Cengiz Akgun wrote: Ne kadar tersdir ki o gunlerden hemen sonra bir vesile ile "sus bir dakika" diye yazdiginda kendisine "host" denilen Ali Gursel yazisi aklima geliyor. Bana burada "GS camiasina saygin yok. Burasi GS forumudur. Insanlar bu amacla buraya toplandilar." diye GS'yi ilgilendiren olaylar hakkinda nasil yazmam gerektigi konusunda tavir koyan Ali'nin bu "host" lafini hos karsilamasi ilginc bir konudur benim icin. Ona nedense benim GS hakkinda yazi tarzim kendidine direk "host" denmesinden daha agir geldi. Yani insanlari anlamak pek kolay degil aslinda.
Yahu ben nasıl yine karıştım bu olaya?
Cengiz, Ozan'ın bana söylediği hoşt ya da höst lafını (İngilizce klavye sağolsun hangisidir bilmem) hoş
doğru bulmadım. Ozan'ın her yazdığını da doğru bulmuyorum, hatta bir sürü konuda birbirimize giriyoruz Skibbe'den Özhan Canaydın'a, Hakan Şükür'den FB'nin gücüne(tartışma anlamında ama sadece). Bunun dışına çıktığımız tek yer bu hoşt lafı oldu. Okuyup nasıl olduğunu anladım, Ozan aynı paragrafta önce bana bir cümle yazmış, ardından Hakan Şükür'e hitap edip "adam sus biraz" demiş. Bu ikisi net ayrılmadığı için ben ikinciyi de üzerime alınıp, Ozan sen sus dedim. O da hoşt (höst) demiş. Sen orada Ozan'a müdahele ettin, bunun için de hala müteşekkirim. Ben de Ozan'ın çıkışını fazla sert bulmuştum, sen de bana destek verdin. Ama günün sonunda herkesin bir yanlış anlama deyip geçebileceği bir meseleydi, öyle olmalı.
Senin yazılarında eleştirdiğim (Ozan ile birbirinize yazdığınız kırıcı şeyleri saymıyorum, çok üzücü ve olmaması gereken şeyler bana sorarsan, bir yanlış anlamadan kaynaklanmıyor, devam ediyor ama benim burada bahsedeceğim o değil), zaman zaman Kerem'e de yazdığım iki eleştiri var:
Kerem'inki: İfade özgürlüğü sınırsız bir özgürlük değil. Yeri, zamanı ve şartları olan bir özgürlük. Ben bir Türk sanat müziği konserine gidip elektro gitarımı çıkartıp bir hüzzam şarkının ortasında gitar solo yapıp, sonra da herkese yahu müsaade edin, kendimi ifade ediyorum, ifade özgürlüğümü kullanıyorum diyemem. Çok bariz ve de saçma bir örnek ama meramımı anlatıyor. İnsanlar oraya TSM dinlemek için gitmiş, bunu yapma haklarım benim her aklıma gelen yerde elektro gitar ile kendimi ifade etme hakkımın üzerinde olmalı.
Burası GSlıların yazıştığı bir GS forumu, ana konusu futbol. Bir maç başlığının içinde Papua Yeni Gine mutfağı hakkında bilgi alışverişi yersiz kaçar (ha, bazı durumlarda yazışanların arzusu ile oraya da gidebilir ama bu sürekli olamaz).
Şimdi çok önemli bir nokta: Bunu kim belirler (Ali dedi diye mi yani)? Bence cevabı bence buranın yazışanları olmalı. Ama bu her zaman işlemiyor, çünkü yazışanlar birine bir uyarıda bulununca bu kabadayılık, zorbalık falan gibi algılanıp iş inada biniyor. Haftalardır forum ikili çekişme yazıları ile doluyor, bırakıp gidenler oluyor, hakaret oluyor vs.
Halbuki tek yapılan (bence yapılması da gereken) bir topluluğu meydana getiren insanların bu topluluğun işleyişi, kuralları konusunda birbirlerine görüş vermeleri, bu kabadayılık değil zorbalık değil. Ben geçenlerde Kerem ile bir-iki satır özelden yazıştım, belli ki bir araya gelsem zevkle konuşacağım 150 tane konu var, hatta bunlar bu forumun değişik başlıkları altında (yolculuk, anı, konu dışı vs. zaten yazılıp konuşuluyor, bence gayet de başarılı bir uygulama, ben seninle (Cengiz yani) atıştığımın 2-3 gün sonrası Florida seyahatnameni okuyordum, en ufak bir sorun duymadan, zevk de alarak) ama buranın ana konusu futbol ve GS. İnsanlar buraya esas olarak bunun için bakıyorlar.
Şu "futbol önemli bir konu değil, GS önemli değil" muhabbeti maalesef beni bayıyor. Burası GS ile ilgili futbol forumu, müsaade edin neye istiyorsak önem verelim. Zaten önem verdiğimiz için buradayız tanım itibariyle, diğer konularda da yukarıda yazdığım gibi zaten arzu eden yazışabiliyor.
Gelelim senin yazdıklarına Cengiz. Lütfen burasını şahsına bir saldırı olarak alma, ben sadece kendi fikrimi yazıyorum, maksadım hedef göstermek değil, sana saldırmak değil, linç değil, buranın havası ile ilgili yorumlar, gözlemler. Kimse bana katılmaz, ben de bunu anlar dikkate alırım sonuçta. Ama sen de lütfen bu tepkileri kaale al.
Ben senin yazdıklarında neredeyse her zaman bir GS'ı aşağılayan, yapılan hiçbir şeyi beğenmeyen, her işte kusur arayan bir hava görüyorum. Bu bazen foruma kendini kaybedip fanatikleşmeme yolunda katkı yapsa da çoğu zaman insanları sinir eden (hele zaten üzgün oldukları anlarda), yahu ben bunları Antu'da da okurum, burada ne işi var bu yazının dedirten bir tatta oluyor. Örnek verip konuyu uzatmak istemiyorum. Ayrıca burada kimsenin her yazdığı yerinde olmuyor, kimse neden yanlış yorum yaptın derdinde olamaz. Ama senin yorumlarında sürekli bir olumsuzluk var. Bir konuyu isabetsiz yorumlamaktan ziyade "ben kararımı verdim, bu Arda aşağılık bir adam, şimdi her başlıkta girip bir laf sokacağım, kah NBA basketbolcuları ile karşılaştıracağım, kah yorgun denince dalga geçeceğim ama illa aşağılayacağım tadında. Adam GSlıların sevgilisi, bir sürü maçı kendi başına almış, milli takımda da burada da yırtınmış (tabii bazı maçları bazı hareketleri kötü de olmuştur) ama senin her yazdığın olumsuz birader. Arda yorgun denince Arsenal üç günde bir maç yapıyor diyorsun, sana getirip Arsenal'in üç gün arayla yaptığı ve tamamen farklı iki 11i asıyoruz, sen hala Arda'nın üstünü örtün diye dalga geçiyorsun.
Ama veriler söylediğini birebir yalanlıyor.
Söylediklerini veri ile destekleyemez isen, hatta birisi çıkıp iddianın 100% aksini gösteren bir şey asarsa buraya, ondan sonra sen hala yazdığında ısrar edersen o zaman bunu nasıl değerlendirsin insanlar?
Bu bana objektiflik tadı vermiyor. Bir kere yapılmış bir yanlış gözlem gibi de değil. Bu foruma belli bir görüşü (ve de forumun çoğunluğuna aykırı gelen bir görüşü) zorla empoze etmek, ben kararımı verdim, veri önemli değil, ısrar edeceğim inadı gibi geliyor.
Burası futbol bilgisi ölçme yeri değil, bilgi yarışması da değil. Tabii ki herkes görüş yazmalı, aksi düşünülemez bile. Ama bir görüş yazıldığında birisi gelip yazılan görüşe karşı UEFA kurallarından alıntı yaparak karşı görüş belirttiğinde, ilk yazılanın yanlışlığını bir şekilde ortaya çıkardığında, bunun cevabı "teşekkür ederim bilgilendirme için, ben yanılmışım" olmalı. Ohh, ne güzel koydu Kharkiv mealinde postlar bana burada garip geliyor, kusura bakma, objektiflik değil bir inatlaşma, kendi doğru bildiğini zorla empoze etme gibi görüyorum. Buna uyarı yapılınca da kendini savaş açılmış hissediyorsun, tüfek asmalar, asmamalar falan, ne oluyor, yazıyoruz şurada.
Bir örnek vereyim: Benim şahsi görüşüm bu forumda GS-Kayseri maçının ardından "GS yumuşak takım kurdu, Türkiye'ye uygun değil" tipi bir yorum bence problemi yanlış yerde gören ama futbol kökenli bir yorumdur (Alpay idi yanılmıyorsam), beni düşündürür GS hakkında. Ama "oh olsun o Lincoln pezevengine, alsın kırmızıyı, yatar şimdi iki hafta daha" bence futbol kökenli yorum değil ya da rakip takımların forumlarına uygun futbol kökenli yorum (bunu kimse yazmadı hatırladığım, meramımı anlatmak için örnek veriyorum).
Aynı şekilde benim ölçülerimde Sıvas'ın sahasının ilk maçtaki hali, hakemlerin son maçlarda GSlılara çıkarıp rakibe çıkarmadığı kartlar futbol için kabul edilemez olaylardır. Buna karşı "Türkiye'nin şartları böyle, GS buna göre takım kurmalı" gibi bir yorumu düşünürüm ama "saha herkese aynı, oynasınlar, hakemler de doğru atıyor bizim eşekleri" özellikle de yazanın her yorumu böyle GSlılar hep haksızdır tadında ise, bence pek tartışılacak bir yorum değil, kimse kusura bakmasın, havamda isem bununla dalgamı da geçerim.
Bir sahada maç yapılıp yapılamayacağı sahanın iki tarafa da aynı olup olmamasıyla belirlenmez. O zaman her sahada maç yapılır, hatta su dolu büyük bir yüzme havuzunda da yapılır, çünkü o da iki tarafa da aynıdır. Sahada maç yapılıp yapılamayacağı zeminin FIFA/UEFA'nın belirlediği futbola uygun olup kriterlerini yerine getirip getirmediği ile belirlenir. Buna cevap amma uzattınız (yahu ben buraya bunu yazışmaya geliyorum, kim neyin ne kadar uzadığına nasıl karar veriyor) ya da ağlamayın, herkes aynı sahada oynuyor olamaz. Bu yorumların burası açısından bir kıymeti yok maalesef (bence).
Ha, forum genel olarak bu ikinci yorumu da istiyorsa, ben kendim ona uymak zorundayım, sonunda eywallah derim, kendi irademi forumun genel arzularına karşı empoze edemem.
Çok uzattım ama herkese bir tavsiye: Eğer mümkünse eski yazılan kötü sözleri unutun (buna kendimi katmıyorum, yok böyle bir kırgınlığım kendi adıma). İkili düelloları bir yana bırakalım. Yine mümkünse buranın genel arzularına kulak vererek yazalım, kaynak vererek, bilgi paylaşarak yazan kişilere (kendimi bunlardan saymıyorum) biraz saygılı olalım illa kendi argümanlarımızda israr etmek yerine.
Ali