forum.cimbom.org

2 yıl önce bu vakitler, Fatih Terim GS hocalığından ayrılmış ve onun yerine o günlerde kamuoyu tarafından yalnızca 8 haftalığına teknik direktörlük koltuğuna vekalet etmesi düşünülen Hagi getirilmişti.

O günleri gözümüzün önüne getirelim: Terim'in ardında bıraktığı kadroda Petre, Bratu, Ömer Erdoğan, Prates, Batista, Murat Erdoğan gibi üçüncü sınıf oyuncular vardı. De Boer ve Tamas gibi fiyaskoların G.Saray taraftarının damağında bıraktıkları acı tat henüz tazeydi üstelik... Bülent, Arif ve Hakan Ünsal gibi "atsan atılmaz, satsan satılmaz" üç adam ise PAF'lar kısmında idmana çıkıyorlardı.

Şimdi gelinen noktayı değerlendirelim bir de: -Her an pılıyı pırtıyı toplayıp kaçabilme ihtimalleri olsa da- Song, Tomas, Saidou gibi isimlerle savunmadaki işimiz kolaylaştı. Bu üç isim tabii ki kusursuz/mükemmel oyuncular değil ama vasat Anadolu takımlarına kıyasla Galatasaray'ı bir adım öne çıkardıkları kesin. "Bir maç iyi, bir maç kötü" diyebileceğimiz Hasan Şaş, oynadığı vakit ofansa dinamizm getiren Ayhan, herşeye rağmen Ümit-Necati ikilisi... En önemlisi; A takımda oynamaya hazır en az 8 genç futbolcu. PAF'taki büyük atılımda Fatih Terim'in rolü büyük.

İki yıl evvel o kadroyla 5.lik/6.lık mücadelesi yapan Galatasaray, bugünlerde mevcut kadroyla şampiyonluk kupasının kulbundan tutar hale gelmiştir. Üstelik bir yandan da iç ve dış onca darbeyle boğuşarak!..

Peki bu yeterli mi?

G.Saray'ı, F.Bahçe'yi, Beşiktaş'ı, kısacası üç büyükleri şampiyonluğa oynatmak, bu takımların başındaki teknik adamlar için bir başarı mıdır?

Bence değildir. Ama aksi başarısızlıktır.

* * *

Başka bir açıdan bakalım olaya... Cevaplanmayı bekleyen çok soru var nasıl olsa...

- Galatasaray futbol takımı, sezon boyunca oynadığı futbolla bir "sistem takımı" görüntüsü verdi mi? Yoksa, bireysel yetenekleriyle öne çıkan futbolcularının sırtına binip kendini taşıtan bir hüviyete mi büründü?

- Eric Gerets, skorun lehe çevirilemediği anlarda acil çözüm üretebildi mi, yoksa kenarda tüm olan bitenlere seyirci mi kaldı? Kritik anlarda uyguladığı oyuncu değişiklikleri takıma katkı sağladı mı?

- 70. dakikadan sonra gitgide oyun disiplininden uzaklaşan, topu doğru kullanma oranı azalan bir takım haline mi geldi G.Saray? Özellikle bu dakikalarda, yorulan Hasan, İliç, Hakan gibi oyuncular yerine sahaya "taze kan" sürmekte zamanlaması yerinde miydi Gerets'in?

- Gerets, psikolojik açıdan gerilimli karşılaşmalar öncesinde ve esnasında oyuncuların stresini/paniğini azaltmak konusunda bir işlevi oldu mu? Skor dezavantajıyla girilen son anlarda takım bolca doldur-boşalta mı yüklendi? (bkz: Tromsö ve ligin ilk yarısındaki FB derbisi)

- Oyuncu seçimlerinde ve formayı paylaştırmada ne kadar adil ve cesur olabildi? Kadıköy'deki Kupa derbisinde Aykut riskine girmesi ve sonra rövanşta tekrar Mondi'ye dönmesi birer hata mıydı? Birçok maçta, sahadaki yaşlı oyuncuların verimli olamamaya başladığı dakikalarda genç oyunculara daha çok şans vermesi gerekmez miydi? (Ferhat'tan başka hiçbir genç oyuncudan doğru dürüst yararlandığımızı düşünmüyorum ben. Aydın, Uğur, H.Kabze... "Son 5 dk. oyuncuları" oldular.)

- Cihan, Heinz, İliç gibi isimlerde ısrar etmekte haklı mıydı?

- Yalnızca hücuma dayalı bir futbol felsefesiyle, Avrupa'da özlediğimiz başarılara tekrar erişebilecek miyiz?

Şu anda bulunduğumuz yer tatmin edici olsa da; elindekiyle yetinmeyen, hep daha fazlasını isteyen bir insanım ben...

Bahri Unlu wrote:Belcika'nin "Het Laatste Nieuws" gazetesi icin muhabirlik yapan Belcikali gazeteci Dirk Vermeiren
gazetesine Gerets ile ilgili bir roportaj hazirliyormus ve bu konuda Galatasaray taraftarinin
goruslerini ogrenmek istiyor. Gorus eklemek isteyen varsa duyurulur o da burdan bakacak...
Soylemek istediginiz varsa ekleyin. cimbom.org a bir e-mail atti. Aynen boyle yazmis.

"Erik Gerets hakkinda bir roportaj hazirlaniyorum. Yazmak istedigim makaleyi
onumuzdeki hafta Belcika Het Laatste Nieuws gazetesinde cikacak.
GS taraftarlarin dusunceleri arastirmak istiyorum.
Onlar Gerets GS teknik direktor olarak ne dusunuyorlar?
Memnum kaldilar mi? oylese, neden? Gerets'in Cim Bom'da kalmasini istiyorlar mi? "

Bahri Abi, Belcikali gazetecinin okuyabilmesi icin Ingilizce mi yazmaliyiz, yoksa sen onun icin tercume edecek misin?

edit: Pardon simdi internetten arastirdim, meger bu gazeteci Turkce bilen ve Turkiye ile baya ilgili birisiymis:

http://www.dirkvermeiren.be/

http://www.thenewreporter.com/?q=blog/3 ... e8c85a804e

Bende "In which language?" diye soracaktım da, saçma olur tabiki ingilizce olmalı şeklide bir iç cevapla kendi kendimi susturdum
Meğer mantıklı bir soru olacakmış..
Neyse Türklerin lisanıyla yazarız artık..

Tolga Girici wrote:

Bahri Unlu wrote:Belcika'nin "Het Laatste Nieuws" gazetesi icin muhabirlik yapan Belcikali gazeteci Dirk Vermeiren
gazetesine Gerets ile ilgili bir roportaj hazirliyormus ve bu konuda Galatasaray taraftarinin
goruslerini ogrenmek istiyor. Gorus eklemek isteyen varsa duyurulur o da burdan bakacak...
Soylemek istediginiz varsa ekleyin. cimbom.org a bir e-mail atti. Aynen boyle yazmis.

"Erik Gerets hakkinda bir roportaj hazirlaniyorum. Yazmak istedigim makaleyi
onumuzdeki hafta Belcika Het Laatste Nieuws gazetesinde cikacak.
GS taraftarlarin dusunceleri arastirmak istiyorum.
Onlar Gerets GS teknik direktor olarak ne dusunuyorlar?
Memnum kaldilar mi? oylese, neden? Gerets'in Cim Bom'da kalmasini istiyorlar mi? "

Bahri Abi, Belcikali gazetecinin okuyabilmesi icin Ingilizce mi yazmaliyiz, yoksa sen onun icin tercume edecek misin?

edit: Pardon simdi internetten arastirdim, meger bu gazeteci Turkce bilen ve Turkiye ile baya ilgili birisiymis:

http://www.dirkvermeiren.be/

http://www.thenewreporter.com/?q=blog/3 ... e8c85a804e

Arkadaslar, merak etmeyiniz.
Türkçe biliyorum.
Yanitlarinizi bekliyorum.

Esasında Gerets'e gelirken ne umdu geldiğinde ne buldu diye sormak lazım.

Gelmeden GS'ın mali yapısının bu kadar bozuk olduğunu biryerden öğrenebilmişmiydi. Yoksa bilip ona göre mi geldi.

Transfer yapacağı oyuncuları nasıl takip ediyor? Bir kısım kişilerin verdiği raporlara bakarak mı? Video kasetlerinden mi? Yoksa kendisi bizzat bu oyuncuların canlı maçlarını izliyor mu?

GS'da uzun vadeli hedefi var mı? 5 sene kalma gibi bir düşüncesi var mı?Bugünkü şartlarda GS'da ne kadar kalmayı düşünüyor?

Bu Avrupalilarda dil ogrenme meraki cok ilginc. Icinizde kac ki$i merak edip kom$udur diye Farsca ua da Bulgarca ogrenmeye kalkiyor? Onca senedir ic ice ya$adigimiz Rumlar yuzunden beri Rumca ogrenmeye kalkan oldugunu sanmiyorum. Kibrista onlar cogunlukta oldu diye bizimkiler Rumca bilirler.

Gerets'in Turkiyeye olan adaptasyonuna hayranim. Turkiyede ba$arisini artirmasi icin onun da Dirk gibi Turkceye biraz merak salmasi lazim. Lucescu'nun kaybi bu idi. GS klubunun arkasindaki kurumun Fransizca'ya olan yakinligi yuzunden ogrenmek istemedi. Gerets'inde bu luksu var. Gerek Fransizca gerekse Almanca (ki Ingilizcesinin normalin ustunde oldugunu saniyorum) cok rahat ettigini saniyordur belki. Ama Turk futbolcusunun Almnayada dogan ya da buyuyenlerin di$Inda onunla direk olarak arada bir ucuncu ki$i bulunmadan konu$Up anla$ma imkani yok. Malasef Turk futbolcularinin kendilerini yeti$tirme konusunda gerekli gelenek ve gorenekleri oldugunuda sanmiyorum. Yani yahu futbol hayatim boyunca yabanci TD'lerle kar$ila$acagim bari hic olmazsa Ingilizce konu$abilmeyelim diyecek kac tane vardir dersiniz iclerinde?

O zaman Gerets bir fedekarlik daha yapip Turkceyi kivirmali. O zaman Turkiyede Avrupada olabileceginden cok daha ba$arili olacaktir. Insan ili$kileri konusunda benim yaptigi basin toplantilarindan ve mactan sonra mikrofonlara verdigi demeclerden gozlemledigim bu konuda bir suru meslekda$indan cok daha ilerde oldugu $eklinde. Bu da bence bir TD aranan en buyuk ozelliklerden biri. Burada ba$arili olan gerisini getirir. Hele Gerets gibi uluslararasi bir futbol tecrubesine sahipse.

Gerets'in Galatasaray'da iki sezondan fazla kalabileceğini tahmin eden var mı?

Adaptasyon konusunda Lucescu'nun daha başarılı olduğunu düşünüyorum..Gerets'in farkı kibarlık yönünde..Eh.Şans faktörü de ondan yana..Hiç hesapta olmayan bir de şampiyonluk fırsatı var artık..

Napacak bu acaip ülkenin dilini de öğrenip Cengiz? Herkes Fatih Terim mi? Ver durumu göre şerbeti gitsin işte,vakti gelince de eyvallah..

Hasan Utku wrote: ...
Napacak bu acaip ülkenin dilini de öğrenip Cengiz? Herkes Fatih Terim mi? Ver durumu göre şerbeti gitsin işte,vakti gelince de eyvallah..

Terim Suwahilece mi ogrendiydi? Adam Italya icin yatirim yapti idi hevesi kursaginda kaldi. Terim gibi adam byle bir yatirimi gorunce kacirmazdi. O yuzden Sinyor Terim oldu.

Gerets Turkceyi ogrenir. Muhakkak anlimaya ba$lami$tir. Konu$acak seviyeye gelirse ve hele bu sene $ampiyon olursa en az uc sene GS da ve daha fazlasi olmaz ise ondan sonrada GS'dan kopya ceken BJK olmak uzere en az 5 sene daha Turkiye mecarasini ben garanti ederim.

Bu arada Hasan omuz i$i yatti galiba.

Cengiz Akgun wrote: Terim Suwahilece mi ogrendiydi? Adam Italya icin yatirim yapti idi hevesi kursaginda kaldi. Terim gibi adam byle bir yatirimi gorunce kacirmazdi. O yuzden Sinyor Terim oldu.
Gerets Turkceyi ogrenir. Muhakkak anlimaya ba$lami$tir. Konu$acak seviyeye gelirse ve hele bu sene $ampiyon olursa en az uc sene GS da ve daha fazlasi olmaz ise ondan sonrada GS'dan kopya ceken BJK olmak uzere en az 5 sene daha Turkiye mecarasini ben garanti ederim.

Terim'inki ciddi yatırımdı..Olmadı başka,ama Gerets'in aynı ciddiyette olduğunu düşünmüyorum..Elbette Türkçe anlıyordur,sonuçta kendi diliyle de müşterek bir sürü dil konuşuluyor ortamında..

Gerets bu sene şampiyon olsa da olmasa da kalır burda,ama 5 yıllık değil 1 yıl daha macera garantisini göze alamam doğrusu..En azından kumarbazlarla işim olmaz..

Cengiz Akgun wrote: Bu arada Hasan omuz i$i yatti galiba.

Bekliyoruz bakalım,ilgili şirket kurtarırız fala demiş ama..

Yine de bu ortamda tadı kaçtıydı zaten..

Cim Bom, Gerets'le altın çağını yaşıyor

Çaykur Rizespor’u yenerek Fenerbahçe’nin 3 puan önünde zirveye oturan Galatasaray, tarihinin en başarılı sezonunu yaşıyor. Gerets yönetimindeki Sarı-Kırmızılılar, 30. haftada 74 puan toplayıp; Fatih Terim’in 72 puanlık rekorunu tarihe gömdü.

Çaykur Rizespor'u 4-2 mağlup ederek liderlik koltuğuna kurulan Galatasaray, bu galibiyetle kendi tarihindeki en iyi dönemi de yakaladı. Sarı-Kırmızılı takım Eric Gerets önderliğinde, 48 yıllık lig tarihinde 30. haftalar baz alındığında kulüp tarihinin en iyi performansını yakalayan ekip oldu. 30 maçta 23 galibiyet, 5 beraberlik, 2 yenilgi elde eden Sarı-Kırmızılılar, yüzde 85'lik bir başarı oranına ulaştı. Gerets'in ekibine en yakın başarı, 1998/99 ve 1999/2000 sezonlarında Fatih Terim tarafından elde edilen yüzde 83,3'lük oran oldu.

Galatasaray bu sezon Teknik Direktör Gerets yönetiminde adeta fırtına gibi esiyor. Belçikalı çalıştırıcı Türkiye'deki ilk senesinde 30 haftada elde ettiği 23 galibiyet, 5 beraberlik, 2 mağlubiyet ile Sarı-Kırmızılı takıma en iyi sezonunu yaşattı. Galatasaray’ın en iyi 10 sezonunda Fatih Terim'in teknik direktör olarak görev aldığı 4 sezon yer alırken; Belçikalı teknik adam, Gheorghe Hagi, Rainer Hollmann, Remondini, Mircea Lucescu ve Gündüz Kılıç ise birer kez ilk 10'a girmeyi başardı. Galatasaray bu sezondan önce Süper Lig tarihi boyunca gerçekleştirdiği en iyi 9 sezonda 5 kez şampiyon olurken, 3 kez ikinci, 1 kez de üçüncü oldu. Sarı-Kırmızılılar, bu 9 sezon içerisinde sadece 2000-2001 sezonunda 30. haftayı lider tamamladıktan sonra şampiyonluğu kaybetti. Bu sezonu Fenerbahçe şampiyon olarak tamamlamıştı.

ZAMAN

Gerets sezon basinda lig 3. ve kupa sampiyonu olmus bir takim devraldi; Conceicao ve Ribery gibi oyuncular ayrilmislardi.Saidou ve yeni transfer Ilic kampa gec katilmis,Heinz ise GS ile ilk idmanini Eylul ayinda,sezon basladiktan sonra yapmisti. Bu olumsuzluklarin yaninda, elinde iyi ve tecrubeli oyuncular bulunuyordu;bir de genc takimlarimizdan gelen yetenekli oyuncularimiz vardi.

Erdal Keser , Stumpf gibi antrenorlerle calismasi,ve basarili kaleci antrenoru Nezihi Bologlu ile yola devam etmesi de cok olumlu oldu.

Artilar:

-Sezon oncesi hazirlik kampina genc takimlarimizdan gelen oyuncularimizi goturmesi.
-Kadroda bulunan butun oyunculari, her an oynayacak durumda,psikolojik ve fiziki acidan hazir tutabilmesi.(Bu konuda futbolcularimiza da buyuk kredi vermemiz lazim.)
-Hasan Sas,Umit,ve Saidou’nun genel form durumlari .(Bu oyuncular da cok iyi calistilar.)
-Sezon icinde yasanan olumsuzluklara ragmen takimi sampiyonluk yarisinin icinde tutmasi.(Bu basarida basta kaptanlarimiz olmak uzere butun futbolcularimiz buyuk rol oynadilar.)
-Yonetimle uyum icinde calisabilmesi.(disaridan gozlemledigim kadariyla)
-Genc takimlarimizin maclarinini duzenli olarak izlemesi.


Eksiler:

-Tromso maclari.(Bu kotu sonucta futbolcularin da sorumlulugu var tabii ki.)
-Orta sahanin yukunu genellikle tek bir oyuncunun tasimasi,ve zaman zaman bunun getirdigi riskler.
-Arda Turan’in kiralanmasi.(GS’da bu sezon oynayabilirmis.Yine de her seyde bir hayir vardir,Vestel Manisaspor’da kazandigi tecrube sayesinde belki de gelecek sezon daha faydali olacak.)
-Cafercan hic sans bulamadi,bence normal bir durum degil.(Arda gibi,1 sezon icin ,daha ust bir ligde oynayip hazir duruma gelebilirdi.)

Elbette,basarilarinda Bulent Tulun,Bulent Under,genc takim antrenorleri,saglik ekibi ve tum Florya calisanlarinin az ya da cok katkisi olmustur.Bu bir ekip isi sonucta.

Sonuc olarak Gerets’i basarili buluyorum,eger kendisi de kalmak istiyorsa kesinlikle devam etmeli.

Cevabliriniz için herkese çok tesekkür ederim.
Yazmak istedigim röportaj için birkaç fikra ögrenmek istiyorum. Gerets'in oyuncularin yakin bir TD oldugunu herkes biliyor.
Gerets ve oyuncularin arasinda iliskileri hakkinda bir hikaye biliyor musunuz? Tabi fantezi yapmayin, gerçek olay olsun.

Fıkradan kastınız, Gerets ile oyuncular arasında yaşanmış komik bir anı olsa gerek.. Bizde pek öyle şeyler olmaz.. Olsada çok sonradan öğrenilir.. Ama belki biraz düşünürsek hatırlarız.. Lütfen biraz zaman tanıyın

Dirk Vermeiren wrote:Cevabliriniz için herkese çok tesekkür ederim.
Yazmak istedigim röportaj için birkaç fikra ögrenmek istiyorum. Gerets'in oyuncularin yakin bir TD oldugunu herkes biliyor.
Gerets ve oyuncularin arasinda iliskileri hakkinda bir hikaye biliyor musunuz? Tabi fantezi yapmayin, gerçek olay olsun.

Röportajimi Cuma günü bitirmek zorundayim. Cumartesi günü gazetede çikacak çünkü.