forum.cimbom.org

Hasan Tezcan wrote:FB CSKA dan Caner'i transfer etmis.

GS'in almasini cok istedigim bir oyuncuydu, yazik oldu.

GS'da bir sey yaptigini iddia edemez. Atletico Madrid'e elenmemizin baslica mimari olmustu yaptigi gereksiz ceza sahasi onundeki faul ve atilan frikiten yenilen golde. Aklimda da kalan bu olacak oynadigi bir sene icindeki performansi konusunda. Fb'ye hayili olsun. GS'da yapamayan Fb'de nasil yapacak onca Brezilyali arasinda once onu dusunsun.

Kewell'a gelince mac basina ve belli kucuk bir garanti para olmadikca asla bu saatten sonra para kaptirilacak bir oyuncu degil. Lindroth gibi yuzu kizarmadan yatacagini sanmasamda sakatlikla bogusacagini gomemek icin kor olmak gerekir.

Sizlerin aksine ben bu transfer isini aceleye getirmemelerini oumlu goruyorum. Cok kazik yediler cok bu yabanci transferi konusunda.

Osman Kiciman wrote:Harry, tıpkı Hagi gibi futbolcudan çok öte bir şeydir. Ama bunu algılamak; futbolun sadece bir oyun değil, çok daha ötesi olduğuna inanmaktan geçiyor.

Osman "lider oyuncu" dedin diye söyluyorum, kac mac oynadi sorabilirmiyim. Liderlik hangi maclarda yapmis bu oyuncu? Hangi maclarda liderim diye öne cikmis. Hagi GS'da oynadigi dönemde ne kadar sakatlanmis, kac mac oynamis/oynamamis...Hagi ile kiyaslandirmak ne kadar dogru bu anlamda. Harry'i bu sekilde gözunuzde buyutmenize anlam veremiyorum. Adam gecen sezon yan yatti, Mart da gelecegim dedi, sezonu kapatti, sezon bittiginde kampa katildi. Gaza gelmis olmanizdan korkuyorum acikcasi...

Burada da gozume carpmisti galiba. Bizim hokkabaz (yoksa sihirbaz mi idi?) at kuyruklu istifa etmis. Bildiginiz gibi ak ak yikayip mor mor sermisti. Simdiki transfer poliikasi GS'li buyuklerinden gordugu ve ogrendigi politikaya pek uymuyormus efem! Harry'e bunu yapamazdik lafini artik imzandan silebilirsin Hasan.

Isabet olmus! Sira asil at hirsizinda ama onu utandiracak birseyin olacagini sanmadigim icin kovulmadan gitmez.

Transferin (karışıklık ve başıbozukluktan değilde, planlama ve zamanlama
stratejisinden ötürü) geç kalmasından rahatsız değilim, aksine memnunum.
Dünya Kupası zamanında erken davrananlar genellikle kazıklanırlar.

Üstünel yönetim kurulundan değil, futbol şubesinden istifa etti.
Adnan Sezginin, Yiğit Şardanın ve geçen yılki transferlerin hem pahalı,
hem verimsiz olması, hemde takım birliğini baltalamasının
bu istifaya yolaçtığı zannediliyor.
Olayı trajik hale sokmadan , zaman zaman tek başına inisyatif alarak
yaptığı transferler başarısızlıkla sonuçlanınca , doğal olarak istifa etti
diye yorumlamak lazım.
Bunu bir melodram haline getirmemek lazım.
Bu onu ne daha az Galatasaraylı, ne daha kötü bir insan yapar.
Gerek o gerekse yerine görev yapacak GS profesyonelleri
onun performansından iyi ve kötü olarak şu dersleri çıkarmalılar.

Olumsuz :

1-) Tribün kimliği başka, yönetici kimliği başka,
profesyonel kimliği başka.3 ayrı şapka . Bunlar karışmamalı.
Çok para verilen bir oyuncuyu, eski kaptanın olan
ve durumu kurtarmak icin feda edilen antrenörüne küfür etti
diye soyunma odasında dövmeye kalkma. Tribün refleksi bunu emreder ,
ama bu kadar büyük bir yatırımı bir profesyonel böyle tehlikeye atmaz.

2-) Tribünün adamı bir kimlik değildir çünkü tribünler homojen değildir.
Buna sığınmak, bunu kullanmak, bununla gitmek yanlıştır.
Bir yönetici ol, ki GS kültürü birtakım şeyler ister, veya bir profesyonel ol,
ki ondada tribünle bir bağ olmaması gerekir, hatta adam gibi yapacak takım tutmayan
biriside olabilir iş ki görev tanımının üstesinden gelecek eğitime, bilgiye, tecrübeye, yeteneğe,karaktere ve birikime sahip olsun.

3-)Popüler kültüre teslim olma, havaalanında karşılama gibi sakillikler yapma.

4-) Mütevazi ol, çünkü o yere aile parası ile geldin.
O transferleride GS adı ve parası ile gerçekleştirdin.
''Sihirbaz, in Haldun we trust'' vs.. gibi saçmalıkların
etkisinde kalma.

5-) Konu futbolsa , muhakkak yanına bilen birini , hatta birilerini al, danış.
Tribünde 10 yıl olmak, kimseyi teknik, takımkimyası, denge,
spor sakatlıkları , vs.. gibi konularda uzman yapmaz.
11 pahalı futbolcu, 1 iyi takım hiçbirzaman yapmaz.

6-) Her klübün ve hocanın bir kültürü, yolu, yordamı ,prensibi
vardır ve yılların birikimidir. Anla ve saygı göster.

7-) Antrenörün işine karışma, oyuncularla yüzgöz olma,
kaptanınla direk restleşme, dış/iç bir takım güçlerle olanı mücadeleni oyuncuları
karıştırma ve karıştırtma. Adamların hepsi bir yatırım, ama adrenali bol,
eğitimsiz, sindirimsiz genç insanlar topluluğu. Dillerinden anlayanlara bırak bu işi.
Bazen fırça, bazen sopa, bazen gaz, bazen pohpohlama,
bazen sadece insani yardım gerekebilir.


Olumlu yanlar:

1-) Bu klübü özellikle dışarıda temsil edeceksen,
bilgili, dil bilen, batı kültürünü özümsemiş,
eli yüzü düzgün bir insan olacaksın ki
aynı masaya oturtsunlar seni.

2-)Transfer oturduğun yerden yapılmaz, fedakarlık ister , bol seyahat ister
. Eninde sonunda transfer edilmek istenen şey bir insan. Gideceksin ayağına, mesai harcayacaksın,
yedi sülalesini etkileyeceksin, hassas noktasını bulacaksın.
Bazen milyonlarca doların yapamadığını bir söz veya jest yapar.
FB Alexi böyle getirdi, Haldunda Kewell, Baros, Neill ve Keitayı .
İşi menajerlerle videoya kaldıysa eyvah ki eyvah.
Mesela Adnan Sezgin mahkeme duvarı suratıyla bu işi yapamaz.
O iyi polis-kötü polisin , kötü polis olan kısmı.

3-) Para getiren kısım seyirci , onlarda yılda bir veya iki heyecan duyacak transfer isterler. Hoşgeldin endüstriyel futbol, hoşgeldin marka tüketim merakı.
Bu iş bir Public Relation işi, kitleleri etkileme işi,
60.000 koltuğu yıllık en az 500-600 dolardan doldurma işi.
İnamoto ve Carusca ile dolmaz o 50.000 koltuk.

AP'ye bir kufur etmedigi kalmis. Adnan'da bir dirhem seref ve haysiyet varsa hadi oglum senin yonetimde de yerin yok der bu isi bitirir. Su asagidaki sozlerle icra durumundan ciktim sizi denetleyecegim demege getirmis. Dramatik mi trajik mi okuyan anlar herhalde.

Bugunku Sabah haberi "Üstünel, dün Galatasaray Futbol A Ş Yönetim Kurulu Başkanlığı'na hitaben şu dilekçeyi yazdı:

Son günlerde yeniden yapılanma adına uygulamaya çalışılan idari ve sportif bozukluklar ve değişikliklere; Bugüne kadar bu camianın içindeki büyüklerimden öğrendiğim Galatasaraylılık ve Galatasaray'ın yazılmamış kurallarına aykırı bulduğum, aynı zamanda genel ve şahsi çalışma prensiplerime de uygun bulmadığım, böylesine yanlış uygulamaların, alınan ve alınacak kararların içinde yer almak istemediğimden, Futbol A.Ş. Yönetim Kurulu üyeliğimden üzülerek de olsa istifa etmem zarureti hasıl olmuştur. İstifamın kabulünü arz ederim

.

Duyuru: Keita Al Saad SC.’ye Transfer Oldu

Galatasaray Profesyonel Futbol Takımı oyuncumuz Abdul Kader Keita’nın € 8.150.000 bedelle Katar Al Sadd S.C.’ye transfer olması konusunda anlaşmaya varılmıştır.

Ayrıca oyuncu €200.000 tutarında alacaklarından vazgeçecektir.

Abdul Kader Keita’ya bugüne kadar Galatasaray’a vermiş olduğu hizmet için teşekkür eder, bundan sonraki futbol yaşamında başarılar dileriz.

Galatasaray Sportif A.Ş.

Alpaslan Sener wrote:Duyuru: Keita Al Saad SC.’ye Transfer Oldu

Galatasaray Profesyonel Futbol Takımı oyuncumuz Abdul Kader Keita’nın € 8.150.000 bedelle Katar Al Sadd S.C.’ye transfer olması konusunda anlaşmaya varılmıştır.

Ayrıca oyuncu €200.000 tutarında alacaklarından vazgeçecektir.

Abdul Kader Keita’ya bugüne kadar Galatasaray’a vermiş olduğu hizmet için teşekkür eder, bundan sonraki futbol yaşamında başarılar dileriz.

Galatasaray Sportif A.Ş.

Bende şimdi gördüm haberlerde. Valla öyle görünüyorki Adnan Sezgin futbolun başına geçtikten sonra taraftarın sevdiği yıldız oyuncuları gönderip yerlerine carrusca barusso filan o tip gereksiz oyuncuları toplayacak yine takımımıza. Ya da bu oyuncuları satıp dünyaca ünlü büyük bir futbolcuyu getirip şok etkisi yapacaklar. Baros u satmasalar bari bi o kaldı.

Belirtilen bedel doğruysa çok iyi bir paraya satılmış..
Parlayan kibrit alevi gibi çok iyi anları oldu. Zevk te verdi ancak bir takım oyuncusu değildi.

Yolu açık olsun.

Mehmet Gurdal Cetin wrote:Belirtilen bedel doğruysa çok iyi bir paraya satılmış..
Parlayan kibrit alevi gibi çok iyi anları oldu. Zevk te verdi ancak bir takım oyuncusu değildi.Yolu açık olsun.

http://www.guardian.co.uk/football/2010 ... -argentina den alinti:

"We didn't play as a team, and that was our biggest problem," said Carlos Tevez. "We knew Germany would play on the counterattack, like they did against England, and our mistake was not being able to stop that. It was the fact that we didn't play as a team that cost us. Of course that's what happened – are you stupid? We have some of the top players in the world. Germany and Holland don't have top players, but they won their games and made it as a team."

Koyun bu takim oyuncusu olmanin yanina is etigi ve zekayi.

2010 kupasinda Japonya ve G. Kore ye bayildim. Teknik kapasiteleri genelde sinirli ve fizikleri o kadar guclu degil, mucadele azmi ve akillariyla oynuyorlar. Rekabet icin bir sisteme ihtiyaclari oldugunu kavrayip, akillarini kullanarak inatla bunu uyguluyorlar.

Is etigi, fiziksel dayaniklilik ve sistemin icine teknigi de karistirip harmanlayip takim yaratabildiginiz zaman heryerde her turnuvada varsiniz. Hollanda nin, Almanya nin her turnuna oncesi favori gosterilmeyip, potaya girmesini tesaduf yada sans ile aciklamak artik mumkun degil.

Keita ve ozellikle Caner hamleleri bence yapilmasi gereken islerdi. Yapilacak yabanci transferlerinde ismi cismi olan oyuncu degil, is etigi ve takim oyuncusuna ihtiyacimiz var. Baros ve Neill disinda takimdan her yabanci oyuncu gidebilir.

Hem MGC'ye , hemde Murat Biricik'e katılıyorum.
Önemli olan şimdi yerine alınacak olan oyuncunun
nasıl olacağı ki tahminen 4-5 milyon euro'ya Dos Santos olacak.
Adam tercümanına hala para veriyor ve bütün sitelerde GS'nin oyuncusu
olarak gözüküyor.
Bir futbolsever olarak Keitaya elbet üzüldük, fantastik bir adamdı,
güçlü bir adamdı, Türkiye'ye uyum sağlamış yabancı bir futbolcuydu,
seyir zevki olan bir adamdı. Takımdaki isyankarlık gereksinimini karşılıyor,
rakip oyunu kitleyip sindirince yılmıyordu.

Ama GS yöneticisi olarak düsünülürse iyi transfer.
Oyun planına uymadığı için Rijkard'ın hoşuna gitmediği ortaydı.
Dikkat edilirse GS geçen yil 2 dönüm noktası maçında yapılan aptallıkları
yapanları yolladı. FB macinda kırmızı kart lana Keita ki o maça kadar
GS iyi gidiyordu. Gene aynı sekilde A. MAdrit maçının aptalı
Caner yollandı. Keitanın başka sorunlarıda vardı.
Afrikaya gidip geç dönmeler, artistik yaralanma hareketleri,
kırmızı kartlar, maç ve rakip seçmeler ....
29 yaşında 8,5 milyon euro iyi rakam.
Bu yıl hem geç dönmesi muhtemeldi, hemde FB medyası ve hakemler
yıl boyunca üstüne oynayacaktı. Hele ki Kakaya yaptığından sonra...
Bu yıl çok iyi verim alamayabilirdik.

Simdi GS'nin tamamlaması gereken 2 eksiği var. Akılla ve disiplinle birleşen kontrollü
kas gücü ve isyankarlık. Yumuşak orta saha güçlenmeli ve isyankar kimlikte olmalı,
geri dörtlü ve ileri üçlü ise akıllanıp , disipline gelmeli.

Keita gittiğine göre Arda ve Elano muhakkak gidecek.
Liverpool takımı yeniliyor, Torres ve Gerrard'ı sağlam paraya okutacaklar,
taraftarlar Ardayi istiyor ve yeni sezon 11ine koyuyorlar.
Arda+Elano+Servet üçlüsünü 30 milyon euro üstüne okuturlarsa,
ortaya diğer oyuncularla birlikte 55 milyon euroluk bir gelir cikar.
Ben bir yerli transfer dalgası bekliyorum. Antepten Murat Ceylan, Gençlerden Pektemek
ve Bursadan Volkan şen dışında bir oyuncu yok Türkiyede GS'nin alabileceği.
Belki dışarıda Eren Derdiyok, Gökhan İnler, Veli Kavlak, vs gibi kalbürsütü ve daha genç
gurbetçiler gelebilir.

Murat Biricik wrote:

Mehmet Gurdal Cetin wrote:Belirtilen bedel doğruysa çok iyi bir paraya satılmış..
Parlayan kibrit alevi gibi çok iyi anları oldu. Zevk te verdi ancak bir takım oyuncusu değildi.Yolu açık olsun.

http://www.guardian.co.uk/football/2010 ... -argentina den alinti:

"We didn't play as a team, and that was our biggest problem," said Carlos Tevez. "We knew Germany would play on the counterattack, like they did against England, and our mistake was not being able to stop that. It was the fact that we didn't play as a team that cost us. Of course that's what happened – are you stupid? We have some of the top players in the world. Germany and Holland don't have top players, but they won their games and made it as a team."

Koyun bu takim oyuncusu olmanin yanina is etigi ve zekayi.

2010 kupasinda Japonya ve G. Kore ye bayildim. Teknik kapasiteleri genelde sinirli ve fizikleri o kadar guclu degil, mucadele azmi ve akillariyla oynuyorlar. Rekabet icin bir sisteme ihtiyaclari oldugunu kavrayip, akillarini kullanarak inatla bunu uyguluyorlar.

Is etigi, fiziksel dayaniklilik ve sistemin icine teknigi de karistirip harmanlayip takim yaratabildiginiz zaman heryerde her turnuvada varsiniz. Hollanda nin, Almanya nin her turnuna oncesi favori gosterilmeyip, potaya girmesini tesaduf yada sans ile aciklamak artik mumkun degil.

Keita ve ozellikle Caner hamleleri bence yapilmasi gereken islerdi. Yapilacak yabanci transferlerinde ismi cismi olan oyuncu degil, is etigi ve takim oyuncusuna ihtiyacimiz var. Baros ve Neill disinda takimdan her yabanci oyuncu gidebilir.

Alpay Dedeoglu wrote:Hem MGC'ye , hemde Murat Biricik'e katılıyorum.
Önemli olan şimdi yerine alınacak olan oyuncunun
nasıl olacağı ki tahminen 4-5 milyon euro'ya Dos Santos olacak.
Adam tercümanına hala para veriyor ve bütün sitelerde GS'nin oyuncusu
olarak gözüküyor.
Bir futbolsever olarak Keitaya elbet üzüldük, fantastik bir adamdı,
güçlü bir adamdı, Türkiye'ye uyum sağlamış yabancı bir futbolcuydu,
seyir zevki olan bir adamdı. Takımdaki isyankarlık gereksinimini karşılıyor,
rakip oyunu kitleyip sindirince yılmıyordu.

Ama GS yöneticisi olarak düsünülürse iyi transfer.
Oyun planına uymadığı için Rijkard'ın hoşuna gitmediği ortaydı.
Dikkat edilirse GS geçen yil 2 dönüm noktası maçında yapılan aptallıkları
yapanları yolladı. FB macinda kırmızı kart lana Keita ki o maça kadar
GS iyi gidiyordu. Gene aynı sekilde A. MAdrit maçının aptalı
Caner yollandı. Keitanın başka sorunlarıda vardı.
Afrikaya gidip geç dönmeler, artistik yaralanma hareketleri,
kırmızı kartlar, maç ve rakip seçmeler ....
29 yaşında 8,5 milyon euro iyi rakam.
Bu yıl hem geç dönmesi muhtemeldi, hemde FB medyası ve hakemler
yıl boyunca üstüne oynayacaktı. Hele ki Kakaya yaptığından sonra...
Bu yıl çok iyi verim alamayabilirdik.

Simdi GS'nin tamamlaması gereken 2 eksiği var. Akılla ve disiplinle birleşen kontrollü
kas gücü ve isyankarlık. Yumuşak orta saha güçlenmeli ve isyankar kimlikte olmalı,
geri dörtlü ve ileri üçlü ise akıllanıp , disipline gelmeli.

Keita gittiğine göre Arda ve Elano muhakkak gidecek.
Liverpool takımı yeniliyor, Torres ve Gerrard'ı sağlam paraya okutacaklar,
taraftarlar Ardayi istiyor ve yeni sezon 11ine koyuyorlar.
Arda+Elano+Servet üçlüsünü 30 milyon euro üstüne okuturlarsa,
ortaya diğer oyuncularla birlikte 55 milyon euroluk bir gelir cikar.
Ben bir yerli transfer dalgası bekliyorum. Antepten Murat Ceylan, Gençlerden Pektemek
ve Bursadan Volkan şen dışında bir oyuncu yok Türkiyede GS'nin alabileceği.
Belki dışarıda Eren Derdiyok, Gökhan İnler, Veli Kavlak, vs gibi kalbürsütü ve daha genç
gurbetçiler gelebilir.

Alpay, selamlar. Bence Gio yu almayacaklar, Elano ve Arda ise takimda kalacak. Bunlar olursa benim ilk 11 icin istedigim yabanci transferler

1- Kaleci

2- Anthony Annan (Rosenborg) - orta saha

3- Perrotta (Roma) - orta saha
Olma ihtimali bir derece gozuken Anthony Annan. Perrotta nin Roma dan kopmasi pek mumkun degil, ama Elano takimda kaliyorsa sol orta sahaya Perrotta tipinde bir oyuncu alirdim.

6+2 nin 2 si icin Sevilla li Chevaton a teklif yapardim. Yonetim buyuk bir ihtimal populist bir tavir sergileyecek ve Kewell a 6+2 nin +2 kontenjanindan yer acacak. Ustunel, Keita, Aslantepe deki cati olayi, transferlerin gecikmesi derken Kewell paratoner gorevi gorecek.

Futbol artik Turkiye de Ali Uras, Ali Tanriyar ve Suleyman Seba doneminden cok cok farkli. Hicbir yonetim bu kadar calkanti ve spekulatif haberin dolastigi bir ortamda elinde bulunan Kewell kozundan vazgecmez.

Yeni transferimiz Kallström: Milan Baros'un eski ekürisiymiş (ki ben bu gece transferin açıklanmasını bekliyorum) ile ilgili o.lyon sitesinde 1 hafta önce yayınlanmış röportaj

Reassuring... like Kim Källström

ToolsIt is always a pleasure to talk with the Swedish midfielder whose words are always filled with lucidity, intelligence and thought...Excerpts from an interview that can be found in OLSystem...

This return to work has given him numerous blisters on his feet, even though he came back after the majority of the squad. “The coach gave me a few extra days as I had played for Sweden against Bosnia and Miré. The rest did me good. I took full advantage of my family. My daughter? Ah, it is difficult to explain, when you become a father, when you hold your child for the first time. It didn’t change me … I didn’t go all funny … I have always been calm …”



Kim, has a reassuring personality, something which has been regularly present over the seasons. Since he arrived in France, he has played more than 30 league matches per season. “I think it is down to the fact that I am consistent. The coach knows that he can count on me. I’m never really, really great; I’m never really bad. I rarely mess up my performances..” Kim is also rarely injured. “I watch what I’m doing …”. Lucid, he knows himself, he knows his strengths and weaknesses. “I’m not fast. I don’t have the technique of a Ben Arfa to win matches all by myself …”



This solidity and regularity has allowed him to play 3 333 minutes in the 2009-2010 season from 5 040 as well as scoring 5 goals. Why does he score fewer goals than he did at Rennes? “I had a more offensive role there, I took the penalties as well …” When will we see his first goal from a free-kick with OL? “Yeah it’s true I haven’t scored like that yet, except in a friendly match last season …” The Swede is also happy at not being moved around from post to post, as happened in the past. “At times I played in 2 or 3 different positions during the match … You get lost … you have no references anymore. I think that the fact I had my best season for OL last season is down to me playing almost always in my natural position”.



The left footed player with his Scandinavian lumberjack thighs will soon be 28 years old. Has he thought about moving? “Over the last two years my departure has often been spoken of. I’m still here and I still have a contract. I feel good here, I respect the club and I think that I am respected as well …” This phrase sums up perfectly Kim’s personality. Kim, a man with values. This year he will be reunited with a former Rennes team-mate. “Jimmy Briand sat next to me in the dressing room at Rennes. He’s a good guy. A good player who has really progressed, now he is scoring a lot of goals as well. He will bring us his dynamism…”. Kim, has been left alone by the players he used to hang around with, like Fabio Grosso, Milan Baros. “That’s football…” We often see him with Rémy Vercoutre.



Kim gets back down to work. With his physique it isn’t always easy, but in the Run and Bike session he did really well alongside Bafé Gomis. In the weights room he’s not out of his depth either. Abdel Redissi has made him his favourite for the climb of the Iseran. “You should look out for Kim if he is in form …” With the thighs that he has, he could really steam on …

We will be following his fifth season with OL closely, the player recently stated: "we now know how the coach works and what he expects of us..." A promise, we hope, of satisfaction this season.

Hasandan bir tahta bacak güzellemesi bekliyorum kim için.
Benim beklentim , iki yönlü , box to box oynayan bir oyuncu
olacağı yönünde.
İlle birine benzetmek gerekirse BJK'li Ernst.
Faydalı olacaktır. Geriye bir tanede siyahi ön libero kalıyor.
(Eskilerden Batista, Saidou, FBli Gerson misali).
Gelenin kalibresine göre
4-3-3 veya bu yılki gibi 4-2-3-1 olabilir.
Bu arada Barosla arkadaşlığıda varmış.

Kader Keita'nin zarar edilmeden gonderilmesine cok sevindim. Bu is bizimkilere kalsa asla olmazdi cunku tribunler Abdulkadir'i seviyordu - o yuzden Rijkaard'in bastirmasi nedeni ile gonderildigini dusunuyorum ki bu Rijkaard kontrolunde bazi islerin yapildigina dair iyiye bir isaret. Ustunel'in saf disi edilmesi ve Keita'nin gonderilisi artik tribune transfer doneminin bittigini takima transfer doneminin basladiginin isaretidir umarim.

Eger Rijkaard kontrolu eline aldiysa bu sene 4-3-3 duzenini uygulayacaktir - bu anlamda kendimce sunlari spekule edebilirim...

Ileri 3'lude Arda-Baros-Elano olacaktir... Arda ve Elano dunya kupasinda Hollanda'da Robben ve Sneijder'in yaptiklari gibi kanattan iceriye kat edip arkadan destege gelenlere kanatlarda bosluk acip bir taraftanda ceza alani onunden ters ayakla sut deneyeceklerdir. Gecen seneki gibi kanatta oynayanlar tek basina topu alip iki kisiyi calimlayip cizgiye inmeye calismayacak saniyorum bu sene - biraz daha stratejik bir plan bekliyorum. Elano bu sekilde kanattan iceri kat edip Maicon'a bos alan yaratma isini Brezilya takiminda iyi beceriyordu ayni seyi Rijkaard'da mutlaka gordu ve takimda tutulmasini istedi saniyorum. Iceri kat eden Arda ve Elano'nun en az 3 secenegi olacak - ya ters ayakla kaleye sut, ya Baros'la verkac, yada arkadan bos sekilde kanat destegine gelene topu aktarma.

Bu anlamda Arda-Baros-Elano uclusu is yapar ama kadro derinligi yok. Ilk oncelikle Baros'a bir alternatif olmasi lazim. Su an tek alternatif yeni transfer Batdal ama bu sene ona guvenilmez - bu sene onun kendini kanitlama senesi - kanitlarsa seneye rotasyina girer. Bu sene Baros'la rotasyona girecek Avrupa kupasi tecrubeli bir adama ihtiyac var - 30lu yaslarda, senede yapilacak 50-55 macin 20'sinde forma giyip Baros'u dinlendirecek, tercihen bonservisi elinde ve 1.5 milyon civarina oynayacak bir adam. Arda ve Elano ile rotasyona girmesi icinde Kewell'la bir senelik anlasma saglanirsa fena olmaz. Onumuzdeki yillar dusunulerek Go Ahead Eagles'daki sol-acik Halil Colak'da dusunulmeli.

Orta 3'lu sistemin kilidi - onun icin transfer'de bu bolgenin ustune dusuyorlar. Kallstrom uclunun ortasindaki boslugu kapar - hem iyi yer tutup karsi ataklari keser hem de pas trafigini yonlendirebilecek insiyatifi alir. Kallstorm'un saginda ve solunda oynayacak oyuncular cok cok hareketli, enerjik, takimin en cok kosan oyunculari olmak zorundalar. Hucumda devamli Arda ve Elano'nun bosalttigi kanat bolgelerine girip orta kesmeye calisacaklar sonra donup orta sahada rakibin onunu kapayacaklar. Baska bir transfer yapilmazsa su anda sol taraf icin Emre Colak ve Ayhan, sag taraf icin Baris, Sarp, Musa ve Serdar var. Bana gore Emre Colak ve Serdar bu is icin en uygunlari - Serdar cizgiye inip iyi orta yapabilen hem hizli hem de enerjik bir oyuncu. Bu gorev icin ideal oldugunu dusunuyorum ve Emre'de bu sene gereken cikisi gosterip Arda ile solda iyi bir ikili olusturacak. Bana kalirsa Sabri'de Serdar'la birlikte orta uclunun sagina alternatif olarak dusunulmeli. Baris ise Elano'nun alternatifi olarak degerlendirilmeli - cizgiye inip orta kesmekten cok iceri kat edip sut atabilen ve supriz golculuk yapabilme ozellikleri kullanilabilinir. Musa ve Sarp ise Kallstorm'un yedegi olmak icin yarisirlar. Tabii Musa herkesi sasirtadabilir.

Geri dortlude bence bu sene fazla ileri cikmayan bekler gorucez. Frank'in Turk futbolcularindaki taktik disiplinsizligi gozledigini varsayiyorum - cunku beklerin ileri cikip donmedigini ve ileri cikan bekin tarafina arkada kalan uclunun dogru sekilde kaymadigini zaten Neeskens bir roportajinda soylemisti. Bunu halletmenin en kolay yolu bekleri fazla ileri cikarmamak - kanatlardaki bosluklara bekler yerine orta sahadaki sag sol taraf oyuncularini sokmak. Bu nedenle defansif yonu daha agir basan bekler gorursek sasirmamak lazim mesela sagda Ali Turan, solda Hakan Balta gibi - tabii benim hala Orhan Sam umidim var. Ali Turan-Neill-Servet-Balta dortlusu baska transfer olmasa bile aslinda bayagi saglam ama ben Servet'in satilip yerine Mathijssen tarzi bir transfer olmasini bekliyorum.

Kale'nin durumu Leo'nun durumunu bekliyor - satilirsa bir yabanci alinacak gibi. Aykut verilen onca sansi degerlendiremedi ve onunla yurumeyecegini gosterdi bence. Ufuk henuz hicbirsey kanitlamadi - umarim bu sene kupada falan daha cok sans bulup kendini rotasyona sokar - eger Aykut'u bile kesemiyorsa zaten fazla bel baglamanin anlami yok. Kale konusunda bence asil onemli olan hocayi degistirmek ama olmayacak dua benim adima.

Bu duruma gore 6 yabanci: Baros, Elano, Kallstrom, Neill, Kaleci ve Servet'in durumuna gore ya stoper yada orta saha olur. +2 yabanci: Baros'un alternatifi ve Kewell olur. Daha +2 yabanci genc, ucuz, yatirim amacli yabancilar olmali - ozellikle Kallstorm ve Neill'in ilerideki halefleri olacak nitelikte oyuncular. Bu sene A2 duzenlemeleri degisti ve yas sinirlamasi kalkti - boylelikle 18'e giremeyn yabancilar A2'de oynayip mac eksikliklerini gidercekler - bu anlamda yatirim amacli genc yabanci oyuncularda alinmali.

Guzel ozetlemissin Mert. Gorulmeyen pek bilinmiyen noktalarida iyi cozmuse benzersin. Hele Ustunel'in bu banal tribun iliskisine de guzel parmak basmissin. Frank belki de yapilacak en buyuk iyiligii yapti bunu saf disi ederek. Ama asil yollanacak ve tehlikeli olani at hirsizi.

Ben Elanor'un satilmasi taraftariyim. Bu adam sadece parayi alip hic riske girmeden zamani geciriyor. Ne bir Frikik atma huneri ne de akil dolu oyunu acabilen biri. Hersey iyi giderse oda iyi gibi gozukuyor. Yani bana buraya geldigimde kendisi icin olayi iki kelimede ozetleyen terzinin dedigi gibi "ne emmeye ne de gommeye" yarayan biri. Baki bu adam kalsin bu senede yoklari oynayacak. Insallah yanilirim. Bu arada Dunga'nin da ipini cekmisler.