasanan olaylara.Butun spor camıası ve devlet gorevlılerımız hemen tek bır suclu yarattı malesef:Taraftar
Renkdaslarım,
Stadımızda yasananlar hakkında sıhhatlı bı yorum yapabılmek ıcın mac gunu orada olmak gereklı kanımca.
Insanlarımızın polısımız tarafından Ali Samiyen Sokak tan dovulerek cıkartılmaya calısıldıgını gormek gerekır.Stat cevresınde ve statta polıs tarafından annenıze ve esınızı cok agır hakaretler edıldıgını , polıs tarafından statta parasını verıp aldıgınız kombıne yerden dovule dovule kaldırılmanızı yasamıs olmanız gerekıyor.
Bır sey soyleyeyım mı bu olayda bır suclusu varsa eger en sonuncusu taraftardır.
Saygılarımla,
Posted: Fri May 25, 2007 5:19 pm
by Yigit Kavurmacioglu
Danış Karakaş wrote:Öncelikle herkese merhaba,
Buradaki ilk postum. uA ankara temsılcısıyım.Gorebıldıgım kadarı ıle cogunuz yurt dısında yasıyorsunuz.Sızlere olayların bırde bızım tarafımızdan dınlemenız ıcın faydam dokunacagına ınandıgım ıcın buradaıyım.
Sımdı, burada kımseyı tanımıyorum emınım benıde kımse tanımıyordur.Zamanla bırbırımızı daha ıyı tanıdıkca samımıyetıme ınanacagınızı dusunuyorum.
Gelelım konumuza.Malum mac da yasanan olaylara.Butun spor camıası ve devlet gorevlılerımız hemen tek bır suclu yarattı malesef:Taraftar
Renkdaslarım,
Stadımızda yasananlar hakkında sıhhatlı bı yorum yapabılmek ıcın mac gunu orada olmak gereklı kanımca.
Insanlarımızın polısımız tarafından Ali Samiyen Sokak tan dovulerek cıkartılmaya calısıldıgını gormek gerekır.Stat cevresınde ve statta polıs tarafından annenıze ve esınızı cok agır hakaretler edıldıgını , polıs tarafından statta parasını verıp aldıgınız kombıne yerden dovule dovule kaldırılmanızı yasamıs olmanız gerekıyor.
Bır sey soyleyeyım mı bu olayda bır suclusu varsa eger en sonuncusu taraftardır.
Saygılarımla,
Bir tek son cumlenize katiliyorum ama o da bu isleri yapanlari taraftar olarak kabul etmedigim icin.
Neymis, anenize, esinize kufur edilmis, sanki statlarda bazilarinin annesine esine hic kufur edilmezmis gibi!!! Gec kardesim bunlari...
Hic bir mazeret bu yapilanlari bir nebze de olsa hakli gostermez.
Bunlar cok tanidik geliyor, takimdegisiyor ama soylem degismiyor. UltraAslan olsun, GFB olsun, Carsi olsun hep ayni maval!!!
Mactan bir estantane hic gozumun onunden gitmiyor, korner noktasinda Onder ile Arda mucadele ediyor ve ustlerine saganak gibi siseler, koltuk parcalari, taslar yagiyor. Formalarinda hic onemi yok cunku ikiside ayni oranda nasibini aliyor atilanlardan. Onder ve Arda milli takim da beraber mucadele edebilirdi yani ustlerinde ay yildizli forma da olabilirdi (biliyorum Onder milli futbolcu degil, basvuru zamaninin kacmasi yuzunden ama anlatmak istedigin o degil) ama saganak yagistan nasiblerini aldilar, ben bilmiyordum Onder ve Arda'nin mactan once gelip sizi koltugunuzdan kaldirdigini, annenize kufur ettigini, esinize kufur ettigini!!! Ne ayip yapmislar bak!!!
Geciniz, lutfen geciniz, aciklanacak bir sey yok, lutfen biraz aynaya bakin ve biraz vicdan muhasebesi yapin!!! Ve bu sozum sadece bu macla sinirli degil, bir takimla sinirli degil. Boyle isleri yapan , onaylayan, hosgoren herkese sirtindaki forma rengi ne olursa olsun!!!!
Selam, sevgiler
YK
Posted: Fri May 25, 2007 6:48 pm
by Cengiz Akgun
Acikca soyleyeyim. Ultra multra filan gibi sacmaliklari ben $ahsen hicbir zaman ne destekledim ne de tasvip ettim. Bu kuruldugu gun icin de gecerli idi bugun icin de. Sonradan olu$an bir olay ya da duygu degil benim icin. Adi bile itici geldi idi bana. GS taraftari GS taraftaridir. Ba$ka yaftaya filan hic luzum gormedim taraftarlik konusunda. Burada cogunlukta benim gibi du$unmekte olmali ki bu forumda ultra multra sultra konusu hemen hemen hic olmaz. Bir iki arkada$imiz var bu organizasyonda oldugunu belirten ve burada da bizlerle yazi$ip soyle$en. Yalniz onlarda durumu bildigi icin burada pek uA konusu acilmaz. Yani ortada bir bilgi eksikligi degil olayi benimsememe durumu var genelde. $ahsim adina boyle kalmasi dilegi ile.
Posted: Sat May 26, 2007 11:05 am
by Hasan Utku
Trübünleri yakma derecesinde vahşileşip,yaptıklarından hala utanmayarak kendini masum göstermeye çalışanlara ve yayıncı kablosu kesmeyi marifet sayıp,bir de oh olsun! tarzı yaklaşanlara ithaf edilir..
Futbol onların artık..Güle güle bitirsinler..
Yazarlar / Deniz Gökçe
Bunların faili meçhul değil!
Son birkaç günde peş peşe üç adet, futboldaki rezilliği anlatan yazı yazdım. Galatasaray’ın sahasındaki vahşetten, Fenerbahçe Stadı’ndaki uluslararası skandal TV kablosu kesmeye kadar, olanları kendi gözlüğümden geçirdim, yazdım. Toplam 500 kadar mail geldi, bir günde 189 mail gibi sayılar oldu. Bu maillerin yüzde doksanı konuya tamamen “Bizim takım haklı, sen de ahmaksın!” gibi yaklaşımlar içinde ve oldukça da hakaret dolu idi!
Yeni yazılıp çizilenleri anlayan ve anlamak isteyen sayısı çok kıt. Arada tabii medeni insanlar da var ve kendi üzüntülerini ve yaklaşımlarını da anlatıyor ve yazılarında aksettiriyorlar.
Aşağıda bunlardan birinin mektubunu sadece bir cümlesini aktarmayarak (kurumlara zarar vermemek için aktarmadım) aşağıya alıyorum. İleride neler olacağına ışık tutuyor çünkü!
“Deniz Bey,
Birkaç kere sizinle yüz yüze konuşma fırsatım olmuştu. Yazılarınızı devamlı takip eder ve TV’deki ekonomi programlarınızı izlerim. ODTÜ, Elektrik Mühendisliği mezunuyum, 20 yılı geçen süre bir uluslararası şirkette çeşitli pozisyonlarda çalıştım. 3 yıl da büyük bir Türk holdinginde gıda grubunda genel müdür olarak çalıştıktan sonra son iki yıldır KOBİ’lere danışmanlık yapıyorum.
Futbola büyük bir sevgim vardı! Gençliğimde çeşitli amatör küme takımlarında futbol da oynamışlığım var. 1993 yılında yurtdışından döndükten sonra 2002 yılına kadar Galatasaray’da VIP koltuğum vardı. Uluslararası şirketimizde satış direktörü olduğum yıllarda da, Galatasaray’da en az 4 VIP, Fenerbahçe’de de en az 6-7 VIP koltuğumuz olurdu. Müşteriler, satışçılar için. Her sezon en az 7-8 kere Şükrü Saraçoğlu’na benim Galatasaray’lı olduğumu bilen arkadaşlarımla birlikte maç seyretmeye giderdim.
2002 yılında Lucescu’nun Galatasaray’dan çok çirkin ve ahlaksızca gönderilmesi sonrasında VIP kartlarımızı yaklaşık 20 arkadaş kulübe iade ettik. O günden bu yana sadece bir kere (100. Yıl eski oyuncular maçını seyretmek için) Ali Sami Yen’e gittim.
Özellikle Aziz Yıldırım’ın başlattığı ve hepsinin sonradan işi gerdiği, çirkinleştirdiği futbol dünyasını görünce futbol aboneliğini iptal ettim. Yaklaşık üç yıldır, Digitürk abonesi olmamıza rağmen futbol abonesi değilim ve hiçbir şekilde Türkiye ligi maçı seyretmiyorum. Bu hafta sonu, en az 10 arkadaşımı, futbol aboneliğini gelecek dönem iptal etmesi için ikna ettim.
Turkcell hariç futbola destek veren hiçbir ürünü kullanmıyorum, futbol kelimesini kullanan ürünleri boykot ediyorum ve etrafıma ettiriyorum. Her gün 4-5 gazete alırdım, şimdi internetten idare ediyorum.
Kendi reklamları için, kendi egoları için bizlerin parası ile yöneticilere, bazı gazetecilere, teknik adamlara ve futbolculara para kazandırmak veya onların tatmin olmasına yardımcı olmak istemiyorum.
Mevcut rezil sistemden kurtulmanın yolunun futbol sektörünü ekonomik olarak çökertmek olduğuna inanıyorum. Bunun için de elimden geldiğince kişisel çaba harcıyorum.
Futbol zevkimi de Avrupa liglerinden, Şampiyonlar Ligi’nden alıyorum...
Kusura bakmayın biraz uzunca oldu. Sevgi ve saygılarımla!”
Okurum çok haklı, üstelik bu futbol cinayetleri de aslında “faili meçhul” serisinden değil! Faillerini hemen hemen her kişi biliyor. Kısa vadede yapılabilecek pek fazla şey yok! Kişilerin çoğu aşırı doz fanatik!
Ama, görüldüğü gibi, bugün bu rezillikleri üretenler ve onları destekleyen fanatikler, bindikleri dalı kesiyorlar!
Posted: Sat May 26, 2007 12:07 pm
by Kenan Atak
Deniz Gökce'ye bu mektubu yazan benim de hislerime tercuman olmus. Kimse alinmasin gucenmesin anneler ligi futbol maclarini izlemek mazosizmden baska bir sey degil. Kendi kendime soruyorum hayattan keyif almak isteyen birisi nasil olur da TR anneler ligi maclarini, bu zevksiz bu igrenc bu rezil ortamda izleyip Caykur'a gol atinca gooooooolll diye bagirip zevk alir? Nasil nasil nasil? Nasil olur da bu migde bulandirici ortamda sampiyonlukta gobek atar? GS'dan 1996-2002 arasi zevk aldim. Unutulmaz baskan Faruk Suren doneminde cita Avrupa olmustu. CL maclarini buyuk keyifle izledim muthis zevk aldim. Turk futbolu da kotu olmasina ragmen bu kadar kotu degildi baskanlar bu kadar aglayip zirlamiyordu. Eh arada TR ligi maclarina da bakiyorduk. Baskan degisikligi ile bir dönem kapandi. Su an etrafimda bir suru kisiyi ikna ettim. Ne maclara bakiyorlar ne urun aliyorlar. GS'da cita dusmus anneler ligi olmus, politika futbola girmis, tribunler artik zivanadan cikmis, rakip yöneticiler acikca insanlari kiskirtiyorlar, sokaktaki cahil adami kiskirtiyorlar, ortada futbol da yok, bir ileri iki geri gugus var, beni kimse ustune para verseler bu rezil lige baktiramaz. Tamamen vakit kaybi. Ayrica Turk sporu 2002'den beri yerlerde surunuyor. Ben Turk sporuna tepeden bu kadar mudahele edildigi bir donemi hatirlamiyorum. Ozerklik falan da kalmadi federasyonlarda. Kaybettiginiz zamana yazik benden söylemesi.
Posted: Sat May 26, 2007 4:16 pm
by Murat Kara
Sevgili Kerem,
Futbol endustri olup da tatli paralar gelmeye baslayinca iki turlu olasilik ortaya cikiyor: ya ortadaki parayi akli basinda bir sekilde paylasacaksin, ya da hile hurda yaparak en cok payi almak isteyeceksin.
Ilk yontemi beceren ulkelerde futbol gelisir, serpilir ve zevk olarak yer eder. Beceremeyen yerlerde olay kavgaya donusur, bir cuval incir berbat olur.
Bu becerinin altinda yatan asil faktor ise kaynak faktoru. Mali kaynak, kulturel kaynak, vs. Kaynaklari bol olan ulkelerde bu 'paylasma' becerisi daha fazla olur cunku citanin yuksekligini onlar belirler. Kaynaklari az olan ulkede ise o citaya ulasmak icin ziplayip duranlar kisa sure sonra citaya ulasmak icin daha fazla kaynaga gerek oldugunu farkederler. Bu durumda az kaynakli ulkenin garibani kendi ulkesindeki paylasim oyununda mizikcilk yapmak ve daha fazla kaynak elde etmek icin ayak oyunlarina dalmak ihtiyaci duyabilir.
Bu islem ulkeden ulkeye, ligden lige tekrarlanir durur.
Bu islem elbette genel toplumsal yasamin futbol uzerine yansimasindan baska bir sey degil. Bir de bu yansimanin ozel etkilerini ekle futbol sektorune, yani toplumsal huzurun bozulma durumunu vs ekle, iste o zaman hem kluplerin tepesindekiler (mizikcilar) hem de altindakiler bu dervanin bir parcasi olma yolunda baski altina girerler.
Bu baskiya bir sure ahlak vs kurallarina sadik kalarak dayanma gucu bulsalar da eninde sonunda patlama olmasi kacinilmazdir. Bu patlamanin ne sekil alacagi ise hic belli olmaz. Bugun su sisesi olur, yarin el bombasi. Boyle patlamali donemlerde ise kluplerin basina AY, Adnan Polat, Demiroren gibi zindiklarin gelmesi kacinilmaz olur. Tipki dunya savasi cikmasi gereken donemlerde Hitler, Mussolini vs.nin is basina getirilmesi gibi birsey yani.
Bu arada bir 'oyun' sektoru kendi kendini havaya ucurmus olur ve bizim hikaye de burada son bulur.