Page 2 of 2

Posted: Wed Jun 06, 2007 5:49 pm
by Fatih Mutlu
kantar topuzu, sapla saman falan derken biraz duralim.

cengiz abi,

iki yanlis bir dogruyu goturuyor kurali falan mi var abi? terim'in norvec ve bosna maclarinda hatalari olmasi, brezilya ile mac yapma kararini da mi hatali yapiyor?

dunyanin bir numarali milli takimi, senin milli takiminla mac yapmak icin teklif getiriyor. hem 80 ulkeden canli yayinlanacak(amerika'da fox soccer channel bile yayinladi, turkiye'nin en onemli eleme macini seyredemezsin bu kanalda, turkiye liginden tek haber-goruntu gormezsin) gerek turkiye icin gerek futbolcular icin onemli bir vitrin, hem puan-eleme riski olmadan milli takim icin dusundugun oyunculari deneme sansin olacak, hem onlara (serdar kurtulus, hakan, colin kazim gibi gencler) ronaldinho, robinho, kaka gibi yildizlara karsi oynama imkani dogacak. dunyanin belki hicbir ulkesinin reddedemeyecegi bir mac teklifini, ustleik de yukarida saydigim artilar da apacik dururken kabul edince, bunu terim yapti diye, egosunu pohpohlayacakti diye elestirmek kantarin neresine dusuyor, topuzun neresine iner? bu dogruyu bosna macinin hatalarina baglayip elestirmek hangi sapi hangi samanla birlikte ogutur?

Posted: Wed Jun 06, 2007 7:14 pm
by Cengiz Akgun
Fatih Mutlu wrote:kantar topuzu, sapla saman falan derken biraz duralim.

cengiz abi,

iki yanlis bir dogruyu goturuyor kurali falan mi var abi? terim'in norvec ve bosna maclarinda hatalari olmasi, brezilya ile mac yapma kararini da mi hatali yapiyor?
...
Benim yazdiklarimdan bu anlam cikiyorsa uzgunum. Ben sadece onun i$in alayinda olmakla sucladim. Degilse Brezilya ile Arjantinle dostluk macinin hicbir zarari yok. Yeter ki onem vermesi dikkat etmesi yerleri ogrensin. Ama hep bana hep bana diye yontugundan bunu yapacak durumda degil. Gerisi icin dostluk maci da yapilir jubile maci da. Alt tarafi dostluk maci. Bunun adi hazirlik maci bile olamaz. Sadece dostluk maci.

Posted: Wed Jun 06, 2007 8:01 pm
by Ozan Kaya
Tabi bu arada seneler sonra 10 dakika bile olsa Tugay'i seyretme sansim oldu. Cok mutlu oldum. "Keske biraz daha oynasaydi soyle fuze gibi sutlarindan bir tane de Sambacilara yazsaydi" dedim icimden.
Player manager teklifi almis galiba gecen bir gazete de gordum. Onu da yapar.
Kucukken bizim biraderle GS maclarini seyrederken ayagina gelen her topta, TUGAY! TUGAY! $ut! $ut! diye bagirirdik. Cocukluk gunleri. :)

Takvim Gazetesi "Bu kalp seni unutur mu?" demi$. Unuturmuyum be Tugay abi...

*Kendisi benden ya$li abi derim. ;)

Image

Posted: Wed Jun 06, 2007 10:51 pm
by Can Baysan
Ozan Ersoy wrote:Orkun Turkiye'nin en formda en basarili kalecisi olmasina ragmen bugunku durumda milli formayi giyemiyorsa, kaleyi Hakan Arikan gibi bir kaleciye kaptiriyorsa, Bursa yerine GS'a transferi ciddi olarak dusunmelidir.
Milli Takım içindeki oyuncuların performansına eleştiri merceklerini tutarken, ekibin kendi içindeki denge ve yazısız kaidelerini hesaba katmamazlık etmemek gerek...

Milli Takımımız, Mustafa Denizli'nin İtalya karşısına 6 Fenerli ile çıkıp gemisini alabora eden kaptan olduğundan beri ilk defa bu denli görünürlükte adam kayırmacılığın ve iltimasın içine düşmüştür.

Fatih Terim'in, ay-yıldızlı formayı hakkaniyet ile, hakedene uzatmaktan uzak, yalnızca hatır-gönül ilişkileri içinde görev taksimi yaptığı gerçeği, şans çarkının tersimize çalıştığı Bosna maçıyla önümüzde daha da berraklaştı.

Galatasaray'da son iki yılda aldığı tüm saha içi vazifeleri heba, kendisine duyulan görevi ziyan eden Hakan Şükür'ün milli formadaki alışkanlığına devam eden bir inatçı görünümü vermesi, tamamen Fatih Terim'in Milli Takım'daki adalet dengelerini "ben herşeyin en iyisini bilirim, kimse ağzını açamaz" mantığı ve çapsızlığı içinde alt üst etmesinden kaynaklanmakta.

Hal böyleyken, sakın ha Feldkamp'ın Florya'ya adım atar atmaz düştüğü tonganın benzerine kapılıp "Milli formayı giyiyorsa iyidir" kolaycılığına futbol içi dengeleri alet etmemek gerek. Dersen ki "Ne zoru vardı da Orkun'u kesip H.Arıkan'ı oynattı"; bilemem... Terim'dir ne yapsa yeridir... Vardır muhtemelen kafasında tur atan bir tilki...

Posted: Thu Jun 07, 2007 4:41 am
by Tolga Girici
Uzun suredir Hincal Uluc'tan olumlu yazilar okumuyorduk, Kalli geldiginden beri okumaya basladik. Feldkamp sezon ortasindan beri kendini GS'a hazirliyor anladigim kadariyla, ki oyleyse guzel. Katilmadigim nokta, Kalli'nin yasinin gundeme getirilmesinin Kutsal ittifak medyasina baglamasi. O zaman ben de kutsal ittifak medyasindanim

Kalli'ye güvenmek gerek..

Adnan Polat, ligin devre arasında Gerets'in yerine adam arıyordu.. Bir kan değişikliği ile Galatasaray'ın kolayca şampiyon olabileceğini hissetmişti.. Bir akşam tamamen tesadüf rastlaştık ve uzun uzun konuştuk.
Onun da kafasında var mıydı bilmem.. Kalli adını ilk ben telaffuz ettim. Galatasaray'ı da, rakipleri de, Türkiye'yi de çok iyi bilen bir hocaydı. Hocalığa ara verdiğinden bu yana, Zaman gazetesinde yorumculuk yapıyor, yani Türk futbolunu izlemeye devam ediyordu. Kalli'nin bir tanıma ve alışma dönemine ihtiyacı yoktu. Pazar günü gelir, pazartesi kolları sıvayabilirdi.
Erhan Önal'dan sağlığına tam kavuştuğunu, hocalığa dönmek üzere hazırlandığını da duymuştum. Hepsini Adnan'a anlattım.
Daha sonrasını Erhan'dan öğrendim. Kalli ile konuşmuş, Adnan.. Hoca, teklifi mutluluk ve gururla karşılamış ama "Devre arasında gelmek, bana yakışmaz. Bir defa takımın hocası var. İkincisi Galatasaray'ın başına öyle kapkaççı gibi geçilmez. Şimdiden hazırlıklara başlar, lig sonunda takımı devralırım" demiş.
Mesleğine saygılı, kendisine güvenen bir adam tavrı.. Kararına Galatasaray adına üzüldüm. Çünkü gelse şampiyon yapardı, hâlâ inanıyorum. Ama Kalli adına sevindim. Kişiliğini ve Kalli kimliğini ortaya koyduğu için.
Galatasaray'ın kafatasçı lisecilerinin Polat'ın yolunu kesmek için tüm çabaları sonuç vermedi. Kredisi ve itibarı sıfıra inen başkan Özhan Canaydın da, iki ay evvel bir milyon 300 bin Euro'ya sözleşme yenilediği Gerets'te direnemedi ve kendi has adamlarının yanında duramadı. Polat kazandı, Kalli işe başladı.
İşi zor..
Bir defa Kalli'den ödü patlayan Kutsal İttifak medyası dışardan vurmak için elinden geleni yapmaya başladı bile.. Sezon içindeki fırsatları nasıl değerlendireceklerini tahmin ediyorum. Liseli olmadığı için, kafatasçıların "Tukaka" ilan ettiği Adnan Polat kredi kazanmasın diye, dazlak güruh da içerden engelleyecek.
Kalli, böyle bir ortamda çalışmak zorunda..
Onun lehine olan tek şey, Özhan Canaydın-Gerets ikilisinin Galatasaray'ı dibe vurdurmuş olması. Tarihinin en kötü dönemindeki Galatasaray'ın başına geldiği için yaptığı en küçük olumlu şey dahi, başarı hanesine yazılacak.
Kalli, dünya futbolunun sayıları gittikçe azalan "Düşünen Beyin"lerinden biri.. Galatasaray'ın bu beyne ihtiyacı var.. Atlayıp, zıplayan, futbolcularla çift kale oynayan adama değil.
Gerets'in geçen yıl darmadağın ettiği gençleri yeniden Galatasaray çatısı altına toplar, onları Kalli dehası altında çalıştırmaya başlarsa, takımın transfere dahi ihtiyacı kalmayabilir.
Eldeki kadro, bakmayın Gerets'e, iki Fenerbahçe gücünde.. Fener'de eksik olan her şey, Galatasaray'da fazlası ile var. Bekler, stoperler, kanat adamları, golcüler.. Transfer, Kalli'nin kafasında oynatmak istediği futbola göre yapılır. O futbol için eksik varsa, alınır. O kadar..
Karl Heinz Feldkamp, Galatasaray için hele bu dönemde bulunabilecek en mükemmel seçim, büyük bir şanstır.
Galatasaray da, yeniden aktif futbola dönmek isteyen Kalli için büyük bir fırsat..
Gerets bozgunundan sonra, Kalli gibi bir futbol düşünürü, Galatasaray'ı yeniden Avrupa doruklarına taşıyabilir..
Gerçek Galatasaraylılar, sabırla beklemelidirler!..

Posted: Thu Jun 07, 2007 12:09 pm
by Ali Gursel
Eldeki kadro, bakmayın Gerets'e, iki Fenerbahçe gücünde.. Fener'de eksik olan her şey, Galatasaray'da fazlası ile var. Bekler, stoperler, kanat adamları, golcüler.. Transfer, Kalli'nin kafasında oynatmak istediği futbola göre yapılır. O futbol için eksik varsa, alınır. O kadar..

Ben buraya bayildim, iki FB gucunde kadromuz varmis. Bu adama soylenecek laf cok ama neyse. Futboldan bu kadar az anlayip nasil futbol yazari olur bir insan? Tabii simdi FB GS'a 20 puan fark atarsa liseliler Kalli'nin onunu kesti diyecek, yok kazara GS GS biraz mucadele ederse hakliydim diyecek. Hayatimda tahmin konusunda bu kadar cok cuvallayip hala bu kadar yuzsuzlukle devam eden insan gormedim.

73 yasinda adamin yasinin konusulmasi da kusal ittifak medyasi isi imis, adam sanki 48 yasinda da medya yasini konusuyor.

Kalli madem bu kadar makbul dusunen azalmis falan bir adam, baska hangi takimlar istemis kendisini acaba, Almanya'da ikinci ligden dahi olsa bir talibi olmus mu? Tabii bu cevheri herkes kacirdi, Hincal'in telkini ile Polat buldu. Cevher bulma ustalarini bir kez daha tebrik edelim, bu kez Hincal'i da katip.

Hincal, Carrusca'da da rolun oldu mu, onu da yaz. :lol:

Posted: Thu Jun 07, 2007 5:25 pm
by Cengiz Akgun
Ali Gursel wrote:
Eldeki kadro, bakmayın Gerets'e, iki Fenerbahçe gücünde.. Fener'de eksik olan her şey, Galatasaray'da fazlası ile var. Bekler, stoperler, kanat adamları, golcüler.. Transfer, Kalli'nin kafasında oynatmak istediği futbola göre yapılır. O futbol için eksik varsa, alınır. O kadar..

Ben buraya bayildim, iki FB gucunde kadromuz varmis. Bu adama soylenecek laf cok ama neyse. Futboldan bu kadar az anlayip nasil futbol yazari olur bir insan? Tabii simdi FB GS'a 20 puan fark atarsa liseliler Kalli'nin onunu kesti diyecek, yok kazara GS GS biraz mucadele ederse hakliydim diyecek. Hayatimda tahmin konusunda bu kadar cok cuvallayip hala bu kadar yuzsuzlukle devam eden insan gormedim.
...
Baksana fikir babasi o imi$ Kalli konusunda. Ondan boyle gli gli yapiyor.
GS'da gecen sezon duran topa vuracak adam yoktu. Butun kabahat Gerets'indi o yuzden boyle oldu.
Ali Gursel wrote: Kalli madem bu kadar makbul dusunen azalmis falan bir adam, baska hangi takimlar istemis kendisini acaba, Almanya'da ikinci ligden dahi olsa bir talibi olmus mu? Tabii bu cevheri herkes kacirdi, Hincal'in telkini ile Polat buldu. Cevher bulma ustalarini bir kez daha tebrik edelim, bu kez Hincal'i da katip.

Hincal, Carrusca'da da rolun oldu mu, onu da yaz.
Ali Gursel wrote:
Bu soruyu ben de sordum. Almanyadaki salak klup ba$kanlari bu firsati nasil kacirdi diye? Ama bana soylenen Kalli yalniz olursa kotu elbette yaninda iyi bir yardimci lazim dendi.

Posted: Fri Jun 08, 2007 7:31 pm
by Tolga Girici
Yunanistan lider oldugu halde Rehhagel de elestiriliyor.
REHHAGEL'E BASIN'DAN SUÇLAMA!..

Euro 2008 elemelerinde Türkiye ile aynı grupta yer alan Yunanistan'ın, Moldova karşısında 2-1'lik galibiyeti uzatma dakikalarında bulması, ülkeyi ayağa kaldırdı. Son golün sahibi Liberopoulos'a dua eden Yunan basını, Teknik Direktör Rehhagel'i, değişiklikleri geç yapmakla suçladı.

Spor gazetelerinden Sporday ve Sportime, "Rehhagel artık uyan. Değişiklikleri daha önce yap" diye eleştirirken, Rehhagel de bu eleştirilere sert yanıt verdi. Alman çalıştırıcı, "Benim aklımdan geçenlerin sizin aklınızdan geçmesine imkan yok. Öyle olsa sizin antrenör olmanız gerekirdi" dedi.

Gruptaki diğer maçlarda da Norveç, Macaristan'ı 4-0, Bosna Hersek de Malta'yı 1-0 mağlup etti.

Vatan - Ruli Davranoğlu