Page 2 of 2

Posted: Wed Mar 11, 2009 3:54 am
by Cengiz Akgun
Iyi paraya sattilar ise akillica bir is. Zaten kimse UEFA kupasi finalini filan oynayacagimizi sanmiyor merak etmeyin.

Posted: Wed Mar 11, 2009 4:03 am
by Ozgur A. Boztepe
Can Ergun wrote:
Ozgur A. Boztepe wrote: Aydin'in ozellikle su hali icler acisi. Sas desen, 2005 sezonu disinda hic bir zaman yeterli degil 2002'den beri.
Hocam,zaten "saçmalamayan" bir Aydın ve sağlam bir Hasan Şaş'tan bahsediyorum,mental ve fizik olarak sorunlarını halletmiş olduklarını varsayarak...

Bunları beceremedikleri için bu ikisi gibi kanat oyuncusu olan Kewell cuk oturdu,bunun dışında ikisini toplasan Kewell etmeyebilirler.Böyle bir adamı takıma katmanın eleştirilecek bir tarafı yok,gerekli olsun olmasın.Adamdan kalite fışkırıyor.

Gerets zamanından beri sağ bek sıkıntısı çeken takıma bir sağ bek almayıp, stoper ve kanat oyuncusu almaktan bahsediyorum yanlış olarak.Ama acayip koşullar sayesinde bir şekilde tuttu işte.

Meira'nın yaptığı hatalar haricindeki hava hakimiyeti ve nerdeyse oyun kurucu kıvamındaki çıkış ve paslarını görmezden gelmiyorum,bu sakatlıklar varken şu an satılması risk;esas anlatmaya çalıştığım zaafiyet bu.

Skibbe'nin alınıp,gönderilmesi,sağ bek alınmaması,Meira'nın şu zamanda satılması,Federayonla girilen kavga,bildiriler vs bana akıllıca ve plan dahilinde olan hareketler gibi gelmiyor.Bu tip hataları ilerleyen zaman içinde yapmazlarsa olacak bu iş.Takımın yakaladığı hava,Adnan Polat,Bülent Korkmaz bunlar hep güzel şeyler...
Himm.. dogru soyluyorsun...

Posted: Wed Mar 11, 2009 8:33 am
by Murat Kara
Eh hadi bakalim, Hamburg'u gecince karsimiza Zenith cikarsa gol atmak kolay olacak. 12 saniyenin altinda bir hedef belirlemek gerek o zaman.

Posted: Wed Mar 11, 2009 11:54 am
by Eray Tunç
Osman Tanburacı'nın http://www.sporx.com/yazarlar/osman_tanburaci/6748 adresinde güzel bir makalesi var. O makaleden bir alıntı:
Mustafa Denizli'nin bir başka unutulmazı da daha 21 yaşındaki Bülent Korkmaz'a Monaco karşısında forma giydirmesi...
1989 yılının son günleri Galatasaray Neuchatel Xamax'ı 5-0'la elemiş Monaco'ya gelmiş... Bülent Korkmaz'ın karşısında devrin ünlü açığı Fofana var. Bülent, Fofana'yı perişan ediyor ve Galatasaray daha ilk yarı Prekazi'nin ortası ve Tanju'nun kafa golüyle maçı 1-0 galip bitiriyor. Bülent daha o zaman 'adam olacak çocuk' olarak gönüllere giriyor.
Mustafa Denizli Bülent'i ilk kez 5 Ekim 1988'de Rapid Wien karşısında il 11'e almış. O zaman 19'unu bitirmek üzereymiş.

Belki şimdi de Bülent Semih veya Murat'ı (Gerçi o da sakatmış) alarak tarihi tekerrür ettirmeye çalışır.

Savunmanın göbeğinde kimin oynayacağını, nasıl oynayacağını çok merak ediyorum ve sırf bunun için bile maçı izlemeye değer ama öyle görünüyor ki yine kaçıracağım. Hakan Balta'yı tercih ederdim ama Volkan bu sorumluluğu taşıyabilecek gibi gelmiyor. Alparslan desek, çok az forma giydi ve savunma yönünden zaafları olduğu söyleniyor.
Çok ilginç olacak. Şöyle bir şey denesek?

Code: Select all

           De Sanctis
      Sabri   Emre   Hakan
    Barış  Ayhan  M. Guven  Arda
        Lincoln      Kewell
                Ümit

Posted: Wed Mar 11, 2009 12:06 pm
by Murat Kara
Eray Tunç wrote:Osman Tanburacı'nın http://www.sporx.com/yazarlar/osman_tanburaci/6748 adresinde güzel bir makalesi var. O makaleden bir alıntı:
Mustafa Denizli'nin bir başka unutulmazı da daha 21 yaşındaki Bülent Korkmaz'a Monaco karşısında forma giydirmesi...
1989 yılının son günleri Galatasaray Neuchatel Xamax'ı 5-0'la elemiş Monaco'ya gelmiş... Bülent Korkmaz'ın karşısında devrin ünlü açığı Fofana var. Bülent, Fofana'yı perişan ediyor ve Galatasaray daha ilk yarı Prekazi'nin ortası ve Tanju'nun kafa golüyle maçı 1-0 galip bitiriyor. Bülent daha o zaman 'adam olacak çocuk' olarak gönüllere giriyor.
Mustafa Denizli Bülent'i ilk kez 5 Ekim 1988'de Rapid Wien karşısında il 11'e almış. O zaman 19'unu bitirmek üzereymiş.

Belki şimdi de Bülent Semih veya Murat'ı (Gerçi o da sakatmış) alarak tarihi tekerrür ettirmeye çalışır.

Savunmanın göbeğinde kimin oynayacağını, nasıl oynayacağını çok merak ediyorum ve sırf bunun için bile maçı izlemeye değer ama öyle görünüyor ki yine kaçıracağım. Hakan Balta'yı tercih ederdim ama Volkan bu sorumluluğu taşıyabilecek gibi gelmiyor. Alparslan desek, çok az forma giydi ve savunma yönünden zaafları olduğu söyleniyor.
Çok ilginç olacak. Şöyle bir şey denesek?

Code: Select all

           De Sanctis
      Sabri   Emre   Hakan
    Barış  Ayhan  M. Guven  Arda
        Lincoln      Kewell
                Ümit
Hatirladigim kadariyle, Prekazi o golu, deplasmandaki ilk macta, 35-40 metreden, sol kanada yakin bir yerden kullanilan serbest vurusta, sol ayagi ile yerden cektigi bir sut ile atmisti. Kimseye carpmadan girmisti top kaleye.

Posted: Wed Mar 11, 2009 12:11 pm
by Hasan Tezcan
3 lu defansa gecmezler umarim, cunku bu 10 sene geriye gitmek demektir...

Posted: Wed Mar 11, 2009 12:22 pm
by Emir Argun
Hasan Tezcan wrote:3 lu defansa gecmezler umarim, cunku bu 10 sene geriye gitmek demektir...
Sanmıyorum gececeklerini..

Sabri-HakanBalta-Emre-Volkan dortlusuyle cıkacaz bence..

Posted: Wed Mar 11, 2009 1:08 pm
by Mert Tokman
Meira'yi yeni Popescu umitleri getirdiler ama adam yeni DeBoer oldu. Oluyor bazen boyle - adamin gelmeden evvelki kariyerine bakip dogal olarak yuksek beklentiler icine giriliyor ama takima ve ortama uyum performansa cok etki ediyor.

Herkes icin uzun vadede en iyisi olmus.

Posted: Wed Mar 11, 2009 2:02 pm
by Bahri Unlu
Hasan Tezcan wrote:Hersey daha iyi olacak. ....
Hadi gozun aydin Hasan.
Dualarin kabul oldu.
Umit'i de duyarsan boyle bi haberle ,
bi kurban kesersin artik. :)

Posted: Wed Mar 11, 2009 2:52 pm
by BarisCakan
Murat Kara wrote:
Eray Tunç wrote:Osman Tanburacı'nın http://www.sporx.com/yazarlar/osman_tanburaci/6748 adresinde güzel bir makalesi var. O makaleden bir alıntı:
Mustafa Denizli'nin bir başka unutulmazı da daha 21 yaşındaki Bülent Korkmaz'a Monaco karşısında forma giydirmesi...
1989 yılının son günleri Galatasaray Neuchatel Xamax'ı 5-0'la elemiş Monaco'ya gelmiş... Bülent Korkmaz'ın karşısında devrin ünlü açığı Fofana var. Bülent, Fofana'yı perişan ediyor ve Galatasaray daha ilk yarı Prekazi'nin ortası ve Tanju'nun kafa golüyle maçı 1-0 galip bitiriyor. Bülent daha o zaman 'adam olacak çocuk' olarak gönüllere giriyor.
Mustafa Denizli Bülent'i ilk kez 5 Ekim 1988'de Rapid Wien karşısında il 11'e almış. O zaman 19'unu bitirmek üzereymiş.

Belki şimdi de Bülent Semih veya Murat'ı (Gerçi o da sakatmış) alarak tarihi tekerrür ettirmeye çalışır.

Savunmanın göbeğinde kimin oynayacağını, nasıl oynayacağını çok merak ediyorum ve sırf bunun için bile maçı izlemeye değer ama öyle görünüyor ki yine kaçıracağım. Hakan Balta'yı tercih ederdim ama Volkan bu sorumluluğu taşıyabilecek gibi gelmiyor. Alparslan desek, çok az forma giydi ve savunma yönünden zaafları olduğu söyleniyor.
Çok ilginç olacak. Şöyle bir şey denesek?

Code: Select all

           De Sanctis
      Sabri   Emre   Hakan
    Barış  Ayhan  M. Guven  Arda
        Lincoln      Kewell
                Ümit
Hatirladigim kadariyle, Prekazi o golu, deplasmandaki ilk macta, 35-40 metreden, sol kanada yakin bir yerden kullanilan serbest vurusta, sol ayagi ile yerden cektigi bir sut ile atmisti. Kimseye carpmadan girmisti top kaleye.
Prekazi'nin o golü 1-1 biten rövanş maçında. Buradaki ilk maçta verdiği asist ve Tanju'nun yan vurduğu kafayla atılan gol..

edit: Bu arada Osman Tamburacı'nın yanlış hatırladığı -galiba-, aslında Bülent'in karşısındakinin George Weah olduğu, Youssuf Fofana'yı da Büyük Yusuf tutmuştu, "Yusuf'a Yusuf" lafını hatırlıyorum hayal meyal.

Posted: Wed Mar 11, 2009 3:45 pm
by Murat Kara
BarisCakan wrote:Prekazi'nin o golü 1-1 biten rövanş maçında. Buradaki ilk maçta verdiği asist ve Tanju'nun yan vurduğu kafayla atılan gol..

edit: Bu arada Osman Tamburacı'nın yanlış hatırladığı -galiba-, aslında Bülent'in karşısındakinin George Weah olduğu, Youssuf Fofana'yı da Büyük Yusuf tutmuştu, "Yusuf'a Yusuf" lafını hatırlıyorum hayal meyal.
Nedense aklimda sol kanada yakin diye kalmis. 20 sene demek ki takvimde durdugu gibi durmuyor.

Bu arada madem eskileri yaad ediyoruz, favori GS gollerinden bir tanesini daha hatirlayalim. Yine Monaco'ya karsi ve basrolde baska bir sol ayak var: http://video.google.com.au/videosearch? ... emb=0&aq=f#

Posted: Fri Mar 13, 2009 12:17 am
by turgut uyar
Sezon başında Meira'yı transfer ettiğimiz zaman takım için çok yararlı bir transfer olduğunu düşünmüştüm.Sanırım bu yanılgıma sebep,kulaktan dolma bilgiler ve Meira ile ilgili videolardan olsa gerek.

Ben baştan beri Meira'yı stoper mevkii için aldığımızı sanıyordum ama
ya Meira'nın asıl mevkii stoper değil yada gerçekten çok vasat bir stoper görüntüsü çizdi sezon boyunca.

Popescu geldiği zaman önce asıl yeri olan ön libero oyması gerekirken belki zaruretten ,belkide daha verimli olacağı düşünülerek stopere cekildi ve tuttu.

Meira'da tam tersi bir durum olurmu derken hiç bir varlık gösteremeyip,
ilerisi içinde bir ümit vermedi.

Başta söylediğim gibi sezon başında en iyi transferlerimizden biri olduğunu düşündüğüm için çok ümitliydim.Belki bunda senelerdir stoper mevkii çin doğru dürüst bir yatırım yapılmamasınında etkisi vardı.

Gerçektendende Stumph ve Falco'dan sonra defansımız için kalıcı
olabilecek ve takıma katkı sağlayacak bir tranfer yapamadık.

Hele ki Türkiye'de kaliteli defans oyuncusu bulmanın ne kadar zor olduğu düşünülürse ,kaleci ile iyi uyum sağlıyabilecek ,diğer defans oyuncuları ile iyi anlaşabilecek bir değil hatta iki kaliteli yabancı oyuncu almamız bence
senelerdir gereksimimiz olan bir şey.

Belki Türkiye liginde zaten ofans ağırlıklı oynadığımız için çok önemli olmayabiliyor ama yurtdışı maçlarımızda bu sorun apaçık ortaya çıkıyor.

Bence Servet belki yurtdışında oynamayı arzu ettiği için yabancı maçlarda ve milli takımda iyi bir performans gösteriyor ama bence o bile
yeterince iyi bir defans oyuncusu değil ve çok ağır kaldığı yerler oluyor.

Sonuç olarak Meira bence zaten sezon sonu gönderilmesi gereken bir
oyuncuydu.Şimdi tranfer olması ile hemde para kazanmış olduk.
Yerini (bir yeri varsa :D ) takım içinden herhangi bir oyuncu doldurabilir
bence çünkü Meira zaten çok iyi bir savunmacı değildi.

Sadece yeterince tecrübeli bir futbolcuydu.